18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Güneybatıdan esen rüzgâr bugün de etkisini sürdürecek Haftasomı lodosluBütün yurdu etkisine alan lodos, beraberinde yine yağış, fırtına ve hasar. getirdi. İstanbul'da da etkili olan rüzgâr, hava kirliliğini bir nebze olsun dağıtarak nefes almayı kolaylaştırdı. Haber Merkezi — Geçen haf- talarda kar ve soğuk havaya tes- lim olan yurdumuz bu kez de bazı bölgelerde hızı zaman za- man 100 kilometreye ulaşan rüzgâr ve lodosa yenik düştü. Şiddetli rüzgâr, 'minare çatısı uçması'na, fırtınada denize çı- kan bir balıkçı teknesinin ise batmasına neden oldu. Fırtına bazı binalarda hasara, enerji na- kil hatlarında da anzalara yol açtı. İstanbul'da dün gece yansı başlayan ve hızı saatte 70 kilo- metreye varan lodos her zaman olduğu gibi yine deniz ulaşımı- ntn büyük ölçüde aksamasına yol açtı. tstanbullular şiddetli rttzgârla beraber iki saat kadar süren sağanak sonucu da su baskınlarıyla karşı karşıya kal- dılar. Bursa'da ise lodos hem se- vindirdi, hem de üzdü. Lodos yüzünden çatılar uçar, elektrik kesiiirken kente zaman zaman "kâbus" yaşatan hava kirliliği dağıldı. Fırtına Burhaniye'de teknesini kurtarmaya çalışan bir balıkçının da ölümüne neden oldu. Devlet Meteoroloji Işleri Ge- nel Müdürlüğu yetkilileri şiddet- li rüzgânn bugün de etkisini sür- düreceğini, yağışların ise genel- likle kar, yüksek kesimlerde karla karışık yağmur şeklinde olacağını belirtiyorlar. Sıvas'ta zaman zaman hızı sa- atte 70 kilometreyi bulan fırtı- na nedeniyle elektrikler kesik. Yort Haberler Senisimizin çeşitli illerden kötü hava sartla- rıyla ilgili olarak topladığı bil- giler şöyle: Zonguldak: Hm saatte 80-90 km'yi bulan fırtına enerji nakil hatlannda anzalara neden oldu- ğundan önceki geceden beri baa semtlere elektrik verilemiyor. Konya: Kentte tipi, buzlanma, sis ve kar yağışı yüzünden ya- şam olumsuz etkileniyor. Kon- ya'da 100 kadar ev ve işyerini su bastı. Kayseri: 70 km.'lik rüz- gâr nedeniyle kentte yaşam felç oldu. Atatürk Kapalı Spor Sa- lonu'nun üst çatısının büyük bölümu uçtu. Elektrikler kesik. Bu arada şiddetli kar ve tipi ne- deniyle Erciyes Kayak Merkezi'nde yapılması gereken Asım Kurt kulüpler arası kayak yanşlan yapılamadı. Burhaniye: önceki gece Edremiz Körfezi'- nde yaşanan fırtına nedeniyle teknesini kurtarmak amacıyla denize açılan Avni Nalıncı adlı 60 yaşındaki balıkçının cesedı dün sabah kıyıda bulundu. Bur- haniye'de birçok tekne hasar gördü. Çok sayıdaki zeytin ağa- cı da fırtına nedeniyle devrildi. Samsun - Terme ilçesi Akgöl'- de şiddetli rüzgâr nedeniyle dev- rilen teknede bulunan Osman Nuri Kaya, Aslan S«yrek kay- bolurken Hüseyin Katar adlı ki- şi kurtuldu. lzmit: Körfezde ön- ceki geceden bu yana devam eden şiddetli lodos Hereke Va- pur fskelesi'nin 2 metrelik bö- lümünün çökmesine neden ol- du. Adapazan: Fırtına nedeniy- le bazı evlerin çatıları uçtu. Ba- zı köylere ise elektrik verilemi- yor. Fırtına yüzünden bir süre- dir devam eden hava kirliliği yok oldu. Çanakkale: İki günden bu ya- na etkili olan şiddetli lodos dün etkisini kaybetti. Bu arada Odunluk - Bozcaada, Gelibolu - Lapseki araba vapurları sefer- leri normale dönerken Çanak- kale - Gökçeada feribot seferleri yapılamıyor. lstanbul dün hızı saatte 70 km'yi bulan lodosa teslim oldu. Şiddetli fırtına nedeniyle hava kirliliği bir anlık da olsa yok olurken deniz ulaşımı bazı hat- larda yapılamadı. Önceki gece şiddetli sağanak- la birlikte başlayan lodos nede- niyle, dün sabah yapılması ge- reken Topçular - Eskihisar, Kartal - Yalova - Çınarcık ve Adalar - Bostancı seferleri ya- pılamadı. ıbul'da beiki de defişmeyen tek şey lodos. Selahattin Giz'den lodoslu anılar Ata'dan mendirekemriEski lodoslar, Kadıköy önünde bir tane mendirek olması nedeniyle İstanbul'da deniz ulaşımını fazlasıyla etkilerdi. Hatırlıyorum; Moda vapur iskelesinden yandan çarkiı vapurlar Adalar'a çalışırdı. Şiddetli bir lodosta bunlardan ya 'Fenerbahçe' ya da 'Bagdat' battı. Bir başka şiddetli lodosta da bu vapurlar Moda iskelesinde uzun süre beklemek zorunda kalmışlardı. Bir de rahmetli Atatürk'le ilgili bir olay var: Ataturk bir gün Sakarya motoruyla Florya'dan dönuyor. O sırada daha Acar motoru yok. Lodos iyice patlamak üzere. Balıkçüar telaş içinde kaçışıyorlar. Atatürk merak edip, "Balıkçılar niye kaçıyorlar" diye soruyor. Lodosta balıkçıların sığınacağı bir yer olmadığını öğrenince şimdi Cankurtaran'da Balık Hali'nin önündeki mendireğin yapılması emrini veriyor. Kadıköy önlerinde tek mendirek olması yüzünden eskiden lodosta Kadıköy-Karaköy vapur seferleri yapılamazdı. Avrupa yakasına geçmek isteyenler Üsküdar'dan vapura binerlerdi. Lodos çok şiddetlenince Üsküdar vapurları Beşiktaş iskelesine de yanaşamazlar, bu yüzden Bebek'e giderlerdi. (1914 doğumlu ünlii fotoğraf sanatçtsı Selahattin Giz. 1932-72 yılları arasında gazetemizdeçalışmıştı.) Gecekondulaşma devam ediyor, Istanbullular' her geçen gün artıyor 'Aha İstanbul'u bunlar bozdu'Istanbul'un nüfusu her yıl yarım milyon artıyor. Yani günde ortalamalOOOkişi geliyor bu kente. Gecekondu bölgeleri sınır tanımadan önüne gelen her şeyi yutup genişliyor. BERAT GÜNÇIKAN İstanbul bir "insan patlaması" yaşıyor. Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Anamur'a ka- dar Anadolu'nun her yanından kopup gelenler İstanbul'u mes- ken tutuyor. Bazen çadırdan da- ha ilkel göruntu veren gecekon- dularda tutunup lstanbul yaşa- mına bir ucundan katılıyorlar. Güneydoğu'da savaş tehdidi ile birlikte "Istanbul'a akın" daha da hızlandı. Her yıl lstanbul'un nüfusuna yanm milyon insan ekleniyor. Bu, ayda ortalama 40 bin, gün- de 1300 kişinin lstanbul nüfusu- na katılması demek. Resmi ra- kamla 8 milyonluk tstanbul'un gerçek nüfusunun 10 milyona yaklaştığı öne sürülüyor. Artık ormanlara, baraj havzalanna "tecavüz" eden gecekondu böl- geieri sınır tanımadan önüne ge- len her şeyi yutup genişliyor. Ve lstanbul her geçen gün biraz da- ha "yaşaması zor bir kent" ha- line geliyor. Çünkü artan nüfus- la beraber başta altyapı olmak üzere tüm sorunlar katlanarak büyüyor. Peki bu durumdan kim so- rumlu? "Beni kim bu hale getirdi" diye soran Istanbul'a kim yanıt verecek? Muhalefet- teki partiler hükümeti, hukümet belediyeleri, Istanbul'a taşıdığı umutların (bir gecekondu dışın- da) hiçbirini gerçekleştiremeyen yurttaşlar herkesi suçluyor. Son sayım sonuçlanna göre Türkiye'deki toplam 829 ilcenin nüfus sıralamasında lstanbul'un tüm ilçeleri ilk 46 sıra içinde yer alıyor. Bu ilçeler arasında Kâğıthane yüzde 161 'lîkartışla ilk sırada. Bunu yüzde 154 artışla Ümrani- ye, yüzde 92 ile Pendik, yüzde 77 ile Bakırköy, yüzde 681e Ga- ziosmanpaşa yüzde 54'le Kartal izliyor. Son 2 yılda rfe oldu? Kuçükarmutlu, Yakacık ve Beykoz sırtlan, Pendik'te Aydos ve Dolayoba, Sarıyer Çırçır De- resi, Şişli Ayazağa, Alibeyköy sırtlan, Sultanbeyli. ...Sıralanan bu semtler tstan- bul'un yeni semtlerinden bazıla- rı. Kuruluşları en çok beş yıl ön- cesine dayanıyor. Bir bölümü Hazine'ye, bir kısmı bazı devlet kuruluşlarına, bir bolümü de !s- tanbul'un su gereksinmesini kar- şılayan barajların havzalarında kurulu. Bu semtlerdeki gecekondula- rın tarihinde en az iki yıkım ge- çirmişlik var. Yeniden yıkılma riskine karşm gecekondu sahip- leri gitmemekte ayak diretiyor- lar, Kuçükarmutlu örneği gibi geleeekte arsaların kazanacağı ranıı düşunüp "Ölürüz, evimizi bırakmayız"' diyorlar. Son iki yılda bu bölgelerde Hızlı nüfus artışı Rakamlarla gecekondu bölgeleri S a r ı y e r Nüfus: 171.424. Yıllık nüfus artışı: % 42.78 Kâğıthane Nüfus: 270.066, Yıliık nüfus artışı: %160.58 Zeytinburna Nüfus: 170.148, Yıihk nüfus artışı: %28.10 Ümraniye Nüfus: 257.806, Yıllık nüfus artışı: <% 154.63 Sultaabeyll Nüfus: 250.000, 1986'da 3 bin kişi yaşıyordu. Eyüp Sılâhtar/Alibeyköy/Küçükköy Nüfus: 204.777, Yıllık nüfus artışı: % 12.94 Bnyükarmutlıı Nüfus: 100.000 (yaklaşık) Ktiçükarmutlu Nüfus: 80.000 (yaklaşık) Çıreır Deresi Nüfus: 50.000 (yaklaşık) Tarabya sırtlan Nüfus: 30.000 (yaklaşık) P e n d i k Nüfus: 289.500, Yıllık nüfus artışı: "7092.60 D o l a y o b a Nüfus: 100.000 Aydos Nüfus: 40.000 Sfttuntepe Nüfus: 40.000 K a r t a l Nüfus: 493.094, Yıllık nufus artışı: %54.51 (Rakamlar 1990 nüfus sayımının kesinleşmeyen sonuçlanna goredir.) DUN1ADA BUGUN ALİSİRMEN Alparslan Tommiks'eKarşı Bileşik kaplar kuralı, yalnız bir fızik olgusu değil, ama ay- nı zamanda toplumsal bir gerçektir de. Toplumsal yaşamın bu gerçeğini gözönünde bulundurunca, bazı olaylar karşı- sında garip şaşkınlıklara düşmekten de kurtulursunuz. Or- neğin, Ûzal iktidarının neden Andre Malraux ya da Jacques Lang düzeyinde kültür bakanları olmadığı sorusunu sormaz- sınız kendi kendinize. Eğer Turgut Bey de General De Gaul- le gibi özgün gelişmiş biçemi olan, kendi dilinin en güzel ör- neklerini sergileyen bir yazar olsaydı, Andre Malraux gibi bir küttür bakanına sahıp olabilirdi ya da Turgut Bey eğer Tek- sas Tommiks okuyacağı yerde, Yaşar Kemal'in çevrilmiş bü- tün yapıtlannı okuyan, Elysee'ye seçildiği gün çağımızın ün- lü sanatçılannı onur masasına çağıran, François Mitterrand'ın seçkin kültürü düzeyine erişebılmiş olsaydı, Jack Lang gibi birini kültür işlerini düzenlemekle görevlendirebilirdi. Ama Küçük Emrah ve Tommiks sentezinın ürününün, kül- tür ışlerının bu sentezden üstün olmasını bekleyemezsiniz. Kültür Bakanlığı'nın girişimlerini irdelerken bu gerçeği göz- ardı etmezseniz, gariplikler karşısında şaşırmak yerine, o ga- ripliklerin nedenlerini anlama olanağını bulabillrsiniz. Bir zamanlar, acısız arabesk arayışı içinde olan Küttür Ba- kanlığı şimdi de "cola-hamburger" gençliğini çizgi roman- larla milli çizgiye çekme girişimini başlatmış bulunuyor. Kül- tür Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanı Alaettin Korkmaz, "dis- coya giden, cola içen, ustelik de hamburger yiyen bir genç- liğe karşılık, milli değerlerine bağlı, dinini ve özünü bilen, Al- lah aşkıyla ovaları ve gökleri delen Alparslan gibi bir kuşak yetiştirmek üzere" kolları sıvamış. Bu amaca varmak için kullanılacak olan yöntemlerden bi- ri de Alparslan, Toygar, Ergenekon Destanı.BilgeKağan, Ke- loğlan, Pembe İncili Kaftan türünden çizgi romanlar yayım- lamak. Yayımlanan çizgi romanların içeriğinin Türk-İslam sente- zine uygun olması, fütuhat ruhunu yansıtması, birbiri ardın- dan ülkeler elde eden komutanları yüceltmesi de rastiantı değil. Tüm bu olgular ANAP iktidarının, tutucu-gerici tarih anlayışının bir ürünüdür ve Avrupa'ya hoş görünmek için, ya- yımlanmış izlenimi veren, altında Turgut Ozal'ın imzası bu- lunan, "La Turguie en Europe"da yer alan tutarlı tarih görü- şünden çok daha iyi bir şekilde yansıtmaktadır ANAP'ın dün- ya görüşünü. Kültür Bakanlığı'nın bu son derecede özgün girişimi kar- şısında belki de tarih görüşünden. devfet-kültür ilişkilerinden, çağdaş dünya görüşünden söz etmeye kalkmak bile gerek- sizdir. Kime neyi anlatacaksınız ki? Disco gençliğini Bılge Kağan ile Orta Asya çöllerine çek- mek, Alparslan ile Malazgirt ruhunu yeniden canlandırmak isteyen Kültür Bakanlığı'na bu girişiminde başanlar dilerken, bir gerçeği de anımsatmak istiyoruz. Bilindiği gibi, Teksas-Tommiks ve Red Kit okumaya, Atari oynamaya, elektronik oyuncakların her türlüsüne meraklı olanlar yalnız küçükler ve gençler değil. Bu eğilimde olan büyük hem de çok yükseğe çıkmış büyüklerimiz de var. Kül- tür Bakanlığımız onlan da gözardı etmemeli, hatta onların Türk-İslam-Amerikan sentezlerine uygun olarak, "Vatan- Millet- Potomac" edebiyatını da yansıtan yapıtlar hazırlama- lıdır Örneğin, Tommiks ile Alparslan el ele vererek, Arap çölle- rindeki kötü adam Hacı fışfış Saddam'a karşı seferler düzen- lemelidirler. Bizim Alparslan, atına atlayıp dere tepe aşarken, Tommiks'in torunu da uçan kuşların tepesınde saldırmalıdır- lar, kötü adam hacı fışfış Saddam'a. Tommiks ile Alparslan, yüreklerindeki iman ile kötü adamı yok etmelidırier. Ve boy- felikle gençlerimiz, kârtı işler için sefere çıkma düşüncesini, köşe dönme becerisini de öğrenmelidırler. Milli ve manevi değerlere bağlı gençler yaratmak içirvkql- ları sıvayan Kültür Bakanlığı'nı candan kutluyoruz. KISA KISA ~ • Yargrtay 2. Hukuk Dairesi babalık davalannda yerel mahkemelerin verdiği kararlan bozarken "kanun koyucu" anne tarafından açılan babalığın tespiti davasında, ananın her zaman çocuğun yaranna davranamayacağı ilkesinden hareket ederek çocuk için kayyım tayin edilmesi ve böylece çocuğun yarannın korunması ilke olarak kabul edilmiş, şu veya bu şekilde ana-babanın çocuk aleyhinde birleşmelerini ve çocuk aleyhine dummun doğmasım önlemek istemiştir görüşünü benimsedi. • Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında okutulacak ders kitaplannda, öğrencilerin milli duygularını besleyici okuma parçalanna yer verilecek. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yurürlüğe giren ders kitaplan yönetmeliğine göre kitaplarda yer alacak konular, "günlük hayatla bağlantıh, ilmi, tabii, sosyal, estetik ve ekonomik boyutlan" içinde elealınacak. Istanbul'a taşıdığı umutlann hiçbirini gercekleştiremeyen gecekondu sakinleri, geldiklerine pişman. (Fotoğraf: Erdogan Köseoğlu) daha da yoğunlaşan göçün fa- turası da SHP'li belediyelere çı- kanlıyor. Anakent Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen'in, "Beda- va ekmek, su, süt" kampanya- ları "göç çağnsı" olarak değer- lendirilirken ilçe belediyeleri de "oy kaygısıyla" gelenlere goz yummakla suçlanıyor. Sözen'e göre hakkındaki suç- lamalar "asdsız kampanva>-a yönelik" eleştiriler ise "komik." "Sütü, suyu, ekmeğin Anado- lu'da hasını bulanlar. sadece be- dava diye bunlar için goçme/" diyor Sözen. Guneydoğu'dan can guvenlıği için kaçan insanların İstanbul'da tstanbullularla her şeyi paylaşmak istediğini, henuz çözumlenmemiş sorunların uze- rine yeni sorunlar eklediklerini anımsatıyor. Kâğıthane tstanbul'un ilk gecekondu semtlerinden birisi Kâğıthane. 16 mahalleden tümü gecekon- dulardan kurulu. Belediye Baş- kanı Mahoiut Özdemir. Kâğıı- hane'ye göçenlerın sayısında bir azalma olduğunu anlatıyor. Bu azalmaya karşın nufus artışıyla ilgili rakamlar reel değil. Sayım sırasında nufusun bir bolumu- nun nüfusta kayıtlı oldukları yerlerden "çağn" aldığını göz ardı etmemek gerekiyor Özde- mir'e göre. Kâğıthane'de gecekonduların artık apartkondu olması da önemli bir etken. Semtin gece- kondu ıslah planlarına gore ya- pılanmasının bir sonucu bu. Tek katlıdan çok kathya geçiş yapıl- masına karşın artık Kâğıthane- de "rant" sağlanacak alan bir kaç dönumu geçmiyor. Beledi- ye de"bu alanlara "gözünun içi" gibi bakıyor. Gecekondulaşma ve goçle bir- likte eklenen yukumlüluklerden yakınsalar da belediye başkan- ları goçe karşı "çaresiz" kaldık- ları goruşunde bırleşiyorlar. Bu semtlerde vaşayanlar ise bera- berlerinde getirdikleri yaşama biçimlerıyle karşısına çıktıkları İstanbullulann ya da kendileri- ne "tstanbulluyum" diyenlerin bakışlarından rahatsız. iki yıl on- ce Kastamonu'dan gelip Istan- bul'a yerleşenin kendisinden bir yıl sonra gelen Sıvaslıyı "Aha ts- tanbul'u bunlar bozdu" diye şi- kâyet etmesi sıkça rastlanan bir olay. Böylesi gecekondu orneklen- ni uzatmak mumkün. Gelenler hallerinden memnun değii. On- lara hizmetle yükümlü birimler de oyle. Ama bu gerçek gelme- lere engel değil. Turkiye'nın 71 kentinden 33'u hâlâ İstanbul'a goç veriyor. lstanbul goçe doy- muyor. SAYIN DOKTOR ve ECZACILARIN DIKKATINE KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNDE Esansiyei Aminoasit Bileşimi 300 Tabletlik Ambalajlarda Kabi Lisansı ile İthal Edilerek PİYASAYA SUNULMUŞTUR İLSAN AYRINTILI BİLGİ İÇİN: P.K. 33 Levent-İstanbul Tel: 175 07 00 (8 Hat) İLSAN A Ş ElGlNKAN TOPLLLUGU SAGLIK GRUBU KURULUŞUDUR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear