Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Malbaacılık vç Gazctecılık Turk Anomm Şırketı adına
ISadir N«U 0 Ocncl Yavın MüdUru H u u Cemal. Muessest Muduru
Enunc UfiklıgB. Vazı Işlen Müdun) Okl) GöMadı, 0 Habcr Mcrkez:
Mttdüru YaJçu Bayer, Sayfa Duzenı Vönetmenı Alı ACMT 0 Temsttcder
ANKARA Aknel Tın. İZMİR Hikmd Çetinki)*. ADANA ç « i » Vıtcno«1u
L Polmk» Crial l»hı>tK Drç H>t«Tİ*r Eıfu Ma. Etonomı Catft Tarku. 1; Smdıkl Şaknn b n d . Kıllıılr CtM L«r h'anbul
Habcrlcı Kcnal Koçvfc. Egu -ı GMO, Şa>1aa. Habcr AnHırma kaci Bcrtuu, Yun Habcricr! Nccdet Dofn. Spor Damfntan
AMı&ulır ) n k a . D ; YuıUı I n ÇUışkaa. Ifiıımı Şakn Alpn. Duzcltmc AMaUat ta» 0 Knonlııuıör Atoatt Konhu
% Maü Ijfer Erol Ertıaı £ MuhasrtK takal tacr 0 Bmçt PUnlama Sojı Ounabqco«la 0 Rtkiam An« Torn 0 E.
YvınUır Hafea Ak,ol 0 lıjarc Hunta G«n 0 IjİCTmc Oafer Çrilk 0 Bılgı Istan Snl laıl 0 Pmoıttl Sojı
frrıa <•«<> Baskan NıdJr \adı Sjson w Kmvt Cumluınyet VUlbucılık n Gazcucılık T A Ş Turt Ocı|> Cld 39/41 CaHiaUu •
Okl» Aktal *«IÇM Banr. Hana »3)4 Isl PK 246 kunboJ Td 512 05 05 120 h>t). Tda 22246. Fu. (I) 526 60 72 %
C™ml. HlkM (>I»k»a. Oli) Suro^r Askam. Zjya COUIp Blv InkıUp S No 19 4. Td 13] 11 41-47. Tdex 42344. Fu. (4) 133
Coacmıta l ( ı r Maan. lllua 0< 65 0 t ı a v H Zıya Bl> 1352 S 2/3. T<± 13 12 » Tetaı 52359. Fu. (511 19 53 «0
Sckat. Alı S « » « . Akarl Is> 0 <<«•«• !n.3r.u Cad 119 S No I lUt I. fel 19 37 52 (4 haı). Tdo. 42155. Fu. (71) 19 37 52
TAKVİM: 6 AĞUSTOS 1990 tmsak: 4.14 Guneş: 5.57 öğle: 13.14 tkindi: 17.08 Akşam: 20.22 Yatsı: 21.57
Tarilıi eseri
mikroplar
temizliyorÇevresel etkenlerle kirlenen tarihi eserler
'desulfovibrio desulfuricans' diye bilinen
mikroplardan yararlanarak temizleniyor.
HAKANKARA
tZMİR — Tarihi eserleri konı-
mak için mikroplardan yararla-
nılabiliyor. Uzmanlar, çevresel et-
kenlerle kirlenrniş tarihi eserlerin
mikroplar kullanarak
"biyolojik" yöntemle temizlenip
korunabilecegini açıkladılar.
Binlerce yıl çeşitli etkenlere di-
renerek günümuze ulaşan bembe-
yaz antik kentler, hava kirliliği
nedeniyle hızla kararmaya başla-
dı. Atina Akropol'de inceleme
yapan bilim adamlan, bu antik
kentte son 20 yılda olusan tahri-
batın, daha önceki 1500 yıllık
tahribattan fazla olduğunu belir-
terek, en önemli etken olarak
"hava kirliligini" ve asit yağmur-
lannı gösterdıler. Türkiye'de kir-
liliğin antik kentler uzerindeki et-
Tatilcîler
karanlıkta
kahyor
lZMtR (Cumhuriyet Ege Bu-
rosn) — Turistik beldelerdeki
elektrik kesintileri yakınmalara
yol açıyor. Işletmeciler ve tatil-
ciler özellikle gece saatlerindeki
kesintiler yüzünden yaşamlannın
altüst olduğunu söylüyorlar.
TEK Ege Elektrik Dağıtıtn Mü-
essesesi Müdurü Cengiz Üade-
yofla kıyı bandındaki elektrik
kapasitesinin yeterli olduğunu,
kesintilerin yanlış kullanımdan
kaynaklandığını belirtti.
Bodrum, Marmaris, Kuşada-
a, Fethiye, Çeşme, Didim gibi
önemli turistik beldelerde yasa-
nan elektrik kesintileri tatilcileri
ve işletmecileri bezdirdi. Bu bel-
deierde işletmeciler turistlerden
gelen yakınmalara ne tttrlü bir
yanıt vereceklerini bilmedikleri-
ni vurguluyorlar. Ege Turistik îş-
letmeciler Derneği (ETİK) Baş-
kanı Halnk Ntşlioğlu Ege kıyı
bandında yer alan birçok belde-
de elektrik kesintileri olduğunu,
işletmecilerin bu durumu kendi-
lerine ilettiklerini söyledi.
TEK Ege Elektrik Dağıtım
Müessesesi Müdürü Cengiz Ün-
deyogia ise kesintilerin yanlış
kullanımdan kaynaklandığını
söyledi. özellikle işletmelerin bir
prizden elektrik alarak gelışigü-
zel bağlantılarla 40-50 ampul
kullandığıru vurguladı.
kisi konusunda detaylı arastırma-
lar bulunmamasına karşın hava
kirliliğinin tarihi eserler uzerin-
deki etkisinin gözle görûlebildi-
gini belirten Dokuz Eyiul Üniver-
sitesi Mimarlık Mühendislik Fa-
kultesi Çevre Mühendisliği Bölü-
mü Baskanı Prof. Orhan Usl«,
asit yağmurlan ve havadaki kü-
kürt oksit Ue karbon oksitin an-
tik eserlerin yüzeylerinde reaksi-
yon yarattığını ve eserlerin çatla-
yıp kararmaya, ardından giderek
erimeye basladığını vurguladı.
"TasJan bu kadar çok etküeyen
hava kiriiliginin insanlar nzerin-
de ne denli etki ymrattıgım düşü-
nün" diyen Prof. Orhan Uslu,
antik kentlerin korunması için
çeşitli yöntemler ûzerinde çalışıl-
dığıru belirterek "Ancak en kök-
lü çözüm hava kiriUiğine karşı et-
kin önlemler almak" dedı.
Gerek Amerika gerekse Al-
manya'da tarihi eserlerin çevresel
etkenlerle yok oluşunun önüne
geçebilmek ve bu eseTİeri koru-
yabilmek için çeşitli araştırmalar
yapüdığım belirten D.E.U. Mi-
marlık Mühendislik Fakültesi
Çevre Mühendisliği Bölümü'n-
den Prof. Ertuğrul Erdin, "De-
snlforibrio desulfuricans" diye
bilinen mikropların tarihi eserle-
rin temizlenmesi ve korunması
için kullanılabıldiğinı açıkladı.
Bunun için kirli çatlak vtizeye bu
mikroplardan hazırlanmış kültûr
eriyiğinin yağdınldığını belirten
Prof. Erdin şu bilgilen verdi:
"Klreç Usı, menner giW mad-
delerden yapılan eserterin içinde
kalsit bulunmakudır. Asit vagı-
şı buno alçılastırmaktadır. Ese-
rin yuzeyinde oluşan alçı soğnk
aylarda donarak genişlemekte ve
eserlerin yüzeyicrinde çatlamala-
ra neden oimaktadır. Tarihi eser-
lerde bn şekijdeki yuzeye yerleşen
mikTOorganizmalar, havadan ge-
len toz ve knmınlar, atçımsı siyah
çatlak yüzeyleri olnştanıriar.
Böylece eserin fiziksel olarak par-
ylannıaa, yüzeylcrin ııfalanmaa
htzfauunaktadır. Sözünü etti^bniz
bakteriler ise alçının içinde bulu-
nan sulfaü sülfüre döanştürmek-
te ve hidrojettsnJfur olarak uzak-
laşmasınj saglamaktadır. Böyle-
ce alçı ohışumn engeOenmekie ve
yuzeydeki alçdar da kakiie dö-
nüşmcktedir."
Bu şekildeki uygulamalarla
küienmiş eserlerin oldukça iyi te-
mizlenebildiğini vurgulayan Prof.
Erdin, bu uygulamayla baştaki
sülfat konsantrasyonlaruun ol-
dukça düşurulduğünü söyledi.
Tiırîstik
otelde içki
yasağı
ANTALYA (Camhariyet)
— Türk turizrninin personel
eksiğinin gidenlmesi amacıyla
açılan Antalya Anadolu Otel-
tiİik ve Turizm Meslek Lisesi'-
nin 3 yıldızlı otel karşılığı Uy-
gulama Oteli'nde müşterilere
içki verilmiyor, yemek arala-
nnda ve gece 12.00'den sonra
santral kapandığmdan teiefon-
lar çahşmıyor.
EHğer turistik tesislere oran-
la daha ucuz olduğundan sü-
rekli dolu bulunan otelde ba-
zı yeni düzenlemeler yapüdı.
Odalara televizyon konuldu,
telefonlar yenilenerek takıldı.
Ancak içki konusuna bir çö-
züm getirilemedi. Otelde içki
verilmemesine tepki gösteren
mflşteriler, dısandan aldıkla-
n içkiyi otelde içmek isteyin-
ce, okul idaresinin zor durum-
da kaldığı belirtiliyor. Otelde
kalan müşteriler, turizme biz-
met amacıyla açılan bir otelde
içki yasağı oknasının çağdışı
bir düsünce olduğunu söylü-
yorlar.
Anadolu Otelcilik ve Tu-
rizm Meslek Lisesi'nde öğren-
cilere servis-bar dersinin teorik
olarak verildiği, uygulama
yaptınlmadığı öğrenildi. Eği-
âmciler, "Ejer ögrencOere bir
sey verflnek isteniyorsa uygu-
lamah olarak gosieritanelidir.
Kitaptan oknmakla içki bazır-
fauuunaz" diyerek tepkilerini
dile getiriyorlar.
Bu arada, 25 Mart 1990 gü-
nü okulun mezuniyet törenine
katılan Milli Eğitim Bakanı
Avni Akyoi, kendisine konu-
yu ileten gazetecilere, otelin tu-
rizm amaçlı olduğunu ve yeti-
sen ögrencüerin gelecekte içki-
nin serbest olduğu tesislerde
çabşacağını söyieyerek otelde
içki verilmesınin gerekli oldu-
ğunu betirtmişti.
Anadolu Otelcilik ve Tu-
rizm Meslek Lisesi Uygulama
Oteli'nde yemek ve yatak fı-
yatları da şöyle:
Milli Eğitim mensuplanna 1
kişilik yatak 15 bin lira, 2 ki-
şilik yatak 22 bin lira. Diğer
konuklara ise tek kişilik oda
35 bin lira, çift kişilik oda 50
bin lira.
Berlitrdeki AnadoluDİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERIİN — Berlin'de eski Ana-
dolu uygarlıklannın ve Osmanlı-
Islam »anatinın İ7İnp düştugümuz-
de yolumuz bir değil, birçok mü-
zeye birden çıkıyor. Doğu Berlin-
deki "Pergamon Museum", yani
"Bergama Müzesi" Anadolu'dan
getirilmiş dev mimari eserlerle do-
lu.
Eserler Bergama, Priene, Mile-
tos, Didim ve Magnesia kaynak-
lı. "Zeos SunagTnın ve çevresin-
de bulunan rölyeflerle heykellerin
yanı sıra Miletos'tan getirilen iki
katlı, sütunlarla ve nişlerle bezeli
dev "Pazar Kapısı", Berlin'deki
müzede olduğu gibi yeniden inşa
edilraiş. Miletos Belediye Binası-
nın dev kalıntüan, Bergama "Tra-
yanns Tapınagı"nın salonu, "Ca-
racaüa lapuıagı" parçalan da dev
boyutlardaki eserlerden bazılan.
Germencik yalunlanndaki Mag-
nesia'dan "Zeus Tapınagı"aın 4
sütunlu tekmil ön cephesi aynı
ler ve Bonn hükümeti seferber ol-
du ve 40 milyon markbk bir fon
oluşturuldu. Hükümet görevlile-
ri Londra'da önem verilen bütün
Almanya kaynaklı eserleri satın
almayı başardılar.
1983'te Alman sanayici ve ko-
leksiyoncu Peter Lodwig, 144 par-
çalık Ortaçağ elyazmalarmı Ame-
rika'daki Getty Müzesi'ne satmca
Alman kamuoyu ayağa kalktı. Ni-
hayet 1984 yüında eski Alman
Krah AsJan Henry'ye ait Incil açık
arttırmaya çıkanldığı Londra'da
32,5 milyon marka geri alındı.
Almanya, kısa bir sure önce II.
Dünya Savaşı'ndan sonra işgal do-
neminde Amerikan askerleri tara-
fından yun dışına çıkanlan bir ki-
lise hazinesini de geri aldı.
Ikinci Dünya Savaşı'nda Al-
manya'da kaybolan en önemli eser
ise bulunamadı. Bu, Heinrich
Schliemann'ın talan ettiği Thıva-
da bulunan "Kral Priamos Hazi-
nesi." Schh'emann, gizlice yurtdı-
şına kaçırdığı bu paha biçilmez
Berlin'deki eserler Bergama, Priena, Miletos,
Didim ve Magnesia kaynaklı. Zeus Sunağı'nın
ve çevresinde bulunan rölyeflerle heykellerin
yanı sıra Miletos'tan getirilen iki kath sütunlarla
ve süslerle bezeli dev Pazar Kapısı, Berlin'deki
müzede olduğu gibi yeniden inşa edilmiş.
Miletos Belediye Binası'nm dev kahntıları,
Bergama Trayanus Tapmağı'nın salonu,
Caracalla Tapınağı parçalan da dev boyuttaki
eserlerden bazıları.
Bergama Müıesi (Pergamon Museum) Anadolu'dan getirilen de> mimari eserlerle dolu.
ANADOLU KAYNAKLI ESERLER
Kral mezarından, halıya...Berlin müzelerindeki Anadolu kaynaklı önemli
eserlerden bazılara şöyle:
"Bode-Museum"/"Erken Hıristiyan-Bizans
Koleksiyonu"
Eser: Sarkofaj, Kaynak: İstanbul (Konstantino-
pol MS 400)
"Pergamon-Museum"/"Önasya Muzesi."
6 aslan heykelı ve kale parçalan, Samal kale ka-
pısı, 2 sfenks, Hava Tanrısı Hadad heykeli, Asur
Kralı Asarhaddon'un mezar taşı, Zincirli (Samal),
M ö 10-8. yy. Sfenks, Hattuşa (Hitit), MÖ 1325. Ku-
çuk heykeller, vazolar, seramik, Sumer, MO 4000--
2000. Büst ve heylcel parçalan, Süraer (Lagas), MÖ
2050. Kral mezarı, Asur, MO 14. yy. lnnin Tapına-
ğı kalıntıları, Sümer (Uruk), MÖ 3000. 2 büvük
menner vazo, Sumer, MÖ 2800-2700. Cnlü tştar ka-
pısı, Babil, MÖ 604-562. Parther Sarayı'nın cephe-
si, Babil, MÖ 130-MS 226. Asur Tapmağı'nın ha-
vuzu, Asur, MÖ 704-681. Kral Asurbanipal rölyef-
leri, Asur, MÖ 668-626.
"Pergamon-Museum'VAntik Eserler Bolumü"
Mozaikler, Miletos, MS 2. yy. Trayanus Tapı-
nağı kalıntılan, Bergama, MS 117. Belediye binası
kalıntıları, Miletos, MS 2. yy. İki katlı pazar kapı-
sı, Miletos, MS 165. Zeus Sunağı, Bergama, MO
180-159. Telephos röryefleri, Bergama MO 2. yy. At-
hena Tapınağı ginş salonu ve merdivenleri, Berga-
ma, MÖ 197-159. Belediye binası kalınttlan, Mile-
tos, MÖ 175-164. Artemis Tapınağı kalıntılan, Mag-
nesia, MÖ 2. yy. Zeus Tapınağı cephesi, Magnesia,
MÖ 2. yy. Athena Tapınağı kalıntıları, Priene, MÖ
4. yy. V numaralı saray mozaikleri, Bergama, MÖ
150. Tannça heykelleri, torsolar, Miletos, MÖ
550-520. Aslan heykeli, Miletos, MÖ 530-500. As-
lan heykelı, Knidos, MÖ 500. 6 tannça heykeli, bir
kadın beykeli, Bergama, MÖ 2. yy. Mezar, Izmir
(Smyrna), MÖ 2. yy.
"tslam Eserleri Müzesi"
Harıtalar, takvimler, hat sanatı örnekleri, 9rl5.
yy. Osmanlı Padişah fennanlan, tugralar, elyazması
Kuranlar, fayans ve hahlar, 16>18. yy. Selçuklu eser-
leri, halılar, cami mihrabı, 12-13. yy.
"Anükenmuseum" ("Antik Eserler Müzesi")
Apollon Tapınağı kalıntıları, Didim, MÖ 450.
"L'can Erotlar" bevkelleri, Priene, MÖ 150. Mü-
cevherler, Efes, MÖ 600-550.
"Museum DahlemV'tslam Sanatı Müzesi"
Elyazması Kuran-ı Kerim, 16. yy. Padişah Ferma-
nı, 1614. Selçuklu sanaü, 11-13. yy. Degerli Osmanlı
halılan, 15-16. yy.
"Tarih Öncesi ve llkçağ Müzesi"
II-V numaralı katmanlardan bulgular, Tnıva, MÖ
2700-1900. Bronz işleri, Alacahöyiik, MÖ
2600-2200.
müzede Batı Berlin mUzelerinde
de "aatik çagın harikalanndan"
Didim "ApoDon Tapınagı''nın de-
vasa kalıntılanyla karşılasıyoruz.
Berlin müzelerinde yeniden in-
sa edilen bu dev mimari eserlerin
yanı sıra çok sayıda heykel, vazo,
seramik eserler, Osmanlı ve Sel-
çuklu'dan kalma fermanlar, halı-
lar, fayanslar, mihraplâr, el yaz-
ması değerli Kuran'lar buluyoruz.
Eserler akla ilk önce şu sorula-
n getirmekte:
— Bu eserler hangj tarihte bu-
lundu ve yurtdışına çıkanlma iz-
ni var mıydı?
—Bulgulann bir kısmı İ7in«i7
olarak yurtdışına çıkartılmış mı-
dır? örneğin belgeler, Carl Hu-
raann'ın "Zeus Sanagt"nm bir bö-
lümünü daha kazı ızni bile alma-
dan gizlice BerUn'e kaçırdığım ka-
nıüıyor.
— Arkeologlar, tstanbui'u bul-
duklan eserlerin gerçek değeri
hakkında aydınlatmış mıydı? Yok-
sa gerçekler, "Zeus Sunagı*'nda
olduğu gibi yetkililerden titizlikle
gizlenmiş miydi?
tade talepleri karşısında susan
Almanya, kendi eserlerini büyük
bir titizlikle topluyor. Alman ka-
muoyu da bu konuda çok hassas.
1978 yüında Almanya'da büyük
bir olay patlak vermişti. Alman
Baronu Von Hirsch'in ünlü sanat
koleksiyonu Londra'da müzayede-
ye çıkmıştı. Bunun üzerine eyalet-
Beğenîlmek için yaşayanlarOnlara "Top Model" diyorlar. Aynı hafta
Japonya'da, Nevv York'ta bulunuyorlar.
Karayipler'in sıcak kumlarından, Berlin'de
soğuk bir otel odasına uçuyorlar. "Bir gün"
diye anlatıyor Cristina Piaget adındaki bir "top
model'',' 'bir moda dergisi için ayakkabı
fotoğrafı çekiliyordu. Sağ ayağımda yara vardı.
İki numara küçük ayakkabılann içinde
gülümseyerek poz verirken acıdanölüyordum."
MİNE G. SAULNIER
ANABEL ZAMORA — "Sokakta yürörken bana kimse dikkat etmez. Laf atıldığı zamansa makya-
jımdandır, saçımdandır diye düşüniiriim".
Kadife bir derinin altında çelik-
ten kasları var. Güzel başlanmn
içinde soğuk ve hesaplı bir beyin
taşıyorlar. Modellik mesleginin te-
pesıne varmışlar. Dünyayı dolaşı-
yorlar. Sinirleri sağlam. Zamana
karşı yanşıyorlar. Rekabet acuna-
sız. Arkadan gelenler her gün bi-
raz daha genç, biraz daha güzel ve
taze.
Onlara "Top Model" diyorlar.
Aynı hafta Japonya'da, New
York'ta bulunuyorlar. Karaip De-
nizleri'nin kıyısındaki sıcak kum-
lardan, Berlin'de soğuk bir otel
odasına uçuyorlar. Beyaz dişleri
ustüne flaşlar pathyor an arda.
Canlan istemese de sıntıyorlar.
Modellik mesleği Ispanyol El
Mundo Magazine'e göre eskisi gi-
bi değil. Hele dünya piyasasında
boy gösterebilmek için kusursuz
bir gövde ve tann vergileri yetmi-
yor. Birkaç dil bilmek, pazarlama
okuraak ve üniversite mezunu ol-
mak sıradan avantajlar sayılıyor
artık. Çok calışmak, çok acı çek-
mek, çok sabretmek gerekiyor.
Başannm sun güzeUiklerinde de-
ğil, poz verirken yaydıklan man-
yetik dalgalarda ve salgıladıklan
guven duygusunda.
Bu mesleğe, bir zamanlar
"mankenlik" denirdi. Eskidi.
"modellik" yapılıyor şimdi. Pod-
yumlarda modellik daha uzun
ömürlu sayıhyor. Reklam fotoğ-
raflan, fiziği çabuk yıpratuğı için
bir fotoğraf "top modeli" dünya
piyasalannda beş yıldan fazla tu-
tunamıyor. Ama bunun karşüığın-
da daha çok kazanıyor. Güzellik
ticareti ıyi para getiriyor. Bütün
"top modeUer" mülti milyoner.
Cristina Piaget, uluslararası pi-
yasada dolaşan sekiz Ispanyol
modelinden biri. 18 yaşında baş-
laraış çalışmaya. "Bookings" ad-
lı ajansın Barcelona kapısından
"Çok para" diye yanıtlamışlar.
"Bir gin" diyor, "bir moda der-
gisi için ayakkabı fotoğrafı çeki-
liyordu. Sağ ayafunda yara vardı.
iki numara küçük ayakkabılann
içinde giUMmseyerek poz verirken
acımdan ölüyordum. Bdki bir
hayvaumdır ben, diye düşün-
dnm."
Güzel bir hayvan mı? "Hayır"
diyor, bir başkası, Yolanda Gil:
"Flaşlar patlarken üstümde, bayı-
hyonun. Begenilmek, bakılmak
için yaşıyorum. Sonra giysüerimi
pkanyor, makyajımı yıkıyor ve
kimsenin bilmedigi kusurianmla
baş başa kalıyorum."
Peki sokakta yürürken? "Kim-
se dikkat etmez" diyor Anabel
Zamora. "Laf atıldıgı zamansa,
makyajımdandır, saçımadır, bn-
gün neseliyim, beUd ondandır, di-
ye düşünüriim."
Oysa Anabel, ünlü Lois blucin-
lerinin dünya mankeni. Japonya1
dan ABD'ye onun kalçaları satı-
yor yûzbinlerce Lois pantolonunu.
Carmen Tassani, iki kontrat
arası, doğduğu kent Sevilla'mn so-
kaklanndan geçiyormuş. Bir insa-
at işçisi ona bakayım derken iske-
leden düşrnüş ve düştüğü yerden
inlemiş: "Ne kadar uznnsun, kü-
çügiiııı!"
Hepsinin boylan iki metreye ya-
kın çünkü. Birer ceylan bileği üs-
tUnde yükselen kavak bacaklan,
normal insanlann tam boylan gi-
bi. ABD'nin 5 milyon satışlı
"Sports nnstrated" dergisinin ka-
pağma çıktıktan sonra sarışın bir
Ispanyol düşüne dönüşen Jndit
Masco, "Vestiyerde seks yoktur"
diyor. "Hepimiz öyle güzel, bepi-
miz öyk yalusıldıyız ki... Birbiri-
mize bakmayalı yüzyıllar oluyor."
Temelinde bütün "lop
modellcr" biraz kendilerine âşık
gibi.
hazineyi Berlin "Tkrih Öncesi ve
tlkçağlar Muzesi"ne hediye etmiş-
ti. Hazine^ 1948'den beri "kayıp."
Aknanya'da iadesi istenen ve
hâlâ tartışma konusu olan en
önemli eser, Mısrr kökenli "Nefer-
titi büstü." Batı Berlin'deki "Mı-
sır Muzesi"ndekı eseri Alman ar-
keologlann "yasal olarak ekle
ettiği" iddia ediliyor. Müze yetki-
lilen bu nedenle "NefertiÜ"yi Mı-
sır'a geri vermiyorlar.
Oysa belgeler, Alman arkeolog-
lann bu eserin gerçek değerini za-
manında Mısırlı yetkililerden giz-
lediğini ortaya koyuyor. Hatta Mı-
sırhlann paylasma işlemi sırasın-
da Nefertitı büstünü görüp gör-
medikleri bile tartışma konusu.
lade tartışmalannın alevlendi-
ği 1974'te Berün Devlet Müzeleri
Genel Müdürü Prof. Dr. Stephan
Waetzold, şöyle demişti:
"Gelismekte olan ülkeJerdeki
müzelerin sanat eserlerini muha-
faza edemeyecek dununda oldu-
|u uzmanlarca bittnea bir gercek-
tir. İade etügimiz eserlerin kısa sü-
redc tahrip ofatcagı kcstaHttr. BB ül-
kelerdeki siyasi durum da tarihsel
mirasın ve sanat eserlerinin muha-
faza ve sergisine yonelik dözenli
bir kultür potitikasına izin vermi-
yor. Vergi gelirieriyle finaase edi-
len Baü müzeleri, ÜÇÜDCÜ Dünya
kultüıünun scrgileadigi birer vit-
rindir. Bu ülkderde alevlenen mil-
liyetçiliğe teslim olmamalıyiz."
"Azgeiişıni»Blkelerin kendi kiii-
rür varlıklannı gerektigi gibi ko-
ruyama>-acagı" görüşü, iadenin
karşısına çıkanlan başlıca gerek-
çe. Ayru tezi 1978'de Alman Mü-
zeler Birligi de dile getirmiş, hat-
ta bir adım ileri giderek şöyle de-
mişti:
"Üçünct Dttnya ülkelerinin ço-
gnnda halk; kendi Urihi, kültürü
ve dogasıyla her rüriü gerçek iKş-
kiden yoksundnr."
Bergama "Zeus Sunagı"nın ia-
de istemi karşısında Alman Mü-
zeler Birligi ve yetkililer hâlâ sus-
mayı tercih ediyor. Alman basını
birkaç küçük haberle yetinirken,
kamuoyu da bu dev eserin geri
gönderilme olasıhğım hiç günde-
me getinnemeyi yeğliyor.
Alman gazeteci-yazar Gert von
Paczensky, 1984 te yayımlanan ve
olay yaratan kitabı "Nefertiti Eve
Dönmek lstiyor"da Batı müzele-
rinin tavrını "sömürgeciliğin
devamı" olarak nitelemişti. Batı
müzelerinde, Asya, Amerika ve
Afrika'dan toplamp getirilmiş
25-30 milyon sanat eseri bulundu-
ğuna dikkat çeken gazeteci, "Bun-
lann bazılannın iadesinin müze-
lere hiçbir zarar verroeyecegi, vak-
tiyle sanat eserleri ynrtdışına ka-
çınlan uluslann bunlara kavaşma
hakkı oldugu" tezini savunuyor.
Paczensky'nin araştırması, Batı-
nın bir iade talebi karşısında yıl-
larca susarak veya değişik tezler
ortaya atarak "oyalama taktigT
uyguladığını ortaya koymakta.
Diş çürümesine
şeker
• ANKARA (ANKA) —
Finlandiyalı bilim adamlan
diş çürümelerini önleyen ve
iyüeştiren sylitol adlı bir
doğal şeker ortaya çıkardı.
Science dergisinde yer alan
bir habere göre Turku
Üniversitesi'nden Dr. Kalko
Makinen, diş çürüğü yapıa
sukroz, meyve şekeri olan
fuktoz ve doğal şeker
xylitol'ü 2 yıl süreyle 3
grup insanda denedi.
Deneyler sonunda en az diş
çürüğü xylitol verilen
hastalarda görüldü. Aynca
xylitol grubunda olanlarda
mevcut diş çurükleri de
iyileşmeye başladı.
Sıcak, turisti
korkutmuyor
• ANTALYA (AA) —
Akdeniz Seyahat Acenteleri
Derneği (AKSAD) Genel
Sekreteri Abdullah Tekin,
ilk kez ağustos ayında
Antalya'da otellerin tam
kapasiteyle çalıştığını
söyledi. Antalya'nın en
sıcak aylan olan temmuz ve
ağustos ayında her yıl
otellerin doluluk
oranlarının çok düşük
seyrettiğini kaydeden
Abdullah Tekin, "Bu yıl
turist ağustos ayında da
geldi. Turist artık sıcaktan
korkmuyor" dedi.
Bağışıklık
nasıl azalır?
• ANKARA (ANKA) —
ABD ve Avmpa'da yapılan
araştırmalar insan
vücudunda bağışıklığı
azaltan dummlan ortaya
çıkardı. Science dergisinde
yer alan araştınnaya göre
özellikle stres, bağışıkhk ,.
azaltıcı etki yapıyor.
Bağışıklığın azalması
sonunda insanda ruhsal
çökuntü ortaya çıkıyor. '•
Açhk ise vvicutta peptit
faktörleri denen bağışıkhk
azaltıcı maddelerin
artmasına neden oluyor.
Plastik şırınga
standardı
• ANKARA (ANKA) —
Bir kullanımlık steril
plastik şırıngalann üretim
ve pazarlama aşamalannda
uyulması zorunlu standart
yeniden düzenlendi. Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı'nın
Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğine göre
hazneleri ve piston başlan
plastik olan şınngalar, saf,
saydam ve bilinen hiçbir
çözeltiyle reaksiyona
girmeyecek bir plastik
maddeden imal edilecektir.
6 ay sonra üretim ve satış
aşamasında zorunlu olarak
yürürlüğe girecek yeni
plastik şınnga standardı
şınngalarda gaz kabarcığı,
nodül, yabancı cisim, çatlak
ve delik olmamasını da
öngörüyor.
AIDS, Asyada
yayılıyor
• CANBERRA (AA) —
AIDS'in, Asya ve Pasifıkte,
özellikle yüksek risk grubu
olan fahişeler ve uyuşturu
bağımlılan arasmda hızla
yayıldığı bildirildi.
Avustralya'nın başkenti
CanbeiTa'da dün başlayan
ve 30 ülkeden 600 delegenin
katıldığı 'Asya ve Pasifik'te
AIDS' konulu konferansta,
Dunya Sağlık örgütü
(WHO) AIDS Ue mücadele
programının yöneticisi
Michael Merson, açış
konuşmasında, AIDS'in
Asya ve Batı Pasifik'te
1988'de önemsenmediğini,
ancak WHO'nun bu
bölgede 2000 yüında 1.5
milyon kişiye AIDS'e yol
açan HIV (Bağişıklık
Eksikliği Virusü) virüsünün
bulaşacağmı tahmin ettiğini
kaydetti.