Catalog

Cumhuriyet Sahıbr. Cumhuriyet Malbaacıhk \e Gazetecılik Türk Anonım Şırketı adına Bcrin Nadi # Murahhas Lye Emine Uşaklıgil • Genel Yayın MudUru Hasan Cem»l, Yazı lşlen Muduru- Ok»jr Goaensin % Yaıı Işlen Mudur Yardımcıları Salim Alpaslan, Kerem Çalışkan, Necdet Dogan, Latfu Tınc 9 Sayfa Duzenı Yonetmenı. AU Ac«r 0 Ankaru Temsılası. \hra«t T»B tç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi: Meral Tamer, Dış Haberler: Ergun Balcı, Kultur: Cclal Üster, Istanbul Haberleri: Muhittin Sirer, Spor Abdulkadir Yucelman, Makaleler Şahin Alpay, Duzeltme: Abdullah Yancı # Koordinaıor: Abmet Konılsan • Mali lşler: Erol Erkut * Muhasebe: Bulent Yeoer % Butçe-PIanlama: Scvgi Osmanbeşeoglu # Reklam: Ayşe Torun 9 ldare: Husevin Giirer % Işletme: Önder Çelik % Bılgi-İşlem. Nail İnal % Personel Sevgi Bostancıoğlu Basen vt Yafan. Cmnhunytl Mnbncılık v« Garaccilik TA^ Torkocatı Cd. 39/41 343)4 Ist. PK 246 Islanbul Td: 512 05 05 (20 hal). Teta 22246, Fu (1) 526 60 72 0 BUroltr Artare Zıya Cokaip Blv Inkılap S N<J 19/4, Tel 133 11 41-41, Tda: 42JU, F«n (4) IJ5 05 65 % Iımır H Zıya Blv 1332 S 2/3, Tel IJ 12 30. Tikx- 52359. Fa< (51) 19 53 60 9 A*wc Inonü Cad 119 S No I Kat I, TH 19 37 52 (4 h»t), Telo. 62155, F*x H ) I» 25 78 TAKVİM: 23 ARALIK 1991 lmsak: 5.47 Güneş: 7.18 Ö|le: 12.08 Ikindi: 14.26 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.13 ÎÜ KültürMerketi'nde resim, müziK sinema, fotoğrafçüık, edebiyatvbalanlardayapılanfaaliyetlereilgiartıyor Oğrenci,kulübünü sevdîFtGEN ATALAY Üniversitelerdeki kulüp etkinlikleri giderek yayılıyor. Üniversite öğrencileri arasında gitar çalmasını öğrenmek isteyenler "renklerin büyülü dttnyası"na dalarak resim yapanlar, "karanhk saloalann büyüsü"ne kapılarak si- nema ile ilgilenenler gün geçtikçe artıyor. tstanbul Universitesi Kültür Merkezi üniversite öğren- cilerinin dersten çıktıktan sonra ya da "ders ekerek" kül- tür ve sanat etkinliklerinde bulunmak amacıyla bir ara- ya geldikleri yerlerden biri. Bu merkez çatısı altında ede- biyat, resim, fotoğrafçüık, ebru, sinema, arkeoloji, halk bilimi, klasik gitar, klasik Türk sanat musikisi ve tiyat-, ro kulüpleri bulunuyor. Bu kulüplerin gösterileri, kon- serleri, sergileri, kısacası tüm etkinlikleri herkese açık ve ücretsiz. örneğin merkezi ziyaretimiz sırasında sinema kulubunün "Salon bulamayan Türk fflm- leriyie buluşmak isteyen sinemaseverieri karanhk salonların büyttsune çafırıyo- »nız" sloganıyla duzenlenen "Benim Si- jnemalanm Vardı Festivali"nin ilk fılmi rfolan "Öliir Ayak"m gösterimi var. Bu filmi ücretsiz olarak izleyen sinemase- verler, daha sonra fılmin yönetmeni Aydın Bagardı ile söyleşme fırsatını da buluyorlar. Istanbul Universitesi Kültür Merkezi, öğrencilerin kültür ve sanat etkinliklerinde bulunmak amacıyla bir araya geldikleri yerlerden biri. Bu merkez çatısı altında edebiyat, resim, fotoğrafçüık, ebru, sinema, arkeoloji, halk bilimi, klasik gitar, klasik Türk sanat musikisi ve Tiyatro kulüpleri bulunuyor. Sinema kulübü yönetim kurulu üyesi İ.Ü. Basın Ya- yın Yüksek Okulu yüksek lisans öğrencisi BUlent Taka, 2 ay sürecek bu fesüvalden sonra da klasik yabancı fıltn gösterimine başlayacaklarını söylüyor. Sinema salonunda "Öliir Ayak"ın gösterimi sürerken bir başka odadan gitar sesi geliyor. Bu müzik aletini çalarilar arasında "üniversiteye başlamadan önce yalnızca gitar dinleyicisiydim, çalabilecegimi diişü- nemezdim" diyenler de >ıllardır gitarçalan ve "ön- ce gitar, sonra okul" diye duşünenler de var. Gitar kulubunün kurucusu ve danışman hocası, Basın Yayın Yüksekokulu'nda oğre- tim görevlisi Hüsrev tsfendiyaroğlu'na gö- re gitar, "çagımızs en uygun, en ekono- mik ve en popüler enstrüman." Ve gitar, "ta- rihin en eski repertuanna sahip." Herkesin üç ayda gi- tar çalmayla ilgili butun teknikleri oğrenebileceğini ve 4-5 parça çalabilecek düzeye gelebikceğini anlatan İsfen- diyaroğlu, kulube çok sayıda üye oünak isteyenlerin bu- lunduğunu, ancak yer sorunu nedeniyle sayıyı çok fazla arttıramadıklarmı söylüyor. Hüsrev Isfendiyaroğlu, "Müziğin hafta sonları yapüacak hoş bir hobiden zi- yade ciddi ve insan yaşamını yonlendiren bir olgu ola- rak değerlendirilmesi gerekivor. Burada gitar çalmasını ögrenen oğrenciler bir siire sonra yeni başlayan öğrenci- lere ogretmen oluyorlar. Misyon biçiminde ilerliyonız. Çığ gibi büyüyecegiz" diyor. Kulüp üyelerinden iktisat fakültesi öğrencisi Ufuk Tog- rul'a gore "gitar. okuldan önce geliyor." Yine aynı fa- kulte öğrencisi "Ilke Ünkan"ın yaşamını ise okulla bir- likte başladığı gitar dolduruyor ve renklendiriyOT, 3.5 yıl- dır gitar çaldığını söyleyen Unkan, "Müziksiz bir yaşam diişünemiyor ve gitann tınısına bayüıyor." "Kiiçük bir orkestra" olarak da tanımlanan gitara " s - fır"dan başladığını anlatan Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi Aylin Siier. "Müzige ulaşmanın en kolay yolu bu geldi, dinleyici olarak gitan çok seviyordum, ama ken- dim çalabilecegimi duşunmemiştim" diye konuşuyor. jResîm kulübu renk renk boyalarla, fırçalarla, tuvallerle dolu. Üyeler aynı mekânda, ama çok farklı tarzlardaça- lışıyorlar.Kimse kimseye kanşnııyor, her- kes kendi özgünlüğünü koruyor. Edebiyat Fakültesi öğrencisi Mine Pektaş, "Kulupte neler yaptıklannı, resmin kendisi için ne ifade ettiğini" şöyle anlatıyor: "Resim yaparak bir şeyler yarattığımı hissediyorum. Kendimi ifade ediyorum. Burada kendimizi geliştiriyo- ruz. Kalıpçılık yok. Çok farklı tarzlar bir arada kendi ozgiinlüğiinu koruyor. Kimisi realist, kimisi siirrealist ça- lışıyor. Güzel bir uyum var. Burada resmin benim için daha baskın oldugunu anladım ve akademiye gkmek is- tiyonım." Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi Sadık Ceyhan da "resmi ciddiye alıyor, belki okuldan daha çok." Ve "akademide sıkboğaz edilmemek, yönleDdirilraemek, öz- gttr kalmak için bu kulüpte bulunuyor." "Önce okul, sonra resim" diyen İktisat Fakültesi öğ- rencisi Müfit Kopran, ıyi bir ekonomist ve iyi bir res- sam olmak istediğini belirtiyor. 'Özürlülere el uzatırfTürkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Doç. Göksoy, "Bugün herkes hükümete gitmeye çalışıyor. Biz kimsenin el eteğini öpecek değiliz. Ozürlülerin sorunlarını çözmek için yasal bir düzenleme yapılsın. Bir genel müdürlük kurulsun" dedi. MEHMET SARAÇ Türkiye Sakatlar Konfederas- yonu, DYP-SHP koalisyon hü- kümetinden, özurlulerle ilgili bir genel müdürlük kurulmasını ve bir devlet bakanlığının tama- men onların sorunlanyla ilgili mevzuatta çalışmalar yapması- nı istiyor. Konfederasyon Baş- kanı Doç. Dr. Turgut Göksoy, "Bugün berkes hükümete git- meye çalışıyor. Biz el etek öpe- cek durumda degiliz. Özürlüle- re hizmet etsinler, sonra el öp- meye haztnz" dedi. Devletödülleri sanat kuruluşlanna ANKARA (AA) — Kültür Bakanlığı Sanat Büyük ödülü ve tiyatro ödülleri bu yd, tüm sa- natçüan temsilen sanatçı meslek kuruluşlan ve tiyatro yazarları- na verildi. Kültür Bakanlığı yetkililerin- den alınan bilgiye göre bu yılki seçici kurullar yeni bir döneme geçişin işareti olarak ödülleri, Tiyatro Yapımcüan Derneği (Tt- YAP), Tiyatro Oyunculan Der- neği (TODER), Devlet Tiyatro Opera ve Balesi Vakfı (TOBAV) ile Tiyatro ve Televizyon Yazar- lan Derneği'ne verdi. Kültür Bakanı Fikri Saglsr başkanlığında, Eleştirmenler Birliği Temsilcisi Sevgi Sanlı, Prof. Ayşegül Yüksel, Hadi Ça- man, Müsteşar Yardımcısı Erten AlUban, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel, Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Boz- kurt Kuruç ve Prof. Ciineyi Gökçer'den oluşan seçici kurul, tiyatro kurumlannı desteklemek amacıyla odüllerin bu yıla özgü olarak sanatçılara değil, sanat kuruluşlanna verümesini karar- laştırdı. ödüller konusunda yeni ku- rallar belirlenmesi için çalışma- lar yapümasını da kararlaştıran kurul, toplam 80 milyon lira de- ğerindeki en iyi yazar ödülünü tüm yazarlar adina, Tiyatro ve TV Yazarları Derneği'ne, en iyi rejisör ödülünû TOBAV'a, en iyi erkek ve kadın oyuncu ödülle- rini TODER'e, en iyi yapun ödü- lünü de TİYAFa verecek. 18 Nisan 1986 yılında körler, sağırlar, ortopedik ve zihinsel özürlüler federasyonlarının ka- tılımıyla oluşturulan Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, ge- çen ay 3. genel kurulunu yapa- rak yeni yönetim kurulunu be- lirledi. Genel başkan seçilen Doç. Dr. Turgut Göksoy, amaçlannı, " Konfederasyonu- muzun ana gayesi sakatlara yö- ndik hizmetlerin sakatlara ile- tilmesinde koordinatör olarak hizmet alanını daba da arttır- makür. Yapılması gereken hiz- nJetler bakımından ilgilileri uyarmak, kampanyalar açarak sakatlara hizmet olayını canlı tutmak hedeflerimiz arasında- dır. Aynca sakatlar için mevcut kananlarda gerekli dnzeltmeler ve eklenıelerin yapdmasuu orga- nize etmek, sakathğı önleyici tedbirierin «hnnnam saglamak, egitim ulaşun ve istihdam ola- naldanm genişletmek" şeklinde özetliyor. Dort federasyon ve 58 deme- ğin birleşmesiyle oluşmuş kon- federasyonun yeni çalışma programında özurlülere yönelik birçok çalışma var. Başkan Göksoy bunlardan en önemlisi- nin yeni hükümetle ilişkiler ol- duğunu belirtiyor. Göksoy şun- lan söylüyor: "Bugün herkes hükümete git- meye çalışıyor, ama bir çoğu inorganize vaayette gidiyorlar. Biz arük kimsenin etegini öpe- cek durumda değiliz. Ozürlüle- re hizmet etsinler, sonra el öp- meye haanz, göreceksiniz." Ülkemizde özürlüleTe yardım etmek isteyen büyük bir kitle ol- duğunu, ama bu iki grup arasuı- da iletişim eksikliği oldugunu ifade eden Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkam Doç. Dr. Turgut Göksoy, yakuıda "Özürlölerin Fahri Anası" ad- lı projeyi yasama geçirecekleri- ni söylüyor. Göksoy projeleriyle ilgili olarak şunlan anlatıyor: "Yardım etmek isteyen ço- ğunlnkta ama yetkin degiller, bilgili degiUer, ejŞitim almamış- lar. Aynca egitim alanlar da yetkin degil. Sayılan da çok az. Kurs »fy«g" tki tarafı bir ara- ya getirecegiz. Kısa pratik kurs- lar yapıp onUra sertifika vere- cegiz. Aynca öztirlü annelerinî de knrstan gecireceğiz." Uludag'da bu sezon 98 cm'ye kadar yiıkselen kar kalınlığı 30 cm'ye düştü. Erken vağan War, Uludag'a talebi arttırdı. 3 bin SOOyatak kapasitesine sahip kış turizm merkezi, 1992'ye dolu giriyor Kar, Uludağ'a kâr getirdi APNAN BAŞTOPÇU BURSA — Türkiye'nin en önemli kış turizm merkezlerin- den biri olan Uludağ, 1992 yılı- na yüzde 100 doluluk oranı ile giriyor. Bu sezon erken yağan karla birlikte büyük bir hareket- lilik gözlenen ve şündiden turist akınına uğrayan Uludağ'daki oteller çeşiüi animasyonlarla yü- başı programlannı zenginleştiri- yorlar. Uludag'da kar kalınlığı bir ara 98 cm'ye kadar çıkmışn. An- cak geçen hafta ruzgârla başla- '•an erime sonrasında kar kalın- tğı 30 cm'ye kadar düştü. Ulu- dağ Meteoroloji Müdürlügü yet- kilileri, dağda halen kar yağışı- nın surdüğünü ve önümüzdeki hafta kar kalmhğının 1 metreye ulaşmasının beklendiğini bildir- diler. Kamu ve özel sektore ait top- lam 3500 yatak kapasitesine sa- hip olan Uludağ'daki oteller yıl- başı gecesi için "sürpriz" prog- ramlar hazırbyorlar. Programlar hakkında bilgi vermeyen otel yö- neticileri doluluk oranına ulaş- malan nedeniyle "reklama" pek rağbet etmiyoTİar. Bu konuda göriiştüğümüz bir otel yönetici- si, yılbaşı gecesi düzenlenecek olan baloların ve discolardaki dans yanşmalannın yanı sıra otellerdeki casinolarm da gece boyunca açık olacağıru söyledi. Tatilcilerin oyun salonlanna çe- kilebilmesi amacıyla ilk birkaç jetonun da ücretsiz dağıtılacağı- nı anlattı. Aynı yönetici, anima- törlerin bu yü büyük bir prestij Güney Marmara Turıstik Otelciler ve Işletmeciler Birliği (GÜMTOB) Başkanı Ferruh Uiukardeşler, otellerin yılbaşı gecesi yuzde 100 doluluk oranı- na ulaşacak olmalarının sevin- dirici oldugunu söyledi. Ulukar- deşler, Uludag'da bulunan ka- mu kuruluşlanna ait tesislerin varlığından yakınarak "Bugüne kadar lludag için çırpınan hep biz işletmeciler olduk. Ama bu Beceren Otel Müdürü Meh- met Barca da butün yatakları sattığını ve doluluk oranımn kar yağışma bağlı oldugunu söyledi. Her yılbaşı gecesi sanattan si- yasete ve iş dünyasına kadar bir- çok ünlüyü konuk eden Ulu- dağ'a bu yılbaşı gecesi de çok sa- yıda bakan, milletvekili, üst dü- zey bürokrat ve üst düzey aske- rin gelmesi bekleniyor. Uludag'da bu sezon, erken yağan karla birlikte büyük bir hareketlilik gözleniyor. Oteller, çeşitli animasyonlarla yılbaşı programlannı zenginleştirme yanşındalar. mücadelesi içine girdiklerini vurguladı. Buna karşılık bazı otellerin yılbaşı gecesini "abartısu" geçir- meyi yeğledikleri gözleniyor. Uludağ ın büyük otellerinden biri olan Kervansaray'ın Müdü- rü İhsan Türkuz, yılbaşı mönü- sünde bir şantöz, bir şantör ve bir piyanistin programının bu- lunduğunu, otelin gazinosunun sabaha kadar müşterilerin hiz- metinde olacağını söyledi. kamu kurumlan gerek yatak sa- yılan, gerekse doluluk oranlan ile bize gizti raldp olmavi siirdü- rüyortar. Bu durum bizi baltalı- yor" görüşünü savundu. Uludag'da karlı sezonun uzun olması durumunda işletmecile- rin de kârlı olacağını kaydeden Ulukardeşler, gazetelerde de sık sık Uludağ'ın pahalı bir tatil bel- desi olduğundan söz eden ha- berlerin yer almasından yakın- dı. Uludağ'daki 5 yüdızlı bir otel, yılbaşı gecesini de içine alan 5 günlük ve 2 kişilik bir paketi 5 milyona satıyor. 3 yıldızh bir otelde bu rakam bir gecelik 2 ki- şi 540 bin lira ve üç kişi 690 bin liraya düşüyor. Uludağ'ın oberj (ranzalı) otelterinde bile 6-8 ki- şilik odalar 5-6 milyon lira ara- sında 4 gün olarak satılıyor. Otelcüerin genel göriişü bu yıl- başında Uludağ'ın "yükünü tutacağı" ve otel personellerinin bile odalarımn satılabileceği tü- ründe. Uludağ Milli Park yetkilile- rinden alınan bilgilere göre da- ğa ortalama her gün 1500 civa- nnda küçük araç ve 100 civarın- da da otobüs gibi büyük araç- lar çıkıyor. Yetkililer, milli par- kın pazartesi günü ücretsiz oldu- gunu, diğer günlerde ise küçük araçlardan 20 bin lira, büyük araçlardan ise 100 bin lira alın- dığıru kaydediyorlar. Teleferik Işletmesi Müdürlü- ğü yetkilileri ise yılbaşı için ge- lenlerin teleferiği tercih etmedi- ğini, daha çok kendi özel otola- nyla Uludağ'a çıktığını anlattı- lar. Yetkililer, teleferiğin özellik- le yaz aylannda yoğun çalıştığı- nı, kış aylannda ise gunde orta- lama 400-500 kişinin teleferikle Uludağ'a çıkuğını belirtiyorlar. Teleferikte Sanalan mevkiine kadar büyüklerden 25 bin, kü- çüklerden ise 12500 üra ücret alı- nıyor. Uludağ'a dolmuşla tatil- ci çıkaran firmalar da bu sezon bir kişi için 35 bin, komple dol- muş içinse 140 bin lira olarak fi- yat belirlediler. 310 bin marka hfaiye aracı • (tÜHA-Dış Haberier Servisi) — Dünyanın en pahalı oyuncağı 19. yüzyüdaıı kalma çok küçük bir itfaiye arabası 310 bin marka satıldı. Süddetsche gazetesinde yer alan habere göre metalden oluşan oyuncak New York Christie Müzayede Salonu'nda 370 bin marka açık arttırmaya sunuldu. ttfaiye arabası 60 santim uzunluğunda ve 1870 yıluıda yapılmış. MimarlarOdası ve Park Otel • tstanbul Haber Servisi — Türkiye Mimarlar Odası Başkanı Yavuz önen, Park Otel inşaatının durdurulması konusunda bir açıklama yaparak, "Sorun bir hafta içerisinde çözümlenmezse Mimarlar Odası olarak yargıya başvuracağız" dedi. Yavuz önen şunlan söyledi: "Çarpık kentleşmenin en güzel örneği lstanbul'dur. Tarihi ve turistik bir kent olan Istanbul, özellikle Bedrettin Dalan döneminde başlayan müdahaleler ve yetkileri kötüye kullanma sonucu tüm özelliklerini yitirmektedir. Paık Otel, bunlardan biridir. Bu inşaatın bir an önce durdurulması için Turizm Bakanlığı'na bir hafta süre tanıdık. Park Otel sorunu bu süre içinde çözülmezse Mimarlar Odası olarak yargıya başvuracağız." küçültülemez' • ANKARA (ANKA) — Yargıtay, "bir kimsenin doğmadan nüfusa kaydettirilemeyeceğini" dikkate alarak yaş küçültmeye karşı çıkü. Yargıtay'm Resmi Gazete'de yayımlanan kararlarında 1948 doğumlu olarak nüfusa kaydettirildiği halde 1952 ve 1968 doğumlu olduğu halde 1970 doğumlu olarak düzeltilen mahkeme karannı bozdu. Yargıtay'm karannda "Bir kimsenin doğmadan nüfusa kayıt edilmesi mümkün değüdir" denildi. Diğer bir Yargıtay karanyla da Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yaş küçültmeye ilişkin bir karan "İki kardeş arasında doğum tarihleri bakımından 180 günlük bir farkın bulurunasının tıbben mümkün olmadığı" belirtilerek bozuldu. 1 Hamilelerde ilaç kullammı • ISTANBUL (AA) — Istanbul Eczacı Odası tarafından duzenlenen meslek içi sürekli eğitim programı kapsamında, "Hamilelerde, çocuklarda ilaç kullanımı ve çocuklarda beslenme" konusu ele alındı. Pak İş Merkezi'nde duzenlenen toplantıda konuşan Istanbul Universitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Bolümü öğretim üyesi Doç. Dr. Atıl Yüksel, modern doğum hekimliğinden rahim içindeki bebeğin , hastalıklarmı tanıma imkânlarının özellikle son 10 ydda geliştiğini kaydetti. Babahk davaları • ANKARA (UBA) — Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, babahk davalannuı çocuk doğmadan önce veya çocuk doğduktan sonra bir yü içinde açılabileceğini hatırlatarak bu süre içinde açılmayan babahk davalannın kabul edilemeyeceğini kararlaştırdı. OliverStone'un tartışmayamtanfümi JFK, Amenkansinemalanndagösterümeye başlandı Kennedy, ortak komplo kurbanı John F. Kennedy Oliver Stoae Oliver Stone, filminde, Başkan Kennedy'nin; aralarında başkan yardımcısı Johnson'ın da yer aldığı üst düzey yöneticiler, CIA ve askeri istihbaratın ortak komplosuyla öldürüldüğünü savunuyor. Külrar Servisi — Geçen cuma Amerikan sinemalannda göste- rime giren Oliver Stoac'un üç saatlik yeni rümi "JFK"mn ge- niş yankı uyandırması bekleni- yor. Tartışmalı içeriğiyle eleştir- menler ve tarihçiler arasında haftalar öncesinden yoğun bir polemik başlatan film, Kennedy suikastımn ardında yatan "ger- çekleri" konu alıyor. Başrolde dönemin New Orle- ans Bölge Savası Jim Garrison'ı canlandıran "Kurtlaria Dans"- ın kahramanı Kevin Costner var. Savcının eşini ise Sissy Spa- cek oynuyor. Oliver Stone, yeni filminde Başkan John F.Kennedy'nin, aralarında başkan yardımcısı Lyndon Johnson'ın da yer aldı- ğı üst düzey yöneticiler, CIA ve askeri istihbarat birirnlerinin or- tak komplosuyla öldürüldüğü- nü savunuyor. Kennedy'nin so- ğuk savaşı sona erdirmek ve Vi- etnam'dan çekilmek amacında oldugunu anlatan Stone, mali çıkar için genel bunalımın sür- mesini isteyen "orduya mal üre- ten sanayicilerin" de komploya ortak olduklannı vurguluyor. Stone, filmdeki iddialannı New Orleans Savcısı Jim Gar- rison'ın başlattığı ve sonuçta jü- ri tarafından reddedilen soruş- turmaya dayandınyor. Komplo iddialannı ortaya çıkaran savcı ilginç ipuçlan bulmuş, ancak kesin kanıt gösterememişti. Garrison'ın şöhret uğruna duz- mece kanıtlar ve yalancı taruk- lar ayarladığı belgelenmiş ve savcı şarlatanlıkla suçlanmıştı. Film, aynca cinayet konusun- da ABD'nin "resmi" açıklama- sı olan Warren Komisyonn'nun bulgulannı da baştan sona red- dediyor. Komisyonun açıklama- sma göre başkarun öldürülmesi Lee Harvey Oswald'un kişisel eylemiydi ve olayın siyasi boyu- tu yoktu. Filmde ortaya konan kesin tavır, yakın Amerikan tarihin- deki çok büinmeyenli bir denk- lemi yeniden gündeme getirir- ken, Stone yoğun eleştirilere he- def oluyor. New York Times'- dan Tom Wicker, filmin olaya yorum getirmekten çok öteye gi- derek gerçeği sergileme iddiasın- da oldugunu vurguluyor: "Warren Komisyonu'nun açık- lamasına kuşkuyla bakan pek çok Amerikalı, özellikle de sui- kast tarihinden sonra doganlar 'JFK' da sunulan bakış açısını 28 yd sonra ortaya çıkanlan ta- rihsel bir gerçeklik olarak göre- cek. Böylece bu insanlar sivil ve resmi pek çok üst kunılusun, hatta başkanlanndan birinin Vi- etnam ve onu izleyen soğuk sa- vaşın sürdürülmesi için Ken- nedy'yi öldürmeyi karaıiaşür- dıkianna ve bunca yıl söz konu- su komplonun «yklft"^ıfina ina- H p yklftıfina ina nacaklar. Halkın güvene en çok gereksinim duyduğu bu 'kuşku çagı'nda böylesi kesin bir savla ortaya çıkmamn agır yükümlü- lükleri var." Stone ise ABD Kongresi'nin 1980'lerde Kennedy dosyasını yeniden soruşturduğunu ve ka- nıt bulamamakla birlikte "komplo" sonucuna vardığını anımsatarak "Neden o sonış- turmamn belgeleri, CIA ve as- keri istihbarat birimlerinin ra- porian. 2029 yüına dek gizli ru- tuluyor. Amerikan halkının ha- kemliğine başvuralım ve halk o belgeleri görsıin" diyor. Oscar ödüllü yönetmen, fıl- min hakb kuşkulan dile getirdi- ğini savunurken "1963'te hiç kimse 'Bu cinayetten kim siya- si çıkar sağlar' sorusunu sormadı" diye surdurüyor ko- nuşmasını. "Oysa her ülkede si- yasi cinayetlerde bu soru soru- tar." Dl