Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/10 D1Ş HABERLER
SUZİRVESİ
9 EKİM 1991
Kırıınve
Rııslar
• MOSKOVA (AA) —
Kırıın Türklerinin 1944
yüında Orta Asya'ya
sfirülmelerinden sonra
Yanmada'ya yerleştirilen
Ruslar, bu yılın başındaki
halk oylamasıyla özerk
cumhuriyet statüsünü
yeniden kazanan
yarımadanın Ukrayna'dan
ayrılması amacıyla
kampanya başlattılar. TASS
Ajansı'run haberine göre
Kınm özerk Cumhuriyeti
Yüksek Sovyeti'nin
desteğiyle kurulan yeni bir
örgüt, yanmadanın yeniden
Rusya'ya bağlanıp
bağlanmayacağı
konusundaki tartışmalara
son vennek amacıyla bir
halk oylamasL yapılması
için bolge halkının desteğini
elde etmeye çahsacak.
Arafat. Kaddafi
ile göriişecek
• LEFKOŞA (AA) —
Filistin Kurtuluş örgtltü
(FKÖ) lideri Yaser
Arafat'ın, Libya Devlet
Başkanı Muammer Kaddafî
ile görüşmek üzere Libya'ya
gittiği bildirildi. Libya
Resmi Haber Ajansı Jana,
Ortadoğu Banş
Konferansı'nın
toplanmasından önce Arap
ülkelerinin ortak bir
politika belirlemesini
sağlamak için liderlerle
görüşmeler yapan Arafat'ın
Trablusgarp'a geldiğini
duyurdu.
Darbe uyansı
• BLACKPOOL (AA) —
Litvanya Devlet Başkanı
Vitautas Landsbergis,
SSCB'de yeni bir darbe
girişimi olabileceği
uyarısında bulundu.
Muhafazakâr Parti'nin
yıllık konferansında bir
' konuşma yapmak için
Ingiltere'de bulunan
Landsbergis, dün
düzenlediği basın
toplantısında, KP'nin
örgütsel varlığının
silrmesinden yakındı.
Bulgar
geçunleri
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'da, seçimlere üç
gün kala, ttlkenin üçüncü
büyük siyasi gücü hak ve
özgürlükler hareketine
(HÖH) yönelik karalama
kampanyası devam ediyor.
Halen en büyük parti
konumundaki Sosyalist
Parti'nin (SP) yayın organı
Duma gazetesinde
yayımlanan bir yorumda,
HOH'nin seçimlere
girmesinin ABD tarafından
desteklenidği öne sürüldü.
En büyük
tehlike
Pantürkizm
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'ın halen en
büyük siyasi partisi
konumundaki Sosyalist
Parti'nin (eski Komünist
Parti) önde gelen
isimlerinden eski Başkan
Yardımcısı Andrei Lukanov,
"Pantürkizm ve
Panislamizm'in ülkesi için
gerçek bir tehlike
olduğunu" öne sürdü.
Andrei Lukanov, partisinin
haftalık basın toplantısında,
bir sonı üzerinel'Bir Bulgar
olarak, Pantürkizmin ve
Panislamizmin ülke için
gerçek bir problem
olduğunu düşünüyorum" dedi
Fedenal ordunun ateşkes önerisini Zagneb reddetti
Hırvatistan artık bağımsızHırvatistan parlamentosu, 25 haziranda aldığı
bağımsızlık kararını dünden itibaren yürürlüğe
koydu.
ması koşuluyla bir ateşkes öne-
risinde bulundu. Yugoslavya res-
mi haber ajansı TANJUG, dün
öğleden sonra Belgrad'da topla-
nan Yugoslavya Federal Başkan-
lık Konseyi'nin "Sırp bloku"nu
oluşturan 4 üyesince (Sırbistan,
Karadağ, Voyvodina, Kosova)
alınan karan, AT'nin verdiği ül-
timatom süresinin dolmasına 2
saat kala duyurdu. AT, federal
ordunun Zagreb'i bombalama-
sını sert bir dille kınamış ve Yu-
goslavya'ya ültimatom vererek
saldırüann durdurulrnaması du-
rumunda ağır yaptınmlar uygu-
layacağmı bildirrnişti. Yu<?oslav-
Dış Haberler Servisi — Hır-
vatistan Parlamentosu, 25 hazi-
ran tarihinde ilan ederek don-
durduğu bağımsızlık kararını
aktif hale getirdi. Zagreb radyo-
su, bağımsızlık deklarasyonu-
nun onaylanması niteliğindeki
karann, parlamento tarafından
oybirliği ile alındığını belirtti.
Hırvatistan, haziran ayında
aldığı bağımsızlık karanndan
sonra AT'nin çabalan sonucun-
da üç ay boyunca bağımsızhğı
pekiştirecek kararlar alınayı
durdurmuştu.
Federal ordu, ATnin aynı gü-
venceyi Hırvatistan'dan da al-
ya federal ordusunun AT'den
beklediği güvenceler şöyle:
• Hırvatistan'ın (dün) gece TSİ
Ol.OO'den itibaren ateşkesi kabul
etmesi.
• Hırvat ablukasının bu-
gün TSl 01.00'e dek kaldınlma-
sı.
• Hırvatistan'da kuşatüan fede-
ral ordu birHklerinin Avrupalı
gözlemcilerin denetiminde bu-
gün TSİ Ol.OO'den itibaren kay-
dırılması.
Federal ordunun açıklamasın-
da, verilen süreler içerisinde Hır-
vatistan'ın bu koşullan yerine
getirmemesi durumunda ordu-
nun, kışlalan kurtarma operas-
yonunun sureceği de belirtildi.
AT'nin, federal ordunun iste-
diği güvenceyi verip vermeyece-
ği henüz kesinlik kazanmazken
Hırvatistan'ın başkenti Zagreb-
in bombalanmasının ardından
federal ordunun yeni ateşkes
önerisini ele almak üzere bir ara-
ya gelen Hırvat liderler ise ateş-
kes önerisini kabul etmeme ka-
ran aldılar. Toplantının bitimin-
de bir açıklama yapan Hırvatis-
tan Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü
Anton Babic, Yugoslavya'da
ateşkes sağlanması için federal
ordunun öne sürdüğu koşullan
kabul etmediklerini söyledi. Ba-
bic, BBV televizyonuna dün ver-
diği demeçte, Hırvatistan'ın
ateşkesi kabul ederek federal Or-
du kışlalanna yönelik kuşatma-
lara son verilmesi, aksi durum-
da saldırüann sureceği yollu or-
du karannın kabul edilemeyece-
ğini beUrtti. Dışişleri Sözcüsü
Babic, "Hırvatistan'da federal
birtikler bulundugu sürece bir-
liklerimizi nasıl geri çekebili-
riz?" diyerek saldırüan federal
ordunun başlattığını, bu yüzden
önce ordu birliklerinin çekilmesi
gerektiğini öne sürdü.
Bu arada günlerdir yoğun ça-
tışmaların yaşandığı Hırvatis-
tan'da ordunun ateşkes önerisin-
den sonra çarpışmalann bir öl-
çüde durulduğu büdiriliyor. Kü-
çük çapta çarpışmaların yer yer
sürdüğünü duyuran Hırvatistan
radyosu, federal ordunun önce-
ki gün gercekleşürdiği yoğun ha-
va saldırısı sonucunda Sisak
kentinde bulunan Hırvatistan-
ın en büyük ikinci rafinerisinin
hasar gördüğünü bildirdi.
Yûmaz ile Mitsotakis, iki ülke amsmdaki diycdoğun seçim sonmsı sürdürülmesinde mutabık
IstanbuTda TürfcYunan zirvesiSTELYO BERBERAKİS
îstanbul Rum Fener PatriğT-
nin cenaze törenine katılmak
amacıyla dun günübirliğine Îs-
tanbul'a gelen Yunanistan Baş-
bakanı Konstantin Mitsotakis,
Başbakan Mesut Yılmaz ile 30
dakika süren bir görüşme yap-
ü. Bosphorus Swiss Otel'de ya-
pılan bu göruşmeden sonra her
iki başbakan, "Türk-Yunan di-
yalogunun Türkiye'deki genel
secimlerden sonra sürdürülme-
sinde" görüş birliği sağlandığı-
nı açıkladılar. Türk ve Yunan
gazetecileriyle foto muhabirleri-
nin "itiş kakışlan" arasında
otelin lobisinde, bir kanepeye
yan yana oturan Yılmaz ile Mit-
sotakis ilk önce kendi kısa açık-
lamalannı yaptüar ve daha son-
ra gazetecilerin sorulannı yanıt-
ladılar.
Mitsotakis açıklamasında,
"Ortodoks dttn>anın bu yaslı
eününde Yunan temsilciliğinin
îstanbul'da en iyi şekilde ağır-
ladıgını ve kola)hklar gosteril-
diğini ve bu nedenle Başbakan
Mesut Yılmaz'a teşekkurlerini
UettiğİDi" söyledi. Mitsotakis,
Yılmaz ile siyasi içerikli konu-
lara değinilmediğini, ancak ge-
çen ay Paris'te yapılan göruş-
meden sonra varılan anlaşma
gereğince, "Türk-Yunan diya-
logunun secimlerden sonra sür-
dürülmesinde mutabık kalındı-
İKİ BAŞBAKAN — Başbakan Mesut Yılmaz, Patrik Dimitrios'un cenazesi için İstanbul'a
gelen Ynnanislan Başbakanı Mitsotakis ile görüştü. (Fotoğraf: SERDAR AKINAN)
gını" sözlerine ekledi.
Karşıhklı "teşekkürterden"
sonra iki başbakan, gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı. İlk so-
ru Yunanlı bir gazeteciden Me-
sut Yılmaz'a yöneltildi. İlk so-
ru "Kıbns sorunu ve Türkiye'-
nin, ABD Başkanı George
Bush'un talep ettiği Kıbns ik il-
gili toplantının Türkiye nedcniy-
le gerceklesemediği" iddiasıyla
ilgiliydi. Mesut Yılmaz, bu so-
ruyu şöyle yanıtladı:
"Sayın Mitsotakis ile Paris'-
te yaptığımız göruşmeden son-
ra olduğu gibi, başlatmış oldu-
ğumuz diyaloğun, secimlerden
sonra sürdürülmesi konusunda
burada da mutabık kaldık. So-
runun ikinci ayagına gelince, şu-
nu belirtmek isterim ki spekii-
lasyon üzerine spekütasyon yap-
mak benim âdetira degildir."
ikinci soru bir Turk gazeteci-
sinden ve bu kez Mitsotakis'e
yöneltilirken Atina'da son üç ay
içinde Turk diplomatlanna yö-
nelik saldırılarda, üç diploma-
tın yaralandığı ve birinin öldü-
rulduğu ammsatıldı ve Mitsota-
kis'in bu konuda düşünceleri
soruldu. Mitsotakis bu soruyu
şöyle yanıtladı:
"Söz konuso terör eylernleri
kuşkusuz Türk-Yunan yakınlaş-
masmı, diyalog kurulmasını ve
ilişkilerimirin düzenlemesini en-
gellemeji ongörmektedir. Sözü-
nu ettiginiz terör eylemleri tra-
jiktir. Ve bu eylemler Yunan
pariamentosu ve Yunan halkı
tarafından şiddetle kınanarmk
lanet edilmiştir. Yunan httkii-
meti, bu terör örgütlerini sök-
mek ve açıkhğa kavuşlurmak
amaci)la her turtü gayreti gös-
terecektir. Unutmamak gerekir
ki dun bizim de esefle karşıla-
dığımız cinayeti üstlenen aynı
terör örgiitit, bundan tam bir yd
once benim öz kızımın eşi; mil-
letvekili damadımı da öldiir-
muştur."
Program dışı yapılan bu
"rirve" görüşmesinden önce
Yunanistan Başbakanı Mitsota-
kis, Kuzey ve Güney Amerika
Ortodoks Kiliseleri'nin Başpis-
koposu Yakovos ile de kısa bir
"veda" gönışmesi yaptı.
Yunanistan Başbakanı Kons-
tantin Mitsotakis'in Cumhur-
başkanı Turgut Özal ile bir te-,
lefon görüşmesi yaptığı öğrenil-
di.
DlŞBASlN THE WALL STREET JOl RNAL
Self-determinasyon ve tehlikeler— 2 —
ARTHUR SCHLESINGER
Geriye bakıldığında, Sov-yet lmpara-
torluğu eski Avusturya-Macaristan
lmparatorluğu'nun bir de facto benzeri
olarak görülebüir. Soğuk savaştan son-
ra Sovyet sisteminin dağılması, Birinci
Dıınya Savaşı'ndan sonra Habsburg sis-
teminin dağılması gibi tarihte ve bellek-
lerde derin kökleri bulunan, bastınlmış
ulusal ve etnik emelleri ve çalışmalan
serbest bıraktı. Sovyetler Birliği ve şim-
di Yugoslavya'nın dağılması eski Demir
PerdCnin her iki yanındaki aynlıkçı ha-
reketlere cesaret veriyor.
"tspanyol milliyetçileri bağımsızlık
Istiyor" geçen gün New York Tlmes'ın
kullandığı başhklardan biriydi. Eğer Er-
menistan bağımsız ise Katalonya neden
olmasın? Litvanyalılann kendi kaderle-
rini tayin hakkı varsa Baskların neden
olmasın? Her azınlığm kendi içinde bir
azınlığı var. Kendi kaderini tayin hakkı
nerede duracak?
Roger Thurow geçenlerde Wall Street
Journal'de çıkan bir yazısmda "özerk
Losatya için Sorp" (hayır, bu Sırp'm yan-
lış yazılmış şekli degildir) Ulusu" hare-
keti adına lobicilik yapanlann Cenevre
1
de yürüttükleri faaliyetleri anlattı. Bu
hareket, sanki Evelyn VVaugb'un icatla-
nndan biriydi. Andorra, Monako, San
Marino ve Liechtenstein eskiden zarar-
sız turizm merkezleriyken şimdi acaba
dünyanın geleceğini mi temsil ediyor?
Elbette ki yeni kendi kaderini tayin
tutkulan hiçbir şekilde Avnıpa'yla sınırlı
değil. Çok az nüfuslu ve gerçek yaşama
yetenegine sahip olmayan, ama Birleşmiş
Milletler'de ABD ve Çin ile eşit oy hak-
kma sahip mikro devletlerin yayılması-
nın, BM'nin başına bela olması çok
muhteme! bir gelişme.
Ve mikro devletlerin BM Genel Kuru-
lu'nda seslerini yükseltmelerinin sakın-
cası, Üçüncü Dünya'da aynı egemenlik
altında yasayan halklar arasında kendi
kaderini tayin hakkı salgınınm yol aça-
bileceği zalim şiddet olaylannın sakın-
caları yanında bir hiç kalacaktır. Kendi
kaderini tayin hakkı kolaylıkia kendi
kendini imhaya dönüşebilir. Bir süredir
Beyrut'un başından geçenler, olası bir
geleceğin olabileceğini göstermiştir. Gü-
ney Afrika'dan Sri Lanka'ya, tsrail'den
Hindistan'a, Angola'dan Trinidad'a uza-
nan etnik çalışmalar uluslan parçalıyor.
Economist dergisi, "Kabikcilik, viriisü,
uluslararası politikanın uzun yıllar gizli
kaldıktan sonra ülkeleri mahvetmek için
alevlenen AIDS hastalığı olma tehlike-
sini taşıyor", diye yazarken çok hakhy-
dı.
Kendi kaderini tayin hakkı öğreti«ini
gözden geçirmenin ve bu öğretinin Wil-
son tarafından kabul edilen ve ABD'nin
deneyimleri tarafından da teyit olunan
sınırlannı belirlemenin zamanı artık gel-
miştir. Küçük olan her şey, zorunlu ola-
rak güzel değildir. Hedef, her halka han-
gi egemenlik altında yaşayacağını seçme
hakkını tanımak olamaz. Hedef, farkh
etnik, dinsel ve ırksal gruplann aym ege-
menlik altında uyum içinde yaşamalannı
sağlamanın yollanm bulmak olmalıdır.
Bu hedef, halklann gittikçe daha çok
birbirleriyle kaynaştığı bir çağda giderek
daha zorunlu hale gelmiştir. 20. yüzyıl
biterken soğuk savaşın sonu, hızlı ula-
şım ve haberleşme biçimlerinin gelişmesi,
yoksulluktan ve diktatörlüklerden kacış,
başka bir ülkede daha iyi bir yaşam sür-
me rüyası gibi etkenler insanlan bugü-
ne değın görülmemiş bir ölçüde ulusal
sınırlar ötesi kitle göçlerine sürüklüyor.
Yukanda değindiğim nedenlerle Baş-
kan Bush, özlemleri şimdi Sovyetler Bir-
liği ve YugoslavTa'yı parçalamak olan
halklann bağımsızlıklarıru tanuna konu-
sunda acele etmediği için hakh görünü-
yor. Soz konusu özlemler anlaşılabilir
şeylerdir. Fakat kendi kaderini tayin hak-
kı talepleri bulaşıcı olabilir ve sonuçta,
toplumların politik dokulan yıkılabilir.
Kendi kaderini tayin hakkı ancak bir
noktaya kadar kabul edilebilir. O nok-
tamn ötesinde tutarsızlık ve anarşiye gö-
türür. Gittikçe hayati hal alan bu soru-
nun yanıtı, hiç değilse yakın zamanlara
değin, ABD idi. Fakat bugün ABD'de
bile çok kültürlü bağnazlığın patlama-
sı, birbirinden ayn yaşayan etnik ve ırk-
sal gruplann yaygınlaşması, yeni bir ka-
bilecilik tehlikesini arz ediyor. Eğer
ABD, birden çok etnik grubun birlikte
yaşadığı federal bir devletin nasıl çalış-
tmlabileceği konusunda dünyaya örnek
olamazsa, 21. yüzyıl gerçekten kötü ge-
çecek demektir. Ama bu, ayn bir hikâye.
—BtTTl—
B
6ELİY0R,.,
15IKU199
ARÇELİK
Ertelemede
ABDparmağı
Istanbul'da yapılması öngörülen zirvenin
düzenleyici İcuruluşunun yöneticisi, Amerikah
yetkililerin kendisi ile temasa geçerek erteleme
önerdiklerini bildirdi.
WASHINGTON (AA) —
Istanbul'da yapılması öngörü-
len "su dorugu"nun ertelen-
mesi için ABD'nin, düzenleyi-
ci kuruluşa tavsiyede bulundu-
ğu bildirildi.
Doruğu düzenleyen "Global
Water Snmmit Inituüve"
(Dünya Su Doruğu Girişimi)
adlı kunıluşun kurucu ve yöne-
ticisi Joyce Starr, Amerikah
yetkililerin kendisi ile temasa
geçerek erteleme önerdiklerini
söyledi.
Ertelemeye, ABD'nin Orta-
doğu banş girişimine ve bu ko-
nudaki uluslararası konferan-
sa öncelik verilmesi düşüncesi-
nin etkili olduğu büdiriliyor.
Düzenlediği basın toplantı-
sında, doruğu BM kuruluşlan
desteginde kendilerinin düzen-
lediğini, Türkiye'nin de ev sa-
hibi olmayı ustlendiğini anlatan
Dr. Starr, son durumda,
ABD'nin, Türkiye'ye de erte-
leme önerisinde bulunup bu-
lunmadığım bilmediğini söyle-
di.
Türkiye'nin ve Cumhurbaş-
karu Turgut Özal'm doruk ko-
nusundaki desteğini öven Dr.
Starr, Türkiye'nin evsahipliği
dışında toplantı gündemine
hiçbir bicimde müdahale etme-
diğini belirtti.
Dr. Starr, 1992 ilkbahannda
doruğun yine tstanbul'da top-
lanmasmı amaçladıklannı ve
Israil, Suriye, Irak dahil bütûn
bölge ulkelerinin katılımını is-
tediklerini ifade etti.
YUNAN-BULGAR ANLAŞMASI
Ankarailgi
ile karsıladıSEMİH tDtZ
ANKARA — Yunanistan ile
Bulgaristan arasında önceki
gün başbakanlar düzeyinde im-
zalanan ve 20 yıl için geçerli ol-
ması öngörülen "iyi komşuluk,
dostluk ve işbirligi anlaşması"
Ankara'da büyük bir ilgi ile
karşılandı.
Yunanistan'ın geçmişte böy-
le bir anlaşmaya "Türkiye'ye
ksrsı bir pakt" görünümü ver-
mek istemesi Ankara'da hoş-
nutsuzluk yaratmıştı. Dışişleri
çevreleri Balkanlar'daki "has-
sas deagelere" işaret ederek
böyle bir paktın yarardan faz-
la zarar geüreceği göruşünü di-
le getirmişlerdi.
Bulgaristan Başbakan) Dinu-
tar Popov'un Yunanistan ile
imzalanan anlaşmanın "üçün-
cü ülkeleri hedef almadığı"
şeklindeki açıklaması Ankara'-
da kaygıları bir ölçüde giderdi.
Ankara, aynı şekilde gerek Yu-
nanistan Başbakanı Konstantin
Mitsotakis gerekse Bulgaristan
Başbakanı Popov'un anlaşma-
nın güvenlik ve askeri alanlar-
da "gizli" maddeler taşımadı-
ğını bildirmelerini "not etti."
Dışişleri çevreleri Yunanis-
tan ve Bulgaristan'ın yakın bir
tarihe kadar Trakya'daki aske-
ri varlığı konusunda Türkiye
hakkında benzeri açıklamalar-
da bulunduklannı hatırlattılar.
Son olarak Atina'nın getirdiği
"Trakya'da stnırlann silahsız-
landınlması" önerisinin Sofya
tarafından "sıcak" karşılandı-
ğına da işaret ettiîer. Türkiye,
"AGlK çercevesindeki mevcnt
mekanizmalann yeterti olma-
sı" gerekçesiyle bu öneriyi ka-
bul etmemişti.
Dışişleri çevTelerine göre Yu-
goslavya'daki gelişmeler, Yu-
nanistan ve Bulgaristan'ın bu
düzeyde bir işbirliğine gitmele-
rinde "katalizör" rol oynadı.
Yunanistan'ın uzun süredir is-
temesine karşın Bulgaristan'ın
"Türkiye'ye yanlış sinyal gön-
derir" kaygısıyla isteksiz gö-
ründüğü, bu konudaki görüş
değişikliğinde Makedonya'nın
bağımsızlığıru ilan etmesi ola-
sıhğınm etkin olduğu sanılıyor.
Bilindiği gibi Yunanistan'da-
ki Makedon azınlığm mevcudi-
yetini hiçbir şekilde kabul et-
meyen Atina için bu olasüık
tam anlamıyla "siyasi kibos"
haline dönüşmüş bulunuyor.
Yunanistan'la aynı düzeyde
olmasa bile topraklannda ba-
rındu-dığı Makedon azınlığın-
dan dolayı Bulgaristan da ay-
nı kaygıları bir ölçüde paylaşı-
yor.
Bulgaristan ve Yunanistan'-
daki Turk azınlıkların mevcu-
diyeti, önceki gün bu iki ülke
arasında imzalanan iyi komşu-
luk ve dostluk anlaşmasının her
şeye rağmen Türkiye tarafın-
dan yakından izlenmesine ne-
den olacak. Atina ve Sofya'-
mn gelecekte bu anlaşmayı •
Türkiye'ye karşı kullanmalan
olasılığı tumüyle gözardı edile-
miyor.
KlBRISRAPORU
Denktaş'a
suçlama bekleniyor
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — BM Güven-
lik Konseyi'ne Kıbns raporunu
bugün sunması beklenen Genel
Sekreter Perez de CneUar'ın,
10 yülık genel sekreterlik göre-
vinden aynlmadan önce ilk kez
taraflardan birini isim vererek
suçlayacağı beliniliyor. Önce-
ki gün raporun ilk halini gören
Güvenlik Konseyi diplomatla-
n, raporda ismi geçecek olan
'suçlu'nun KKTC Cumhurbaş-
kanı Rauf Denktş olacağını
kaydediyoriar.
Aym diplomatlar Cuellar'ın
bu sefer 'başka alternatifi
olmadıgını' belirtiyorlar. Gü-
venlik Konseyi diplomatlanna
göre "Cnellar gitmeden önce
havai fişegi ateşleyip bıraka-
cak. Artık isim vermesi zoruıı-
lu, parmakla göstermektea.
başka çaresi yok. Böyle yap-
ması gerekiyor. Görevi bunu
gereküriyor. Raporun gecmiş
raporlanndan birine benzeme-
sine imkftn yok."
Cuellar'ın 'suçlu tarafı par-
makla göstermesi' konusunda
uzunca bir süredir genel sekre-
terlik çevresinde tartışma sür-
mekteydi. 46. genel kuruldage-
leneksel ve son basın toplantı-
sını yapmadan önce Cuellar
Cumouriyet'e "Zirvenin yapı-
lamamasından hayal kınklıgı-
na uğradıgını. çıkmaza Türki-
ye'nin başbakan düzeyinde k«-
ulmmktmn vazgeçmesiniıı neden
olduğunu" söylemişti. Cuel-
lar'ın bu sözleri Türk
Dışişleri'nce eleştirilmişti.
KüZEYIRAK
Küıtler yine
Iran sınırındaDış Haberler Servisi — Ku-
zey Irak'ta Kürtlerle Irak ordu
birlikleri arasında geçen hafta
sonundan beri süren şiddetli ça-
tışmalar dün sona erdi. Bağ-
dat'taki hükümet yetkililerinin
dün yaptığı açıklamaya göre
Kürdistan Demokrat Partisi li-
deri Mesut Barzani ile Irak Sa-
vunma Bakanı Hüseyin Kâmil
Hasan arasındaki görüşmeler
sonucunda ateşkes sağlandı. Üç
gün süren çatışmalarda en az 36
kişinin öldüğü, 400'den fazla da
yaralı olduğu büdiriliyor. Çatış-
malardan kaçan on binlerce
Kürt ise İran sınırındaki dağhk
bölgeye sığındı. Öte yandan
Irak'ın güney kesimindeki ba-
takhk arazide sıkışıp kalan Şi-
Uerin etrafuıdaki Irak çemben-
nin daraltıldığı ileri sürülüyor.
Peşmerge-ordu çarpışmalan-
mn sona ermesine karşın, çatış-
malardan kaçarak İran sınırın-
daki dağhk bölgeye sığınan on
binlerce Kürdun hâlâ üzerlerin-
deki korkuyu atamadıklan ve
evlerine dönmedikleri bildirili-
yor. Geçen cumartesi günü Irak
askerlerinin Kifri ve Kalar gibi
Kürt kentlerini bombalamala-
nndan sonra korkuya kapılan
on binlerce Kürt, Süleymaniye
kentinin doğusundaki Said Sıd-
dık mülteci kampına ve İran sı-
nırına doğru kaçmıştı. Kaçan
Kürtlerin sayısı, Kürdistan De-
mokrat Partisi (KDP) yetkilile-
rince 15.000, diğer kaynaklar-
ca 50.000 olarak veriliyor.