Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 ŞUBAT 1991 CUMHURÎYET/15
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Devlet Meteorok))! işlen Genel
Müdürlûğû'nden alınan bilgiye gö-
re bütün bölgelerimız çok buiut-
hı ve yağışlı gececek Yağtşiar ge-
ndlıkte yağnmjr. Iç Ege, Iç Anadolu
Me Batı ve Orta Karadeniz'in ıç ke-
simlennın yükseklennde karia ka-
rışık yağmur ve kar şekiinde ola-
cak. HAA SICAKLIĞI Önemli bir
değişiHik olmayacak RÛZGÂR:
Gûney ve batı yönlerden hafif ara
sıra orta kuvvette, batı bölgeleri-
miaJe kuvveöi ve kısa sürelı fırtı-
na şeklinde olacak Denizterimiz-
de: Gûnbatıs ve lodostan 4-6. Ka-
radeniz, Marmara. Ege ve Batı Ak-
dertiz'de 7-8, yer yer 9 kuvvetın-
Y 16° 8° Dıyarbakır
Y 16° 5°Edıme
Y 13° 4°Erancan
K 8° 1°Eraırum
K -4° -14°E5*iî«w
K 4°-2°Gaaamep
Y 16° 8°&resun
de saatte 16-21 Karadeniz, Marmara, Ege ve Batı Akde-
nız'de 33-40. yer yer 45 denız mili hızla esecek. Dalga
yükseMığı 15-2 metre, yer yer 3-4, Karadeniz, Ege ve Bat
Akdenız açıklarında 5 metre civannda bulunacak... Van
Götiınde hava Çokbulutlu ve yaömurlu geçecek.
Bıleak
Bıngfll
SıOıs
Boiu
Bursa
Çanaktaıe
Corum
DemzS
Y 15° PGûmüslnneY
K
Y
Y
Y
K
Y 18° 7°lspam
Y 18° 3°lstant>ul
Y 10° 1" Izrnır
6°-2° Kars
2°-6° Kasömonu K
8° 0°Kaysen
°
K
K
K
Y
Y
K 5°-3°Künh»a
Y 14° 4°MaMya
14°
15° 4°Kon»a
5 ° 3 ° K ü h
10° -T» Mamsa
10° 0°KMaraş
0°-6° Merein
0°-«°MuOla
6° 0°Muş
12° 5°Nıjde
W10°0tdu
8° 0°Hia
3° -5° Samstın
8° O°Sirt
12° 4°Sino[)
16° 8°Sıvas
-2° •12°Teton)aO
6°-1° Trataon
7° 2°Tuncetı
14» ruşak
4°-3° Van
7° 2°\tega(
4°-1° Zonguldak
Y 17° 6°
Y 14° 7°
Y 18° 10°
Y 12° 2°
K 0°-7°
K 10° 0°
r ie° io°
Y 16° 12"
Y 16° 8°
Y 13° 3°
Y 14° 8°
K 16° 1°
Y 12° 2°
Y 18°1T°
K S°-2°
K 8° 2°
K 2°-6°
6° 1°K 6
Y 14° 5°
* * bufcjtfcı g|sslı A-açık B-tajkıflu frgûneş» K-kart S-as* Y-yaOmıriu
Helsınki ^ ^
Lemngrad
Kahıre •
DÜNYA'DA BUGÜN
Amstertiam K 2°
Amman
Atına B 16°
Y 7°
K 1°
B 0°
K 0°
K 2°
Y 4°
K -3°
K 1°
B 10°
K 0°
Y 14°
B -3»
K 0°
K 2°
Y 15°
LBiıngrad K -1°
Londra Y
Y 8°
B 7°
BarctriuB
Basel
Belçrad
Beriı-
Bonn
Brtteel
Bufepeste
Cenevre
Ceayır
Oftte
Out»
Frankfurt
&me
Hefenkı
Kallıre
Kopenhag
Kâh
Leftosa
Montnal
Moskova
NmYork
Osto
Parıs
Prag
£5?
Roma
Sofya
Şam
V *m<
Tunus
Varsova
vemdık
Viyana
W3stınQtofi K 2
Zünh K 0°
B -4°
Y 8°
K 2°
B 7°
B 1°
K -1°
B S°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Zeki ve becerikli
olmadığı halde ken-
dini öyle sanan.
2/Buğday tanesinin
olgunlaşmış içi...
Huysuz hayvanlann
ağzına takılan arac.
3/ Baldırla uyluğun
birleştiği yer... Üç ki-
şiyle oynanan bir kâ-
ğıt oyunu. 4/ Da-
ML. Eskiden trajedi-
ye verilen ad. 5/ öğ-
rencinin genel dunı-
munu gösteren bel-
ge. 6/ Koyun kırkıl-
dığında üzerinde bıraküan yün... Yi-
ğk. 7/ Halk edebiyatı şiir türlerinden
biri... Karışık renkli. 8/ Kiraya veri-
lerek gelir getiren mülk... Maksat. 9/
öne sürülen bir savın doğruluğunu
mantıksal yöntemle gösterme.
YUKARTOAN AŞAGIYA:
1/ Kaynatılmış buğday... Doğu Ana-
dolu'nun Irak sının yakımnda yük-
sek bir dağ. V Türk müziğinde bir
makam... SSCB'de 1917-1922 yıllan
arasındaki gizli polis örgütü. 3/ Kunduraalann delik açmaku
kullandıklan çelik tığ... Bir çalgı. 4/ Hayvanlara vurulan dam-
ga... Çok yaramaz, ele avuca sığmaz. 5/ Ortak düşünce ve gö-
rüşteki kişilerin oluşturduklan siyasal topluluk. 6/ Yüksek bir
sapın ucunda şemsiye halinde toplu çiçekleri olan güzel bir süs
bitkisi... Yabancı. 7/ "Bir rekoru yineleme" anlamında kullanı-
lan spor terimi... Mesafe. 8/ Terazi gözü... ÜzüntU. 9/ Makam
GorÛ'nin bir romanı... lri taneli bezelye.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Çumhuriyeti koruma
MELEK SİNEMASIHDA
f'Comcdıe Krtnçnse) den
MARCEL1İ ROMEE
B:R AŞK MEKTU6U
OfDaaıcn Frtnsızca sozlu Mfunnı
ırKtda5
l*n ANDRC ROANN'Eve
CAHRD.LE GABRtO ılc tem -
-ıl edrccicnr.
17 ŞUBAT 1931
Menemen Divanı harbinde
derdesti rüyet bulunan
davalar şubat nihayetine
kadar intaç edileceğinden
idarei örfıyenin temdidi
mevzuu bahis değildir.
Hükümetçe tanzim edilmiş
olan Çumhuriyeti koruma
kanunu şubatın son
haftasında meclise sevkedilecek ve az zaman zarfında
müzakere ve kabul edilecektir. Bu sebeple yeni kanunun
idarei örfiye müddetinin hitarrundan evvel mevkii tatbika
vazedilmesi pek muhtemeldir. İdarei örfıyenin nihayetiae
kadar Divanı harpte mevcut davalardan intaç ve karara
raptedilmiyenler olursa bunlar hakkmdaki Çumhuriyeti
koruma kanununa tevfıkan muamele olunacakür.
Çumhuriyeti koruma kanununa göre Cumhuriyet ve
inkılâp aleyhindeki hareketlerden mûtevellit cürumler,
Ankara, tstanbul, Izmir gibi büyük ve muayyen
merkezlerdeki ağırceza mahkemelerinde muhakeme
olunacaktır. Bu takdirde Ağırceza mahkemesi heyeti
hariçten iki aza ilâvesile takviye edilecektir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Bilim adamlarımız
17 ŞUBAT 1961
Türkiyenin Birieşik Amerika
nezdindeki Büyuk Elçisi Bülent
Uşaklıgil geçen hafta Tûrkiye ve
Birieşik Amerika Atom Enerjisi
Komisyonu (AEC) arasında
imzalanan anlaşmanın "Atom
Enerjisinin banşçı kullanılışlannın |
gelişmesinde Türkiye'nin istikbali
bakımından iyi bir alamet" _..., ., . . _
olduğunu söylemiştir.
B u l e n t
Uşaklıgfl
Bu anlaşma tahtında Atom Enerjisi Komisyonu reaktör
yakıtı olarak kullanılmak üzere birkaç hafta içinde
Tûrkiye'ye ikibuçuk ton tabii uranyum sevkedecektir.
Türkiye namına anlaşmayı imzalamış olan Büyuk Elçi
Uşaklıgil uranyumun Ankara Üniversitesi atom
reaktöründe kullamlacağını söylemiştir. Büyük Elçi
basına verdiği özel bir mülakatta uranyum yakıtmın
araştırma faaliyetleri ve "sadece bu banşçı gayeler için"
lcullanılacağım tebarüz ettirmiştir.
Türk temsilcisi Mületlerarası Atom Enerjisi Teşkilâünın
da işbirliğinde bulunarak bir Üniversite Araştırma
Reaktörünün inşası ile ilgüi teknik bilgi ve diğer
materyeli sağladığını söylemiştir.
Uşaklıgil bu uranyum yakıtının Ankara Üniversitesine
sevki ile Atom Enerjisinin esas prensiplerini kendi
memleketlerinde inceliyebilecek Türklerin sayısının daha
artacağun ifade etmiş, maamafih, dâvet edildikleri
takdirde Türk fen adamlanrun atom enerjisi sahasında
ileri incelemeler yapmak üzere Birieşik Amerika'ya
gelmeye devam edeceğini söylemiş ve demiştir ki:
"Buraya geldiğimden beri Türk fen adamlanna büyük
bir kıymet verildiğini gördüm. Her sene bir hayli sayıda
Türk fen adamı incelemelerde bulunmak üzere
Amerika'ya geliyor. Müteaddit Amerikan müesseseleri
de bundan büyük bir memnuniyet duyuyor."
Büyük Elçi bu inceleme ve çalışma programının her
Türk için bir iftihar kaynağı olduğunu söylemiştir.
GEÇEN Y1LİİUGÜN Cumhuriyet
Maç çıkmazı
17 ŞUBAT 1990
Siyasi partilere karşı tarafsız davranmadığı yolundaki
eleştirilerden sonra TRT'nin başı spor kulüpleri ile iyice
agnmaya başladı. TRT ile Futbol Federasyonu
arasındaki maç nakilleri konusundaki sorun tam bir
çıkmaza girdi. Yannki futbol karşılaşmalanmn radyo ve
televizyondan naklen yayımlanması için hiçbir olumlu
gelişme olmadı. Ancak TRT yaptığı açıklamada, "Yasal
görevinin gereği olarak karşılaşmalan. takip etme ve
kamuoyunu aydınlatma karanna" vardığım açıkladı ve
uluslararası kural gereği maçları üç dakika süreyle
yayımlama hakkına sahip olduğunu bildirdi.
TABÜSMA
i Kente Sokmamak Istiyorum'
Bugün Istanbul'da kayıtlı 5000'e yakın minibüsün dışında,
korsan çalışan, çahştınlmasına göz yumulan, ama üstünde
hat adı yazılı azımsanmayacak sayıda minibüs vardır.
11.2.1991 tarihli Comhuriyet gazetesinin
arka sayfasını okuyunca heyecan duydum.
Toplu taşımaahkla ilgili bir kangreni gör-
mek, doğal ki her yerel yöneticinin görevi;
ancak çözüm yolunu bu denli açıkhkla di-
le getirebilmek samrım cesaret istiyor. Ya-
zı bütünü içinde Sayın Nurettin Sözen'in
"Minibisleri kente sokmamak istiyonım"
tümcesidir bana bu yazıyı yazdıran.
Toplu taşımacüık yapmakla görevli ka-
mu kuruluşunu zayıflatarak toplumun ula-
şım sonınunu ertelemek, duraklarda sefa-
let çeken yığınları kendi ulaşım sonınunu
çözmeye itmektir. "Kendi ulaşımını kendin
çöz" anlayışma itilen yolcu, kampanyalar
yöntemiyle otomobil satın alarak özel ser-
visler peşinde koşarak veya uzun süre yu-
rüyerek bireysel çözüm yollannı ararken ki-
mi çevreler bu ortamdan yararlanarak al-
ternatif ulaşım modellerini üretmişlerdir.
Minibüs olayı da bu anlayışın sonucudur.
Bugün Istanbul'da kayıth 5000'e yakın
minibüsün dışında, korsan çalışan, çalıştı-
nlmasına göz yumulan, ama üstünde hat
adı yazılı azımsanmayacak sayıda minibüs
vardır.
Istediği saatlerde çalışan, istediği yerde
indi-bindi yapan, istediği durakta korna ça-
larak bekleyen, istediği süre kadar bekle-
yerek trafiği felç eden, yolcuya insan dışı
ilişkilerle yaklaşan, kaba, çirkin, tstanbul'a
yakışmayan bu toplumun aynk ve denetim-
siz unsurlan için bugüne değin açık bir ifa-
de, net bir tavu* konulamamıştı.
Samrım minibüsçülerin örgütlü olması,
seçilenleri ürkütmekte ve hastahga karşı ta-
vır konulamamaktadır. Kamu toplu taşım
kuruluşlan dışında yolculuk yapmaya mah-
kûm edilen büyük çoğunluk da bu nedenle
göz ardı edilebilmektedir. tlk kez Sayın Sö-
zen'in bu denli net tavır koyması, sessiz ço-
ğunluğu oluşturan İstanbullulan umutlan-
dırmıştır.
Trafıgin çok ağır aktığı kent merkezle-
rinden bu aykın unsurlann uzaklaştırıuna-
sıyla boşalacak alan, o denli çok olacak ki
belki de tercihli yollara gerek kalmayacak-
tır. Çünkü bir minibüsün işgal ettiği yer, beş
otobüs karşılığıdır.
Bugün için Bostana-Topkapı-tncirli çev-
re yolu çemberinin sahil yönüne doğru, mi-
nibüs akışının engellenmesi artık kaçınıl-
mazdır. Çevre yolu-sahil bağlantısı otobüs-
lerle sağlanarak (aktarma merkezleri yön-
temiyle) trafık akışına da ivme kazandırıl-
malıdır.
Istanbul'un saygın insamna, büyük ve
sessiz çoğunluğa verilen bu mesaj, sanınm
sadece bende değil, tüm okuyanlarda he-
yecan yaratmıştır. Bu düşüncenin, kamu
toplu taşım araçlannın artışına paralel ola-
rak eyleme dönüşmesi, Istanbul'u köy gö-
rünümünden kurtarmanın önemli bir aşa-
masıolacaktır.
TAHStN M. HOŞATAR
tsUnbul
LISKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
Devrelar:
Hafta Sonu: 16 Şubat
Hafta içi: 18 Şubat
KADIKÛY
(Söğûtlûçeşme Camii yanı)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79 .
Ehliyetiniz için
bizi seçin
ALTIYOL
SÜRÜCÜ—
KURSU
Alttyol Kavşağı,
Mürverçiçeği Sk. No: 12,
Kat: 2
Tol: 347 83 62-349 13 81
VEFATLAR
İÇİN
Yurtiçi, yurtdtşı cenaze nakle-
dilir, cenaze ilaçtama, malzeme.
tabut. butün işlemler hassasi-
yetle, suratle yapılır. Işletmede
ayrıca 18 ambülans mevcuttur.
Cenaze ılanlarında hızmet be-
deli alınmaz
İSLAM CENAZE İŞLERİ
147 20 06-14068 86
Mesul Müdür
HafızVEÜERDEMİR
tLAN
T.C.
SAKARYA ASLtYE 2.
HUKUK MAHKEMESt
Sayı: 1989/549 E.
1991/19 K.
SSK Genel Mudürlüğü vekili
Av. Deni2 Karabayır tarafından
Estaş Endüstri Sanayi Tesisleri ve
Ticaret ve Sanayi AŞ aleyhine açı-
lan ifias davasımn yapılan yargı-
laması sonunda davanın kabulü ile
Adapazan Bankalar Cad. No: 29'-
da faaliyet gösteren Estaş Endüstri
Sanayi Tesisleri Ticaret ve Sana-
yi AŞ'nin tİK'nın 178. maddesince
iflasma, iflasın 31.1.1991 günü sa-
at 15.00'ten itibaren açılmasına
karar verilmiş olup işbu karar da-
valı şirkete tebligat yerine kain ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45624
DENİZLİ 2. tCRA MÜDÜRLÜCÜ'NDEN
Dosya No: 1990/9313
Alacaklısı Vedat Uluer vekili Av. Irfan Gürsoy tarafından Denizli
Merkez Kiremitçi mahallesi 1478 sokak, No: 62'de mukim iken ad-
resi meçhule giden ve adresinin tespiti mfimkun olmayan Halil Merç
aleyhine 6.204.000.- lira alacak ile icra giderleri, ücreti vekâlet ve fa-
izinin tahsili için yapılan takip sebebiyle:
Yukanda yazılı borç ve masraflan işbu ödeme emrinin tebüği ta-
rihinden itibaren on gun içinde ödemeniz, takibin dayanağı senet kam-
biyo senedi niteliğini haiz değilse (5) gün içinde mercie şikâyet etmemz,
takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu (5) gün
içinde aynca ve açıkça bir dilekçe ile icra dairesine bildirmeniz, aksi
takdirde icra takibindeki kambiyo senedi altındaki imzanın sizden
sadır sayılacagı, imzamzı haksız yere inkâr ederseniz, alacağın % 10
tazminatı ile mahkûm edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya borcun
itfa veya ihmal edildigini veya alacağın zaman aşıraına uğradığı hak-
kında itirazınız varsa bunu sebepleri ile birlikte (5) gün içinde tetkik
merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazınızın kabulüne da-
ir bir karar getirmediginiz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz
edilmediği ve borç ödenmedigi takdirde on gün içinde 74 madde ge-
reğince ma) beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olu-
nacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda
bulumırsanız hapisle cezalandırılacağınız hususu tebliğ yerine kain
olmak üzere ilan olunur.
Basm: 45612
ANTALYA
5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt
Sayı: 1990/263 Esas
1990/44 Karar
Mahkememiz 1990/263 esas 1990/44 karar sayılı dosyasında:
HÜKÜM: Van ili Sabaniye Mah. Cilt No: 011/7, sayfa No: 6, kü-
tük sıra No: 264'te nOfusa kayıtlı bulunan Musa Oglu, Makbule'-
den olma, 2.3.1962 doğumlu, Dırbaz Uyuğ'un Dırbaz isminin silinerek
yerine Yılmaz isminin yazılmasına, ismin bu sekilde düzeltilmesine
karar verihniştir. Basm: 45628
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ
1991/44
Davaa Ziya llısu tarafından Davalüar Vedat Edipkapı, Cengiz Eriğ
aleyhine açılan tazminat davasmda verilen tensip karan gereğince;
Davalılardan Vcdap Edipkap'ın duruşraa günü olan 26.2.1991 günü
saat 09.00'da Izmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde duruşma salo-
nunda hazır bulunması veya kendisini vekil ile temsil ettirmesi aksi
halde yokluğunda duruşmaya devam olunacağı ve karar verileceği
hususunu bildirir işbu ilan davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olu-
nur. 4.1.1991 Basın: 17234
HANIMLAR ARTIK AYLIK BÜTÇENİZ
AÇIK VERMEYECEK!... ERAL'ı Bekleyiniz.
ANKARA NOTLARI
MUST4FA EKMEKÇİ
Ölüm Kuşlan"Barış Treni" ile Adana'ya, oradan İncirlik'e geçen "Ba-
rışçılar"a, Adana basını büyük ilgi gösterdi. İncirlik'teki ba-
sın toplantısında, karşımda sıra sıra fotoğrafçılan görünce ürk-
tüm doğrusu; alışmamıştım böyle şeylere. Demokratik kitle
örgütlerinin haberleri, bizim İstanbul basınında ya kısacık
haberler içinde verilir ya da f\iç verilmez, görmezden gelinir.
Onlar nedir ki parasız pulsuz derneklerdir! örneğin Çağdaş
Gazeteciler Oerneği'nin daha doğru dürüst bir çalışma yeri
bile yoktur. Çoğu "öyledir.
21 demokratik kitle örgütünün "Savaşa Hayır" gezisiyle
ilgili olarak Adana'nın yerel basınında çıkan haberlerle yazı-
lardan birkaç özet verirsem Adana basınının olayı nasıl önem-
sediğini göstermiş olurum. 73 yıllık bir geçmişi olan "Yeni
Adana" gazetesi, tepeden dört sütuna "Barış Treni" haberi-
ni şu başlıklarla verdi:
Barış Treni ile geten heyet geniş güvenlik önlemleri ile kar-
şılaştığı İnciriik'te basın toplantısı düzenledi. Barıştan Kor-
kanlar var! Helvacı: "Barış için geldik ama toplantıdaki in-
sanlardan daha kalabalık güvenlik kuvvetleriyie karşılaştık";
Ekmekçi, "Kırk yıllık gazeteciyim, ama kendi vatanımda ya-
bancı gibiyim."
Haberde, İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Aktn Bir-
dal'ın konuşmasına da yer veriliyor. Akın Birdal şöyle diyor:
"Bu savaş bizim savaşımız değildir. Biz bu savaşa karşı-
yız. Bizler şu anda buraya İncirlik Hava Üssü'nün sökülüp
atılması için geldik. Buraya gelmeden önce de Ankara'da si-
yasi parti liderleriyle dernek temsilcileriyle konuştuk görüş-
tük. Onlar da savaşa karşı olduklarını söylediler."
Nevzat Helvacı da derhal barış masasına oturulmasını is-
tiyor, özetle şöyle diyor:
"Ulkemiz için değil, tüm dünyamız için savaşa hayır diyo-
ru. Bizler buraya ellerimizde çiçeklerle geldik, barış için gel-
dik; ama savaşa gelmiş gibi toplantıdaki insanlardan daha
da kalabalık güvenlik kuvvetleriyle karşılaştık. Biz buraya Pat-
riot getirmedik. Barış her şeye değer, bizler de barış için gel-
dik. Barışı korumalıyız, ama birileri barıştan korkuyor."
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkan Yardımcısı De-
mirtaş Ceyhun, toplantıda konuşmak için hazıriık yapmadı-
ğını belirterek "Konu barış ise banş için önceden konuşma
hazırlamaya gerek yoktur. Ben bu savaşa karşıyım, çünkü
Adanalıyım ve benim anam da burada" dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Ek-
mekçi ise incirlik'in Türkiye'nin bir parçası olduğunu bu va-
tan parçasına da bir Türk olarak elini kolunu sallayarak giril-
mesi gerektığini söyledi. Kimseye Amerikan uşaklığı yapma
hakkını tanımadıklarını açıklayan Ekmekçi, "Ben kırk yıllık
gazeteciyim, ama kendi ülkemde yabancı gibiyim" dedi. (Ne-
ler de demişim!)
Adana'da yayımlanan "Bölge" gazetesi, "Barış Treni" ada-
na'da, başlıklı haberini, çift fotoğrafla üç sütuna vermiş. Be-
şinci sayfada, "Söz Sırası" başlıklı yazısını Mehmet Mercan,
"Barış Treni"ne ayırmış. "Gelenler, Gidenler" adlı yazıda,
Mercan bir yerde özetle şöyle demiş:
"Savaşın başladığı 17 ocak gününden bu yana içerde ve
dışarda bütün dikkatleri üzerinde toplayan İncirlik bir uğrak
yeri oldu. Parti liderlerinin çoğu heyetler halinde gelerek İn-
cirlik'i gördüler ve döndüler.
Gelip gidenlerin tümünün yargısı aynı.
— İlk hedef Adana.
Şöyle bir İncirlik'e uğrayıp "Savaşa Hayır" demek vetti parti
liderterine, partamentetiere. Adana'ya, Adanalılara "Vah, vahl
Geçmiş olsun" dıyenlerin hiçbiri henüz Adana'yı parlamen-
toya getirmiş değil.
.- Ölü evine taziyeye gelmiş gibi. Kapıdan çıkan unuttu gitti.
Politikacılann, lideıierin, İncirlik önüne gelip birer nutuk at-
maları bir yana, bizce dünkü ziyaret hepsinden anlamlıydı.
Aralarında yazarlann, zanatçıların, bilim adamlarının, genç-
lerin yaşlılann bulunduğu banş kervanıırn ziyareti...
Hiçbirinin en küçük bir politik ya da başka hesaba dayalı
beklentisi olmayan barışseverlerin buraya kadar gelip "geç-
miş olsun" demeleri Adanalıları mutlu etti.
Barış ısteyenler İncirlik'e sokulmuyor.
Dün Adana'ya gelen "Banş Treni" yolculan da sokulma-
dı. Çok doğal. İncirlik hiçbir zaman barış için oluşturulmadı
ki.
"Güney Haber" gazetesinin, dört sütuna tepeden verdiği
haberin başlıkları: "Barış Treni'nin bildirisi engellendi." İn-
ciriik'te "Savaşa Hayır" Yasak!.."
"Ekspres" gazetesinin, altı sütun üzerine attığı başlık: "Ba-
nş Treni" ile Adana'ya gelen banşseverier inciriik'ten seslen-
di: "Savaş İstemiyoruz."
Haberleri, yazıları iki gün üst üste verenler var. Adana Be-
lediye Başkanı Selahattin Çolak'ın, verdiği kokteyli, "Güney
Extra" gazetesi, sekiz sütundan gösterdi. Adanalı gazeteci-
lere, bu arada Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Çe-
tin Yiğenoğlu'na, Devlet Demiryolları çalışanlarına, Seyhan
Belediye Başkanı Yalçın Akyol'a, İncirlik Belediye Başkanı
Cumali Kar'a, Anakent Belediye Başkanı Selahattin Çolak'a
siyasal partiler temsilcilerine, demokratik kitle örgütlerine,
okurlara, tüm Adanalılara, gösterdikleri yakın ilgiden dolayı
teşekkür borçluyuz. İnciriik'ten kalkan uçaklar, Irak'ın çeşitli
kentlerini bombalıyorlar. Sığınaklarda, insancıklar ölüyor. Bu
cinayetlere "dur" demenin zamanı geldi, geçiyor. Adanalı-
lar, kentlerine gelecek politikacılara sivil, asker herkese, sa-
vaşın hesabını sormalıdırlar Yurtseverlik bunu gerektirir. 2
Şubat 1991 günlü Cumhuriyet'te, Erhan Karaesmen'in "Ya-
r^ancıya Ait Olüm Kuşlan" başlıklı yazısını okumadıysanız,
bulup okuyun. Ben, kesip sakladım...
ÇALISANLARIN
SORULAR1/SORUNLAR1
YILMAZ ŞİPAL
kbancı Ülkede \e Yerahmda"
SORU: Bir yabancı ülkede ve yeralünda çalışıyonım. Çalış-
tıgım işyeri, bir kömür madenidir.
Türkiye'de kömür madenlerinde çabşaniar için er-
ken emeklilik yasası olduğunu duydum.
Biz, yabancı ülkelerde ve yenütında cahşanlara da
bu haklar tanınıyor mu? E.N.
YANITi Maden işletmelerinin yeraltı sürekli ya da yeraltı de-
ğişimli (münavebeli) işlerinde çalışan maden işçilerine az da ol-
sa, bazı haklar tamnmıştır. Maden işçilerinin sigortalıhk süresi
25'ten 20'ye indirilmiş, yaş sımn da 55'ten 50'ye düşürülmuş-
tür. Aynca, yeraltında çalışan maden işçilerine, bu işlerde en
az 1.800 gün (S tam yıl) çahşmalan koşulu ile çalıştıklan sttre-
lerin dörtte birinin itibari hizmet süresi olarak ayncafiiliça-
lışma sürelerine eklenmesi öngörülmüştur.
Bu haklar, bir yabancı ülkede ve yabancı maden işletmeleri-
nin yeraltı işlerinde çalışan vatandaşlanmıza da tanınacak mı-
dır?
Bu sorunun yanıtım, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 10 Mayıs
1983 günlü, 1983/1909 esas ve 1983/2488 karan vermektedir.
(x) "(...) Itibari hizmet zammımn verilişindeki amaç, özen-
dirme düşüncesiyle birlikte, bu gibi yerlerde çahşanlann her an
ölüm tehlikesiyle karşı karşıya buhınmalanna, bedence ve ruhca
anzaya uğrama olasılığının yüksek oluşuna ve benzeri neden-
lere dayanmaktadır.
Gerçekten, Belçika'da aynı nitelikteki işyerlerinde çalışan si-
goıtalılara da bu hakkuı tanınması yerindedir. Zira, Sosyal Gü-
venlik Hukuku'nun, aynı koşullara sahip şahıslara, eşit biçimde
uygulanması bu hukuk dahnın temel ilkelerindendir. Tersi bir
yoruma gitmek, Belçika'da çalışan sigortahnın Türkiye'de ay-
nı nitelikte olan işyerinin yeraltında çalışan ve yaşhlık ayhğı al-
makta olan sigortalılardan daha az yaşhlık aylığı alması
sonucunu doğurur.
Gerek Belçika'da gerekse diğer ülkelerde çalışan işçilerimi-
zin çözümlenmemiş ağır sorunlannın olduğu, buna rağmen eko-
nomimizin güçlenmesine önemli ölçüde katkıda bulunduklan
gerçeği inkâr edilemez. Esasen sözleşme hükümleri uyarınca,
Belçika'da geçen sigortalıhk süresi Türkiye'de geçmiş gibi ka-
bul edilmektedir. O halde, bütün bu faktörler birlikte değer-
lendirildiğinde, mahkemenin itibari hizmeti kabul etmesinde
bir isabetsizlik görulmemiştir. (...)
(•) Kaynak: Yasa Hukuk Dergisi, Arahk 1984, sayfa: 1764