18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 HABERLER 28 ARALIK 1991 ÖZGÜRCE TURKER ALKAN jsteyen bir lider olarak ne yapabilirdi? Gorbaçov bûyük bir liderdi, ama kimse tarihten daha büyûk olamaz. Tarih Konuşunca, Gorbi Susar...Sovyetler'de olup bitenlerden Gorbaçov'u sorumlu tut- ma eğilimi var. Hatta "Yaralayalım şu adamı, imparator- luk onun yüzünden çöktü," diyenler bile oluyor. Daha insaflı olanları, "İyi ama kardeşim" diyor, "çok ka- rarsız bir adamdı. Veferi kadar hızlı ve etkili davranamadı. Işterin bu noktaya gelmesine yol açtı." Ben, sevgili Gorbi'ye haksızlık edildiği kanısındayım. Her şeyden önce, Sovyetler Birliğinde yaşananların, ev- rensel bir tarih sürecinin normal (hatta bıraz gecikmiş) bir evresi olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzyılın itk yarısında imparatorlukların çöküşüne, ulus-devletlerin yaygınlaşmasına tanık olduk. Ikinci yarı- sında ise Batı Avrupa'da, ulus-devlet sonrası bir aşama- ya geçildiğini gördük. , Gerçi Sovyetler Birliği'nin kurucuları ve bu düzeni sa- vunanlar hiçbir zaman "imparatorluk" deyimini kabul et- mediler ve yerinde bulmadılar, hatta Sovyetler'in "ulus- devlet sonrası", "ulus- ^ — ^ ^ — ^ ^ ~ lararası ve üstü" bir Manevra alanı bu kadar yap. oluşturduğunu d a r a | m | Ş b i r GOftaÇOV, hem ılen surduler ama, „ . . 7 , ^ J ^ . ' . •gerçek şudur ki bu rcionnıan gerçeKicşunııeK "konglomerasyon", hefll de deVİetill yaşayan son ımpara- torluktu. Eğer tarihsel geliş- me çizgisinin bir mantığı varsa, bu da yıkılıp ulus-devletlere dönüşmeye mah- kûmdu. Gorbaçov bu süre- ci geciktirebilir miydi? ~ ^ " ~ ~ ~ ^ ~ ~ ~ Belki. Ama böyle bir gecikmenin kime ne yararı dokuna- caktı ki? Sovyetler'de yeni bağımsızlığını kazanan ulus- lann zaten "gecikmiş" bir uluslaşma süreci içine girdik- terini görüyoruz. Gecikmiş uluslaşma, kolaylıkla bağnaz ve şoven bir niteliğe bürünebilir. Önümüzdeki on yıllarda karşılaşacağımız önemli sorunlardan birisi muhtemelen bu olacaktır. Gorbaçov'un bu süreci geciktirmesi, büyük bir olası- lıkla ileride karşılaşacağımız sorunların boyutlarını biraz daha büyütecekti, o kadar. Sertlik yanlılan ile reform yanlıları arasında gergin ip üzerinde bin türlü dengeyi hesaba katarak yürümeye ça- lışan Gorbaçov'un yaptıklarından daha fazlasını veya daha iyisini yapmasını beklemek haksızlık olurdu. Nitekim. dengelerde küçük bir oynama sertlik yanlıla- rının darbe yapmasına yol açtı. Sertlik yanlılarının darbe girişiminde yenik çıkması sonucunda imparatorluğu bir arada tuttuğu anlaşılan tek unsur (korku ve baskı) orta- dan kalkınca, koca devlet yapısı birkaç ay içinde çöktü gitti. Manevra alanı bu kadar daralmış bir Gorbaçov, hem re- formlan gerçekleştirmek hem de devletin dağılmasını ön- lemek isteyen bir lider olarak ne yapabilirdi? Gorbaçov büyük bir liderdi, ama kimse tarihten daha büyük olamaz. Tarih konuşunca, Gorbi sustu. Sovyetler Birliği, şu ana kadar Yugoslavya'da yaşanan faciayı görmeden dağılma başarısını gösterebildiyse, bu Gorbaçov gibi bir lider sayesinde olmuştur. Bu nedenle, Gorbaçov'a sadece Sovyet halkının değil, bütün insanlığın çok şeyler borçlu olduğuna inanıyorum. Teftis, Kurulu'na 60 dosya • ANKARA (ANKA) — Başbakan Süleyman Demirel'in "Hesap Sorma" vaadi doğrultusunda kurulan yolsuzluklardan sorumlu devlet bakanlığı birçok usulsüzlük ve yolsuzluk belirledi. Bakan Orhan Kilercioğlu, 60 dosyanın bakanlık teftiş kurullarına gönderildiğini açıklayarak, "Vatantaş her şeyi açıklıkla görecek" dedi. Devlet Bakanı Kilercioğlu, göreve geldiği günden bu yana yaptığı çalışmalar hakkında ANKA'ya bilgi verdi. Çalışmalarında mesafe aldıklanm belirten Bakan Kilercioğlu "ciddiyeti" olan tüm ihbarlann değerlendirildiğini söyledi. Bilgen görevinden alındı • ANKARA (AA) — Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşan Nihat Bilgen görevinden alındı. Bilgen'in, Bakanlık Müşavirliği'ne atanmasına ilişkin kararname bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda aynca müsteşar yardımcısı thsan özçukurlu da görevinden alınarak, bakanlık müşavirliğine getirildi. Müsteşar yardımcılığına emekli öğretmen görevlisi Kenan Kolukısa atandı. Şıvgıria tazminat davası • ANKARA (AA) — Doç. Dr. Temel Pamir, Sağlık Eski Bakanı ve ANAP Ankara Milletvekili Halil Şıvgın aleyhine 50 milyon liralık tazminat davası açtı. Bakanlık müşavirliği görevinden alınarak Güneydoğu'da 9 ay geçici göreve gönderüen Temel Pamir, Ankara 6. İdare Mahkemesi'nde açtığı davada verilen ">1irütmenin durdurulması" ve "iptal" kararlannı uygulamayarak, görevine döndürmedikleri gerekçesiyle dönemin Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ve Bakanlık Eski Personel Genel Müdürü Ahmet Akpınar aleyhine tazminat davası açtı. Devlet terörü §avı • Haber Merkezi — Amasya özel Tip Cezaevi'ndeki bir grup tutuklu ve hükümlü, însan Haklan Derneği İstanbul Şubesi aracılığıyla kamoyuna yaptıklan yazılı açıklamada, siyasi tutuklulara cezaevi idaresince yöneltilen baskılan fanayarak siyasi iktidarlann çıkardığı yasa ve benzeri yönetmeliklerle devlet terörünün toplumsal yaşamın tüm alanlarına yaygınlaştırmaya çahşıldığını öne sürdüler. 12 Eylül sonrası 20 yıllık bir geçmişe sahip Amasya Özel Tip Cezaevi'nde siyasi mahkûmlara her türlü işkencenin yapıldığını vurgulayan siyasi tutuklular açıklamalannda tüm haklannın gasp edildiğini belirterek kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdüar. Akkoc'tan iki yasa teklifi • ANKARA (ANKA) — DYP Bursa Milletvekili Fethi Akkoç, çalışan kadınlara doğum halinde 6 ay ücretli izin verilmesi için iki yasa teklifi hazırlayarak TBMM'ye sundu. Fethi Akkoç, yasa teklifleri hakkında bilgi vermek amacıyla Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, kadın memura doğum yapmasındah önce 3 hafta, doğumdan sonra da 6 hafta ücretli izin verileceğini belirtti. Akkoç"un teklifînde, bu süreden sonra da doğum yapan kadına çocuğun bakımı için 6 ay süreyle izin verilmesi, ücretsiz iznin ise 2 yıla çıkanlması öngörülüyor. DYP'nin "terör" toplannsı • İSTANBUL (UBA) — Doğru Yol Partisi İstanbul II Başkanı Muhsin Divan, tüm siyasi partilerın İstanbul il başkanlannı "terör" konulu toplantıya çağırdı ve "Teröre karşı tüm toplum ortak tavır almalıdır" dedi. DYP tl Başkanı Muhsin Divan, Güneydoğu'da ve Bakırköy'de meydana gelen olayları hatırlatarak terör olaylanna karşı tüm toplumun ortak tavır almasını istediklerini söyledi. Divan, teröre karşı ortak eylem planı hazırlamak için bütün siyasi partilerin istanbul il başkanlannı 30 aralık pazartesi günü saat 12.00'de Sheraton Oteli'nin Mevlana Salonu'nda yemekli toplantıya davet ettiğini açıkladı. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Cumhuriyet 'in sorularınıyanıtladı 4 Ozal bîr türlü ahşamadı'— 1 — FARUK BtLDtRİCİ ANKARA — SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, HEP kökenli milletvekilleri nedeniyle SHP'ye yöneltilen suçlamalann haksız olduğu- nu beürterek, "Ne SHP'yi De de SHP'ye geien milletvekilleriDİ suçlayacak herhangi bir olay göstermek mümkün degiidir" dedi. Selvi, ulu- sal bütünlüğü sağlama konusundaki bu davra- nışlannın iyi anlatılamadığını savundu ve "Ge- lişmeler yaptıklarımızın dograluğamı gösterecektir" diye konuştu. Selvi'ye göre Cumhurbaşkanı Turgut Özal hâ- lâ ANAP'h gibi davranıyor. özal'ı hükümeti en- gellemeye çalışmakla suçlayan Selvi, özal'ı Cum- hurbaşkanlığından indirebilmek için "gerekirse reıeranduma gidikbüecegiııi ' açıkladı. Selvi, HEP kökenli milletvekilleri ve koalis- yon konusunda yönelttiğimiz sorulan şöyle ya- nıtladı: " — HEP'in SHP'deki konumu par- tiniz içinde de tartışıhyor. Bu konuda önümüzdeki gûnlerde nasıl tavır ala- caksımz? SELVİ HEP olayı, Güneydoğu, Kürt olayı, aslında toplumumuzun müşterek sorunu. SHP bu sorunu demokratik bir çerçeve içinde çözmeye kararh olduğu için olay SHP üzerinde yoğunlaş- tırüıyor. Bu son üzücü olaylar ise ısrarla tırman- dırıldığı izlenimi veriyor; koalisyonu, hükümeti güç durumda bırakabilmek için. SHP'nin mil- letvekilleri nereden gelirse gelsin SHP'nin tüzü- ğü, ilkeleri ve programı doğrultusunda çalışma- larını sürdüreceklerdir. Bunun dışında hareket etmeleri zaten mümkün olmayacaktır. — Yine de bu çizgiye uymayan davra- nışları olursa ne yapacaksımz? ise, ki bir örgüttür; bu bir parti ise, ki bir parti- dir; kim tüzüğüne, ilkelerine, prograrruna uyma- yacak tavır koyarsa, mbtlak demokrasinin ge- reği olan karşılığını alacaktır. Bu, örgütlülüğün gereğidir. Tüzük ve programda değişiklik iste- mek de son derece doğaldıı. — HEP kongresine HEP kökenli SHP mületvekillerinin de katûmalanm ve ora- daki davranışlarmı nasıl karşılıyorsunuz? Bu, sözünü ettiğiniz ilkelere uygun bir davranış mı? — Başka bir uygulama yapılmayacak mı? SELVİ Tabii ki gerekenler yapılır. — Olaylann tırmandınlmasımn so- rumlulan sizce kim? SHP'ye HEP kö- kenli milletvekilleri nedeniyle yöneltilen suçlamalar sizce haklı mı? SELVİ Tamamen haksız suçlamalar. Ne SHP'yi ne HEP'ten SHP'ye gelen milletvekille- "Ne SHP'yi ne de HEP'ten SHP'ye gelen milletvekillerini suçlayarak herhangi bir olayı göstermek mümkün değildir. Sayın Özal, tarafsızlığa hâlâ ahşamadı. 300 milletvekili yok, ama indirebilmek için gerekirse referanduma gidiîebilir. Leyla Zana ve Hatip Dicle partimizden istifa etmiş sayılmaktadır. Bu konuda gerekenler tabii ki yapılır!' SELVİ Bu arkadaşlarımız HEP'ten bize ge- lerek milletvekili olmuşlardır. HEP'in ilk kurul- tayı olrnası nedeniyle nezaket icabı gitmişlerdir. tlk kurultay olmasından kaynaklanan bir olay- dır. Onun ötesinde ilişkiler yoktur. Kesinlikle ol- maması gerekmektedir. — Hatip Dicle ve Leyla Zana hâlâ SHP milletvekili mi? Yoksa bir disiplin uygulaması olacak mı? SELVİ Ben olayı HEP kökenli milletvekille- SELVİ Bu iki milletvekili partimizden istifa riyle sınırlı söylemek istemiyomm. Bu bir örgüt etmiş sayılmaktadır. rini suçiayacak herhangi bir olayı göstermek mümkün değildir. Olay çok büyüktür. Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanmaktadır. Hükü- metin bir an önce olaylann üzerine giderek olay- ları aydınlığa kavuştunnası gerekmektedir. — Kürt sorunu için demokratik ön- lemlerden ne kastediliyor, bunu bırazso- mutlayabilir misiniz? SELVİ Halkımızın büyük bölümü PKK ve onu destekleyenler gibi düşünmüyor. tnsan gibi yaşamak isteyenleri, demokrasi isteyenleri, PKK ve o görüşteki insanlarla kanştırmamak zorun- dayız. tşte bu nedenle güçlük var. Onun için de- mokrasi içinde sorunlara çozüm bulmak istiyo- ruz. Programımız ortada. Silahlı kuvvetlerimi- zin bu konuda dikkati çekilmekte, insanlarımı- za bilinçle yaklaşıp, tavırlannı silahlı eylemcile- re karşı koymalanna çahşılıyor. — Sizce HEP ve PKK ıliskisi söz ko- nusu mu? HEP ile işbirliğiparti tabanın- da sorun yaratıyor mu? SELVİ HEP ayn bir parti. SHP yetkilisi ola- rak bağı olup olmadığ] konusunda konuşmak yetkimde değil, görevim de yok. HEP'ten gelen arkadaşlanmız artık SHP milletvekilleridirler. Partimizde değişik anlamalar olabilir. Ama ulu- sal bütünlüğü sağlama konusundaki bizim dav- ramşımız gerçekten yeteri kadar iyi anlatılama- dı. Bu her geçen gün daha da iyi bir noktaya gi- decektir. Gelişmeler yaptıklanmızın doğruluğu- nu gösterecektir. — Merkezdeki atamalarda koalisyo- nun iki kanadı arasında uyum var mı? SELVİ Cumhurbaşkanı özal hariç koalisyon hükümetinde uyum var. Tabii Sayın Cumhur- başkanı hiç tarafsız olmadı, tarafsız olmaya ni- yeti de olmadı. ANAP'üydı, ANAP'hlığını sür- dürdü. tşin ilginci, parlamentodaki durum, ik- tidar değişti. Ama Sayın özal, tarafsızlığa hâlâ anşamadı. Her fırsatı en ince bir bicimde değer- lendirmeyi sürdürüyor. — Bu sorunu ya da özal'ı nasıl aşa- caksınız? SELVİ Gerekirse 