18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ARALIK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/9 yüzde Cezayir'de Islam zafere koşuyor30yüdır iküdardabulunanUlusal Kurtuluş Cephesi, önceki günyapılan ilk serbest seçimlerde üçüncü r)arti konumuna düştü. Arap olmayan Berberilerin destekledıği Sosyalist Güçler Cephesi ise ikinciparti oldu. Nöfusun çogunlugunu oluşturan Cezayirli kadınlann sayıb temsiteikri desecimde aday.(AP) Dış Haberter Servisi — Kuzey Afrika ülkesi Cezayir'de önceki gün yapüan ilk serbest seçimler- de tslami Selamet Cephesi bü- yük farkla önde gidiyor. İlk res- mi sonuçlara göre Islami Sela- met Cephesi ilk turda oylann yüzde 80'ini almayı başardüar. lslamcüar, sahibi belli olan 206 sandalyenin 167'sini ele geçirdi- ler. 430 sandalyeü parlamento- nun geri kalan sandalyekri için 16 ocakta ikinci tur seçimler ya- pılacak. tslami Selamet Cephesi lider- leri, seçimin ilk sonuçlan ahn- dıktan sonra yaptıklan açıkla- malarda "bir yü içtade Ceza- yir'de şeriat duzenine geçecekleriai" belirttiler. Reu- ter'in haberine göre, Cezayir kentinde Kuba Camisi'nde ko- nuşan lslamcı üderkrden Reba Kebir, "keudtterine karsı oy vermiş olanlann cebennemde yanacaklanıu" da söykdi. Kebiı konuşmasında, "Keşke aramızda Abbasi Medani ve Ali Beihedj de olsaydı, bu muttuhı- gu onlaria da paylaşabilseydik" dedi. Her iki lider, haziran ayın- daki gösteTİler sırasmda tutuk- lanmıslardı. Arap olmayan Berberilerin ço|uıüukta yaşadıjh Kabüiya bölgesinde Hosin Ait Ahmed li- derliğindeki sosyalistlerin önde olduğu beürtUiyor. tktidardaki Ulusal Kurtuluş Partisi'nin büyük destek gördü- ğü dogu kentkrinde ise Islami Selamet Cephesi pek cok secim bölgesinde ikinci sıraya itildi. Reuter'in haberine göre 30yü- dır iküdarda bulunan Ulusal Kurtuluş Cephesi 16 sandalye ik üçüncü parti konumuna düstü. Sosyalist Güçler Cephesi 20 mü- ktvekUigi ile ikinci sırada bulu- nuyor. Cezayir seçimleri, Arap dûn- yası tarafından yakından izkni- yor. Bölgedeki ilk serbest seçim- lerin yapüdığı ülke olması nede- niyle Cezayir'deki sonuçlann bölgenin siyasi gekcegi için gös- terge olacagına inanıhyor. Siya- set uzrnanlan düşen yaşam stan- darlan ile laik ve otoriter yöne- time duyulan tepki ile Fas ve Mısır'da da lslama hareketin gi- derek güçkndigine dikkat çeki- yorlar. Cezayir içişkri bakam Larbi Belkiyar, seçim gecesi düzenk- digi basın toplantısında "genel egüim ikinci turun Ulusal Kur- tuluş Cephesi Ue İslami Selamet Cephesi arasında geçeceği şeklinde" demişti. AP'nin haberine göre Ceza- yir, Oran, Konstantin ve Tizi Uzu kentierinde oy sayımlannı izkyen gazetecüer, ilk turda ara- lannda Islami Selamet Cephesi'- nin de bulunduğu ttç partinin önde gittiğini haber verdiler. Se- çime katılan 49 partiden öncü- lüğü tslamcüarla birükte Ulusal Kurtuluş Cephesi ile Sosyaüst Güçlerin Liberal Cephesi pay- laşıyor. Katüım dtişftk tslami Cihad, CIA îstasyon şefı Buckley'nin cesedinı Beyrufta sokağa bıruktı Son ABDTirehine teslim edîldiWUliam Buckley'nin cesedinin teslim edümesiyle ABD Başkaru Bush'un isteğiyerine geldi. Bush, hayattaki son Amerikalı rehine Anderson'un bırakılmasının ardından Higgins ve Buckley'in cesetlerinin vadesini istemiş, böylece bu sayfanm kapanacağını beürtmişti. William Higgins'in cesedi geçen hafta sonu teslim edilmişti. Dış Haberler Servisi - Lübnan'da faalîyet göstercn İran yanhsı Şii gruplar. rehin aldıkla- n Batıhlardan hayatta kalanları serbest bırak- tıktan sonra şimdi de öldürdükleri rehinelerir cesetlerim teslim ediyorlar. İslami Cihad, 1984 yılında kaçınlan CIA İstasyon Şefı William Buckky'ya ait cesedi, önceki gece yansmdan sonra başkent Beyrufta bir caddeye bıraktı. Rehineciler. geçen hafta sonu da Amerikalı WUIiam Higgins'in cesedinı ıade ettnişkrdi. Hayatta olan ve henüz serbest bırakıbnayan iki Alman rehineye ilişkin pazarlıklar ise sürü- yor. tslami Cihad adma konuşan bir kişi önceki gece Lûbnan polisini arayarak "Ajwı B«c- Very'nin cesediıü" Beyrut havaalanı yolunda ter]f |ttiklenni söyledi. Adını açıklamaksınn AFP'yi arayan İslami Cıhad sözcüsü de "Amerikan »jansı Buckley'in cesedinı perşem- be akşamı kent dışında bir \ola attık. Biz Genel Sekreter Cuellar'a >erdiğimiz sözütuttuk. Şim- di tsrairdeki kardeşlerimizin serbest bırakıl- ması için adım atma sıtası onda" dedi Lübnan polısı tarafmdan havaalanı yolu üzennde battaniyeye sarüı olarak bulunan ce- set, otopsi yapılmak üzere Beyrut'takı Ameri- kan Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü. Burada yapılan incelemeden sonra bir demeç veren Lûbnan hükümet doktoru Ahmet Hara- ti, "Cesedin yûzde yûz Amerikalı WiUiam Buckky'ye ait olduğunu" açıkladı. Hastane yetkililen cesedin hemen hemen iskelet hahne gelmiş oldugunu belirttiler. Hastanede yapı- lan otopsi sırasında ABD Büyükelçiliği yetki- lilen ve bir BM yetkilisi hazır bulundu. Buckley, Amerikan istihbarat teşküatı ClA'nm Lübnan istasyon şefli|ini yaptığı sı- rada, 16 Mart 1984 tarihinde Beyrut'ta tslami Cihad tarafından kaçınlmıştı. Daha sonra ts- lami Cihad, Tunus'takı FKÖ karargâhma yapılan tsrail hava saldmsına misilleme ola- rak Buckley'yi 4 Ekim 1985 tanhinde öldür- düğünü açıklamıştı. ABD'li rehinelerden Terry Anderson ise 3 Aralık I99l'de serbest bırakıl- dıktan sonra yaptığı açıklamada, o bir süre Buckley ik birlikte kaldıgmı, daha sonra Buckley'nin hastalık ve ıhmal sonucu öldüğü yolunda haber aldıgını söykmışti. ABD yetkı- lileri ise Buckley'nin işkence sonucu öldüğü iddiasında bulunmuslardı. William Higgins'in ardından Wilüam Buck- ley'nin de cesedinin teslim edilmesiyle ABD Başkanı Georg Bush'un çağnsı yerine getınl- miş oldu. Bush, hayattaki son Amerikalı rehine Anderson'un bırakûmasından sonra yaptıgı açıklamada, Higgins ve Buckley'nin cesetlerinin geri verUmesini istemiş, böylece Lübnan'daki Amerikah rehineler sorunun lü- müyle kapanacağını belirtmişti. Amerikah için sorun kapanmış görünmekle birhkte Almanya için hâlâ geçerlih|ını koru- yor. Lübnan'da rehin tutulan iki Alman he- nüz s«bet bırakıhnadı. Ancak pazarlıklar süru- yor. Lübnan'daki son iki Batılı rehine olan Heinrich Strauebig ve Tbomas Kempter'i elle- rinde bulunduran örgüt üyekri, Hamadi kardeşlerin serbest bırakılması yolundaki is- tekkrini tekrar etükr. Özgürlük mücahitkri adlı örgüt, Beyrut'ta Batıh bir haber ajansına gönderdiği Arapça bildiride, iki Alman rehinenin serbest bırakıl- masına karşıhk Hamadi kardeşlerin serbest bırakılmasmı istedikkrini belirtü. . Almanya hükümeü ise boyle bir deglşimin gündeme getirilmesine sert tepki gösterdi. Hü- kümet sözcüsü Norbert Schaefer, Almanya'da 1987 yıhnda terörist eykmler nedeniyk &px ha- pis cezasma çarptınlan Hamadi kardeşlerin, *iş- ledikkri cinayeüer yüzünden hukuk devieti ku- rallanna gore yargüandıklsnıu ve salıverilmek- rinin söz konu&u edüemeyecegini" söyledi. Cezayir tçişleri Bakanı, 13.3 milyon seçmenden sadece yüz- de 58.8'inin sandık başına gitti- ğini açıkladı. Secime katılma oranının dOşük ohnası, tslami Selamet Cephesi'ndeki gorüş ay- nhgı, kısa ve cansız kampanya, oy verme işlemlerinin kanşıkh- gı ve kadınlann oy kullanmama- sıyla açıklanıyor. Radikal lslamalar, secimlere katvlınmaması gerektiğird savu- nuyordu. Bu tartısma yüzunden tslami Selamet Cephesi, ancak 15 aralık tarihinde seçimkre ka- tüacagım resroen açıkladı. Radikal kesim seçimleri "kAftrane" olarak niteliyor. "Ne yasafau-1 taugmc Tkk yöaeâm Kaıu ve ABak'ulddir" anlayı- şıyla hareket ediyor. Seçim günü oy vcrme oranı- mn yüksek olabümesi amacıyla iktidardaki yönetim herkese üc- retli izin verdi. tçiskri bakanı, seçime katihm oranuu **»eauıo- •iyet veriei" olarak niteledi. Oy verme işlemleri sırasmda hiçbir şiddet eylemi yaşanmadı. San- dıklar oy verme işkmi bittikten sonra da bir iki saat açık tutul- du. tslama Uder, seçmenkre ek- sik oy verme kartı gönderildiği- ni ileri surdüler. tçişleri Bakam Belkiyar, 900 bin seçmen kartı- tun sahibine ulaşmadıfeını açık- ladı. Ulusal Kurtuluş Cephesi ile Sosyalist Güçler Liberal Cephesi tslamcılann sandık başlannda seçmenleri kendikrine oy ver- meleri için zorladıklanm iddia ettiler. KabilV roket 6 ölti UsSORUNU Filipinler'den ABD'ye:Manila, Washington'a bir yıl süre tanıyarak Subic Ussü'nden çekilmesini istedi. Böylece ABD'rün 100yıllık askerivarlığı sona eriyor. Dış Haberier Serrts» — Fili- pinler, ABD'ye bir yü sure ta- myarak Subic deniz ussünü bo- şaltmasmı istedi. Böylece ABD'nin Filipinler'deki yakla- şık yüz yıllık askeri varlıgı sona eriyor. AA'mn haberine göre Füipin- ler Devlet Başkanı Conaon A<|«iao'nun baş damşmam FtaaUİB Drlloa dün yapugı ba- sm toplantısmda, hükümetin, 31 arahkta ABD'ye Filipinler'- de kiraladıgı en önemli üs olan Subic'in bir sene içinde boşaltil- masını öngören bir "ferih BMktvbv" verecegini söyledi. Bu mektupla ABD ve Füipüıler arasuıdaki 1947 tarihli us anlaş- masının, 31 Arahk 1992 itiba- nyla feshedilecegi bildirilmiş olacak. tki ülkenin bu konuda anlaş- üklannı ve "Svbk'tcU ABD *s- kMterbd* cekttme i^lemUbı 31 Aralık 1992'de kaydedentutMBbuıacatıaı kayd Drilon, ABD ve FuipinkT ara- sında dostluk üişkikrirdn devam edeceğirü söyledi. Filipinkr Senatosu'nun eylül ayında Subic üssüne ait kira sözleşmçsini yenilemeyi reddet- mesi üzerine Amerikan yöneti- mi üssün üç sene içinde boşal- tılmasım önermişti. Ancak ABD askerlerinin 3 yıl içinde duzenli biçimde çekihnesi için surdürukn görüsmeler, özeUikle ttskrde nükleer silah bulundu- nıhıp bulundurulmaması da da- hil, iki ülke arasında çıkan an- laşmazhklann giderilmemesi üzerine kesildi. Son ABD üssü ~ ABD, haziran avmda faah'ye- te geçen Füipinkr'deki Pinatu- bo yanardagının külkri altında kalarak kullanılamaz hale gelen Clark üssünü bosaltmış, böyle- ce Subic Filipinler'deki son Amerikan üssü olarak kalmıştı. ABD'nin Subk üssünü ka- patması ve askerlerini geri çek- mesiyle Filipinler'deki yaklaşık yüz yüdır süren askeri varhgı so- na ermiş olacak. ABD'nin Fili- pinler'deki askeri varufa. bu ul- keyi tspanya'dan aldıgı 1898'- den beri devam ediyordu. Güneydogu Asya'daki önem- li bir askeri yıgınak noktasından mahrurn kalacak olan ABD'- nin, bu boşluğu doldurmak için Endonezya ve Singapur'la, özel- likk ticari çercevede gemi ona- nmı konusunda anlaşmak üze- re girişimlerde bulundugu beür- tüiyor. Füİpinler'deki Subic üs- sünün öneminin ise soğuk sava- sın sona ermesi ve Sovyetler Bir- ligi'nin dağüması ile önemini yi- tirdigi de ikri sürülen iddialar arasında. ALMANYA NAZİ SELAMl— Alro»nya'da yabancı daşraaııhguıa karşı ahnao önlemkr yeterti obnuyor. (Fotograf: AP) 'Yabancı içeri ırkçılar dışan' flerlin'in 60km. doğusunda, Fürstenvvalde kentinde tek bir yabancı düşmanlığı olayına rastlantruyor. DışHaberkr Servisi - "BirNeoNazisopasını kaldırdı. Dığerlerini, potis, kentingirişinde durdurdu. Düzinekrce kentli, yabancılarınbulundugu yere koştu. Amaclan onlarıkorumaktı". Protestan topluluğunun ikinci liden Christoph Lewek, Mmanya'nın yabana düşmanhğı yapılamayantekkenti Fürstenwalde'de yaşanantektatsızolayıböykanlatıyor. Fürstenwalde'de"\abancdar içeri, yabancı dûşmanlan dışarı" sözü eeccrlı. Reuter muhabın Mark Heinrkh'ın geçüği habere göre bu tek tatsız ola> "ellerinde sopa ve taşla kendikrine saldmlmasıaı bekkyen\abancıların,kent halkı ik birlikte kah\esohbetineoturmalarıyU" son buldu. 38eykmci de gözaltına alındı. Berlin'in60km.doğusundaki35binnüfuslu Fürstenwalde'de kent halkı ik çeşitli vakıflann temsilcikri, gençkr arasında yabancüara karşı düşmanlık duygusunun yerkş,memesı için okullarda duzenli olarak toplantüar yapıyorlar. Yabanalarla kenthalkmmınkatüdığı çeşitli kültürel faaliyetkr dü2enkniyor. Almanya'da yabancüar saldırganlardan öbek obek kaçarken, polis ik halkpekçok olaya seyirci kabrken, Fürstenwalde'de bu tür olaylar yaşanmıyor. Bu Alman kentındekiyabanctlarm tek sorunu. mahkemekreyapuklan siyasimülteci başvunılannm değerkndirilmesinin zaman alması. Fürstenwalde'deyaşayan 320 mülteci Romanya'dan Angola'ya kadar 29farklı ülkeden geliyor, korumalı bir kampustayaşıyorlar. Fürstenwalde'deki hoşgörü, Berlin'e yakm ve yabanalarla duzenlibir ilişkiye sahip olmasıyla açıklamyoT. Bu Alman kentine ilk gekn yabancılann 1970yılında Polonyalı fabrika işçikri oldugu beürüliyor. Fürstenwaldelikr, "Dogo Abaanlar ırkcıdur" göruşüne karşı örnek olmaktan büyük gurur duyuyorlar. • İSLAMABAD (AA) — Afganistan hükümeüne karşı mücadek eden mücahitkrin başkent Kabü'e düzenledigı roket saldınsmda altı kişinin öldüğü bildirildi. Kabil radyosu, saldırıda alü kişinin de yaralandıfcını duyurdu. Radyo, karadan karaya fırlatüan sekiz füzenin Kabil'in meskûn bolgekrine düştügünü kaydetti. Mücahitkrin önceki gün düzenkdi|j roket &aldınsmda sekiz kişinin öldüğü, dokuz kişinin de yaralandığı bildirümişü. Mücahit lidere snikast . • PEŞHAVER (AA) — Afganistan'daki yönetime karşı mücadek eden mücahitkrin komutanlanndan Hafız Ülhak, Pakistan'm kuzey batısında uğradığı silahh saldın sonucu öldü. Açıklama, Ülhak'ın mensubu oldugu ttahaddi tslami grubunca yapüdı. Radikal olarak tanınan ttahaddi tslami adlı mücahit grubun Afgamstan'ın Mangahar bölgesi komutanhğım yapan Hafız Ülhak'a düzenknen saldınrun, karşıt mücahit gruplar tarafmdan gerçekkştirildigi saruUyor. Çetin, KKTC yoicusu • ANKARA (AA) — Dışişkri Bakam Hikmet Çetin, 3 ocak cuma günü iki günlük resmi bir ziyaret için KKTC'ye gidecek. Dışişkri Bakanlıgı'ndan yapılan açıklamaya göre Çetin, ziyaretini, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ik Dışişkri ve Savunma Bakanı Kenan Atakol'un davetieri üzcrine gerçekleştirecek. Ziyaret sırasmda, başta Denktaş ohnak üzere KKTC yetkiükriyle, Kıbns konusundaki son geüşmekr değerkndirikcek ve Türkiye-KKTC iküi üişkikri ile işbirligi konulan de ahnacak. Atina^Rran Büyükelçi MustafaAkşin, yeni dünya düzeninde Türkiye ve BM'nin yerini Cumhuriyefe değerlendirdv GüvenlıkKonseyi'nin müdahalesiŞEBNEM ATİYAS NEVVYORK - 1945 sonrası dünya dü- zeni tümüyk değişirken bu düzenin mi- henk taşlanndan biri durumundaki BM'- de tek tek dünya ülkekrinin değişmekre gösterdigi tepkikri ve yeni dünya sistemı- nin ilk belirtikrini izlemek mümkün. Yeni sistemin ilk ciddisorulan özellikk 1991 yı- u boyunca BM gündemmde yo|un olarak tartışıldı. Türkiye'mn BM Daimi Temsil- dsi Büyükelçi Mustafa Akşin, BM'nin degişen gündemini Türkiye açısmdan Cumhnriyet'e değerkndirdi: ~ Yeni dünyada tek süper gfiç kaldığt inancı yaygın. Bu durumun Birleşmiş Mil- ktkr'e son bîr yüdır hemen her konuda yan- sıdığma sahit oluyoruz. Özelltkie son yıllar- da Türkhe BM'ile, geçmişe göre daha çok ABD vanında yer aldı. Körfez savaşı sıra- sında bu egüim iyice belirginleşti. Halbuki, önceki hafta > apılan Siyoni7.n1 o\lamastnda Türkiye'nin 111 ülke ile birlikte ABD >a- nında yer almak yerine cekimser oy kuîla- narak azınlıkta kalması Türkiye'deki yeni hökümetin tutumuyla açıklanabUir mi? Özal-Yıtanaz hükümeti ik Demirel hükü- metinin dış politika anlavışı arasında \me- rika'ya "sadakat" açısmdan bir farkhiık olduğu söylenebilir mi? AKŞtN - Türkiye Atatürk'ten berı, ama özellikk 1945'te Stalinin Türkiye üzerindeki talepkrinden sonra daima Batı yanhsı olmuştur. Kore savaşmda Batı sa- fında hareket etmiştır. NATO üyeliği ık pazar ekonomisini benimsemesi ile de- mokraük mücadekyı benımsemesı ik bu- nu kanıtlamıştır. Dolayısıyla Türkiye'nın dış politikası son yıllarda tutarlı bir çizgi içinde Batı ve demokrasi yanlısı bir ycl iz- kmiştir. Türkiye'nin bu pohtikasında her- hangi bir degişikük gerektiren bir durum da yoktur. Sıyonizm oylaması ık ilgıli sorunuza ge- lince bu konuda spekulasyon >apmak iste- raem. Siyonizm konusundaki karar hükü- met düzeyinde alınmış bir karardır. Çünkü Siyonizm karan gerçek ıçeriğinin ötesinde siyasi bir anlam kazandı. Dolayı- sıyla bu basit bir teknik oylama değildı, siyasi bir oylama niteliğindeydi. Bu neden- k bükümet sevıyesınde ahnan bir kararla çekimser oy kuilanıldı. - Artık Sovyetler Biriiği'nin obnadığı bir donyada yaşıyoruz. ÖzeUikk Batı blo- kunun Gnventik Konseyi'ndeki Sovyetkol- tugunu fazla kurcaiamadan Rusya'ya ver- me epntû k>nde olmasından söz edtyoram. Veto hakkı koausunda bir tartışmaya giril- medea eski sistemi korama cabası mcvcut. Buna bîr tepki bekleniyor mu Birleşmiş MU- leOer'den? AKŞİN - Herhalde soğuk savaşın bit- mesiyk Güvenlik Konseyi ilk defa olarak kumculannın arzu ettiği tarzda çalışmaya başlamıştır. Bunun en iyi kanıtı Körfez sa- vaşmda Güvenlik Konseyi'nin son derece etkilı olmasıdır. ABD tek gerçek süper güç olarak Güvenlik Konseyi'nde büyük bir nüfuz sahibidir. çalışan bır mekanizmayı kolay kolay dagıtmak, degiştirmek kimse- nin fazla işine gelmez. Zannedersem Sov- yetler Biriiği'nin dağılması sonucunda Sovyetler Birliği'ne ait olan koltuğun kime venkcegi gündeme gelınce, bunu mümkün olduğunca Birleşmiş Milletkr yasasırun degiştirilmeden yapılması anlayışı hâkim olmuştur. Rusya'run Sovyetler Biriiği'nin halefi kabul edümesi yönünde arnni bir görüş birliği oluştu. Şimdiki düzenin fazla değişmemesi ya da asgari ölçüde değişerek ortaîığın fazla kanşmadan Güvenlik Kon- seyi'nin Körfez Şavaşı'ndaki etkinüginin ikride de sürmesi kaygısı vardır. Yasanın değiştirilmesi yoluna başvurulsaydı birçok iürazlann ortaya çıkması ihtimali vardı. Bildığıniz gibi Japonya ve Almanyakendi- krinin ekonomik birer süper güç olmalan dolayısıyla Güvenlik Konseyi'nde daha sık veya daha etkin lemsil edilmekri gerek- tiğine inanıyorlar. Aynca büyük güçlenn etkinliğini dengekmek ihüyacı duyan ge- lişmekte olan bazı ülkekr de Birleşmiş Milletkr Güvenlik Konseyi sisteminin da- ha demokratikkşmesini istemektekr. - Sizin de belirttığiniz gibi daha müda- haleci bir Güvenlik Konse>i yeni dünya dü- zeninin önemli mekanizmalarından biri olarak görûlüyor. Birleşmiş Milletkr >asa- sında egemenlik tanımı ve içişlerine müda- hak etmeme volundaki ilke Irak ve ardın- artacakdan Yugoslavya konusunda hayli esnetildi. Bundan sonra daha müdahaleci bir Güven- lik Konseyi öngörüyor musunuz? AKŞİN - Birleşmiş Millktkr yasasm- da ülkekrin içişlerine kanşmama esası vardır, ama dünyadaki gidiş, egemenlik kavrammı giderek sulandınyor. içişlerine kanşma olayı giderek daha fazla tekrarla- nır hale geliyor, özellikk insanhakları baş- ta olmak üzere demokraükleşme gibi konularda "içişkri savunması" artık ka- bul görmüyor. Zannedersem Güvenlik Konseyi'nin giderek ülke içişlerine müda- halesi daha çok ortaya cıkacaktır. Bu du- rum birçok ülkeyi ürkütmektedir, bueğili- me karşı koymaîar da vardır, ama giderek küçülen bir dünyadayız. Karşıhkh bağım- lıhklarla ülkekr bırbirine daha çok bağla- nıyor, bundan böyk bu benim iç işim kımse kanşamaz dıyerek asayişı kurmak uğruna temel hak ve özgürlükkri ıhlal et- meye ve keyfı harcketkre hoş gözk bakıl- mıyor. Artık askeri rejimkr "ben seçim neticesini tanımıyorum" diyemiyor. BM'- de kınanıyor. _ ATtNA (AA) — Yunanistan hükümetinin ülkedeki binlerce Araavut kacajta smudışı etmesi Atina-Tiran üişkilerinde gerginlige yol açtı. Arnavutluk hükümetinin toplu sımrdışı olaylaruu "Araavut halkmın miöi gururuna yöneük ve insan haklarımn kabul edümez bir ihlali" şeklinde yorumlaması üzerine bir açıklama yapan Dışişkri Bakanlıgı Sözcüsü Emanuil Kalamidas, konunun "iman haklan ik degil banssever Yunan halkmı sarsan ithal bir suç dalgasıyla aiakah olduğunu" söyledi. Ganev'in demeci • KAHtRE (AA) — Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Stoyan Ganev, Balkanlar'da bir mihver politikası izknmesine kanp olduklannı bildirdi. Ganev, resmi bir ziyaret amacıyla bulundugu Kahire'de yaptttt açıklamada, Bulgarûtan'ın gerek Türkiye, gerekse Yunanistan ik dostane ilişkikri bulunduğunu söykdi. Balkanlar'da mihver politikasma karşı olduklarını vurgulayan Ganev, şöyk dedi; "Sofya ve Ankara arasında Atina'ya karşı ya da Sofya ve Atina arasında Ankara'ya karşı bir mihver yaratümasmı istemiyonu. Yeni Bulgar hükümetinin bu konudaki temel ilkesi, her iki ülke ile de uişkilermi eşit yogunlukta geUştirmektir. Türkiye ve Yunanistan ik opümum düzeyde üişki kurmaya çalısacagız" 20 bin madenci grevde • OVtEDO (AA) — tspanya'da 20 binden fazla kömür madeni işçisi, bazı isçikrin işten çıkanlmalanru protcsto için bir günlük grev yapü. tspanya'nm kuzeyindeki Hunosa madeninin işçikri, işten çıkanlan arkadaşlanna yeni iş bulunmasını istiyorlar. tspanya'da hükümet, 1995 sonuna kadar, 6 bin kadaı işçiyi asamah olarak bu maden ocağırtdaki işkrinden çıkarmayı planlıyor. 24 saatUk isi durdurma eylemi nedcniy Hunosa'nm 23 kömür ocagımn tümü kapandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear