Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 30 AĞUSTOS 1990
KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖI
SADDAM'INSÖZÜNÜ TUTUP TUTMAYACAGIMERAKLA BEKLENİYOR
Batfyı rehineheyecanısardıMagnp ûlkeleri dışişleri
bakanlan Cezayir'de
tgplanıyor TÛRKİYE
29 Ağustos 1990
Krizin 28. günü
[Kadın ve çocuk rehinelerin
. serbest bıraKılması ıçın
betoeyış sürüyor
NMK
BM Genel Sekreterı Cuellar ıle Irak Dışışlen
Bakanı Amman'da bır araya gelıyorlar İRAI
Arap Bıriıği'nın 11 üyesmın
dtşişlen bakanlan Kahıre'de
toplanıyor
Irak lideri Saddam Hüseyin'in yabancı kadın ve
çocukların serbest bırakılacağını açıklaması Batı'da bu
konudaki umutları arttırdı. Irak'ın Washington
Büyükelçisi, ABD'nin ülkesine karşı bir saldırıda
bulunmamayı garanti etmesi durumunda yabancı
erkeklerin de serbest bırakılabileceğini bildirdi. Irak'ta
tüm yiyecek maddelerinde karne uygulamasına geçiliyor.
Cuellar ve Aziz bugün görüşüyorlar.
Dış Haberier Servisi — Körfez krizine
ilişkîn olarak diplomatlann sonuca asker-
lerden önce ulaşmak amacıyla adımlarını
hızlandırdıklan bir ortamda, dünya Irak
Devlet Başkanj Saddam Hüseyin'in, rehi-
nelere ilişkin verdiği sözü tutup tutmaya-
cağını merakla bekliyor. Saddam'ın, ülke-
deki yabancı kadın ve çocuklann aynlabi-
leceklerini açıklamasının ardından 24 saat
geçmesine karşın, bu konuda bir gelişme
yaşanmadı. Irak tarafından yapılan yeni bir
açıklamada da ABD'nin herhangi bir sal-
dırıda bulunmayacağmı açıklaması karşı-
lığında tüm erkek rehinelerin de serbest bı-
rakılabileceği bildirildi. BM Genel Sekre-
teri Perez de Cuellar, bugün, Irak Dışişle-
ANKARA: BM KARARLARINIUYGULAYACAĞIZ
Bağdat'a ödün yok
VEDAT YENERER
YASEMİN ÇONGAR
Devlet Bakanı Işın Çelebi, Habur'da Irak Petrol Bakanı ile
yaptığı görüşmeden sonra Bağdat'ın Türkiye'den ilaç ve çocuk
maması talebinde bulunduğunu, ancak ambargo çerçevesinde
bu istemin reddedildiğini söyledi.
çekleştirilen ÇeJebi-EI Çelebi görüşmesinin
yeri ve zamanı konusundaki kararın önce-
ki gece geç saatlerde Çankaya Koşkü'nde
yapılan toplantıda kesinleştiği oğrenildi.
Irak'ın geçen hafta perşembe günü "gayri
resmi" kanallardan yaptığı görüşme çağrı-
sı, Ankara'da uzun süre gizli tutuldu. Go-
ruşmenin yeri konusundaki görüş ayrılık-
larının önceki gece giderilmesi üzerine, Dev-
let Bakanı Işın Çelebt'ye Habur'a gitmesi
talimatı verildi. Türkiye-Irak karma ekono-
mik komisyonu (KEK) eşbaşkanlığı göre-
vıni de yuruten Çelebi, dün 09.00'da ozel
bir uçakla Ankara'dan ayrılarak Diyarba-
ANKARA/HABUR — Irak, Türkiye^
den ekonomik yaptınmlannı gevşeterek bu
ülkeye "ilaç ve çocuk maması" gönderme-
si isteğinde bulundu. Devlet Bakanı Işın Çe-
lebi ile Irak Petrol Bakanı Issam El Çelebi
arasında habur sınır kapısında yapılan gö-
rüşraede dile getirilen bu ısteğe Birleşmiş
Milletler (BM) kararları çerçevesinde yapı-
lacak değerlendirmeden sonra yanıt verile-
ceği beürtıldi. Irak'ın istemi ve Cumhurbaş-
kanı Özal'ın "olumlu görüşii" üzerine ger-
KAHİRE
Arap Birliği
çözüm arıyorD»ş Haberier Servisi — Arap dunyası bu-
gün yeni bir sınavdan geçiyor. Arap Birliği
üyesi 21 ülkeden 12'sinin dışişleri bakanla-
n bugün Mısır'ın başkenti Kahire'de, Ku-
veyt'in Irak tarafından ilhakı ile ortaya çı-
kan büyük bunalımı görüşmek uzere top-
lanıyorlar.
Bugunkü toplanh, Arap Birliğı'nin Ku-
veyt krizi konusundaki ikinci toplantısını
oluşturuyor. 10 ağustosta Kahire'de düzen-
lenen zirvede Arap ülkeleri arasındaki bö-
lunme gözler önüne serilmiş ve Ortak Arap
Ordusu kurulması konusunda olumlu oy
kullanan 12 ülkeden sadece Mısır, Suriye ve
Fas Suudi Arabistan'a asker göndermişti.
Zirvede, Libya FKÖ ve 'Arap ordusu' oluş-
turulmasma karşı çıkmış, Yemen ve Ceza-
yir çekimser oy kullanmış, Sudan ve Mori-
tanva da rezerv koymuşlardı.
Kahire'deki 10 ağustosta yapılan zirvede
görüş ayrıhklarını gösteren tutanak belge-
lerinin ozetini aşağıda sunuyoruz.
10 ağustosta kim ne demişti?
Sudan Devlet Baş-
kanı Umur Hasan
Ahmed El Beşir:
"Arap insanlanrun şe-
refi, krizi Araplar
arasında çözmemizi
gerektiriyor. Yabancı
güçler hiçbir şekilde
işimize kanşmamalı. Askeri güçlerini şart-
sız ve tartışmasız geri çekmeliler".
Ürdiin Kralı Hüse-
yin: "Arap toplumu-
nun düzeni tehlikede-
dir. Bize yönelik bildi-
ğimiz eski tehdit Siyo-
nizme, petrol kaynak-
larımızın yabancı
güçlerin eline geçme-
si tehlikesi eklenmiştir. Kuveyt'teki ve Kör-
fez'deki sevgili kardeşlerim sizin yanınızda-
yım ve sizi destekliyorum. Beni ve ülkemi
daima desteklemiş olduğunuzu unutmaya-
cağım. Ama bir Arap ordusu hiçbir zaman
düşman ordusu sayılamaz, bizim askeri gü-
cümüzun bir parçasıdır. Şu anda bir Arap
askeri gücü Kuveyt'te bulunuyor. O da biz-
den ve bizimledir. Bu önemli bir gösterge-
dir ve aynı zamanda çok tehlikeli bir du-
mmdur. Bu krizi Araplar arasında ve hızla
çözmeliyiz, aksi takdirde gelecekte kaybe-
den biz olunız!'
Suudi Arabistan
Kralı Fahd: "Şu sıra
orman yasaları geçer-
li. Biz kardeşlerimiz-
le kriz üzerinde konu-
şurken güçlü olan za-
yıfı yiyor. Toprakları-
rnızda bulunan aske-
ri kuvvetler başkasına saldırmak için değil,
bizi korumak için buraya geldiler. Bu dun-
yada kimsenin Suudi Arabistan Krallığı'nın
şerefini kirletmesine izin vermeyeceğim"
Soriye Devlet Baş-
kanı Hafn Esafc "He-
pimiz kardeşiz. Irak
bizim kardeşimiz, Ku-
veyt de. Irak ve Ku-
veyt'le gurur duyuyo-
ruz. Burada bir Arap
çözümu bulabilmek
için bulunuyoruz. Yabancı guçler ülkemizi
işgal etmiştir. Bu yabancı güçlerin vatanı-
mızı terk etmesi için çaba harcamalıyız.