300 milletvekili bulunma- masına rağmen bir referanduma gidiîebilir. SİİRECEK Yarınki kurultaydaDHP kendirüfeshedip MÇP*ye katüacak Türkeş emaneti devrahyorlç Poliüka Servisi— Milliyetçi Çalış- ma Partisi (MÇP) 3. Olağan Büyük Ku- rultayı yarm Ankara Atatürk Spor Sa- lonu'nda toplanacak. Kurultayda Yozgat Milletvekili Alparsian Törkcş ve 18 MÇP kökenli milletvekilinin kurduklan De- mokratik Hareket Partisi (DHP) MÇP'ye Utihak edecek. 20 Ekim 1991 genel seçimlerine katıl- mayan, ancak başta lideri Alparsian Türkeş olmak üzere 19 üyesini TBMM'ye sokan MÇP, 3. olağan büyük kurulta- yını yann Ankara Atatürk Spor Salonu 1 nda gerçekleştiriyor. Normal olarak ara- lık başuıda toplanması gereken kurultay, "daha geniş tabanlı yeni bir siyasi oluşum" çabalarının ürun vermesi ola- sılığı gözetilerek iki kez ertelenmişti. Yannki MÇP kurultayının en önemli olayı, Yozgat Milletvekili Alparsian Türkeş ve RP'den istifa eden diğer 18 milletvekilinin öncülüğünde kurulan DHP'nin kendini feshederek MÇP'ye katılması olacak. DHP Genel Sekreteri Devlet Babçeli, dün yaptığı yazılı açıklamada Türk dev- letinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bü- tünlüğünü tehdit eden iç ve dış gayretle- rin yoğunlaştığını belirterek "Aynı dii- şüoceyi payiaşan kişi ve kurulnslann tek çatı altında güçbirtifine gitme mecburi- yeti dofduğuna inanıyoruz" dedi. Bahçeli, açıklamasında şunlan ifade etti: "MÇP'nin genel baskanlıgınca ya- pılan partilerine katılma teklifi, DHP'nin 27 aralık günü toplanan Mer- kez Karar ve Yüriitme Kurulu ile Knru- cular Kurnhı'nca benimsenerek partinin kapanmasına ve MÇP'ye kablınmasma karar vermiş bulnnmaktadır." Bu durumda çarşamba günü kurulan DHP, dört günlük ömrü olan bir "hülie partisi" olacak. Alparslan Türkeş'in, Mehmet Irmak'ın yerine yeniden MÇP Genel Başkanı olacağına kesin gözüyle bakılırken, parti yönetim organlannın nasıl oluşturulacağı üzerine tartışmalar sürüyor. "Tnrk-tslam ülkttcnkri" diye bilinen kanadın lideri Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoglu'nun "grup başkanvekili" olacağı için parti yöneti- mine gırmeyeceği öne sürülüyor. MÇF* kökenlilerin grup kuramama öyküsü 19 nuUetvekilinin lıikıııetiBazı ülkücü yayın organları besmelenin de 19 harften oluştuğundan hareketle 19 milletvekilinin hikmetinden söz ediyor. TANIL BORA KEMALCAN ANKARA — 52 günlük RP- MÇP-IDP ittifakından aynldık- tan 39 gün sonra da"MÇP kö- kenli bağımsu" sıfatını taşıyan 19 milletvekili, geçtiğimiz çar- şamba günü yeni bir kimlik ka- zandılar: Kurucusu olduklan Demokratik Hareket Partisi'nin (DHP) milletvekili kimüği. Bu kimlik, yann (pazar günü) yapı- lacak MÇP kongresinde DHP- MÇP bütünleşmesi hangi çatı altında gerçekleşirse gerçekleş- sin, aslına rücu edecek. Buı'ada mesele yok. Mesele, sıfatlan de- ğisen bu mületvekillerinin sa>n- sının değişmeyip bir türlü, grup yeter sayısı olan 20"ye tamamla- namamış olması. Gerçi bazı ül- kücü yayın organlan, besmele- nin 19 harften oluştuğundan ha- reketle 19 milletvekilinin "hik- metf'nden söz ediyorlar. MÇP yöneticileri, hâlâ, "lıer an", "ra- hat rabat" grup kurabilecekle- rinden söz ediyorlar. Ama, 39 günlük bağımsızbk süresince 19'u 20 yapamadıklan da ger- çek. Üstelik, yoğun gayret sar- fetmelerine rağmen... MÇP yöneticileri, parlamen- toda grup kurmayı sağlayacak transfer için, 20 Ekim'de yapı- lan seçimlerin ertesi gününden beri çaba gösterdiler. Yani MÇP'nin grup kurma çalışma- lan, daha ittifaktan aynlmamış- IDP lideri Aykut Edibali,AlparslanTürkeşTe birlikte hareket edip'inananlaruı ittifakına mani olan taraF' konomnna düşmek istemedi. Hatta "İttifakı bozanlan teşhir ve mahkûm etraek gerektigi"te- masını işleyerek MÇP ile arasına belirgin bir mesafe koydu. ken başlamıştı. 23 ekimde Sü- leymaa Demird'i ziyaret eden Osman Bölükbaşı, "selam ve başan dilekleri"ni illettiği Tttr- keş'in koalisyona açık olduğu- nu, üstelik MÇP'nin milletvekili mevcudunu transferlerle arttıra- bileceğini "çıtiard". Ertesi gün, milletvekili adayı olup seçimi kazanmamış bir MÇP kurmayı, ANAP'taki "miBiyetciler''i tem- sil eden bir milletvekili ile görü- şerek "3O-35"e varacak bir top- lu transfer" için zemin yokladı. Bu yoklamadan olumlu sonuç çıkmayınca, koalisyon umudu söndü. MÇP'nin ittifaktan aynldık- tan sonraki çabası, grup kurma yolunu açacak 20. milletvekili- ni bulabilmek üzerinde yoğun- laşü. MÇP'liler bir süre RP ku- lislerinde, eksiğin RP saflann- dan her an tamamlanabilecek durumda olduğu söylentisini yaydılar. Söylentiler sırasında ortaya atılan RP'lilerden ikisi, Ankara Milletvekili MeBb Gök- cek ile ülkücü kökenli Bingöl Milletvekili Kâzım Ataoglu idi. Gökçek, bir RP yöneticisine gö- re "1987de Keçiören Belediye- sİBİ iükocöJer vüzünden kaybet- ögı için" bu girişimlere sıcak yaklaşmadı. Ülkücü cenahta ya- pılan yorum ise "Gökçek'in gö- zinön, MÇP'de yerinin raoat olacagını kesmemesi" idi. Kâ- zım Ataoğlu da Refah'ta yer al- masının tesadüfi değil bilinçli ve kalıcı olduğunu söyleyerek net bir tavır almaktaydı. Daha sonra transfer çabalan, IDP kökenli Tokat MiUetviküi tbrahim Knmaş'a çevrildi. An- cak Kumaş'ın "milli-manevi de- lerlere inanao berkesin katriabi- leceği bir genişleme ve tanzûn noktasında" MÇP'nin kavrayı- a olabileceğinde tereddüdü var- dı. Geçen hafta sonu gittiği se- çim bölgesinde, seçmenlerinin ittifakı bozduğu için MÇP'ye gösterdiği tepkiyi görünce tered- düdü pekişti. Geçen haftasonunda, MÇP yönetimi üç milfctvekiüi IDP ile birleşme görüşmelerine oturdu- lar. Bu görüşmelerden de sonuç çıkmadı. "Parti ve şahıs taassn- banun bir yana bırakılarak" it- tifakın sürdürülmesinden yana tavır alan IDP yönetimi, MÇP'yle birleşerek onunla bir- likte "lsanaBİana ittifakı'na mani olan taraf" konumuna düşmekten kaçındı. Hatta kimi çevrelerde, "İttifakı bozanlan teşhir ve mahkûm etmek gerektjgi" temasını işlemeye yö- neldi. MÇP'nin transfer komitesi, bir yandan da ANAP'tan "Mok geçiş" olmasa da bari 20!yi bul- ma arayaşını sürdürmekteydi. 22 arahk pazar günü, ANAP'ın Içel MUletveküi Ali Er için "olda" denildi. Bu nedenle, transfer beklentisiyle arahğın 18'inden 23'üne aülan hüUe par- tisi kuruluşu ertesi güne ertelen- di. Ah' Er, ANAP'tan istifa et- tiğini bildiren dilekçeyi yaap im- zalamış; MÇP camiası içinde "hayıriı oteun"lar teati edilme- ye başlanmıştı bile. Ancak, Ali Er son gece vazgeçti. Bir akra- bası tarafından ikna edilmişti. Bunun üzerine DHP'nin kuru- luşu bir gün daha ertelendi ve ancak ayın 2S'i çarşamba günü gerçeklesebildi. Yaklaşık 167 bin seçmenin qy kullanacağı Kâğıthane ve Çatalccfdayeni başkanlaryann seçüecek Bakırköy'ün rövanşı KâğıtlıaııeVletç Politika Servisi — tstanbul'da ya- nn yeni bir seçim heyecanı yaşanacak. Kâğıthane ve Çatalca'da yapılacak bele- diye başkanhğı seçimi için yaklaşık 167 bin seçmen oy kullanacak. Partiler, her iki seçim için de "agır toplan"nı sefer- ber ettiler. SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardıması Erdal bönfl ile ANAP Genel Başkanı Mesnt VUmaz, bugün Kâ- ğıthane'de tur atıp, açıkhava toplantıla- n düzenleyecekler. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın seçim- leri erteleyen yasayı "veto" etmesiyle ge- çen hafta yapılan Bakırköy seçiminden sonra yann da Kâğıthane ve Çatalca il- çeleri yeni belediye başkanlannı belirle- yecek. Bakırköy'e oranla daha düşük bir heyecanın gözlendiği bu iki ilçede parti- ler bugün son kozlannı ortaya koyacak- lar. Yaklaşık 160bin seçmeniolan Kâğıt- hane'de, bugün SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal înönü ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, va- tandaşlara hiıap edecekler. Bakırköy se- çimini kazanarak "moral güç" elde eden ANAP'ın, Kâğıthane seçimlerine de bü- tün gücüyle asüdığı gözleniyor. Genel Başkan Yılmaz'ın yanı sıra SO'ye yakın milletvekili de kendi adaylan Selahattin Kaya'yı seçtirebUmek için yoğun çaba harcıyor. ANAP'lılar, "Koalisyon ortak- lan, ikind dersi burada alacaklar" diye konuşuyor. SHP ise înönü'nün yanı sıra Devlet Bakanı Güler 1leri ve Çahşma Bakanı Mehmet Mognltay'ın da katüımı ile Kâ- ğıthane'ye yükleniyor. Devlet Bakanı Ile- ri, dün ilçede tur atarak halkı selamladı ve SHP adayı Dursun Bulut'a oy istedi. DYP de başta Devlet Bakanı Tansu ÇUIer olmak üzere Sağlık Bakanı Yddı- nm Aktuna, Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıl- maz ve lçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in de katılımı ile çalışmalarını sürdürüyor. Devlet Bakanı Yılmaz, dün Kâğıthane- ye giderek DYP adayı Erdoğan Cülcü- loglu ile birlkite ilçeyi dolaştı, daha sonra Çatalca'ya geçerek Gülay Aüg'ın propa- ganda programına katıldı. Tansu Çiller de bugün hem Kâğıthane'de hem de Ça- talca'da partisi adına kahve toplantıla- nnda konuşacak. Diğer bakanlar da her iki ilçede mahalleleri dolaşacaklar. Yannki seçimlerde Kâğıthane'de, Se- lahattin Kaya (ANAP), Dursun Bnlnt (SHP), Erdoğan Ciilcnloghı (DYP), Mu- rat Yagan (DSP), Arif Çalban (RP) Ah- met tnan (MÇP), Sabri Şenel (IDP) ve Hayri Yaman (SP) belediye başkanlığı için yanşacaklar. Yaklaşık 6 bin 800 seçmenin oy kul- lanacağı Çatalca ilçesinde de Gülaj Aög (DYP), Yusuf Işçi (SHP), Ertuğral Öl- çer (ANAP), Cengiz Dinçer (DSP), Ay- han Yıldınm (MÇP), Iskender Aktaş (RP) ve Hasan Ulusoy (SP) karşı karşı- ya gelecekler. GENEL MERKEZ RAPOR HAZIRLATTI: SHP seçimde eskimişbir solculıık yarışı yapü PM üyesi Erol Tuncer, Genel Merkez'in isteği üzerine seçim sonuçlarım SHP açısından değerlendiren bir rapor hazırladı. ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - SHP 20 Ekim Genel se- çımlerinde uğra- dığı venilginin ardından "sol- culuğunu" sorguluyor. 20 Ekim öncesi oluşturulan Se- çim Komitesi görevlilerinden PM üyesı E>ol Tuncer, Genel Merkez'in isteği üzerine se- çim sonuçlanyla ilgili rapo- runda. "toplumda müşterisi kalmamış, eskimiş bir solcn- luk yarışını sürdürdük" görü- şüne yer verdi. Seçimlerden önce Yiğit Gü- löksüz ve Korel Göymen ile bırlıkte "Seçim Komitesi"ni oluşturan PM üyesi Erol Tuncer, Genel Merkez'in is- teği üzenne "20 Ekim Seçim Sonuçlannın SHP Açtsından Değerlendirümesi" konuiu bir rapor hazırladı. "Ilımlı Baykalcı" olarak bilinen Tuncer, seçim yenilgi- sinin nedenleri üzerinde dur- duğu raporunda, "ber türlü kompkksimizden uzak dur- maya çalışarak, geçmişten bugüne getirdiğimiz solculıık anlayışıınızı sorgulamah, yar- gılamalıyız" görüşüne yer \ erdı. SHP'nin "dünyadaki ve Türkiye'deki değişimi yakala- yamadığına" ışaret eden Tun- cer "Siyaset anlayışımızın ve siyaset yapma biçimimizin de- ğiştirilmesinin artık kaçınıl- maz hale geldiğini kabullen- meliyiz" dedi. "DSP bizi böldü savı, olsa olsa bir aczi ifade etmiş ola- cakür. Bu nedenle bu düşünce ve ifadenin artık terk edilmesi gerektiği kanKindayun" di- yen Tuncer, HEP olayının kamuoyuna uygun bir üslup- la anlaulamadığı ve yeterince vurgulanamadığını belirtti. Tuncer. yenilginin genel nedenlerini örgütlenme so- runlan. seçim organizasyo- nunun kötü yapılması, HEP olayının yeterince anlatıla- mamış olması. yerel yönetim- lerdeki genel başansızlık imajının toplumda yaygın ol- ması ve SHP'nin "örgüt-yerel yönetim çekişmeleri nedeniyle bu imajı pek^tirmesi" olarak sıraladı. Her türlü olumsuzluğa kar- şın SHP'nin bu sonuçlara "sadık taraftarlarm" oylany- la ulaştığına dikkat çeken Erol Tuncer, raporunun '"Bundan sonra ne yapmab- yız?" başlıklı bölümünde "Bugüne kadar bize oy vermiş kesimlerden hangilerinin bizi terk ettikkrini ve nerelere oy verdiklerini bilmek durumun- dayız" ifadesine yer verdi. Tuncer raporunda, özgür bir tartışma ortamı yaratılıp partinin yeniden yapılanma- sını önerdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear