Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 ŞUBAT 1991 EKONOMİ
GüNEYDOĞU'DANİZLENİMLER: URFA-DİYARBAKIR
Siftahsız kapanan kepenkler
CUMHURÎYET/13
SBOEST PİYASAM DÖVİZ
ABODotan
IttMmıMvto
M4pv Frangı
HobndaFtat»
IngfeStaM
lOOtoymLirM
SAHytf
Avusturya Şihni
DMzlnL($) =
A*
3180
2200
2545
1925
6400
638
288
810
307
Sabş
3190
2210
25S5
1935
6450
643
293
820
312
3180
ALTmGOMÜŞ
Cunhurifft
teşat
24 ayar artm
22 ayır Meak
900 ayar gûmüş
Vtfsta* Altmı
ZkaatMbm
UkAltn
M J a * » 1 0 n s $
n.hMnla0rt
Alış
251.000
285.000
37.660
33.400
423
208.000
208.000
207.000
36710
F«ıi<%) -
Satrç
256.000
295.000
37.800
37.100
450
213.000
213.000
212.000
367»
67 93
ÖzalTÜSİAD
toplarıtısında
• Ekonomi Servisi —
Cumhurbaşkanı TUrgut
özal, bugün tstanbul'da
işadamlannın denlerini
dinleyecek ve "Körfez
savaşı ve Türkiye
ekonomisinin geleceği"
konusundaki görüşlerini
açıklayacak. TÜSİAD ve
Istanbul Sanayi Odası'nın
ortaklaşa düzenledikleri
toplantıya, 200 kadar
sanayici ve işadamının
katılması bekleniyor. Hilton
Oteli'nde düzenlenen
toplantıya, TÜSİAD ve İSO
üyelerinden başka, tstanbul
Ticaret Odası yönetim
kurulu ve bazı meslek
kunıluşlanmn üst düzey
yöneticileri de çağrıldı.
Emlakbank'ın
kfln 110 milyar
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosn) — Emlak Bankası
1990 yılı vergi sonrası net
kânnın 110 milyar lira
olduğu bildirildi. "Henüz
resmen açıklanmayan
rakamlara göre" mevduatın
8.2 trilyon, plasmanlann 3
trilyon ve tüketici
kredilerinin 525 milyar
liraya ulaştığını belirten
Emlakbank Ege Bölge
Başkanı Atilla Türkkal
"Bankamız aktifler
açısından Ziraat
Bankası'nın ardından 2.
oldu" dedi.
Köınüre 2.
zamyolda
• ZONGULDAK
(Cumhoriyet) — TTK
(Türkiye Taşkömürü
Kurumu) Genel
Müdürlüğü'nün Zonguldak
kömür havzasında üretilen
taşkömürüne yaptığı yüzde
37 civanndaki zammın
üretim ve işçilik
maliyetlerini karşılamadığı,
bu nedenle taşkömürüne
yakında yüzde 30 civarında
ikinci bir zam yapılacafcı
öğrenildi.
Diyarbakır'da esnaf, buraya
konuşlandırılmış Çevik
Kuvvet ve bölgeye
gönderilen hemşirelerle
soluk ahyor.
Urfa'da ihracat Körfez
kriziyle birlikte tümüyle
durmuş.
ESER ATİLLA
URFA/DtYARBAKIR— Adana'dan
doğuya doğru gittikçe, savaşın ekonomi-
de yaratüğı tahribat gittikçe belirginle-
şiyor. Güneydoğu Anadolu'nun iki bü-
yük kenti Diyarbakır ve Urfa'da esnaf
derinden yaralı. _
Savaşın Diyabakır'daki görüntüsü,
azalan mevduatlar, nakit sıkıntısı, aşın
durgunluk ve siftah yapmadan kapanan
kepenkler. Şimdi ise Batı'dan gelen ko-
nuklarla Diyarbakır sokaklan yeniden
canlılığı yakalamış. Gençler Konfeksi-
yon'un sahibi Cevat Bapir savaşın ük
patlak verdiği günlerde yaşadıklannı şöy-
İe anlatıyor:
"Sroş panigi bir anda kentin boşal-
masına neden oldu. Kentin alışveriş mer-
kea olan bu caddede in cin top oynuyor-
du. Ancak savasm ne kadar sıirecegi belii
olmadıgından şimdi geri dönmeler baş-
ladı. Cadde yeniden eski haline döndü.
Ama yine de işlerin çok ivi olduğunn
söyleyemeyiz. Biz genelde IstanbuTdan
alıyoruz sattıgımız mallan. Çeklerimizi
zor da olsa ödemeye gayret ediyonız. tö-
banmızı zeddememek için. Ama birçok
'Olağanüstü' yatınm çağnsı
DİYARBA-
KIR (Cnmhuri-
yet) — Diyarba-
kır'da Güney-
doğu gezisini
sürdüren Oda-
lar Birliği üyele-
rini kabul eden
Olağanüstü Hal
Bölge Valisi
Hayri Kozakçı-
oglu, işadamla-
rından bölgeye
yatınm yapma- „ ^ K o M k c ı o g l u
lannı ıstedı. Ko- Y s
zakçıoğlu, TOBB gezisinin bölgede
moral yarattığım belirterek terör ve pa-
nik havasının yavaş yavaş silindiğini,
dununun normale döndüğüıyi söyledi.
Kozakçıoğlu, konıculuk sisteminin böl-
ge için önemli bir istihdam alanı yarat-
Oğını, bu nedenle bölgeye her ay 20 mil-
yar lira verildiğini, böylece 30 bin kişi-
ye korucu olarak iş alanı açıldığını öne
sürdü.
Bölgeye sağlanan 90 bin kadro
için 390 bin başvuru olduğunu açıkla-
yan Kozakçıoğlu, bu kadrolan yerleş-
tirmede, terör ya da işsizlik nedeniyle
köy ve mezralannı terk edenlere önce-
lik tanındığını söyledi. Olağanüstü Hal
Bölge Valisi, kriz nedeniyle zor durum-
da olan Silopi ve Cizre gibi bölgelerde
atamalann hızlandınlacağını ve ihtiyaç
durumunda 90 bin kişilik bu kadronun
arttınlacağını belirtti.
esnaf çek ve seıretlerini ödeyemiyor."
Diyarbakır'da geriye dönen halkın ya-
nı sıra Çevık Kuvvet ve hemşireler de so-
kaklara can veriyor. örneğin diğer Gü-
neydoğu Anadolu'daki oteller adeta si-
nek avlarken Diyarbakır otelleri hınca
hınç dolu.
Odalar Birliği'nin bölgedeki gezisi do-
layısıyla kentle ilgili bilgi veren Diyarba-
kır Sanayi ve Ticaret Odası Yön«tim Ku-
rulu Başkanı Mehmet Garan, banka
mevduatlarında savaş sonrası 21.7 mil-
yara varan bir azalma olduğunu belirti-
yor. Garan'ın söylediğine göre, konfek-
siyon ve tekstil sektöründe iş yapan fir-
malann nakit sıkıntısı hat safhada.
Bunun yanı sıra kentin en önemii sek-
törü olan hayvanalık üretimi ve ticare-
tinin de durduğunu açıklayan Garan ge-
çen yüın son ayında 1 milyon dolar olan
canlı hayvan ihracatının tamamen dur-
duğunu söylüyor. Ekonomisinin yüzde
80'i tanma dayalı olan kentte bugünler-
de tarım da zor günler yaşıyor. Garan
çiftçinin sorunlarını şöyle dile getiriyor:
"Devlet üç aydır uretkilere borcunu 6de-
miyor. Bu da ekonomideki nakit artışı-
nı etkiliyor. 5 milyar liraya varan bu bor-
cun ödenmesi yaşamsaldır."
Diyarbakır'da savaş günlerinde en çok
naylonculann iş yaptığı söyleniyor. Halk,
"Naylonun 1 metresi eskiden 2-3 bin li-
ra iken bir anda 10-15 bin liraya fırladı.
Bu işten en çok nayloncular kârlı çıktı"
diyor.
TOBB'nin kriz turunun bir başka du-
rağı Urfa'da ise durgunluk daha önemii
boyutlarda. Urfa'nın toplam ihracatının
yüzde 87'sini oluşturan Irak ve Kuveyt'e
yapılan ihracat da savaş sonrasında ta-
mamen durmuş dunımda.
Beyaz eşyacılar ödenmeyen çek senet-
ten yakımyorlar. OtelcÜer boş oda-
lan gösteriyorlar sıra sıra. Bu bölgeler-
de savaş gerçekten ekonomiyi felce uğ-
ratmış. Söylenene göre Urfa'da 600 es-
naf kapılarına kilit vurmak için Esnaf
Sicil Muhafızlığı'na başvurmuş. Ipek Yo-
lu üzerinde taşımacılık sektörüne hizmet
veren 164 esnaf da dükkânını kapatmış.
Kaçak mallann satıldığı Kapaklı Pa-
sajı'nda da şimdilerde yaprak kımılda-
mıyor. Bazı dükkânlar kapalı, bazılann-
da ise artık kaçak mal değil "ithal mal"
satılıyor. Savaştan sonra Suudi Arabis-
tan ve Irak'tan gelen kaçak mallann ül-
keye girişi kesilmiş. Savaş öncesinde
Türkiye'nin baü bölgesinden gelen ka-
dınlann tur düzenleyip saat, elektronik
eşya, züccaciye gibi mallar aldığı pasaj
şimdi boş. Artık bunlar yok Urfa'da, ba-
vul turizmi durmuş.
Kent, Tekel'in en az çay sattığı bölge
olarak tanınryor. ÇünkU buralardaki da-
maklar daha çok kaçak Irak çayına alış-
nuş. Irak'tan çayın gelmemesi de halkın
agız tadım kaçırmış bugünlerde. Urfa1
nın en büyük oteli olan 3 yıldızlı Har-
ran Oteli'nde de odalar boş.
Kemerlerînizi iyî sıkın
THY,tasarrufönlemlerinden 132 milyar TL ekkaynakyaratmayıhedefliyor
Ekonomi Servisi — THY,
1991 yılını atlatabilmek için ke-
merlerini sıkıyor. Genel Müdür
Cem Koziu, uygulamaya konu-
lacak olan "tasarnıf paketi" ni
bir yazıyla THY personeline
gönderdi. Açıklamasında 1990
yılınm "Kriz zaran" nın 170 mil-
yar TL olduğunu hatırlatan
Kozlu, THY'nin Körfez krizi ne-
deniyle 1991 yıhna "zayıflaülnuş
bir mali biinye ile girdiğini" be-
lirtti. THY'de alınan önlemle-
yeterii olursa "tasarruf amaayla
persond azaiblmasma" gidilnıe-
yecek.
THY'de 132 milyar TL tuta-
rında ek kaynak yaratması he-
deflenen önlemler şunlar:
• Yaz tarifesi ile birlikte bfi-
tÜB dış hatlarda işadamı sınıfı
(business class) uygulamasına
başfauıacak.
• Yokulann fazb bagaj ücret-
leri tabsilatı eksiksiz yapılacak.
• Uçaklarda içki ve sigaranın
yanı sıra diğer gümrüksüz eşva-
lar da satüacak.
• Rezervasyon yapılırken, in-
dirimli ücretle seyahat eden yol-
culann sayılanm sınuiayan ve
yflksek ücretli yolcuya öncelik
THY'nin alacağı önlemler arasında ikramın
kısılması, indirimli seyahatlerin azalması,
uçuş ekibinin konaklama giderlerinin
düşürülmesi, yönetici kadrolarda indirime
gidilmesi yer ahyor.
lanıyan yeni bir sistem uygula-
nacak.
• tç hatlarda ikram kısıtlana-
cak. lkramda sadece su, çay,
kahve ve poset içinde kek veri-
lecek.
Malzeme ve diger kayıplan
azaltacak tedbirler alınarak de-
netimler artünlacak.
• 1991 yılında özel ihtisaslar
dışında personel alınmayacak.
Mcvcut personelin verimliliği
arttınlacak.
• Fazla mesai uygulaması,
çok zorunlu durumlar dışında
durdunılacak.
• Emeklilik ve diğer nedenler-
le aynlmalar sonucu bosalan yö-
netici kadrolan yeniden değer-
lendirilerek gereksiz görülen
kadroların iptal edilmesiyle yö-
netici personel sayısında yüzde
10 oranında azalmaya gidilecek.
• Yurtdışı personel maaşlan
arttınlmayacak.
• Hastane ve özel doktor
sevkleri kontrol altına alınacak.
Diş tedavilerine kontrol getirile-
cek.
• Haberleşme giderlerini (te-
lefon, telex, fax) asgariye indi-
recek tedbirler alınacak.
• Teknık yardımcılık depola-
rında bulunan raalzemelerin
stok seviyeleri düşUrülecek, ih-
tiyaç fazlası malzeme tespit edi-
lerek satılacak.
• Diğer işleticikre teknik hiz-
met satılarak ek gelir saglana-
cak.
• Uçaklann periyodik bakım
sürelerinde yüzde 15-25 arasın-
da kısalmalar sağlanarak uçak-
lann kullanım sureleri uzatıla-
cak.
• Uçuş işletme faaliyetlerinde
kapsamlı bir yakıt tasarnıfu
programı uygulanacak.
• Uçuş ekibi yatak ve yemek
giderleri azaltılacak. Yemek har-
camalanna limit getirilecek.
Temsil, ikram, reklam gider-
leri asgari seviyeye indirilecek.
Turizm
Bakanı'ndan
^beklenen'
açıklama
Ankara (Cumhuriyet Biiro-
su) — Turizm Bakanı İlhan
Aküzüm, Körfez krizi ve savaş
nedeniyle sıkıntıya duşen tu-
rizm sektörunun, ödeyemediği
borçlarının uygun şaitlarda er-
teleneceğini açıkladı.
Turizm sektörünce merakla
beklenen açıklama, dün Turizm
Bakanı İlhan Aküzüm tarafın-
dan yazılı olarak yapıldı. Her-
hangi bir aynntımn yer almadı-
ğı, son derece kısa açıklamada
savaş nedeniyle ödenemeyen tu-
rizm sektörii borçlanmn uygun
şartlarla erteleneceğinin, nakit
ihtiyacının karşılanması için ye-
ni kredi imkanımn sağlanacağı-
nın ve yardımın tüm sektörü
kapsayacağının belirtilmesi dı-
şında ju ifadeye yer verildi:
"Her geçen giin allyapısını
daha ziyade tamamlayarak ge-
lişen Tiırk turizmi, Körfez krizi-
nin sıkıntılannı devletimizin de
desteğiy le en hafif şekilde atla-
caktır. Bunaikancımız tamdır.
Hbirligiyle bu sıkınülan aşaca-
gız ve inanıyorum ki sektörii-
müzun geleceği daha da parlak
olacak."
IŞÇJNÎN EVRENINDEN
ŞUKRAN KETENU
"Vurun AbalıyaTBaşta Sayın Cumhurbaşkanı, hükümet sözcüleri, savaş-
tan pay koparma rüyaları gören sermaye, savaş yanhsı kişt-
lerin ağızlarından bal akıyor: Savaş bitince Ortadoğu pazar-
lan bizim olacak. Kazanan taraftan olmanın payını alacağız.
Ucuz krediler, yardımlar gelecek. Büyük ihaleüer bizim şir-
ketlerin olacak. Ortadoğu'nun paylaşımında söz ve karar sa-
hibi olacağız. Güçlü ve zengin olacağız.
Savaşı elbette Türkiye çıkarmadı, savaşın çıkmasında doğ-
rudan sorumluluğu olduğunu kimse iddia edemez. Yine de
acılar, ölümler üzerine zenginlik düşleri tüyleri ürpertmeli.
"Günümüz çıkar, hesap günü. İnsanlığın modası geçti"
diyenler itibarda. Madem ki geçerii olan çıkarcılık ve bu çer-
çevede gerçekçilik, öyle ise ben de biz de' çıkarianmıza ba-
karak gelişmeleri değeriendirebiliriz. 'Beni, bizi' birilerinin
gelecek rüyaları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Bu arada 'bana,
bize ne oluyor?'
Savaşla gelen ekonomik durgunluk gerekçesi ile her yer-
de, işç'ler işten atılıyor. Mağdurlara ücretli, ücretsiz, zorun-
lu izne çıkarılanları, geleceği belırsiz, çıkanlmaya aday bek-
tetilenleri, işten atılma korkusu içinde yaşayanlan da katmak
gerekiyor. Ayrıca da ne kadar çok sendikasız, toplusözleş-
mesiz, büyüklü küçüklü iş yerinde çalışanların geleneksel
yılbaşı ücret artışlannın yapılmadığım biliyoruz. Yaygın bir
diğer ücretliyi ezen uygulama ise ücretlerin, sosyal hakla-
rın, ikramiyelerin eksik, gecikmeli ödenmesi, hatta ödenme-
mesi.
Şimdi bu tabloda, daha imzalanan sözleşmelerin mürek-
kebi kurumadan, metal, tekstil iş kollarında yaşanan traje-
diye bir göz atalım. Maaşa zam, ışe son' uygulaması ile bu
iki iş kolumuzdaki iki büyük sendikanın üyesi on binlerce iş-
çinin işten atıldığını, bölgelerden gelen haberlerden çıkarı-
yoruz. Teksif ve Türk Metal Sendikalarının sesı soluğu ke-
silmiş durumda. Toplusözfeşme masalarında iş güvenliğine
yönelik bir ağırlık koyabilmiş değiller. Daha da acısı masa-
ya oturmadan çok önce her iki iş kotunun söz sahibi işve-
renleri, 'off the record' özel görüşmelerde iki sendikayı, da-
ha doğrusu liderlerini prestij olarak kurtaracak onlara göre
'yüksek' ücret artışı verecekierini, ancak sözleşmelerden
sonra çok sayıda isçinin çıkarılacağını ilan etmişlerdi.
Savaş ve ekonomik durgunluğun etkisini daha açık gös-
terdiği iş kollan ve iş yerlerinde, bedeli, yükü çalışana yük-
lemek çok daha kolay oluyor tabii ki. Otelcilik, basın, taşı-
macılık iş kollan, ihracat, reklam, pazarlama şirketleri çalı-
şanları, 'Bize sıra ne zaman gelecek?' paniği içinde, âdeta
nefes almadan bekleşıyorlar llk verilere göre bu furyada işini
kaybetmiş bir yüz bin olduğunu, bir o kadarının sırada bek-
letildiğini ve asıl önemlisi de diğer yüz binlerin bu tehdit al-
tında köleleştirildiklerini, kimliklerinin yok edildiğini, korku
içinde yaşatıldıklarını söylerken durumu hiç de abartmış ol-
muyoruz.
Savaş isterisine kapılmış olanlann rüyalannın bir an için
gerçekleştığini varsayalım. Savaş, ekonomik durgunluk var
diye işten atılan işçıler, işler yeniden açıldığında yeniden ise
alınsalar da kaybettıkleri ile kalacaklar. işverenlerin çok ka-
zandıklarında kârlanndan pay verdiklerini hiç gördünüz mü?
İşler duzeldığınde, eski çıkarılmış işçilerin, bulundukları üc-
ret düzeyinden, ayrıldıkları noktadan devam ettirildiklerine
hiç tanık oldunuz mu? Atılan yüksek ücretli, alınan ya asga-
ri ya da başlangıç ücretlıdır.
İşten atılan için ne toplusözleşme ile kazanılan hakların
ne kıdemin ne işyerinde gelinen noktanın, ücret düzeyinin
bir anlamı kalır. Olmayan işsizlik sigortası yerine, yillann eme-
ğinin karşılığı olan kıdem tazminatı, ödenmişse ihbartazmi-
natı tüketilir. Aradan geçen işsiz aylar, bazen yıllardan son-
•ra, sil baştan düşük ücret, olumsuz koşullarda yeniden yeni
bir işe başlanır. Hele de bir mesleğiniz, bilgi birikimi ve be-
ceriniz yoksa, düz işçi iseniz, yıllar aleyhinize işlemiş, daha
düşük ücretli, daha kötü koşullarda, toplusözleşmesiz işyer-
lerinde çalışmaya mahkûm edildinız demektir.
İşler iyi gittiğinde, tatlı kârlar büyüdüğünde cebe, işler ters
gittiğinde, savaş, ekonomik durgunluk falan olduğunda be-
deli çalışana, ışçiye. Fırsat bu fırsat kaçınılmaza, katlayarak
eklemeler yapılır. Istenmeyen, yüksek ücretli işçiler de bu
arada bir güzel temizle'nir.
"Vurun abalıya." Nasılsa sendikacılığı zevahiri kurtaracak
bir toplusözleşme imzalamakla sınırlı gören, başını kuma
gömmüş sendikacılarımız var. Savaş var, ekonomik durgun-
luk var.
Türk hazır giyim ihracatçısı
bu savaşı da kazanacak...
Türk hazır giyim ihracatçısı bugün yeni bir
sınavdan geçiyor Son on ydda dünya pazarlannda
zorlu bir çabayla kazandığı yerini korumak ve daha da
güçlendirmek...
Bugünkü görevimiz firma çıkarlannın üstündedir.
Bu bir ulusal görevdir.
Türk hazır giyim ihracatçısı uzun vadeli çıkarlar adına
kısa vadeli çıkarlardan fedakârlık etmeyi her zaman
görev bilmiştir. Bugün de ülke çıkarları için firma
çıkarlanndan feragat edecektir.
Varlığının ve geleceğinin yegâne temeli budur.
Bu ulusal ve tarihi göreve geçmişteki
başarılanmızdan kaynaklanan güçle
girişiyoruz: Türk hazır giyim sektörünün
dış ticaret sermaye kuruluşu olan
GSD Dış Ticaret A.Ş.'nin 1990 yılında
gerçekleştirdiği 510 milyon doları
aşkın ihracat, bu başannın son ve
anlamlı kanıtıdır. mDIŞ TİCARET A.Ş.
Inanıyoruz ki devletimiz de bu zor günlerde yanımızda
olacaktır. Türkiye'mizin döviz girdilerinin yaklaşık
üçte birini sağlayan sektörümüze gerekli desteği
verecektir.
Hepimiz, tek tek, dünyayı dolaşmaya, pazarlanmızı
savunmaya çıkmalıyız. Uluslararası piyasalarda on
yılda elde ettiğimiz yerin, bir mevsimde elimizden
gitmesine izin vermemeliyiz.
Unutmayalım ki siyasi ve ekonomik koşullar ne olursa
olsun, tüm dünyada insanlar giyinmeye devam ediyor.
Şunu da unutmayalım ki bu savaşı, kendi
sektörümüzün savaşını kazandığımız zaman Türkiye
ekonomisi içindeki vazgeçilmez
rolümüz bir kez daha kanıtlanmış
olacaktır.
îhracatçılanmızı tarihi bir sorumluluk
üstlenmeye çağınyoruz:
Görev başına!
Santa Işhanı, Müselles Sokak, Esentepe, 80280 Istanbul Telefon: (1) 175 96 00 (10 Hat) 175 7180( 10 Hat) Teleks: 27975 -39298 Telefaks: (1) 167 36 66