Dehşetli bir durum içerisindeyiz, başta da
Irak. Irak'a yapılacak her zarar, bizi de et-
kileyecektir. Eğer yabancı birliklerden kur-
tulmak istiyorsak, onları buraya getiren ne-
deni ortadan kaldırmalıyız. Körfez'deki
olaylar yabana birliklerin gelmesine neden
olmuştTir. Bu nedenle Irak birliklerinin Ku-
veyt'ten çekilmesini ve meşru Kuveyt yöne-
timinin tekrar işbaşına gelmesini talep edi-
yorum. Sadece bu yolla kendimızi ve önce-
likle de Irak'ı kurtarabilinz. lraklı kardeş-
lerime açıkça sesleniyorum: Sizin sorunu-
nuz bizim de sorunumuzdur. Yabancı güç-
lerin eline koz vermeyelim"'
Irak Başbakan Bi-
rinci Yardımcısı Taha
Yasin Ramazan: "Ku-
veyt'te 220 milyar do-
lardan fazia yabancı
yatırım olduğunu du-
yuyoruz. Oysa kendi
kendiru besleyemeyen
Arap ülkeleri var. Bu adalet mi? Bizim ül-
kemizde bulunan petrol tüm Araplara ait-
tir, bir aileye değil. Kuveytliler ve Suudiler,
biri çok zengin, diğeri çok fakir kardeşler
arasında banş ve sevgi olabileceğine gerçek-
ten inaruyorlar mı? Kuve>ililer bize diz çök-
türüp şehit ailelerini açhktan ölmeye mah-
kûm eden bir biçimde tavır alıyorsa, bunun
affedilecek bir yaru yoktur. Arap toprakla-
rında yabancı birliklerini bulunmasını
Irak'a karşı saldın olarak algıhyoruz. Ame-
rikahlar ve Siyonistlere karşı savaşacağız.
Arap halkının neler yapabileceğini gorecek-
siniz"
Kuvejt Prensi Saad
EJ-Abdullah: "Iraklı-
ların aptalca konuş-
maları beni yanıt ver-
mek zorunda bırakı-
yor. Ülkemi işgal et-
melerinin gerçek ne-
denini söyleyebilecek
cesareti olmasuu beklerdim. Ama o bir kor-
kak. İşgalin gerçek nedeni parayı ele geçir-
me isteği idi. Kuveyt'teki yabancı yatırım-
lara gelince, bu sermaye ne Emir'e ne de ai-
lesine aittir, aksine Kuveyt halkınmdır. Ya-
bancı birliklerin varlığı da zararlıdeğildir;'
Lib>a lideri Albay
Muammer Kaddafı:
"Herkes bir diğerine
böyle yanıt verecekse,
biz burada yıllarca
otururuz ve hiçbir şey
de elde edemeyiz. Bu
saçmahğı kesin!'
Der Spiegel dergisi, zirve toplantısı sona
erdikten sonra Libya lideri Kaddafi'nin kon-
ferans salonunda 45 dakika süreyle tek ba-
şına oturduğunu belirtiyor. Mısır Devlet
Başkanı Hüsnü Mübarek ile Cezayir Dev-
let Başkanı Bencedid Şadli'nin Kaddafi'yi
almaya geldiklerinde aralarında geçen ko-
nuşmayı da şöyle aktarıyor:
Kaddafi: "Hüsnü, doğruyu söyle. Bu ka-
rarları çıkarman için seni öyle ya da böyle
zorladılar mı?"
Mübarek: "Muammer, beni dinle. Mısır
Devlet Başkam'nı ve Mısır halkını rencide
etmene izin veremem!'
kır uzerinden Habur'a gitti ve saat 13.00'te
KEK eşbaşkanlığım Irak adına jiiriiten Pet-
rol Bakanı İssam El Çelebi ile buluştu. Ha-
bur'daki Jandarma Tabur Komutanlığı 2.
Bolük Karargâhı'nda gerçekleştirilen görüş-
meye katılan Türk heyetinde Devlet Baka-
nı Çelebi'nin yanı sıra Şırnak Valisi Şükrü
Aslan, Dışişleri Bakanhğı Ekonomik Işler
Dairesi Genel Müduru Buyükelçi Necati Ut-
kan bulundu. Irak Petrol Bakanı İssam El-
Çelebi'ye ise Sanayi Bakan Yardımcısı Ad-
nan Al-an eşlik etti.
Devlet Bakanı Çelebi, iki saat on dakika
süren görüşme sonrasında gazeteciler, yap-
tığı açıklamada, Irak tarafının kendilerine
ekonomik sorunlarını anlattıklarını ve ço-
cuklar için ilaç ve gıda yardımı talebinde bu-
lunduklanm söyledi. Çelebi, bu konuya BM
kararları çerçevesinde bakılabileceğini, an-
cak Türk tarafının BM'nin ekonomik am-
bargo öngören 661 sayılı kararına sonuna
kadar saygılı olacağını görüşmede ifade et-
tiğini açıkladı.
Çelebi, Habur'da yaptığı basın toplantı-
sında, görüşmede Irak tarafına aktardıkları
göruşler konusunda bilgi verirken şöyle
konuştu:
"Biz, Birleşmiş Milletler karanna saygıh
olduğumuzu, sonuna kadar uygula\acagı-
mızı, uluslararası hukuka saygılı bir ülke
olarak, uluslararası bukuka u>gun bir ba-
nşın kurulmasını arzu ettigimizi. bunun için
de elimizden gelen çabayı göstereceğimizi,
barışçı yollarla çözüm bulunması dileğin-
de olduğumuzu soyledik. Kuvvyt'in 19. il ol-
masını kesinlikle kabul etmeyeceğimizi bil-
dirdik. Bunu Tiırk hukümetinin. Tiırk top-
lumunun görüşü olarak kendilerine açık bir
biçimde sunduk."
Kuveyt'in işgalinin dünya ve Türk kamu-
oyu tarafından benimsenemeyeceğini belirt-
tiklerini tekrarlayan Çelebi, zamana yaya-
rak bu meselenin emrivakiye getirilemeye-
ceğini Iraklılara söylediklerini bildirerek so-
runun mutlaka halledilmesi gerektiğini ilet-
tiklerini kaydetti.
Çelebi şunları söyledi:
"Bölgede banşın kurulması için ve banşp
yolların çözüm getirebilmesi için de herke-
sin gayret sarf elmesi gerektiğini ısrarla ve
altını çizerek harırlattık. Bölgede kurulacak
banşın gelecek için onemine. bugun ortaya
çıkan problemin banşçı yollarla çözümu
uzerinde çaba sarf edecegimizi belirttik."
Türk vatandaşlannm durumu
Bakan Çelebi, toplantıda Irak ve Kuveyt
1
te bulunan Türklerin durumuna da değinil-
diğini ve Türk vatandaşlannm çıkışlarının
hızlandınlmasını istediklerini kaydetti.
Bu toplantıda da Türkiye'nin stratejik
öneminin çok net olarak bir kez daha or-
taya çıktığını anlatan Çelebi, "Türkiye ger-
çekten çok önemli bir konumda ve bugün
dünyada banşın kurulması için yaptığı fe-
dakâriığı bu görüşmede de çok net biçim-
de görmüş bulunuyoruz" diye konuştu.
Irak tarafının ilaç sıkıntıları bulunduğu-
nu, çocuklar için ilaç ve gıda maddesi ihti-
yacı olduğunu anlattıklarını kaydeden Çe-
lebi, konuyu BM kararları çerçevesinde ba-
kılabileceğini, ama Türk tarafının BM ka-
rarına sonuna kadar saygılı olacağını, uy-
gulayacağını söylediklerini bildirdi.
Devlet Bakanı Işın Çelebi, görüşme ta-
lebinin geçen persembe gunu Irak'tan gel-
diğini de belirtti.
Dışişleri neden karşı?
Devlet Bakanı Çelebi'nin ikili ilişkiler açı-
sından Irak'taki muhatabı olan Petrol Ba-
kanı İssam El Çelebi ile buluşması talebr Dı-
şişleri Bakanhğı'nda olumsuz karşılandı.
Ankara'ya "gajri resmi" kanallardan iletil-
diği öğrenilen ve uzun süre gizli tutulan gö-
rüşme talebi konusunda Dışişleri Bakanlı-
ğı'nın yaptığı ilk değerlendirme şöyleydi:
"Boyle bir talebin resmen iletilmemesi di-
kat çekicidir. Ayrıca BM Güvenlik Konse-
yi kararları çerçevesinde ekonomik >aptı-
nmları ödün vermeden uygulayan Türkiye
ile Irak arasında bu alandaki ilişkiler tam
bir donma noktasındadır. Bu durumda, iki
ülkenin karşıiıklı ekonomik ilişkilerden so-
rumlu bakanların buluşması dış ülkelerde
Türkiye'nin uyguladıgı ambargonun güve-
niliriiği konusunda kuşkular yaratabüecek-
tir. Eger Irak'ın bir talebi varsa, Sayın Çe-
lebi') i gayri resmi biçimde çağırarak değil,
Ankara'ya resmi kanallardan mesaj ileterek
ya da tcmsilci göndererek bunu iletebilirdi.
Bu gerçekleşmediğine göre bir NATO ülkesi
olan Türkiye'nin içeriği ve yansımalan be-
lirsiz bir görüşmeye 'evet' demesi kanımız-
ca sakıncalıdır."
Bu değerlendirme, önceki gece Çankaya
Koşkü'nde yapılan toplantıda yetkililer ta-
rafından dile getirildi. Ancak Cumhurbaş-
kanı Ozal'ın "görüşmekte yarar var" diye-
rek Devlet Bakanı Çelebi'nin gitmesi yfenün-
de göruş bildirdiği oğrenildi.
ri Bakanı Tank Aziz ile göruşUrken, Bağ-
dat'a karşı girişılen ekonomik ambargo da
etkisini göstermeye başladı. Irak'ta cumar-
tesi gününden itibaren tüm yiyecek madde-
lerinde karne uygulamasına geçiliyor. Bu
arada, ABD savaş gemileri, Irak ve Kuveyt
bandralı yük gemilerini durdurarak arama-
ya başladılar.
Körfez krizinde dün tüm dünyada ger-
gin bir bekleyiş yaşandı. Irak lideri Saddam
Hüseyin'in, ülkesindeki yabancı kadın ve
çocuklann serbest bırakılacaklarını açıkla-
masının ardından, özellikle ABD ve Ingil-
tere'de Saddam'ın verdiği sözü tutup tut-
mayacağı konuşuldu. Reuter'in haberine
göre Saddam'ın söz konusu açıklamayı
yapmasının uzerinden bugûne kadar geçen
yaklaşık 28 saatlik süre içinde olumlu bir
gelişme yaşanmadı. Ajans, Irak'ta kadın ve
çocuklann rehine olarak tutulmaya devam
edildiklerini bildirirken, Baü'mn, bu konu-
da hâlâ umutlu olduğunu duyurdu. Reuter,
Batüı kadın ve çocuklann birkaç gün içe-
risinde serbest bırakılmasının beklendiğini
de duyurdu.
Irak'ın Washington Büyükelçisi Mah-
mud Al-Masad da dün düzerüediği basın
toplantısında, ülkesinin, ABD'nin herhangi
bir saldırıda bulunmamayı garanti etmesi
durumunda yabana erkekleri de serbest bı-
rakmaya hazır olduğunu söyledi. Büyükel-
çi, kadın ve çocuklann da serbest bırakıla-
cağına ilişkin Saddam'ın sozlerini yineleye-
rek, "Onlar da eğer isterlese en kısa süre-
de Irak'ı terk edebilecekler" dedi. Al-
Masad, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmeyeceği-
ni, ancak bir savaşı önlemek amacıyla ma-
saya oturmaya hazır olduğunu da söyledi.
Batı, dün rehine heyecanını iliklerine ka-
dar yaşarken, BM Güvenlik Konseyi kara-
rı uyarınca Irak'a karşı başlatılan ambar-
go da etkisini göstermeye başladı. AA'nın
AFP'ye dayanarak verdiği habere göre
ÇOCUKLARIN PROTESTOSU — Lrdun'de Batı karşıtı bir gösteriyi de çocuklar ger-
çekleştirdiler. Thatcher'ı lraklı çocuklan aç bırakmakla suçlayan küçükler, uzerinde "süt
hırsızı Thatcher" yazılı pankartlar taşıdılar. (Fotoğraf: Reuter)
PARIS
Amman görüşmesi
için karamsarlık
SABETAY VAROL
PARİS — Fransa bugün Amman'da BM
Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile Irak Dı-
şişleri Bakam Tank Aziz arasında yapıla-
cak görüşmeden bir sonuç beklemiyor.
Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın bir yetkilisi,
Bağdat'ın Kuveyt'i bir Irak vilayetine dönuş-
türme karanndan sonra Saddam Hüseyin'in
vakit kazanmaya çalıştığının ve Kuveyi'ten
çekilme niyeti taşımadığının kesinlikle or-
taya çıktığını vurguladı. Fransızlar zamamn
Irak lehine işlediğini düşünüyorlar. Paris-
te, ekonornik ambargonun önumüzdeki
haftalardan itibaren gevşemesinden buna
karşılık Arap dünyasında Amerikan ale>h-
tarhğırun ciddi boyutlara ulaşmasından çe-
kiniliyor. Kısacası Fransa, ABD Başkanı
George Bush'un çok güç bir seçimle baş ba-
şa olduğunun farkında.
Fransa, BM Güvenlik Konseyi kararları-
nın dışında bir askeri harekata taraftar de-
ğil. Bu konuda Paris'le Moskova BM Gü-
venlik Konseyi daimi delegeleri arasında
uyumlu bir çift teşkil ediyor. Geçen hafta
sonu Fransa Dışişleri Bakanı Roland Du-
mas'ın Moskova'ya yaptığı gezi François
Mitterrand ile Mihail Gorbaçov'un "aynı
telden çaldığını" ortaya koydu. Ancak bu-
na rağmen Fransız yetkililer Washingtonla
'dayanışma' anlamına gelen açıklamalar
yapmaktan geri durmuyor. Norveç ve tzlan-
da'yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Mitter-
rand şöyle konuştu: "Anlaşmazlık bölgesin-
de deniz-hava ve kara biriiklerimiz >ar. Dün-
yanın bir savaş mantığına girdiğini söyle-
dim. Bu, savaş mantıgından kaçamayaca-
gımız anlamına gelmez. Ama bu mantık-
tan çıkma olasılığı gitgide azalıyor. Aracı-
lann çabalannı ilgiyle izliyonız. Ama işle-
ri çok zor, çünkü hukuk dışı durumu ka-
bul noktasında pazarlık mümkün değil."
öte yandan FKÖ lideri Yaser Arafat dün
öğleden sonra Paris'e gelerek Başbakan
Michel Racard'la bir görüşme yaptı. Aynı
gün Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Fay-
sal El Suud, bir günlük Paris gezisini ta-
mamladı. Prens Faysal'ın Pransız yönetici-
leriyle görüşmesi sonucu, Körfez yolunda
olan uçak gemisi Clemenceau'nun taşıdığı
Gazelle ve Puma helikopterlerinin de Suu-
di Arabistan'da konuşlandırılmasına karar
verildi.
£t
Fransız istihbarat örgutleri faaliyetlerini
Körfez krizi konusunda yoğunlaştırdı. Fran-
sız istihbaratçılar jeopolitik konular hakkm-
da da düşünce uretiyor. Amerikan strateji-
si uzerinde de bazı sorular soruluyor. Tıp-
kı Dışişleri Bakanhğı gibi gerek askeri ge-
rek sivil istihbarat örgutleri bazı soru işa-
retleri veriyor. Sorulan soru şu: Acaba Ame-
rikan istihbaratı, işgalden önce, Irak'ın Ku-
veyt'e girmeye hazırlandığım biliyor muy-
du? Bir yüksek devlet yetkilisi, "Âmerika-
lılar saldırıyı bir 'fırsat' gibi mi
degerlendirdi" diyor. Aynı mantığa göre
Amerika, Saddam'ı günah işleme konusun-
da serbest bırakıp bunu Saddam'ı devirmek
için değilse bile askeri altyapısını imha et-
mek için 'meşru' bir fırsat olarak mı gör-
dü? Bilindiği gibi Iıaklılar nükleer silah pe-
şinde. Fransız istihbaratçıların Amerikalı
melektaşları hakkında sorduğu bu sorula-
nn yanıtı henuz yok. Ama Fransız gazete-
leri, genelkurmayın, Kuveyt'in işgali konu-
sunda şaşkınlığa uğradığını yazıyor.
Irak'ta cumartesi gününden itibaren kar-
ne uygulamasına geçilecek. Ajans, Irak'ın
çeşitli bölgelerinde kurulan komitelerin,
karne dağıtımına başladığım ve Irak ma-
kamlannın, halktan, yiyecek maddelerin-
de "idareye" gjtmelerini istediğini duyurdu.
Ajanslar, ekonomik ambargo karannın
uygulanması amacıyla ABD savaş gemile-
rinin, Irak ve Kuveyt bandralı gemilere yak-
laşarak aradıklarmı bildirdiler. Körfez'deki
Batılı gemiler, Irak ya da Kuveyt'e mal ta-
şıdığından şüphelenilen gemileri telsiz ara-
cılığıyla sorguya cekiyorlardı. Savaş gemi-
lerinin ilk olarak dün yük gemileriyle yüz
yüze temasa gectiği haber veriliyor. Reu-
ter, ABD savaş gemileri tarafından durdu-
rulup aranılan gemilerde hiçbir direnme ile
karşılaşılmadığım bildirdi. Irak yönetimi,
daha önce yaptığı açıklamada, gemilerin
ABD savaş gemilerine karşı direrunemesi-
ni istemişti.
Saddam meydan okudu
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin,
Fransız televizyonu kanal TF1 'e verdiği de-
meçte, ABD'ye yine meydan okudu. ABD'-
nin Irak'Ja bir çatışmaya girmesi
durumunda "zafer" kazanmasının imkân-
sız olduğunu iddia eden Saddam Hüseyin,
şunları söyledi:
"ABD, hem Irak ordusunu yenecek, hem
Irak ekonomisini çökertecek ve hem de
Irak'ta rejımi değiştirecek. Bunlar imkân-
sız. Bunlar göz önüne abndığında ABD'-
nin zafer kazanabilecefi gerçekçi olmuyor.
ABD'ye bir zafer yeterli olmayacak. Gele-
cek bizimdir."
Fransız televizyonu muhabirinin, "sara-
yınıza bir hava saldınsı düzenlenmesinden
korkmuyor musunuz" şeklindeki bir sonı-
suna da Saddam, "Beni dinleyin. Saddam
Hüseyin, doğduğundan bu yana birçok teh-
likeyle karşılaştı. Saddam Hüseyin'in geç-
mişini bilmiyor musunuz? Hem bana
uçaklar icat edildi edileli, kaç tane liderin
bu yollarla öldürüldüğünü söyleyebilir
misiniz" karşılığını verdi. Saddam, halkı-
na ve ordusuna güvendiğini, bu nedenle de
kendisine karşı bir darbe düzenlenmesinden
çekınmedigini de söyledi.
Bu arada, New York'ta yayımlanan bir
gazetede çıkan habeıde, Irak'ın Newsday
gazetesi, Irak'ın belli tavizler karşılığında
Kuveyt'ten çekilmeyi kabul ettiğini ve ya-
pılan öneriler arasında ABD askerlerinin
çekilmesinin, Kuveyt'teki bir petrol bölge-
sinin kendilerine bırakılmasının ve ekono-
mik ambargonun kaldırılmasının
bulunduğunu bildirdi. Irak, gazetenin söz-
konusu iddialarım asılsız olarak niteledi.
Cuellar- Aziz görüşmesi
BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile
Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz bugün Am-
man'da bir araya gelerek Körfez krizine ba-
nşçıl bir çözüm bulunabilmesinin yollarını
arayacaklar. Genel Sekreter Cuellar, geçen
hafta "Körfez krizinin çözümünde artak
devreye girmesinin zamanının geldiğini" be-
lirterek Irak Dışişleri Bakanı'na görüşme
çağrısında bulunmuştu. Irak tarafından
olumlu yankı bulan bu çağn ilk olarak Sad-
dam'ın, Cuellar'ı Bağdat'a davet etmesini
getirmiş, ardından Irak Dışişleri Bakanı
Aziz'in, bugün Amman'da Genel Sekreter
ile görüşeceğini duyurmuştu. Gerçi diplo-
matik gözlemciler bu görüşmeden somut bir
şeyler çıkacağını ummuyorlar, ama Irak'a
karşı yürütülen ambargonun ve bu ambar-
goyu etkili kılmak için almacak askeri Ön-
lemlerin "BM şemsiyesi" altında toplantı-
ğını anımsatarak, BM'nin en üst düzey yet-
kilisi ile Irak Dışişleri Bakanı'nın bir araya
gelebilmesinin bile önemli bir gelişme oldu-
ğunu vurguluyorlar. öte yandan, sürekli
"olarak soruna banşçıl bir çözum bulunma-
sını istediklerini belirten Batılı ulke liderle-
rinin Saddam'la görüşmeyi, "Irak'ın Ku-
veyt'ten derhal çekilmesi" onkoşuluna bağ-
layarak reddetmeleri, Bağdat'ın ABD, tn-
giltere, Fransa gibi ülkelerin başkentleriyle
diplomatik temasta bulunabilme olasılığı-
nı ortadan kaldırdığı için BM kanalıyla yü-
rütülecek görüşmelerin, Irak'ın Batı'ya bi
mesaj yollayabilmekteki tek kanalı olduğu
söyleniyor. Ancak Genel Sekreter'in masa-
ya getirebileceği tüm önerilerin çerçevesi BM
Güvenlik Konseyi'nin şimdiye dek aldığı 5
karar ile çizilmiş durumda. Irak da Kuveyt-
ten çekilme konusundaki tavnnı net olarak
ortaya koyduğu için bugunkü goruşmenin
bir 'mucize' yaratması beklenmiyor.
Arafat'tan arabuluculuk
önerisi
FKÖ lideri Yaser Arafat, Körfze krizinin
çözümu için FKÖ tarafından önerilen 5
maddelik banş planı konusunda arabulu-
culuk yapmayı önerdi. FKÖ tarafından öne-
rilen banş planı, Körfez'deki bütün yaban-
cı birliklerin yerine, BM kuvvetlerinin yer-
leştirilmesini öngorüyordu. Arafat, Filistin
konusundaki Cenevre Konferansı'nda dün
temsilcisi tarafından okunan açıklamasın-
da, "Bu girişimle, bölgedeki karmaşık so-
runun askeri yolla çözumlenmesini engel-
lemey'i amaçlıyoruz" dedi. FKÖ Siyasi Bü-
ro Şefi Fanık Kaddumi tarafından geçen cu-
ma günü Saddam Hüseyin'e iletilen plan,
yabana güçlerin Körfez'den, Irak birlikle-
rinin de Kuveyt'ten aynı anda çekilmeleri-
ni öngörüyor. ABD'ye de iletilen plamn ana
hatları şöyle:
• Irak'ın, Bubian Adası hariç tüm Ku-
veyt'ten çekilmesi ve yerine Arap Birliği ile
BM gözetiminde Arap ve uluslararası kuv-
vetlerin yerleştirilmesi,
• Irak işgalinden sonra ülkeyi teTk eden
Kuvyetli ailelerin geri donmesi,
Askeri yığınak stirüyor
ABD, kara kuvvetlerinin en güçlü silah-
lan olarak rütelendirilen çok sayıda Ml-P
tankı ile M2 BRADLEY zırhlı araçlan ve
ağır destek araçlarırun Suudi Arabistan'ın
kuzeydoğusundaki bir limana ulaştıklan bil-
dirildi. 10 adet lngiliz Tornado savaş uça-
ğı, çokuluslu güce katılmak için Bahreyn'e
geldi. Japonya'nın Yokosuka Limanı'nda
bulunan ABD'ye ait Blue Ridge adlı deni-
zaltı, Körfez'e doğru dün hareket etti. ABD
Savunma Bakanhğı, Suudi Arabistan'a yak-
laşık 3 milyar dolar değerinde silah satıla-
cağını ve Çöl Kalkanı operasyonunu güç-
lendirmek için bu ülkeye yaklaşık 2.5 mil-
yor dolar daha verileceğini açıkladı.