18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 AĞUSTOS 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/U Kilitanlann iıtiharı •YENİ DELHİ (AA) — Hıdistan'da, polis taıfından yaalanacaklannı anlayan 12ramil militanının intihar et$ bildirildi. Hindistan'ın Kaıataka eyaletindeki iki köe polis tarafından bakın düzenJenmesi üzrine, siyanür içen Tkmil Ekn Kurtuluş Kaplanlan örütü militanlanndan 12 inin öldüğü, 3 militanın isehastaneye kaldınldığı bdrtildi. Sri Lanka'daki Taaillerin bağımsızhğı için mtadele veren örgüt, Gtney Hindistan'ı üs ' olaak kullanıyor. . Arnavut 8i*ınmacılar . • ROMA (AA) — . Itava'nın, 7 ağustostan bu . yara topraklanna sığınan Anavut asker kaçaklannı • kurılan hava köprusuyle öncki akşamdan itibaren tükderine geri göndermeye başadığı bildirildi. ttalya Içişeri Bakanhğı tarafından önckı geceyansı yaymlanan bildiride, Bari sehnnde bulunan Arnavut askcr kaçaklannın, "Tiran hükümeti ıle sağlanan ankşma uyannca" ülkdenne gönderilmeye başlandıklan ve taşıma işlenınin, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin koo-dinasyonu altında gerçekleştırildiği kaydedildi. 50 kilo eroin • LONDRA (AA) — Ingılız gümrük yetkililerinin, önceki sabah başkent Londra'da piyasa değeri 8.5 milyon dolar olan 50 kg. eroin ele geçirdikleri bildirildi. Gümrük sözcüsü, Londra'nın kuzeyindeki bır parkta bir arabadan diğerine aktanlırken ele geçirilen uyuşturucu ile ilgilı dört kışinın gözaltına ahndığını belirterek bu kişilerin tngiliz pasaportu taşımalarına rağrnen Turk ve lran asıllı olabıleceklerinı belirtti. Mübarek Bnsh'u uyardı • KAHtRE (AA) — Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, ABD Başkanı George Bush'u, Mısır'ın, Irak'ın nükleer tesislerine yönelik yeni bir saldın düzenlenmesine karşı olduğu konusunda uyardığını bildirdi. Mübarek, önceki gün Iskenderiye Üniversıtesi > öğrencilerine hitaben yaptığı konuşmada, Bush'a bu mesajı, temmuz ayında Mısır'ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı James Baker aracıhğıyla gönderdiğini söyledi. Mısır'ın, Kuveyt'in işgali sırasındaki Irak karşıtı tutumunu ve Kuveyt'in kurtarılması için gösterdiği çabaları hatırlatan Mübarek, bugünkü durumun ise "tamamen farklı" oldugunu belirtti. Yugoslavya'da Hırvat-Sırp çatışmasını önlemek amacıyla harekete geçenfederal birlikler tampon bölge oluşturaca Federal ordu Hırvatistan'a gîrdiDıs Haberter Servisi — Yugoslavya'da Fe- deral Başkanlık Konseyı'nin olağanüstü top- lantısında Hırvatistan'da ateşkes çağrısı yi- nelenirken federal orduya bağlı zırhlı birlikler dün Sava Irmağı'ru geçerek Hırvatistan'a gir- di. Hırvatistan'ın Slavoni bölgesinde cumar- tesi günu çıkan çatışmaları değerlendirmek uzere Belgrad'da yapılan toplantının ardın- dan yayımlanan bildiride, 7 ağustosta ılan edilen ateşkesten bu yana çıkan çatışmalar- da birçok kişinin öldüğu belirtilerek taraf- lann anlaşmazlıklann sona erdirilmesi kara- ruıa "derhal ve kesinlikJe" uymaları isten- di. Yugoslav resrru haber ajansı Tanjug'un haberine göre bildiride aynca ateşkesin uy- gulanıp uygulanmadığını denetlemekle gö- revli komısyona da çalışmalannı kriz bölge- lerinde yoğunlaştırması ve ateşkesin uygulan- masını engelleyıci tum koşulların ortadan kaldınlması ıçın "Dgili taraflaria işbirügj yap- ması" çağrısında bulunuldu. Ote yandan federal orduya bağlı zırhh bir- likler dun Sava Irmağı'nı geçerek Okucanı'ye girdi. Tanjug, cumartesi gunü şıddetli çarpış- malara sahne olan Okucani kasabasmda Hır- vat guçlerle Sırp mılisler arasında suren ça- tışmaları durdurmak amacıyla harekete ge- çen federal birliklerin bir tampon bölge oluş- turmak nıyetinde oldugunu bıldirirken Hır- vatistan radyosu orduyu "Sırp teröristfcre ar- ka çıkmak"la suçladı. Okucani kasabasmda cumartesi günu çı- kan çauşmalarda ilk belirlemelere göre iki ki- şi ölmüş, yirmi beş kişi de yaralanmıştı. Fe- deral orduya ait bombardıman uçaklarının da etkin biçimde katıldığı Hırvat mevzileri- ne yonelik ağır hava ve kara saldınsı sonu- cunda kasabanın butunüyle boşaldığı bıldi- riliyor. Bu arada SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, Arnavutluk Devlet Başkanı Ramiz Alia'ya gönderdiği mektupta Yugoslavya'nın parça- lanmasının Balkanlar'ın istikran açısından "büynk bir tehlike" oluşturacağını belirtti. Arnavutluk haber ajansı ATA, Aiia'nın Gorbaçov'a, nüfusun %90'ını Arnavutların oluşturduğu Sırbistan'a bağlı Kosova bölge- sinı bekleyen tehlike konusunda kaygısını di- le getıren bir mektup yolladığını bildirdi. Sovyet lideri de gönderdiği cevabi mektu- bunda Slovenya ve Hırvatistan'ın tek yanlı bağunsızlık ilanı ardından Yugoslavya'daki olayların dramatik gelişimi hakkında Alia ta- rafından duyulan kaygıyı paylaştığını belirtti. Bu kaygının bütün Avrupa ülkeleri ve ön- celikle bölge ülkelerince de paylaşüdığına ınandıgını kaydeden Gorbaçov, Yugoslav- ya'nın parçalanmasının bu ulkede daha bü- yük boyutta yeni çatışmalara yol açabilece- ğine ve Balkanlar'ın istikran için buyuk bir tehlike oluşturacağına dikkat çekti. Sanayileşmiş ülheleregöçmen akınıYaklaşık on bin Arnavutun, deyim yerindeyse tam bir fiyasko' ile sonuçlanan Italya'ya göç serüveni, Avrupa'da göç olgusunu yenıden gundeme getirdı. özellikle Batı Avrupa'nın gelişmiş ülkelerine yönelen göç dalgasının iki ana kaynağı var: Guney ve doğu. Guneyden, AT ülkelerinde iyi bir ış bulup yeni bir yaşam kurma umudu taşıyan Afrikalılar; doğudan, komünizmin ve baskıcı Ingiltere Toplam nüfus: 57 milyon Yasal göçmen: 2.6 milyon (787.000 Hıntli, 495.000 Karayibh, 428.000 Pakistanh) Yasadışı göçmen: Kesın veri yok 1990 büançosu: 30.000 sığınma başvurusu (3.600 Sri Lankalı, 2600 Somalili, 2500 Ugandalı) 1991 büançosu: 50.000 göçmen beklenıyor. Hollanda Toplam nufns: 15 milyon Yasal göçmen: 880.000 (191.000 Turk, 154.000 Surinamlı, 148.000 Faslı) Yasadışı göçmen: 200.000 1990 bUançosu: 21.000 sığınma başvurusu (3.000 Sn Lankalı, 2200 Rumen, 1750 tranlı) 1991 bUançosu: 25.000 göçmen bekleniyor. Belçika Toplam nüfus: 10 milyon Yasal göçmen: 900.000 (241.000 ttalyan, 135.000 Fash, 80.000 Turk) Yasadışı göçmen: 90.000 1990 bUançosu: 13.000 sığınma başvurusu (1750 Rumen, 1700 Türk, 1600 Ganalı) 1991 bUançosu: 13.000 göçmen bekleniyor. yönetımlerin çöküşünün getirdiği sevinçle ekonomik calkantılann yarattığı karamsarlığı birlikte yaşayan ve şanslannı başka bir ülkede aramak isteyen Doğu Avrupalılar, Batı'nın zengin ülkelerine yöneliyorlar. Bunlara bu" de politık göçmenler eklenince, göç dalgası giderek buyuyor. îstenmeyen nufus artışı, giderek ağırhğını duyuran yabancı etkisi, ırkçı duyguların körüklenmesı ve BUYÛK BRITANYA HOLLANOA, ALMANYA YUNANISTAN? V benzeri sorunları da birlikte getıren göçmenlere, artık ıstenmeyen kışiler gözuyle bakılıyor. Sonuçta da Fransa örneğinde göruldüğu gibi gelişmiş ulkeler, kısıtlayıcı yasalara başvurma zorunluluğu duyuyor. Aşağıdaki haritada, günumuz Avrupası'na damgasını vuran göç dalgaları görülüyor. Isveç Toplam nıifus: 8.6 milyon Yasal göçmen: 456.000 (124.000 Finü, 40.000 Yugoslav, 35.000 Iranlı) Yasadışı göçmen: Hemen hemen hıç yok. 1990 bUançosu: 53.300 kişi göç ettı. 29.400 sığınma başvurusu (4300 Iranlı, 3600 Lubnanh, 2700 Rumen) 1991 bUançosu: Kesin veri yok. Fransa Toplam nüfus: 56.7 milyon Yasal göçmen: 3.6 milyon (850.000 Portekizli, 700.000 Cezayirli, 550.000 Fash) Yasadışı göçmen: 300.000 1990 bUançosn: 85.000 kişi göç ettı. 56.000 sığınma başvurusu (23.000 Kuzey Afnkalı, 12.000 Türk) 1991 bUançosu: Kesın veri yok. Avusturya Yukandaki harita Alman 'Stern' dergisinden alınmıştır. Italya Ispanya Toplam nüfus: 40 milyon Yasal göçmen: 408.000 (Fash, Cezayirli ve Tunuslu) Yasadışı göçmen: 200.000 1990 bUançosu: 8650 sığınma başvurusu (3300 Polonyah) 1991 bUançosu: 8.000 göçmen bekleniyor. Toplam nüfus: 57.6 milyon Yasal göçmen: 780.000 (80.000 Fash, 58.000 ABD'li, 41.000 Alman) Yasadışı göçmen: 1.5 milyon 1990 bUançosu: 85.000 kişi göç etti. 4700 sığınma başvurusu 1991 bUançosu: Kesin veri yok. Danimarka Toplam nüfus: 5.2 milyon Yasal göçmen: 160.000 (29.000 Turk, 10.200 Norveçh, 10 200 Ingiliz) Yasadışı göçmen: Kesin ven yok. 1990 bUançosu: 5300 sığınma başvurusu (1450 Fılistinli, 785 Iranlı, 510 Somalili) 1991 bUançosu: 15.000 göçmen bekleniyor. Almanya Toplam nüfus: 78 milyon Yasal göçmen: 5.4 milyon (1.7 milyon Turk, 670.000 Yugoslav, 550.000 îtalyan) Yasadışı göçmen: 100.000 1990 bUançosu: 900.000 kişi göç etti. 193.000 sığınma başvurusu (35.000 Rumen, 22.000 Yugoslav, 22.000 Turk) 1991 bUançosu: 850.000 göçmen bekleniyor. Toplam nüfus: 7.7 milyon Yasal göçmen: 482.000 (132.000 Yugoslav, 60.000 Türk, 15.000 Alman) Yasadışı göçmen: 100.000 1990 bUançosu: 128.000 kişi göç etti. 23.000 sığınma başvurusu (7500 Rumen, 860 Türk, 715 lranh) 1991 bUançosu: 55.000 İsviçre Toplam nüfus: 6.7 milyon Yasal göçmen: 1.1 milyon Yasadışı göçmen: Kesin veri yok. 1990 bUançosu: 36.000 sığınma başvurusu 1991 bUançosu: 45.000 göçmen bekleniyor. KöNUK YAZAR B U F I R S A T K A C I R I L M A Z ! . . Alman Teknolojisi nin yeni ürünü TRAŞ MAKlNASI •# SADECE 10 GUN BUYUK UCUZLUK yerıne 200.000.-TL ı n 100.000 n PESİN 100.000 n TAKSİTLE Kalite ve Rahatlık II BU KAMPANYA19-29 AGUSTOS TARİHLERİ ARASINDA GECERLİDİR Türkiye Temsilcisi Tttr PAIHLAS HOLDING A.Ş SUBİÇİ tÖiaE TCMSİLdÜâi MERKEZ 532 39 59 AKSARAY S89 09 11 AÜBEVKOY 563 18 76 BEYAZ1T 517 22 00 ÇAPA 5 » 33 82 EDİRNEKAPI 531 13 97 EYUP 544 41 a* FATIH 524 15 86 HOCAPAŞA 517 72 07 TAHTAKALE. £27 42 71 VEFA 513 35 43 BAKHKÖt BOLOE TEMStLCİLlâl MERKEZ 5.70 35 00 BAKIRKOY 543 28 »2 YENIMAHALIE 5S1 24 08 OSMANİYE 571 08 21 ZEYT1NBURNU 5»2 63 24 ŞIRINEVUR 562 38 42 YENIBOSNA 551 0O5«S€FAKOY 579 31 51 KUÇUKÇEKMECE 5«0 12 97 GUNEŞU 550 « 94 AVCILAR 590 77 88 BUVUKÇEKMECE 580 64 S3 SİLİVRI 9 [1M7I 79U »AYHAMPAtA BÖlOt TtMSl-dÜİI MERKEZ 54*67 38 AT1ŞALANI 562 03 77 BAâOLAR 568 00 80 BAYRAMPAŞA 667 63 88 8EŞYUZEVLER 537 50 88 ESEM.ER-1 562 40 13 GAZ10SMANPAŞA. 581 47 81 GUNGOREN. 663 64 27 MAZNEDAR 575 97 69 McRTER 656 10 48 o.n 215 Wuı« M*h 566 27 64 TOPKAPI 577 20 16 VAVUZSEÜM 560 96 01 KftCTAŞ BOLOE TEMSLOJÛI MERKEZ 175 21 97 BEŞIKTAŞ 15S 91 61 KARAKOY' 161 77 28 ŞIŞHANE 151 92 35 KASIMPAŞA 153 03 93 TAKSIM 153 01 72 FERİKOY 141 21 89 OKMEYDAN! 153 0» 21 ÇAĞLAYAN 131 67 46 «CAĞrTHANE 121 12 20 MECIOtVEKOY 167 26 69 GULTEPE 178 06 37 ÇEIUCTEPE 168 67 81 ET1LER 186 52 44 SANAYI MAHAU.ESI 178 22 4elSTlNYE 177 76 71 SAAIYER 142 40 3J ORTAKOY 172 19 48 TA1.ATTAŞA. 131 17 17İST ANAOOLU YAKAHBOI.aETEMSİLCk.lâl VERKEZ 343 94 19 BEYKOZ 331 30 55BULGUSLU 316 15 25ÇENGELKOY 321 08 92 DUDUU.U 314 22 23 ERENKOY 356 75 40 GEBZE 11991 146 74 HASANPAŞA. 348 32 37 KADIKOY 330 66 67 KARTAL 363 89 29 <AYNARCA 396 21 98 K BAKKAIKOY 373 73 62 KUÇUKYALI 366 33 67 MA1.TEPE 371 01 O6PENDİK 37S76 66SAHRAYICE0ID 360 818eŞlLE (1882) 1247 UMRANIYEÇAKMAK 329 11 16ÜMRANIYE SANTRAL 328 70 39 UMRANIYE SULTANBEYLI 3M 46 12 USKU0AA. 333 18 78 YALOVA. 1193) 10197 Sırplarla Hırvatlar neden çatışıyorlar? HALUK OZDALGA» Yugoslavya'yi bugüne kadar çeşitli defalar ziyaret ettım ve hemen her bolgesini gezdım. Ama özellikle son bir yıl içinde yaptığım iki gezı, ülkenın yaşa- dığı krizi yakından izleme ola- nağı vermesi bakımından ilgınç oldu. Bu gezilerde karşılaştığım insanlarla bazen Ingılızce, bazen Turkçe, bazen de çat pat sök- meye çalıştığım Sırpça konuşu- yordum. Değışik toplum kesım- lerinden gelen bu kişilerin he- men hepsinin davTamşında fark edilmemesı ımkânsız bir tutum dikkat çekiyordu: Milliyetçilik dyjguları, ükbahar sulan gibi coşkulu akıyordu. Pek çok gözlemcinin de be- lirttiğı gibi Yugoslavya krizınin duğumu, Sırp-Hırvat ilışkilerın- de yatmaktadır. "Yugoslav" kelimesi, "Güney Slavlan" an- lamına gelir. Sırplar ve Hırvat- lar, Guney Slavlarının en guçlü iki milletidir. Kökleri çok uzak- lara giden tarihsel nedenler, Sırplarla Hırvatları birleştir- mekte ve ayırmaktadır. Sırplarla Hırvatlan birleştıren en önemli özellik, etnik köken- lerınin aynı oluşudur. Bu iki halk 6. yüzyılda Tuna'yı aşarak Balkanlar'a giren Slavlann en güçlü iki kolunu oluştunır. Dil- leri de aynıdır ve yalnız lehçe farkhhğı gösterir. İki lehçe ara- sındaki fark, son derece önem- sizdir. Ancak alfabeleri farklı- dır. Hırvatlar Latin alfabesini, Sırplar ıse Ortodoks Kilısesi'ne bağlı Slav halklan için geliştiri- len Kiril alfabesini kullanırlar. larda rakip iki kultürun etkisi altında yaşayan bu iki halk ara- sındakı farklüaşma, 1054'te Ro- ma ve Bızans kiliselerinin aynl- masıyla hızlanmıştır. Batı Ro- ma'yla Bizans'ı ayıran sınır, bu- gun Sırbistan'la Hırvatistan'ı ayıran sınırla hemen hemen ay- nıdır. 1600 yıl önce çızılen bu çizgı, sonuçlan gunümüze ka- dar devam eden din ve kültür farklılıklarını doğurmuştur. Sırplar ve Hırvatlar, 14. yıîzyü- dan itibaren Osmanlı ve Habs- burg ımparatorluklarının ege- menliği altına girmiş, böylece farklı kulturlerin etkisi devam etmiştir. Hırvat milliyetçilerine göre Hırvatistan, Batı Roma uygar- lığının günümuzdekı meşru mi- rasçılarından bıridir ve o mira- sı paylaşan Hırvatlar bugün Ba- tı'mn temsil ettiğı bütun olum- lu değerlere sahiptir. Halbuki Sırbistan köhne Bizans'ın mi- rasçısıdır; gen kalmışlığı ve çu- rumuşluğu temsil etmektedır. Sırbıstan Doğulu, hatta yan As- yalıdır. Bir Hırvat milliyetçisi için Doğu'yla Batı'yı ayıran sı- nır, Sırbistan'la Hırvatistan'ı ayıran sınırdır. Bu bakış açısı, bazı Hırvatlann davramşını ar- ka plandan dolayh bir şekilde etküeyen bir zihniyet hali değil, zaman zaman açık ifade edilen duşuncelerdir. Zagreb Kardinali Franjo Kuhariç, Sırp-Hırvat çe- kişmesini son Hırvat seçimleri sırasında şöyle değerlendirmiş- tir: "Bu, Batı Ue Dogu arasın- daki bir mucadeledir. Hırvatlar kulturleriyle Batı'nın aynlmaz bir parçasıdır. Sırplar ise oryan- tal küJtürun bir parçasıdır." Sırplarla Hırvatları ayıran başka bir fark, dinleridir. Sırp- lar Ortodoks, Hırvatlar Kato- lik'tir. Dışandan, hele Turkiye gibi Muslüman bir ülkeden ba- kan bir gözlemcıye bu fark pek önemli görunmeyebilir. Ancak bir Sırp veya bir Hırvat, kendi- lerini ayıran unsurlann başında, "Bizim dinkrimiz farklı" diye bu noktaya ışaret edecektir. Sırp ve Hırvat mıllıyetçiliğinın can damannı oluşturan bu aynm, Ortodoks ve Katolik gelenekler veya bu mezheplerin Hıristiyan öğretısine getirdiği tefsirler ara- sındaki farklann dennlığınden çok, tarihi nedenierden ilen gel- mektedir. Güney Slavlan 20. yüzyıla gelene kadar guçlü ve uzun ömurlu bağımsız bir dev- let kuramamış, önce Roma ve Bizans, sonra Habsburg ve Os- manh yönetiminde yaşamışlar- dır. Ortaçağ'da kurulan ve hep- si kısa ömurlu Slav Guney Slavlarının birliği, ya- ni aynı Slav ailesine mensup ve birbirine komşu olarak yaşayan Slovenlerin, Hırvatlann ve Sırp- lann ortak bir siyasi yapı ıçın- de bir araya gelmelen fikrinin . . . i • ! ı ı guçlü bır şekilde ortava çıkışı, geçenyuzyılınortalannarastlar. s i k l s a o m u r l u s l a v kraihkian, Yugoslayızm duşüncesının ön- b u t u n B a l k a n S l a v l a r l b i r t a r a . cülen AJmanya mn ve Italya'- f a k a b l l e dıclamacıüğını aşarak mn birüğıni sağlamasından son- b ü t u n H,rvatlan ve Sırplan bi- ra Guney Slavlarımnda bırleş- l e birleştirememıştir. Bu durum- mesı gerektığını ve bu şekilde da kimliğm ve kulturun koruyu- Orta Avrupa'da Avusturyalıla- culuğunu, Avrupa'daki diğer rın ve Macarlann etkısme karşı Hıristiyan toplumlannda görül- dunnanın mumkün olabüeceğı- düğünden daha fazla kihse yuk- nı duşünuyorlardı. Güney Slav- l e n m i ş t i r . Bağımlılık ve yok ol- lannın bırhğının sıyası önculu- m a t e h d i d i ^•nda yaşanan asır- ğunun Sırplar tarafından yuru- l a r teyuncz Balkan Slavlanmn tulmesı kaçınılmazdı. Zıra bu- k u ı t u r ı e n n ı ve varlıklannı sür- tun Yugoslav haJkları ıçınde en dürebümelerını sağlayan en çok nüfusa, en çok bağımsızh- o n e m l i t e k n e d e n > k ü i s e o l m u ş . ! 3 V o S f ü ^ î f olan Sırplar- t u r B o y l e c e K a t o ü k l i k Hırvat- d> 1912-1913 Balkan Savaşla- bğı, Ortodoksluk Sırplığı belir- leyen şey haline gelmiştır.rı'nda kazanılan başanlardan sonra Dunya Savaşı'ndan da muzaffer çıkmalan, Sırpların li- Eğer Balkan Slavları tüm derliğınde birleşmeyı kolaylaş- Sırplan, Hırvatlan, Slovenlen tırmıştır. Yugoslavya ideali ve hatta Bulgarlan kapsayan 1918'de gerçekleşme imkânına guçlü ve uzun ömürlü bir dev- kavuşmuş, Osmanlı yonetimıne '« kurabilselerdi, gelişmelerin değişik olması beklenebilirdi.karşı ilk ayaklanmalan başlatan Karayorgiyeviç hanedanı yöne- timüıde Sırp, Hırvat, Sloven Krallığı kurulmuştur. Jkınci Dünya Savaşı sonunda krallık çökmesine rağmen, Yugosla- vizm fıkri yaşamaya devam et- miştir. Ülkenin işgaline karşı di- renişi yuruten partizan birlıkle- rinin liden Tito önculuğunde ikinci Yugoslav birliği, bu kez sosyalıst ve federal ilkeler doğ- rultusunda kurulmuştur. Sırplar ve Hırvatlar arasmda- ki aynhğın kökleri de çok uzak- lara, Roma Imparatorluğu'na kadar gıder Balkan Yanmada- sı'na vardıklannda Hırvatlar ve Sırplar, Roma ve Bizans'ı ayı- ran sınırın karşıbkh iki tarafına yerleşmışlerdir. Izleyen yuzyıl- Başka Hıristiyan ulkelerde de var olan mezhep farklıhklan- nın, Balkan Slavlan arasında ol- duğu kadar ayıncı sonuçlar do- ğurmaması, bu açıdan dikkat çekicidir. Balkan milliyetciliği- nı anlaınak için kilisenin taşıdı- ğı anahtar rolun görulmesi şart- tır. Bunun bir başka çarpıcı ör- neği, çok yakın etnik köklere ve dile sahip olmalanna ve hatta aynı Ortodoks Kilisesi'ne bağh bulunmalanna rağmen, Sırplar ve Bulgarlar arasındaki milii kimlik farkının ortaya çıkma- smda bağımsu oatrıkhane ör- gutlenmesınm ta;ıdığı önemdir. Yarın: Uder iki mUliyetçi SADECE TELEFON EDECEKSİNÎZ, BİZ GETİRECEĞİZ. tnşaat yuksek muhendısı olan Haluk Ozdalga, Demokraük Sol Partı 'mn kuruculan arasmda yer almış ve parıı genel başkan yardımcılığı gorevını bır sure yurutmuştur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear