Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN
meteoroloji Genel Mudurluğu n
den aknan bd^ye gore yurdun ku
zeydoğu kesımten parçalı bulut
lu ötekı yerier az bulutlu ve acık
geçecek HAVA SICAKLIĞI Degıs
meyecek RUZGAR Kuzeyvedo
ğu yonlerden hafif ara sıra orta
kuvvette esecek Denızierımızde
Karadenız Marmara ve Kuzey
Egede yıldız ve poyraz guney
Egede yıldız ve karayel Akdenız:
de gunbatısı ve lodostan 2-4 yer
yer 5 baö Akdenız ve Ege açıkla
nnda zamarı zaman 6 kuvvetnde
saatte 4-16 yer yer 21 Batı Kara
denız ve Ege açıklannda zaman
zaman 27 deraz mBı hızla esecek Batı Karadenız ve Ege
açıklannda 15 dolayında Van Golu nde hava az bulutlu
ve açık geçecek Ruzgar kuzey ve doğu yonlerden hafıf
arasıra orta kuvvette esecek Gol kuçuk dalgalı olacak
Göruş uzaklığı 10 km dolayında buiunacak
Mana
Adapazan
Adıyaman
Afyon
ACf
Ankara
Antakya
Analya
Artvın
Aydm
Balıtesr
Bıecık
Bngdl
Bıtlıs
Bplu
Bursa
Canakkale
Corum
Denıaı
A 35° 24° Diyarbamr
A 31° 18° Edime
A 37° 19° Erancan
A 29° 12° Ernjrum
A 28°13°Eskşehır
A 28° 14" Gazıantep
A 32° 25° Gıresun
38°20°Manısa
30° 16° K Maraş
31° 15° Meran
28° 9°Mu8la
29°13«Mu«
36°24°W0d
A 33°20°GuıraşhaneA
A 23° 16° Hakkân
A 35" 20» Ispana
A 31° 18" IsBnbul
A 29° 15° tonır
A 36°20°KâfS
A 30° 15° Kasomonu A
A 27° 11° Mysen
A 32° 17° KırMare*
A 31°20°Konya
A 26° 9°Kutahya
A 35° 19° Mafatya
0
28° 19" Ordii
25°13°Rra
31° 18° Samsun
32° 16° Sıırt
28° 21° Snop
35°21°Sıvas
25° 10° üstardağ
26° 9°Trahzon
28° 9°Tiıncelı
29°16°Uşa»
28° 14° Van
30° 14° Ytagat
34° 19° Zonçukük
A 35° 21°
A 37° 21°
A 31° 25°
A 33° 2 f
A 32° 18°
A 28° 13°
A 27° 18°
A 27° 19°
A 26° 17°
A 35° 22°
A 26° 18°
A 27° 10°
A 29° 17°
A 27° 19°
A 34° 18°
A 30° 18°
A 26=15°
A 26° 10°
A 24° 16°
• stst A-açık B-tukfHu Güunö» Kkarh S-ssi Y-yajmuriu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Gemı serenlennı
dırtklere asılı tutan
zıncır 2/ Atomlar
arasındakı boşluğu ve
butun evrem doldur-
duğu varsayılan töz
Büyük atardamar
3/Kötülük. Bırsoru
sözü 4/ Süleyman
Peygamber'ın vezın
ttaiya'da bır yanar-
dağ 5/ Aşure kazan-
larını karıştırmakta
kullarulan, uzun sap-
lı ve yayvan uçlu tah-
ta kepçe. Bır akade-
mık unvanın kısa yazılışı 6/ Uluslara-
rası Boks Bırlığı'nın sımgesı Genel-
ge. 7/ Bır tüı denız taşımacılığı Ha-
murun ekşıtılraesıyle yapılan bır ıçe-
cek 8/ Isı ıle ılgılı 9/ Içıne başka bır
sıvı kanştınlmamış ıçkı tn tanelı be-
zelye. YUKARIDAN AŞAĞIYA.
1/ Makamla okunan Zebur surelerı 2/
lskambılde bır kâğıt Baltalama 3/
Turk müzığınde bır makam 4/ lskam-
bılde sınek ışaretıne verılen bır başka
ad Mustahkem yer 5/ Satrançta bır taş . Su 6/ Bır nota Ken-
dını beğenmış kunseler ıçın kullanılan bır alay sözu 7/ Başıboş
hayvan Çok kokulu bır tur kahve. 8/ Jüpıter gezegenıne verılen
bır başka ad 9/ Buyük ve guçlü donanma
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Sıvas demiryolu
Mükemrnn surelte
ıh?ar cdilen
BiOKS
dıs pastasına
medyunum.
Sİ2DEKULLANINI2.
30 AĞUSTOS 1930
"Medenıyetın bugunkü
vesaıtını, hatta bugunku
fıknyatını demıryolu hancınde
ıntışar ettırebılmek
muteassırdır Demıryolu refah
ve umran yoludur"
* * *
"Bünyeı devletı yaşamak ıçın,
hance muracaat etmeksızın
memleketın menabıı varıdatıle
temıru ıdare çare ve
tedbırlennı bulmak lâzım ve
mumkundur"
GAZİ M KEMAL
Sıvas hattını açmağa gıden Başvekıl Haydarpaşa'dan ıtıbaren
Çokneş'elıvedaımabeşuştu Istasyonda Kâzım Pş ve dığer
zevatla vedalaştıktan sonra trene atladı ve sevınçlı bır sesle
"— Sıvas yolcuları haydı trene!" dıye bağırdı Hareketten
sonra yolculuğa ıştırak eden meb'uslarla bır müddet salonda
hdsbmal ettı, sonra istırahate çekılck. t~n
Saat 14 48 de Ankara'ya vasıl olduğu zaman ıstasyon
mutadın fevkınde bır kalabalıkla dolup taşıyordu Herkes
uzun zamandır görmemış gıbı mutehalık ve mutehassır,
Israet Paşayı anyordu Buyük Erkânı Harbıye reısı muşur
Fevzı Pş Hz., butun vekdler, meb'uslar, vekâletler erkânı,
askeri umera, memurlar, halk ısükbale gelmışlerdı. Ankara
boşalmış gıbıydı
Başvekıl Pş Hz trenden ındı, Fevzı Pş ıle öpüştu,
mustakbılımn ellenru sıktı Ismet Pş nın üzennde buyuk
zafer günlerıne has bır halet vardı
Başvekıhmız, Fevzı Pş ve vekülerle göruşürken Ankara
ıstasyonu alkış tufanı ıçınde ınlıyordu Ismet Pş
otomobılınde Fevzı Pş. yı yanına aldı Başvekâlet daıresıne
hareket ettı Halkın alkış ve tezahuratı aynı hararet ve
şıddetle oraya kadar devam ettı
Başvekıhn burada tevakkuf edeceğı ıkı saat zarfında Heyeti
Vekıle ıçtıma ederek vekâietlere aıt mustacel mevadı
muzakere etmıştır
Heyeti Vekıle ıçtımaından sonra tsmet Pş Hz. tekrar
tezahurat arasında ıstasyona gelerek trene bındı Kendısıne
Butun vekıller, meb'uslar ıltıhak ettıler Başvekılı hâmıl olan
tren saat 7 buçukta Ankara'dan hareket ettı Davetlılerı
götürecek dığer tren saat 6,5 ta hareket etmıştır
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Kabine temasları
30 AĞUSTOS 1960
Devlet ve Hukumet Başkanı
Orgeneral Cemal Gursel bugun de|
boş bakanlıklar ıçın temas ve
ıstışarelenne devam etmıştır
Saat 7 30 da Başbakanüğa gelen
Cemal Gursel, az sonra Mıllî
Savunma Bakanı Fahn Özdılek'ı,
Ulaştırma Bakanı General Sıtkı
Ulay'ı ve Adalet Bakanı Âmıl C*mal Gursel
Artus'u kabul ederek kendılerıyle bır muddet goruşmuştur
Devlet Başkanı saat 10 50 de Istanbul, Ankara, tzmır ve
Adana Tıcaret Odaları Komıtelen Başkanlanndan
muteşekkıl dört kışılık bır heyeti de kabul ederek
kendılenyle bır saat kadar ıstışarelerde bulunmuştur Heyet
arasında bulunan ve Tıcaret Bakanlığı'na getırıleceğı şayı
olan Izmır Tıcaret Odası Başkanı Şevket Fılıbelı,
toplantıdan sonra kendısıyle konuşan arkadaşımıza, böyle
bır şeyın bahıs konusu olmadığını ve kendısımn bır tuccar
olması sebebıyle bakanhk görevı almasının doğru
olmıyacağını söylemış ve şayıalan yalanlamıştır
Bu arada Mıllı Bırlık Komıtesı uyelerınden Refet Aksoylu
saat 11.45 de Başbakanlığa gelerek 13 dakıka kalmış ve
aynlmıştır Ayrıca saat 12 de Tıcaret Bakanlığı Müsteşan
Mahmut Seyda ıle Bayındırhk Bakanhğı Musteşan da
Başbakanlığa gelmışler ve Başbakanlık Musteşan Kurmay
Albay Alparslan Turkeş tarafından kabul edılmışlerdır.
Cemal Gursel saat 12 10 da Başbakanlık'tan ayrılırken
gazetecılere "Ne ıstedığımzı bılıyorum, fakat sıze verecek
bır şey yok" demıştır
DUNYATJA BUGUN
AmSerdam
Amman
Atına
Bağdat
Barcelona
Basel
Betgrad
Berin
Bom
Brukseı
Budapeşfe
Cenevre
Cezayır
ûdte
Dubaı
FranMurt
Gıme
Hetemta
Kadıre
Kıyenhag
Kttı
Lefkosa
Y
^
A
Y
A
Y
A
A
22°
38°
29°
42°
28°
26°
30°
28°
24°
21°
28°
27°
32°
43°
44°
23°
32°
19°
38»
20°
24°
31°
LeniDgrad A
Londra Y
Madnd A
Mılano A
Montreal f
Moskota «
MurJı A
NmYork f
Osıo "ı
Pans V
Prag f
Rryad *
Roma '
Sofya /
Sam /
V *nv /
Imus /
Varçova (
Vened* /
Vıyana /
20°
21°
27°
28°
28°
18°
24°
32°
21°
24°
26°
44°
29°
26°
l 38°
\ 30°
l 36°
k 25°
k 28°
^ 31°
MıshıngtDnA 32°
Zunh 1i 26°
GEÇEN YIL BUGUN Cumhür,Y
et
Evren'in mesajı
30 AĞUSTOS 1989
30 Ağustos Zafer Bayramı'nın bugün kutlanacak 67.
yıldönumu nedenıyle Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve
İıderler mesaj yayımladılar Evren, Guneydoğu olaylanna
değındığı mesajında, "Turkıye'nın bütunluğune göz dıken
bır avuç haın ve eşkıya artığımn ve onlann ıç ve dış
destekçılerımn karşısında, her zamankı asaletı ve kararhlığı
ıçınde yıkılmaz bır kale, aşılmaz bır engel heybetı ıle duran
Türk Sılahlı Kuvvetlen, en buyuk guvencemız ve gurur
kaynağımızdır" dedı Evren, 30 Ağustoz Zafen'nın, Turk
mılletırun önemlı bır özeüığını yansıtan "mıllet-ordu
kaynaşmas."nın da en guzel örneğı olduğunu bıldırdı.
TARTTSMA
Yarın Çok Ceç Olmadan
Ülkemn ve ınsanlarımızın geleceği ile çok yakından ilgili bu
konuda parlamento dışı muhalefetin de atması gereken çok
adım vardır. Gundemleri ne kadar yiiklü olursa olsun
konunun onceliği tartışmasızdır.
Haftalardır dunyanın ılgı odağı olan Kör-
fez bunalımının bır patlamaya doğru hızla
yaklaşması, kımyasal bır savaşın "ciddi
oiasılık" olarak değerlendınlmesı, akılcı du-
şuncenın bır kez daha ortaya konmasını ge-
rektırmektedır Bu bızım ıçın her şeyden ön
ce, hastalarunıza karşı olan sorumluluğumuz-
dan kaynaklanan meslekı bır görevdır
Hemen bütün basın organlannda pek çok
ulkenın —bu arada Irak'ın— kımyasal sılah
depoladığından ve önceden kullanılmış sılah-
ların korkunç sonuçlarından aynntılı bıçım-
de söz edılmekte, hemen arkasından kımya-
sal saldırıdan nasıl korunulacağına ılışkm yön-
temler sıralanmaktadır Bu yayınlarda gözden
kaçınlan ılk nokta, kımyasal sılah kullanımı-
nın uluslararası hukukta yasaklanmış olma-
sıdır
Sıvasal yonetıcılere ve kıtle ıletışım araçla-
rına duşen bu konudakı uluslararası normla-
rın bır kez daha delınmesının önune geçecek
şekılde davranarak "kımyasal silah kullanım
yasağının" altırun çızılmesı ve güçlendınlme-
sıdır
Göz ardı edüen bır dığer nokta kımyasal sı-
lahlardan konınma yöntemlen ıle ılgılıdır
Eğer bu konınma yöntemlerı çok geçerlı ve et-
kılı olsalardı şımdıye kadar kullanılan kımya-
sal sılahlarla sözü edılen korkunç tablolann
oluşmaması gerekırdı Çünkü anlatılan konın-
ma yöntemlen yeru bulunmuş değıldır
Kımyasal saldınnın en çok karşılaşılan ılk
sonucu "yanıklar"dır Bölgedekı sağlık mer-
kezkrının de saldırıdan bellı ölçıide etkılen-
dığını varsayacak olursak, felaket alanına dı-
ğer merkezlerden yaruk tedavı ünıtelennın
ulaştuılması gerekecektır kı bunun önemlı bır
süreyı alacağı açıktır En ıyı merkezlerde bıle
ılen derecedekı bır yaruğın ölüm oranı yuzde
altmışı bulabılmektedır Savaş koşullanmn ge-
tıreceğı ek sorunlarm varlığında sağlık ünıte-
lenmn ve sağlık personelının tıbbı yardım ye-
teneklennın sınıHanacağını duşunmek genekır.
Bır kımyasal savaşın korkunç sonuçların-
dan korunmanın en kesın yolu bu savaşı ön-
lemek ya da bulaşmamaktadır Bu ulkede ya-
şayan msanlann yaşamlannı ve çıkarlannı ön
plana alan bır pohtıka ıle genürru enazından
sımnmızda düşurmek hâlâ mumkundur
Yığınsal ve etkılı çıkışların sıyasal otorıte-
lerın pohtıkalarını değıştırebıleceğı de bılın-
mektedır. Başlangıçtakı çılgm gıdışın parla-
mento ıçınde bır ölçüde sınırlanmış olması da
dıkkatten kaçırümamalıdır
Ülkenın ve ınsanlarımızın geleceği ıle çok
yakından ılgılı bu konuda parlamento dışı mu-
halefetin de atması gereken çok adım vardır.
Gundemleri ne kadar yüklü olursa olsun ko-
nunun öncelığı tartışmasızdır
Insanlann aşamayacaklan türden büyük en-
gellerle karşılaştıklarında 'çaresizlik
psikolojisi' ıçıne gırebıldıklen bılınmektedır
Ortadoğu'yu sarması her an mümkün gözu-
ken alevlere bu kadar yakınken normal yaşa-
mın seynru 'hıçbır şey otmamışçasana' surdur-
mesı, çaresizlik psıkolojısırun toplumsal duz-
lemde de karşıhğının olabıleceğını göstermek-
tedır Insanlar yıllar sonra yasadığımız bu kn-
tık günlerde aymazlık sınırına haylı yakın
'sakın' görunumlennı ınanılmayacak ölçude
gar.p bulabıhrler Kaldı kı sıcak bır çatışma
olmadan, salt savaş genlımı ıçınde yaşamanın,
ekonomık ve sosyal bırçok sonucunun yanın-
da tek tek bıreylenn ruh sağlığı uzennde olum-
suz etkılen vardır
Her gün gazetelerde ABD ve tngiltere'den
aynlan askerlenn vedalaşma anlarını görün-
tüleyen fotoğraflar yayımlanıyor Kımbıür bel-
kı de savaşın trajık sonuçlan, Korfez'e uçacak
babasına bacağından sarılarak engel olmaya
çalışan bır çocuğun fotoğrafında gızlıdır.
Bızler hekımız Meslegımız gereğı ölümu en
ıyı bız tanıyoruz Ölumun soğuklugunu,
hıçüğını ve bır şey yapılamazlığını en ıyı bız
bılıyoruz. Telefon tellerındekı küçuk bır ha-
tamn yüz bınlerce ölu ve yaralıya eşıtlenebıle-
ceğı bır anda 'yann çok geç olmasın' dıyoruz.
Dr. TANER OZBENLİ
Noroloji Uzmanj NUSHEO Lyesi
Gazeteeilerin Tanıklıktaıı Çekinme Hakkı
Haber kaynaklarının yasal bir guvenceye kavuşturulması,
topluma hizmet amacıyla yapılan haber toplama işini hem
kolaylaştıracak hem de zenginleştirecektir.
Basın mensuplan, kamuya sunacakları ha-
berlerı araştınrken sadece haber ajansları ıle
yetınmezler, aynca kendı öz kaynaklan veya
uçuncü kışılenn belırlı konuları kendılenne
aktarmalan ıle de haber ve bılgılere ulaşırlar
Basın mensuplarının, yayımadıklan anonıra
rutelıktekı yazı ve haberlenn kaynaklannı açık-
lamak zorunluluğuyla karşı karşıya kalmala-
rı haliriüe haber kaynaklarının kuruması ka-
çınılmaz olacaktır.
Haber kaynaklarının açıklanması zonınlu-
luğu basın özgurluğunün bır tür sınırlanması
anlamına gelraektedır Bunun yanında haber
verenın kımlığını öğrenmek amacıyla gazete-
nın redaksıyon bölumunde arama yapılması
ve haber kaynağı>la ılgılı belgelere el konul-
ması gıbı haber kaynağıru belırlemek ıçın ya-
pılan ışlemlerde de aynı sonucu doğurmakta
ve basın özgürluğünü engellemektedır
Basın özgurluğu bakımından tehlıke oluş-
turan bu gıbı durumların önune geçmek ıçın
kanunlar, anonımhk hakkını sağlayan baa hü-
kumler getırmışlerdır Bu hükümlerın en
önemlılennden bırısı de basın mensuplarına
tanmmış olan tanıklıktan çekinme hakkıdır
Ceza muhakemelerı usulu kanunumuzun
(CMUK) 48 maddesı meslek sırn nedenıyle ta-
ruklık yapamayacak kışılen avukatlar, doktor-
lar ve hemşıreler olarak behrtmıştır Kanuna
göre gazetecıler dahü olmak uzere dığer mes-
lek mensuplanrun böyle bır hakları yoktur
Bunun yanında basın kanunumuzun 16 mad-
desının 1 fıkrasının 2 bendınde şu hükum yer
alrnaktadır. "Sonımlu modur, donemsel ya-
>ınlarda takma ısimle ve>-a imzasız yabnt ru-
muzlu ımza ıle yayımlanan yazı veya haber ve-
ya resım veya kankatur sahiplennın ısımlen-
ni bildıraıek zorunda degildir." Bu hükümle
kanun, anonımlık hakkının bır sonucu duru-
munda olan tanıklıktan çekinme hakkını çok
sınırlı da olsa belırtmış olmaktadır
Basın kanununda yer alan tanıklıktan çe-
kinme hakkı sımrlıdır, çünkü bu hak sadece
sonımlu mudure tanınmış bulunmaktadır So-
rumlu müdur dışmdakı gazetecılenn böyle bır
sundakı duzenleme dar ve yetersız kalmakta-
dır Basın özgurluğunün sağlanması açısmdan
gazetecılenn haber kaynaklarının guvenceye
kavuşturulması son derece önem arz eden bır
konudur Haber kaynaklarının yasal bır gu-
venceye kavuşturulması, topluma hizmet ama-
cıyla yapılan haber toplama ışını hem kolay-
laştıracak hem de zenginleştirecektir Gazete-
cmın haber kaynağına zorlanmadan ulaşabıl-
mesı ve aldığı haberlerı en gemş bıçımde ya-
yımlayabılmesı basın özgurluğunün gerekle-
nndendır ve bu gereklenn sağlanması ıçın ge-
rek basın kanununda gerekse CMUK'ndahaklan mevcut değıldır Buna karşın 16 mad- _u „„._„• „.>„.„ ^.1..»J—„»„
denın kaynağını olusturan tsviçre Ceza Kanu- o î s u n gerekulü^nle*mefe"reV°dümesTbîr"zo^
nu'nun 27 maddesınde, gerek sonımlu mü- runluluk teşkıl etmektedır Bunun ıçınde ta-
dur gerekse basan ve yayımlayan hakkında
kaynağı ortaya çıkarmak amacıyla usul kanu-
nundakı zorlayıcı tedbrrlenn uygulanamaya-
cağı behrtılmıştır Oysa basın kanunumuzun
açık hukmü karşısında sonımlu mudür dışm-
dakı gazetecıler, habenn kaynağı hakkında ta-
nık olarak beyanda bulunmak durumunda ka
lacaklardır
Bütun bunlann yanısıra 1983 yılında 2950 tan'çekınme bır görev değıl bır hak olmahdır
sayıh kanunla getırılen değışıkhk netıcesınde Aynca haber kaynaklarırun öğrenılmesı ama-
anonımlık hakkının kullanılması sonımlu mü-
dur acısından bır fedakârlık halıne getınlmış-
mklıktan çekinme hakkının sadece sonımlu
müdür değıl, donemsel veya donemsel olma-
yan bır yayında çalışan tüm gazetecıler bakı-
mından tanınması gerekmektedır Tanıklıktan
çekinme hakkı, basın özgürlüğünu sağlamak
amacına yönelık bır önlem nıtelığındedır Bu-
nun bır yukumlüluk halıne getırılmemesı la-
zımdır Basın mensuplan açısmdan tanıklık-
cıyla yapüacak redaksıyon bölumunde arama
ve haber kaynağına ılışkın belgelere el konul-
tır Değışıkhkten sonra ılgılı hukme göre sa- mas, gjb, ışlemlere de ımkân vennemek gerek-
hıbı bellı olmayan veya sonımlu müdür tara- mektedır
fından en geç mahkemece yapılacak bınncı Nıtekım Ceza Muhakemelen Usul Kanunu'-
sorgusu sırasında sahıbı olduğu şekılde açık- m uza kaynak teşkıl eden Fedenü Alman Ce-
lanmayan eserlerden dolayı sorumluluk, su- M Muhakemelen Usolu Kanunn'nun 53 pa-
çu meydana getıren esen yaratan kımse gıbı ragrafırun 5 bendı gazetecılenn tanıklıktan çe-
sorumlu müdure aıt olacaktır Dığer bır de- kmme hakkına sahıp olduklanm behrtmıştır
yışle bu durumda sonımlu müdürün hürrıye- B u n u n yanında federe devletlenn basın kanun-
ü bağlayıcı cezasınm para cezasına çevnlme- ! „ , da sözkonusu hakkı aynı amaca yönelık
sı mümkün olmayacaktır Böyle bır durumun o ı a n ararna v e elkoyma yasaklarıvla bırlıkte
yaratılması netıcesınde sonımlu müdürlenn ta- duzenlemek yoluna gıtmışlerdır Ülkemız hu-
nıklıktan çekılmelennın sadece ıradelen dışın- kuku bakımından da gereklı duzenlemelere bır
da yayınlanan eserler bakımından sözkonusu an önce gıdılmesı basın özgürlüğünun gerek-
olacağı kaçınılmazdır lenndendır
Açıklamalarımızdan da anlaşılacağı gıbı hu- Dr. SAMSUN DEMİR
kukumuzda, tanıklıktan çekinme hakkı konu- t.U. BYYO Araşbnna Görevlisi
Hedef Saptırması llzerîııe
Bay Kubanç, Sayın Doğramacı'nın avukatı, saymanı,
koruması veya sırdaşı olabilirsiniz; buna bir diyeceğimiz
olmaz, ancak "dediklerine inanmayın."
Bay Necdet Kubanç, 21 Ağustos 1990 gu-
nu Cumhumet'te "Hedef Saptırması
Yakıştırması" başhklı yazısı ıle Prof Aydın
Ayba>'a laf yetıştırmeye çalışıyor A>bay ho-
ca bu "laflara" yenıden bır >anıt vermeyı ge-
reklı gorur mu bılmıyorum Yalnız Bay Ku-
banç'ın mektubunda Prof Doğramacı'nın
pek duşkunu olduğu "tartışmayı başka zemı-
ne kaydırma" taktığını benımsemış olduğu-
nu sezdığım ıçın kamuyu yanıltmaya yönelık
bu tutum karşısında kıdemlı bır hukukçu ola-
rak ve Bılkent-Dogramacı-YOK olgusunun kı-
şısel tartışmalardan otede "vehametıni" or-
taya koymak bakımından bazı uyarılarda bu-
lunmak ıstı>orum
1) Anayasanın Ba> Kubanç tarafından nak-
ledılen hukumlennden "vakıflar unıversite
kurabilır" anlamı çıkmaz, tam tersı çıkar
2) Ana>asa Mahkemesı kararları, anayasa
hukumlerının en yuksek duzeyde kesın ve fıer-
kesi baglaMcı yargısal yorumudur Bu yorum-
la herkes, bu arada Bav Kubanç, Prof. Dog-
ramacı, Prof AybayveAv Hamlacıbaşı da
bağlıdır
3) Yargı kararlannın bağlajıcı olan bolu-
mu, "hukum fıkralan"dır Bu bılgı fakulte
lerde, hukuk oğrenımı goren herkese verılır
Karar gerekcelennın boyle bır ışlevı yoktur
Bu bakımdan salt "vakıf universile kurabılir
raı" sorusunun yanıtını öğrenmek ıstıyorsa
Bay Kubanç'ın, "Anayasa Mahkemesı'nın ge
rekçelı kararım beklemesı "fuzulıdır." Soru-
nun yanıtı verılmıştır, bundan otesı "gerek-
çeleri oğrenme" ve bunlar uzerınde "fikir
cimnastıgi" yapma ısteğıdır
4) Bay Kubanç'ın "Universıte Devrimi" de-
dığı reform 1936'da değıl, 1933'te olmuştur
Bu tarıhsel olavla, "Bilkent" konusunun ya
da "Anadolu universıteleri" trajedısının hıç
bır bağlantısı yoktur
5) Ba> Kubanç, Bılkent'e >apılan 90 mıl-
varhk yatırımla ılgılı bılgıyı "kesinkaydı" ıle
oğrendığını bıldırmış, ama bu bılgının
"kajnağım" açıklamamıştı Bu kez bılgının
"sağlam kaynağı"nı da açıkiıyor Ba> Doğ-
ramacı kendısıne şahsen söylemış' Aıle ser
vetınden yapmış bu ozverıvı Efsane halınde
kamuya yavılmasına ozen gösterılen sovlen
tıye gore Bay Doğramacı'nın servetinm kay-
nağı "Irak petrollerinden gelen aile geliri"dır
30-40 yıl once devletleştırılen bu kaynağın ozel
olarak nasıl gelır sağladığı bılmecesı bır ya
na, şımdı Korfez'dekı bunalım nedenıyle bu
gelır kesılınce, kendısı sadece bır profesör ma
aşına kalacak demektır Acaba bunu onceden
sezdığı ıçın mıdır kı Bav Doğramacı, Bilkent
adındakı şahsı okuluna, devlet yardım etsın
dıye çırpınıyor
9
Bav Kubanç, Doğramacı'nın "avukatı ve-
va vekılı, ne yelkılı saymanı, ne guvenlık go-
revlısı ve>a koruması, ne de sırdaşı" değılmış
"Hanı geçiyordum ugradım" der gıbı "bir va-
kını Bilkent'e gırmevı başarmış, bu vesilejle
de Sayın Doğramacı ıle de tanışıp goruşmuş"
ve bu sırada da Bılkent'e devletın ne kadar
parasal katkısı var dıye sorduğunda, Sayın
Doğramacı "ailenın katkısı" yanıtını vermış
(Bay Kubanç "kestn kaydıyla" dıye ılave edı-
yor )
Boylece anlaşılan Bav Kubanv, Doğrama
cı hocanın sözlerını kendısıne dayanak yapıp,
Avbay hocamın dediklerine karşı vıkıyor Bay
Kubanç, Savın Doğramacı'nın avukatı, say-
manı, koruması \e>a sırdaşı olabilirsiniz. bu
na bır diyeceğimiz olmaz, ancak "dedikleri-
ne ınanmavın."
Av \FJAT HAM1 ACIBAŞI/Islanbul
OKURLARDAN
Pııl almanın imkânsızlığı
Şu anda Istanbul'da pul
almanın ne kadar guç
olduğunu bılıyor muydunuz7
PTT bankolarından
mektubunuz ıçın pul
ıstedığınızde alacağınız standart
cevap "Pul yok, makıneden
geçırıyoruz" Oysa kanımca pul
mektubun önemlı bır parçası,
rengı, susudur tş mektupları
elbette kı makıneden geçebılır,
ama ozel mektuplara pul
yapıştırmak çok daha sıcak,
samımı ve guzel Yurtdışında
pul alırken ozel pul ıstedığımzı
dahı behrtebıbrsınız, o zaman
standart pullar dışında pul
verırler sıze.
Pullann ulke tanıtımında
onemı olduğunu
duşunduğümden yurtdışına özel
pul yapıştırılmış mektuplar
gondermeye çalışıyorum Bunun
ıçın eskıden en kuçuk
postanelerde dahı bulunan
flatelı servıslennden
yararlanıyordum Oysa şımdı
koca Istanbul'da bır tek
Sırkecı'de Fılateh Servısı var
Beyoğlu, Taksım gıbı buyuk
postanelerde bıle bu servıs yok
PTT görevlılerıne bunun
nedenını sorduğumda bu
servıstekı memurlann pulları
kendılerının aldıklanm ve
satamazlarsa zarara gırdıklerını
belırttıler Doğrusu bu
uygulamayı anlamak mumkun
değıl' Memura maddı zarar
vermeden pul saturmak neden
bu kadar zor7
isteğımız fılateh servıslerının
yenıden kurulması, yayınlandığı
haber bultenlennde ve
gazetelerde açıkça ılan edıldığı
halde postanelerden temın
edılemeyen pullarımızın
kolaylıkla alınabılmesı ve
bunun sonucunda memurlara
da bır zarar gelmemesı Öyle
guzel pullanmız var kı
bunlardan yararlanamamamıza
'çok uzuluyorum
INEMJGUL DOGANÇAY
Atakoy/lstabul
ANKARA NOTLARI
MUSIAFA EKMEKÇİ
Gazetecinin Ölümü...
Cemalettm Unlu olmüş, haberını yenı duydum Bılenter de üzû-
lürüm dıye saktamışlar Kırk yıla yaklaşan bır arkadaşlığımız vardı,
Cemalettm Ünlü'yle Afyonlu Cemalettm Hıçbır şeyını değıştır-
memış Afyon'un konuşması bıle Afyonlu Ulus'un eskı yazı ış-
lerı yonetmenlerınden Yalnız Ulus'un mu, Son Havadıs'ın, Yenı
Gün'ün, daha kımbılır kaç gazetenın dergının mutfak çalışanı
Ankaralı gazetecı, yaşamının büyük bölümünu Ankara gazete-
lerınde geçırmış Son yıllarda Basın-Yayın Genel Mudürlüğu'nde
gorev almıştı Oyle, makamı, masası ne yoktu bıldığım Işın ha-
mallığındaydı gazetecılığındeydı Bır sure 12 Eylul'den sonra,
dört dılde yayımlanan New spot' dergısının yonetıcılığını yap-
tı Dergı, Ingılızce Fransızca, Almanca, bır de Arapça yayımla-
nırdı Cemalettm
— Hıçbır dılı bılmıyorum dört dılde dergı çıkarıyorum' derdı
Bu,' Gazetecılığını yapıyorum'" demektı Sayfalannı çızıyor,
haberlerı, yazıları yerleştırıyor, dergıye bıçımını o verıyordu Içe-
rığını de o saptıyordu bır bakıma Ozanları, sıraya koymuştu
— Bır Yaşar Kemal sayısı yapıyorum, dört dılde, usun dururl
dıyordu
Boynunu buker ' Ben gazetecı değılım, memurum'" derdı
Ama, memurun yapacağı değıl, yanından geçeceğı ışlerden de-
ğıldı yaptıkları
— Büyük gazetecı yok buyuk gazete vardır' der, sorardı
— Ekmekçı senın kartvızrtın var mı?
— Yoki
— Benım de yoki Bız kartvızıt bastıramıyoruz, ama adamlar,
kaç sayfalık gazete çıkarıyorlar hem de her gün' derdı
Cemıl Saıt Barlas'ın Son Havadıs ınde çalışırken, öğle saa-
tınde, çocuğa yıyeceğını ısmarlamış
— Bana on kuruşluk sosyal adalet, bes kuruşluk da eşıtlık ge-
tır!
"Sosyal adalet", peynır, "eşıtlık ' de ekmek demekmış, Cema-
lettın'ın sozluğunde' Gazetenın başhğının altında Amacımız
Sosyal Güvenltk" gıbı bır tumce vardı Cemalettm, bunu ığnelı-
yordu kuşkusuz
Nasıl da hoşgöru doluydu Bır gun 'Ankara Notlan"nda, adı
Cemalettm yerıne Celalettın dıye geçmıştı Bır başka yazıda da,
soyadı Ulku oldu Dızgı yanlışıydı olay Ben üzulmüştum, o gü-
luyordu Yenı adım benımsemıştı bıle
— Ben Celalettın Ulku' derdı
1988'ın son haftasında, trafık kazasında kolum uç yerınden kı-
rıldığında, daktılosunu kapıp eve gelmıştı
— Sen yazı yazamıyorsun, ben senın kolun olacağım' Sen,
banayazdıracaksın, ıstedığın zaman, ben Basın-Yayın'dan gelır,
yazanm yazıları
1
Oyle yapardık "Ankara Notları" aksamazdı
Telefonla zamanlı zamansız aradığımda, daha ben konuşma-
dan
— Merhaba Ekmekçı
1
derdı
— Benım olduğumu nereden bıldın?
— Benı başka kımse aramıyor kı'
Sıgarayı ıçkıyı bıraktığı olurdu Nıye bıraktığını sorduğumda
— Param yok' derdı Parasızlıktan sıgara, ıçkı ıçemezdı
Zaman zaman buluşur, bır kadeh ıçerdık Bır sure Kıbrıs'ta
' ataşe' olarak mı ne çalışmıştı Yenıden gıtmek ıstedığmde, ata-
ması çıkmış, Çankaya'da Kenan Bey de takılıp kalmıştı "MIT'ın
engelledığını duşunur, soylerdı Eşı, Perıhan sayrıydı Sayrıev-
lerıne koşturuyordu onun ıçın Baktı Kıbrıs'a gıtmek ıçın görev»
verılmıyor, bastı ıstıfayı, emeklılığmı ıstedı, Kıbrıs'ta Asıl Nadır-
ın bır gazetesınde çalışmaya başladı Oradan telefon edıyor, yap-
tığı ışlerle ılgılı haberler verıyordu
— Bak, gazetede bır ışler yapıyorum, usun durur' dıyordu
"Nevv spof'ta yaptığı ışler gıbı ışlerdı yaptığı Gazetecılık onuru-
nu, namusunu her yerde koruma çabası Orada da korunabılır
ıgtenırse
1
Cemalettın Unlu, öyle bır gazetecıydı Basın-Yayın'dayken, "Kıb-
rıs"la ılgılı bır kıtap yayımlamıştı Sıkıdenetımden (sansürden)
geçmış kıtap, bırçok bölumlen çıkanlmıştı verdı okumam ıçın,
karıştırdım gozum tutmadı Hıçbır şey yazmadım kıtap ıçın
— Tek satır yazmayacaksın, değıl mı krtabım ıçın' dryordu Ar-
kadaşlarıma söyluyordu 'Bıfıyor musunuz, tek satır yazmadı,
kıtabım ıçın
1
Yazmasın
1
Yazmadığına gore, demek kı gerekmı-
yor'"
"BaşımızaTaşYağacak
1
" şıırını yayımlamak ıçın guç almıştım
kendısınden ıznı "Ankara Notları "nda adı bırkaç kez geçtığın-
de, Basın Yayın'da yönetıcılerın kaşları çatılmış, 'Ekmekçı'nın
köşesınde adı geçıyor" gıbı soylentıler bıle çıkmıştı Gazetecı ya-
ratılmıştı Memurluğa hapsedılecek kışı değıldı Ama nıce ga-
zetecıler, öyle yok olup gıtmıyorlar mıydı'' Basının ıç yüzu ıle ılgılı
çalışmalara başlamıştı
1968'de, arkadaşım Saıt Başaran la bırlıkte "Tüm" dergısını
yayımladığmızda, sayiaları çızen Cemalettın'dı Emeğıne para
ne almazdı
— Tüm tutunsun, para kazanın, o zaman bana bır Pans gezı-
sı yaptırırsınız' derdı Dergıyı dordüncu sayıda kapatmıştık Ce-
malettın'e bır yemek bıle ısmarlamamıştık'
Dergıyı Ulus Basımevı'nde bastırırdık, basım günü, orada ça-
lışan ışçılere, ustalara, kızartılmış tavuk, baklava götürürdük Iyı
bassınlar dergıyı dıye Baskı parasını ayrıca öderdık doğal ola-
rak Dergı kapanınca, Cemalettm hayıflanır
— Tavuklar baklavalar da yedırdımz' dıye takılırdı
Afyonlu Ahmet Çavuş'un oğluydu Babası Ahmet Çavuş, Kur-
tuluş Savaşı'nda Trıkopıs'ın kılıcını alıp Ismete (Inönü) getıren
kışıymış
— Trıkopıs'ı tutsak alan Ahmet Çavuş'un oğluyum' derdı
Savaştan sonra, Ahmet Çavuş, beledıyede mı ne bekçılık, oda-
cılık görevı almış, ancak 30 ağustoslarda bayramlarda, toren-
lerde en onlerde geçermış Trıkopıs'ı tutsak alan Ahmet Çavuş,
mahalle bekçısı Ahmet Çavuş, onun oğlu, yoksul buyumuş ga-
zetecı Cemalettm Ünlü
1
Onun olumüyle ılgılı bır yazı, 30 Ağus-
tos bayram gunune, bugüne sankı denk düşüyor gıbı
1
Baba ıle
oğul, bırlıkte anılıyorlar Cemalettın'ın 30 Ağustos utkularına ılış-
kın, ne yazıları, roportajları vardır Ulus'ta, kımbılır? Cemalettırt1
ın yazıları toplanmalı, bır kıtap hazırlanmalı, genç gazetecılere
"Aydınlar Dılekçesı" davasından yargılanıyorduk Kenan Bey,
dılekçe verenlerı "haınlık 'le suçlamıştı Cemalettm takılıyordu
Afyon ağzıyla
— Len Mıstık, Kenan Bey, sıze' haın" dedı, meşhur oldunuz,
ansıklopedılere geçtınız len' Sen de geçtın ansıklopedıye, köy-
lü'
Cemalettm, şımdı, olümuyte ılgılı yazı yazdığımı görse, ne derdı
acaba?
— Yok arkadaş sen cezaevlerını yaz, oralarda ezryet gören-
lerı yaz
1
Senın ışın o Benı yazma
1
Kıbrıs kıtabım ıçın tek satır
yazmadın, bır şey dedım mı? Yıne yazma'
Eşı Perıhan Unlu'yle konuştum Kıbrıs'ta, gazetede ışının ba-
şında, beyın kanaması geçırmış, tansıyonu yuksekmış Cema-
lettın'ın Dokuz gun sayrıevınde yatmış Gözlerını açacak dıye
beklemışler Açmamış
1
Sonra, Turkıye'ye getırmışler cenazeyı,
burada toprağa vermışler O gunler, gazetecı Rafet Genç'ın ölü-
münün bınncı yılıydı, ıkısının haberlerı, gazetelerde bırlıkte çık-
mış
— Hoşçakalın gazetecıler, ben Celalettın Ülku1
İLAN
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Unıversıtemıze bağlı Sosyal Bılımler Enstıtusü'ne 1990-1991 eğıtım
oğretım yılı ıçın aşağıda belırtılen Anabılım Dalı hızasında gösten-
len savıda sınavla vuksek lısans öğrencısı almacaktır
Yuksek Lısans
Anabılım Dalı Oğrencı Sayısı
Eğıtım Bılımlerı Anabıhm Dalı
(Eğıtım Programları ve Oğretımı 5
Eğıtım Felsefesı 5 10
Batı Dıllerı ve Edebıyatlan Anabılım Dalı
(İngıhz Dılı ve Ed ) 3
Turk Dılı ve Edebıyatı Anabılım Dalı 6
BAŞVURL İÇİN GEREKLİ BELGELLK
Adavlar en geç 14 Eylul 1990 Cuma gunu mesaı bıtımıne kadar Ens-
tıtu Vtudurluğu'ne,
a) 2 adet fotoğraf
b) Adayların yabancı dıllerını belırten dılekçelen ekınde, lısans dıp-
loması veya noter tasdıklı orneğı onaylı nufus cuzdanı örneğı, aldığı
lısans derslennı göstenr belge ıle başvuracaklar
SmaUar 27 E>lul 1990, saat 10 00'da Yabancı Dıl Sınavı
28 Eylul 1990, saal 10 00'da Bılım Sınavı
Yuzuncu Yıl Unıversıtesı Kampusu'nda yapılacaktır
Basın 32859