18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibı Cumhunyet Malbaacıbk vt Gazeıecılık Turk \nomm Şırketı adına >•«! N»« 0 Genel Yayın Muduru Htsıı Cnul, Müessese Mudunı Eminc I5 «klnil, Ya» Işlen Mttdunl Ofc»j Gonenıin. % Haber Merkezı Mudliru Yaiçın Bayer, Sayfa Duzenı YOnclmenı AN ^car 0 Temsıkıler ANKARA AtaK) T«n, IZMIR Hikmel Çctiakıyl. ADA.NA: Ç«in Is FVİınka C«M hdupt. Dıj Haberkr Elftm BaJo, Elor.omı Co«u Tarkm, U SendıU. Şakna İ M t kul'-r Ceial L'an. Istanbul Habeflen KciMf Kafvk. E£lıro Gno) Şaybm. Yurt Haberkm Ncc4rf Dafaa, S{X>r Duısmııu- AMaikadır YIIIWM. Dızı >»zılar h n a Çgatfcla. *r»şlırma Ştau Mpa* Duzclıme AMailaa \UM 0 KoottiınaıO: Ahawt Konıbaa Q Mllı ti*r Erol Ert« 0 Muhaıri* «alr«l teaer £ Bulvc PU.iUnu Srv Oaamatejeotla 9 Reklam *J* Tonıa 0 Et Yr.ınü- Hal>» AhYDl 0 Idarc Hue?1a Carer 0 H^nrc Ûaricr Çcüfc 0 Bilgi [şl«n %ail laal Q Per^oncl s* Baskan Nadir N»dl OkUj \ k M , Yalpa lanr, Hüaa Cmal. UıkBCI ÇMtekaya, Ofc«y Goaouta. l t > Maara. htaa Sctçak. U « a n , Aaaart Taı «a«/ı ^ Yaran. Curoh^nyc. Mafbasolık \* GazeEccılık TA Ş. TOrk Oca£ı Cad. 39 41 M334 Isl PK 246 Istanbul Td 512 0? Oî (20 hatl. Te!ex 222*6 ¥sx (I) 526 60 T2 £ ButAır Aıkaı* Zı>a GOlalp Bh lokıbp S. No 19/4. Tö 133 11 4M7, Tefcx 42344, fu (4) 133 05 «5 # I n i r H Zıya Biv 1352 S. 2/3. Tet I] 12 X, Teln 52359. Fıx (51) 19 !3 60 0 - Inönu Cad 119 S No 1 Kat 1, Td- 19 31 52 (4 haO. Telor 62155, Fax- 171) 19 25 Tt TAKVJM: 3 ŞUBAT 1991 Imsak: 5.38 Güneş: 7.06 öğle: 12.22 İkindi: 15.04 Akşam: 17.29 Yatsı: 18.50 Vakıflar üniversite yolıındaIstanbul Egitim ve Kültür Yakfı Hazırlıklanmız tamam. En sağlam, en çağdaş üniversiteyi en hızh ve kolay biçimde biz kurarız. Koç Vakfı Üniversitemiz İstanbul'da kurulacak. Sabancı Vakfı 5-6 sene önce düşünmüştük, şu anda gündemimizde yok. FİGEN ATALAY YÖK Yasası'nda yapılan de- ğişikliklerle vakıfların üniver- site kurmasının kolaylaştınl- ması ve Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un "Koç ve Sa- bancı vakıf üniversitesi kunnak için sırada" demesinin ardın- dan, Sabancı Vakfı "Üniversi- te kurmanın şu anda gıindem- de olmadıgını", Koç Vakfı ise "Koç Lniversitesi'ni kurmak için çalışmalann surdürüldügü- nü" açıkladı. tstanbul Eğitim ve Kultür Vakfı Başkanı Bed- rettin Dalan ise 'Yeditepe Üni- versitesi'ni kurmak için tüm hanrlıklannın tamamlandığını, izin beklediklerini söyledi. Üniversite kurmak için bir- kaç yıl önce başvuruda bulun- duklannı ve izin çıkmasını bek- lediklerini belirten tstanbul Eğitim ve Kultür Vakfı Başka- nı Bedrettin Dalan, adı 'Yeditepe' olacak olan üniver- sitenin tüm altyapısının ta- mamlandığını kaydetti. Vak- fın, 9'u lise olmak uzere top- lam 11 okulu bulunduğunu ha- tırlatan Dalan, neden üniversi- te kurmak istediklerini şöyle anlattı: "10 bin öğrencimiz var. Ço- cuklan 6 yaşında alıp yetiştiri- yoruz. Üniversite kurmamız- dan daha tabii bir ş€> olamaz. Birinci neden bu. İkinci neden de Türkiye'de maalesef Batı standartlannda, yüksek kalite- de üniversite var demek miim- kiin degil. Gelişmi^ ülkelerde- ki yüksek teknolojiyi takip ede- bilmek, Tiirkive'nin bilim ve kultür aianında ileriemesine, kalkınmasına katkıda bulun- mak istivonız. Bizim liseleri- mizden mezun olanlar iiniver- sitede aynı imkânlan, labora- tuvarlan, araç-gereçleri bula- mayınca bayal kınklıgına uğnı- yoıiar. Kuruluş izni verirlerse en saglam, en çağdaş üniversi- teyi, en hızlı, en kola> biçimde biz kuranz. Öğretim üyelerini daha çok >urtdışındaki Türk ögretim uyeleri ile yabancı öğ- retim üyelerinden oluşturmak istiyoruz." Yeditepe Üniversitesi için Kartal'da havaalanı inşaatının kuzeyinde bin dönümlük arsa aldıklannı da belirten Bedret- tin Dalan, "Bu bölgede yüksek teknoloji ensütüsü kurulacak. TÜBtTAK da burada. Bizim üniversitemiz de kurulunca Türkiye'nin teknolojik gelişi- mine büyük katkı sağlanacak" dedi. Koç Üniversitesi Direktörü Tamer Şahinbaş üniversite kur- mak için henuz başvuruda bu- lunmadıklannı, ancak çalışma- ların sürdürüldüğünü söyledi. "Koç Lniversitesi'ni kurmaya niyetliyiz, hevesliyiz ve o yön- de çalışıyoruz" diyen Şahin- baş, üniversitenin tstanbul'da kumlacağını, ancak yerinin he- nuz belli olmadığını belirtti. Koç Vakfı'mn bir ortaokul ve bir liseyi öğretime açtığını, bu okullarda kazanılan başarının kendilerine heves ve heyecan verdiğini anlatan Tamer Şahin- baş, "Üniversite kapılarında bekleyen yüzbinlerce genç için bir üniversite projesi geliştir- mek istedik. Henüz kesinleş- medi. ama başlangıçta fen- edebiyat ve iş idaresi olmak üzere iki fakülteden oluşan kü- çük bir üniversite olacak, da- ha sonra vakfın imkânlan öl- çüsünde büyütmeyi düşünüyo- nız" diye konuştu. Sabancı Vakfı Başkan Yar- dımcısı Vecdi Özgül. üniversi- te kurmanın şu anda gündem- de bulunmadığıru, daha ileride koşulların uygun olması halin- de gündeme gelebileceğini bil- dirdi. Şu anda bu konuda hiç- bir çalışmaları bulunmadığını, ancak 5-6 yıl önce böyle bir proje düşündüklerini kaydeden Özgül, şunları söyledi: "5-6 sene önce üniversite ku- nılması düşünülmüştü. Ancak YÖK'iin statüsü ve yer buluna- maması, destek olunmaması gibi nedenlerle gündemden çı- kartıldı. O dönemde Üniversi- te içinayırdıgımızkaynakJan da başka yerlere yönelttik. Biz üniversite ögrencilerine yılda 3.5 milyar lira tutannda burs veriyoruz, 15-16 milyar liralık yatınm yapıyonız. Üniversite kunnak çok ciddi bir iş. Kur- maya karar verirsek, yatınm- lardan kısıntı yapmak zonında kalınz. Biz çok kaliteli bir üni- versite kurmak isteriz. Yurtdı- şından hocalar getirtmek iste- riz. Bu konuyu çok yönlü dü- şünmek, arastırma yapmak ge- rekir. Şu anda gündemimizde yok, ileride koşullar musait olursa gündeme gelebilir." Türk adımlı bale'de hıöbet değişimi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ankara Devlet Opera ve Balesi başkoregra- fı Altan Tekin ve başöğreti- ci Gülay Sargın'ın görevden ahnmalarının huzursuzluğu sürerken Genel Müdur Erol Gömürgen, olayın bir 'nöbet değişimi' olduğunu söyledi. Gömürgen, 'Türk adımlı ba- le' çaJışmasına karşı çıkan yöneticileri görevden aiması- na gerekçe olarak "Genel müdürlüğün düşuncelerini, isteklerini anlatamamalan- m" gösterdi. Gömürgen, 'görevden alma' kararını kendisinin verdiğini, maaş kesme cezasımn ise disiplin kurulu tarafından verildiği- ni söyledi. Genel Müdur Gömürgen, sanatçılarla bir toplantı ya- parak başkoregraflığa Bin- naz Aydan, başoğreticiliğe Rengin Taş'ın getirildiğini açıkladı. Gömurgen, Anka- ra, tzmir ve Istanbul, mü- dürlükleri arasında koordi- nasyon sağlanmak amacıyla yeni kurulan bale koordina- törlüğüne de Erinç ve Hüs- nü Sunal'ın getirildiğini bil- dirdi. Gömürgen, sanatçıla- ra "kendi ayaklan üzerinde durmayı ögrendiklerinde, balenin ayn bir müdürlıik al- tında toplanacağmı" söyledi. Sanatçılar, bu 'vaadi', 'ina- nıhriıktan uzak buldukJarun' söylediler. Öte yandan sanatçılar, ye- ni atamalar konusunda nasıl bir tavır alacakları konusun- da kararsız kaldılar. Sanat- çılar, getirilen kişilerin ken- di içlerinden seçilmeleri ne- deniyle, bir karşı çıkışın söz konusu olmayacağını ifade ettiler. Savaş yüksek giyim'i (haute couture) sarstı, ( küçük giyim'i (petite couture) ortaya çıkardı ModaKörfez'de boğuldu Guy Laroche'un 1991 ilkbahar-yaz koleksiyonundan bir 'haute couture.' Dış Haberler Servisi — Körfez savaşı, dünyanın moda merkezi Paris'te 'yüksek giyim'in uzerine bomba gibi düştü. Aylar öncesinden ilkbahar-yaz koleksiyonları için hazırlanan buyuk modaevleri şimdi ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Çünkü bunların özellikle ABD'deki müşterileri siparişlerini iptal ediyor, defilelere katılamayacaklannı bildiriyorlar; bu arada özellikle Amerikalı moda yazarları savaşın bu en sıcak günlerinde ülkelerini bırakıp defile izlemeye Paris'e gidemeyeceklerini söylüyorlar. Dolayısıyla Fransa'nın, dillere destan 'yüksek giyim (haute couture) evleri çok ciddi bir krizle yüz yüzeler. Örnek olarak iflas etti edecek gözüyle bakılan Amerikalı ünlü emlak komisyoncusu Donald Trump'un, en az kendisi kadar unlu eski karısı Ivana, Chanel modaevine telefon ederek yakın dostu stilist Karl Lagerfeld'e '"Yeni koleksiyonunu izlemeye ne yazık ki gelemeyeceğini' bildiriyordu. Liberation gazetesinde yer alan habere göre pek çok Japon vatandaşı da Körfez savaşına Japonya'nın parasal destek vermesi yüzünden 'misilleme hareketleriyle karşılaşacaklan' korkusu içinde, ülkelerinden dışarı adım atmaktan çekiniyorlardı. Bu arada söylenen o ki özellikle Amerikalı zenginler, askerleri Arabistan çöllerinde Irakhlarla savaşır ve ölürlerken binlerce doları bir elbiseye yatırmaya yanaşmıyorlar, özellikle de toplumsal baskıdan çekiniyorlar. Tabii bunun yanında Körfez'de savaşa giren ülkelerin 'yüksek giyim' meraklısı vatandaşlarını da saymak gerek. Savaş öncesi Fransız 'yüksek giyim' sektörünün müşterilerinin yüzde 8'ini oluşturan Körfezli kadın ve erkekler, doğal olarak bu yıl üst baş düşunecek haJde değiller. Müşterilerinin yüzde 40'ını Amerikahların oluşturduğu, merkezi Paris'teki 'yüksek giyim' piyasası ciddi bir krizle karşı karşıya. Yıllık cirosu 4 milyar Fransız Frangı'na ulaşan bu sektör şu an için yüzde 28'lik bir kayba uğramış durumda. Boylece 4 milyar Fransız Frankük yıllık cirosu olan yüksek giyim sektörü, müşterilerinin yüzde 20'sini oluşturan Amerikalılarla birlikte toplam yuzde 28"in üzerinde bir kayba uğramış oluyor. Durum o hale geldi ki Lacroix, Chanel, Dior ve Saint Laurent modaevleri Paris'ten sonra bir de Nevv York'ta defıleler düzenleme kararı aldılar. Ümit dunyası; Nevv York'a giderlerse satışlarında artış olabileceği beklentisi içindeler. Sektörün karşı karşıya kaldığı bir tehlike de atölyelerde çalışanlann işsiz kalmalan. Defıleler oncesinde atölyeleri haftada bir gün kapatan modaevleri, defilelere yakın günlerde yeniden hızlı bir çalışma temposuna girdi. Ama bundan sonra ne olur, kimse bilemez. Kuşkusuz bu krizden etkilenmeyen birkaç kuruluş var. Bunlardan biri 'yüksek giyim'den bağımsız olarak çalışan, daha çok 'hazır giyim'e yonelik, kendine 'küçük giyim' nitelemesini yapan 'Azzedine Alaia' modaevi. Müşterilerinin hemen hemen hepsi büyük modaevlerinin kapısından içeri bile bakmıyorlar. Bütün dünyada sadece 2 bin 500 müşterisi olan 'yüksek giyim' sektörü sadece Fransa'da 40 bin kişiye iş olanağı sağhyor. Paris Yüksek Giyim Birliği'ne uye 20 modaevinin yıllık cirosu sadece giysilerden 375 milyon Fransız Frankı. Erkek ve kadın aksesuarlarının satışıyla birlikte yıllık ciro 4 milyar frankı buluyor. Buna parfüm ve kozmetik dahil degil. Bundan elde edilen paralar ise çok yüksek. Sadece Christian Dior parfüm ve kozmetikten yılda 730 milyon frank ciro elde ediyor. Yves Saint Laurent'inki ise 510 milyon frankı buluyor. Ünlü Türk ozanı, doğumunun 750. yıldönümünde tüm dünyada çeşitli etkinliklerle anılacak Yunus Emre barış için kucaklayacakUNESCO tarafından 'sevgi yıh' ilan edilen 1991'de, Yunus Emre ile ilgili konserler, söyleşiler, gösteriler düzenlenecek. AYŞE SAYIN ANKARA— Ünlü Türk oza- nı Yunus Emre 750. doğum yıl- dönümünde tüm dünyada anı- lacak. UNESCO tarafından "Yunus Emre Sevgi Yıü' ilan edi- len 1991 içinde, dünyanın dört bir yanına ulaşacak olan Yunus Emre, "banş ve dostluk çagnsı" yapacak. Kultür Bakanlığı'nın organizasyonu ile gerçekleşecek olan sevgi yılında, Yunus Emre Avrupa'dan Asya'ya değin tüm insanları kucaklayacak. "Dünya benim nzkımdır Halkı benim halkımdır" "Barış ve sevgi üzerine özlemler" gerçekleşmese de Yu- nus Emre'nin evreni, konserler, söyleşiler, gösterilerle dünya in- sanlarına ulaşacak. Kultür Ba- kanlığı'nın organize ettiği ve UNESCO tarafından tüm dün- yada ilan edilen "Yunus Emre Sevgj YüV'nda kısa süre önce yi- tirdiğimiz besteci A. Adnan Say- gun'un "Yunus Emre" oratoryo- su Asya ve Avrupa'yı dolaşacak. Ayasofj'a'da 15 ocaktaki muhte- şem konserin ardından 9 şubat- ta Moskova'da başlayarak Sov- yetler Birliği'ndeki birçok Türk cumhuriyetini dolaşacak. Şef Hikmet Şimşek yöneti- mindeki Sovyet radyo koro ve orkestrası 9 şubatta protokole özel bir konser verdikten sonra 10 şubatta da 2 bin kişilik salon- da seslendirilecek. Yunus Emre Oratoryosu daha sonra Azer- baycan Devlet Orkestra ve Ko- rosu eşiiğinde, Azerbaycan, Ta- cikistan, Türkistan, Kırgızistan- da seslendirilecek. Oratoryo Oz- bekistan ve Kazakistan'dan son- ra doğu. gezisini tamamlayacak. Oratoryonun Batı gezisi ise 4 Eylul 1991'de Vatikan ve Roma- da verilecek konserlerle başlaya- cak. Daha sonra Frankfurt, Bonn ve Hollanda'da yine- lenecek. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da 17 martta "Berlin Anadolu Medeniyetleri Festiva- li"nin kapanışında Ulvi Cemal Erkin ve Ferit Tüzün'ün yapıt- larını seslendirecek. Aralık 1991'de ise Yunus Emre Parisli- lerle birlikte olacak. Fransız ti- yatro yazarlar ve oyııncuları ta- rafından organize edilecek "Yu- nus Emre Şiir Gecesi" düzenle- necek. Ünlu Pompidou Salonu'n- da düzenlenecek gecede Yunus Emre'nin şiirleri Türkçe, İngiliz- ce ve Fransızca olarak okunacak. Turk hafif müziği sanatçılan Esin Afşar, Ayla Algan ve Le- man Sam, Avrupa ve Ameri- ka'nın çeşitli kentlerinde vere- cekleri konserlerde Yunus'un el- çileri olacaklar. ABD ve Fransa'da bazı üni- versitelerde Yunus Emre'nin fel- sefesi ve san?t üzerine söyleşiler, paneller düzenlenecek. Yurtiçinde ise yaz aylarından itibaren "sevgiye çağn" konser- leri düzenlenecek. Bu çerçevede temmuz ayı içinde Bodrum Ka- lesi'nde 'Sevgiye Çağn' konseri duzenlenirken Çeşme Festivali'nde de ana tema Yunus Emre olacak. Haziran ayı başın- da İstanbul Topkapı Sarayı Bahçesi'nde ozel bir konser du- zenlenirken Izmir Kultür ve Sa- nat Vakfı Efes'te konser gerçek- leştirecek. Sanatçıların Yunus'lu yılı"Devlet büyükleri" savaşta "neier elde ederiz, neler kaybe- deriz" hesabı yapadursunlar, birçok sanatçı yıl içinde Yunus Emre için üretip, Yunus Emre söylecekler. Yunus Emre'nin sesini As- ya'dan Amerika'ya, Avrupa'- ya taşıyacak olan Esin Afşar, tam bir "Yunus tutkunu." 1969'dan bu yana onun dizele- rini besteleyip söyleyen sanat- çı kendi deyimiyle "sonradan Yunusçu degil." Afşar, Emre'- yi tutuculuğun, yobazlığın, sa- vaşın, kinin karşısında bir in- san olarak yorumluyor. "Yunus Emre'de gerçek in- san sevgisi, Tanrı sevgisi görü- yoruz. Fanatizme, tutuculuga karşı, keşke berkes Yunus Em- re çizgisinde dindar olsa" diye özlemini dile getiriyor Afşar. Yunus Emre bugün Fransa'- da Sorbonne Üniversitesi'nde ders olarak okutuluyor. Uzun yıllar Fransa'da kalan ve "Yu- nus çalıp Yunus söyleyen" Esin Afşar da bu çalışmaları yakından izlemiş bir sanatçı. Emre'nin Mevhtna, Hacıbektaş Veli gibi ünlü düşunürlerin ay- nı dönemde yetiştiğine dikkat çeken sanatçı, onu bir yonuyle ayınvor, "Türkçe kullanmış, Türkçeyi yüceltmış" diyor. Yazar Sabahattin Eyiiboğlu, "Yunus Emre" adlı kitabında ünlü ozanı, Fransız ozan Vil- lon'a benzetiyor: "Yunus'lan 150 yıl kadar sonra onun gibi belalı, kanlı, kargaşalı bir çağda yaşamış Fransız şairi François Villon'- un kendi edebiyat tarihindeki yeri, Yunus'un bizimkindeki yerini andınr. Yunus nasıl Arapça ve Farsça'ya karşı Türkçeyi yüceltmişse Villon da Latince ve Yunanca'ya karşı halkının dilini yücelt- miş... Ne var ki ah ne yazık ki biz Yunus'un ardından gitme- mişiz." Türkiye'de olduğu kadar yurtdışında da felsefesi, eserleri okutulan bu Yunus Emre kim, lentiler masal olmuş, ama onun "garip" yaşantısına kim- se tam olarak girememiş. Şu günlerde Kultür Bakanlığı tara- fından sipariş edilen Yunus Emre operasının librettosunu hazırlayan Orhan Asena, bu çalışması için, Yunus Emre üzerine geniş bir araştırma yap- mış. Asena, Yunus Emre'nin Mevlana ve Hacıbektaş Veli'- yle aynı dönemde yaşadığına CEM KARACA— Yunusu rock müzikle yorumlayacak nerede yaşamış, kimlerle duşup kalkmış? Tarih sayfalanna ba- kıldığında Yunus Emre'nin "özel yaşamı"na ilişkin kayıt- lara rastlamak çok zor. Anado- lu'da 7 yerde mezarı bulunan ve son olarak Azerbaycan'da bulunduğu belirtilen Yunus Emre'nin yaşamı, Yazar Orhan Asena'ya göre "şiirlerinin gölgesinde" kalmış, Anadolu insanmın böylesine sahiplendi- ği Yunus Emre'ye ilişkin söy- ESİN AFŞAR — Tam bir 'Yu- nus Emre tutkunu' dikkat çekerek, "üçü de aynı şeyi söylemiş; banş" diyor. Cem Karaca'nın müziklerini yapacağı ve "rock opera" tü- ründe bir eser ortaya çıkacağı- nı anlatan Asena, Yunus Em- re'nin yaşamına ilişkin kesin bilgiler bulunmaması nedeniy- le onu anlatmanın daha zor ol- duğunu belirterek, "Çünkü şi- irleri Yunus Emre'nin kendisi- ni golgede bırakmış, ben bazı kitaplardaki bazı menkıbe par- çacıklannı yakalayarak esere yön veriyorum" diyor. Asena şöyle yorumluyor Emre'yi: "Yunusta aşk tek temadır. Hacıbektaş ve Mevlana'dan farklı yonleri. topluma yönelik, siyasal anlamda bir tavrı yok- tur. Tanrıyı toplumun bir par- çası olarak görmüş ve ona yak- laşmış, bu, kaçış gibi gelmiştir bana, aşkı, sevgiyi belki de top- lumsal sonınlannçözümunun an- titezi olarak görmüş. Yunus'- ta tensel aşkın yerini tinsel aşk almıştır. Bir insanı sevmek ye- rine tüm insanlara kucak aç- mış. Yunus'un tüm insanlara yonelik mesajı şu: Sevgi, dost- luk, barış..." Yunus'u "rock müzik"le yo- rumlamaya hazırlanan Cem Karaca, "Yunus'u şimdiye de- ğin yonımlanagelen biçiminden ayırarak konuva yaklaştığım" ifade ediyor. "Yunus Emre son derece karamsar müzik form- lan ile mistik yönü dile getiri- lemeyecek kadar bir sevdalıdır" dıyor Karaca. AÜ Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Şahin Yenişehiriioğlu da gelmiş geç- miş her kuşağın en az bir sava- şa tanık olduğunu kaydederek, "Gcriye ne kalıyor, insanca ya- şamak. tnsanca yaşamak, öz- gürlüge, hakka hukuka daya- nır, insanı insan olarak görme- ye dayanır. İşte Yunus Emre de yeryuzundeki bütün filozoflar gibi 'insanca bir yaşam' istiyor" diyor. Yigenoğlu ÇGC Başkanı • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) — Çukurova Gazeteciler Cemiyeıi'nin başkanhğına v Çetin Yigenoğlu seçildi. Cemiyetin dün yapılan 13. olağan genel kuruluna üyelerden 80'i katıldı. Eski Başkan Kurtar Çakın'ın aday olmadığı kongrede başkanlığa Cumhuriyet gazetesi Adana temsücisi Yigenoğlu ile Bolge Gazetesi Genel Yayın Müduru Nevzat Uçak aday oldular. Adayların ilk turda seçilmek için gerekli uçte iki oranındaki oy çoğunluğun sağlayamaması üzerine yapılan ikinci oylamada Yigenoğlu 46 uyenin oyunu alırken, Uçak'a 33 oy çıktı. ÇGC Yönetim Kurulu üyeliklerine Çetin Remzi Yüreğir, Abdullah Bulca, Bilal Tipi, Vahit Şahin, Zekaı Durmuş, Ceyhan Özgönül, lsmail Başkan ve Cafer Esendemir seçildiler. Roma'da kuşlar anlatüacak • İZMİR (AA) — Bir İtalyan çevre kuruluşu tarafından konferanslar vermek uzere davet edilen Ege Üniversitesi Fen Fakültesi araştırma görevlilerinden kuş uzmanı Mehmet Sıkı, dün Roma'ya gitti. Sıkı, Avrupa'da çevre ile ilgili konulara çok önem verildiğini söyledi. Ladin, yardım bekliyor • TRABZON (AA) — Sadece doğu Karadeniz bölgesinde yetişen 'doğu ladini' ağacının üretimini arttırmak amacıyla Danimarka'nın katkısıyla bir proje uygulanıyor. Trabzon Orman Bolge Müduru Hamdi Ozer, yaptığı açıklamada, Türkiye ve dünyada sadece doğu Karadeniz ormanlarında yetişen doğu ladini ağacının üretimini yaygınlaştırmak için uygulamaya konulan Danimarka destekli projenin hedefine ulaşması için çalışmalann surduğunü bildirdi. Özer, Doğu ladini üretimini arttırmak için bolge insanının da yardımını beklediklerini belirtti. ITU'desınavlar ertelendi • İSTANBUL (AA) — ITÜ'de 4 şubat pazartesi günü başlaması gereken kış yanyılı butunleme sınavları, kötu hava koşulları nedeniyle bir hafta sureyle ertelendi. İTÜ Rektorlüğü'nden yapılan açıklamaya göre kış yanyılı bütünleme sınavları erteleme kararının, ara tatili nedeniyle seyahate çıkan öğrencilerin sınavlara yetişememeleri kaygısıyla alındığı bildirildi. Açıklamada. kış yarıyıh butunleme sınavlarının 11 şubat pazartesi gunü başlayacağı da belirtildi. Müzikavizyon 1991 • Istanbul Haber Servisi — Teknolojinin en son yeniliklerle uygulandığı müzik aletlerinin sergilendiği "Müzikavizyon 1991" 9. Müzik Video ve Televizyon Fuarı, TÜYAP Sergi Sarayı'nda acıldı. Ses ve görüntü dünyasındaki en son yenilikleri ve gelişmeleri, konuyla ilgili amatör ve profesyonel olarak ilgilenenlere tamtmak amacıyla düzenlenen fuarda, 46 yerli, 81 yabancı olmak üzere toplam 127 firmanın ürünleri yer ahyor. 6 şubat tarihine kadar açık kalacak olan fuarda, televizyon ve videolar, antenler, uydu sistemleri, radyo ve teypler, kompact disk çalarlar, mikserler, anfiler, müzik setleri, ses ve ışık sistemleri görülebilir. TV yayını kesintisi • İstanbul Haber Servisi — Büyükada'da meydana gelen elektrik kesintisi nedeniyle Anadolu yakasında bir süre televizyon programları izlenemedi. TRT'nin 1, 2, 3 ve 4'üncü kanalları, saat 22.00 sıralannda meydana şelen kesintiden etkilendi. Özellikle Anadolu yakasında oturan ve antenleri Buyukada yonune çevrili vatandaşlar uzun sure TV yayınlarını izleyemediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear