23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 AĞUSTOS 1990 CUMHURtYET/17 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN Meteoroloji Genel Mudürlu ğj'nden alınan bılgrye gore Trak ya Marmara Batı ve Orta Kara- denız Iç Anadolu nun kuzeybatı- sı ıle Kuzey Ege sağanak yağışlı otBkı yerier az bulutlu ve acık geçecek HAVA SICAKLIĞI Yaöışalanyer lende btraz azalacak Ûtekı yerterde değışmeyecek RUZGAR Yurdun kuzey kesımlennde kuzey ve do- ğu ve doğu güney kesımlennde guney ve batı yönierden hafıf ara sıra orta kuvvette yurdun kuzey- batı kesımlennde kuvvetlıce ese cek RUZGAR Akdenız de gun- batısı ve lodos dığer denızler de yıldız ve poyrazti-n j-5 Marmara, Ege Batı Karadenızde yer yer 6 kuvvetmde sa atte 10-21 Marmara, Ege ve Batı Karadenızde 28 denız mılı hızla esecek Adana Adapaar Adıyaman Atyoo Ağr A an AraJtya Anttp Artvm Ayd n Balıkesr Bılec.k Bıngöl Bıtfes Botu Bursa Çanakkale Çonm Oerazk A 34° 24° DıyartHHf Y 27° 18° Edırne A 36° 22° Erancan Y 30° 12° Erzurum A 28° 11° Estaşeflır Y 25° 15° Gazıar*f> A 31° 25° Gıresun A 36° 21° Gumuştone B B 28°17°Hakkâr A 35° 18° Isparta ¥ 30° 17° Istanbtil ¥ 28°16°lzmır A 35°17°Kare A'30°16°Kastamonu V Y 26° 10° Kaysen Y 29° 16° Kırtdarelı Y 28° 19° ttonya Y 28° 11° Kutatya A 34°20°Mala!ya 38° 17° Manısa 28°18°KMaraş 33° 15° Meran 28° 11° Mug a 27° 15» Muş 36°23°Nıjde 27° 20° Ordu 29°12°ROB 31° 18° Samsun 32°13°Sir1 2rV3°Smoc 35°21°Swas 27°10°WordaO 26°11<> 1rahajn 31° 11° luncelı 29°16°Usak 27°15°Van 29° 15° Vtega! 35°18°Zonguld* O *'" •Jfr sel A-açık 8-buluUu Ggune$it K u n S s s » YyaOıraırtı .osjo n üe js m k ı Lenıngrad Amstertam Y 22° Amman A 33° Aona BaOdat Ba/celona DÛNYA'DA BUGÜN A 31° A 38° A 30° A 25° A 22° Y 21° Y 21° Y 23° A 25° A 26° A 32° A 41° A 44° Y 22° A 33° B 18° A 34° B 21° Y 2f> A 34» B 20° Y 22° A 32° A 30° A 23° B 18° A 23° Y 20° B 21° Y 24° A 20" A 43° A 32° Y 22° A 35° A 38° A 33° Y 20° A 27° A 20° WastnnQtıxi A 25° Zunh A 25° Lenngrad Londra Madnd Müano Montreal MosMM Munıh New Yof* Oslo Pans Prag ftyad Roma Solya Şam Tel Anv Tunus Varçova Venedık Vıyana BULMACA 8 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 1/ Beygır yukünun ıkı dengı arasına verleştı- rılen bohçalanmış eş- ya. 2/ Hububat to- zu Pıyangoda en kuçük ıkramıye. 3/ Argoda çok çalışan öğrena Her tur bes- telenmış şııre Batı'da venlen ad 4/ Bır meyve. Eskı boyala- rı kazımak ıçın kulla- nılan çelık araç. 5/ Temızlık ışlennde kuilanılan bır cıns toprak Bır zaman bınmı 6/ Fıyaka Pırınç ve şekerka- mışından elde edılen bır tür rakı 7/ Karakter Kazanç, yarar 8/ Augus- tus'un adına kurulan ve Roma sanatı- nın en onemlı yapıtlarından bın olan barış sunağı 9/ Denizayısı da denılen bır fok turu Bınnın buyruğu altın- da olan görevlı YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Yenıçen ocağında padışahla ava gı den, av köpeklerı ve lazılara bakan bır sınıf asker. 