Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
r CUMHURÎYET/14 Bektaşiliğin tarihsel gelişimi DİZİRÖPORTAJ // MAYIS 1991 Misyoner dervişlerden Bektaşiliğe dergâhın faaliyetlerini hâlâ siırdürduğu bilinmektedir. Buyuk dergâhların yanında daha küçuk dergâhlar yani tekkeler ve zaviyeler vardır. Turkiye'de tekke ve zaviyeler kapatıltnıştır ama Bektaşi tekkeleri hâlâ Mısır'da, Balkanlar'da, Irak'ta ve Amerika'da faaliyetlerini sürdürmektedirler. Dergâh esas olarak ibadet yeridir, burada cem törenleri düzenlenir. Ama aynı zamanda yaşanan bir yerdir. Yani Bektaşiler dergâhta yer, icer ve "muhabbet" eder. Dergâh yaşamı gelişmenin, bir başka deyişle Bektaşi eğitiminin ana stlreci sayılmaktadır. Seraahlar, Bektaşi kulturunun de önemli bir parçasını oluştunıyor. Hacı Bektaş şenlikleri 27 yıldır gerçekleştiriliyor. (Fotoğraf: Banş Bil) GENCAYŞAYLAN Bektaşi olabilmek, diğer tarikatlarda da olduğu gibi sübjektif iradeye bağlıdır; yani kişinin bu iş için istekli olması gerekmektedir. Tek başına istek de yetmemekte dergâh tarafından bu isteğin kabul edilmesi söz konusu olmaktadır. Bektaşiliğe kabul Cem törenlerinde yapılmakta ve bir dizi geleneksel usul ve erkânın uygulanmasmı gerektirmektedir. Cem töreninde Bektaşiliğe kabul edilen kişiye "muhib' ya da "can" denilmektedir. Kabul töreni ile dergâha katılan can, Bektaşi terminolojisi ile "nasip" almakta, yani bir mürşide (yol göstericiye) bağlanmaktadır; mürşidin işlevi nasip alan kişiye daha olgun ve faziletli yaşamın yollanm açmaktır. Bektaşüik töresinde verilen nasipten dönüş yoktur ve kişi mürşidinin gösterdiği yoldan gitmelidir. Eğer gitmezse ruhsal gelişmesi ve kurtuluşu oldukça tartışmah hale gelmektedir. Bektaşi dergâhına katılan kişiler dergâh faaliyetlerinde gösterdikleri çabalar ve mürşidlerini olumlu bir biçimde izlemeleri1 halinde dervişliğe yükseltilme ''tedir. Dervişük Bektaşi ahlak ve fazilet anlayışında ileri bir aşamayı temsil etmektedir. Dergâhın postnişini olan baba, dervışler arasından kendine halifeler seçmekte ve bunlara gerekli görürse babalık icazeti vermektedir. Bütun bu işler Bektaşihk tarihsel koken olarak Türklerin, Türkistan'daki Turk boylannın lslamiyete geçişleri ile birlikte ortaya çıkmış sayılabilir. Arap orduları 8. yuzyılın sonlarına doğru Turkistan'a girmeye başlamış ve Turk boylarını Islamlaştırma girişimi başlamıştır. Bu işin zorlu ve kanh bir sureç olduğu söylenebılmektedir. Araplar zor kullanarak Turkleri tslamlaştırmak istemişler ve bu doğal olarak bir karşı koymaya neden olmuştur. Ancak Emevi hanedanı yerine Abbasi sulalesi iktidara gelince durum değişmiş; Abbasilerin Turkleri paralı asker olarak kullanması ve böylece Turk askeri aristokrasisine sistem içinde yukselme olanaklan sağlanınca lslamiyete geçiş ivme kazanmıştır. Bununla beraber 10. ve 11. yuzyıllarda Iranlı Musluman misyonerlerin de önemli bir etkiye sahip oldukları ileri surulebilmektedir. Bu dönemde Harzem ve Horasan bölgelerıne gelen goçebe Turk aşiretleri sözu edilen misyonerler ile karBektaşiliğin tarihsel şılaşmış ve İslamiyeti onlardan kökeni, Türklerin, oğrenmeye başlamıştır. Prof. Fuat Koprulu Turk goçebe aşiTürkistan'daki Türk retlerinın İslamiyeti tranh misboylannın Islamiyete yonerlerden öğrenmesi sonucu geçişlerine iki kultıir arasında belli bir etkileşımin dayanmaktadır. Ata mektedir.ortaya çıktıgını belirtya da Baba adı verilen Ilk resmi lslami Turk devledervişler, halk kültürü ti Samanoğullar devletini yıkıp açısından çok daha onun yerine geçen Karahanlılar kolay kayranabilir devletıdir. Karahan sultanı Satuk Bfcğra Han İslamiyeti resbiçimlerle, İslamiyeti mi devlet dmi olarak kabul etTürk aşîretleri miştir. Ancak goçebe Turkmen aşiiçerisinde y aygınlaşürmıştır. ret ve boylannın İslamiyeti kavramaları, resmi devlet dini olarak kabul edilen ve ulema Bektaşi dergâhındaki faaliyet tarafından tanımlanan biçimde ler, mistikliği bir yana sıkı bir olmamış; halk kulturu açısıngizlilik içinde yurütülmektedir. dan çok daha kolay kavranaBu gizlilikten dolayı halk ara bılir olan dervış İslamiyeti ağırsında bir "Bektaşi sırn" söyle lık kazanmıştır. Bu ilk dervişler daha çok İran kökenliyken mi yayılmış bulunmaktadır. zamanla Turkmen dervişleri esas misyonerlik işlevini yukGizlilik lenmişlerdir. Dervişler aracılıAslında mistisizm, yapısı ge ğı ile aşiretlerin kitlesel olarak reği belli ölçüde gizlilik içer islamiyeti kabul etmeye başlamektedir. Bir başka deyişle giz dıkları soylenebilmektedir.. lilik genel olarak mistisizmin Dervişler, goçebe Turk kulayrılmaz bir öğesidir. Bununla turunde önemli bir konuma saberaber Bektaşi ya da daha ge hıp olan "şamanozanlar"ın işnel anlamda Alevi tören ve iba levini almış; bir başka deyişle detlerinin gizliliği toplumdaki şamanozanlar dervişlere dölslami mezhepler arasındaki ge nuşmeye başlamıştır. Aşireüer rilim ve karşıthktan kaynaklan içinde önemli bir statu elde maktadır. eden dervişlerın " a t a " ya da Katı Sunnilik Aleviliğe, Bek "baba" olarak nitelendiği gotaşiliğe ve bütün Batıni hareket rulmektedir. lere olumsuz bir gözle bakmakKan bağının çok önemli olta ve onları Islam dışı saymak duğu goçebe aşıret toplumuntadır. Bektaşiliğin özgürlükçü, da, atalar ya da babalar etki ve eşitlikçi ve her dogmayı sorgu prestijlerıni arttırmak içın peylayıcı özelliği siyasi iktidarlann gamber ya da yakınları ile soy da bu tarikata kuşku ile yaklaş ilişkılerı olduğunu savunmuşmalanna neden olmuştur. lardır. 16. yuzyılda Şah tsmail, AleÖrneğin Turk aşiretleri araviliği Osmanhlara karşı siyasi sında buyuk bir prestij ve etkıamaç ile kullanmaya başlayın ye sahip olan Aslan Baba'nın ca Anadolu'daki Aleviler uze Peygamber ile beraber savaşrindeki baskı çok yoğunlaşmış, mış, onun yakını bir kışı olduAlevilerm ve Bektaşilerin katli ğu efsanesı egemen olmuş; Asgerekli din duşmanı olduğu yo lan Baba, Turklferi Islamlaştırlunda fetvalar verilmiştir. mak için çok uzun yaşayan bir Işte bu baskı ve devlet şidde ılahi kişilık olarak kabul edılti, gizlilikte yani devletten, dev miştir. let güçlerinden saklanmakta Ata ya da Baba adı verilen belırleyici rol oynamıştır. 1826 dervişler eliyle yayılan İslamiyıhnda yeniçeriliğin tasfıyesi ile yet, goçebe aşiretlerin halk kulberaber Bektaşilere karşı uygu turlerı ile yorumlanan, içinde lanan yeni devlet şiddeti de sö sozu edilen kulturden öğeler tazü edilen gizliliğin artmasında şıyan bir din anlayışıdır. Bu din katkıda bulunmuştur. Arap devlet yapısından çok etBilindiği gibi Bektaşi yaşa kilenen ve o sistemin parçası mında ağırlıklı bir yer tutan haline gelen ve ulema tarafıngizlilik, Bektaşi karşıtı grup dan yorumlanan dinden olduklar tarafından da kullanılmış; ça farklıdır. Ayrıca bu kultugizlilik nedeni ile tarikata bir rel etkileşime yerel öğeler yani çok asılsız suçlamalar yöneltil İran toplumunun halk kulturu miştir. örneğin "mum söndtt" de girmiş gozukmektedır. söylemi bu suçlamaların en biDoğal olarak bu oluşum linenlerindendir. tçinde bulun ıçmde sufılik ağırlık kazanmışduğumuz çağın değer yargıları tır. İslami Turk devletlerı de açısından bakıldığında Bekta önce Karahanlılar sonra Selşilerin ne cem törenleri ile ne de çuklar sufı dervişleri korumuşgenel felsefe ve inançları ile il lardır. Islamıyetin aşiretler içingili olarak saklayacakları bir de yayılmasında bu sufi dervışşeyleri olmadığı söylenebilmek lerin ne kadar önemli rol oynatedir. dıklarını gormuşlerdir. Işte bu En buyuk ve etkili Bektaşi dervişler arasında Ahmet Yesedergâhlan başta Hacı Bektaş vi ya da halk tarafından bilinen dergâhı olmak üzere Dimeto adı ile Ata Yesevi'nın buyuk ka"cla Seyyid Ali Sultan Dergâ onem taşıdığı söylenebılmektehı, Kerbela Dergâhı, Elmalı'da dir Ata Yesevı'nin Turkçe koSeyyid Abdal Musa Dergâhı, nuşan butun Orta Asya halkKahire'de Kaygusuz Sultan Der ları uzerınde çok etkili olduğu gâhı ve Istanbul Merdivenköy1 gorulmektedır. de Şahkulu Dergâhı olarak sıralanabilmektedir. Y a r ı n : B e k t a ş i l i k nasıl Arnavutluic'ta da ıkı buyuk dogdu? BEKTA KOCA Yücelerden yüce gördüm Erbabsın sen koca Tanrı Âlem okur kelâm ile Sen okursun hece, Tanrı Âsi kullar yaratmışsın Varsın şöyle dursun deyü Onları koymuş orada Sen çıkmışsın uca, Tanrı Kıldan köprü yaratmışsın Gelsin kullar geçsin deyü Hele biz şöyle duralım Yiğit isen geç, a Tanrı KAYGUSUZ'um Yaradan Günde yüz bin cur'adan<" Kaldır perdeyi aradan Gezelim bilece, Tanrı (oCur'adan: Esrar kabağı, ıçınç esrar konan kap. Burada, ham sofuların inançlarıyla alay edılıyor. Mehmet Güvenç, 'mühür kimdeyse dede oduf diyor 'Bağımsız' Mehmet Dede 4 Mehmet Dede, Hacı Bektaş Mehmet Dede, Dergâhı'ndaki ilk hanenin dayısının, ilk Bektaşilikte 'kolyol yatırın önlarm olduğunu, Şah ayrımı' olmadığmı Kalender'in torunu olduğunu söylüyor. savunuyor ve "45 millete talibimiz var" diyen Mehmet dolayısıyla ne Babalar Kohı'nu ve Dedebaba Bedri Noyan'ı, ne de Çelebiler Güvenç, "Eskiden dedeler bir araya gelir birine 'mürşit sensin' derlerdi, artık Kolu'nu Dede Feyzullah Ulusoy'u eskisi gibi değil" şeklinde konuşuyor. tanıyor. bile gerek kalmadığını söylüyorlar." Zekine de babasından bugune kadar hıçbir baskı' görmediğinı, buyuk bir hoşgöru ortamında buyuduğunu, bunun da kaynağının AlevılikBektaşilik inancı olduğunu soyluyor. Mehmet Dede soylenenleri memnuniyetle dinliyor ve ekliyor: "Bizde baskı, zor yoktur. Gençlerimize en biıyuk öğüdumüz, kendi kendilerini yetiştirmeleri, okumalan, ilerlemeye, meslek sahibi olup memlekete, millete hizmet etmeye gayret etmeleridir." ŞENAY KALKAN Mehmet Güvenç, Hacı Bektaş'ta oturan bir Dede. Kendisini "AleviBektaşi Dedesi" olarak tanıtıyor ve "Muhur kimdeyse Dede odur. Muhur de bendedir" dıyor. Mehmet Dede, Bektaşilikte "kolyol ayrımı almadığını" savunuyor ve dolayısıyla ne Babalar Kolu'nu ve Dedebaba Bedri Noyan'ı ne de Çelebiler Kolu'nu Dede Feyzullah Ulusoy'u tanıyor. Hacı Bektaş'taki geniş bahçe içindeki ıki katlı evinde zıyaret ediyoruz Mehmet Dede'yi. Sabah odun kömur almaya gittiğı ve onları kömurluğe taşıdığı için bacaklarının romatızması artmış. Ev sıcacık olmasına karşın Mehmet Dede soğuktan ağrıyan bacaklarının sızısı geçsin diye yorganı örtuyor. Biz içeri girer girmez hırkalanmızı çıkarınca karısı Zohre Nine giılerek "Sobayı biraz kapatayım isterseniz, sonra Kızılbaşlar bizi yaktı dersiniz" diyor. Bektaşi fıkraları Hasisliği Üstünde.« ~~ Bektaşi hamamda yıkandıktan sonra bedelini ödemek için elini cebine atmış, ama görmüş ki bir kuruşu yok... Ne yapsın? Hey koca Tanrım demiş, ya bana bir kuruş ver ya da şu hamamı yık... Rastlantı bu ya, tam o sırada bir deprem olmuş, hamam sallanmış, gürültü patırtı arasında herkes sokağa uğramış, Bektaşi de hamamaya para ödemekten kurtulmuş. O sevinçle yürüyüp giderken biraz ötede bir yoksulun dua etüğini görmüş. Adamcağız ellerini açıp: Allahım, diye yakarıyor, ne olur bana 100 lira ihsan et... Bektaşi yoksulu uyarmış: Nafile yere dua etme!.. Seninkinin bugunlerde hasisliği üstünde... Bana bir kuruş vermemek için koskoca hamamı yıkayazdı, sana 100 lira vermemek için dünyayı başımıza geçirir... 45 millette talip Bu dünyaya... Bektaşi'nin mintanı kirli imiş. Görenler ayıplamışlar: Erenler, gömleğini yıkasana!.. Bektaşi: Neden yıkayayım? Nasıl olsa yine kirlenecek değil mi? Sen de yine yıkarsın... Yine kirlenir... Yine yıkarsın... Yine kirlenir... Yine yıkarsın... Bektaşi kızmış: îmanım demiş, biz bu dünyaya gömlek yıkamaya mv geldik!.. Mehmet Dede'ye bır AlevıBektaşı Dedesi olarak gunlerıni nasıl geçirdiğini soruyoruz: "Kâh ben giderim taliplerimi ziyaret ederim, cemlerini yapanm, kâh onlar gelirler. Bizim 45 millete talibimiz var. Yani sadece Turkiye'de değil. lran'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da..." Sonra Zohre Nine sandıktan Mehmet Dede'nin mühurunü getiriyor. Mehmet Dede gururla "tşte Dede olmak için bu müÖnüne gelen mürşit hure sahip olmak lazım" diyor Mehmet Dede, Hacı Bektaş ve bizim içın boş bir kâğıda örDergâhı'ndaki ilk hanenin dayınek baskı yapıyor. sının, ilk yatırın onların olduğuSohbet guzel, ama Hacı Beknu, Şah Kalender'in torunu oltaş'tan ayrılacağımız için karanduğunu anlatıyor. "Eskiden Dehk olmadan yola çıkmak istiyodeler bir araya gelerek aralannruz. Mehmet Dede ve ailesini yedan birine 'mürşit sensin' dermek yemeden evlerinden ayrıllerdi. Ama şimdi eskisi gibi demamız için ikna etmemız uzun ğil, bir araya gelinmiyor. O nezaman alıyor. denle de her onune gelen ben Kapıdan çıkarken ellerimize murşidim diyor." naylon torbalar tutuşturuyorlar. 1 Sohbetimıze Mehmet Dede Zöhre Nine'nin "yolda nın tek çocuğu olan Zekine ve atıştırırsınız" dediğı torbalann kocası Mehmet de katılıyor. Zebirinde haşlanmış bir ördek ve Mehmet D e d e Bizde baskı, zor yoktur. kine kimya, Mehmet inşaat muevde yapılmış pideler, ötekinde Gençlerimize en büyük öğüdümüz, kendi hendisi. Hafta sonu tatılı ıçir bahçelerinden topladıkları elAnkara'dan gelmışler. Mehmet, malar var. Mehmet Dede arkakendilerini yetiştirmeleri, memlekete Hacı Bektaş Veli'yi "Bir devrimmızdan sesleniyor bızi yolcularhizmet etmeye gayret etmeleridir. ci, bir ilerici" olarak tammhyor. ken: "Bir dahaki sefere kalmaya gelin. Bunu saymadık. Kork"1200 yılında" 'İlimden gıdilmeyen yolun sonu karanlıktır' dir? O çağa ilişkin soylemiyo Bu, bilgisizliğimizden kaynakla mayın bizde 250 doşek var. demiş, kadınların okutulmasını rum sadece, gunumuzde de ile nıyordu. Ama şimdi okuyor, og Herkese yeter." oğutlemiş. O yıllarda bu goruş ricidir. Biz gençler bir zamanlar reniyoruz. Hatta bazı arkadaşleri savunan ve yaygınlaşmasını Aleviliğe, Bektaşiliğe sırtınıızı larım Bektaşiliği tam manasıy Yarın: Hacı Bektaş sağlayan bir kişi ilerici değil nıi donmüştük. Kuçumsuyorduk. la oğrendikten sonra Marksizme kasabası tkilem... Bir mecliste, "Tütün haram mıdır, helâl midir?" tartışması açılmış. Bektaşi babası da tiryakilerden olduğu için sormuşlar: Erenler sen ne dersin? Tütün haram mıdır, helâl mi? Bektaşi: Helâlse içiyorum demiş, haramsa yakıyorum... Dedeler Kolu'nun Dedesi Feyzullah Ulusoy'un oğlu Veliyeddin Ulusoy: Önemli olan Bektaşiliğe baglı olmak ŞENAY KALKAN Bektaşiliğin "ÇelebilerDedeler Kolu", Hacı Bektaş Veli'nin evlendiğine ve çocuğu olduğuna inanıyor. Çelebilere göre Hacı Bektaş Veli Kadıncık Ana'yla evlenmiş ve oğlu Timurtaş dünyaya gelmiştir. Çelebiler de bu soydan gelmektedirler. Bu kolda Dede olmak için bu soydan gelmek gerekir. Çelebiler Kolu'nun "Dede"si yani en yüksek makamındaki kişisi Feyzullah Ulusoy. Feyzullah Dede, Hacı Bektaş'ta oturuyor. Çelebilerin evleri hem görunuşu bakımından öteki evlerden farkh hem de Bektaşiler arasında "efendilerinin evi" olmaktan ote bir anlamı var. Çunku Bektaşilerin "İkinci Hacı Bektaş Veli" dedikleri Atatiırk, Sıvas'tan Ankara'ya giderken Hacı Bektaş'a gelmiş ve o tarıhte Dede olan Çelebi Cemaleddin Efendi'mn konağında Dedeleri ve Babaları toplayarak desteklerıni istemış. Daha sonra Çelebi Cemaleddin Efendı'yi de milletvekilı ve Meclıs başkanvekılı yapmış. Bektaşilerin kendi felsefelenne uygunluğunun yani sıra Atatürk devrimlerine, ılkelerine sıkı sıkıya bağlı olmalarında bunun da payı olduğu belırtıliyor. Veliyeddin Ulusoy, Bektaşilerin «Hacı Bektaş'.n evladı var' ve Çelebiler Kolu'nun şimdikı Dedesi Feyevladı yok' diyenler olarak ikiye ayrıldığını soyluyor. Zullah Ulusoy'la da goruşup soyleşi yapmak (Fotoğraf: Uğur Gunyüz) istiyoruz, ancak bu mumkun olamıyor. BeBektaşileri" ve "evladı yok diyen" yani "Kent Bektaşileri" diye ikiye ayrılabileceğini belirtiyor: Köy Bektaşiliğinde soy "Köy Bektaşiliğinde soy güdülur, Kent güdülür, kent Bektaşiliğinde Babalar seçimle gelir. AraBektaşiliğinde babalar mızda biıyuk fark yok. Bizde Aleviler daseçimle gelir. Aramızda ha agırlıktadır. Önemli olan Bektaşiliğin kabüyük bir fark yok. Bizde idelerini yerine getirmek, ona bağlı olmaktır." Aleviler daha ağırhktadır. Veliyeddin Ulusoy, tekkeler kapatıhnc Bektaşiliğin de D< Son yıllarda basınyayın delere bağlılığıneski önemini yitirdiğini,azs eskiye oranla bir hayli organlarında Alevilerle dığını anlatıyor. "Hakullah"la ilgili olar; da "Eskiden tekkenin bakımı, onanmı, vt Bektaşiler karşı karşıya kede kalanların gunluk ihüyaçlannı kar getirilmeye çalışılıyor. Biz lamak için yapılan yardımdır, ama şimd da yapılmıyor" dıyor. b'una karşıyız. Kısa sohbetimizde Veliyeddin Ulusoy. lediyede imar mudurluğu yapan oğlu Veli hep bir çekingenlik seziyoruz ve nedetl yeddin Ulusoy, babasının 70 yaşında oldu soruyoruz: "Çunku son yıllarda basınyayın orgğunu ve bizı kabul edemeyecek kadar hasta olduğunu soyluyor. Veliyeddin Çelebı'yle ları Alevilerle, Bektaşilerle ilgili yayınl Hacı Bektaş Belediye Başkanı Ali Eğer'ın ağırlık verdi. Sanki Alevi toplumuyla Bodasında goruşuyoruz. Kısa sohbetımızde taşi toplumu karşı karşıya getirilmeyeVeliyeddin Ulusoy, "Bektaşüik hakkında lışılıyormuş gibi oluyor. Biz buna karşıf butun oğrenmek istediklerimizi Dedesi Çe Hacı Bektaş'tan Feyzullah Dede'ylelebi Cemaleddin Efendi'nin 'Mudafaaname' ruşemeden, gunluk yaşantısıra gozlemleadlı kitabında bulabileceğimizi" soyluyor. den, Bektaşiliğin gunumüze nasıl yanıVeliyeddin Ulusoy, Bektaşiliğin "Hacı ğını, onun ağzından dinleyemeden ayrılBektaş'ın evladı var" diyenler yani "Koy ruz. . f Veliyeddin Ulusoy