Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 TEMMUZ 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Terörü desteklemeyen kapatdamaz Bugün için artık teröre destek olmadığı, şiddeti benimsemediği ve şiddete başvurmadığı sabit olan bir sendika veya üst kuruluşun, 'devletin bir kişi veya bir zümre tarafından yönetilmesi veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak' amacını güttüğü veya bu yolda faaliyet gösterdiği gerekçe gösterilerek kapatılması mümkün değildir. yöneticileri hakkında TCK'nın 141. maddesi gereğince ceza verildiği anımsatılarak, söz konusu maddenin Terörle Mücadele Yasası ile kaldırıldığı belirtildi ve sanıkların re'sen beraatlerine karar verildiği de kaydedildi. DİSK ve bağlı 28 sendikanın kapatılması yönünden davayı inceleyen Askeri Yargıtay 3. Dairesi, kapatma davasında askeri yargının görevinin sona ermediği kanısına vararak davayı esas yönünden inceledi. TeAskeri Yargıtay, 3. Dairesi' rörle Mücadele Yasası ile nin DİSK davasına ilişkin ver TCK'nın 141, 142 ve 163. maddiği gerekçeli kararında, DİSK delerinin Türkiye'nin çağdaş deANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Askeri Yargııay'ın DtSK yönetidlerinin beraatine ve DlSK'in açılmasına ilişkin gerekçeli kararında, "Artık teröre destek obnadıgı, şiddeti benimsemediği sabit olan bir sendika veya üst kuruluşun kapatılması mümkün değildir" denildi. Terörle Mücadele Yasası'nın üstü kapalı eleştirildiği Askeri Yargıtay kararında, söz konusu yasanın acele çıkanldığına da değinildi. mokratik tophım düzeyine ulaştınlması amaçlanarak kaldınldığı kaydedilen gerekçeli kararda, "Ancak şiddeti vasıta kılmayan düşünceyi ifade hürriyeti ile bu düşünceler etrafında örgüclenme hürriyeti, siyasi parti ve sendika kurma haklan ile de ilgili olduğu halde neden tasanda ve özellikle gerekçesinde bunlara deginilmemiştir" diye soruldu. Terörle Mücadele Yasası 'nın TBMM'deki görüşmeleri sırasında DİSK ve bağlı sendikaların faaliyete geçeceği konusunda hiçbir duraksama göstermeyen konuşmalara Adalet Komisyonu ve hükümet yetkilileri Yargıtay 3. Dairesi'nin DlSK'in açılmasına, yönetidlerinin beraatine ilişkin kararının gerekçesv Terörle Mücadele Kanunu, zor ve cebre dayalı olmakşızın sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis amacına matuf cemiyet kurulmasını kişiler yönünden suç olmaktan çıkarmıştır. Bu nedenle bir sendika veya üst kuruluşun, bizatihi teşkili suç olmaktan çıkarılmış bir cemiyete dönüştüğü nedeniyle kapatılması, hukuka ve mantığa uygun düşmemektedir. tarafından yanıt verilmediği dikalar Yasası'nın 58. maddesivurgulanan kararda,"TBMM ne gönderme yapüarak Terörle görüşmelerinde de sendikalarla Mücadele Yasası'yla Sendikalar ilgili dnzenlemeye, anayasa hü Yasası'nda ilgili maddelerin dekümlerinin engel olduğuna da ğiştirilmediği belirtildi. Kararir bir beyana rastlanılmamakta da, konuya ilişkin şu görüşlere yer veriidi. dır. Aksine, DtSK yöneticilerinin, DİSK'e bağlı sendikalann "Yapılan incelemede, Terörle faaliyete geçeceklerine dair ifa Mücadele Kanunu hükümleri deierine karsı çıkıhnadığ, bir ba dahilinde değiştirilmeyen hükkıma bu beyanlann kabul gör mün sadece Sendikalar Kanudüğü söylenebilir" denildi. Ge nu'nun 58. maddesi olmadığı, rekçeli kararda, 141 ve 142. Askeri Ceza Kanunu'nun 148/b maddelere uyan suçlardan mah maddesinin de yüriiriükten kalkum olan sendika yöneticileri dırümadığı anlaşılmaktadır. Bu nin kuruluşlarının kapatılması dunımda TCK'nın 141 ve 142. na karar verileceğine ilişkin Sen maddelerinin anılan kanunlar rüan maddelerindeki yasaklardan ibaret olmaması nedeniyle bu maddenin ilgili fıkralannı yürüriükten kaldınnamış olduğu göriişUyle acıldanabUeceği gibi Terörle Mücadele Kanunu'nun çok acele çıkanlmasının bir sonucu olarak da değeriendirikapsanunda bayatiyetlerini mu lebilir." hafaza ettikkri söylenebilir mi? Yerel mahkemece, DİSK ve Askeri Ceza Kanunu'nun 148/b bağlı 28 sendikanın yöneticilemaddesi ile Sendikalar Kanu rinin hiçbir zaman cebir ve şidnu'nun 582 maddesindeki 141, dete başvurmadıklannın kabul 142,163. maddelerin açık bir il edildiği kaydedilen gerekçeli kaga bükmü olmamasına rağmen rarda, şu hükme varıldı: yürüriükten kalktıklan şüphesizdir. Aynı kanunun 58/1. "Bugün için artık teröre desmaddesindeki bunlara paralel tek olmadığı, şiddeti benimsehükümlerin de yürüriükten mediği ve şiddete başvurmadıkalkmış olduğunu kabul etmek, ğı sabit olan bir sendika veya üst demokratik hukuk devleti olma kuruluşun 'devletin bir kişi venın bir gereğidir. Ortaya çıkmış ya zümre tarafından yönetilmeolan bu dunım, kanun koyucu sine veya sosyal bir sınıfın diğer nun Sendikalar Kanunu'nun 58. sosyal sınıflar üzerinde egemenmaddesindeki yasaklann sade liğini sağlamak' amacını güttüce TCK'nın yürüriükten kaldı ğü veya bu yolda faaliyette bu lunduğu gerekçe gösterilerek kapatılması mümkün değildir. Zira, Terörle Mücadele Kanunu, zor ve cebre dayalı olmakşızın sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis amacına matuf cemiyet kurulmasını kişiler yönünden suç olmaktan çıkarmıştır. Bu nedenle bir sendika veya üst kuruluşun bizatihi teşkili suç olmaktan çıkanlmış bir cemiyete dönüştüğü nedeniyle kapatılması hukuka ve mantığa uygun düşmemektedir." Yöneticileri, sendika ya da konfederasyondaki görev ve faaliyetleri nedeniyle beraat eden bir sendika ya da konfederasyonun artık kapatılması yoluna gidilemeyeceği kaydedilen gerekçeli kararda, DİSK ve bağlı kuruluşlar hakkındaki kapatma kararlarının kaldırılması hükmüne varıldığı belirtildi. 19801991 DİSKDAVASIARŞİVİNDEN •umnunveı \xsss Müslesarlar, bakan yelkllerini kullanacak' Kımu İKİlen en çot iki ikramiye alabıkce •.' AVUKAUA* KUIUM» DİSKyöneticileri cumartesi günü bir araya geliyor r f H r TOBDER kapatridı s s ğgp ad « . ^ r altında izın verilmeyecek ™.= 'İsukxar programı bajanb olamadı.. l 11 yıl sonra ilk toplantı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DtSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, DtSK ve DİSK'e bağlı sendikalann yöneticilerinin 20 temmuz cumartesi tarihinde toplanacağını açıkladı. lstanbul DİSK Bürosu'nda saat 10.00'da yapılacak yönetim kurulu ve başkanlar toplantısında, DİSK ve bağlı kuruluşlann yeniden faaliyete başlaması için yasal ve tüzüksel çalışmalar yapılacak. Baştürk 20 temmuzdaki toplantıda 11 yıla ilişkin bir rapor tartışılacak. Raporda geleceğe dönük düşüncelerimizi açıklayacağız. 15 Eylül 1980: 1. Ordu ve lstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, 14 Eylül 1980 günü yayımladığı 49 numaralı bildiriyle DİSK ve MİSK yöneticilerinin 16 Eylül 1980 günü saat 18.00'e kadar teslim olmalarını istiyordu. DİSK DAASI IDOİANAMESN VAYMIKHJZ titnt \ \ tw>OA \ O/>A tl ı H. \ı kt feı /1 <ı 16 Eylül 1980: Milli Güvenlik Konseyi'nin 15 eylülde Resmi Gazete'de yayımlanan 8 numaralı kararıyla DİSK, MİSK ve Haklş'e bağlı sendikaların bankalardaki para, ve malzemelerinin bloke edileceği açıklamyor. 17 Eylül 1980: DtSK ve DİSK'e bağlı sendika yöneticüeri ile işyeri temsilcileri, lstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'nın 49 numaralı bildirisine göre 16 Eylül 1980 günü Selimiye'ye giderek teslim oldular. 18 Eylül 1980: 17 eylülde Resmi Gazete'de yayımlanan bir tebliğ ile DİSK'e bağlı 39, MlSK'e bağlı 19, Haklş'e bağlı 8,TürkÜlke Iş'e bağlı 9, Sosyal Demokrat lş'e bağlı 7 ve Toplum İş'e bağlı 4 sendika faaliyetten men edildi. 28 Aralık 1980: 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı, 3 No lu Askeri Mahkemesi, DtSK davasında gözaltında bulunan 506 sanıktan, aralarında Ahmet Isvan'ın da bulunduğu 68 kişinin tutuklanmasına karar verdi. 26 Aralık 1981: DtSK davası sürerken Rıza Güven duruşma salonundan çıkanbyordu. Davaya girecek avukatlar da aynı gün belirleniyordu. Ayn. gün TOBDER de kapatılmıştı. Cumhuriyet JISKIe tutuklu kalnıaıtı Cumhuriyel yasaklanmasına karşı çıktıklannı bildirerek "Bu mahkeme kararı geç kalmış bir karar, adaletin geç tecelli ettiği bir karar. Memnuniyetle karşdıyoruz" dedi. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, DİSK ve bağlı kuruluşlann mal varlıklannın devri konusunda Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karan bekleyeceklerini söyledi. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de yaptığı açıklamada, DtSK'e bağlı sendikalann mal varlıklarının derhal sahiplerine iade edilmesi gerektiğini bildirerek şunları söyledi: "Bu konudaki gecikme, haksızlıgın bunerek devamj aoJamına gelecegi gibi hukuka ve uluslararası kurallara da aykın bir davranış olacaktır. Buna yol açmamak için SHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne bu konuda açmış olduğu davanın sonucunu beklemeden DİSK ve bağlı sendikalann mal variıklannın geri verilmesi başta olmak üzere bu alandaki tüm hukuk dışı uygulamalara son verilmelidir." IH**KV I I yıl»4>nraberaal ; ^ t t u SiMıııd.ı iıırk<li|>l<Hiıaltıl>u«ü« Baştürk, 20 temmuz toplantısında DlSK'in faaliyetlerinin askıya alındığı 11 yıla ilişkin bir raporun da tartışılacağını belirterek "Raporda geleceğe dönük düşündüklerimizi de açıklayacağız" dedi. Baştürk, sendikanın devir teslimine ilişkin hukuki prosedürün tamamlanmaya çahşılacağını da açıkladı. Türklş Genel Başkanı Şeyket Yılmaz da beraat kararıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, 12 Eylül askeri harekâtının başladığı günden beri sendikalann kapatılmasına, mal varlıklarına el konuünasma ve faaliyetlerinin DÎSK'in önündeki sorun ve engeller Başkonsolosluğumuza molotof kokteyli ŞÜKRAN KETENCİ Askeri Yargıtay'ın, yöneticilerinin beraatı ve DlSK'in açılmasına ilişkin verdiği karar üzerine DİSK Başkanlar Kurulu cumartesi günü toplanarak boşalan yönetim kadrolan için görev bölümü yapacak. Yeniden faaliyete geçiş ile ilgili calışma prograrru belirleyecek, ancak gerek yargı karan gerekse DİSK tüzüğüne göre yapılacak organ toplantıları ile DİSK fiilen açümış olmuyor. DlSK'in gerçekten faaliyete geçebilmesi için önünde pek çok fiili ve hukuki engeller bulunuyor. Gündemdeki ilk sorun, DlSK'in 1 trilyon 620 milyara ulaştığı bildirilen mal ve nakit varlığının DİSK'e teslim edilmesi. DlSK'in faaliyetinin askıya alınması karanyla birlikte DlSK'in mal varhğının denetimi kayyımlara teslim edilmiş, nakit gelirleri önce bankalarda bloke edilip sonra da Hazine'ye devredihnişti. Araç, makine gibi taşınmazlann önemli çoğunluğu kullanılmaz hale gelirken, birçok değerli taşınmazı da işletilmek üzere devredilmiş, bazılan satılmıştı. ANAP hükümeti 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası kapsanunda TCK'nın 141 ve 142. maddelerini kaldırırken bunun doğal hukuksal sonucu olarak DİSK'in de acılacağını hesaplamıştı. Ancak DlSK'in el konulmuş durumdaki para ve mal varhğının teslim edilmemesi için çözüm arandı. Hükümet, Çalışma Bakanlığı aracılığı ile DİSK'le ilgili Askeri Yargıtay karannı vermeden önce de DtSK mallarının alınması için girişimde buîundu. Aynı aşamada DİSK de kayyımlara başvurarak 141 ve 142'nin kalkması ile davanın düştüğü gerekçesi ile mal sahipleri olarak teslim alma girişiminde bulundu. Bakanlık ve DtSK'in iş mahkemelerinde açtıkları davalarda çelişkili kararlarla birlikte sonuç olarak yargı, Askeri Yargıtay'ın DlSK'e ilişkin kararının beklenmesi görüşünde birleşti. DlSK'in mal varhğı halen kayyımlar elinde bekliyor. Aslında en geçerli hukuksal çözüm, hükümetin Askeri Yargıtay'ın DlSK'i açma karannın ardından 3713 sayılı yasanın geçici 9. maddesini yürüriükten kaldıracak bir yasa değişikliği y&\,ması. Bunu yapmaması halinde ise ortaya hukuksal bir tartışma çıkıyor. Bir yoruma göre halen DlSK'in mal varlığı kayyımlar ehnde olduğu ve konuya ilişkin tartışmada da iş mahkemelim etmesine kaçınılmaz gözü ile bakılıyor. saya göre yeniden düzenlemesi, bir dizi genel kuHükümet yine DlSK'in para ve mal varlığını rullar yaşaması gerekiyor. Ancak sorun burada vermemekte diretirse, gündeme 3713 sayılı ya da çözülmüyor. sanın iptali için Anayasa Mahkemesi'nde açılEn önemli sorun, 11 yılın kaybettirdikleri. mış olan dava giriyor. Ayrıca bütün uluslararaDİSK üyesi işçiler toplupazarbk haklannı kulsı platformlarda DİSK'le ilgili sorgulamalarda lanabilmek, sendikasız kalmamak için Türklş hükümet hep 'Bizim yapabUeceğimiz bir şey yok. üyesi ya da başka sendikalara gecrnek zorunda DtSK'in açdması ve mal varlığı konulan yargıda' kalmışlardı. Yürürlükteki yasa çift üyeliği yasaksavunmasını yapmıştı. ladığına göre fiilen 'DİSK'in üyeleri ne olacak' Şimdi yargı açılma karan verdikten sonra, hü diye bir soru ortaya çıkıyor. DlSK'in tabanı kümetin kendi iradesi ile DlSK'in mal varlığına DlSK'i seçmeye kalktığında bütün işyerleri için el koyma girişiminin hiçbir haklı ve hukuki sa sil baştan yetki saptaması, yeniden şimdiki üye vunması bulunmuyor. olduklan sendikalardan istifa, yeniden üyelik giDİSK'in mal varlığını almasıyla fiili açılması bi zorunluluklar doğuyor. sorunu yine de çözülemiyor. Gündeme pek çok Sendikalar yasasının pek çok maddesi ile bağhukuksal sorun daha geliyor. Öncelikle 11 yıl önlantılı olarak sayılabilecek birçok sorun yanında, 2822 sayılı toplupazarhk yasasıyla bağlantılı da birçok sorun ve soru ortaya çıkıyor. 1 trilyon 620 milyara ATtNA / ANKARA / STRASBOURG (Cumhuriyet) Türkiye'nin dış temsilcilikleri terör gruplarmın saldınlarına hedef olmaya devam ediyor. Dün de Strasbourg Başkonsolosluğu'na molotof kokteyli atıldı. Dün sabah TSİ O5.3O'da Strasbourg Başkonsolosluğu önünden geçen bir otomobilden atılan molotof kokteyli binanın kapısında yangın çıkmasına neden oldu. Polis yetkilileri, konsolosluk binası önünde bulunan küçük çaplı tahrip gücüne sahip bir patlayıcının da zararsız hale getirildiğini açıkladılar. Türkiye'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatguzârı Deniz Bölükbaşı, İdari Ataşe Nilgün Keçeci ve şoför Adil Yıldırım'ın yaralanmasına yol açan bombalı saldırı Yunan basınında geniş yankılara yol açarken gazeteler diplomatların yeterli bıçimde korunmadıklanna dikkat çektiler. Bomba olayından yaralanan Atina Büyükelçiliği Maslahatguzârı Deniz Bölükbaşı'nın ameliyat edilen ayağı demir cendereye ahndı. Bölükbaşı'nın ayrıca önceki gece şakak kemiğinin de kırık olduğu saptanarak ameliyat edilmesine karar verildi. Bölükbaşı'nın ameliyatı bugün yapılacak. Diğer iki yaralının sağlık durumlarının iyi olduğu ve bugün taburcu edilebilecekleri belirtildi. Bu arada, önceki gece gazetelere bir bildiri gönıiererek saldırıyı üstlenen 17 Kasım terör örgütü, Kıbrıs sorununun hâlâ bir çözüme kavuşturulmadığının altını çizerek, "Nasıl ohıyoı da Kıbrıs nüfusunun yüzdc 18'ini oluşturan Türkler tarafudan adanın ikiye bölünmesin* izin veriliyor" sorusunu yöneltti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mural Sungar, dün haftabk olağan basın brifinginde, saldınnın sorumlularının yakalanması ve benzer saldırıların önlenmesine yönelik güvenlik düzenlemeleri konusunda Atina'da görüşmeler yapıldığını söyledi. Isviçre'nin Ankara'daki büyükelçisi Pierre Barraz'ın dün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Öidem Sanberk'i ziyaret ederek, 13 ve 14 temmuz tarihlerinde Tüı1kiye'nin Bern Büyükelçiliği ve Zürih Başkonsolosluğu'na kar.şı girişilen saldırılardan ötürü, İsviçre hukümetinin üzüntüsiınu ilettiği bildirildi. 26 Aralık 1981: DtSK davasının iddianamesinde "DlSK'in sosyalist bir düzenin gerçekleşmesini amaçladığı" belirtiliyor, bunun da DlSK'in illegaliteye yönelik hüviyetini ortaya koyduğu iddia ediliyordu. 27 Aralık 1981: DİSK davasımn ikinci gününde de geç saatlere kadar savunma konusu tartışıldı. Sanık avukatlarının saptanması konusunda çıkan tartışmalar, duruşmaya Uç kez ara verilmesine neden oldu. 23 Ağustos 1984: DİSK Davası'nın 22 Ağustos 1984 günü yapılan duruşmasında idam cezası istemiyle yargılanan Yürütme Kurulu'nun son dokuz tutuklu üyesinin tahliye edilmesiyle DISK'te tutuklu kalmadı. 24 Aralık 1986: lstanbul 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde altı yıl süren DİSK ve DÎSK'e bağlı sendikalar davası 23 Aralık 1986'da sona erdi. Mahkeme 1477 sanıktan 264'ü hakkında mahkumiyet kararı verirken DlSK'i de kapattı. 30 Kasım 1987: 1987 Genel Seçimleri'nde DtSK davasımn bir numaralı sanığı Genel Başkan Abdullah Baştürk SHP tstanbul milletvekili, Genel Sekreter Fehmi Işıklar ise Bursa milletvekili olarak Meclis'e girdi. 17 Temmuz 1991: DİSK 11 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Askeri Yargıtay'ın önceki gün açıklanan karanyla DİSK yöneticileri beraat ettiler. Kararda kapatılmanın Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde geçersiz olduğu belirtildi. STRASBOURG Gündemdeki ilk sorun, DİSK'in ulaştığı bildirilen mal ve nakit varhğının DİSK'e teslim edilmesi. Hükümet DİSK'in mal varlığına el koyma kararından dönmezse sorunun çözümü yargıya kalıyor. leri Askeri Yargıtay karannı bekleme karan almış olmaları nedeniyle, DlSK'in mal varlığının tartışma açılmaksızın sahiplerine teslim edilmesi gerekiyor. Hükümetin mal varlığını almak üzere girişimini geri çekmesi, kayyımlara yaptığı başvuru ile açtığı davalardan vazgeçmesi, atılması zorunlu ilk adımlar olarak kabul ediliyor. Hükümet, DlSK'in mal varhğına el koyma karanndan dönmezse sorunun çözümü yargıya kahyor. Burada da daha önce bekleme karannı benimsemiş iş mahkemelerinin, DlSK'in açılması karan karşısında mal varlığmı da sahiplerine tes ce fiilen kapatılan DtSK'in tüzük, organ çalışmaları, üyelik ve yöneticilik konumları, her şeyi yürüriükten kalkmış olan 274 sayılı sendikalar yasasına göre düzenlenmiş bulunuyor. Türktş ve halen açık diğer konfederasyonlar ile sendikalar 2821 sayılı sendikalar yasası yürürlüğe girdiğinde geçici madde hükümleri ile 6 aylık bir geçiş ve hazırlık süresi yaşamışlardı. Hükümetin ek bir yasa ya da bir karar yorum ile DlSK'e böyle bir yeni yasaya uyum süresi tanıması gerekiyor. DlSK'in gerek tüzük, gerek organ seçimleri ve gerekse üyelik durumlannı yeni ya Olayın bir de yöneticiler boyutu var. 11 yıl donmuş olarak kaldığı için, ölenler yamnda koşullan sendikacılığa uymayan pek çok DİSK yöneticisi var. örneğin DİSK Genel Başkanı, başta birkaç parlamenter, sayısız siyasi parti ve Meclis üyesi bulunuyor. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ün eğilimi, parlamenterlikten istifa edip DlSK'in yeniden oluşumunda görev almak. Genel Sekreter Fehmi Işıklar dahil diğerlerinin ise tercih yapma zorunlulukları olacak. İlk aşamada koşulları uygun olmayan yönetici ve üyelerin taranmasının ardından DlSK'in gerçek faaliyete geçebilmesinin önünde pek çok engel bulunuyor. Her şeyden önce de hükümetin geçiş süreci için takınacağı tavır, alacağı kararlar çok büyük önem ve anlam taşıyor. Serinlik Sarayburnu'nu mesken tutmuş REFİK DURBAŞ Ortancalar renklerinin kokusunu akşam güneşinin ışıltısına vermişler. Gelinin alnındaki taca mutluluğun resmi yansımış. Damat, yüzünü Marmara'nın tuzlu rüzgârına uzatmış. Aile 'efrad'ı suda halkalar misali damatla gelinin çevresini sarmış. Nikâh kıyılmış, imzalar atılmış, şimdi Sarayburnu Şerbetçi Cafe'de çay içüiyor. Gelin, etekliğinin ucunu kucağında toplamış, damat 'laci' elbisesi içinde biraz sıkılmış gibi.. Iğreti boyunbağmı çıkarıp Sarayburnu'nun dalgalarına bir bıraksa bütün utangaçlığından, hüznünden, yalnızlığından .ıynlacak. Şerbetçi Cafe'nin içi bomboş. Gri camlarına Boğaz Köprüsü'nün, Galata'nın bir de akşamın resmi vuruyor. Gelinle damattan başka çiçeklerin önünde iki turist bira içiyor. Daha birkaç kişi çay... Yan masaya oturup izliyorum. Hiç kimse konu>muyor aıle 'efrad'ından. 'Bandırma' vapuru iskeleye yanaşmak üzere. Ağır ağır kuır,.. ,.rlar. Gehnle damat şoförün yanına, aile arkaya sığışıyor. Ama taksi hareket edemiyor. Bir taksiyle bir kamyoııet çaprazlama gelin arabasını kesiyor. Şoför güler yüzle camı acıyor, bir zarf uzatıyor, bir zarf daha. Kamyonetteki zarfı güneşe ı>ruyor. Zarfın içinden bir 'on bin'ıiğin gölgebi kaldırıma düşüyor. 34 JFR 29'daki gelinle damada niutluluklar diliyorum. Bu "aile' duğün salonuna gitmez; gece, Kumkapı'da bitebilir belki... Damatla gelini uğurlayıp iskeleye iniyorum. 'Bandırma' vapuru iskeleye yanaştı yanaşacak. Birden ortalık canlanıyor. Taksilerden, adım atacak yer yok. Bir de onların arasında simitçi, kuruyemişçi, mısırcı, kokoreççi, midyeci, kekçi, tombalacı, Milli Piyangocu ve Alaska dondurma, Panda kornet... Saat tam 19.30. Denizyolları Yolcu Salonu'nda iki asker, tüfekleri dizleri üzerinde. Karşılarında bir ihtiyar, kim bilir kaçıncı uykusunda yaşlı günlerinin... Her sabah KadıköySirkeci vapuruyla Sarayburnu önünden geçiyorum. Üçbeş kişi balık tutuyor. Oltalarının gölgesini suya sarkıtmışlar. Sabah güneşinde denizden çektikleri balıkların ışıltısı... Ama asıl akşamüstleri gitmeli Sarayburnu'na. Her zaman çay bahçesinde bir gelinle damat olmasa da asıl akşamüstleri... Temmuzun divane sıcağından bir solukluk serinlik çalmak için.. Serinlik Sarayburnu'nun ucunu mekân tutmuş. Bir dizi araba da... Arabalarda çoğunlukla bir kadın bir erkek. Çoğu da arabaların içinde, camları sıkı sıkıya kapamışlar. Yüzlerinde hiçbir anlam yok. Arada bir Bülent Ersoy'un sesi geliyor: "Olmaz böyle şey çıldıracağım." Gençlerden daha 'genç' olanlar el ele, omuz omuza kıyıda kayalar üzerini mekân seçmişler. Yalnızca dudaklan kıpırdıyor, konuşmak olmak için. Karşıda köprü, Çamlıca, Galata renksiz bir grilik içinde. Vapurun biri gidip biri geliyor. Bir 'Agent' kıyıyı yalayarak geçiyor. Güvertesinde sekizon kişi ellerini güneşe siper ederek uzaktaki 'sevgili'leri selamlıyorlar... Göğsünde güneş gözlüğü delikanlılar 'turluyor'. Kiminin yanında omuzları açık kızlar. Kimi, elinde tespih, bir sevgiliyi araı gibi... Ve kaçanıak el peşrevleri. Sevgilısini bulana ne mutlu... Bir sıcak bakış, göz göze geliş, çaktırmadan boynuna kolunu dolarken belli belirsiz yanağa kondurulan bir öpücük... Rüzgârın kokusunda bir yürek yangını... 'An'ı hemen yakalamak için bir poloraid fotoğraf makinesi yeter... Ve oldukça kalabalık gruplar halinde 'halkımız'. Kilimler yerlere serilmiş, iki ağaç arasına çarşaflardan salıncaklar yapılmış. Zeytinyağlı dolmalar evde sarılmış, VTiınurtalar haşlanmış. Termoslar içinde çaylar... Bolca ekmek... Pet şişeler içinde soğuk sular... Aslında bu kadar hazırlığa da gerek yok. Nasıl olsa bir simit le, iki midyeyle de kann doyurulabilir. Kutu biralar, karavandan çay ocağından çaylar her an hazır ve nazır... Insanlann bu telaşından rru terk etmişler martılar Saraybur^ nu'nu? Belki. Hiç martı yok, ama kargalar ağaçlann dal uç; lannda. 'Aşkının esiriyim' diye kayalar üzerinde sekiyor bir serçe... Gecenin karanlığı inmek üzere Sarayburnu'na. Oltanın ucunu denize bırakıyorum: "Beni konıyun" diyor, imza 'Son balık.' Sabahın tenha ışığından akşamın kalabalığına çıkıyorum. ;