2/ Şöhret Ağn Dağı'na venlen bır başka ad 3/ tn ve sıyah tanelı bır uzum çeşıdı 4/ Sıcak bölgelerde yetısen yağlı bır ağaç. Sodyumun sımgesı Ünlü bır sınema oyuncumuzun soya- dı 5/ Amırler Tatlı ve kuçük bır elraa cınsı 6/ Pasaklı, kılıksız. Baston 7/ Turkıye'nın plaka ışaretı Yabanarısı 8/ Gerçekleştı- rılmesı olanaksız tasarı ya da duşunce. Duman lekesı 9/ Balıke- sır ılındekı Kaz DağYnın mıtolojık dönemlerdekı adı Hındıstan- da halkın ayrılmış olduğu bırbırıne karşı kapalı sınıflann adı 60 YIL ÖNCE Cumhurtyet Fethi Beyin beyanatı24 AGUSTOS 1930 S C F lıderı Fethı B şu yenı beyanatta bulunmuştur "— Ben Turk caroıasım tarıhın seyrıne uyduran Gazı'nın buyuk ınkılâbına ve bu ınkılâbın tahakkuk ettırdığı muazzam eserlere en ön safta taraftar ve muzahır olanlardanım Benım ıddıam şudur Mevku ıktıdarda bulunan hukûmetın malî ve ıktısadî sahada takıp ettığı yanlış sıyaset, bugunku sıkıntılı vazıyetı ıhdas etmıştır Yanı hukûmetın, yedı senedenben attığı her adım, memlekeu merhale merhale ıktısadî bır çıkinaza sokmuştur Ebedıyen ıktısadî bır çıkmaz ıçınde bocalayıp kalamayız Bugunku sıkıntılı vazıyetten bızı kurtaracak çareler aramak ve duşünmek lâzımdır S C F nın ıstıhdaf ettığı en büyük emel ışte budur Bır memleket ıktısadî sahada mustakır bır mevcudıyet göstenrse, umumî servetını her an bır parça daha te2yıt ederse, camıayı teşkıl eden efradın hayat sevıyesıru yûkseltebılırse ve bılhassa vasatî hayat sevıyesını refaha ne kadar çok yaklaştırabıhrse, ancak o zaman ıstıklâl ve hurrıyetın nımetlerme lâyık olur Ve ancak o zarnandır kı ıstıklâl ve hurnyet nımetlerının zevklenm alıp tatabılır " NUTCHIN80N İlk kadın aza Yenı fırka azasından Gazı Hz'run hemşırelen Makbule Hanımefendı, dun kendılerıle göruşen gazetecılere demışlerdır kı "— Yuksek maksatlarla ve mıllete, memlekete buyük hızraeHer emellerıle SC Fırkası teşekkul ettı Bu fırkanın mılletın, memleketın butun ıhüyaçlannı düşuneceğı ve refaha ulaştıracağı kanaatıle ve AJı Fethı Beyefendıye olan buyuk ıtımadım, dolayısıle ıntısap ettırn tkı fırka yekdığerının duşmanı değü, kardeşıdır Bırbırlermın hataJarını görurler ve tashıh ederlerse hedefe daha çabuk vasıl oluruz. Bugun kadınlık erkeklık mes'elesı yoktur, vatan mes'elesı vardır Bugun ıçın bu kadar kâfıdır" 30 YIL ONCE Cumhuriyet Mesken Kanunu 24 AGUSTOS 1960 Kanunun ıhtı\a ettığı prensıpler olarak gerekçe şunlan saymaktadır 1- Mesken mevzuu bır Amme hızmetı olarak kabul edılmış ve bunun mâlı kulfetı esas ıtıbanyle hazıneye yüklenmıştır 2 Dar gelırlı vatandaşların ödeyebüeceklerı mıktarlar uzennden kıraya venlmek uzere vılayet, beledıye ve köy ıdarelenyle Iktısadî Devlet Teşekkullenne rauayyen şartlarla uzun vadelı ve az faızlı mesken kredısı sağlanacaktır 3- Devamlı suretle en az 100 ışçı çalıştıran ışverenler de memur, mustahdem ve ışçılerıne kıraya verılmek uzere mesken ınşa etmek maksadıyle bu kredılerden faydalanacaklardır 4- İçtımaı meskenın fizıkı ozellığı asgarı ıhtıyaçlara cevap verebılecek sahayı ıhtıva etmesı ve ınşaatın ucuza mal edılmesıdır Bu maksatla muayyen norm ve esaslar tesbıt edılecek Inşaatın bu esaslara uygunluğu sağlanacaktır Luks ınşaata meydan verılmıyecektır 5- Temın olunan kredı, bu kredıden ıstıfade eden şahsın gelın ıle mutenasıp taksıtlerle ödenecektır Kredı, 50 yıl vâdelı ve yuzde 4 faızlı olacaktır Kredı ıle mesken ınşa eden şahsın ödeyeceğı taksıt gelmnın âzamı yansı kadar olacaktır 6- Mesken sıkıntısı çekılen şehırlerde mahallı ıdarelenn kıralık mesken ınşa etmesı esası kabul edılmış, bu meskenlerde oturacak aılelenn odeyeceklen ayhk kıra bedelının ayhk aıle kazancının 1/S'ını geçmemesı prensıbı konmuştur 7- Vılâyet, Beledbye ve köy ıdarelerı ve tktısadı Devlet Teşekkullen ve bunların kurduklan müesseseler, kanunun tesbıt ettığı olçuler daıresınde kıralık mesken ınşası ıçın muhtaç bulundukları arsaları ıstımlak edebıleceklerdır GEÇEN YIL BUGUN Cumhunyet Gelir Dağılımı 24 AGUSTOS 1989 Gelır dağıhmındakı "uçurum ve dengesızlık" resmen doğrulandı Devlet tstatıstık Enstıtusu'nun (DİE) uzun suredır kamuoyundan gızlenen gelır dağılımı anketı, nufusun yuzde 40"ının, mıllı gelırın ancak yuzde ll'ını alabıldığını ortaya koydu Buna karşılık, nufusun >uzde 20'sını oluşturan ust gelır grubunun mıllı gehrden aldığı payın yuzde 55'ı bulduğu anlaşıldı Ankete göre, 1987 yılında kışı baş na duşen yıüık ortalaına gelır de 747 bın 892 lıra gıbı duşuk bır duzeyde kaldığı belırlendı TAKTISMA İş Kazaları ve Sigorta Sm*nnu Yaşlarının kuçukluğu nedeniyle de işe konsantre olmakta deneyimli işçilere nazaran zorluk çeken, bu nedenle de kaza riskleri çok artmış olan bu oğrencilerin çoğunun, "iş nasıl olsa geçici" denerek iş yerince sigorta ettırilmemiş olmaları, kalıcı sakathkla sonuçlanan bu ağır yaralanmalarda buyuk sorunlar doğurmaktadır. El, kol ve parmak yaralanmaları, meslek gnıplarına göre değışmekle beraber, ış kaza- larının ortalama % 32'sını oluştururlar Dı- ğer bır deyışle, her 3 ış kazası geçırenden bın elınden yaraJanmaktadır Ağır el yaralanmalannın tedavısınde, ame- lıyat mıkroskobu ve ozel mıkro aletler kulla- nılarak mıkroteknıkte uzmanlaşmış doktorlar- ca yapılan amelıyatlarda, eskısınden çok da- ha lyı sonuçlar alınmaktadır Ellerı, kollan, parmaklan, hatta saçlı denlen kopmuş pek çok hastada, bu yenı vöntemlerle replantas- yon ve revaskülarazısyon (kopmuş parçaları yenne dıkmek ve canlandırmak) nıcedır ulke- mızde de yapılmaktadır Ancak bu yaralıla- nn, kazadan sonra ılk 6-8 saat ıçınde amelı- yata alınmalan gerekmektedır Bılgısayarla yapılan değerlendırmemızde, 1986-1990 yıllan arasında geçırdıklen kaza so- nucu el, kol ve parmaklarından ağır yaralan- mış (genel anestezı altında merkezı amelıyat- hanede amelıyat edılmesı gerekecek kadar ağır yaralanmış) olarak merkezımıze getınlmış ve acıl amelıyata alınmış toplam 2 910 hasta ele alındı Bu ağır yarahlan seçış nedenımız, büyuk ço- ğunluğun ış kazaları sonucu olması ve tedavı yeterh yapılmazsa, her zaman kalıcı sakathk- la sonuçlanacak yaralanmalar olmalan ıdı Bunlardan bır grubun, tekrar bır ya da btr- kaç kez amelıyat geçırmesı gerekebılıyordu Bır kısmı da yaralanmanın ağırlığı nedenı ıle te- davı ne kadar ıyı yapıhrsa yapılsın, belırlı oran- da sakat kalıyor ve eskı ışlennı yapabılme ye- teneğını kaybiedıyorlardı Bu nedenlerle de ge- rek ış gucu kaybı, gerekse yapılmış ve yapıla- cak tedavılenn masraflan ve özelhkle kalıcı sa- katlıkların karşılanması yönunden sıgortalı olup olmamalan önem kazanıyordu 2 910 yaralıdan, 10 vaştan kuçuk ve 60 ya- şmdan büyuk 248 hasta ış kazası olamayaca- ğı ıçın değerlendırme dışı tutuldu Gerı kalan 2 662 yaralının 819'u («?<> 30,8't) 10 ıle 20 yaş grubunun, 1 843'ü (^o 69,2'sı) 21-60 yaş gru- bunu oluşturdular 10-20 yaş grubundakı 819 yaralının 244'unün yaz aylannda gelmesıne karşın, 21-60 yaş grubundakı 1 843 hastanın 513'u yaz aylannda getırılmıştır Tum hasta- nın % 46,6'sı sıgortasız, ^o 53,4'u sıgortalı ıdı Hasta sayısmın, yaş gruplan ve sigorta du- rumlan göz önune alınarak, dığer aylar ve yaz ayları arasmdakı karşılaştırmaları ozet olarak şu sonuçları verdı 1) 10-20 yaş grubunun yaralanma oranı, dı- ğer 10'ar yıllık yaş gruplanndan "% 77,8 faz lalık göstermıştır 2) Tum hastalann % 53,4'u sıgortalı, % 46,6'sı sıgortasız görunürken, yaş gruplanna ayrıldığında, enşkınlerde (20-60 yaş arası) bu oranın «/o 58,6 sıgortalı, % 41,4 sıgortasız ol- masına karşın, gençlerde (10-20 yaş grubu) "o 43,7 sıgqrtah ve % 563 sıgortasız olarak aleyh- lenne değıştığı saptanmıştır. 3) Ayhk ortalama yaralı sayısında, yaz ay- lannda (Hazıran, Temmuz, Ağustos) dığer ay- lara göre toplam 1o 19^ oranında bır artış göz- lenmıştır Ancak bu artış yaş gruplanna göre ayrıldığında erışkın yaş grubundakı •% 15,7'hk artışa karşın gençlerde bu artış % 27,3'e var- mıştır Aynı durum sıgortasız hastalar ıçın de söz konusu olmuştur Ayhk ortalama yaralı sayı- sındakı yaz aylanndakı V* 19,2'lık artışa kar- şın, yalnızca sıgortalı yaralılar aluıdığında, bu artış »7o 14'e duşerken, sıgortasız olan yaralı lardakı artış 1* 22,%'ya ulaşmıştır Yaş grupları ve sigorta durumu beraber ele alındığında, sıgortalı olanlarda ayhk ortala- ma yaz aylan artış farkı toplam *% 14 ıken, sıgortasız erışkınlerde % 18,98'e, genç sıgor tasızlardaıse ^027 97'yeulaştığı görulmuştur 1986-89 yıllan arasında ağır el yaralanması nedeniyle acıl amelıyat edılmış 2 910 hastanın ıstatıstıkı değerlendınlmesı klıruk ızlenımlen- mızı doğnılayıcı yonde olmuştur Sonuç şu şe- kılde özetlenebılır • Yaz aylannda -kı bu okulların tatıle gır- raesı ıle parelel gelışıyor- genç ışçı ve çırakla- nn yaralanmalarında belırgın bır artış görül- mektedır • Aynı şekılde sıgortasız ışçılenn yaralan- malarında da her yaz gönılen bır artış vardır • Kaza artış oranı sıgortasız genç ışçılerde en yuksek sayıya enşmektedır Bu bulgulann ana nedenı, okullann kapan- ması ıle orgamze fabnkalar dışındakı ış yer- len ve atölyelere yaz aylannda gecıcı çırak ola- rak venlen öğrencılenn, (tek tek olgularda hep aynı şekılde anlatıldığı gıbı) bu- ön eğıtımden geçmeden, koruyucu bılgıler venlmeden, çok kere de makıneler karşisında yalnız bırakıla rak çahştuılmalan sonucudur Bu şartlann ya- nmda, yaşlannın kuçuklüğü nedeniyle de ışe konsantre olmakta deneyımh işçilere nazaran zorluk çekenı bu nedenle de kaza nsklen çok artmış olan bu öğrencılenn çoğunun "tş nasıl olsa geçici" denerek ış yennce sıgorta ettınl- memış olmalan, kalıcı sakatlıkla sonuçlanan bu ağır yaralanmalarda büyuk sorunlar do- ğurmaktadır Bır kısmımn kaza olduktan son ra yasal olmasa da genye doğru sıgortalanma- lannın sağlanması bıle gene *>t 57'sının sıgor- tasız kalmasını ve maJulıyet almamasını ön- leyememış, pek çok olguda, karşılıkJı suçla- malarla tazmınat davalanna yönelınmış, an- cak sonuçta çok sayıda genç öğrencının ömur boyu sakat ve mağdur kalmasını önlemek ka- bıl olmamıştır Ağır kazalarda, acıl tedavı kalıtesının art- Unlması sakatlıklan büyük ölçüde önlerken sonuca ana yaklaşımın, koruyucu önlemler- de ve ış yen güvenhğınde olduğu unutulma- malı, özelhkle tatıl aylannda sıgortasız çalış- tırılan öğrenalenn durumlan öncelıkle ele alınmalıdır 1^. AYAN GULGONEN Taksim/İstanbnl •üarfç^ten Doçentlik Kaldınlmalıdır Buunvanlarbazıkurumlarlaözdeştır Örne ğın 'kurmay'lık 'ordu'yu veaskerlığı çağrıştırır 'Hanç'ten 'kunnay subay' olunamaz, aksı, zaten askerlık kurallanyla ordu geleneğıyle bağ daşmaz Bu bağlamda, YOK'e değın, doçentlik' de, lurkiyf'de 'unıversıte' kurumuylaözdeşleşünhr, 'doçenl' unvanı bırkaç ıstısna dışında, genelde akademık ortamı çağnştırırdı Ne var kı, 'YOK ıcadından' sonra 'bu mertlik' bozulmuş ve 'ha- nç'ten 'doçentlik okumalar' baş göstermıştır 'Doçenthk' akademık bır sıstem, 'doçent' de akademık bır unvandır Bu nedenle, ozel çalışan yada unıversıtedışı bır hastanedegorevlı bır he- kıme bu olanağın sağlanmasındakı mantığın çı- kış noktasuıa akıl, sır erdırmek kanırruzca mum- kun değıldır Şımdı, derulebılır kı unıversıte dışından öyle 'hazırlop' doçent ounak kolay bır ış değıldır Ya- bana dıl sınavını vereceksın, behrlı bır sayı ve nı- tehkte ıç ve dış bılımsel yayının olacak vs. vs., jun bunları yeterh gorduğu takdırde sınava gırebıle- ceksın Unıversıte dışında çalışan bır adayın, za ten bu on koşullan yenne getırmesı oldukça zor dur Sorun, zorluk, kolavlık sorunu değıldır So- run, akademık bır unvan ve sıstemın saygınlığı ve ışlevışıyleılgıhdır Her kurumun kendme göre ıç kuralları vardır örneğınbakanlığın(sağlık)eğı- tım hastanelennde, şeflık veşef muavınlığı sıste mı uygularur ve bu sıstem unıversıte hastanelenn dekıöğretım uyehğıne tekabul eder Nasıl kı söz konusu hastaneler dışında çalışan bırhekımm 'Sağlık Bakanlığı eğıtım hastanelennde şef ya da şef muavını unvanına sahıp olabılmesı mumkun degılse (kı doğrusu budur), unıversıtedışında ça- lışan]arın da unıversıteyle ılgıh akademık bır un vana sahıp olabılmesı ıçın 'hanç'ten sınavagırme- len doğru ve mantıkh değıldır Unıversıte bır lı- se mıdır kı hançten hse bıtınne sınav ına gırer gı- bı doçentlik sınav ına gınlebılsın' öte yandan, hıçbır resmı kurumda çâlışmaksızın, tamamıy la özel ya da ozelde çalışan bır hekımın 'doçent' unvanını almasmdakı tek amaç, bu unvam kul lanarak'ücariitihan'nıyukseltmektedır Unıver- sıte akademık unvanlannın boylesı bır amaca ça- nak tutmasıakademıksıstemınsaygınlığma göl- ge duşurucu acı bır olgudur YÖK'le ılgılı duzen- lemelenn gundemde olduğu şu sıralar 'doçentlik smav hukumlenran' bu maddesının ıvedılıkle goz önune ahnması duşuncesmdeyım ve bunu açık- ça önenyorum Dıyorum kı 'unıversıte hancın- den doçentlik sınavınagiriş'kaldınlmalıdır Çun- ku 'doçentlik' valnız ve yalnız akademık sıstem- le ılgıh bır unvandır, bu sıstemın dışında kalan larca bır 'Ucan meia' unsuru olarak kullanılma- sına meydan venhnemehdır Şunu ozeUiklevurgulamak ısterim. Ba yazmın \e taruşmanın adresı hançten doçent olmus' kı- şıler kesınlıkie değıldır Buyazının adresı, YÖK'le ılgıh duzenlemelerden sorumlu yetkılılerdır 'Hanç'ten doçent olmuş meslektaşlanm, oyu- nu geçerhkteolan yasalar çerçevesınde, kuralla- nnagoreoynamışvebaşarmışlardır Onlarabır dıyeceğımızolamaz Turkıye'de yasalar sıklıkla değışır Kımılen bu değışmelerden mağdur olur, kımılen kazançlı çıkar Askerlığını 18ayyapmış bu- yedeksubayın, Tusadevre'denyararlanarak 3 ay askerlık yapmış arkadaşını, askeriığı kendısın- den daha kısa sure yaptığı ıçın onu 'vatanını da- ha az sevmekle' suçlaması ne kadar yersız ve an lamsızsa, benzer omek 'hanç'ten doçent olmuş meslektaşlar ıçın de geçerhdır Turkıye'debazı ışler kışılenn, kurumlannju- nlenn Inisiyatifine' bırakılmaksızın yasalarla bağlayıcıkonurnageünlrnekdır Ozetle,'hanç'ten doçentlik akademık sıstemle bağdaşmaz, sakın- cahdır ve en kısa zamanda duzeltılmehdır Doç. Dr. NADİR PAKSOY Akdeniz Universitesı Tıp Fakullesi GALERİ#ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 g ü l ç i n a k s o y s e d a t b a l k ı r h a l i m ç e l i k e r t a n j u d e m i r c i h a l u k g e d i k b a h a r k o c a m a n s c n a y ö n a 1 n u r c a n p e r d a h ç ı k a d i r r e i s l i i l h a n ş e n 2 0 . 8 - 1 0 . 9 . 1 9 9 0 DERIMOD KULTUR MERKEZI Soh lyo k, Besko deîler Durak PCo2İıco snw ISTANBUL A Avn Cat«b HoU An) Bcdıo Gul«rywz ZUK u Mundodu Sob. t«l> Abıdır Dınc ÎEM SANAT GALERISI S ; * * "Seyy BozAogaı >g Clıol Bu ol u au Ato trr O "Jefa MelAt Devr* Omtı Onsr K Resim ve Heykel 17 Aöustos 7 EyM 1990 Pozor horç 11 K 19 0 0 Kuyulubosion ^ok 44/2 Nışanto; Te( 147 08 99 147 97 56 H «yn Ert«n; Fevi Korakoc EXCLUSIVE S A N A T M E R K E Z I SEÇKİN SANAT YAPITLARI SUREKLI SERGİSİ Bıgdat cad 369/1 Suadıye (Suad<ye 1$ Banknı BShıl Tel 363 75 94 GALERİ ARŞİV ıNICKY BOULLIER Sızt sevımh dostlanyla tanışmaya çağtnyor 23 Aâustoı 22 EyKıl Mttzık Kenm Fersan •ııUrımı jm ır \i 7 tnr&o •< Mı I tn ı ,t. A »!• Kaiamış Fenef Cad 48 3 346 29 91 Sergı Duyurulannız İçırı 146 97 38-132 64 26 PIR SCJfcTAN ABDAb26 27AGUSTOS21 00deHAHBIVEMUHSINERTUGRUl.TiyATROSUNDA ÇATALCA SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN İLAN Esas No 1987/555 Karar No 1990/310 29 7 1987 tanhınde Gıda Maddelen Nızamnîimesrne muhalefet su- çundan sanık Yaşar ve Bınnaz oğlu 1932 doğumlu Istanbul ılı Çatal- ca ılçesı Balaban ko\u nufusuna kd\ıtlı Bedn Kutup>ıldızı hakkında \apılan >argılama sonunda, sanık hakkında mahkememızden ven- len 23 5 1990 tarıhlı kararla sanığın TCK'nın 396 maddesı gereğın- ce 3 ay hapıs, 5000 TL ağır para ı.ezası TCK'nın 402 maddesıne göre sanığın hapıs cezası mjddenne eşıt olarak curme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve tıcaretının la.ılıne, takdıren 7 gun ış >ennın kapatılmasına karar veıılmış olduğu ılan olunur Basm 32358 Cıhangır, Ayazpasa, Gumussuyu cıvarında denız gorur, ufak, satılık teras katı aranıyor Tel.: 145 77 12 INGILIZCE'YI 6 AYDA KONUŞUN SİZI AMERİKALI DOSTUMUZLA BULUŞTURALIM Tcl: 349 48 57 ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKIMOGLU Öğretmen Dostlar Geceyarısına doğru kapı çaldı Önce ozur dıledıler, bu yöreyı bılmıyorlar, haylı aramışlar Kazdağı'nın otekı yüzunden gelıyor- lar Uç öğretmen, bır de şofor Dağımtzı seven, doğamızı sev- gıyle anlatan yazan yakından tanıyalım, selamlayalım demışler, yola duşmuşler Kazdağı nı gıderek sevıyorum Yenı dostluklara yol açıyor durmadan Balkonda çaylar ıçtık, dağ koyu mavı bır çızgı yıldızların altında Otekı ucundan gelen konuklarla konu- şurken daha çok parlryor yıldızlar Tüm öğretmenlere 'merhaba" dıyorum yenıden Dağlarda, bayırlarda, köylerde, kentlerde güç koşullara karşın çalışmaktan, dırenmekten gerı kalmıyorlar Ki- mı surgune gıdıyor, durmadan okul değıştırıyor, ama dunyaya ba- kışlan değışmıyor Güzel bır şeyler uretmekten gerı kalmıyorlar Özel yaşamlarından, çocuklarından da söz ettık bır aralık, üçü de okutuyor, ünıversıteye yolluyor kızlarını ve oğullarını Kımbi- lır nasıl özverılerie Köşeyı donmelerını değıl, bellı bır meslek edınmelerını ıstıyoriar Duşunen, tartışan kışıler olmalarını Kuçük bır kasaba, bır köy, bır bucak aydın bır kışının dünyası- nı karartır kımı zaman azınlıkta kalır, tutucular rahat vermez, akıl almaz yöntemlerle soluğunu keserler Örneğın halkla bütunle- şen bır oğretmene kara çalarlar bırden Bu tutucu cepheye kar- şın dırenmek, yalnızlığa yenılmemek, umudunu yrtırmemek baş- ka bır yürek ıster değıl mfi Yıllar boyunca çok yureklı öğretmenler tanıdım Özelhkle Köy Enstıtusukökenlıler Doğdukları buyuduk- lerı kasabalarda, köylerde kımı çevrelere ters duştüler yalnızlı- ğa ıtıldıler, selamdan da yoksun kaldılar ama güzel dırendıler O köye ya da kasabaya guzel katkılardan gerı kalmadılar hıç Çok sevdığım Örene de oğretmenlerın buyuk katkısı var 1958 yılın- da Burhanıye'ye ılk gelışımde öğretmenler karşıladı benı Köy- lere gıttık, Pelıtköy'de bır soyleşıyı unutamam Ören çıplak bır tepe o zaman Tepeden aşağtda küçük evler yapılıyor Öğretmen- ler Mahallesı Ören ın hatta Burhanıye'nın ılk mımarlan oğret- menler bence Rahmetlı Mehmet Erdem'ın, Halıl Çetınkaya nın, Mehmet Ozguçlu'nun katkıları unutulamaz 8 Eylül llkokulu öğ- retmenlerınden Mehmet Erdem dünyamızda değıl artık, ama okul çevresındekı mahallede ya da bızım Öğretmenler Mahallesı'nın temelınde onun alınten var ören yolunu Ankaralı ve Istanbullu yazarlara, sanatçılara, bılım adamlarına açan da Mehmet Öz- guçlü Savaştepe Koy Enstrtüsü'nden bır öğretmen Saçları ağar- dı, ama hâlâ Eudryomıton çocuklannın coşkusuyla dolaşıyor yol- larda Bızım koyun en güzel çıçeklerı Halıl Hoca'nın bahçesınde açar O da emeklı bır öğretmen Ya Tahır Hoca? Uluslararası turızm kıtaplarında yer alan kampın kurucusu Tahır Altun da bır öğret- men Öğretmen kökenlı eşıyle bırlıkte buyük emek ve alınterıy- le çıplak tariaları yeşertmtşler, çağdaş bır tatıl srtesı oluşturmuşlar Çarpık kentleşmeden sonra Ören kıyılarını dolduran kalabalık- ta kaç kışı bu oğretmenlerı tanıyor bılmem' Besbellı tanımıyor- lar Yoksa çok ters gırışımlere başlayamazlar Oysa bır toplantı düzenlıyor Öğretmenler Mahallesı'nın adını değıstırmek ıstıyoriar Öğretmenler Mahallesı'nın adı sılınecek, Kumbağları yazılacak Nedenını merak edıyorum Kumbağları Taylıelı köyunün ötesın- de bır yer, ören'de bır mahallenın vaktıyle öğretmenler ıçın ya- pılan bır mahallenın adını Kumbağlan'na çevırmenın anlamı ne' Öğretmenlere karşı yenı bır tepkı mı acaba? Gıderek çoğalan öğretmen duşmanlığının yenı bır ömeğıne mı tanık olacağız' Bır küskunlük sardı ıçımı, başımı alıp gıtmek ıstedım buralardan Acı yanı bu değışıklığı Oren'ı guzelleştırmek ıçın kurulan bır der- nek öngörüyor Dernekçılerı tanımadım henüz Ama yanlış yot- dalar Bır mahalle adını değıştırerek güzelleşmez Ayrıca ' Öğ- retmenler Mahallesı' adını değıstırmek olumsuz çağrışımlar ya- pan bır davranış Öğretmenden nıçın hoşlanmıyorlar Çocukla- nnı öğretmenler okutmuyor mu aydınlatmıyor mu 1 ' Yoksa ımam- hatıp okulunu mu yeğl yorlar? Insan bu soruya takıhyor ıster ıste- mez Çunku soylentıler doğruysa bu dernegın bır amacı daha var, Sunar Sıtesı'nın yanındakı arsaya bır camı yaptırmayı tasar- Iryorlar Inanılacak gıbı değıl, avuç ıçı kadar yerde bu kaçıncı ca- mı^ Iskelede ık< camı yan yana, bın eskı bın yenı, Örentepe'de başka bır camı, Burhanıye'de uzak değıl, orada da kaç camı var, ama Sunar Sıtesı'nın yanına da bır camı duşunüyorlar Sunar Sıtesı'nde oturanlar ya da Öğretmenler Mahallesı ndekıler özel- hkle genç kuşaklar o boşlukta bır spor alanı voleybol basket ya da tenıs kulubü kurulmasını ıstıyoriar Ören'de spor dalını üret- mek, gelıştırmek gerekırken turıstık bır otelın önune bır camı yap- mak, turızme de ters düşmüyor mu acaba 1 ' Yabancı turıstler dur- madan ezan mı dınleyecekler'? Eskıden Demokrat Partı done- mınde her mahallede bır mılyoner uretmekten soz edılırdı Şım- dı de her mahalleye bır camı öngorulüyor Oysa orneğın öğret- menler Mahallesfnde, Sunar Sıtesı'nde kışın çok az kışı oturu- yor yazın oturanlar da dua etmeye değıl denıze gırmeye, dın- lenmeye gelıyorlar Bu durumda öngorulen tasanlara yorum yapmak guç 1 Bır mahalleyı guzelleştırmek ıçın kurulan bır derreğe başka ça- balaryaraşır bence Mahallenın temızlığıne özenı doğayasevgı- yı gehştıren çabalar Dernek uyelerı sokakları çöpluğe dönuştü- renlen denetleseler, plajın, denızın temızlığı ıçın örgutlenseler, de- nıze kırık şışe atanları uyarsalar daha ıyı değıl mı? Yerel yönetıcı- lerın çabalannı destekleyerek daha yararlı oimazlar mı? Edremtt Korfezını ulkemızınen temız körfezı olarak korumanın yollannı, yön temlerını aramak yolunda bır gtrışım bu guzel koyun ınsanlarına derneklerıne daha çok yakışmaz mı' Sevındırıcı bır olay, genç ku- şaklar, yıne Eudryomıtan gençler, daha gerçekçı ve bılınçlı, daha guzel şeyler üretmek ıstıyoriar Çağdışı eğılımlere güzel eylem- lerle yanıt venyor, bu güzel kıyılara çağdaş bır yaşam öngöru- yorlar Tarıhlerıne, coğrafyalarına yaraşır düzeyde Plaj temızlı- yor, bu tatıl köyünun gerçek özlernlerını dıle getırıyorlar Onları eğıten, yetıştıren öğretmenlere selam * * • Geçen akşam Kazdağı nın otekı yüzunden gelen öğretmen- ler de ne guzel gençler yetıştırdı kımbılır? Çocuklara sevgıyle, çıçek gıbı bakan, çocuk şıırlerı yazan, o şıırlerle ınsan sevgısını, doğa sevgısını yaşama sevıncını duyuran oğretmenlerın varlığı ınsana başka bır umut ve lyımserlık venyor doğrusu Tohumun nasıl yeşereceğını ne tür çıçeklere duracağını görur gıbı olu- yor Öğretmen duşmanlığı başka bır bahçe ozleyenlerden kay- naklanıyor belkı de Çıçek yenne ot ısteyenlerden' LABORATUARI Dr. Nilgün Eklci • Biokimya • Bakteriyoloji • Hematoloji • Kısırlık Testleri • Hormonlar • Patoloji %Serolqj1k. ve îmmünolojik Testler %Tûjnör Belirleyicileri GÜVENİLİR VE KESIN SONUÇ o-ı Valikonağı Cad Pamuk Palas Apt. 1J3/7 Nısantaşı - Istanbul Tel: 130 59 85 T.C ALAÇAM C BAŞSAVCILIĞI Sayı 1990/829 ılam Alaçam Karşıyaka mahallesı nufusuna kayıtlı olup aynı yerde ıka- met eden Orhan ve Hatıce*den olma, 1969 doğumlu Bülent Oral 20 6 1989 larıhınde "vergı kaçakçılığına teşebbıis" suvundan dolayı hakkında kamu davası açılmış olup yapılan yargılama sonunda Alaçam Aslıye Ceza Mahkemesı'nm 29 3 1990 tarıh, 1989/102, 1990/50 sayılı karan ıle 3100 Sayılı Yasanın 8 maddesı delaletıyle 213 Savıh Yasanın 360rad, TCK'nın 59 647 Sayılı Yasanın 5 ve 6 maddelen gereğınce 1 575 000— TL ağır para ve 25 gün tıcaret sa- nat ve meslekten men cezası ıle teczıyesıne, cezalarının tecıhne karar venlmıştır 213 Sayılı Yasanın 360 maddesı gereğınce ılan olunur 27 7 1990
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear