18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ŞUBAT 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 SBBEST PİYASADA DÛVİZ ABOOolan AUran Marto Isvıçre Frangı Hollanda Fkjnni Ingılız Steriini Fransa Frangı 100 i Lıretı S A FUyaJi Avustuıya Şılını Alış Satış 3423 2300 2660 2015 6660 660 300 850 324 J_ 3430 2310 2670 2025 6760 670 305 870 330 ALTIN GÜMÛŞ Cumhunyet 24 ayar aftn 22 ayar bitenk 900 ayar gûmûş Vakıfbank Amnı Zıraat AJtını HalkAttm Alış 260 000 295 000 39 550 35 290 432 214 000 218.000 212.000 Satış 264.000 305 000 39.650 39 000 460 219 000 223 000 217 000 M.BANKASI PİYASALARI TL Piyasası Dövc Piyasası Altın Piyasası Ort Faız (%) Işl Hac (Mıtyar TL) Oolar kapanış (TL) Işl Hac (Mılyon $) Kapanış (ons/$) İşlem Hacmı (kg.) 68 75 2 420 4 42 76 359 05 58 Akbank CNN'e reklam verdi • Ekonomi Servisi — Akbank, CNN'in uluslararası kanalında gösterilmek üzere 60 saniyelik bir reklam. filmi haarladı. 1 mart-25 nisan tarihleri arasında gösterime girecek olan filmde Akbank tanıtılıyor ve dünya bankalan arasındaki konumu vurgulanıyor. Film pazartesi ve cuma günleri 80 kez gösterilecek. Erez, bankalan eleştirdi • DENtZLl (Cumhuriyet) — TOBB Başkanı YaJım Erez, Güneydoğu Anadolu turundan sonra çıktığı Ege turunda, bankalara yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Erez, Denizli'de yaptığı konuşmada, hem bankaların mevcut sistem nedeniyle az vergi.. ödediklerini, bunun yaıüış olduğunu vurguladı hem de yüksek faiz politikasının sanayi uzerindeki olumsuz etkisini bir kez daha hatırlattı. Erez, mevduata uygulanan yüksek faizin kredi faizlerini de yükselttiğini, Türk sanayisinin bunu kaldıracak güçte olmadığını belirtti. Zonguldak'ta göçük; 1 ölti • ZONGULDAK — Zenguldak'ta dün bir saat ara ile iki önemli göçük kazası birden oldu. Bir işçi öldü, üç işçi göçük arkasında kaldı. Kurtanma çaüşmalan sürerken üç işçinin sağlam çıkma şanslarının yüksek olduğu bildirildi. Ege ekonomisi için vakıf • İZMİR (Cumburiyet Ege Biirosu) — Türkiye'de ilk kez tüm kamu ve özel sektör kuruluşlanmn bir araya gelerek oluşturdukları "Ege Ekonomisini Geliştirme Vakfı"nın tüzük çalışmalannın tamamlandığı ve 25 şubat pazartesi günü imza töreniyle yasallaşacağı bildirildi. PÜfe Bayüer. Toplantısı • Ekonomi Servisi — Petrol Ürunleri Işverenleri Sendikası'nın (PÜİS) Bayiler Toplantısı, dün tstanbul-Sheraton Oteli'nde yapıldı. Yaptığ] konuşmada, Petrol Ofısi'nin 50 yıl içinde başanlı bir biçimde büyüyerek 1 trilyon TL'lik sermayeli bir şirket durumuna geldiğini söyleyen Genel Müdür Doğan, 1990 yılını "hareketli" olarak niteledi. 1990 yılında Petrol Ofisi'nin cirosunun 12.5 trilyon TL olduğunu söyleyen Doğan, 405 milyar TL'lik kâr elde ettiğini ekledi. PÜİS Başkanı Ismail Aytemiz ise yaptığı konuşmada, İstanbul Belediyesi'nin benzin istasyonlarına "göz diktiğini" öne sürerek ruhsat almada zorluklarla karşılaştıklarını söyledi. 1990'da 671 bin plastik kart • Ekonomi Servisi — Geçen yıl Türkiye çapında plastik kartlarla 1.759 trilyon lirahk alışveriş yapıldığı belirlendi. 13 kamu ve özel ticari bankamn iştirakiyle kurulan Bankalararası Kart Merkezi'nin derlediği rakamlara göre geçen yıl kredi kartlanyla mağaza ve diğer işyerlerinde 6.5 milyon işlem yapıldı. Geçen yıl toplam 671 bin 343 adet "plastik" kart piyasaya sunuldu. Yurtiçinde 391 bin 943, yurtdışında da 82 bin 962 olmak üzere toplam 474 bin 907 adet Visa kartı ihraç edildi. Hem döviz hem faizDöviz kurlan da TL mevduat faizleri de hızla yükseliyor. Bu iki yatırım alternatifinin oldukça cazip hale gelmesinden olumsuz etkilenmesi beklenen hisse senetleri ise Körfez krizi öncesi düzeyine oldukça yaklaştı. mi de 1990 yılı boyunca yaptığı primin yüzde 40'ına ulaşmış oldu. Bankacılık çevreleri, Körfez bunalımı nedeniyle daralmaya başlayan döviz rezervlerinin Merkez Bankası'm politika de- ğişikliğine zorladığı görüşünü benimsiyorlar. Merkez Banka- sı'nm geçen yıl enflasyon oranı- nın altında kalan kur ayarlama- larryla sermaye hareketlerini teş- vik ettiğini ve büyüyen dış tica- ret açığının bu yöntemle finan- se edildiğini belirten bankacüar, Körfez savaşının yarattığı iilke riskinin etkisiyle bu avantajın kayboiduğunu belirtiyorlar. Bankacılar, dış kaynakh kredi- lerin azalması, geçen yıl 3.3 mil- yar dolarlık döviz girdisi sağla- yan turizmden bu yıl pek bir şey beklenmemesi nedeniyle Merkez Bankası'nın dış ticaret açığını daraltmaya yönelebüeceğini be- lirtiyorlar. Merkez Bankası'nın bu amaç doğrultusunda döviz kurların- daki artışı hızJandırdığını belir- ten bankacılar, kurlardaki artı- şın orta vadede ihracatçıyı teş- vik ederken ithalatçımn da he- vesini kırabileceğini vurguluyor- lar. Bu arada, kamu menkul Geçen yılki verimi yüzde 26.7 olan ABD Dolan'nın yılbaşından bu yana geçen 54 günlük süre içinde yaptığı prim, yüzde 15.7'yi buldu. Alman Marİcı da yılbaşından bu yana yüzde 17.2 verim sağladı. TAYFUN DEVECtOfiLU Para piyasalanndaki denge- sizlik süriiyor. Mevduat faiz oranlannın yüzde 70'e dayan- masına rağmen döviz kurlann- daki hızlı değişim sürüyor. Ban- ka faizi ve döviz gibi çok yay- gm olarak kullanılan iki yatınm alternatifinin oldukça cazip hale gelmesinden olumsuz etkilen- mesi beklenen hisse senetleri ise Körfez krizi öncesi düzeyine ol- dukça yaklaştı. 80'li yıllann ilk yansında ta- sarruflan, enflasyon erozyo- nundan korumanın en geçerli yöntemlerinden biri olan, ancak özellikle son iki yıl içinde uygu- lanan para politikalanyla diz- ginlenen döviz kurlan, önceki yıllan aratmayan bir hızla yük- sehneye başladı. 1990 yıh veri- mi yüzde 26.7 olan ABD Dola- n'nın yübaşından bu yana geçen 54 günlük süre içinde yaptığı prim yüzde 15.7'yi buldu. Böy- îece ABD Dolan geçen yıl 7 ay- da yaptığı prime bu yılın ilk 54 gününde ulaştı. Alman Markı'- mn yılbaşından bu yana sağla- dığı getiri ise yüzde 17.2'yi bul- du. Markın geçen yılki getirisi yüzde 42.5'ti. Alman para biri- kıymetleri faiz oramndaki artış- tan sonra reeskont faizi ve In- terbank faiz oranlanm arttıran Merkez Bankası'nın, son olarak mevduat faiz oranlarını serbest bırakarak geçen yıl "döviz kuru-faiz" arbitrajıyla ülkeye gelen dövizden de vazgeçmeye- ceği belirtiliyor. Bankacılık çev- releri, döviz kurlannı zorunlu olarak arttıran Merkez Banka- sı'nın, faizleri kur artış hızının daha da üzerinde tutarak arbit- raj imkânını ortadan kaldırma- yacağmı belirtiyorlar. öte yandan dış kaynakh kre- di akışının daralrnası ve Merkez Bankası'nın döviz satışını kes- mesiyle en önemli iki döviz kay- nağı kurumaya yüz tutan ban- kaların, piyasadan döviz topla- dıkları belirtiliyor. Bankaların özellikle resmi döviz büfelerin- den döviz talep ettikleri söyle- niyor. Döviz büfeierinin Tahta- kale'yle olan "dirsek temas" nedeniyle de Ağa Sokak canlı günler yaşıyor. Bu arada, hisse senedi piyasasında olduğu gibi sürekli yükselen bir tasarruf aracına yönelik küçük tasarruf- çu talebi de serbest döviz piya- sasını iyice canlandınyor. Uzun- ca bir süredir sadece Reuters ek- ranı ve Merkez Bankası'nca ilan edilen kurlara göre işlem yapan Tahtakale'nin artık piyasa tale- bine de kulak vererek fiyat be- lirlediği gözleniyor. Döviz kur- lanndaki hızlı artış, altın fıyat- lannın dış piyasalardaki dur- gunluğa rağmen yerli piyasada artış göstermesine yol acıyor. Bankacılık çevrelerinde faiz yanşının bir süre daha devam edeceği göruşü hâkim. Bu gö- rüş, kamu menkul kıymetleri ve Interbank piyasasında yüzde 70'e dayanan faiz oranlanyla açıklanıyor. Aynca fon yapıla- nnda dövizin payı daha fazla olan küçük bankaların faiz art- tırumnda daha cesaretli olduk- ları, bu cesaretin de kaynaklan daha çok TL tasarruf mevduat- lanyla oluşan büyük bankalan faiz arttınmına ittiği belirtiliyor. Fonlannda tasarruf mevduatla- nnın payı yüzde 30 olan bir ban- kamn kaynak maliyeti 3 puan- lık bir faiz arttuımı sonucu bin- de 9 oranında artarken fonlan- nın yüzde 70'i TL mevduatı olan bir bankamn kaynak ma- liyeti aynı orandaki bir arttınm sonucunda yüzde 2.1 oranında yükseliyor. Adana Çîmento köşe döndürdü ABDURRAHMAN YILDIRIM Adana Çimento'nun "olaylı halka arzından" hisse senedi alanlar köşeyi döndü. Ucuz di- ye bankalardan geri çekilen Adana Çimento hisselerinin borsada dün başlayan satışında fıyat yaklaşık üç kat arttı. 270 bin liradan halka arz edilen A Grubu hisseleri 650 bin liradan, 27 bin liradan satılan C Grubu hisseleri de 110 bin liradan işlem gördii. Hafta başuıda bankalar- dan hisse senedi alanlar yüzde 300 kâr elde ettiler. Alamayan- ların, taleplerini borsada ortaya koyması üzerine Adana Çimen- to hisseleri bir işlem gününde yaklaşık yüzde 300 değer artışı yaptı. Bu hafta başından itibaren halka arz edilmesine karşın ban- ka şubelerinde bulunamayan, ama kimin satın aldığı da bir türlü beUrlenem'eyen Adana Çi- mento hisselerinin, Kamu Or- taklığı tdaresi (KOt) tarafından geri çekildiği anlaşıldı. özeileş- tirmeden sorumlu Devlet Baka- nı Güoeş Taner, Adana Çimen- to hisselerinin yanya yakınının fazlasımn borsada satılacağım açıkladı. Gerek özeUeştirümesi gerekse borsadaki seyri açısından olay yaratan Adana Çimento'nun sa- tışı şöyle gelişti: Iktisat Bankası'nın mali da- mşmanlığını yaptığı Adana Çi- mento hisselerinin satışı kasım sonu ve aralık başı olarak plan- landı, hatta prospektüsleri bile banka şubelerine dağıtıldı, ama o dönem borsamn içinde bulun- duğu olumsuz konjonktürden dolayı satış ertelendi. Borsamn yeniden canlanmasıyla birlikte harekete geçen Kamu Ortaklığı fdaresi, Adana Çimento'nun 18-20 şubat tarihlerinde 8 ban- ka aracılığıyla halka arzını ka- rarlaştn-dı. Geçen hafta da çar- şamba gününden itibaren gaze- telere ilan verilmeye başlandı. Bir milyar 708 milyon liralık sermayesine karşılık 1990 yılın- da 43 milyar 212 milyon liralık kâr sağlayan Adana Çimento1 nun, 270 bin ve 27 bin liralık fı- yatlarına göre yüzde 10 temettü Dün borsada, KOİ'nin satışa baslamasıyla Adana Çimento lahtası biıcuma uğradu de dağıtacak olması ve şirketin mali yapısının sağlamlığı büyük- küçük tüm yatınmcılâTin iştahı- nı kabarttı. Özelleştirmeden iyi bir hisse senedi almak umuduy- la satışa araalık yapan banka şubelerine pazartesi günü saba- hm erken saatlerinde gidenler eli boş döndü. Çok az kişiye satış yapıldı. Talebin büyüklüğünü gören KOİ, bir talimatla hisselerin ya- ndan fazlasını geri çekti. Şube- lere hisse senedi almaya gelen- lere ya bu yanıt verildi ya da "Geçen baftadan ayırttılar, kaJ- madı", "bitti" denilerek geri çev- rildi. Üç günlük halka arz süre- si geçtikten sonra perşembe gü- nü borsada işlem görmeye baş- layan hisselere talep büyük ol-' du. Adana Çimento hissesi al- mak için çarşamba akşamından itibaren kuyruğa giren aracı üye- lere seans sırasında "piyango" vurmadı. Sadece fiyat tescili için A ve C grubu hisselerde birer lotluk satış yapıldı. Aracı üyeler yine bıkmadı, perşembe akşamı da kuyruğa girerek Adana Çi- mento tahtasında sıra aldılar. DünkU seans açılırken salon- da Adana Çimento'nun seansı- nın durdurulduğu açıklandı. İki dakika sonra ise "fiyatının ser- best bırakıldığı" duyurusu yapıl- dı. Altı tahta dolduran A Gru- bu hisselerinde ilk işlem 460 bin lira ile başladı, 650 bin liraya ka- dar çıktı ve seansı 520 bin lira- dan kapadı. Tahtada 490 bin li- raya alıcı, 520 bin liraya satıa ta- lepleri kaldı. C Grubu ise üç tahta alım talebiyle doldu. 57 bin lirayla oluşan fiyattan son- ra 110 bin liraya çıkan C hisse- lerinde tahtalarda 105 bin lira- dan alıcılar, 110 bin liradan sa- tıcılar kaldı. Satışın daha çok, halka arza araalık eden \ş Ban- kası, TEB, Esbank, Finans- bank'tan olması dikkat çekti. Borsada, Adana Çimento A Grubu hisseleri, önceki gün 30 bin lira, dün 330 bin lira değer kazanmasından sonra halka arz fiyatına göre yüzde 140 prim yaptı ve temettü verimi yüzde 10'dan yüzde 4.4'e düştü. 27 bin liradan 110 bin liraya yükselen C Grubu hisselerinin primi ay- nı sürede yüzde 307 oldu ve te- mettü verimi yüzde 10'dan yüz- de 2.5'e düştü. Adana Çimento hisselerinin halka arz fiyatı ile borsa fiyatı arasındaki oluşan büyük fark ve halka arzdan ancak dar bir çev- jenin yararlanmâsı, borsa çevre- lerinde sert bir şekilde eleştiril- di. özelleştirmenin borsa dışın- da değil, borsa içinde yapılma- sı gerektiği savunuldu. Bu arada bir açıklama yapan KOt, Adana Çimento hisseleri- nin yüzde 34.2'lik bölümünün 86 milyar 773.5 milyon lirayla bankalar tarafmdan halka arz edildiğini duyurdu. Kalan yüz- de 13 oramndaki Adana Çimen- to hissesinin Borsa'da satışına devam edildiğini belirten KOt, özelleştirmede Teletaş örneğin- den sonra ilk kez arzın birkaç katına ulaşan talep yaratıldığı kaydedildi. Bu nedenle başvuru- lann karşılanamadığını ifade eden KOİ, satışlarda halka ön- celik verildiğini, 3236 başvuru bulunduğunu ve her başvuruya 26.8 milyon liralık satış yapıldı- ğmı bildirdi. Aynca yazüı bir açıklama yapan araa bankalar- dan TSKB, kendilerine teslim edilen 20 bin adet hissenin pa- zartesi saat U.OO'e kadar 108 ki- şiye satüarak bitirildiğini ifade etti. Borsa dün, bir yandan Ada- na Çimento ile çalkalanırken bir yandan da "Irak'ın koşulsuz cekilmesi" haberinden olumlu etkilendi. 324 milyar lira ile iş- lem hacminde rekor kınlırken hisseler yüzde 2.7 prim yaptı. Endeks 5258 puanla başiadığı seansta 5435 puana kadar yük- seldikten sonra geri dönen en- deks 5380 puana kadar geriledi ve seansın sonunda toparlana- rak 5400 puan sınınna dayandı. Endeks bu düzeyi ile Körfez kri- zinden sonra ikinci en yüksek düzeyine çıktı. Piyasalar haber şokunda Son iki günde Körfez sorununun geleceği konusunda art arda yapılan ve her biri bir öncekinin etkisini ortadan kaldıran açıklamalar, piyasaları şaşırttı. Ekonomi Servisi — Son 48 saat içinde Körfez savaşının ge- leceği konusunda art arda gelen ve her biri öncekinin etkisini or- tadan kaldıran açıklamalar, dünya piyasalannı şaşırttı. Dün öğleden sonra ABD Başkanı George Bush'un Irak'a Kuveyt1 ten cekilmesi için bir günlük sü- re tanımasına ve Kuveyt'teki 140 petrol kuyusunun Irak askerle- ri tarafından yakılmasına rağ- men petrol fıyatlan yükselmedi. Londra Uluslararası Petrol Borsası'nın (IPE) dünkü sean- sında Kuzey Denizi türü ham petrolün nisan ayı teslimat fiyatı bir önceki güne göre 20 sent düştü. Önceki günkü işlemleri 16.80 dolarlık fiyatla kapatan Kuzey Denizi türü petrol, Geor- ge Bush tarafından yapılan açık- lamamn hemen öncesinde 16.85 dolar düzeyinde seyrediyordu. Açıklamanın duyulmasmdan sonra fıyat 25 sent geriledi ve ka- panışta 16.60 dolara indi. Başkan Bush'un açıklamasın- dan kısa bir süre önce güne baş- layan New York Ticaret Borsa- sı'nda da aynı trend gözlendi. Borsamn önceki günkü seansı- m 18.50 dolarla kapatan Batı Teksas turü petrol dünkü sean- sa varil başına 12 sent yüksele- rek 18.62 dolarla başlamıştı. An- cak, haber ajanslan ve televiz- yonlann ABD'nin Irak'a bir günlük süre tamdığı yolundaki haberi duyurmalanndan sonra Batı Teksas türü ham petrolün varil başına fiyatı 17.95 dolara kadar geriledi. Bush'un açıklaması hisse se- nedi fiyatlanm da olumlu etki- ledi. New York Menkul Kıymet- ler Borsası'nın dünkü seansında güne küçük bir düşüşle başlayan Dow Jones endeksi Bush'un ül- timatomundan sonra bir önce- ki güne göre 28.22 puan yükse- lerei 2920.05 puana çıktı. Ote yandan, dün bir açıklama yapan Körfez'deki ABD kuvvet- lerinin sözcüsü Irak askerlerinin son 24 saat içinde Kuveyt'teki 140 petrol kuyusunu tahrip et- tiklerini söyledi. Kuveyt üzerin- de uçan Amerikalı pilotlar da her dört petrol kuyusundan bi- rinin alevler içinde olduğunu söylediler. Uluslararası Enerji Ajansı is- tatistiklerine göre Kuveyt top- raklannda 363 petrol kuyusu bulunuyor. Kuveyt'in aynca günde 670 bin varil petrol işle- me kapasitesine sahip üç rafine- risi var. Körfez'e Türkiye'den suİZMİR (CumhuriyeJ Ege Bii- rosu) — Körfez krizinin başla- masından bu yana ilk kez Tür- kiye'den Körfez'e su ihracatı ger- çekleşiyor. Yaşar Grubu şirket- lerinden Pınar Su ve Sabancı Grubu'nun Hayat Su firmaları- nın, 200 bin koli su için ABD firması Medko ile anlaştıkları açıklandı. Pınar Su Genel Mü- duru Salim Sayır, "10 milyon koiilik ihale lehimize sonuçtanır- sa Tiirkiye'deki tüm su üreten firmaiar ihracat yapacak" dedi. Körfez savaşı nedeniyle Suu- di Arabistan'da bulunan ABD askerlerinin su gereksinimini sağlamak amacıyla açılan 10 milyon koiilik su ihalesinin so- nuçlan alınmadan iki Türk fir- ması bir ABD firması ile su ih- racatına başladılar. Kolisi 3 do- lardan olmak üzere yapılan an- laşmanın bir "başlangıc" oldu- ğunu vurgulayan Pınar Su Ge- nel Müdurü Salim Sayır, "ABD'li finnanm, kolileri fab- rikadan teslim alması da bnyiik avantaj sağladı" diye konuştu. Sayır, ihracatın bir hafta içinde de tamamlanacağuu belirterek şunları söyledi: "Hayat Su ile birlikte gerçek- leştireceğimiz sevkıyatın ilk parti yükleme çahşmalanna başladık. Bu bir başlangıc olup, ilerideki tarihlerde daha büyük sevluyat- lar gerçekleştrecegimizi umuyo- ruz. Ulnsiararası su ihalesinin sonucu lehimize olursa 10 mil- yon koliük bir iş hacmi oluşa- cak. Bunun için de Türkiye'de tüm su üreten büyük kuruluşla- nn ihracat yapması gerekecek. Navlun maiiyetinin yüksek ol- ması nedeniyle ilk ihaleyi kaza- namamıştık. Ancak ihaleye Pı- nar Su, Hayat Su, Niksar Sn olarak 3 dolar flyat venniş ve teslimatı tndriik olarak öner- miştik. " EKONOMIDE KULIS MERALTAMER Kimler geldi, kimler geçti... Pamukbank Genel Müdürü Bütent Ş«nv*r, kuruluşun- dan bu yana Pamukbank'ta genel müdürtûk yapmış 15 genel müdürden hayatta otanlan geçen hafta bankaya davet ederek sektûrle ilgili gö- rûşterini aldı. Toplantının sek- retertiğini ise Pamukbank'ta "10 g*n«l müdür Mkltınif" olan Smpil BöcOgöz yaptı. Bülwit Ş«nv»r, "müdüıtor kurulu" olarak nitetediği es- ki genel müdürferie yılda bir kez bir araya gelerek onların göfüşlerinden yararlanmak istediklerini belirtirken "Pa- mukbank gövde gö^»r1»l yapıyor" diyenler de vardı. Bu gorüşe göre Pamukbank yonetimi böyie bir toplantı ve ardından gazeteciterin de ka- tıldığı kokteyl düzenleyerek "Bb kökM v* güçiü Mr b«v kaya. Bakın btzden kJml*r gççti" mesajını vermek iste- miş olabilirdi. Pamukbank Genel Müdüriüğü koltugurv dan geçen günümüz ünlüle- ri arasında ise Ftnansbank Genel Müdûrû HOmfl özy- gln, Akbank Yönetim Kuru- lu üyesi B«rat Ak»rman ve Garanti Bankası Genel Mü- dürü bndHm Batil sayılabilir- di. Müdürler kurulunun ilk top- lantısından sonra verilen kok- teylden önce Doğan Çınar- la konuştuk. Şenver'den ön- ceki Genel Müdür Doğan Çı- Hüsnü Özyeğin Dogan Çınar tbrahim Beül nar, ne işte meşgul olduğuna ilişkin sorularımızı ısrarla "Dakja g#cfyorufn, haysbnN yaşıyorum" diye yanrtladı. Çınar epey zayıflamış, olduk- ça dinç gözûküyordu. Daha sonra Pamukbank'ın ilk Genel Müdürü Mtthat Öz- (teş'le tanıştık. Özdeş, "Ada- nab pantuk tüccarlanyia ku- ruyorduk bankayı. öttt Al- l«sl, EllytşiHer vardı. O za- mantor oankanm adı Türk MarkOr Bank oteun estmnlf- thn. Tüccar banka «nlamı- na... Ama sannay» Mhipto- rl Pamukbank cNya war «t- tller..." diyordu. Akbank Yönetim Kurulu üyesi Bcrat Akerman da ora- daydı. AJoKman, 197D'li yılla- nn ortalannda uzunca bir sü- re Pamukbank'm Gw\ Mü- dürtü§ü'nü yapmıştı. Pamuk- bank'la itgili çok canlı anıları vardı. özellikle de Pamuk- bank'ın kuruluşundan bu ya- na gelmiş geçmiş 15 genel müdürden 10'uyla, en son olarak da Şenver'den önceki Genel Müdür Dogan Çınar*- la birlikte sekreter olarak ça- lışan Swpil BoeOgoz'e bizi tanıştınyor ve birlikte anıten- nı tazeiiyoriardı. Bu arada söz dönüp dota- şıp HOanO özy«#n'e geldi. Pamukbank'ta 7 yıl kadar ge- nel müdür olarak çahşan öz- yeğin, ilk atandığında banka genel müdürü olarak hiç de- neyimi yokmuş. İlk saoah ge- lip masasına oturmuş, ama çok telaşlı ve ne yapacağını bilmez bir hakJeymiş. özye- ğin'in bu tedirginliğini gören Serpil Hanım, "Ttiaflanma- ym, b*n n* ypılacağiı, n* yapmana gcrâfctfğjnl oayat İyi bMyorum " diyerek Ozye- ğin'i rahatlatmıs. O sırada ya- nımıza gelen IbraMm Badl de aynı anıyı anlattı. Serpil Hanım, özyeğin'in ardından ibrahim Betil'in sekreterliğini yapmıştı. Bankacılıkta muhafazakârlık Türk Ekonomi Bankası- nın hafta başında başına ver- diğı davette ilk dikkatimizi çe- ken, Çolakoğlu ailesinin sa- hibi bulunduğu bu bankamn yönetim kurulunda Çolakoğ- lu soyadlı tek bir kişinin bile bulunmaması oldu. Ailenin prensibiymiş. Banka yönetim kurulunda hiç görev almaz- larmış. Zaten Çolakoğlu gru- bu, sağlam giden, ama ka- muoyu önüne çıkmayan bir grup. TEB Genel Müdürü Akın Akbaygil, bankamn 1990 fa- aliyetlerini açıkladığı konuş- masına, "1990 yılı, banka- me için miltetlerarası siya- si gelismelerin Türk ekono- mlsi üzcrindeki etkilerinin en muhafazakâr bir şekilde değerlendirildiği yıl olmuş- tur" diye başlıyor. Akbay- gil, bunun kanıtı olarak da bankamn 1990 son günü iti- barıyla likidite durumunun yüzde 104 gibi çok yüksek bir oran olduğunu anlatıyor, ar- dından yine "TEB'i sektörün genel eğittmlerinden ayıran önemli özelliklerden birinin, muhafazakâr ve riski en aza indiren politlkalar izlemesi olmuştur" diyordu. Altı çizilen bu muhafazakâr- Akın Akbaygil lığın ne anlama geldiğini da- ha sonra daha iyi kavradık. TEB yonetimi Körfez savaşry- la ilgili olarak en köfümser se- naryodan yola çıkarak ve mevduatfarın bankadan tü- müyle çekilebileceğini bile varsayarak yüzde 104 likit ol- muş ve 16-17 ocak günlerin- deki panik arasında Merkez Bankası kaynaklarma hiç başvurmadan ve müşterisini hiç bekletmeden gerekli öde- meleri yapabilmişti. Akbaygil bu durumdan hem çok memnundu, hem de "Haksız rekabet var bu işte" diyordu. Akbaygil'e göre bankacılık sektörüne 'giriş- ler" nasıl serbestse çıkış- ter" (yanı batışlar) da ser- best olmah, devlet müdaha- lede bulunmamalı, tasarruf sahibi de tercihini ince eleyip sık dokuyarak yapmalıydı. Or- neğin kendilerı bu denli likit olmasalardı, bankamn 48 mtt- yar lira olan kârı çok daha yüksek olabilirdi. Akbaygil konuşmasında, Capital Intelligence'in Türk bankalan hakkında yaptığı değerlendirmeye göre "Ak- bank'la birlikte biz A alan en başanlı fki bankadan biriyiz" diyordu. Akbaygil'in yazılı metinde sık sık vurguladığı "muha- fazakâr" sözcüğü, kendi- sinin ve genel müdür yar- dımcılarından Alparslan Ka- ragülle'nin Akbank kö- kenli olduklarını öğrenince yerli yerine oturdu. Akbaygil, tam 17 yıl Akbank'ta çalıştık- tan sonra son görevi dış iş- teri müdürüyken 1982'de dış işlemlerden sorumlu yöne- tim kurulu üyesi olarak Türk Ekonomi Bankası'na geçmiş, bir yıl sonra da genel müdür olmuş. TEB'de daha alt dü- zeyde yöneticiler arasında da Akbanklılar varmış. Poffet'in yerine Semiha Baban "Sandozi da geçen 32 yıllık çalış- ma hayatım, hem çok uzun hem de çok kısa bir zaman benim için. Semiha Baban Giizin Poffet Genç anne-baba, yeni doğan çocuklarının her gününü nasıl ayrı bir sevinç ve ümitfe izlerse, ben de Sandoz'un her gününü adım adım aynı duygularla izledim..." Dr. Güzin Poffet, Sandoz'dan aynlırken fabrika personeline yaptığı veda konuşması- na bu cümlelerle başlıyor. Güzin Poffet ve eşi Edgar Poffet, genç bir eczacı çift olarak yine kendileri gibi evli olan bir işçi çiftle, yani 4 kişilik dar bir kadroyla 1959 yıhnda Türkiye'de ilk kez Sandoz adı al- tında ilaç üretmeye başlamışlar. O dönem- de Sandoz'un Türk ortağı Fuat Mirel'miş. 1960'ların ortalarındaki sermaye arttırımları sonucu şirketin mülkiyeti büyük çoğunlukla İsviçre'deki Sandoz firmasına geçmiş. Bern Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ni bi- tirdikten sonra Ankara Yenişehir Eczanesi ve ardından da Zürih'te Üniversite Hastane- si'nde eczacı olarak çalışan Dr. Güzin Pof- fet, 1959'da 'mesul müdür" olarak adım/nı attığı Sandoz'da bu görevi 30 yıl sürdürmüş. Sandoz'un personel sayısı 4'ten 650'ye çık- mış, ama mesul müdür değişmemiş. Bayan Poffet geçen yıl kefidini bıraz geri çekerek Endüstrıyel ilişkıler Müdürlüğü'nü üstlenmiş, bu yıl ise kendinı emekliye ayırırken yerini yi- ne bir "kadına" bırakıyor. Adı yıllardır Yabancı Sermaye Derneği YASED'le özdeşleşmiş olan Semiha Baban, bayan Poffet'in yerine, ancak İnsan Kaynak- lan ve Halkla İlişkiler Müdürü sıfatıyla geli- yor. YASED'e kuruluşundan 3 yıl sonra ve an- cak 14 üyesi varken Genel Sekreter olan Se- miha Baban, YASED'den önce İstanbul Üni- versıtesı Halkla İlişkıler Müdürü olarak çalış- mış. Önce üniversite, ardından YASED... Se- miha Baban herhalde şimdi de özel sektörü daha yakından tanımak istiyor. Sandoz üst yönetimindeki bu halef-selef "kadın"ların ikisi de kadın demeklerınde fa- al. İkisi de İngilizce, Fransızca ve Almanca olmak üzere 3 yabancı dil biMyorlar. 'Arşimidis' bankacılık okulu Yarım asır öncesinin Ford Motor Company Türkiye Mümessili olan Yorgo Arşi- mkjis'in Bankalar Caddesi'n de kendi adım verdiği tarihi Arşirridis Han, Arşimidis'in önce muhasebecisi, sonra avukatı olan Galatasaray'm eski yöneticilerinden Necdet Çobanlı tarafından satın alın- mıştı. Uluslararası Futbol Fe- derasyonu'nda (FIFA) bir sü- re Yönetim Kurulu üyeliği ya- pan Necdet Çobanlı 1970li yıllarm ortalannda Amerika'- ya göç ederken bu tarihi bi- nayı o günlerin parlamakta olan bir ismi Erdoğan Demi- rören'e sattı. Demirören 1980'lerin orta- larına doğru "küçülmeye" başlayınca, bazı gayri men- kullerini elden çıkartmış, ofi- sini Arşimidis Han'a taşımış- tı. Arşimidis Han'ın mülkiye- ti 21.8.1987 günü Erdoğan Demirören'in borçiarına kar- Üstün Sanver E.Demirören şılık Emlak Bankası'na geç- ti. Emlak Bankası da hemen ertesi yıl bu hanın bir bölümü- nü Merkez Bankası ve Ban- kalar Birliği'ne, diğer bir bö- lümünü de İstanbul Takas Odası'na sattı. Bankalar Birliği, işte bu ta- rihi Arşimidis Han'da önü- müzdeki günlerde Bankacı- lık Okulu açıydr. Bankacılık Okulu'ndaki eğitimle ilgili ola- rak görüşlerine başvurduğu- muz Bilge Erengül, eğitimin Türkçe olarak verıldığını ve 5'er güniük teknik eğitim ile 3'er günlük mevzuat eğitimi olarak iki ayrı dalda yürütül- düğünü, şu anda 25'er kişi- lik 2 sınıf açabitdiklerini söy- ledi. Türkiye'de eğitim bekle- yen 160 bin banka personeii olduğunu belirten Erengül, Dragos'ta Citibank'la anlaş- malı İngilizce eğitim veren bankacılık okulunun aksine Arşimidis Han'daki okulun daha yaygın bir kitleye hitap ettiğini ve eğitimin çok daha kısa süreli olduğunu hatırlat- tı. Arşimidis Han bankacılık okulu olurken Erdoğan Demi- rören ise ofisini 2 yıl önce Perşembepazarı'nda kendi mülkü olan bir başka binaya taşımış. Demirören'in şu an- daki faaliyeleri arasında, ara- larında Milangaz, Likrtgaz ve Mutfakgaz'ın da bulunduğu 5 LPC grubuyla Ata Lisesi var.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear