18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 AĞUSTOS 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11 Buslıtaıı "Sevgili Konstantinle^ • ATİNA (AA) — ABD Başkanı George Bush, Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis ve Başbakan Konstantin Mitsotakis'e gönderdiği mesajlarda, bir süre önce yaptığı ziyaret sırasında kendisine gösterilen misafirperverlik için teşekkür etti. Mitsotak's'e gönderdiği mesaja "Sevgili Konstantin" diye başlayan Bush, Yunanistan ziyaretinin kendisi için "mükemmei bir tecrübe" olduğunu belirterek yaptığı temaslardan son derece memnun kaldığmı bildirdi. Bu arada, ABD ordusunun ihtiyaç fazlası olarak vereceği 680 askeri araçtan 355'inin Yunan ordusuna teslim edildiği bildirildi. 19 değişik tipteki bu araçlann kalan bölümü ise önümüzdeki günlerde Italya'nın Livorno Limanı'ndan gemilere yüklenerek Yunanistan'a getirüecek. Gümülcine Türk mezarlıgı • GÜMÜLCİNE (AA) — Gümülcine bağımsız milletvekili Dr. Sadık Ahmet, yol yapılacağı gerekçesiyle Yenimahalle'deki eski Türk mezarlığının yıktınlmasınm Batı Trakya'daki Türk varlığı ile kültürune karşı saygısızlık ve hakaret olduğunu söyledi. Konuyla ilgili olarak AA'ya açıklama yapan Dr. Sadık Ahmet, "Belediye Başkanı Yorgo Papandrelis, seçim öncesi Türk mallarına zarar verilmeyeceği yolundaki sözünü tutmadı. Batı Trakya'daki Türk varlığı ile Türk kültürune bir saygısızlık ve hakaret olan bu olayın boyutları göründüğunden daha büyüktür" dedi. 16. ytizyıl sonunda Macaristan'dan göç eden Türklerin inşa ettiği Yenimahalle'deki mezarhk, Gumulcine Belediyesi'nin kent planının Türklere ait arazilerden geçmeyeceği yolundaki kararına rağmen yıkılarak yol yapımına başlanmıştı. Atina'cia telaş • ATtNA (AA) — Kuzey 1 Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Islam Konferansı'na üyelik için basvurusu Atina'da büyük telaş yarattı. Yunanistan bükümeti, bir yandan Islam Konferansı üyelerinden KKTC'yi kabul etmemelerini isterken bir yandan da böyle bir gelişmenin Kıbrıs sorununun çözümüne zarar vereceğini iddia etti. Hükümet Sözcüsü Viron Polidoras, dün Yunanlı gazetecilerle yaptığı basın toplantısında, KKTC'nin tslam Konferansı üyeliği • konusunu yakından izlediklerini belirterek Türkiye'nin, KKTC'nin bu kuruluşa kabulü için sistemli olarak çalıştığını söyledi. Hırvatistan'da seferberlik • BELGRAD (AA) — Hırvatistan Devlet Başkanı Franjo Tudjman, . Hırvatistan'daki yedek kuvvetlerin seferber edileceğini açıkladı. lUdjman, mecliste yaptığı konuşmada, polisteki ve milli muhafızlardaki yedeklerin seferber edileceğini, ancak Hırvatistan'ın yedek güçlerin hepsine yetecek kadar silahı olmadığını bildirdi. Tudjman'm bu karannın, Hırvatistan güvenlik kuvvetlerinin Sırp milliyetçileri karşısında önceki gün uğradıkları ağır yenilginin ardından geimesine dikkat çekiliyor. James Baker, uluslararası konferans düğümünü çözmek için Kudüs'te Şamir: Konferansa 'eve€ POLİTİKADA İsrailBaşbakanı, Ortadoğu Barış Konferansı'na katılma konusunda ABD Dışişleri Bakanı'na verdikleri evet cevabının, Filistinlilerin nasıl temsil edileceği koşuluna bağlı olduğunu söyledi. İsrail, Doğu Kudüs'ün konferansta temsil edilmesini istemiyor. Dış Haberler Servisi — İsrail Başbakanı lzak Şamir, ABD ve SSCB tarafından ekim ayında yapılması önerilen Ortadoğu Barış Konferansı'na katılmayı kabul ettiklerini açıkladı. Şa- mir, konferansa ilişkin son pü- rüzleri gidermek amacıyia altın- cı kez lsrail'e giden ABD Dışiş- leri Bakanı James Baker ile dün Kudüs'te görüştükten sonra ga- zetecilere yaptığı açıklamada, banş konferansma "evet" de- diklerini söyledi. Baker da "İs- rail'den bekledigimiz 'evet'i al- dık. Daha yapüacak çok isimiz var" dedi. Baker, bugün de iş- gal altındaki topraklarda yaşa- yan Filistinli temsilcilerden olu- şan heyetle görüşecek. Ortadoğu Banş Konferansı'- na katılmayı kabul eden İsrail Barış Konferansı'na katıfan Arap ülkelerinin konumu Toprak karşıhğı banşDJŞ Haberler Servisi — Bellibaşlı Arap ülkelerinin barış konferansı öncesindeki ko- numları şöyle: Itfaar: Konferansa katılacak. 1967 savaşın- da yitirdiği Sina Yanmadası'nı, İsrail'le 1979'da imzaladığı Camp David banş anlaşması gere- ğince yeniden kazandı. Camp David'te ayrıca Mısır, Ürdün, İsrail ve Füistinliler arasında Fi- listin sorununun çözümüne yonelik goruşme- Ier başlatılması ve Batı Şeria ile Gazze Şeri- di'ne ozerklik tanınarak bu iki bölgede seçim yapılması çağrısında da bulunulmuştu. Mısır, Arap ülkelerinin barış konferansma katılma- sı için yoğun çaba gösterdi. Irafc: Konferansa katılmayacak. Ürdön: Katılacak. Üç milyonluk nüfusu- nun aşağı yukan yarısını Filistinlilerin oluştur- duğu Ürdun, Filistinlilere ozerklik tanınmasın- dan yana. Ürdun'un İsrail'le sınır ve su soru- nu da var. Lübnan: Katılacak. Konferansa katılma kararı aslında Suriye'nin zorlamasıyla alındı. Suriye'nin, Lübnan sınırları içerisinde 40.000 askeri var. Lübnan, İsrail'in, 1982 işgalinden bu yana elinde tuttuğu guney sının bölgesin- den çekilmesini ıstıyor. Filistiııliler: Katılacak. Ancak bir sorun var: Kim kanlacak? FKO çeşitli ülkelere da- ğılmış 5 milyon Filistinlinin temsilcisi kabul ediliyor. Ne var ki İsrail, FKÖ'yü muhatap ka- bul etmiyor. İsrail'in Doğu Kudüsiü Filistinli- leri masada görmek istememesi Filistinlileri kızdırıyor. Saudi \rnhj-4nw Gozlemci duzeyinde ka- tılacak. Suudi Arabistan, İslam dünyasının uçuncu kutsal kenti Kudus'u de Arap sınırla- rı içerisinde görmekten sevinç duyacak. Sariye; Katılacak. Başlıca amacı, 1967 sa- vaşında yitirdiği Golan Tepeleri'ni geri almak. Bu ulicelerin hepsi 242 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararında belirtilen "toprak karşıhğı banş" ilkesini destekliyor. 1967 savaşından sonra benimsenen 242 sayılı karar, Israil'ce iş- gal edilmiş toprakların geri verilmesini ve böl- gedeki tum ülkelerin barış içerisinde yaşama- sını öngörüyor. Başbakanı Şamir, verdikleri evet cevabının, konferansta Fi- listin heyetini kimin temsil ede- ceği konusunda vanlacak anlaş- ma şartına bağladı. ABD Dışişleri Bakanı Baker ile yaptığı bir buçuk saat süren görüşmeden sonra gazetecilere açıklamada bulunan Şamir, İs- rail kabinesine götürecekleri Or- tadoğu Barış Konferansı öneri- sinin kabul edilmesinin, toplan- tılarda Filistin heyetini kimin temsil edeceği konusunda van- lacak anlaşmaya bağlı olduğu- nu söyledi. Filistinlilerin Ürdün-Filistin ortak heyetinde temsil edilece- ğini belirten Şamir, pazar günü yapılacak kabine toplantısına konuyu getireceğini kaydetti. Doğu Kudüs'ü ilhak eden İs- rail, bu kesimin Banş Konferan- sı'nda temsil edilmesine de karşı çıkıyor. J'eJ Aviv, Dofu Ku- düs'ün konferansta temsi! edil- mesinin, Kudüs'ün tümu üze- rindeki egemenlik iddiasına göl- ge düşürmesinden korkuyor. Filistinliler ise Doğu Kudüs'- ün de işgal altındaki topraklar arasında bulunduğunu belirte- rek konferansta Doğu Kudüsiü Filistinlilerin de temsil edilme- sini istiyorlar. İsrail'in Baker'a, Banş Kon- feransı'na Doğu Kudüsiü tem- silcilerin katılımı konusunda ye- ni bir öneri sundukları bildiril- di. Reuter'in haberine göre İs- rail hükümet yetkilileri, "Kudüs dogumlu, ancak Ürdün pasa- portu ve belgeleri taşıyan bir Fi- listinlinin, Urdiin - Filistin or- tak delegasyonu içinde görüs- melere katılmasım" öneri- yorlar. ABD Dışişleri Bakanı Baker bugün Filistin heyetiyle Kudüs'- te yapacağı görüşmede temsil düğümünü çözmeve çalışacak. Baker daha sonra Ürdün'e gide- cek ve Tunus, Cezayir ve Fas'ı ziyaret edecek. Bu arada, ABD Beyaz Saray Sözcüsü Margaret Turwfler, Ba- ker'ın, Filistin Kurtuluş Örgü- tü yetkilileriyle görüşmeyeceği- ni söyledi. Tutwiler, dün gaze- tecilere yaptığı açıklamada, "Baker'ın, Tunus'ta ya da bir başka yerde FKÖ temsilciieriy- le gönışmesi planlanmamışür" dedi. BüSH-GORBAÇOV ZİRVESrNİN ARDINDAN SSCBlde ekonomî kaygısı Süper zirve ABD ve Batı için START ağırhklı geçerken, SSCB'nin ilgisi ekonomik konularaydı. Zirveyi izleyen gazetecilerin büyük çoğunluğu Bush-Gorbaçov zirvesinin "çok parlak" geçmediğini öne sürüyorlar. MUSTAFA BALBAY MOSKOVA — Giderek kla- sikleşmeye başlayan ABD-SSCB zirvelerinin sonuncusunda taraf- lar, farklı beklentüer içindeydi. ABD ve özellikk Batı, tarihte ilk kez stratejik silahlara önemli öl- çüde "veda" niteliği taşıyan STARTı heyecanla izlerken Sov- yetler'in daha çok ekonomik kaygıları vardı. Nitekim bu iki farklı yaklaşım, dünkü gazete manşetlerine yansıdı. Moskova'da da satılan Batı gazetelerinin manşetlerinde si- lahsızlanma vardı. Başta Frank- furter Allgemeine olmak üzere Alman gazetelerinin birinci say- falarınıi neredeyse yarısı START'a ilişkindi. USA Today manşetten "Artık düşmanlıga son" diyordu. Sovyet gazetelerinde ise, eko- nominin daha çok öne çıktığı dikkat çekiyordu. Pravda, TASS'ın resmi görttşmeleri içe- ren haberlerini yorumsuz verir- ken, Bush'un Sovyet işadamla- nyla temasmı vurguladı. Mos- kovskaya Pravda'da ise ABD- nin Sovyetler'e bazı teknik ko- nularda uyguladığı ambargonun kaldınlacağını, SSCB'ye kredi ve teknoloji yardımı yapılacağını duyurdu. Moskova gazetelerinde ABD- Sovyet ekonomik iüşkilerinin "çok Ueri" götürüleceği vurgu- lanmasına karşın, bunun içeri- ği konusunda aynntı yer alma- dı. Moskova ve New York'ta gö- rev yapan tecrübeli gazetecilere göre Bush-Gorbaçov zirvesi "çok parlak" geçmedi. Gazete- ciler buna gerekçe olarak STARTın her aşamasının dün- ya kamuoyunda bilindiğini ve ABD-Sovyet zirvelerinin, artık neredeyse sıradanlaşmasını gös- teriyorlar. tstaüstikler, ikinci ge- rekçeye gerçekten haklüık veri- yor. 2. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ABD ve SSCB başkanları, 1980'li yüla- ra kadar bir araya gelmemiş. İlk olarak 1943'te RooseveU ve Sta- lin, Tahran'da buluşmuş. İki li- der, 1945'de de Churchül ile bir- likte Yalta'da buJuşmuş. Sonun- rekonınu kolay kolay kaptırma- yacak gibi görünüyor. Ciorbaçov'un, Bush'u yolcu ederken aldığı "dış desteğin" iç sorunlan çözmede ne ölçüde et- kin olacağı merakla bekleniyor. Siyasi göziemcilere göre Gorba- çov'un ağustos gündeminde iki önemli konu var. Birincisi, yeni parti programı. Partinin adının değiştirilmesinden, Marksist- Leninist ilkelerden vazgeçilme- sine kadar geniş bir perspektif Başkanlar arasında zirveye içeren bu program pakedinin ne katılma rekonı Gorbaçov'da. kadannın, nasıl kabul edileceği, Sovyet Başkanı, dün sona eren ülkenin siyasi geleceği açısından sekizinci zirvesiyle, bu alandaki büyük önem taşıyor. Moskova 1 cusuyla birlikte iki ülkenin baş- kanlan 22 kez zirveye katılmış. 1943'ten 1985'e kadar 14 kez randevulaşan ABD ve Sovyet başkanlannın, 1985-1991 arası buluşmalan sekize ulaştı. daki siyasi gözlemciler, ilk ba- kışta Gorbaçov'un "ne muhafa- zakârlara ne de reformistlere yaranabUdigini" söylüyorlar. İkinci sorun ise Rusya Fede- rasyonu Başkanı Boris Yellsin- in fabrikalarda parti faaliyetle- rini yasaklama karan. Son 1.5 yılda 4 milyona yakın üye kay- beden Komünist Parti için ya- şamsal önem taşıyan bu karar, şimdilik askıda. Çözümü Ana- yasayı Izleme Kurulu bulmaya çalışacak. Moskovskaya Pravda, dünkü sayısının önemli bir bö- lümünü bu konuya ayırdı. Oku- yuculann karan protesto eden mektuplarına yer verdi. Bush-Gorbaçov zirvsinin son gününde basın merkezi, tam bir 'iktişim aradan" fuan görünü- mündeydi. Ozellikle ABD'li ga- zeteciler, bilgisayar donanınunın yanı sıra, yayın kuruluşlanyla direkt haberleşmelerini sağlayan araçlan da getirmişlerdi. Bu ne- denle, Sovyet posta hizmetleri- nin Enternasyonal Otel'e kurdu- ğu 15 doiayındaki teleks, fazla işe yaramadı. Buradaki görevli- ler, arada bir teleksle haber geç- mek isteyen basın mensuplanna büyük ilgi gösterdiler. ABD'NİN SAVAŞ SUÇLARINI ARASTIRMA TÖPLANTISI İ S T A N B U L VE D İ Y A R B A K I R ABD Eski Adalet Bakanı Ramsey Clark'ın Katılımıyla Atilla Coşkun, Abdurrahman Dılıpak, Alı Rıza Dızdar, Haluk Gerger, Gencay Gürsoy, Alpaslan .şıklı, Ercan Karakaş, Doğu Perınçek, Celıl Şener ISTANBUL GUN: 3 Ağustos 1991 Cumariesi, SAAT: 14 00 YER: Gazetecıler Cemıyetı Salonu-Cağaloğlu DİY*RB*KIR GÜN: 4 Ağustos 1991 Pazar, SAAT: 18 00 YER: Dılan Sıneması BUSH-GORBİDOSTLL CU — ABD Başkanı Bush ile Sovyet lideri Gorbaçov'un arasındaki olumlu Uişki, Sovyetler Buüği'nİ oluşturan cumhuriyetlerdeki bagımsızlık >'anlılan tarafından kızgınlıkla karşılanıyor. Merkezi yönetim karşıtlan, Bush'u, 'Gorbaçov'un etkisi altında kalmakla' suçluyorlar. (Fotoğraf: REUTER) ABDBaşkanı, Uknayna'da cumhuriyetleri uyardı Bush: Aynlma intihardırBush'un Ukrayna ziyareti, cumhuriyetteki bagımsızlık yanhları tarafından tepkiyle karşılandı. Başkent Kiev'de birkaç yüz kişilik bir grup Bush karşıtı gösteri yaparken, bagımsızlık yanlısı grupların liderleri, Bush'u "Gorbaçov'un elçisi" olarak değerlendirdiklerini açıkladılar. Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'la Mos- kova'da yaptığı ki günluk görüşmeleri ta- mamlayan ABD Başkanı George Bush, dün sabah Sovyetler'in ikinci büyük Cumhuri- yeti Ukra>Tia'nın başkenti Kiev'e gitti. Dün akşam, ülkesine dönen Bush, Ukrayna par- lamentosunda yaptığı konuşmada Sovyet Cumhuriyetlerini aynlmaya karşı uyararak, ülkeyi bir arada tutmaya çabalayan Miha- il Gorbaçov'u desteklemelerini istedi. AP'- nin haberine göre Bush cumhuriyetleri, "İntihar anlamına gelen yanlızlıga" karşı uyardı. ABD Başkanı, 23 nisanda Gorba- çov'un dokuz cumhuriyetin liderleri ile im- zaladığı 'Birlik Antlaşmasım' da destekle- diğini söyledi. Gorbaçov'dan övgu ile söz eden Bush, Sovyet lideri hakkında şoyle ko- nuştu: "Gorboçov, büyük güven telkin eden bir' lider. Onun komünist olup olma- ması fark etmez." Bush'un Ukrayna ziyareti, cumhuriyet- teki bağımsızlık yanhları tarafından tepkiy- le karşılandı. Başkent Kiev'de birkaç yüz kişilik bir grup dün sabahtan itibaren Bush karşıtı gösteri yaparken, bagımsızlık yan- lısı gruplann liderleri, Bush'u "Gorbaçov'- un elçisi" olarak değerlendirdiklerini açık- ladılar. Bagımsızlık yanlısı gruplardan Ruch'un lideri Ivan Drach, Kiev'de düzen- lediği basın toplantısında, ABD Başkanı'- nı eleştirerek "Başkan Bush, Gorbaçov ta- rafından hipnotize edilmiş gibi davramyor. Merkezi hükümetle Uiskileri çok güçlü" de- di. Ukrayna Cumhuriyetçi Partisi'nin lideri Levko Lukyanenko ise Bush'u "Ukrayna'- daki demokratik hareketleri görmemezlik- ten gelmekle" suçladı. ABD Başkanı Bush, kendisi için dün sa- bah Kremlin Sarayı'nda düzenlenen uğur- lama töreninde yaptığı konuşmada, Gor- baçov'un liderliğindeki Sovyet yönetiminin güç ve kararlılığının, kendisine Sovyetler Birliği'ndeki reformların geleceğine güven- mesi için yeterli bir neden olduğunu söyle- di. Daha sonra Ukrayna'mn başkenti Kiev'e uçan ABD Başkanı Bush, Ukrayna Parla- mentosu Yüksek Sovyet Başkanı Leonid Kravçuk tarafından karşılandı. Havaalanı'nda yapılan konuşmalarda, Uk- raynalı lider ABD ile ikili ilişkilerini özel- likle ticari alanda geliştirme isteklerini dile getirirken, ABD Başkanı Bush, Sovyetler Birliği'ndeki tüm halklarla ilişki kurmak is- tediklerini, ancak kendileri için temel ola- nın, Moskova'daki merkezi hükümetle olan ilişkiler olduğu mesajını verdi. SORUNLAR ERGUNBALa Moskova Zirvesinin Ardından... Moskova zirvesmde "kim, ne kazandı?" hesabını yapar- ken soruna herhalde Sovyetler Birliği açısından yaklaşmak daha doğru olur. George Bush, zirveye dünyadaki tek süper gücün başkanı olarak katıldı. Bush'un karşısındaki Mihail Gor- baçov ise sosyal ve siyasal huzursuzluğun doruğa ulaştığı, ekonomik iflasın eşiğine gelmiş bir ülkenin lideri idi. Gorba- çov, pazarlığı değil, yardım ve desteği düşünüyordu. Bu ba- kımdan zirve, Gorbaçov açısından daha önemli idi. Dorukta sağlayabileceği ekonomik ya da siyasal her kazanım, Sov- yet liderinin içerideki kritik durumunun biraz düzelmesine yol açacaktı. Ne kazanımlar sağladı Gorbaçov, Moskova zirvesinde? Önce şu noktayı belirtmek gerekiyor: STAFTT'ın imzalan- ması iki lider için de parlak bir başarıdır. Gerçi anlaşma, ABD ile Sovyetler Birliği arasında bir nükleer savaşın artık geri- lerde kaldığı, Avrupa'da nükleer felaket korkusunun ortadan kalkmış olduğu bir ortamda imzalanmıştır. Üstelik anlaşma ile stratejik (uzun menzilli) silahlarını yaklaşık % 30 oranın- da azaltmayı kabul eden iki ülkenin yine de birbirlerini yok etmeye yetecek kadar nükleer sılahları kalacaktır. (ABD'nin 9 bin, Sovyetler'in de 7 bin savaş başlığı kalacak). Ama START, soğuk savaş döneminin tümüyle geride bıra- kılması, iki ülkenin silahlan azaltma sorununu ciddiye aldık- larını göstermesi açısından yine de çok olumlu ve önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşmayı imzalamanın sağladığı prestiji, Bush ve Gorbaçov eşit biçimde paylaşmışlardır. ABD ile Sovyetler'in ekim ayında Ortadoğu konferansı dü- zenleyeceklerini açıklamaları, Gorbaçov un zirvede elde et- tiği diğer bir siyasal kazanım olarak değerlendirilebilir. As- lında Moskova'nın Ortadoğu'da ağırlığı kalmamıştır. Bir za- manlar en yakın müttefiklerinden Irak, Körfez savaşında pe- rişan olmuş, Suriye işe ABD'ye yaklaşmıştır SSCB'nin iyi iliş- ki içinde olduğu FKÖ ise Körfez savaşındaki tutumu nede- niyle yıpranmış durumdadır. Ortadoğu'da şimdilik tüm kart- lar ABD'nin elinde bulunuyor. VVashington, sahnede tek süper oyuncu olarak boy göstermektedir. Ama aslında bir ağırlığı kalmamış olmasına karşın Sovyet- ler'in, ABD'nin ortağı olarak Ortadoğu barış sürecine katıl- ması. Mihail Gorbaçov için siyasal prestij ve moral kaynağı oluşturmuştur. VVashington, israil'e açık bir baskı anlamına gelebilir kaygısı ile zirvede Ortadoğu banş konferansı için çağ- rı yapılmasını pek istemiyor, bunun İsrail'i kızdırıp ters tep- mesinden korkuyordu. Moskova ise böyle bir çağrının yapıl- ması için ısrar ediyordu. Gorbaçov'un Bush'u ikna etmeyi ba- şardığı anlaşılıyor. Sonuç olarak, START'ı imzalayan ve Bush'un ortağı ola- rak Ortadoğu barış konferansı için çağrıda bulunan Gorba- çov, Moskova zirvesinde siyasal kazanım sağlamış, prestiji artmıştır. Ama Sovyet lideri, iktidara geldiğinden bu yana yaptığı ataklarla dış politikada sürekli siyasal kazanım sağlamakta, prestijini arttırmaktadır. Ne var ki bu siyasal kazanımların kendisine içeride eko- nomik alanda bir yararı olmamıştır. Gorbaçov için artık önemli olan siyasal prestij değil, ekonomik destek ve yardımdır. Sov- yet liderinin Moskova zirvesinden asıl büyük beklentisi ABD ile somut ekonomik işbirliği ve yardımdı. Gorbaçov'un bu konuda kayda değer bir kazanım elde et- tiği söylenemez. Başkan Bush gerçi Sovyetler'e "ticarette en fazla kaynlan ülke" statüsünün tanınacağını bildirmiştir. Ama Gorbaçov'un büyük gereksinme duyduğu ekonomik yardı- ma yanaşmamış, Sovyetler'in IMF ve Dünya Bankası'na üye- liğinı destekleyeceğini, teknik yardım yapacağını vaat etmekie yetinmiştir. Başka bir deyişle elini cebine sokmamıştır. Bu açt- dan Moskova zirvesi, Londra'daki G-7 zirvesinden farklı ol- mamış, Gorbaçov yine nasihatle yetinmek zorunda kalmış- tır. İki ülkenin, Afganistan ve Küba'ya Sovyet yardımı gibi ko- nularda ise görüş birliğine varamadıklan anlaşılıyor. Moskova zirvesinden çıkan tablo şimdilik böyle görünüyor. SÜPER ZIRVEYE TEPKÎLER Avrupa memnuıı Moskova'da START'ın imzalanması ye ozellikle Ortadoğu Barış Konferansı için çağrı yapılması, Avrupa'da büyük memnunluk yarattı. Dış Haberler Servisi — Mos- kova'da Başkan Busn'la Sovyet lideri Mihail Gorbaçov arasında yapılan zirvede STARTın imza- lanması ve Ortadoğu Banş Kon- feransı'mn toplanacağınjn açık- lanması Avrupa'da büyük mem- nunluk yarattı. Brüksel muhabirimiz Sabetay Varol'un bildirdiğine göre NA- TO Genel Sekreteri Manfred Wörner, yaptığı kısa açıklama- da, Stratejik Silah Indirim An- laşması'nın imzalanmış olma- sından duyduğu sevinci ifade et- ti. Washington-Moskova ilişki- lerindeki yeni süreçle beraber Mihail Gorbaçov'un önümüzde- ki kasımda Roma'da yapılacak NATO zirvesine davet edilmesi olasılığı yeniden su yüzüne çık- ü. Yugoslavya krizi üe ilgili ola- rak iki büyük devletin Avrupa Topluluğu'nun girişimlerini öv- mesi ve sorunun çözümüne iliş- kin sorumluluğu topluluğa bı- rakması da Batı Avrupahlan memnun etti. Ortadoğu Konfe- ransı'na taraf ohnası daha önce ilke olarak benimsenen AT'nin, edilgen bir aktör olarak kalma- ması için bazı Avrupa başkent- lerinin şimdiden faaüyete geçe- ceği haber verildi. Mihail Gorbaçov'un kasım ayında Roma'da yapılacak NA- TO doruğuna davet edileceği yö- nünde söylentiler, geçen haziran ayında Kopenhag'da yapılan NATO dışişleri bakanlan top- lantısı sırasında ortaya atılmış, fakat NATO yetkilileri söylentiyi doğmlamamıştı. STAJTTm im- zalanması sonrası, Gorbaçov'un Roma'ya kasım ayında NATO doruğuna katılmak üzere gele- ceği tahmini, Brüksel'de yeniden yapılmaya başlandı. Gorbaçov- un askeri yönü ağır basan ve SSCB'ye karşı kurulmuş bir it- tifak olan NATO'nun en üst or- ganı olan doruğuna katılması- nın büyük simgesel önem taşı- yacağı ifade ediliyor. tngiltere Londra muhabirimiz Exiip Emil Öymen'in bildirdiğine gö- re Moskova doruğunda STARTın imzalanması her ne kadar genel bir memnuniyet ya- rattıysa da Ortadoğu konusun- da ABD-SSCB işbirliği üzerin- de daha fazla duruldu. Ingilte- re, Ortadoğu Konferansı'nın gercekleşme olasılığırun artma- sından daha da memnun. İsrail ile Arap ülkelerinin ka- Ucı ve taraflan tatmin edici bir banş anlaşmasma yol açacak bir göriişmeye yanaşmalannı Ingil- tere de öteden beri istiyordu. Bu amaçla, tsrail'i öfkelendirmek pahasına, henüz iki yıl önce Fi- listin Kurtuluş örgütü ile tema- sa geçen tngiltere, Körfez buna- hmı ile birlikte, bu kez de TKÖ dışı ılımlı Filistinliler' ile tema- sa yönelmişti. Batı Şeria'da ön- de gelen Filistinlilerden Faysal Hüseyni, dışişleri bakanlığının davetlisi olarak Londra'da, ön- de gelen yetkililerle görüşmeler yaptı. tngiltere açısından önemli olan, Ortadoğu'da istikrann sağJanabümesi amacıyla *aşın' unsurlann yerine, 'ılunlı' kana- da fırsat tamnması ve tsrail'in bu unsurlar ile diyaloğa girme- ye ikna edilmesiydi. Moskova doruğunda bu yönde adım atıl- mış ohnası Ingütere'nin politika- sına uyuyor. Almanya Berlin muhabirimiz DUek Zaptçtofhı'nun bildirdiğine göre Alman Başbakanı Heirnut KoU, Bush ve Gorbaçov'un Moskova zirvesini "dünya politikası açı- sından oiaganüstii Mr otay" ola- rak niteledi. ABD ve Sovyetler Birliği'nin ilişkilerini gelecekte yepyeni imkânlann kapısını aça- cak bir ortakhk temeline oturt- tuğunu söyleyen Kohl, ortakh- ğın yalnız ABD-SSCB ilişkileri- ni değil, "dünyada yöresd buu- lımlann çözümnnde işbhiitU kapsadı|uu" belirtti. Başbakan Kohl, iki süper gücün işbirliği- ni destekleyen devlet adamlan- mn başında geliyor. Sosyal demokratlar ise STARTı yetersiz buluyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear