18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/12 EKONOMİ 4 ŞUBAT 1991 BORSA NOTLARI KOİ'den selam, özelleştirmeye devam ABDURRAHMAN YILDIRIM Savaş şiddetini arttırdıkça borsa da inanılmaz birşekilde tırmanışını art- tırıyor. Körfez'de karasavaşının başladı- ğıgeçenhaftaborsa, işyapamayansek- törlerden gelen para ile başıboş kalan paranınhissesenetlerineyatırılmasıy- la işlem hacminde ve işlem miktarında patlama yaptı. Geçen hafta 696 milyar liralık işlem hacmi ve yüzde 16'lık primle borsa, Körfez krizininbaşladığı 2 ağus- tosöncesindekihaftadüzeyıneyaklaştı. Haftanın en önemli gelışmesi ise özel- leştirme programını yürüten Kamu Or- taklığı idaresi'nin (KOİ) aylardan sonra borsaya yeniden merhaba demesiydi. Petkim'de haziran ayında halka arz ettiği 400 milyarliralık hisseden 186 mil- yartık bölümünü geri almak durumunda kalan KOİ, geçen kasım ayında borsa- da alıcı plmaktan vazgeçtiğini açıkla- mıştı. KOİ, halka arz ettiği hisselerde va- tandaşı önemli bir gelire kavuşturma- dıktan sonra borsada fiyatlaramüdaha- le etmeyeceğini bildirmişti. Aradan geçen zarhanveolaylar, KO- İ'nin tutumunudeğiştirdi.Bunlarınba- şında, birtrilyonlirasınasavunmahar- camaları nedeniyle Hazine tarafından el konulan KOİ'nin parasız kalması ge- liyordu. Öyle ki KOİ, yüzde 45'inesahip olduğu Erdemir'insermayearttınmında rüçhan haklarınıdahi kullanmaktazor- lanmıştı. 26 ekimde sermaye arttırımı kararıalınmasınakarşılıkbuhenüzger- çekleşmemişti. Ayrıca ekim ve kasım aylarında halka arz ettiği Konya, Ünye ve Mardin Çimento ileTHY hisseleri mil- yarlık reklam ve tanıtım kampanyaları- na ve 20'ye yakın banka ve aracı kuru- mun devreye sokulmasına karşın bek- lenen talebi görmemişti. Şimdi talep kendiliğindengelmiş, üstelik karşılana- maz olmuştu. Işte böyle bir zamanda devreye giren KOİ, herhangi bir reklam, tanıtım kampanyası düzenlemeden, ek bir masrafa girmeden portföyündeki hisseleri satma fırsatı yakaladı ve bunu geçen hafta kullandı. iş Bankası, TEB, impexbank, Ziraat Bankası gibi aracı üyelerle borsada Mardin Çimento, Konya Çimento. Arçe- lik, ÇukurovaElektnk, Çelik Halat hısse- lerinden yoğun olarak sattı ve oldukça iyi para topiadı. KOİ'nin busatışlarıso- luksuz çıkan borsaya nefes aldırmava yetmedi. KOİ'ye ayak uyduran DEHA da Çuku- rova Elektrik'te iki gün üst üste tavan fi- yattan mal boşalttı. Bunun yanındaya- bancı yatırımcıların küçük miktarlı satış- ları oldu. İş Bankası, Yapı Kredi, Garan- ti, İktisat, dikkati çekecekdüzeydeport- föy boşalttılar. Alıcılar cephesinde ise Kapalıçarşı esnafıSarkuysandışındaOtosan, Mar- din Çimento, Eczacıbaşı Yatırım ve Ya- pı Kredi Bankası kâğıtlarınadagirdi. İnanılmaz bir hafta geride kaldı. KOİ portföy boşalttı, halkaldı. Bankalarmal boşalttı, halkaldı.Yabancılar mal sattı, halk yine aldı. Talep daha baskın çıktı. Endeksyükselmeye devam etti. Parada kalan profesyoneller "öfkeyle" piyasa- ya yeniden girdiler. Günlük oynamaya başladılar. Aldılar, sattılar, amaendeks hiç tınmadı, sert çıkışını sürdürdü. Sonuçta endeks kesintisiz yükseldi- ğinden "alıp satan" profesyoneller, "alıp üzerine yatan" amatörler kadar kâredemediler. Yalnızbırfarkla. Profes- yonellerin kân cepte, amatörlerinki kâ- ğıt üstünde. Bakalım amatörler bu kâr- larını realize edebilecekler mi? Haftanın en kârlısı ise özelleştirmede hiç beklemediği bir andaönüne çıkan fırsatı iyideğerlendiren KOİ idi. Yükse- len fiyat düzeyinden mal satmış, kasa- sına para koymuş ve özelleştirmede önemli bir adım atmıştı. Gömlek satışı başlıyor Borsa üyelerinin durumu tıpkı Türkiye'nin gelir dağı- lımına benziyor. 1990 yılında gerçekleştirilen işlem hacim- lerinden yola çıkılarak yaptığı- mız hesaplama, 28 aracı üye- nin toplam işlem hacminin ya- ndan fazlasını (yüzde 55) ger- cekleştirdiğini ortaya koyuyor. Aracı üyelerin üçte biri, yani yüzde 32.4'ü, komısyon pasta- sından ancak yüzde 3.9 pay alıyor. 1990 yılında faaliyette bulunan 114 aracı üyenin 37'sinin bir yıl boyunca ger- çekleştirdikleri işlem hacmi toplamı 100 milyar liraya bile varmıyor. Aracı üyeler, işlem- lerden en fazla yüzde 1 komis- yon alabiliyorlar. Her hafta birkaç aracı ku- rum daha faaliyete geçerek "komisyon" pastasından pay alıyor. Buna rağmen Borsa Bankeriiği Belgesi (BBB) alma hevesi bir türlü kırılmıyor. Bu heves daha çok "kendi adına portföy tutma" ve "oynama" ile ayıklanıyor. BBB alanlann çok büyük çoğunluğu da "undenvrting" aractlık yükle- nimi üstlenemeyen, yani sade- ce borsada oynamaya yetkisi bulunan B serisinden belge olması buna dayanak gösteri- Aracı üyelerin 90 panoraması tfiamhacai Araa ûye islem hacmi 1 Qtllinİ6fı | 400 müyar TL. üstü 1 100-400 milyar | 100 milyardan az 1 THPı AM sayısı 28 48 37 114 (milyar TL) 16.857 12.566 1.203 30 626 yfcdesi m 55.1 • 410 1 3 9 1 10C0 1 liyor. Belgesini alan borsaya koşuyor oynamak için... Işte bu oynama hevesi, ge- çen hafta ilginç bir uygulamayı daha gündeme getirdi. İsteyen aracı üyeler, parasını vermek şartıyla borsa salonuna dört- ten fazla temsilci sokabilecek- ler. Bir zamanlar dördü doldur- mak için "gömlek kiralayan", yani borsada oynamak isteye- ni para karşılığı salona sokan üyeler ile daha fazla elemana ihtiyacı olanlar, 30 kişilik ek kontenjan için "kapalı zarf" usulü ihaleye çıkacaklar. Bu- rada en yüksek fiyatı teklif edenlere 30 kişilik kontenjan dağıtılacak. Geçen yıl ocak ayında vatırımcıların borsa sa- lonuna girmesinin yasaklan- masmdan sonra yaygınlaşan ve gizli yapılan gömlek satışın- da bir seanslık ücret 50 bin li- raydı ve bu para aracı üyelere kalıyordu. Şimdi gömlek kira- lama borsa tarafından ihaleye çıkanlıyor. Yasal hale getirilen bu yeni gömleklerin fiyatı ba- kalım ne olacak? Bilançolar açıklanıyor Bu yıl bilanço açıklamaları "bağımsız diş denetim- den geçme" şartı nedeniyle biraz gecikti. Borsa, şirketle- re yine yazı yazdı ve 17 şu- bata kadar süre tanıdı. Bu arada Akbank, Demir- bank, Finansbank, Tütün- bank, Dışbank, Netbank, Çukurova Elektrik, İktisat Finans Kiralama, Doğusan gibı şirketlerin bilançoları açıklandı. Kârlar birönceki yı- la göre çok yüksekti. Acaba 9 aylık kârları bir yı- la taşımak ne kadar doğru? Bu konuda görüşüne başvur- duğumuz uzmanlar şu yo- rumda bulundular. "Şirketler 9 aylıklara gö- re kariılıklannda aynı tren- di gösteremezler. Çünkü yı- lın son üç ayında grevlertn yaygın olduğu sektörlerin kârları düştü, körfez krizin- den dolayı ihracat karakterli şirketlerin satışlarında du- raklama meydana geldi ve kendi programlarım realize edemediler. Bu nedenler- den dolayı şirket kârlarmda görülen 9 aylık ivme kırıla- cak kârlar aynı hızla yüksel- meyecek." Işçinin maaşına zaın, işine sonBursa'da metal işkolunda sözleşme sonrası işten çıkarılanlann sayısı 900'ü aştı. Adapazan'nda 350'nin üzerinde işçinin işine son verildi. İşten çıkarmaların yoğunluk kazanacağı ileri sürülüyor. tş-Sendika Servisi — Türk Metal Sendikası ile Türkiye Me- tal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasmda grup toplusöz- leşme görüşmelerinde anlaşma sağlanmasının ardından toplu- sözleşme kapsamındaki işyerle- rinde işten çıkarmalar hız ka- zandı. Türk Metal Sendikası'nın 16 bin dolayında üyesinin bu- lunduğu Bursa'da toplusözleş- menin imzalanmasından sonra işten çıkarılanların sayısı 901'e ulaştı. Genellikle geçici işçi ola- rak 6 ya da 11 aylık sözleşmeli olarak çalıştınlan işçilerin işle- rine son verildiği, ancak uzun süreli çalıştınlmak üzere alınan işçilerin de iş akitlerinin feshine ilişkin hazırlıkların yapıldığı öğ- renildi. Adapazan'nda kurulu Otoyol'dan 164, Segman Fabri- kası'ndan da 200 işçinin işten çı- kanldığı bildirildi. Muhabirimiz Sevinç Baysal1 ın haberine göre Türk Metal Sendikası Bursa Şube Başkanı Necati Erol, işverenlerin toplu- sözleşme sonrasında kıdem taz- minatı vermeden işçiyi işten ata- bilmek için 6 ya da 11 aylık söz- leşmelerle işe aldığını, son yülar- da da bu uygulamaıun yaygın- laştığını söyledi. Necati Erol, "Özel sektör işve- reni topln sözleşmelerden sonra işçiyi beş parasız sokağa atabil- mek için bu yöntemi çok tuttu. Turçut Özal'ın başbakanlıgı dö- nemınde başlanlan sözleşmeli iş- çi uygulaması, ana uretim daî- lannda bile mevsimlik işçi alım- lannı başlato. Sanayide mevsim- lik işçi olur mu? Metal işkolun- daki geçici işçi uygulaması çalı- şanlan savunmasız bırakmaktan başka bir şeyi amaçlamamakta. Birçok işyerinde yüzlerce işçi 11 aylık sözleşmeli olduğu için kı- dem tazminatsız sokağa atıldı" dedi. Önceki yıllarda kıdem tazmi- natı alamadan atılan işçiler için mahkemeye başvurduklarını kaydeden Erol, mahkemenin, sözleşme süresinin "11 a>" ol- masından dolayı hiçbir şey ya- pamadığını söyledi. tşçilerin büyük bir tedirginlik içinde olduğuna işaret eden Türk Metal şube başkanı, "tş- verenler yapılan toplusözleşme- lerden işçiyi rararlandırmama- nın \ollannı anyor. Basit neden- lerle işçiyi atabilmek için tetik- te bekliyor" diye konuştu. Öte yandan, Otomobil-lş Sendikası'nın örgütlendiği işyer- lerinden Türker Makine'den de 35 işçi "sendika üyesi" olduğu için işten çıkanldı. Aynı işvere- ne bağlı Mistaş'ta da yine aynı nedenle 40'tan fazla işçinin iş akitlerinin feshedildiği bildirildi. Türk Metal Sendikası şube yetkililerinden alınan bilgilere göre son günlerde işten atılan iş- çi sayıları işyerlerine göre şöyle: Eltim 110, Döktaş 126, Oyak- Renault Otomobil fabrikası 580, Coşkunöz 85. Cumhuriyet Adapazarı mu- habirinin haberine göre Adapa- zan'nda kurulu Otoyol ve Seg- man fabrikalannda işten çıkar- malar sürüyor. îşverenlerin, Körfez krizini gerekce göstererek toplu sözleşmenin getirdiği kül- fetten kurtulmayı hedefledikle- ri bildirildi. İşten çıkarılanların Linyit işçisinin zor günleri İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Grev- lerin ertelenmesinden sonra sözleşme görüşme- leri de aksayan 22 bin linyit işçisi zor günler geçiriyor. Tüm hesaplannı ve borçlarını söz- leşmenin ocak ayuıda biteceği varsayımıyla ya- pan işçiler, "borçlannı ödeyemez duruma gel- di. Maden-lş Sendikası yetkilileri pazartesi ve salı günü yapılacak görüşmelerden bir sonuç çıkmaması durumunda yeniden direnecelderini söylediler. Savaş tedirginliğinin tüm işçilerde moral bo- zukluğu yaptığını, sözleşme göriişmelerinin de sonuçlanmamasımn işçileri iyice zora soktu- ğunu belirten Maden-lş Sendikası Tunçbilek Şube Başkanı Ihsan Dokur, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını belirterek şunları söyledi: lşçilerimiz her yere borçlandı. Ocak ayında sözteşme biter diyerek kredi aldılar. Şimdi hep- si icralık oldu. Kimse borcunu ödeyemiyor ve işçilere kimse de borç mal vermiyor. Yani ke- iimenin tam anlamıyla bıçak kemiğe dayandı. Sözleşmenin bir an önce bitirilmesini bekliyo- ruz. Bu kadar zor dummdaki işçiden kimse iiretim beklemesin." Maden-lş Sendikası Soma Şube Başkanı Fe- rit Bengisu da tüm umutlarını pazartesi ve sa- lı günleri Ankara'da yapılacak görüşmelere bağladıklarını, somut bir çözüm çıkmazsa ye- niden direneCeklerini söyledi. Bengisu, termik santral stoklannın çok azalması nedeniyle üni- telerden birinin halen çalışmadığını da vurgu- layarak "İşçiler her gün sendikayı doldunıyor, onlara söyleyecek söz bulamıyoruz. Bu iş ar- tık bitirilsin. İşçiyi mağduriyetten kurtaraca- ğız diyen yetkililer kurtarsınlar biz de görelim." diye konuştu. Maden-lş Yatağan Şube Başkanı Ali Akalp da sözleşmelerin bir an önce bitirilerek işçi- nin borç batağmdan kurtanlmasını istedi. Şu an üretimin normal olarak sürdüğünü belirten Akalp, sözleşmenin sürüncemede bırakılması durumunda üretimin olamayacağını s^zlerine ekledi. öte yandan linyit kömürüne arka arkaya ya- pılan zamlar sonucu, piyasaya kömür satışı- mn büyük oranda azaldığı belınildi. Tunçbi- lek linyit kömürününfiyatıKDV dahil 225 bin liraya yükselince piyasa tamamen durdu. sayısı Otoyol'da 164 ve Segman fabrikasında da 200'e ulaştı. İş- ten çıkarılan işçiler "Bu kışla kı- yamette kapının önüne konul- duğnmuza mı yanalım, yoksa çoluk çocuğumuzun riskini te- rnin edemediğimize mi yanalım. Üretimin yan yanya duşmesinin faturası neden bize kesiliyor?" dediler. Bursa'da Koza Tanm Satış Kooperatifleri Birliği'nde (Koza- birlik) bir süre önce işten çıka- rılan ve tazminatlannı alamayan işçiler önceki gün Birlik Genel Müdürlüğü binasına >1irüdü. İş- çiler "alkışla" işverenin tutumu- nu protesto etti. AA'nın haberi- ne göre ürettiği ipek ipliğini, ucuz ipek ipliği ve kumaş itha- latı nedeniyle satamayan ve bir süredir "kapanmanın"'eşiğinde bulunan Kozabirlik'e ait organi- ze sanayi bölgesindeki flatür fabrikasında çalışan işçilerden 87'si geçen ay işten çıkarılmıştı. Kozabirlik Genel Müdürü Necip Avcı, birliğin "battı batacak" bir noktada bulundu- ğuna dikkat çekerek "Sendika bunu bilmesine rağmen, üzeri- mize geliyor. Çıkarılan işçilerin alacağı hesap edilip ödene- cektir" dedi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı Güngür Yener, son zamanlarda artan işçi çıkar- malara karşı çıkarak bunun ağır sosyo-ekonomik sonuçlar doğu- racağıru söyledi. UBA muhaberine görüşlerini açıklayan Yener, son toplu iş sözleşmeleri ile işverenlerin sı- kıntı içine girdiklerini söyledi. Yener, "Ancak bu sonın işçi çi- karma ile çözümlenmemeli. Bu konuda işveren kesimine daha fazla fedakârlık etmek düşüyor. İşverenler de birazcık yükü çekecekler" dedi. Memurseııclikasma fiilî engelleme Istanbul Valiligi, memurların sendika başvurusunu "toplu müracaat veşikâyet" saydı DENtZ TOPALOĞLU Istanbul Valiligi, memurlann sendika kurma başvurulannı farkb bir yorumla "toplu müracaat ve şikâyet kapsamında" değerlendirerek işlemden kaldırdı. tstan- bul Valiliği'nin kuruluş başvunısunda bulunan üç memur sendikasının başvu- rulannı önce kabul edip daha sonra iş- lemden kaldırarak sendikalann kunıluş- lannı fiilen engellemesine karşılık Eğit- Sen yargı yoluna başvurdu. Eğitim ve Bilim EmekçOeri Sendikası (Eğit-Sen) 13 kasım, Tüm Belediye Me- mnrlan Sendikası (Tüm-Bel-Sen) 20 Aralık 1990'da, TUm Sağlık Çalışanlan Sendikası (Tüm-Sağlık-Sen) için de 11 Ocak 1991'de lstanbul Valiliği'ne kuru- luş başvurulannda bulunulmuştu. Kuru- luş başvurulannın valilikçe kabul edil- mesinin ardından sendika kurucuları ts- tanbul Emniyet Müdürlüğü Sendikalar Bürosu'na çağrılarak valilik kararı doğ- rultusunda başvunı evraklarını geri al- malan istendi. Her üç sendikanın kuru- cuları da evraklan geri almazken Sendi- kalar Bürosu'nda bu konuda tutanak tu- tuldu. Sendikalar Bürosu'ndan bir yet- kili, sendika kunjcularınm bu konuda- ki tebligatı ve başvuru evraklannı teslim almamaları üzerine tutanak tuttukları- nı ve Istanbul'da memur sendikalan baş- vurulannın işleme konulmadığını belirt- ti. Sağlık çalışanlanmn Tüm-Sağlık-Sen altında sendika kurma başvurularının ardından sendika kuruculanna lstanbul Emniyet Müdürlüğü damgası ve lstan- bul Valisi Cahit Bayar imzasıyla "snç iş- lediklerine dair" birer yazı gönderildi. Yazıda "sendika kurma hakkının anaya- sanın 51. maddesine göre yalnızca işçi vt işverenlere tanındığı" belirtiliyor; "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na gö- re birden fazla devlet memurunun top- lu olarak söz ve yazı ile müracaatlannın yasaklandığı, bu nedenle devlet memur- lannın sendika kunnalannın mümkiin olmadığı" görüşüne yer veriliyor. Yazı- da devamla "Kurucu listesinde adı geçen devlet memurlannın mezkur kanunu ih- lal ederek suç işledikleri anlaşılmaktadır. Bu itibarla kuruluş evrakı ilişik olarak kurucu ilgiliierine iade edilmiştir'" deni- liyor, ayrıca kurucu memurlar hakkm- da idari işlem yapılması isteniyor. Eğit-Sen, lstanbul Valiliği'nin başvu- rulan işlemden kaldırma uygulamasının durdurulması ve iptal edilmesi amacıy- la lstanbul 6. İş Mahkemesi'nde dava aç- tı. 8.1.1991'de açılan davanın dosyasında lstanbul Valiliği'nin sendika kurma baş- vurularını, "toplu müracaat ve şikâyet" olarak ele aldıgı, ancak Eğit-Sen'in ku- ruluş başvurusunun "memurlann çalış- tıklan kurumla resmi veya kişisel bir iş olarak degerlendirilemeyecegi" belirtili- yor, "lstanbul Valiliği'nin >-argının görev alanına müdahale ederek irade beyan et- mesinin hukuksal sonuç doğuramayaca- ğı" savunuluyor. Valiliğin sendika baş- vurusunu kabul ettikten sonra sendika faaliyetlerinin durdurulması ve kapatıl- ması için mahkemeye başvurması gerek- tiği kaydedilerek bu konuda Ankara Va- liliği'nin Eğitim-lş Sendikası'nın kuru- luşundan sonra adli yargıya başvurması örnek olarak gösteriliyor. Bu arada Eğit-Sen, Tüm-Bel-Sen, Tüm Sağlık-Sen sendikalarından önce kuruluş başvurusunda bulunan Kamu- Sen, Bem-Sen ve Sağlık-Sen için de ls- tanbul Valiliği'nin benzer işlemlerde bu- lunduğu bildirildi. R E K L A M D U N Y A S I Ajans çalışanları ABD ajanslarında istihdatn: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Young & Rubicam J VValter Thomp- son USA Foote, Cone & Beldıng Leo Bumett USA Ogilvy & Mather Grey Advertising Lıntas: USA D'Arcy Masius Benton & Bowles McCann-Erickson Saatchı & Saatchi Toptaın Nlsan 1990 3 091 2.564 2 380 2.174 2.096 1.916 1.900 1874 1.763 1.680 21.438 Aral* Değlşik- 1990 I 3.109 2.515 2.411 2.270 1.991 1 963 1.930 . 1.872 1.709 1.706 21.476 0.6 -1.9 1.3 44 -5.0 2.5 1.6 - 0 1 - 3 1 15 0.2 ABD'nin, is- tihdam ettikleri personel sayısına göre 10 büyük ajansı arasında yapılan bir soruş- turmaya göre 1990 yılında rek- lamcılık sektörü sayısal olarak is- tihdam yapısını konıdu. Bu sek- tördeki çalışan sayısında geçen yılın ikinci yan- sında binde 2'lik bir artış görüldü. Advertising Age dergisinin yaptığı araştırmaya göre 1990 yıhnın nisan a>ın- dan aralık ayına kadar geçen süre için- de Leo Burnett USA, çalışanlanmn sa- yısında yüzde 4.4 artış gerçekleştirerek en fazla genişleme gösteren firma oldu. Burnett'in yönetim kurulu baş- kan yardımcıhklanndan Jack Kraft bu 2000yılında medya dünyası Körfez krizi ve ardından Körfez sava- şı, büyük basın tekellerinin dünya kamu- oyunu şekillendinnedeki rolü konusun- daki tartışmalan yeniden yoğunlaştırır- ken Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO), medya dünyasının geleceği hakkında bir rapor hazırladı. ILO'nun konuya ilişkinraponınagö- re 2000 yılında yayıncılık, yanlı ve gör- sel basın ile sinema, video, İcaset ve com- pact disk alanlanna altı bü>aik grup hâ- kim olacak. Bunun yani sıra basın-yayın ile sinema, reklamcılık, video ve müzik alanlannda fırmalararası birleşmeler hız- lanacak. ILO'nun tahminlerine göre bu alanlar- da dünya piyasası, Amerikan Time War- ner grubu, Fransız sermayeli Hachette grubu, Avustralyalı basın devi Rupert Murdoch'un News Corp. gnıbu, Kana- da sermayeli Thomson Corporation ile Ingiliz Robert MaxweiTin Maxwell Com- munication grubunun ellerinde olacak. Böylece dünya medya grubu New York, Londra, Paris ve Sidney gibi merkezler- den yönetilecek. durumu "Sa- tış promosyonu ve doğrudan pa- zarlama eleman- lanmızı arttırdık. Ekonominin du- rumu ne olursa olsun bizim yapa- cak çok işimiz var. İş ytlkümüz arttı" diye açıkla- dı. Rakamlar, ABD'nin tüm reklamcılık sek- törünü temsil et- miyor. Amerikan Reklam Ajansları Birliği'nin rakamlan- na göre son birkaç yılda ABD'deki rek- lam ajanslannın çalışanlannda düzenli bir düşüş görülüyor. Birliğin üye sayısı 1985-89 yıllan arasında 716'dan 750'ye çıkarken üye fırmalarda çalışanlann sa- yısı 69 bin 676'dan 69 bin 14'e düşmüş. TOYOTA Pasaport Toyo- taSA'mn ithalatını gerçekleştirdiği, To- yota otomobillerinin lansman kampanya- sında llancılık Rek- lam Ajansı, taşıyıcı öğe olarak "Pasa-] ~=-=rrzZ^ port" sözcüğünü kullandı. Pasaport, tüketiciyi, "Ya- nnın otomobiline ya da otomobilin yarınına" ulaştıracak bir unsur ola- rak kullanıldı. Basın kampanyasımn hemen ardın- dan 60 saniyelik bir televizyon fılmi gösterime girdi. Film de "Otomobi- lin yannı Toyota" temasını, bu ya- nna tüketiciyi ulaştıracak "pasa- port" espirisini destekleyici nitelik- teydi. T E K N O L O J I V I T R I N I Sayısal müzik savaşındayeni adım Sony firmasının DAT Walkman'i ge- çen yıl sonunda piyasaya sürmesinden sonra CD-DAT savaşı iyice kızışmıştı. CD teknolojisini geliştiren Philips fırma- sı hiç beklenmedik bir adımla müzik en- düstrisini karıştırdı. Philips, dünyanın en büyük elektronik gereçler üreticisi olan ve Panasonic, Technics gibi fîrma- lann sahibi Matsushitafirmasıylabirlik- te geliştirdiği yeni sayısal kompakt ka- set (Digital compact cassette: DCC) tek- nolojisinin tanıtımını yaptı. Bugüne kadar, tüm Japon firmalan sayısal teyp DAT'ı desteklemişti. DAT teypleri, standarttan daha büyük kaset- lerde CD kalitesinde ses veriyorlar ve ka- yıt yapabiliyorlar. Philips, yeni tekno- lojinin DAT'tan çok daha çarpıcı bir devrim olduğtınu savunuyor. Firma, hem sıradan hem de yeni sayısal kaset- leri çalabilecek bir sistem geliştirmeyi amaçlamıştı. DAT'lardan farkh olarak, DCC çalarlar, sıradan kasetleri de kul- lanabilecek. Yeni sayısal kaset, sıradan kasetlerle aynı büyüklükte, fakat 3.5 inçlik bilgi- sayar disketlerinde olduğu gibi bandı ko- ruyan, açılıp kapanan bir plakası var. Kaset, DCC teybe takıhnca, plaka ka- yarak bandın üstü açılıyor. DCC kasetlerin en büy.ük dezavanta- jı 90 dakika uzunluğunda olmaları. Phi- lips, 120 dakikalık kasetler üretilebile- ceğini belirtiyor, ancak DAT kasetleri, aralıksız olarak en azmdan 120 dakika çalabiliyor. DCC'lerde, kodlama teknolojisi ola- rak PASC kullanılmış. Bu teknik, insan kulağının maskeleme etkisinden yarar- lanıyor: Kulak, aynı anda benzer fre- kansta iki ses duyarsa, daha zayıf olan sesi algılamıyor. PASC tekniğinin mü- zik endüstrisi tarafından kabul edilme- si bekleniyor, çünkü bu teknikle CD'Ier- den sınırsız sayıda kopyalama yapmak mümkün değil. DAT. mükemmel kop- yalama yapması nedeniyle endişe yarat- mış ve korumacı önlemler alınmıştı. De- Şifre edilen PASC sinyalleri CD kadar iyi ses verse de elektronik olarak analiz edildiğinde aynı derecede iyi olmadığı görülüyor. Bir DCC kaseti birkaç kez kopyalandığında, PASC, her kopyala- mada hatalar ekliyor. Philips, DCC çalar ve kasetleri 1992 baharında piyasaya sürecek. Mini baskı makinesi Aslında çok fazla yer kapla- yan baskı makinele- ri, gün geçtikçe otomobil- de kullanı- labilecek ya da çek- mecenize sığacak kadar kü- çülüyor. Canon BJ-lOe de bu yeni modei baskı makinelerinden biri. Yeniden dolabilen pilleçalışan BJ-lOe, 2 kg ağırlığında ve 31 H26H5cm boyutlarında. Maki- nenin kullandığı baskı sistemme 'mürekkep damlalan' adı veriliyor. Makinenin, her biri 50 mikrometre capında 64 borusu var; bonıların içindeki mürekkebi ısıtan elektrotlar, şişen bir damla üretiyor ve damla patlayınca, mürekkep kâğıdın üstüne yöneliyor. BJ-lOe hızlı ve sessiz çalışıyor. Baskı kalitesi, lazerli baskı makinele- rinkine yaklaşıyor. Sekiz karakter çeşidi içeren BJ-lOe'nin fiyatı 3900 frank. Gece görmek için dürbün Phebe dürbünü, gece aynı gündüz olduğu gibi görmenizi sağlıyor. Bunun için bir ışık şiddetlen- diricisinden yararlanıyor. Şiddetlendirici, bir kentten gelen ışıklann ya da ay ışığının nesnele- re çarpıp yansıması sonucu oluşan zayıf ışıkları elektronik olarak çoğaltıyor. Dürbün, 2.5 kez bü- yütüyor ve 20 m'den sonsuza ayarlama yapılabi- liyor. Phebe 2.250 kg ağırlığında ve üç ayakla kul- lanılabiliyor. 1.5 Voltluk iki pil dürbüne 20 sa- atlik enerji sağlıyor. Fiyatı 52.000 Fransız Fran- kı. Lazer kullanımında yeni alan Lazer, endüstriyelbileşim- lerin yıpranması ve çürüme- sine karşı etkin bir koruma sağlayabilir. Bir Isviçre fır- ması olan Sulzer'in geliştirdi- ği lazerle kaplama teknoloji- si, tüm lehimlenebilir çelik- lerde uygulanabilen ısısal bir süreçten oluşuyor. Lazer ışı- nı, birkaç saniye içinde kap- lanmak istenen pudrayıeriti- yor. Lazer teknolojisi, ko- balt alaşım yada çok sert me- tal urünlerin kaplanmasında da uygulanabiliyor. Kaplan- mak istenen tabaka çok ince olsa bile istenilen sonuç elde edilebiliyor. Teknoloji, kaplanan ma- teryal ile kaplama arasında mükemmel bir metalürjik bağ sağlıyor. Dolayısıyla, pa- halı alaşımlanntüketimini en aza indirerek önemli bir ta- sarruf sağlıyor. Cep mikroskobu Lensman mikroskobu, çok pratik uygulaması olan küçültülmüş bir mikroskop. 10 cm çapında ve 2.7 cm ka- hnlığında bir küçük tekerlek boyutlarındaki mikroskop 250 g ağırlığında ve 9 cam mercek içeriyor. Optik sis- temi, bilgisayarla geliştirildi- ğinden 80-200 kez büyüme sağlayabiliyor (4 mikromet- re çözümleme). Bir prizma, ışığı mikroskobun sınn-lı alanında tutmak için 'katlı- yor'. Lensman cep mikros- kobu, yansıtma ya da say- damlıkla gözlemi mümkün kılıyor, bir fotoğraf makine- sinin ya da bir kameranın üstüne monte edilebiliyor. Fiyatı 1490 Fransız Frangı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear