Catalog

Cumhuriyet Sahıbr Cumhunyvt Malbaacıhk ve Gazetccılılc Turk Anonım Şırkelı adtna Nadlr Nadi 0 Gcnel Yavın Mudüru Hasan Ceraal. MuKsese Mudunı Enint l'jaklıgil. Yazı tslsrı Müduru Oka> Gontniıı. 0 Haber Mcrkezı Müduru Yafcpıı Ba?vr, Sayfa Dıuenı Yonetmem. \ b Acar 0 Temsılctler ANKARA AİMMI TID. İZMİR HikmM Çtaıkava, ADANA ÇrUn \ ieeıx>«hı K Polmka Crtal fcjlı»tK. D'. Hıbtrltr L<|üa Mo. Eko«o<ııı Cu(b Tsrtu, U-S<nlıka Şakm Kneao. Klhllr Cetal lao. Islimbtıl Habcrkr kHUl Katak. Ejıtım Gocay Şırlaa, Yun HabCTkn N«**H Do^a. Spor Damsmarı IMalkulır l n k u . Dııı VuıUr atma Çah)ku Xra> ımta >kta Alpn, Otudune \Mallaa Yancı 0 koordııutör ( t a a Korafaan 9 Malj [şler trol E/t.ı 0 Mutıasd* M n l ttaer 0 Buiçc-PluıUm. Stvfl Osuab^rafkı 0 Rrklj.ru \JW Tom 0 Ei Yıyınlaı Halp \k>ol £ [âare Haaoia Ganr 0 UleinK Ö«4er Çtifc Q Bıljı-Hlöîi *•« laal Q Personcl S* Ky™ «runıfıı Bükan NıaV%adi Ofcttj AklMl. Yalpa Bayt*. Htsu Ccaul. Hlluatl ( l U n , Okı> bmıııı. t|uf H ı n llk» Snu/ı ^ layac CumhunKt Maıbaaofct vt Gazaccıbk T A-Ş. Tllrk Oc«f> Cad. 39'41 34J» tsl PK 246 iiUnbul Td 51! 05 05 (20 lal). Tdet 22246 Fu (1) 5» 60 72 9 Burotsr ABkata: Zıy» Gokajp BK lnkıjap S No I9'4. Td 133 II 41-47 fetoı 42344, Fu (4) 133 05 63 # Izak- H Zıy» Bh l}!2 S 2/3. Td: 13 12 30. feta «359. Fu: (51) l< 53 «0 AM S m AaaK Tn 0 U m InOnu Cad 119 5 No I Ka! 1, Td » 37 52 14 hu). Teks 6213!. Fu (71) 19 23 71 TAKVlM: 15 OCAK 1991 Imsak: 5.49 Guneş: 7.19 Öğle: 12.18 Ikindi: 14.44 Akşam: 17.07 Yatsı: 18.31 Sovyet lideri Litvanya'daki kanlı olaylar için "Trajediyi sabah öğrendim" dedi Kan akarken GorbiuyuyorduDış Haberler Servisi — Sov- yet ler Birliği Başkanı Mihail S. Gorbaçov, Litvanya'da geçen cumanesi akşamı, 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayları 'çok geç' öğrendiğini söyledi. Kızılordu birliklerinin Vilnius radyo-TV binasını işgal ettiği sı- rada hiçbir şeyden haberi olma- dığını savunan Gorbaçov, "Ben bu trajik olaylan ancak ertesi sabah öğrendim" dedi. Sovyet Savunma Bakaru Mareşal Dmit- ri Yazov ve İçişleri Bakaru Bo- ris Pugo ise dün parlamentoda milletvekillerine karşı Gorba- çov'u savundular. Başkan Gorbaçov, dün parla- mentoda gazetecilere yaptığı açıklamada, Litvanya lideri Vi- tautas Landsbergis'i "benzin is- tasyonunda sigara yakar" gibi davranmakla suçladı. Sovyet lideri, parlamentoda gazetecilerle yaptığı açıklamada, Litvanya yönetimini, "anayasa- ya aykın" politikalan konusun- da uyardığını, ancak Landsber- gis'in diyalog mantığıyla uyuş- mayan bir tavırla hareket ettîğinî soyledi. Gorbaçov, "Litvanya Cumhuriyeti böyle kişiler tara- fından yönetiiirken diyalog kur- mak çok güç" diye konuştu. Hafta sonu meydana gelen olayların, "Lit\-anya hükümeti- nin yaptığı fiyat artışlanna gös- terilen tepkinin uzantısı olan bö- liınmenin sonucu olduğunu" sa- vunan Mihail Gorbaçov, "Bir fi- yat artışının bu kadar buyük olaylara yol açacağı tahmin edilemezdi" dedi. Sovyetler Birliği parlamento- su Yüksek Sovyet'te dün yapı- lan toplantıda, Başkan Gorba- Batı'dan SSCB'ye tepki Dış Haberier Servisi — Mos- kova yönetiminin Litvanya'da "kan dökmesi", Batı ile Sovyet- ler Birliği'ni karşı karşıya getir- di. Avrupa Topluluğu dışişleri bakanlannın dün yaptıklan ola- ğanüstü toplantıda, Sovyetler Birliği'ne yapılan acil gıda yar- dımının ve ekonomik işbirliğinin askıya alınması gündeme geldi. NATO ise Litvanya'da askeri guç kullanılmasını "şiddetle" kına- yarak olayların surmesi duru- munda, Doğu-Batı ilişkilerinin ciddi biçimde zarar göreceği uyarısında bulundu. VVashing- ton yonetimi ise şubat ayında Moskova'da yapılması planla- nan Bush-Gorbaçov zirvesinin askıya alınmasını planlarken Sovyetler Birliği'ne yaptığı gıda yardımını "yeniden gözden geçirdiğini" açıkladı. Beyaz Sa- ray Sozcüsu Marlin Fitzwater, zirvenin askıya alınması konu- sunun Beyaz Saray'da gündem- de olduğunu ve Litvanya'daki gelişmelerin dikkatle izlendiğini söyledi. Bu arada Ingiltere, Moskova 1 ya yapılacak yardımlann gözden geçirilmesi çağnsında bulunur- ken Danimarka Dışişleri Baka- nı L'ffe EUemann Jensen, ülke- sinin AT uyelerinden Sovyetler Birliği ile ekonomik işbirliğinin askıya alınmasını isteyeceğini açıkladı. Ciddi basın, "Orduya emri kim yerdi?" diye sorarken magazin basını Gorbaçov'u yerden yere •vurmak için yarıştı. Nilgiin Cerrahoğlu'nun Ro- ma'dan bildirdiğine göre kal- ya'da Batının hâlâ en büyük KP'si sayılan İtalyan Komünist Partisi, Litvanya'daki SSCB müdahalesim sert bir dille kına- dı. Türkiye, Litvanya'da kuvvet kullanılmasını ve olaylarda can kaybı meydana gelmesini kaygı ile karşıladığını bildirdi. Dışişleri Bakanhğı Sozcüsu Morat Sun- gar, dünkıi basın toplantısında bir soruyu cevaplandırırken yap- tığı açıklamada, "Sovyetler Bir- liği Silahlı Kuvvetleri'nin, asker- lik cağına gelmiş gençlerin cel- bini sağlamak gerekçesiyle, Lit- vanya'da kuvvet kullanmasının ve olayların can kaybına yol aç- mış olmasının kaygı ile karşılan- dıgını" belirtti. Litvanya devlet başkanının Kızılordu temsilcileriyle önceki gece yaptığı görüşmeler sonucunda, Vilnius'ta durum sakinleşti. Başkan'm çağrısı üzerine günlerdir parlamento binası önünde nöbet tutan 80 bın kişi evlerine döndü. Komşu Letonya^da ise Sovyet askerlerinin saldınya geçeceği yolundaki korku büyüyor. Cumartesi akşamı 13 kişinin ölmesiyle sonuçlanan olayları 'çok geç' öğrendiğini söyleyen Gorbaçov, SSCB Parlamentosu'nda sert eleştirilere hedef oldu. İçişleri ve Savunma bakanları merkezden emir verilmediğini söylerken sorumluluğun Vilnius Garnizon Komutanı'nda olduğunu belirttiler. çov ve merkezi hukümet, millet- vekillerinin sert eleştirilerine he- def oldu. İçişleri Bakanı Pugo ve Savunma Bakaru Yazov, hü- kümetin Litvanya konusundaki kararlannı savunma amacıyia yapüklan konuşmalarda, Viİni- us radyo-televizyon binasmın iş- gal edilmesi ve halka ateş açıl- ması emirlerini Başkan Gorba- çov'un vermediğini soylediler. Sovyet İçişleri Bakanı Boris Pugo, "Şunu kesinlikle soyleye- bilirim ki merkezden hiç kimse emir vermedi" derken Savunma Bakanı Mareşal Dmitri Yazov, radyo-televizyon binasımn işgal edilmesinde sorumluluğun, Vil- nius Garnizon Komutam Gene- ral Viadimir Uskopşik'e ait ol- duğunu soyledi. Yazov, Vilni- us'a tanklann gönderilmesi ka- rannın yerinde olduğunu savu- narak General Uskopşik'in 'duygusal davranarak' işgal em- rini verdiğini ileri surdü. Mos- kova'nın istemesi durumunda Litvanya Parlamentosu'nun 15 dakikada ele geçirilebileceğini anımsatan Yazov, "Parlamen- toya saldınlmaması, merkezden emir verilmediğinin kanıtıdır" dedi. Savunma Bakanı Yazov, 'garnizon komutanının niçin böyle bir emir verdiği" yolunda- ki bir soru üzerine, General Us- kopşik'in 'Sovyet karşıtı propa- gandalara davanamadığını ve Moskova yanlısı Ulusal kurtu- luş Komitesi'nin ricası üzerine radyo-televiz>on binasımn işgal edilmesi emrini verdiğini' söyle- di. Yazov, Vilnius'taki olaylann bağımsrzlık yanbsı yerel hükü- metin kışkırtmasıyla büyüdüğü- nü söyleyerek Landsbergis yö- netimini suçladı. Mareşal Ya- zov, Litvanya'da 'burjuva diktatöıiügiı' kurmaya çabştığı- nı söylediği Landsbergis yöne- timine karşı, 'ordu kurallanna" uygun olarak davranan ve 'dü- zeni sağlayan' Sovyet tankları- na, kışlalarına donme talimatı verdiğini söyledi. Litvanya Devlet Başkanı Vi- tautas Landsbergis 'in, Kızılor- du temsilcileriyle önceki akşam yaptığı görüşmeler sonucunda halkı parlamento binasına terk ederek evlerine dönmeye çağır- masının ardından, Vilnius'ta durum sakinleşti. Devlet Başkanı Landsbergis'- in çağrısının üzerine bir Sovyet saldınsı olasıuğına karşı günler- dir parlamento binasımn önün- de bekleyen 80.000 kişinin evle- rine döndüğü, binanın önünde yalnızca 300 kadar Vilniuslu'- nun kaldığı bildiriliyor. Bu arada Moskova yanbsı grupların oluşturduğu "Ulusal Kurtuluş Komitesi", Cumhuriyet Parlamentosu'nun 11 Mart 1990 tarihinde aldığı bağımsızlık ka- rarının yürürlükten kaldınldığı- nı ve Litvanya Cumhuriyeti'nde SSCB Anayasası'nın yeniden yürürlüğe konulduğunu açıkla- dı. Ulusal Kurtuluş Komitesi, Litvanya'daki tüm iktidar or- ganlarının bu kararlara uymak zorunda olduğunu ilan etti. Litvanya Devlet Başkanı Vi- tautas Landsbergis, olayların başlangıcından bu yana ilk kez dün Sovyet Başkanı Gorbaçov ile bir telefon görüşmesi yaptı. Litvanya'da durum sakinle- şirken komşu Letonya Cumhu- riyeti'nde, Sovyet askerlerinin saldınya geçeceği yolundaki korku büyüyor. Letonya'nın başkenti Riga'da halk olası bir saldınya karşı hazırlanırken Moskova yanlısı gruplar, bugün genel greve gitmeye hazırlanı- yorlar. LETONYA KORKUYOR— Litvanya'daki olaylann büyük ölçiıde yatışmasına karşın, komşu Letonya Cumhuriyeti'nde halk, aynı tür bir saldınya uğrayacağı korkusunu taşıyor. Başkent Riga'da halk, parlamento binasımn önünde bir yandan nöbet tuUrken diğer yandan dıinya kamuoyunun ilgisini üzerine çekmeye çalışıyor. (Fotoğraf: AFP) 'Sovyet imparatorluğu' tarihe direniyor KEREM ÇALIŞKAN Sovyetler Birliği'nde ne oluyor? Son 5 yıldır her yeni olayda bir kez daha ortaya atılan bu so- ru Litvanya'da Kızılordu'nun kanlı operasyonu ile yeniden gündeme geldi. Bu soruya bugün şöyle bir yanıt vermek müm- kün: Sovyetler'de "imparatorlugun" dağılması- nı kabul edenler ile etmeyenler giderek keskinle- şen iki kamp oluşturuyorlar. Gorbaçov, 5 yıl önce başlattığı glasnost ve pe- restroyka (açıklık ve yeniden yapüanma) politi- kası ile siyasette demokratikleşmeyi ve ekonomi- de liberalleşmeyi amaçlıyordu. Ancak Sovyetler Birliği gibi çok uluslu, çarhk mirası olan dev bir ulkede "liberal ve demokraük" akımlar öncelikle şu sonucu doğurdu: SSCB'yi oluşturan 15 cum- huriyette milliyetçi ve bağımsızlıkçı güçler, mer- kezden uzaklaşma, ayrılma ve kopma eğilimine girdiler. Ülkenin toplumsal yapısında, ekonomik me- kanizmalarda überalleşme ve hemen herkesin is- tediği 'pazar ekonomisi' sureçleri çok yavaş iler- lerken cumhuriyetlerdeki bağımsızlıkçı hareket- ler hızlı adımlarla yürümeye başladılar. Boylece Sovyet hderleri tarihi bir soru ile karşı karşıya kaldılar. SSCB'nin dağılmasına göz mu yuma- cağız, yoksa cumhuriyetlerin bağımsızlıkçı eği- limlerini bastırmak için güç mü kullanacağız? Geçen hafta Gorbaçov'un parlamentoda kul- landığı bir cümle ajans haberleri arasına sıkışıp kalmıştı. Sovyet lideri "Şu anda hiçbir görev, Sov- yetler Birligi'nin butıinlüğünu konımak kadar kutsal değildir" diyordu. Bu göruş aynı zaman- da Moskova'daki askeri bürokrasi ve KGB zir- vesinin de göruşü. Sık sık Lenin'e gonderme yapan ve kendi re- formlannı Lenin'in 1917 devrimleri ile kıyasla- mayı seven Gorbaçov, herhalde tarihe "SSCB'yi dağıtan lider" olarak geçmek istemiyor. Ancak şimdi SSCB'yi bir arada tutmanın bedelini de ödemek zorunda. Yani Batı'daki prestijini yitir- me "diktatör" damgasını yeme tehlikesi ile yüz yuze. hğını resmen tanıyan bir adımdır. Yeltsin, Litvan- ya'daki son olaylar üzerine Baltık'taki 3 devlet başkanı ile birlikte BM'ye başvurarak Batı'ya dö- nük ve demokratik karakterini bir kez daha ispat- lamış oldu. Sovyetler Birliği'nde aydm kesimin önemli bir bölürnü son iki yıl içinde "imparatorlugun dagılabileceğini" fıkren hazmetti. Soljenitsin'in geçen yıl açıklanan 'Rusya'yı kurtarma tezleri'n- de bu fikir resmen ilan ediliyor ve Rusya'nın 'da- ralarak modernleşmesi' savunuluyordu. Gorba- çov o zaman da Soljenitsin'in bu önerisini açık- Moskova'da 'imparatorlugun' dağılmasını kabul edenler ve etmeyenler iki kampa ayrılmış durumda. Ordu ve KGB, Birliği mutlaka koruma amacında. Gorbaçov, 'SSCB'yi dağıtan lider' olmak istemiyor. Yeltsin ise gevşek bir federasyondan yana. imparatorluğu koruma ve kurtarma eğilimi- nin karşısında ise şu sırada Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin yer alıyor. Yeltsin, SSCB'nin modernizasyonunun ancak cumhuri- yetler arasında gevşek bir federasyon kurarak ve her cumhuriyete fiilen kullandığı kadar özgür- lük tanıyarak gerçekleşeceğinj kavramış bir lider. Rusya'nın en büyük cumhuriyetinin başındaki ki- şi olarak bu konuda somut adımlar attı ve "Rusya" adına diğer cumhuriyetlerle bir dizi "ekonomik anlaşma" imzaladı. Bu aynı zaman- da diğer cumhuriyetlerin Moskova'dan bağımsız- ça ve şiddetle reddetmişti. Litvanya'da dökülen kan SSCB'de "ilk kan" değil. 1989 yıh nisan ayında Gurcistan'da ve 1990 yılı ocak ayında Azerbaycan'da benzer olaylar ya- şandı. Gurcistan'da 20 kişinin olümuyle sonuç- lanan 'Kızılordu baskını' Batı'da yeterince yan- kı bulmadı. Azerbaycan olaylannda ise Mosko- va, Azeri-Ermeni çatışmasını dünya kamuoyu- na Bakü operasyonuna bahane olarak göstermeyi başardı. Litvanya'da ise durum daha farklı. Baltık ülkeleri 1939'da Stalin ve Hitler arasın- daki gizli anlaşma sonucu Ikinci Dünya Savaşı içinde "zorla" SSCB'ye dahil edilmiş ulkeler. Bal- tık'taki bağımsızlıkçı eğilimler başından beri ta- mamen banşçı, demokratik ve parlamenter yön- temlerle hareket ettiler. Kendilerini Avrupalı ola- rak gören Baltıklılar, Moskova'nın "göY' kulla- nacağına ihtimal vermiyordu. Hatta birçok yazar, "Kafkasya'daki kanlı olay- lar, Balnk'ta yaşanmaz çünkü burası Avnıpalı ve banşçı bir havada" diye yorumlar yapıyordu. Savunma Bakanı Yazov, Litvanya'da "ateş" emrinin Moskova'da verilmediğini söyledi. Ben- zer açıklamalar Gürcistan ve Azerbaycan için de yapılmış ve ölen hep "kim vurduya" gitmişti. Sovyetler'de şöyle bir gercek var. Kızılordu üst kademeleri, KGB'nin yıllanmış yapılan ve zirvede ülkenin dağılmasına dehşetle bakan komutanlar kritik durumlarda askeri birlikleri yollarken "sert olun" uyansını yapıyorlar. Kızılordu da gittiği yerlerde 1956 Macaristan, 1%8 Çekoslovakya benzeri görüntuler yaratmaktan kurtulamıyor. Ne de olsa Sovyetler'de en son ve en zor değişe- cek yapılardan biri Kızılordu. Litvanya olaylan nasıl sonuçlanırsa sonuçlan- sın, SSCB'de "imparatorlugun dağılma" süreci devam edecek. Gorbaçov bu süreci zorla durdur- maya çalışırsa, tarihe başlattığı reformlan boğan lider olarak da geçebilir. Ya da Sovyetler Birli- ği'nde demokratikleşme eğilimi kendisine yeni li- derler yaratır. Gorbaçov, Berlin Duvan yıkıhna- dan once Doğu Alman liderlerine söylediği ün- lu sözle bugün karşı karşıya "Tarih geç kalanla- n affetmez." Karabağ'da 3ölti • MOSKOVA (AA) — Azerbaycan'a bağlı Yukan Karabağ özerk bölgesinde, biri Sovyet İçişleri Bakanhğı birliklerinde albay clmak üzere üç kişinin ölmesi üzerine, Sovyet İçişleri Bakanhğı Birlikleri Başkomutan Yardımcısı bölgeye gitti. Bagfaş'tan savunma • ANKARA (ANKA) — Çevreciler, Bandırma Gübre Fabrikalan AŞ (Bagfaş) tesislerinin çevreyi kirlettiği gerekçesiyle kamuoyu oluşturmaya çalışırken Bağfaş Yönetim Kurulu Başkanı Recep Gencer TBMM'de destek arıyor. Bagfaş Yönetim Kurulu Başkanı Recep Gencer, TBMM dilekce komisyonuna başvurarak ekonomiye önemli katkısı olan Bandırma Gübre Fabrikaları'nda kirliliği önleyici tedbirlerin alındığını, bu nedenle kaygı duyulmaması gerektiğini bildirdi. Sanatçılara plaket • Kültür Servisi — Ses Tiyatrosu dün gece geçmiş zamanla bugunü bir arada yaşadı. Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin "Beyoğlu Şenleniyor" etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği gecede 1885'te kurulan tiyatroda değişik dönemlerde rol almış 100 dolayında sanatçıya Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından plaketleri sunuldu. Sanatçılarm Ses Tiyatrosu'yla ilgili anılannı aktarmasından sonra gece Istanbul Büyükşehir Belediye Şehir Tiyatrosu sanatçılannın "Lüküs Hayat" operetinden söylediği şarkılarla sürdü. AtıkJara kontrol • ANKARA (AA) — Çevre değerlerinin hızla bozulmasına ve yok , . olmasına yol açan her türlü atık, önümüzdeki 6 ay içinde yasal düzenlemelerle kontrol altına ahnıyor. Türkiye'ye tehlikeli atıklarla varillerin sokulması ve transit geçişi yasaklanırken pil üretici ve ithalatçılarına da "kullanılmış pillerin geri dönüşünü sağlama" zorunluluğu getiriliyor. Son şekli verilen Tehlikeli ve Zararlı Kimyasal Maddelerin Kontrolü Yönetmeliği'nde bu maddeler, "patlayıcılar, gazlar, alev alabilen sıvı ve katılar, oksitleyiciler, zehirli ve mikrop bulaştncılar, radyoaktif maddeler, aşındırıcılar ve diğer tehlikeli maddeler" olarak 9 ayn sınıfa aynlarak özellikleri belirtildi. Ormanlar artıyor • İZMİR (AA) — Izmir Orman Bölge Müdürü Aü Öner, Ege Bölgesi'nde yaz aylannda artan orman yangınlannın, orman varlığı için önemli bir tehlike oluşturduğunu belirterek "Ancak ormancılann olağanustü gayretleri sayesinde, ormanhk alanlanmız her yıl düzenli olarak artmaktadır" dedi. Annagan kitap • Haber Merkezi — Anadolu Universitesi Iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. İlhan Cemalcılar adına bir "armağan kitap" yayımlandı. Iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin ana bilim dallanyla ilgili alanlarda hazırlanan bilimsel yazılann yer aldığı "armağan kitap", 669 sayfa ve Anadolu Universitesi Basımevi'nce hazırlandı. SSCB Başkanı Gorbaçov'un adayı Yüksek Sovyet'teki oylamayı kazandı Pavlov başbakan seçildiDış Haberier I Servisi — Sov- yetler Birliği başbakanlığı- na, Valentin Pavlov getiril- di. Başkan Mi- hail S. Gorba- I çov'un aday gösterdiği Pav- lov'un başbakanhğı, Yüksek Sovyet'te dün yapılan oylamada 75 ret ve 66 çekimser oya karşı 269 oyla kabul edildi. Eski Başbakan Nikolay Rij- kov'un kabinesinde malıye ba- kanhğı görevini yapan Valentin Pavlov seçildikten sonra Yüksek Sovyet'te yaptığı konuşmada Başkan Gorbaçov'un reform politikalarını tamamen destek- lediğini söyledi. "Piyasa ekono- misine geçiş, bir an önce ger- çekleştirilmelidir" diyen Pavlov, ancak bunun "topluraun alt ta- bakalarının, degişikliklerden olumsuz yönde etkilenmemesi- ni sağlayacak biçimde" duzen- lenmesini istedi. Başbakan Pav- lov konuşmasında giderek değer yitiren Sovyet parasına yeniden saygınhk kazandırmak için elin- den geleni yapacağmı söyledi. "Fiyatlarda toptan bir düzenle- meye gidilmeden ve ruble>e de- ğer kazandıracak onlemler alın- madan gelişen piyasa ilişkilerin- de hiçbir ilerleme kayde- dilemez" diyen Pavlov, Sovyet ekonomisinin gelişmesinde ya- bancı yatınmın da yerinin olma- sı gerektiğini savundu.Başbakan "Bu muazzam ülkeyi geliş- tirme yolunda bizimle ortakla- şa çalışmak isteyen herkesi işbir- liğine cagırıyoruz ve hepsinin iyi niyetli olduğunu varsayıyoruz" dedi 1989 yılından bugüne dek ma- liye bakanhğı görevini sürdur- muş olan Pavlov, yerli ve yaban- cı yatırımcılar tarafından 'kısıtlayıcı' olarak nitelendirilen yeni bir vergi yasasını uygulama- ya koymuş, geçen hafta Yüksek Sovyet'te ele alınan ve yabancı yatınmcılara kapılann daha çok açılmasını ongören 1991 bütçe- sinin kabul edilmesinde ön ayak olmuştu.