18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 19 AĞUSTOS 1991 REHÎNE BUNALIMILrak'tan tuhaf suçlama • BAĞDAT (AA) — Irak Savunma BakanlığYnın yayın organı Al Kadisiye gazetesi, araJannda Türkiye'nin de yer aldığı komsulanna tuhaf bir suçlamada bulundu. Reuters'in habcrine göre Al Kadisiye gazetesi "Suudi Arabistan, Jran, Kuveyt, Tttrkiye ve Suriye, Irak ekonomisini sabote etmek için piyasayı sahte banknotlarla dolduruyorlar" diye yazdı. Al Kadisiye gazetesi, bu ülkelerin bu sabotajlannı Irak'ın kuzey kesiminde yürüttüğünü iddia etti. Irak Savunma BakanlığYnın yayın organı Al Kadisiye gazetesi, Iran'ın aynhkçı Kürt gerillalann faaüyet gösterdiği bölgeye üç adet sahte para basma makinesi getirip iki hafta önce sahte banknot basmaya basladıguu ileri sürdö. Sınırda çataşma • ATtNA (AA) — Türk- Yunan sınınnda uyuştunıcu madde kaçakçılanyla Yunan güvenlik kuvvetleri arasında çıkan çatışmada, bir polis memurunun yaralandığı bıldirildi. Polis kaynaklarının konuyla ilgili açıklamaJarında, dün sınırda bir uyuşturucu madde ahşverişi olacağı haberini alan Yunan güvenlik kuvvetlerinin kaçakçılara sınırda pusu kurdukları kaydedildi. Polis yetkilileri, kurulan pusuyu fark eden Türk tarafında bir, Yunan tarafında ise en az iki kacakçının, polisin üzerine ateş açtıklannı ve çatışmada bir polisin yaraJandığıru, kaçakçıların ise kaçmayı basardıklannı belirttüer. Kaçakçıların olay yerinde 1.6 kg. saf eroin bıraktıkları bildirildi. Rusya'da yeni bakanlık • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin en büyük cumhuriyeti olan Rusya Cumhuriyeti'nde ekonomi bakanlığı kuruldu. Bakanlığın başına da Rusya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in ekonomi programının miman Evgeni Saburov getirildi. Rusya Cumhuriyeti Başbakanı Ivan Silayev'in açıklamasına göre Evgeni Saburov, yeni kurulan ekonomi bakanlığının yaru sıra başbakan yardımahğı görevini de yürütecek. Ekonomi Bakanlığı, Rusya Cumhuriyeti'nin ekonomik çıkarlannın korunmasında anahtar rolü oynayacak. SSCB'de bundan önce ekonomi bakanlığının işleri, ekonominin dallanna göre aynlan birçok bakanlık tarafından yürütülüyordu. Çevreci Ifeltsin • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin Rusya Federasyonu'nun Devlet Başkanı Boris Yeltsın, SSCB'nin Kuzey Kutup Denizi'ndeki Novaya Zemlya Adası'nda nükleer deneme yapmasına karşı çıktı. Yeltsin, Rusya radyosunda yayımlanan açıklamasında, adadaki denemeleri ekolojik bir suç olarak nitelendirerek bunları durdurmak için elinden geleni yapacağını söyledi. Peru'da patlanıa • AYACUCHO (AA) — Peru'da Ayacucho kentinde pazar yerinde patlayan bomba 22 kisinin yararlanmasına neden oldu. Başkent Lima'nın 500 kilometre güneydoğusunda yer alan kentte yapılacak belediye seçimlerinin hemen öncesinde gerçekleştirilen saldından, Maocu "Aydınlık Yol" gerülalannın sorumlu olduğu sanılıyor. Afganistan'da çatışmalar • PEŞAVER (AA) — Afganistan hükümeı kuvvetlerinin, mücahit lideri Ahmet Şah Mesud'un komuta merkezinin bulunduğu Talokan şehrine cuma günü düzenledikleri hava saldırılannda 50 kijinin öldüğü bildirildi. Cemaat Partisi Askeri Komitesi lideri Muhammed Eyup dün AFP'ye verdiği demeçte, Afgan direnişinin tarihi lideri Mesud'un saldırı sırasında TaJokan şehrinde bulunmaması nedeniyle yara aimadan kurtulduğunu söyledi. Eyüp, saldırıda çok sayıda sivilin yaralandığını da kaydetti. Ote yandan, mücahitler tarafından 13 gün önce rehin alınan bir Kızılhaç görevlisinin dün serbest bırakıldığı bildirildi. Kıbns zirvesi öncesi ikinci tur görüşmelerAtina'da başladı Atina: Ankara'ya baskı yapın Yunanistan yönetimi, ABD'nin, Ankara ve KKTC yönetimlerine, Kıbrıs zirvesinin kayıtsız şartsız yapılabilmesi için baskı yapmasını istiyor. Birleşmiş Milletler temsilcüeri Oscar Camillion ve Gustave Feissel ile dün görüşen Samaras, Türk tarafının zirveyi torpillediğini söyledi. Camillion ise zirvenin eylül ayında yapılabileceğine inandığını açıkladı. STELYO BERBERAKİS ATtNA — Kıbns sorununun çözümü için Birleşmiş Milletler ile taraflar arasında yapılan gö- rüsmelerin ikinci turu Atina'da başladı. Birleşmiş Milletler Ge- nel Sekreteri Perez de Cueüar'- ın özel temsilcisi Oscar Camil- lion ile BM özel Siyasi Işler Mü- durii Gustave Feissel, dun Yu- nanistan Dışişleri Bakaru Ando- Dİs Ssmaras ile görüştuler. BM temsilcüeri, bu ikinci tur görüş- melerde, eylul ayında yapılma- sı planlanan zirve için 'olumiu' bir ortam yaratılacağına inan- dıklannı söylerken Atina'nın, ABD'nin Ankara ve Lefkoşa'- ya baskı yapmasını beklediği bildiriliyor. Kıbns konusunda eylül ayın- da yapılması planlanan toplan- tı öncesinde taraflar arasında yakınlaşma sağlanması amacıy- la Türkiye, Yunanistan, KKTC ve Kıbns Rum kesiminde yap- tıkian temaslann ikinci turuna dün başlayan BM temsilcüeri Camillion ve Feissel, Yunanis- tan Dışişleri Bakanı Samaras ile bir araya geldiler. Samaras, top- lantı sırasında, Camillion ve Fe- issel'in geçen hafta Cenevre'de BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile yaptıklan ve yann Ankara'da Türk yetkıliler ile yapacaklan temaslar hakkında- ki görüşlerini aldı. Ankara'nın ve Kıbrıslı Turk- lerin son açıklamalanna olduk- ça içerlemiş görünen Samaras, "Tiirkiye'nin, Kıbns zirvesini torpülemek istediği" yolundaki inancını da toplantı sırasında di- le getirdi. Dışişleri Bakanı Safa Giray ile KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş'ın son yaptık- lan açıklamalan buna kanıt ola- rak gösteren Samaras, Kıbrıs zirvesinin gerçekleşmesi için Türkiye'nin toprak ve Rum göçmenler konusundaki iyi ni- yetini göstermesi gerektıği ko- nusunda ısrar ediyor. Samaras, BM temsilcüeri ile görüştükten sonra şu açıklamayı yaptı: "Eger Camillion ile Feissel Ankara'da yapacaklan gdriiş- melerden sonra da bu iki konu- da Türkiye'nin oiumlu, yapıcı ve mantıklı önerilerini getirmez- lerse, o zaman müzakereJerin hiçbir aniamı kalmayacak; bu bir gel-git diplomasisine dönii- şecektir." Oscar Camillion ise göruşme- den sonra yaptığı açıklamada, Kıbrıs zirvesinin eylül ayında gerçekleştirüebUeceğine inandı- ğını söyledi. Konferansın kesin tarihi hakkında bir şey söyleye- meyeceğini belirten Camillion, "Konferansın gerçekleşecegine inanıyorum, çünkiı Kıbns soru- nunun çözümünun siyasi karar- lar gerektirdigiııi artık herkes biliyor" dedi. BM temsilcileri Camillion ile Feissel, yann Turkiye'ye gelerek Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Arafat: Ortadoğu'da barış sağlaıııııalı Yaser Arafat, US News and World Report dergisine verdiği demeçte, "Barış konferansı girişiminin başarısızlığa uğraması Ortadoğu için felaket olur" dedi. Filistinli liderler konferansta izlenecek ortak tutum konusunda anlaştı. Dış Haberier Servisi— FKÖ lideri Yaser Arafat, banş konferansı toplanamadığı tak- dirde, Ortadoğu'nun "baskı, isgal ve saJdırganlıga" maruz kalacağım söyledi. Arafat, "US News and Workf Report" dergisüıin bu haftaki sayısında yayımlanan demecinde, banş konferansı toplanması gi- rişiminin başansızlığa uğramasının, lslamın ve Hıristiyanlığuı kutsal yerlerinin Yahudi- leştirilmesi sonucunu vereceğini belirterek "Sizin yeni Ameriktn dünya düzeninjz bu mudur?" diye sordu. Arafat, FKÖ'nün Ortadoğu denkleminin en önemli elemanı olduğunu savunarak, "Filistinlilerin haklan gozardı edilerek ba- nş ve çözum olamaz" dedi. Filistin'in Kurtuluşu İçin Demokratik Cephe örgütü (FDLP) Genel Sekreteri Na- yef Havatme, AFP'ye verdiği demeçte, genel sekreteri olduğu FDLP, Yaser Arafat başkanlığındaki El Fetih ve George Habbaş liderliğindeki Filistin Halk Kurtuluş Cep- hesi'nin (FPLP), Ortadoğu Banş Konferan- sı konusunda bazı noktalarda anlaşmaya vardıklannı bildirdi. Havatme, 3 grup arasında vanlan anlaş- malann, özellikle Filistin sorununun ele alı- nacağı tüm konferanslarda FKÖ'nün Filis- tin halkını temsil etme niteliğine bağlıhk, Israil tarafından işgal edilen Doğu Kudüs- ün de temsil edilmesinin zorunluluğu ve BM kararlannın uygulanmasına bağlılık konu- lannda olduğunu belirtti. temaslarda bulunacaklar. İki temsilcinin, daha sonra tekrar Atina'ya dönerek Samaras ile gö.-uşebüecekleri bildirüiyor. Ankara'ya baskı VVashington'dan Atina'ya ulaşan haberlere göre ABD Baş- kanı George Busb, Kıbns soru- nunun 'yüz yüze' yöntemiyle çözumlenmesinde ısrarlı görü- nuyor. Bir bakıma "dörtiü zirve' önerisini benimseyen Bush'un, toplantıya BM Genel Sekreteri '- nin başkanlık yapmasını iste- mekle de Atina'yı tatmin etme- ye çalıştığı belirtiliyor. Bu ara- da Atina ile Lefkoşa Rum kesi- mi bir yandan Yunan ve Rum kamuoyunu eylül ayında böyle bir toplantının yapılabileceği olasılıgı için haarlarken diğer yandan toplantı şekli ne olursa olsun, toprak ve göçmenlerin durumu konularında Türkiye'- nin öneri getirmesi gerektiği şar- tında ısrar ediyor ve bu konu- da kendilerini bağlanuş bulunu- yorlar. ABD'nin söz konusu toplan- tının eylül ayında yapılmasında- ki ısrarı ise Kıbns sorununun, ekim ayında Ortadoğu sonınla- nnı ele alacak uluslararası top- lantıdan, Perez de CueUar'ın ise bu yıl sonunda BM Genel Sek- reterliği görevini tamamlama- sından önce bir 'raya oturtulması' arzusundan kay- naklamyor. Atina ile Lefkoşa Rum kesimi, bu nedenle ABD'- nin böyle bir toplantının kayıt- sız sartsız yapılabilmesi için ge- rek Türkiye gerekse KKTC üze- rindeki baskılannı yoğunlastır- masını bekliyor. Iran kilit rol üstleniyorThe New York Times gazetesi, hâlâ rehin tutulan 10 Batılının serbest bırakılması için sürdürülen gizli pazarlıklarda İran'ın üst düzey diplomatlanyla seferber olduğunu bildirdi. Dıs Haberier Servisi — Iran yanlısı Şii grupların Lübnan'- da hâlâ rehin tuttuklan 10 Ba- tıkrun serbest bırakılması ve re- hineler bunalunına genel bir çözum bulunması amaayla ta- raflann Birleşmiş Milletler gö- zetiminde sürdürdüğü gizli pa- zarlıklar devam ediyor. ABD'- de yayımlanan The New York Times gazetesi dünkü sayısın- da, Tahran'ın, kalan Batılı re- hinelerin serbest bırakılması için yürütülen gizli mekik dip- lomasisinde kilit rol oynadığı- nı bildirdi. Gazetenin, Batılı üst düzey yetkililere dayandırdığı haber- de, çok sayıda Iraniı diploma- tm görüşmeler için seferber ol- duğu ve bunlann arasında önemli üst düzey yetkililer bu- iunduğu beürtildi. Gazete, Tahran'ın üstlendiği rolün al- tını çizerken, Şam'ın rolünü ikıncil önemde değerlendirdi. Haberde Suriye'nin rolü, lran'- m girişimlerine destek olmak ve Lübnan'da güvenliği sağlamak olarak nitelendi. Tahran, üstlendiği rol nede- niyle oldukça hareketli bir dip- lomatik trafiğin ortasında bu- lunuyor. Iran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Vetayeti önceki gün, Batıülan rehin tutan grupları bünyesinde banndıran Hizbul- lah örgütü heyetini kabul ede- rek görüştü. Heyette, Hizbul- lah'ın Genel Sekreteri Seyyid Abbas Musavi'nin de yer aldı- ğı bildirildi. Yoğun diplomasi çerçevesinde Tahran'ın ikinci konuğu ise tsviçre Dışişleri Ba- kan Yardımcısı KJaas JKOM oldu. BM Genel Sekreteri Pe- rez de Caeilar adına Tahran'a giden Jacobi, rehinelerle ilgili temaslarda bulundu. Görüşme- lere ılişkin bir açıklama yapıl- madı. Ajanslann haberlerine göre bölgedeki diplomatlar rehineler bunaimunda çozüm aşamasına gelinmesinın Tahran'ın tutüm değiştirmesiyle mümkün hale geldiğmi belirtiyorlar. Uzun sü- redir sorunun çözümü için ön- ce Batının adım atmasım iste- yen ve bazı önkoşullar ileri sü- ren Tahran, bundan vazgeçe- rek önce kendisi adım atma yö- nüne gitti. tran'ın tutum değiş- tirmesinde Cumhurbaşkam Ali Ekber Hasimi R»fsancani'nin etken olduğu bildiriliyor. 1985 ve 1986'da ABD ile Iran ara- sında yapılan rehine pazarlığm- da kilit rol üstlendiği bilinen Rafsancani'nin bu pazarlıklar- da da etkin olduğu beürtüiyor. BATTDA GEÇEN HAFTA... YUNANİSTAN Meryem Ana'ya kucak dolusu şükran STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan'ın başkenti Atina, geçen hafta bornboştu. 15 ağustosta kutlanan Meryem Ana gününe, bir gün sonraki cuma güniınü ve hafta sonu tatilini ekleyen Atinalılar, dön gun süre ile Atina'yı terk etme fırsatıru buldular. Cadde ve sokaklardaki göriinüm, terk edilmiş bir kenti andınyordu. Bu sessizlik, doğal olarak siyasi gelişmelere de yansıdı. Devlet ve özel sektor yeniden fazla bir kapasite ile çalıştı. Buna karşın eski Kültür Bakanı, ünlü aktristlerden Melına Mercouri'nin geçirdiği ameliyaı, yasadışı inşa edilen konutlar için alınması beklenen kararlar, ev kiralan ve diğer tüketim maddelerine getirileceği duyurulan yeni zamlar ile Kıbns sonınu için Ankara üe Atina'mn karşılıklı açıklamalan, en çok konuşulan konulan oluşturdu. 15 ağustosta kutlanan Meryem Ana gunünde Yunanlılar, Ege'deki Tinos Adası'na hucum eder. fiu adanm en büyük özelliği, 'mucizeler yaratan' Meryem Ana Kilisesi'dir. Tüm ulkede düzenlenen dini törenlerin en gorkemli ve en 'resmisi' de Tinos Adası'nda yapüır. Bu nedenle Tinos Adası, her 15 ağustos günu tıka basa dolar. Çalışma koşullan yaz aylannda zaten gevşek olan Atina'da, bu sessizliğin 30 ağustosa kadar sürmesi bekleniyor. Bu arada Melina Mercouri, bel kemiğinde ortaya çıkan bir kaymadan sonra götürulduğü Paris'te ciddi bir operasyon geçirdi. Operasyondan sonra sağhk durumu düzelen Mercouri'nin aniden fenalaşması ve derhal yoğun bakıma alınması, Atina'da büyuk endişe yarattı. 65 yaşındaki eski star Mercouri'nin amdiyattan sonra damarlarındaki kanımn pıhtılaştığı duyuruldu. Fransız doktorlarına göre Mercouri bu kritik durumu da atlatmış bulunuyor ve hafta içinde taburcu olması bekleniyor. Gazetelerin bu son haftalarda kullandığı konserve haberlerin dışında Kıbrıs sorunundaki son hareketlenmeler, ağustos ayının en 'canlı' konusunu oluşturdu. Kıbns sorunu ile BM elçilerinin hafta içinde başlatacaklan ikinci tur görüşmelerin üzerine yapılan açıklamalar, Ankara ile Atina'yı yine karşı karşıya getiriyor. Taraflar, Kıbns sorununun çözümünü arzu ettikleri^ncak izlenecek 'yöntem' konusunda aynı paralel çizgide bulunmadıklan için bu açıklamalar bazen 'sert' ve 'yıldırıcı' bir biçim alıyor. İNGİLTERE K. Irlanda'da savaşı kim durduracak? ÖZGÜRLÜGÜ KUTLAMA ÖPÜCÜĞÜ— Lübnan'da tran .vanlısı İslami Cihad orgütünün elin- de rehin tutuldugn beş yıllık süre boyunca tüm tngilizlerin 'kahramanı' haline gelen gazeteci John McCarthy'nin serbest bırakılmasıyla birlikte tngiliz balkı derin bir 'oh' çekti. Serbest bırekıldık- tan sonra da sempatikligi ve enerjisiyle kamuoyunun dikkatini çekmeye devam eden yakışıklı 'kah- nunaıf, tngütere'de gittiği her yerde insanlann sıcak davrantslanyla karşılaşıyor. (Fotograf: AP) EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Avrupa'nın kuzeybatı ucunda, herhangi bir uluslararası çekişmeye sahne de olmayan Kuzey Irtanda, her geçen gün iç savaşa doğru gidiyor. Her gün bir ya da birkaç kışi öldürülüyor, bombalar patlıyor. Hükümetin, karşıt göriişlü siyasetçileri bir araya toplayarak soruna çözüm arama çabalan sonuçsuz kaldı. Guneydeki İrlanda Cumhuriyeti'yle birleşmekten yana olan Katolik azınlıkla, Ingiltere'nin bir eyaleti olarak kalmaktan yana olan Protestan çoğunluk arasında özellikle 1969'dan itibaren yeniden parlayan çatışmalar hiç durulmuyor. Katolik görüşü terörle sağlamaya yönelen Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) ile Protestan toplumu korumak amaayla kurulan yasadışı milislerden her gün bir kişi ölüyor. Düzeni korumak ıçın görevli Ingüiz askerleri de IRA hedefi. IRA'nın son girişimlerinden biri ise yörede istemediği kişileri 'istenmeyen kişi' ilan etmek. IRA'nın bu isteğini yerine getirmeyen ve Kuzey Irlanda'yı terk etmeyen kişi, ölümle burun buruna. IRA son olarak 6 kişilik bir liste açıkladı. Bunlardan üçü IRA'ya boyun eğerek Kuzey İrlanda'dan ayrıldı, üçü kaldı. trlanda sınırı yakınındt Newry kasabasında 'IRA'yı kınama yürüyüşu' yapüdı. IRA ve karşıtı Protestan milisler, birbirlerini evlerinin eşiğınde, genellikle ailelerinin gözü önünde öldürüyor. Kuzey İrlanda Bakanı Peter Brook ise "Bir toplumun diğerine yönelttiği bu anlamsız terör kimseyi hiçbir yere göturmez. Sona ermesini içten arzu ediyoruz. Devlet her bireyi tek tek koruyamaz" diyerek aczini gösterdi. DANÎMARKA Sarayçalışanlan, Kraliçe'ye bayrak açtı FERRUH YILMAZ KOPENHAG — Danimarka, geçen hafta hararetli bir şekilde Danimarka'yla tsveç'i birbirine bağlayacak köprüyü vartıştı. Aslında son birkaç yıldır varsa yoksa köprü tartışılıyor. Hem tartışılmalan yeni de değil. Bir başkent Kopenhag'ın bulunduğu adayla Danimarka'nın geri kalan kısrmnı birbirine bağlayacak köprü, bir de Danimarka'yı Isveç'e bağlayacak köprü, yüz yıldır bir alevlenip bir küüenerek tartışıhp duruyor. Ama artık AT'yi bir uçtan ötekine birbirine bağlama ihtiyacı, yüz yıldır "yapılsın, yapılmasın" diye tartışılan köprüleri, birkaç ay içinde somut hale getiriverdi. Önce Danimarka içindeki köprünün, sonra da geçen hafta içinde Kopenhag-Malmö arasındaki köprunun yapuru, yangından mal kaçınr gibi yasalaşıverdi. Her iki köprüyle ilgili itirazların başmda, gereksizh'klerinin yanı sıra denizlerdeki canlı yaşamı tehdit ettikleri iddiası geliyor. Başka bir itiraz da politikacıların bu eleştirilere kulak asmayıp alelacele köprü projelerini yasalaştırmaJarı. Nitekim AT Komisyonu'nun geçen hafta Danimarka hukümetini Kopenhag-Malmö köprüsünü aceleye getirmeyip eleştirilere kulak vermesi yolunda uyannası, köprücu hükümetle sosyal demokratlarda, "AT'de bize karşı dava açılacak" kaygısıyla panik yaratmasına rağmen, köpru tasansıyla ilgili oylama ertelenmeyip geçen çarşamba günu parlamentodan çıkarıldı. Danimarkahları geçen hafta meşgul eden ^ başka bir olay da saray calısanlannın Kraliçe'yi Avrupa Insan Haklan Komisyonu'na şikâyet edeceklerini açıklamalan oldu. Nedeni de Kraliçe'nin çalışanlara toplusözleşme yapmayı reddetmesi. Yaklaşık 5(T saray çahşanı önce konuyu Danimarka Iş Mahkemesi'ne göturdü. Ne var ki Kraliçe anayasayla korunduğu için mahkeme, saray calısanlannın Kraliçe'yi zorlayamayacaklan kararına vardı. Böylehkle, ülke için yargı yollarını tüketen saray çalışanlan, Kraliçe'yi ve Danimarka devletini sendikalaşma özgurluğünü çiğnediği gerekçesiyle Avrupa însan Haklan Komisyonu'na şikâyet etme karan aldılar. Saray çalışanlan, bununla yetinmeyip Kraliçe'yi Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)nezdinde de şikâyet edecekler. Gerçi saray çalışanlarının sendikalaşmasının önünde herhangi bir engel yok, ama Kraliçe toplusözleşmeye yanaşmadığı için sendika püoıik gezisi düzenlemek gibi sosyal faaliyetler dışında hiçbir işe yaramıyor. Danimarka saray çalışanlan, Isveç ve Norveç krallanmn kendi çalışanlarıyla fazla mesai, gece ve hafta sonu nöbetleri gibi konularda yazılı anlaşmalar yaptıklanna dikkati çekiyorlar. Son 18 yıldır Kraliçe'yi toplusözleşmeye ikna etmeye çaüşan saray calısanlannın Insan Haldan Komisyonu'nda açacağı davamn sonucu, merakla bekleniyor. ALMANYA 'Prusyalılık ruhu' hortladı DENİZ İNCEDtKEN BONN — Almanlarm Prusyalı ruhları mı hortluyor ya da hortlatılıyordu? Prusya Kralı Büyük Friedrich'in, ölümünden 205 >ıl sonra vasiyetinin yenne getirilerek cenazesinin Potsdam'daki 'Sanssouci' Sarayı'na devredilmesi, ustelik bu torene tum tepki ve eleştirilere karşın Federal Şansdlye Helmut Kohl'ün bizzat katılması, üstüne üstluk Alman Silahlı Kuvvetleri'ne mensup askerlerin cenazenin devri sırasında tabutun başmda saygı duruşunda bulunmaları, Alman ulusunun damarlanndaki 'asil Prusyalı kanını' yeniden tartışma konusu yaptı. 'Dakiklik, düzen, disiplin, 'HORTLATILAN' KRAL— Prusya kralı Büyük Friedricb için, ölümünden 205 yü sonra düzenlenen şaşaalı cenaze töreni Alman- jta a t, tutumluluk, çalışkanlık, ya'daki bir kısım insanı da 'güldürüyor'. 'Alışılmamış Eylemler Örgutü' isimli bir grup, düzenledigi alternatif cenaze töreniyle, asır- güvenirlüik' gibi bir dizi lar önce yok olmuş degerleri bortlatmanın anlamsızlıgını ortaya koymaya çalıştı. (Fotograf: REUTER) erdemin sembolü sayılan 'Prusyalıhk ruhu', Büyük Friedrich'in monarşisi sırasında 'militarizm ve yayılmacüığm' sembolü olmuştu. Vasiyetinde 'Bir filozof gibi yaşadım ve öyle de gömulmek istiyorum. Şatafatsız, törensiz' diyen ve ebedi huzuru Potsdam'daki Sanssouci Sarayı'nda bulmak isteyen Büyük Friedrich ya da II. Friedrich'in bu vasiyetı, ölümünden ancak 205 yıl sonra 17 Ağustos 1991 Cumartesi günu gece yarısı gerçekleşebildi. Osmanlı padişahlanndan II. Mahmut'a Yeniçeri ocağını kaldınp 'Nizam-ı Cedit' kurumunu yerleştirmesinde bizzat uzman göndererek yardımcı olan, 'militarizm ve yayılmacılığı' simgeleyen bu Prusya kralının, Almanya'nın birleşmesinden sonra cenazesinin, Federal Şancöl^, Alman Silahlı Kuvvetleri ve Brandenburg Eyalet Başkam'mn katıhmıyla devredilmesi, aslında yine Büjrtik Friedrich'in vasiyetinin aksine Almanya'da büyük bir 'seremoni' oldu. Şimdi Alman kamuoyu, bu devir teslimin zamanlaması ve gerekliliğini tartışıyor. Yoğun eleştirilere hedef olan ve 'zevksizlikle' suçlanan Kohl, 'Friedrich' denince niye 'militarizm', 'yayılmacüık' ve 'kulluk' gibi kavramlann anımsanıp da Prusyalılığın diğer erdemlerinin ağza alınmadığına kızıyor. Üstelik Hıristiyan Demokrat Partüi politikacı, 'Der Spiegel' dergisinin kapak konusu yapıp 'tabut ve kül harekâtı', 'yüzyılın cenazesi' olarak nitelediği olaylı cenaze töremne katılabümek için Wolfgansee'daki tatilini yarıda kesebüdikten sonra..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear