18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 ŞUBAT 1991 EKONOMİ GüNEYDOĞU'DANİZLENİMLER: URFA-DİYARBAKIR Siftahsız kapanan kepenkler CUMHURÎYET/13 SBOEST PİYASAM DÖVİZ ABODotan IttMmıMvto M4pv Frangı HobndaFtat» IngfeStaM lOOtoymLirM SAHytf Avusturya Şihni DMzlnL($) = A* 3180 2200 2545 1925 6400 638 288 810 307 Sabş 3190 2210 25S5 1935 6450 643 293 820 312 3180 ALTmGOMÜŞ Cunhurifft teşat 24 ayar artm 22 ayır Meak 900 ayar gûmüş Vtfsta* Altmı ZkaatMbm UkAltn M J a * » 1 0 n s $ n.hMnla0rt Alış 251.000 285.000 37.660 33.400 423 208.000 208.000 207.000 36710 F«ıi<%) - Satrç 256.000 295.000 37.800 37.100 450 213.000 213.000 212.000 367» 67 93 ÖzalTÜSİAD toplarıtısında • Ekonomi Servisi — Cumhurbaşkanı TUrgut özal, bugün tstanbul'da işadamlannın denlerini dinleyecek ve "Körfez savaşı ve Türkiye ekonomisinin geleceği" konusundaki görüşlerini açıklayacak. TÜSİAD ve Istanbul Sanayi Odası'nın ortaklaşa düzenledikleri toplantıya, 200 kadar sanayici ve işadamının katılması bekleniyor. Hilton Oteli'nde düzenlenen toplantıya, TÜSİAD ve İSO üyelerinden başka, tstanbul Ticaret Odası yönetim kurulu ve bazı meslek kunıluşlanmn üst düzey yöneticileri de çağrıldı. Emlakbank'ın kfln 110 milyar • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosn) — Emlak Bankası 1990 yılı vergi sonrası net kânnın 110 milyar lira olduğu bildirildi. "Henüz resmen açıklanmayan rakamlara göre" mevduatın 8.2 trilyon, plasmanlann 3 trilyon ve tüketici kredilerinin 525 milyar liraya ulaştığını belirten Emlakbank Ege Bölge Başkanı Atilla Türkkal "Bankamız aktifler açısından Ziraat Bankası'nın ardından 2. oldu" dedi. Köınüre 2. zamyolda • ZONGULDAK (Cumhoriyet) — TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) Genel Müdürlüğü'nün Zonguldak kömür havzasında üretilen taşkömürüne yaptığı yüzde 37 civanndaki zammın üretim ve işçilik maliyetlerini karşılamadığı, bu nedenle taşkömürüne yakında yüzde 30 civarında ikinci bir zam yapılacafcı öğrenildi. Diyarbakır'da esnaf, buraya konuşlandırılmış Çevik Kuvvet ve bölgeye gönderilen hemşirelerle soluk ahyor. Urfa'da ihracat Körfez kriziyle birlikte tümüyle durmuş. ESER ATİLLA URFA/DtYARBAKIR— Adana'dan doğuya doğru gittikçe, savaşın ekonomi- de yaratüğı tahribat gittikçe belirginle- şiyor. Güneydoğu Anadolu'nun iki bü- yük kenti Diyarbakır ve Urfa'da esnaf derinden yaralı. _ Savaşın Diyabakır'daki görüntüsü, azalan mevduatlar, nakit sıkıntısı, aşın durgunluk ve siftah yapmadan kapanan kepenkler. Şimdi ise Batı'dan gelen ko- nuklarla Diyarbakır sokaklan yeniden canlılığı yakalamış. Gençler Konfeksi- yon'un sahibi Cevat Bapir savaşın ük patlak verdiği günlerde yaşadıklannı şöy- İe anlatıyor: "Sroş panigi bir anda kentin boşal- masına neden oldu. Kentin alışveriş mer- kea olan bu caddede in cin top oynuyor- du. Ancak savasm ne kadar sıirecegi belii olmadıgından şimdi geri dönmeler baş- ladı. Cadde yeniden eski haline döndü. Ama yine de işlerin çok ivi olduğunn söyleyemeyiz. Biz genelde IstanbuTdan alıyoruz sattıgımız mallan. Çeklerimizi zor da olsa ödemeye gayret ediyonız. tö- banmızı zeddememek için. Ama birçok 'Olağanüstü' yatınm çağnsı DİYARBA- KIR (Cnmhuri- yet) — Diyarba- kır'da Güney- doğu gezisini sürdüren Oda- lar Birliği üyele- rini kabul eden Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçı- oglu, işadamla- rından bölgeye yatınm yapma- „ ^ K o M k c ı o g l u lannı ıstedı. Ko- Y s zakçıoğlu, TOBB gezisinin bölgede moral yarattığım belirterek terör ve pa- nik havasının yavaş yavaş silindiğini, dununun normale döndüğüıyi söyledi. Kozakçıoğlu, konıculuk sisteminin böl- ge için önemli bir istihdam alanı yarat- Oğını, bu nedenle bölgeye her ay 20 mil- yar lira verildiğini, böylece 30 bin kişi- ye korucu olarak iş alanı açıldığını öne sürdü. Bölgeye sağlanan 90 bin kadro için 390 bin başvuru olduğunu açıkla- yan Kozakçıoğlu, bu kadrolan yerleş- tirmede, terör ya da işsizlik nedeniyle köy ve mezralannı terk edenlere önce- lik tanındığını söyledi. Olağanüstü Hal Bölge Valisi, kriz nedeniyle zor durum- da olan Silopi ve Cizre gibi bölgelerde atamalann hızlandınlacağını ve ihtiyaç durumunda 90 bin kişilik bu kadronun arttınlacağını belirtti. esnaf çek ve seıretlerini ödeyemiyor." Diyarbakır'da geriye dönen halkın ya- nı sıra Çevık Kuvvet ve hemşireler de so- kaklara can veriyor. örneğin diğer Gü- neydoğu Anadolu'daki oteller adeta si- nek avlarken Diyarbakır otelleri hınca hınç dolu. Odalar Birliği'nin bölgedeki gezisi do- layısıyla kentle ilgili bilgi veren Diyarba- kır Sanayi ve Ticaret Odası Yön«tim Ku- rulu Başkanı Mehmet Garan, banka mevduatlarında savaş sonrası 21.7 mil- yara varan bir azalma olduğunu belirti- yor. Garan'ın söylediğine göre, konfek- siyon ve tekstil sektöründe iş yapan fir- malann nakit sıkıntısı hat safhada. Bunun yanı sıra kentin en önemii sek- törü olan hayvanalık üretimi ve ticare- tinin de durduğunu açıklayan Garan ge- çen yüın son ayında 1 milyon dolar olan canlı hayvan ihracatının tamamen dur- duğunu söylüyor. Ekonomisinin yüzde 80'i tanma dayalı olan kentte bugünler- de tarım da zor günler yaşıyor. Garan çiftçinin sorunlarını şöyle dile getiriyor: "Devlet üç aydır uretkilere borcunu 6de- miyor. Bu da ekonomideki nakit artışı- nı etkiliyor. 5 milyar liraya varan bu bor- cun ödenmesi yaşamsaldır." Diyarbakır'da savaş günlerinde en çok naylonculann iş yaptığı söyleniyor. Halk, "Naylonun 1 metresi eskiden 2-3 bin li- ra iken bir anda 10-15 bin liraya fırladı. Bu işten en çok nayloncular kârlı çıktı" diyor. TOBB'nin kriz turunun bir başka du- rağı Urfa'da ise durgunluk daha önemii boyutlarda. Urfa'nın toplam ihracatının yüzde 87'sini oluşturan Irak ve Kuveyt'e yapılan ihracat da savaş sonrasında ta- mamen durmuş dunımda. Beyaz eşyacılar ödenmeyen çek senet- ten yakımyorlar. OtelcÜer boş oda- lan gösteriyorlar sıra sıra. Bu bölgeler- de savaş gerçekten ekonomiyi felce uğ- ratmış. Söylenene göre Urfa'da 600 es- naf kapılarına kilit vurmak için Esnaf Sicil Muhafızlığı'na başvurmuş. Ipek Yo- lu üzerinde taşımacılık sektörüne hizmet veren 164 esnaf da dükkânını kapatmış. Kaçak mallann satıldığı Kapaklı Pa- sajı'nda da şimdilerde yaprak kımılda- mıyor. Bazı dükkânlar kapalı, bazılann- da ise artık kaçak mal değil "ithal mal" satılıyor. Savaştan sonra Suudi Arabis- tan ve Irak'tan gelen kaçak mallann ül- keye girişi kesilmiş. Savaş öncesinde Türkiye'nin baü bölgesinden gelen ka- dınlann tur düzenleyip saat, elektronik eşya, züccaciye gibi mallar aldığı pasaj şimdi boş. Artık bunlar yok Urfa'da, ba- vul turizmi durmuş. Kent, Tekel'in en az çay sattığı bölge olarak tanınryor. ÇünkU buralardaki da- maklar daha çok kaçak Irak çayına alış- nuş. Irak'tan çayın gelmemesi de halkın agız tadım kaçırmış bugünlerde. Urfa1 nın en büyük oteli olan 3 yıldızlı Har- ran Oteli'nde de odalar boş. Kemerlerînizi iyî sıkın THY,tasarrufönlemlerinden 132 milyar TL ekkaynakyaratmayıhedefliyor Ekonomi Servisi — THY, 1991 yılını atlatabilmek için ke- merlerini sıkıyor. Genel Müdür Cem Koziu, uygulamaya konu- lacak olan "tasarnıf paketi" ni bir yazıyla THY personeline gönderdi. Açıklamasında 1990 yılınm "Kriz zaran" nın 170 mil- yar TL olduğunu hatırlatan Kozlu, THY'nin Körfez krizi ne- deniyle 1991 yıhna "zayıflaülnuş bir mali biinye ile girdiğini" be- lirtti. THY'de alınan önlemle- yeterii olursa "tasarruf amaayla persond azaiblmasma" gidilnıe- yecek. THY'de 132 milyar TL tuta- rında ek kaynak yaratması he- deflenen önlemler şunlar: • Yaz tarifesi ile birlikte bfi- tÜB dış hatlarda işadamı sınıfı (business class) uygulamasına başfauıacak. • Yokulann fazb bagaj ücret- leri tabsilatı eksiksiz yapılacak. • Uçaklarda içki ve sigaranın yanı sıra diğer gümrüksüz eşva- lar da satüacak. • Rezervasyon yapılırken, in- dirimli ücretle seyahat eden yol- culann sayılanm sınuiayan ve yflksek ücretli yolcuya öncelik THY'nin alacağı önlemler arasında ikramın kısılması, indirimli seyahatlerin azalması, uçuş ekibinin konaklama giderlerinin düşürülmesi, yönetici kadrolarda indirime gidilmesi yer ahyor. lanıyan yeni bir sistem uygula- nacak. • tç hatlarda ikram kısıtlana- cak. lkramda sadece su, çay, kahve ve poset içinde kek veri- lecek. Malzeme ve diger kayıplan azaltacak tedbirler alınarak de- netimler artünlacak. • 1991 yılında özel ihtisaslar dışında personel alınmayacak. Mcvcut personelin verimliliği arttınlacak. • Fazla mesai uygulaması, çok zorunlu durumlar dışında durdunılacak. • Emeklilik ve diğer nedenler- le aynlmalar sonucu bosalan yö- netici kadrolan yeniden değer- lendirilerek gereksiz görülen kadroların iptal edilmesiyle yö- netici personel sayısında yüzde 10 oranında azalmaya gidilecek. • Yurtdışı personel maaşlan arttınlmayacak. • Hastane ve özel doktor sevkleri kontrol altına alınacak. Diş tedavilerine kontrol getirile- cek. • Haberleşme giderlerini (te- lefon, telex, fax) asgariye indi- recek tedbirler alınacak. • Teknık yardımcılık depola- rında bulunan raalzemelerin stok seviyeleri düşUrülecek, ih- tiyaç fazlası malzeme tespit edi- lerek satılacak. • Diğer işleticikre teknik hiz- met satılarak ek gelir saglana- cak. • Uçaklann periyodik bakım sürelerinde yüzde 15-25 arasın- da kısalmalar sağlanarak uçak- lann kullanım sureleri uzatıla- cak. • Uçuş işletme faaliyetlerinde kapsamlı bir yakıt tasarnıfu programı uygulanacak. • Uçuş ekibi yatak ve yemek giderleri azaltılacak. Yemek har- camalanna limit getirilecek. Temsil, ikram, reklam gider- leri asgari seviyeye indirilecek. Turizm Bakanı'ndan ^beklenen' açıklama Ankara (Cumhuriyet Biiro- su) — Turizm Bakanı İlhan Aküzüm, Körfez krizi ve savaş nedeniyle sıkıntıya duşen tu- rizm sektörunun, ödeyemediği borçlarının uygun şaitlarda er- teleneceğini açıkladı. Turizm sektörünce merakla beklenen açıklama, dün Turizm Bakanı İlhan Aküzüm tarafın- dan yazılı olarak yapıldı. Her- hangi bir aynntımn yer almadı- ğı, son derece kısa açıklamada savaş nedeniyle ödenemeyen tu- rizm sektörii borçlanmn uygun şartlarla erteleneceğinin, nakit ihtiyacının karşılanması için ye- ni kredi imkanımn sağlanacağı- nın ve yardımın tüm sektörü kapsayacağının belirtilmesi dı- şında ju ifadeye yer verildi: "Her geçen giin allyapısını daha ziyade tamamlayarak ge- lişen Tiırk turizmi, Körfez krizi- nin sıkıntılannı devletimizin de desteğiy le en hafif şekilde atla- caktır. Bunaikancımız tamdır. Hbirligiyle bu sıkınülan aşaca- gız ve inanıyorum ki sektörii- müzun geleceği daha da parlak olacak." IŞÇJNÎN EVRENINDEN ŞUKRAN KETENU "Vurun AbalıyaTBaşta Sayın Cumhurbaşkanı, hükümet sözcüleri, savaş- tan pay koparma rüyaları gören sermaye, savaş yanhsı kişt- lerin ağızlarından bal akıyor: Savaş bitince Ortadoğu pazar- lan bizim olacak. Kazanan taraftan olmanın payını alacağız. Ucuz krediler, yardımlar gelecek. Büyük ihaleüer bizim şir- ketlerin olacak. Ortadoğu'nun paylaşımında söz ve karar sa- hibi olacağız. Güçlü ve zengin olacağız. Savaşı elbette Türkiye çıkarmadı, savaşın çıkmasında doğ- rudan sorumluluğu olduğunu kimse iddia edemez. Yine de acılar, ölümler üzerine zenginlik düşleri tüyleri ürpertmeli. "Günümüz çıkar, hesap günü. İnsanlığın modası geçti" diyenler itibarda. Madem ki geçerii olan çıkarcılık ve bu çer- çevede gerçekçilik, öyle ise ben de biz de' çıkarianmıza ba- karak gelişmeleri değeriendirebiliriz. 'Beni, bizi' birilerinin gelecek rüyaları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Bu arada 'bana, bize ne oluyor?' Savaşla gelen ekonomik durgunluk gerekçesi ile her yer- de, işç'ler işten atılıyor. Mağdurlara ücretli, ücretsiz, zorun- lu izne çıkarılanları, geleceği belırsiz, çıkanlmaya aday bek- tetilenleri, işten atılma korkusu içinde yaşayanlan da katmak gerekiyor. Ayrıca da ne kadar çok sendikasız, toplusözleş- mesiz, büyüklü küçüklü iş yerinde çalışanların geleneksel yılbaşı ücret artışlannın yapılmadığım biliyoruz. Yaygın bir diğer ücretliyi ezen uygulama ise ücretlerin, sosyal hakla- rın, ikramiyelerin eksik, gecikmeli ödenmesi, hatta ödenme- mesi. Şimdi bu tabloda, daha imzalanan sözleşmelerin mürek- kebi kurumadan, metal, tekstil iş kollarında yaşanan traje- diye bir göz atalım. Maaşa zam, ışe son' uygulaması ile bu iki iş kolumuzdaki iki büyük sendikanın üyesi on binlerce iş- çinin işten atıldığını, bölgelerden gelen haberlerden çıkarı- yoruz. Teksif ve Türk Metal Sendikalarının sesı soluğu ke- silmiş durumda. Toplusözfeşme masalarında iş güvenliğine yönelik bir ağırlık koyabilmiş değiller. Daha da acısı masa- ya oturmadan çok önce her iki iş kotunun söz sahibi işve- renleri, 'off the record' özel görüşmelerde iki sendikayı, da- ha doğrusu liderlerini prestij olarak kurtaracak onlara göre 'yüksek' ücret artışı verecekierini, ancak sözleşmelerden sonra çok sayıda isçinin çıkarılacağını ilan etmişlerdi. Savaş ve ekonomik durgunluğun etkisini daha açık gös- terdiği iş kollan ve iş yerlerinde, bedeli, yükü çalışana yük- lemek çok daha kolay oluyor tabii ki. Otelcilik, basın, taşı- macılık iş kollan, ihracat, reklam, pazarlama şirketleri çalı- şanları, 'Bize sıra ne zaman gelecek?' paniği içinde, âdeta nefes almadan bekleşıyorlar llk verilere göre bu furyada işini kaybetmiş bir yüz bin olduğunu, bir o kadarının sırada bek- letildiğini ve asıl önemlisi de diğer yüz binlerin bu tehdit al- tında köleleştirildiklerini, kimliklerinin yok edildiğini, korku içinde yaşatıldıklarını söylerken durumu hiç de abartmış ol- muyoruz. Savaş isterisine kapılmış olanlann rüyalannın bir an için gerçekleştığini varsayalım. Savaş, ekonomik durgunluk var diye işten atılan işçıler, işler yeniden açıldığında yeniden ise alınsalar da kaybettıkleri ile kalacaklar. işverenlerin çok ka- zandıklarında kârlanndan pay verdiklerini hiç gördünüz mü? İşler duzeldığınde, eski çıkarılmış işçilerin, bulundukları üc- ret düzeyinden, ayrıldıkları noktadan devam ettirildiklerine hiç tanık oldunuz mu? Atılan yüksek ücretli, alınan ya asga- ri ya da başlangıç ücretlıdır. İşten atılan için ne toplusözleşme ile kazanılan hakların ne kıdemin ne işyerinde gelinen noktanın, ücret düzeyinin bir anlamı kalır. Olmayan işsizlik sigortası yerine, yillann eme- ğinin karşılığı olan kıdem tazminatı, ödenmişse ihbartazmi- natı tüketilir. Aradan geçen işsiz aylar, bazen yıllardan son- •ra, sil baştan düşük ücret, olumsuz koşullarda yeniden yeni bir işe başlanır. Hele de bir mesleğiniz, bilgi birikimi ve be- ceriniz yoksa, düz işçi iseniz, yıllar aleyhinize işlemiş, daha düşük ücretli, daha kötü koşullarda, toplusözleşmesiz işyer- lerinde çalışmaya mahkûm edildinız demektir. İşler iyi gittiğinde, tatlı kârlar büyüdüğünde cebe, işler ters gittiğinde, savaş, ekonomik durgunluk falan olduğunda be- deli çalışana, ışçiye. Fırsat bu fırsat kaçınılmaza, katlayarak eklemeler yapılır. Istenmeyen, yüksek ücretli işçiler de bu arada bir güzel temizle'nir. "Vurun abalıya." Nasılsa sendikacılığı zevahiri kurtaracak bir toplusözleşme imzalamakla sınırlı gören, başını kuma gömmüş sendikacılarımız var. Savaş var, ekonomik durgun- luk var. Türk hazır giyim ihracatçısı bu savaşı da kazanacak... Türk hazır giyim ihracatçısı bugün yeni bir sınavdan geçiyor Son on ydda dünya pazarlannda zorlu bir çabayla kazandığı yerini korumak ve daha da güçlendirmek... Bugünkü görevimiz firma çıkarlannın üstündedir. Bu bir ulusal görevdir. Türk hazır giyim ihracatçısı uzun vadeli çıkarlar adına kısa vadeli çıkarlardan fedakârlık etmeyi her zaman görev bilmiştir. Bugün de ülke çıkarları için firma çıkarlanndan feragat edecektir. Varlığının ve geleceğinin yegâne temeli budur. Bu ulusal ve tarihi göreve geçmişteki başarılanmızdan kaynaklanan güçle girişiyoruz: Türk hazır giyim sektörünün dış ticaret sermaye kuruluşu olan GSD Dış Ticaret A.Ş.'nin 1990 yılında gerçekleştirdiği 510 milyon doları aşkın ihracat, bu başannın son ve anlamlı kanıtıdır. mDIŞ TİCARET A.Ş. Inanıyoruz ki devletimiz de bu zor günlerde yanımızda olacaktır. Türkiye'mizin döviz girdilerinin yaklaşık üçte birini sağlayan sektörümüze gerekli desteği verecektir. Hepimiz, tek tek, dünyayı dolaşmaya, pazarlanmızı savunmaya çıkmalıyız. Uluslararası piyasalarda on yılda elde ettiğimiz yerin, bir mevsimde elimizden gitmesine izin vermemeliyiz. Unutmayalım ki siyasi ve ekonomik koşullar ne olursa olsun, tüm dünyada insanlar giyinmeye devam ediyor. Şunu da unutmayalım ki bu savaşı, kendi sektörümüzün savaşını kazandığımız zaman Türkiye ekonomisi içindeki vazgeçilmez rolümüz bir kez daha kanıtlanmış olacaktır. îhracatçılanmızı tarihi bir sorumluluk üstlenmeye çağınyoruz: Görev başına! Santa Işhanı, Müselles Sokak, Esentepe, 80280 Istanbul Telefon: (1) 175 96 00 (10 Hat) 175 7180( 10 Hat) Teleks: 27975 -39298 Telefaks: (1) 167 36 66
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear