18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Meteorofoji işierı Senel Mü- düriüöü'nden atoıan bıkjıye göre bû- tün Mfgeter çok bufuflu, Trakya. Mar- man. Ege, AMariz. İç AnatofuteBa- 0 Kmdenizyaftştı geçecefc. YSflışlar yaûmm yer yer saflânafc $ekfnde ola- csk. Hava seakkğı: Önemf «r de$ı- ş*tk oim^acak. RO^gâr: Yurdun ku- aybMltesimtefmdefcuaey,dıfier yer- tofd» güney ve doflu yönlerden teftf, ara stn ortefcuvvette,yurdun kuMy- baO ktsftnfcrirKle kuvvetfi olarak ese- cafc. Denızfcrde 8atı Karadenız Mar- man ve Kuzey Epe'de yıldız ve poy- m, Dofltı Karadenız ue Ooğu AktJe- rti/de gündoğusu ve keşışleme, Batı Akdena ve Gûney Ege'de kıbte VB to- dostan 6 KuvvetiDde, saatte 27 denu rmfl hızla esecek Daifla yükseklijr 2-3 Mana Y 18° 7°ftyartalorB Adryaran Afyon Anta/a Anbfcya Anttya Artvin m dolayında olacak. Van Gölü'nde hava buhntu geçecek. Rüz- gâr gûney ve doğu yönlertfert orta kuvvette esecek. Göl küçûk dalgalı olup, 9Örûş uzaklıjı 10 km dobyında bulunacak Biteak Bmtfl B-tfa Bokj Sufsa ÇanaUote Çorum OenaK Y 9° PErtme B 12° 3°Erancan Y 8° 3°ErzunjTi B -3° 16° EstojefOT Y 8° 3° GsznntBp Y 19° /»(Sresun Y 17» 6°<amü$*uneY Y 5" FHattin 8 Y 16° 10° ls<arta Y 8° 4° Istanbul 7° 3°İ2Diır 4° -5° (C#5 8" $ 5°-4° Mersn •3° -16°Mujla 9° 3°Muş 12° 2°Nı0<le 10° 5°0n)u Y 14° 8° Y 10° 3° y 18° 9° Y 13° S° 6 Y Y Y Y B 8 Y 9° 3°Kays«i Y 10" S°lûfMwf Y tr 6°Knyı Y 5° (PKûöhya Y 13° 8°Mafcıtya 4 -4 Samsun 12° 5°Sı»i 10° 6°Smop 15° 9°Sıvas -3° -16°fekınlaâ 7° O°Tratoxi 5" 0°lüncel 9° 4°Uş* 7» 2°vm 8° 3° YbZQ2t 7»-2°Zonguldak 7° 1° 9° 4° 9° 4° Y 10° 5" B 9° 0° 9° 5° 4» 0° 8° 5° 9° 5° 7°-3° 9° 5° 3°-7° 5° 0° Y 10° 4° açıfc buıuOu /Ş ttrt A-aç* B-bukıdu G-Bûne$lı K-Wrt S-ss» Y-yaflmurlu BULMACA *<J Tebrız Sam DUNYA'DA BUGÜN Amsterdam Y 5° Y 15° p A 16° S 2° 8 3° B 3° 8 8° Y 9° 3° AÜTB BaOdat Baretiona Basel Barfn Bon Bnilsel BudaaeçK 8 Kahıre » Cenevre Caza»w Odde Outar Frankkın Gırne Hetsırto Kahıre Kopenhag Kt»r> Lettaü S 1° B 17° B 4° Y 17° K 0° p K 1° 8 8° Y 18° UningraO londra Madnd Mılano Montrsal MostaM Mûnih NewYwk Ûslc Pans Praj ?^So»a $am fclkm lınus VknutK Vıyana 8 1° V 8° A 13° S 4° B -3° S 3° K 2- V 9" S 2° p 8 14° V 3° B f A 9° B 4° Zurih 9 . MAJIK mttmmttmlmn SOLDAN SAĞA: 1/ Geıginlik ve çaaş- ma durumlarmda lcendi içine kapana- rak başicalarından lcaçan. 2/ Geminiu kaplama tahtaları arasını üstüptt ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme ijı. 3/ Din işlerini devlet işlerine kanştırmayan... Se- naryosunu Yılmaz Güney'in yazdığı, yönetmenliğini Zeki ûkten'in yaptığı bir fîlm. 4/ Askerlik çağı... Boyun eğen. 5/ Niketin simgesi... Gülünç bir bi- çimde giyinip süsienen kadın. 6/ Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün simgesi... Islam hukuku. 7/ "Necib ": 1988 Nobel ödülü'nü kaza- nan Mısırlı yazar... Numaranın kısa yaaiışı. 8/ Sodyumun simgesi... Bir $eyin ederini arttırma. 9/ AJevi- Bektasi şairlerinin tarikatianyla ilgili şiirlerine verilen ad... Çekijme, kavga. YUKAMDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir nesnenin duyular yoiuyla insanın flzeriode bıraktığı et- ki. 2/ Istanbul'un eski adlanndan biri. 3/ KüJtür... Iki anlamı olan bir sdzcüğün akla en az gelen anlamının amaçlanarak kul- lanılması sanatı. 4/ SenegaJ'in başkenti. 5/ Toprağjn nemi.. Söz geçirme 6/ Dogma... SiJahlı köy delikanlısı. 7/ Koruyacağına ve iyilik getirecegine inamlan soluk... Bir nota. 8/ Esmer. 9/ Ya- nm olmayan... Erkek geyik. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Hamidiye suyu 23 ŞUBAT 1931 Şehir Meclisinde su mes'elesi hakkmda cereyan eden miizakerat esnasmda Istanbul'da mevcut bütün menba sularının içikmiyecek derecede pis olduğu ve yalnız Hamidiye su>Tinun binnisbe iyi olduğu beyan ediimişti. Halbuki doktor Celâl Muhtar Beye göre Hamidiye suyu da içilemiyecek bir haidedir. CeiâJ Muhtar B. bu huşusla diyor ki: '— Abdülhamit devrinde Hamidiye suyunu muayene etmiş idim. Sular pisti. İçüemez diye bir rapor verdim. • Hamidiye suyunun bulunduğu arazi münhattır. Civardan pis sular bu araziye dahil olur. Benden sonra doktorlar bu suyu muayene ettiler, temizdir dediler... Hayret ettim.'.. Ben muayene ettikten sonra ne arazinin şekli degijmis, ne de o civarda tesisat yapılnuştı. O zamandanberi hepimiz Hamidiye suyunu içiyoruz. Bana kaürsa gene en temiz su, benim vaktile içilmez dediğim sudur. Diğer sulann nasıl olduğunu anlamak ifin tahlil etmeğe lüzum yoktur. Bardağa dikkatle bakmak kâfidir. Avrupa belediyelerinde pis su mes'elesine ve bu yüzden ölüm vak'aJanna tesadüf etmek mümkün degildir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Kuyruklara tedbir 23 ŞUBAT 1961 Kunıcu Meclisin bu sabahki oturumunda Içi$leri Bakanlığı bütçesinin müzakeresine başlanmıstır. Yapılan tenkidleri cevaplandınnak uzere söz alan Bakan Nasır Zeytinoğlu son günierde İstanbul'da cereyan eden hâdiselere telmihen: "— SeçimJer sonuna kadar hiçbir şekilde esasa müessir bir hareket olmayacaktır. Hükümetimiz ve teşkilât bunu doğmadan önliyecek kudret ve kabiliyettedir. Tedbirler zamanında ahnmaktadır" demiş, teminat vermiştir. Mehmet Hazer konuşmasında sağda solda kalan kuyruklarm kıpırdanraalarının önlenmesini ve huzursuzJuk olmaması için tedbirler alınmasını istemiştir. Harp sonrası borçlar Federal Almanya Maliye Bakanı Franz Etzel, Hıristiyan Demokrat Parti Parlâmento Grupu önünde yaptjğj bir konuşmada, "Federal Almanya'nın ikıisadi kalkınma ve savunma yardımlan ile ilgili mali imkânlannı gözde büyütmemek lâzım" demiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: "Her 250.000 mark kredi için, vergileri yüzde 1 artırmak lâzırndır. Vergideki en kiiçflk bir artış dahi Federal Hükümetin iktisat siyaseti ve iktisadi sistemi üzerinde otomatikman müessir tesirler yaratacaktır. Bununla beraber, von Brentano'nun VVashington'da ifade ettiği gibi. Almanya'nın mühim miktarda kalkmma kredileri açması da zaruridir!' STUf UAt'RCL >r OECE r n n n ı u sozla 7 Nasır Zeytinoglu &EÇEN YIL BUGÜN Ermeni tasarısına fren3 ŞUBAT 1990 ıBD Senatosu; sözde Ermeni soykırımı yasa tasansınm ündeme alınmasını diinkü oylamada benimsemedi. >ylama, Robert Dole'un tasansınm gündeme alınması in gerekli 60 oyu sağJayamayarak kabul ve ret oyları ?-49'da kaldı. Senatör Byrd'ın tasanya karşı büyük ıgelleme çabalan başarılı olurken Senatör Dole ıümüzdeki salı günü aynı konuda bir oylama pılmasını isteyeceğini, yasa tasarısı reddedilse"6île ından sonra her fırsatta konuyu Senato gündeme tireceğtni söyiedi. ÜZELTME '• İnsanlar" köşesinde yer alan "Semranımın ıtek inşaatlan" başlıklı yazıda "Üçgen İnşaat leticileri, Erdal Aksoy ile ilgili sorulara şu yanıtı dlfer" cümlesi gazetemfzin Istanbul kalıplannda pgen İnşaat yöneticilerinden Erdal Aksoy'dan ulanmıza şu karşılığı alıyoruz" şeklınde çıkmıştır. «rde de belirtildiği gıbi Erdal Aksoy, Üçgen lat'la değil Yeditepe İnşaat ile ı/gilıdır. Düzeltir, özür riz. Yozlaşmada Doruga Ulaşlık! 1990'b yıllara girerken, keyfi ekonomi uygulamasıyla toplumda dizayn (!) edilmesi arzulanan görünüm, herhalde onu kültür emperyalizminin kucağma dflşünnek değüdi. Çağdas uygarbk denilince Batı'yı örnek alan toplumumuz, özellilde 1950 iktidar de- ğişiminden sonra ABD ile olan sıcak iüşki- lerimiz nedeniyle belirgin bir takJitçiliğe yö- neldi. tngilizce öğretimin yaygınlaştığı 950'li yıllarda, "hello", "gudbay", "okey", "yes", " a o " ve benzeri sözctik- ler gtlnlflk konuşmarnıza girdi. Erkeklerde "bopstfl" modası giyim, kovboy taklidi yü- rüme, gençier arasına göruldii. Bu arada ABD'ye gönderilen elemaniar yurda görgü ve bilgi taşıymca, kültür emperyalizminin etkinliği daha da güçlendi. Yıllar döndiikçe, kusaklar değiştikçe, ya- şamımızı etkileyen bu transformasyon (!) dilden başlayarak giyim, saç tırası, yemek, müzik v.b. kültür de|erlerimizi, örf vege- lenekkrimizi asmdırmaya başJadı. Kokteyl, festival, karnaval, şov, diskotek, defile, re- sepsiyon, kermes v.b. sözcükler dile yerleş- detti. Yabanayla evlenmeler olaganlastı. Din değiştirmek isteyenler çıktı. Cinsel öz- gürlük, boyfrendü flört, kaynana ve kaym- babasız yuva kunna, çocuk terbiyesi ve ai- le yasanıma yeni boyutlar getirdi. Istanbul, Izmir gibi şehirlerde nikâhsız yaşama yay- gınJastı. Pop müzik, rockuı roll, gençligin bas zevki; Elvis, Maykıl, Madonna ve Rambo, gözdeleri oidu. Ret Kit, Pekos BU ve ben- zeri fotoromanlar, evlerde baş köşeye yer- leşti. Iletişim araçlannın, özellikle TV ve basının, büinçli veya bilinçsiz olarak, rek- lam araçlarıyla toplumu aşın tüketime sü- rükleme çabaları, anayasanın 167. ve 172. maddeleriyle -tüketiciyi korumak üzere- devlete verilen görevlerden habersiz olan bu kesimi, taklit, tağşiş ve tekelci sektörlerin sömürflsüyle yoksulluğa sürükJedi. 1990'b yıllara girerken keyfi ekonomi uy- gulamasıyla toplumda dizayn (!) edilmesi arzulanan görünüm, herhalde onu kültür emperyalizminin kucagma düsürmek degıl- di. Ataeürk'ün kulak ardı ettiğiıniz öğütle- rini anımsayarak düşünmenin yeridir: Diinyanıa bize saygı gostertnesini isti-ti. Yılbası kutlama, Noel çamı donatma; teriş ve can sıkıntısı giderme aracı oldu. anneler, babalar, sevgililer (14 şubat) gün- Bunlara özenen alt kesim ailelerde ise ge- yorsak, önce b'u, kendTbcnl^unize ve mii- leri; doğum ve evlenme günü kutlamalan çim sıkıntısı ve ahJak sorunları tartı$ması Uyetimjze bu say'gıyı hissen, fîkren, fiiteo, -özellikle okumus ve varlıklı kesimlerde- da- gündeme geldi. Yabancı markaJı giysiler; batün davramşJanmula gösterelim. Biietim ha çabuk benimsendi. Bunlann birer "tii- blucin, mont, kaban, tisört v.b. giyimde fcjmiHj beoiiğini anJamayan milktİer, bas- yerlerini aldı. ka miUetlerin şikândır (avı)." Çogu ABD kökenli seçkin kulüpler (LI- "Her milletin kendine özgıi örf ve idet- ONS, ROTARY, PROPELLERS, SO- |e ri( kendine göre müli özellikleri vardır. ROPTtMlST v.b.) yaygınbk kazandı; ba- Hiçbir milJeJ ayneıı diğer bir milletin fak- zıları sosyal faaliyet iziyle ilkokullara ka- |f«çisi olmamalıdır. Çankü böyle bir milJet dar uzandılar. n e laklit ettiği miUetin aynı olabilir ne de Yabancı ad tutkunluğu turıstık yöreleri- kendi milliyeti içinde kaJabilir." mizde ve görkemli caddelerimizde ışıklı ta- belalara yansıdı. Çocuğuna yabana ad koy- CEMALETTİN ŞENOCAK mak isteyen ailenin önerisini ilgili daire red- Istanbul ketim teşvik tuzağı" olduğu bilincinden yoksun kimseler, geleneksel bayramlarda kutlama ve hediye sunmayı boşvererek ge- ziye çıkmayı yeğlediler. Türk yemek gelenegi ve mutfağj bozul- du; lokantaJar ad defiştirdi. "Fastfood" modası, hot dog, sosis gril, piza king, frayd çikın, epılpay, pomfrit, milk şeyk v.b. ad- lanyla "bnrger"cilerde boy gösterdi. Mo- da tutkusu, haramzadeler için gösteri, gös- VEFAT Sadakat Göncü'nün sevgili eşi, Ruhat-Korat TamergiPin, Reşat-Filiz Göncü'nün, Necat-NesJihan Göncü'nün değerli babaları, Sinem- Duygu-Fuat-AJi Onat'ın biricik dedeleri Em. Ast. Sh. HAÇIALİ GÖNCÜ21.2.1991 Perşembe akşamı Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumun cenazesi 23.2.1991 Cumartesi günü Beşiktaş Sinanpaşa Caraii'nde kıJınacak öğle namazını müteakip Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AUah rahmet eylesin. AİLESİ tLAN SIVAS KADASTRO MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1988/33 Karar No: 1990/109 Davacı Hazine tarafından, davalılar Emir Bulut ve müs- terekleri aleyhlerine açıian ka- daslro tespitinin iptali davasın- da Sıvas merkez Akpınar kö- yünde bulunan dava konusu 2503 parsel numaralı tajınmaz hakkındaki davanın reddine; tespit malikleri adına tapuya tesciline ilişkin mahkememiz- ce verilen karar ile bu karar Hazine'ce temyiz edildiginden, temyiz dilekçesinin davaJılar- dan Ahmet oğlu 1955 D.lu EMİR BULUTa açık adresi bulunamadıgından tebligat ye- rine geçerti olmak Ü2ere üanen (ebliğine, ilan tarihinden itiba- ren on be$ gün sonra tebli| edilmiş sayılacağı ve dosyanın Yargıtay'a gönderileceği ilan olunur. Basın:45743 İSTANBUL BELEDİYESİ iJŞ EHİR TİYATROLARI OYUNLARI Harbıye M Ertuğrul Safrnesı {UÖ 7? 20) Ergun SAV BARIŞ KERVANI (Müzikaf Çocuk Oyunu) Müzik: Esin EN6İN Yöfteten: Can 006AN Fatıh Resal Nurı Sahnesı f526 53 80) Stefan REISNER KUTU0A RAHAT OUR Türkçesi: Ayşe BUGAY Müzik: Reyman Eray Yöneten: Ekip Çalışması Uskudar Musarnp/ade Ce!ai Sahnesı (333 03 97) Salih rAKIN MAVİ MASAL Müzik. Ali OTYAM Yöneten: Zuhal ERGEH Kadıkoy Haldun Taner Sahnesı (349 04 63) Robin SHOBT KIRMIZI PABUÇUR [Müzikal Çocuk Oyunu] Türkçesi. Esin Afşar ARAL Müzik: Selim ATAKAN Yöneten: Taner BARLAS İHEB CUMARTESİ PAZAff Il.tWDEl BileHer Tiyatro Bişelerinde Satışa Çtkartılmışlır. AOKAYBIMIZ İzmir SMMM Odası Disiplin Kurulu üyerniz Sayın YAKTJPBALTAa vefat etmiştir. Merhuma rahmet, ailesine ve tüm meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. TÜRKİYE SMMM VE YMMM ODALARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI 7. OLAĞAN GENEL KURÜL İLANI Türkiye Yazarlar Sendikası 7. Olagan Genel Kurulu 30-31 Mart 1991 tarihinde saat 10.00-18.00 arasında, Istanbul, Eminönü, Cağa- loğlu, Türkocağı Caddesi, No: 1, Basın Sarayı, Kat 2'deki Burhan Felek Konferans Salonu'nda, aşa|ıdaki gundemi göruşmek üzere 2821 sayılı Sendikalar Yasası'nm 10. maddesi gereği ıle >apılacaktır. Birinci toplantıda gerekli yasal çoğunluk sa|ianamadığı takdirde ikinci toplantı 6-7 Nisan 1991 günlerinde aynı saat ve yerde yapıia- caktır. TÜRKİYE YAZARLAR SENDtKASI YÖNETlM KURULU GÜNDEM: 1. Açıljş ve yoklama 2. Başkanlık divanının oluşmrulması 3. Saygı duruşu 4. TYS Genel Başkam'nm konuşması 5. Konuklann konuşması 6. Çalışma Raporu ve Bilanço ile Denetim Kurulu Raporu'nun okunması 7. Tahmini bütçenin görüjülmesi 8. Raporlar üzerine görüşmeler 9. Yönetim ve Denetim Kurulu'nun aklanması 10. Sendika organlarında görev alan yöneticilere verilecek ücret ile ödenek, yolluk ve tazminatm tespit edilmesi 11. Dilekler 12. Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu asıl ve yedek üyelerin seçilmesı 13. Kapanıs Ç«6OAS YAYNLMI NADÎR NADl PERDE ARALIĞINDAN 4BASI / f ç / Ödemeligöndenlmez ÇAĞDAŞYAYINLARI Türkooğı Cad. 39-41, Cağıloğiu-İSTANBLX BUGÜN ÎNGİLTERE'DE İNGİLİZCE için Sheraton Oteli Merhaba Salonuna DAVETLİ Sİ I\IİZ! Brttlah Tourtat Aulhorlty - Lls«n okulları B A R A T - Yurtdışı Lisan Okulları Temsilciliği Tel: 147 44 88-148 43 57 Fax: 131 29 42 Bir tek muza bakan çocuğa, Bir kilo muz nasıl alınır... POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Emredin Komutanııtı! O dönemde 30-40 binlik bir Anadolu kasabası sayılan An- kara'da ramazan eğlenceleri yoktu. Meddah, Karagöz, orta- oyunu bulunmazdı. Geceleri evlerde toplanılarak fincan oyu- nu gibi eğlencelerle vakit geçirilirdi. Helva çekenler de olur- du. Meddah kente borulu grarnofon ve taş basması plaklarla girdi. Meddah Sururi'nin doldurduğu bu plaklar bir tür mo- nologdu. Geceleri gramotonun çevresinde toplanılır, suya sa- buna dokunmayan eleştiriler dinlenirdi. Bir örnek: "... Kayseri'den kalktık. Bir eşek yükü pastırma sardık. Deh ertik eşeğe, Londurun'a vardık. Suval ettik 'mencilis nerede duruyor' diye. Göslerdiler. Merdiven. Hadi biz çıktık. Eşek na- sıl çıkacak. Eşeğin çıkamadığı yere bunlar ne demeye çıkı- yor..." . Kentte Istanbullular doluşmaya başladıktan sonra Hazım (Körmükçü) geldi, halk sinemasında Karagöz oynatmaya baş- ladı. Halkevinde temsiller verildi. Kent, cumhuriyetin gelişi ile başka bir evrene girdi. Ferhan Şensoy'un 'Yorgun Matadoru'nu seyrederken bun- ları düşünüyorum; Pierre Henri Cami'den aktanlmış. Uymuş mu uymamış mı? Belli bir arayış. Zaten Ferhan Şensoy orta- ya koyduğu her yapıtta bir arayış içinde değil midir? Ne di- yor şair "Bir sinek bir kartalı kafdırıp yere çaldı." Ferhan da uzun sinek tiradını bunun için söylemiyor mu? Buna usta bir monolog da denmez mi? Oyun brterken oyunun içinde Erol Gûnaydın, "Bu bizim Fer- han manyak" demez mi? Bu bir öygünün dışa vurmasıdır. Orta Cyuncular'ı ile yıllardıristanbul'u kırıp geçiriyor. Ken- di yazıyor, kendi sahneye koj;uyor, kendi oynuyor. Dümbül- lü'nün kavuğu onda. Münir Ozkul'la Erol Gûnaydın da ya- nında... Bir geleneğin soyutta başlayarak somuta doğru uzan- tısı. Salon, her yaştan ve her kesimden seyırcilerle dolup bo- şalıyor. Kim bu Ferhan Şensoy? Beyoğlu'nun ortasında bir bayrak gibi dalgalanıyor. Doğuştan ustalar soyundan geliyor. Bâkıyoruz özyaşamına: Henüz kırkını dofduran sanatçı Sam- sun'un Çarşambası'ndan çıkıp gelmiş. "Çarsamba'nın orta- sından akıyor ırmak / Her yiğidin kârı değil sözünde durmak." Galatasaray'ı bitırdikten sonra önündeki engelleri aşmaya ça- lışıyor. Tutuyor üç yıl Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bd- lümü'nde okuyor. Niye mi? İleride tiyatrosunu kurduktan son- ra dekorlar da gerekli olacak. Her şey karannda ne bir ek- sik, ne birziyade... Dışa açılıyor. Strasbourg (Fransa) devlet tiyatrosunu tamamlıyor. Fransa içindeki gezginci tiyatrolar- da görünen ilk Türk oyuncudur. Sonra yurda dönüyor. Bizim tiyatrolarda oyuncu yazar, oyun koyucu olarak boy gösteri- yor. Sıra geliyor kendi gücünü, kendi halkına sunmaya... Or- ta Oyuncuları kuruyor. Çok kişinin başını yemiş, çok oyuncuyu yarı yolda komuş Beyoğlu çarşısında vurulup düşmemek için 'Şahları da Vururlar' diye bismillahı çekiyor. Ellinci, yüzüncü temsil der- ken sayılar yetmiyor. Oyun yıllarca sahneden düşmüyor. Bu arada kaç şah vurulup devriliyor. Oyunlarını şöyle bir sıralamada yarar var, insana övünç kaynağı oluyor: Şahları da Vururlar, Eşek Arıları, İçinden Tramvay Geçen Şarkı, Aşkın Gözüne Gözlük, Soyut Padişah, Istanbul'u Sat/yorum, Ferhangi Şeyler, Kahraman Bakkal Sü- permarket'e Karşj, Yorgun Matador, Aşkırnızın Gemisi Fındık Kabuğu... Bir yandan bunları kotanrken dergilerde yazılar var, (Yeni Ufuklar, Soyut), vitr^nlerde kitaplar: Kazancı Yokuşu (roman), Gündeste (şiir), Ayna Merdiven (oykü), Düşbükü (yaztlar)... Bunları sayarken bir de baktım bizim gazete 'Emredin Kpmutanım' başlıklı bir yazı... Körfez bunalımı yeni döşenen Beyoğlu tramvayı gibi üstünden geçiyor, sıkıntı ona düşüyor. "Estağfurullah komutanım, birasker komutanıyla dalga geç- mez. Gidip orada bombardıman uçağı kullanacak değilim. Bir işe yaramam, orada ayak bağı olurum." Körfez bunalımı bitmeden 'Emredin komutarMrBİ...' mt g«^ liyor dersiniz. Elinizi çabuk tutun!... ÇAL1SANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞflPAL "Emekliye d e Kıdem Tazminaü Ödenir" SORV: Destelüeme Primi ödeyerek ptepn bir emekiiyim. tş- verrn bir söre önce işterinin iyi gitmedigini öne sii- ırrek beni işten çıkardı. Aacak kıdem tazminatı öde- raedi. Gervkçesi de "Emekli ayl4ı aiarak çalışmalanı kıdem tazmioau öûenmeyectjpae dair karmriar var. Buntıa için «nekblere ktdem tazminao ödemiyoruz" oMu. Ben, i$ten çtkanidıjun kaJde emekli aybgı alarmk çalışüğım için ba«« kıdem tazminatı ödenmeyecek mi? AX. YANrK Iş Yasası'nın 1. maddesinde işçinin, işverenin ve işye- rinin tanımı yapılmıştır. "Madde 1-Bir hiztnet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kjşiye işçi, işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişi- ye ijveren, işin yapüdığı yere işyeri denirf' lş Yasası'ıun 5. maddesinde ise tş Yasası hükümlerinin han- gi işyerlerine ve kimlere uygulanmayacagı belirlenmiştir. Bu be- ürlemede Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışanlar (emekliler) yer almamışnr. Bu hükümlerin ışığında tş Yasası, "Istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerierinin işverenJeri ile işveren vekille- rine ve işçilerine faaliyet konulanna bakılmaksıan uygulanırf' 1$ Yasası kapsamındaki bir işyerinde, "bir hizmet akdine da- yanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalısan" ve emekli ay- lığı da almakta olan kisi isçidir ve yasanın bu konumda olanlara da eksiksiz uygulanması gerekir. Kıdem tazminatının ödenmesine iüskin kosullar, Iş Yasası 1 nın 14. maddesinde açıklanmıştır. lş akdi işveren tarafından, işçinin 17. maddede belirtilen "Ahiak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri" neden gosterilerek feshedilirse, işveren işciye kıdem tazminatı ödemekle yükümlü değildir. 1$ akdi, işvereni haklı kılacak neden dayalı olmaksızın ve iş- verence feshedildiğinde, neden ne olursa olsun işveren kıdem tazminatı ödemekle yükümlüdür. Aynca, iş akdi gerek işçi gerekse işveren tarafından saglık nedenlerine dayalı olarak feshedilirse, işveren yine kıdem taz- minatı ödemekle yükümlüdür. İşçi, isverenini, "Ahlak ve iyi niyet kurailanna uymayan haller ve benzerleri 'nedeniyle iş akdini feshederse yine kıdem tazmi- natına hak kazanır. "İşçinin çalıstığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin dur- masını gerektirecek zorlayıa sebepler ortaya cıkarsa" ve işçi bu nedene dayalı olarak iş akdini feshederse yine kıdem tazmina- tı alır. Yasayla kurulu herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan (TC Emekli Sandığı-Sosyal Sigortalar Kurumu-Bağ-Kur ve Sosyal Sigorfalar Kurumu Yasası'run gecici 20. maddesi uyannca ku- rulan emekli sandıklan) emekli ya da yaşlılık aylığı aiarak ça- lışanlara da İş Yasası'run 'Kıdem tazminatı' hükümlerinin eksiksiz uygulanması yasa geregidir. Kısaca, koşullan varsa emekliye de kıdem tazminatı ödenir. HEP ADOTJRKTJN1AMNDA Salih Bozok-Cemal SJBozok 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. ERAL'ı Bekleyiniz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear