Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Suhıbı C. umhiKnet Malbaaulıt \e Cıd/eleulıV Turk \nonim Şırkelı adına
Brrın Nadı # Murahha>. Üve Lmine Uşaklıgıl 0 Genel Ya>ın Muduru
HasM Cemal. Vazı lşlerı Muduru Ok*> Gonrnsın 0 Haber Merkezı
Muduru YaK'in Baver. Sa\la Du2enı ^onetmenı \h Acar 0 Temsıkıler
Ahmeı T»n, 1ZM1R Hıkmtl (,><ınkı>». \DANA (elın Yıgenogln
Ekonomı Meral Tamer, Dış Haberler: Ergun B»lcı, Kultur: Cdal Uster, Yurt Haberlerı ISecdet
Doğan, Spor Danışmanı Abdolkadir Vucelman, Dızı Yazılar Kerem Çalışkan, Araştırma Şahıa
Alpay, Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Koordınaıör Abm«t Korulsan 0 Malı Işler Erol Erkul 0
Muhasebe Bulenl Yener 0 Butçe-Planlama Scvgi Osnunbeşeoglu 0 Reklam tyşe Torun 0 Idare
Huseyin Gurer 0 Işletme Ondcr Çeük 0 Bılgı-İşlem Nail Inal # Personel Se>gi Bostancıoğlu
Ba*an ve \uvaf7 Cumhunyçl Matbaacılık vs Cazelecılık T \ Ş Turkocagı Cad 39/41 Ca£aloglu
34114 IM PK 246 lsunbul Tcl 512 (te U5 (20 hall Tele* 22246 Faj. (I) 52* 60 72 0 Bumâr
Zıva GOkalp Blv [niılap S No IV 4. Tcl 133 II 41-4" Telcn 42344 Fa< (4) 133 05 65
H / n j Blv 1352 & 2/3. Td I] 12 30, Tdcı 52359, Fa* (511 19 53 60 0 U u l
InOnu Cad 119 S No I Kll I Td 19 37 52 <4 ha«) Tdo 62K5 Fax <"M) 19 25 78
TAKV1M: 11 AR\LIK 1991 lmsak- 5 39 Guneş- 7 11 Öğle 12 02 İkındı: 14.22 Akşam. 16.42 Yatsı 18.09
Devlet, çevre ve sağlık konulannda gizlilik esasına dayalıpolitika idiyor.
Bosver,lıalk bilıııesiıı!* ^ . . . ,—^ Türkive'de kamuovunun I Saleınoian httieelerden wrüpn ' " I »"*»E«»"#I*I«JI (**WMWHaHMMtaaHM*»P#"*»Mı.BtııfeıhriiiÛ
KONUK YAZAR
Devlet
halka
kapalı
Dr. PERTEV BİLGEN
Demokratik toplumJarda
çoğulcu toplum yapısı,
idarenin halk tarafından
denetlenmesi usullerinden
biridir. Bu yapı ise
bireylerin belli menfaat
veya amaçlar etrafında
toplanıp birlikte hareket
etmeleri vc bu suretle
| siyasi iktidan etkileyecek,
yönlendirecek baskı
gnıplan oluştunnalan ve
kişilerin, idarenin elinde
bulunan, kendileri ve/veya
kamu (= halk) ile ilgili
karar ve bilgilere ulaşıp
onlan öğrenebilmeleri
imkânını ifade eden
'idarenin saydamüğı'
ilkesinin kabulünü gerekli
(Arkaa Sa. 17, Sü. Vde)
Çernobil nükleer kazası
Türkiye'nin gündemini
uzun süre meşgul etti.
Kolera, sarılık, tifo gibi
salgın hastalıklar, termik
santral kazası, Körfez
Savaşı, sığır vebası ve
AIDS de toplumun her
kesimini ilgilendiren sorunlardandı. Konular
farklıhk gösterse bile izlenen resmi politika hep
aynıydı. Gizlilik ve kamuoyunu uyarmama.
Tifo, kolera gibi salgınlar,'panik yaratır'
gerekçesiyle kamuoyundan gizlendi. Sığır
vebası yaklaşık bir buçuk ay kamuoyundan
gizlendi. Kanında AIDS virüsüne rastlanan
Izmitli ev kadınına hastalığı söylenmedi.
tDRİS ADtL
BEHİÇ AK
CESET SAKLANDI
"Açıklık" ve "şeffaflık" il-
kesiyle iktidara gelen DYP-SHP
hükümetinın önündeki engeller-
den biri, "gizülik" esasına da-
yalı "rçsmi politika".
Yetkililerin, çevre ve sağlık
sonınlan karşısında "korkacak
bir şey yok", "siz anlamazsı-
•12", "panige gerek yok" açık-
Türkiye'de kamuoyunun
gündemini uzun süre meşgul
eden en büyük çevre-sağlık fe-
laketi, Çernobil nükleer kazası
oldu. Bunu kolera, sarılık, tifo
gibi salgın hastalıklar, deniz ve
hava kirliliği, termik santral ka-
zası, çevre ve ınsan sağlığı açı-
sından etut edilmemiş projeler,
Körfez Savaşı, sığır vebası ve
AIDS gibi toplumun tum ke-
simlerini etkileyen sorunlar
izledi.
Birbirini ızleyen bu sorunla-
nn konuları farkhlık gösterme-
sine karşın, izlenen politika de-
ğişmedi: "Gizlilik", "kamuo-
yunu zamanında uyarraama."
Çernobil'den sonra Türkiye'-
yı tehdit eden radyasyon oran-
lan halen açıklanmadı. Tifo,
lamalanyla özetlenen uygula- kolera gibi salgınlar "panik
malar, resmi poütikanın teme- yarabr" endişesiyle kamuoyun-
lini oluşturuyor. dan gizlendi. Körfez Savaşı sı-
rasında "kimyasal saldın" en-
Yeni hükümet ıse Gökova'- dişesi içindeki halka yeterli bil-
dakı Kemerköy Termik Santra- g
i V
e yardım sağlanmadı. Sığır
lı'nın yapımını dondurarak, ka- vebası, yaklaşık bir buçuk ay
muoyunun tepkilerine olumlu kamuoyundan gizlendi. Son
bır yanıt verdi. DYP-SHP hu- olarak kanında AIDS vinısüne
kümetinin bu karan, resmi po- rastlanan Izmitli ev kadını, has-
litikanın değiştirileceğının bir talık kendısınden de saklanarak
işareti oldu. taburcu edildi.
Salgınoian bölgelerden ven'len '
bılgılerdehastahk şıfrelı tanımlar.ıyor
Koleranın kod
adı, boncuk
Hastahk büjniyorou, ama gizlendiŞ i y g S Ş C S PCL4&C7 S/ĞİF HASIAUĞ1
« " V ^rr^~tfM I'BİX* İ S B İ ^ I ' V ^ ! ^
omanya<
^
ü
olağanustti durum. Radyasyon bututu Bukrcş'u
B ^ ^ ^ B o h r t kapMİaM L J mt IMtff rıfitgKi t
,~a
S^ • ——- •••' ,ıa •
-ZT, Prof. Özemre: fiadyooki I g ^ î ^ J p
1
^ ^ g İ ^ Ü
, -\ :„+-. Türki\ıew N S ^ T * ^ ^ ^
r
**""— :H5
v
r,.r*"serpmtı
<e bile etkili
özemre bilım adamlannı
suçladv
hastahk saklamayarış
;
Cav zararsız
9
Özemre: Şüpheh
Setiri i
Dd günde
radyasyon
uzmanı BRadyoaktiviteyî bilmeye
kesildîler halkmı rakamı ne
İKuçukçekmece Nükleer Araştırma Merkea'ne gırdık, Prvf özerr.-e.'?,
YETKtLİLER BASINI ELEŞTİRDt — Kamuoyunu yakından ilgilendiren çevre ve sağlık sornn
lan sürekli olarak basında yer aldı. Bu dunım bazı yetkililer tarafından eleştirildi.
Koleranın kod
adı 'boncuk'1989'un yaz aylarında Gunev
iUerinde başlayan kolera salgını,
"suçmuş gibi" halktan ve daha
üst yetküilerden saklanıyordu.
Salgtnın etkili olduğu Adana'da,
Çukurova Universıtesı Tıp Fa-
kültesı'nden bır öğretım uyesı,
"Bu konuda bir açıklama yapa-
•aam, uyanldık" dıyordu. "Ko-
kra"ya, endise yaratmasın diye
M
ıkut bagırsak enieksiyonu" de-
niyordu. Yetk.ılıier, kendı arala-
nnda "boncuk" kod adını kul-
lanıyorlardı.
Adana 11 Sağlık Muduru
"Kotera mı, bağırsak enfeksiyo-
•• aau?" konusunda gazetecıle-
rin sorusunu şöyle yanıtbyordu:
"Dognı. Kolera bu. Biz kod
«dını kullanıyoruz. Kolera var
dendiji zaman salgın anlasüı-
yor. Millet korkuyor. Halk ve
tarisUeri urkutmuş oluyonız.
Biz yine akut bagırsak enfeksi-
yonu diyelim." (8 eylul)
Dönemin Sağlık Bakanı Ha-
lil Şıvgın ise "kolera var mı?"
sorulanna daha anlamlı bır ya-
nıt veriyordu.
"Hayır ba>ir, kesinlikk yok.
Ancak hastahk tifo olarak, ba-
gırsak enfeksiyonu olarak var."
(10 eylul)
Adana, Gaziantep ve Şanlıur-
fa'da salgın hastaük gezisı >-apan
Bakan Şıvgın bile "bilgi
afaunama" durumuyla karşılaşı-
yordu. Gaziantep'te bir hastane-
de 'İşgüzar" yöneticiler, baka-
nın bile gerçeğı öğrenmemesı
ıçin ellennden gelenı yapıyorlar,
"kolera yok" diyebüiyorlardı.
Aynı hastanede koleradan ölen
10 aylık Serpil Kuzucuk'un ce-
sedi, babasına "Bakan gelecek"
diye verilmiyor, ceset saklanı-
yordu.
BAKANLIK GENELGESİ
Hastalıklan gizli tutun
1986'nın son aylarında bazı
çevre ve sağlık sonınlannın ga-
zetelerın manşetlerine çıkması
üzerine Milli Eğitım Bakanlığı,
tedbınnı bir genelgeyle okulla-
ra ılettı:
"Hastalıklan gizli tutun."
Genelge, 11 Aralık 1986'da
gazetemizde manşet olunca Mıl-
li Eğıtün Bakanlığı yetkılıleri ge-
nelgeyi şöyle savunuyorlardı:
"Panik yıkmasını ve abartma-
lan öntemek için yayımladık."
IZMÎTLİ EV KADINI
AIDS olduğu
hastadan saklandiSağlık sorununun gızlenmesi,
Izmitli ev kadınında AIDS gö-
nilmesınde de yaşandı. Bu kez
hastahk, hastadan gızlenıyordu.
14 ekunde yatınldığı Cerrahpaşa
Tıp Fakultesı Hematolojı Servı-
si'ndekı testlen sonucu kanında
AIDS virusu taşıdığı saptanan
Izmitli ev kadını, hastahk ken-
disine bildirılmeden taburcu
edildi. Hastanın doktoru Doç.
Bnrhan Ferhanoglu, bu olayı
şöyle anlatıyordu
"Testteo pozitif sonuç çkVmca
dunımu hastaya söykroedim.
Çunku hasta egilim gormedigi
için anlamay'abUirdi. Refakatçi-
leri ve akrabalanna da bilgi ver-
meyi dognı bulmadım. Esjyle
goruşmem gerektigini söyledim.
8 kasun guniı Fransa'da bulunan
esini Turkiye'ye çagırması için
hastaya izin verdim. 11 kasım-
da getdigiode eşi yoktu. Ama ar-
ük, yatma nedeni oian kanaması
durduruldugu için hastalığını
kendisine soylemeden taburcu
ettim. Ancak dunımu tzmit
Sağlık Mudurlugu'ne bildir-
dim."
KÖRFEZ SAVAŞI
Gaz maskesini
ne yapacaksın?1991'in başında çıkan Körfez
savaşı, aynı resmi politikayı si-
vil savunma alamnda da günde-
me getirdi. Kimyasal.saldın teh-
dıdi karşısında halkın "gaz
maskesi" ve "bilgi" talebi var-
dı. Bu sıcak ortamda Diyarba-
kır Valisi Cengiz Bulut, 21 Ocak
1991'de şu rahatlatıcı açıklama-
yı yapıyordu: "Halka gaz mas-
kesi dagıtılmayacak", Belediye
Başkanı lurgut Atalav ise topu
başkasına atıyordu: "Işimiz AJ-
lah'a, biraz da Saddam'a kaldı."
Bır mılyon kışıye 450 gaz
maskesi duşen Adana'da ise Sı-
vil Savunma Müdurü Huseyin
Ünal, gazetecüere "Hjdk maske-
>i ne yapacsık?" diye soruyordu.
Guneydoğu'da konuya duyar-
lılık gösteren bir ilçenin beledi-
ye başkanı, "Gaz maskesi dağı-
tamıyoruz, bari bilgi verelim"
düşuncesiyle Sivil Savunma Ge-
nel Mudürluğu'nun broşürünü
fotokopiyle çoğaltıyor ve "her
ihtimale karşı" kaymakama so-
ruyor, "Dagıtayım mı?" diye.
Kaymakamdan şu yanıtı ahyor:
"Sakın dagıtma, halk panige ka-
pılır. Eger dagıürsan savas suçu
i l i sayılırsın."
HALÎÇ'ÎN SULARI
Milyarlık projede
antma yoktu1986 yuının tartışılan konula-
rından biri de Haliç'in temizliği
sorunu idi. Hazırlanan proje,
Haliç'in pis sularının bir deşarj
sistemiyle Boğaz'm dip akıntısı-
na verürnesini öngorüyordu. Bu-
yükşehir Belediye Başkam Bed-
rettin Dalan, "Merak etmeyin
bu proje bittikten sonra Marma-
ra Denizi kirlenmeyecek. Mar-
mara'dan bir bardak su içece-
SlĞIR VEBASI
gim" diyordu. Uzmanlar ise ger-
çeği şöyle dile getirmişlerdi:
"Bu proje Bogaz'ı açık lagı-
ma dönuşturecek. Çunku deşarj
sisteminin hiçbir kimyasal ve bi-
yolojik antması yok."
Gerçek, sonraki yülarda yet-
kUilerce de anlaşılacak ve mil-
yarlarca liralık projeden vazge-
çılip antmalı sıstem gündeme
getirilecekti.
Gizli aşı üretimi
Afşin-Elbistan ı-Elbistan Ter-
meydana geldi.
Bantlar yoluyla boşaltılama\an termik kullerin bacalardan atılması, çevrede insan sağlığı açısın-
dan bu>uk bir tehlike yarattı. Santral vakınındaki Çoğulhan kasabasında bazı hastalıklar goriıl-
meye başlandı. Kahramanmaraş İl Sağlık Muduru, "İnsan sağlığını tehdit eden bir dunım soz konusu
degil" diye açıklama yaptı. Halkın tepkisi uzerine Çoğulhan Kaymakam Vekili ve Belediye Başka-
nı bilgi almak için gittikleri santralda yetküilerden şu yanıtı aldılar: "Bu tehlikeyi onlemenin tek
yolu var. O da santralı durdurmak. Ancak onu yapamayız, çunku Ankara izin vermez..."
Kasun ayında ortaya çıkan sı-
ğır vebası da "gizleme" politika-
sından nasibini aldı. Seçimler-
den 10 gun kadar önce, haşta
Adana olmak üzere 7-8 ilde ses-
sizce uygulanan "kısmi karan-
tina" basına yansıyınca konu
Türkiye'nin gundemine oturdu.
Sığır vebasının kamuoyundan
gizlendiği, Tarım ve Köyışleri
Bakanhğı'ndan yapılan bir açık-
lamayla ortaya cıkıyordu:
"Merkezi Paris'te bulunan
Uluslararası Salgın Hastalıklar
Ofîsi'nce tran'da sığır vebası sal-
gını çıktığı 2 ekimde bize bildi-
rildi. Ancak Kuzey Irak'taki
otorite boşluğu nedeniyle kacak
hayvan girişi önlenemedi."
19 kasımda bır yetkili, basına
şu açıklamayı yapıyordu:
"2-4 ekim tarihinde bakanük-
ta yapılan toplantılarda önlem-
ler genişleüJdi. Hayvanlar için
aşı üretimine hu verildi. Ama
bunlar çok gizli yapıldı. Duyu-
rulmadı panik olmasın diye,
ama hayvanlar oldu..."
Daha sonra hastalığı saklama
politikasının hastalığın yaygın-
laşmasına yol açtığı ortaya çıkı-
yordu. Adana Büyüksehir Bele-
diyesi, gizülik içinde yurüttüğü
"ittoT' çalışmasında "vebalı sı-
ğıriann Seyhan Nehri'ne aül-
masım" uygun gorüyor ve "vi-
nısün yaydmasına" neden olu-
yordu.
o
ÇernoOıl nuklee' santral kazasından sonra
radyas/ondan etkıienen ûölgele''. - 1986-
Cahit Arul Çay kesirüikle zfftvrsız' derken, Hoüanda Sağlık Bakanlığı açıklıyondu:
Çaydaki radyasyon 35 bin bekerel1986'nın nısan ayı. Dunya buyuk bır
felaket yaşadı. Sovyetler Bırliğı'ndekı
Çernobil nükleer tesislerinden çıkan
"nükleer sızıntı" tum dunyayı tehdit
edıyordu. Turkıye de kapı komşusunda-
ki bu felaketten önemlı oranda etkılenen
ülkeler arasındaydı. Halk endışe içındey-
di, bilgilenmek istıyordu. Ama izlenen
politika farklıydı.
llk gunlerde Turkıye Atom Enerjısı
Kurumu (TAEK) Başkanı Ahmet Yuk-
sel Özemre, "Kimse panige kapılmasın,
en ufak bir radyasyon vukselmesinde
halkımızı haberdar edecegiz"dedı. Ama
halkı haberdar etme ışı bazı uzmanlara
ve basına kalmıştı. Bunlar da Özemre ta-
rafından "sıkıntının ana kaynagı" ola-
rak gösterıldı. Özemre, "Bu konuda tek
sıkıntımız, bazı gazeteciler tarafından
muhasara altına alınan ve bir seyler soy-
lemek zorunda kalan bazı arkadaşları-
mızdır. Cazetelerde çıkan birçok yazı ve
haber yanlıştır, panige sebep olmuştur"
diye konusuyordu
Sıkıntının ana kaynağına işaret ettık-
ten sonra Özemre, ılerleyen gunlerde
radyasyonu önemsemeyen açıklamalar-
da bulunuyordu:
• Radyoaktif serpinti Turkiye'ye gelse
bile etkili olmaz. Kamuoyunun heyeca-
na ve aşırı hassasiyete kapıiması dognı
değildir. (1 mayıs)
• Sudakı radyasyondan fazlaca korkma-
ya gerek yok. Çunku sudaki radyasyon
tıpkı havadaki gıbı her geçen gun etki-
sını kaybeder. (4 mayıs)
• Merak etmeyin, btzdeki radyasyon du-
zeyi yuz misli bile artsa viıcuda bir etki-
si olmaz. (4 mayıs)
• (Edırne'de sütlerın radyasyon testine
tabı tutulması isteklerı uzenne...) Yuz-
de yuz kefihm kı tahlil sonucu bır şey
çıkmayacak. (7 mayıs)
• Şupheli gıdayı getirin yiyeyim. Bu ko-
nuda benden başka, Radyasyon Giiven-
lik Dairesi'ndeki arkadaşlar da hazırdır.
(9 mayıs)
• (Kuçukçekmece'de yapılan ölçumler-
de radyasyon görulduğu yolundakı ha-
berler uzerine) Allahını peygamberini se-
ven, bunlan nereden bulursa getirsin yi-
yeyim, içeyim. (9 mayıs)
Bu yakiaşım bıçımı, daha ust yetkili
oian Sanayı ve Ticaret Bakanı Cahit
Aral tarafından da benimseniyordu:
• Bir yerde radyasyonun 4-5 kat artması
bir şey ifade etmeyebilir. Trakya'dan sıit
getirsinler, ben içeyim. (30 mayıs)
özemre, ızledığı politikayı 4 Haziran
1986'da şöyle özetliyordu:
"Ben otoriterim. Çemobil'le ilgili
benden başka kimsenin konuşmaması
için emir verdim. Ben Osmanlı devlet ge-
leneginden gdiyorum ve bu hiyerarşi an-
layısuu benintsiyorum. Topladıgımu ve-
rileri halka acıklamadığımız dogrudur.
Açıklarsak her uzman kendine gore yo-
nım yapar. Kimi doğru kimi yanlış.
Radyoaktivitenin ne olduğunu bilmeyen.
benim zavallı halkım rakamı ne yap-
sın?"
Özemre, 9 haziranda da "Biz halktan
bir şey gizlemedik. Ancak panik çıkma-
SM diye rakam vermedik" diye konuştu.
Çernobil'deki sızıntıdan etkılenen Ka-
radenız bolgesınin ıkı temel urunu oian
fındık ve çay, tartışmalann odak nok-
tasını oluşturdu. Yetkililer, bu konuda
da bılinen politıkalarını surdurduler.
TAEK'ten yapılan açıklamada "Fın-
dıkta radyasyon iddiııları gerçeğe
uymamaktadır" denihrken dünyamn en
buyuk fındık borsası oian Hamburg'dan
Türk ürunleri geri çevriliyordu. Yetki-
lilerin açıklaması ise "Radyasyon her za-
man vardır. Mesela Paris - Ankara - Pa-
ris ucak yoJculugunda insanın aldıgı rad-
yasyon, nükleer kaza sırasmda Edirne'-
de bir yurttaşımızm akügı radyasyondan
daha fazladır" şeklindeydi.
Bekerel Cahit
Avrupa Topluluğu, gıda maddelerin-
deki kabul edilebilir radyasyon sınırını
600 bekerel olarak kabul etmişti.Türki-
ye ıse "daha esnek" bir yaklaşunla 1800
bekerel olarak belırlemişti. Bu tartışma-
lann ortasında bir açıklama yapan Hol-
landa Sağlık Bakanlığı, Turk çaymda 35
bm bekerele kadar radyasyon belirlen-
diğinı bildiriyordu. Aynı gunlerde ise Sa-
nayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, ko-
nuyla ilgili basın toplantısuıda gazeteci-
lere çay ikram ederek "Çay kesinlikk
zararsız" diyordu ve ilk çayı kendısi içi-
yordu. Aral'a, radyasyon konusunda bu
yöndeki açıklamalanndan dolayı "Be-
kerel Cahit" adı takılmıştı.
Çevre için
işbiriigi
• ANKARA (ANKA) —
Turkiye ile ABD arasında
yapıhnası kararlaştırılan
stratejik işbirliğine çevre
boyutu kazandınldı.
Turkiye ile ABD arasında
çevre alamnda yoğun
işbirliğini öngören
mutabakat zaptı Ankara'da
Çevre Bakanı Doğancan
Akyürek ile ABD Çevre
Koruma Ajansı Başkanı ve
kabine üyesi VVUliam Reilly
tarafından imzalandı.
Hilton otelinde duzenlenen
imza töreninde bir
konuşma yapan Çevre
Bakanı Doğancan Akyürek,
Türkiye*de çevre
konulannın giderek artan
bir ilgi uyandırdığını
belirterek bu çerçevede
geçen ağustos ayında Çevre
Bakanlığı'nın kurulduğunu
anlattı. Turkiye ile ABD
Çevre Koruma Ajansı
arasında yapüacak
işbirliğinin diğer ülkeler
için bir model
oluşturacağını umduğunu
soyledi.
Eeki eser
kaçakçılı^ı
• ANTALYA (Cumhuriyet
Biırosu) — Antalya'da eski
eser kaçakçıhğı yapan 12
kişi yakalandı. Antalya
Emnıyet Mudürlüğü
Kaçakçüık tstihbarat ve
Harekât Şube
Mudurlugu'ne bağh Mali
Suçlar Burosu ekıpleri
tarafından gerçekleştırilen
operasyon sonucunda, 2863
sayılı eski eserlerle ilgili
yasaya muhalefet ettikleri
belirtilen Kemal Dokcan,
Zeki öngel, Gazi Kuyucu,
Ali Can; Elmab'ya bağh
Çukurelma köyu muhtan
Cilesun Kocabıyık, Cemal
Ülker, Hasan Dunnaz,
Yunus Göçerler, Kerim
Köksel, Ibrahim özekinci,
Ali Demirel ve Huseyin
Demir yakalandılar.
80 bin
öğrenciye
bnrs oyunu
• ANKARA (AA) —
Ankara Emniyet
Mudurluğu Terörle
Mucadele Şubesi'nden
yapılan açıklamaya göre bir
ihbarı değerlendıren polis,
ayda 200-500 bin lira burs
vaadiyle öğrencilerin
dolandınlmak istendiğini
belirledi. Polis, yapılan
araştırma sonucu tum
üniversitelere 'burs
vereceğiz' diye ilan asan
ODTÜ öğrencisi Ahmet
Cengiz Kanarh ve ODTÜ
mezunu Ahmet Hakan
Kanarh adlı öğrencileri
gözaltına aldı. tki kardesin
evlerinde yapılan
aramalarda, burs isteminde
bulunan 80 bin öğrencinin
mektubu bulundu. İki
kardesin, yakalanmamalan
durumunda, başvuruda
bulunan 80 bin öğrenciden
değerlendirmeye alınmaları
için 15 biner lira para
isteyecekleri anlaşıldı.
Knşları
gözleyenler
• ANTALlfA (AA) —
Birçok ülkede doğaseverler
arasında yaygın bir uğraş
olarak tanman kuş
gözlemciliğinin iyi bir
kampanya ile Turkiye'de de
gençlerin tutkusu haline
gelebıleceği bildirildi. Doğal
Hayatı Koruma Derneği
(DHKD) önemli kuş
alanlan projeleri sorumlusu
Murat Yarar, kuş
gözlemciliğinin mükemmel
bir doğa sporu olduğunu
belirterek "Masrafsız bir
spor oian bu uğraşın,
özellikle Anadolu gençliği
arasında
yaygınlaşabileceğine
inamyorum" dedi.
Ucakta anza
• İSTANBUL (AA) —
Istanbul-Trabzon seferini
yapmak üzere havalanan,
Istanbul Havayollan'nm
Carevelle tipi yolcu uçağı,
kabin basmcımn yukselmesi
sonucu Atatürk
Havalimanı'na geri döndü.
tstanbul'dan 90 yolcusuyla
saat 09.40'ta Trabzon'a
hareket eden uçak,
kalkışından yaklaşık yanm
saat sonra, kabin
basıncında meydana gelen
aşırı yüksehne sonucu
Atatürk Havalimanı'na geri
dönmek zorunda kaldı.
Helikopter
kazaşı: 3 ölti
• AMMAN (AA) —
Ürdün Hava Kuvvetleri'ne
ait bir helikopter, önceki
gece eğitim uçuşu sırasmda
düştü. Petra Haber Ajansı,
kazada, helikopterdeki iki
pilot ve bir muhendisin
öldüğünü bildirdi. Kazayla
ilgili başka bilgi verilmedi.