25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 D.Almanya'da htiktimet krizi • BERLİN (AA) — D.Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Hıristiyan Demokrat Lothar de Maiere Başkanlığı'ndaki hükümetten çeküme karan aldı. SPD Başkanı Wolfgang Thierse'niıı yaptığı açıklamaya göre, parti grup toplantısmda hükümetten aynlma yolunda sunulan önergeye, oylamada haar bulunan milletvekillerinden 66'sı olumlu oy kullandı, 4'ü karşı çıktı, 5 üye de çekimser kaldı. Başbakan Lothar De MaizJererin, SPD'li Maliye Bakanı Walter Romberg'i görevinden alması üzerine, parti yönetim kardosu koalisyondan çekllme yolunda görüs bildirmiş ve bu istegi milletvekillerinm oyuna sunmayı kararlastırmıstı. Günde 8 bin tutsak degişimi • TAHRAN (AA) — Iran ve Irak, aralannda yapacaklan tutsak degişimini günde 8 bine çıkarmak üzere anlaştılar. Tahran radyosunun dısişleri bakanlığına dayanarak bildirdiğine göre değiştirilecek tutsakların 3 bini hava yoluyla nakledilecek. Radyo, anlasmamn Uluslararası Kızılhaç örgütü'nün çağnsı üzerine iki ülke arasında Cenevre'de yapıldığını belirtti. Uluslararası Kızılhaç örgütü'nün 24 delegesi, tutsaklann Ulkelerine dönme işleminde yardıma olan heyete katılmak üzere dün Cenevre"den Tahran'a hareket ettiler. SSCB ve Kıhns • LEFKOŞA (AA) ~ •' Sovyetler Birliği'nin, Kıbns sorununun çözümlenmesi için "Şovenizmden kaçınılması ve güven arttırıcı tedbirlerin alınması gerektiği" görüşünde olduğu bildirikli. Sovyet Dısişleri Bakanlıgı Avrupa Dairesi tkinci Müdürü Yuri Fokine, ülkesi ile "Kıbns Cumhuriyeti" arasında diplomatik ilişkiler kurulmasırun 30. 'yıMönümü dolayısıyla bir demeç verdi. Fokine, Fileleftheros gazetesinde yayımlanan demecinde, Kıbns'ta sorunun önemli .bir yönünün iki toplum ilişkilerindeki problemler .olduğu, bu durumun son zamanlarda Sovyetler tarafından daha iyi anlaşıldığı belirtildi. SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un, kısa bir süre önce Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu'ya bir mesaj gönderdiğini ve bu mesajda •. "Şovenizmin kontrolden ' çıkmasına müsaade etmemek gerekir" dediğini bildirdi. Hırvatistan'da gerginlik • KNtN (AA) — Yugoslavya'nın Hırvatistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Sırp azınlığm dün kültürel özerklik kazanmak amacıyla yapmayı planladığı tek taraflı referandumun engellenmesi ihtimaüne karşı Sırp Demokrat Partisi'nin, •ordudan istediği yardım reddedildi. Yugoslavya haber ajansı TANJUG'un bildirdiğine göre Genelkurmay Baskanlığı'ndan yapılan açıklamada, Sırp Demokrat ( Partisi Genel Başkanı " Jovan Raskoviç'e, bu isteğinin "yersiz" olduğu belirtildi. Bu arada, bir Hırvat kenti olmasına rağmen nüfusunun çoğunluğunu Sırplann oluşturduğu Knin'de bir süre önce başlayan gerilimin sürdüğü belirtiliyor. Kabile saldırı: 6 ölü • tSLAMABAD (AA) — Afganistan'da mücahitlerin dün başkent Kabil'e roket saldınsı düzenledikleri bildirildi. Kabil radyosunun haberine göre, saldında 6 kişi öldü, 14 kişi de yaralandı. Öte yandan, Islamabad'daki mücahit hükümetine bağlı Midia 'Haber Ajansı, Kabil'in batısındaki Pagman ve kuzeyindeki Parnan eyaletlerinde mücahitlerle hükümet birlikleri arasında şiddetli çarpışmalar olduğunu duyurdu. Ajans, bölgedeki kuvvetlerin komutan Mesut liderliğinde •11 ağustostan bu yana sürdürdüğü koordineli operasyonlar sonucu, Kabil'i SSCB'ye bağlayan stratejik Salang geçidinin kapandığmı belirtti. KORFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR Irak tankerleri, ABD gemilerinin yakın takibi altında Körfezlde kritik saatlerIrak, dün ABD savaş gemilerinin bir Irak tankerine daha ateş açtığmı öne sürdü. İddia, ABD tarafından reddedildi. Fransa, tutumunu değiştirerek, savaş gemilerine ambargoyu delmeye çalışan gemileri durdurma emri verdi. Irak Dısişleri Bakanı Tarık Aziz, ABD nükleer silah kullanmadığı takdirde kimyasal silah kullanmayacaklannı bildirdi. Dış Haberier Servisi — Irak, dün Kör- fez'deki Amerikan savaş gemilerinden Bah- reyn açıklannda seyretmekte olan bir pet- rol tankerine ateş açıldığını öne sürerken ABD, haberi yalanladı. Irak Dısişleri Ba- kanı Tank Aziz, BM Genel Sekreteri Pe- rez de Caeilar'a gönderdiği bir mesajda, "Baba Karkar isimli bir Irak tankeriae Bahreyn açıklannda Amerikan gemilerin- den ateş açıldıgını" bildirdi. Aziz mesajın- da, "ABD ve mütiefikleri tarafından Irak'a karşı yöneltilen silahlı saldınlar ve korsan- lık gösterilerinin souuçlanndan sonımlu olmayacaklannı" belirtti. Amerikan CBS Televizyonu'na da konusan Tarık Aziz, "ABD nükleer silahlannı ilk olarak ateş- lemedigi stirece biz de kimyasa) silahlara başvurmayacagız" dedi. Suudi Arabistanlı bir üst düzey yetkili "Irak'ın Suudi Arabistan sıaın boynnca si- per kazdığını" açıkladı. Suriye, Arap Bir- liği karan çerçevesinde S. Arabistan'daki Ortak Arap Gücü'ne katılmak üzere 10 bin asker göndereceğini açıklarken Pakistan Dısişleri Bakanı Şabapzade Yakup, Ortak Arap Gücü'ne katılacak Pakistan birlikle- ri ile ılgili görüşmelerde bulunmak üzere Ortadoğu yolculuğuna çıktı. önceki gün ABD savaş gemisi Reid ve Robert G Bradley'den Umman Körfezi'nde iki Irak petrol tankerine uyarı ateşi açılma- sından sonra dün Irak Bahreyn açıklann- da seyreden diğer bir Irak petrol tankeri- ne daha ateş açıldığını duyurdu. Irak ban- dıralı Baba Karkar isimli petrol tankerine ateş acıldığı haberi ABD tarafından yalan- landı. Irak Dısişleri Bakanı, BM Genel Sekreteri de Cuellar'a "yapılan korsanlık gösterisinden" ABD ve müttefıklerini so- nımlu tutacağım açıklayan bir mektup gönderdi. Tarık Aziz mektubunda, "ABD! ye baglı silahlı giiçlerin "Baba Karkar isim- li Irak tankerine pazar sabahı Bahreyn açıklannda seyrederken ateş açüdıguu" bil- dirdi. ABD savaş gemilerinin, uyarı ateşine rağ- men yollanna devam eden Irak petrol tan- kerlerini yakın takibe aldığı bildirildi. ön- ceki gün üzerlerine altı kez uyarı ateşi açı- lan Irak tankerlerinin Aden limanına git- tiği bildirilmişti. Amerikan CBS Televizyonu'nda önceki gece yayımlanan 90 dakikalık bir program- da konuşan Irak Dısişleri Bakanı, "ABD nükleer silah kullanmadığı sörece biz de kimyasal silah kullanmayacagu" dedi. ABD Savunma Bakanı Dick Cbeney, dün öğle saatlerinde Suudi Arabistan'ın doğu kıyısındaki Dahran Hava Üssü'ne geldi ve hiç zaman yitirmeden ülkenin do- ğusunda konuşlandırılan Amerikan birlik- lerini denetledi. Cheney dün akşam da Bahreyn'e gitti. Bu arada iki ABD destroverinin de ön- ceki gün Süveyş Kanalı'ndan geçtigi bildi- rildi. BAE'ye uluslararası giiç Körfez'deki gerginlik yükselirken Suu di Arabistan'dan sonra bir başka bölge ül- kesi olan Birleşik Arap Emirliği (BAE) de Irak'ın tehdidine karşı ülkesine Batı ve Arap birüklerinin yerieştirilmesine izin ver- di. Dısişleri Bakanlığı sozcusu, yaptığı açıklamada, "BAE, bölgenin savunulması için yiirütülen girişimlere kalkıda bulun- mak amacıyla bazı Arap ve dost askeri güçierin ülkesinde konuşlandınlmasına ka- rar vermiştir" dedi. Körfez bunalımındaki yeni geüşmeler karşısmda Fransız hükümeti de tutumunu değiştirerek savaş gemilerine, Irak'a kar- şı ambargoyu delmeye çalışan gemileri zor kuüanarak durdurma emri verdi. Fransa, daha önce ABD ile lngiltere'nin ambargo uygulamasına katılmayacağım acıklamış- ü. öte yandan Suriye*nin Arap Birliği'nin aldığı karara göre Suudi Arabistan'daoluş- turulacak Ortak Arap Gücü'ne katılmak üzere 10 bin asker göndereceği bildirildi. % f KlSSINGER SICAKLIK 55 DERECE — Suudi Arabistan'a gönderilen ABD askerleri, çol şartlanna uymakta güçlük çekiyor. Gölgede 55 derecdik bir sı- caklıkta giincş altında nönet tutan ABD askerterinin birçogunun hastalanmaya başladıgı bildiriliyor. (Folograf: Reuler) 'Irak'a saldıralım' WASHINGTON (AA) — ABD'nin eski dısişleri bakanlarm- dan Henry Kissinger, Kuveyt s o rununa çözüm bulmaya yönelik diğer yöntemler sonuç vermediği takdirde, ABD'nin Irak askeri he- deflerine saldırması gerektiği gö- rüşünü savundu. F.Almanya'da yayuüanan Wdt Am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, Kissinger şöyle dedi: "Yapünmlar ve diplomatik gi- rişimler sonuç vermezse, ABD Irak'a ait birinci derecede önem- U bir askeri hedeB imha etmeli- dir." ABD Eski Dısişleri Bakanı, "Washington'an artik geriye dö- nemeyecegini, aldcülmaya ve kaybctmeye kaüanamayacagını" söyledi. "Kısa ve siddettl bir krizin" uzun pazarhklardan da- ha etkili olacağı görüşünü savu- nan Musevi asıllı eski dısişleri ba- kam, "Bundan böyle artik etkili olacak tek polittkayı uygnlamaya koymak gerekir" dedi. Irak lideri, Akabe'yi açması için KralHüseyin'i zorluyor Saddamdan Ürdürfe baskıFATİH M. YILMAZ AMMAN — Urdün'ün, ABD önderli- ğinde Irak'a karşı uygulanan ablukaya Akabe'den Bağdat için yüklerae yapılma- sım durdurarak katılması, Amman'da çe- şitli kaygılan da beraberinde getirdi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in, Kral Hüseyin'i Akabe'nin yeniden açılması yo- lunda ikna etmeye çaJıştığı ve daha önce de gereğinde "limanı korumak" gerekçe- siyle Ürdün'e asker gönderebileceğini ima ettiği öne sürüldü. Urdün Kralı Hüseyin'- in bu konudaki kaygılanm ABD Başkanı George Bosh'a, Maine'da yaptıklan görüş- mede dile getirdiği ve Pentagon'un Irak'- ın Ürdün'e girme olasılığı üzerine bir plan geliştirdiği bildirildi. tsrail'in de son gün- lerde sürekli olarak ABD'nin dikkatini Irak'ın ÜTdün'e karşı gjrişebileceği bir ha- rekât üzerine çekmeye çalışüğı gözleniyor. ürdün Dısişleri Bakanlığı çevreleri, Irak lideri Saddam Hüseyin'in geçen salı günu Bağdat'ta Kral Hüseyin'le yaptığı görüş- mede Akabe Limanı'nı korumak amacıy- la Ürdün'e asker gönderebileceğini ima et- tiğini belirttiler. Dısişleri Bakanhgı çevre- lerinin bu görüşü, Amman'daki Batılı dip- lomatik misyon şeflerince de doğrulandı. ABD Büyükelçiliği'nden bir diplomat, el- lerinde bu konuda bazı bilgiler olduğunu söyledi. Saraya yakın kaynaklar da Irak'- ın, bu konuda Kral Hüseyin'den doğrudan bir talepte bulunmadığım, ancak Saddam'- ın Ürdün'e asker göndermesi olasılığı üze- rindeki kuşkulann 2 ağustos tarihinden bu yana var olduğunu bildirdiler. Amman'da yönetime yakın iyi haber alan kaynaklardan edinilen bilgiye göre ABD Başkanı Bush, böyle bir olasüığm iyi- ce araştınhnası konusunda Pentagon'a emir vererek Kral Hüseyin'e, Irak'ın Ür- dün topraklanna girmesi durumunda sert bir biçimde karşılık verileceği konusunda güvence verdi. Amman'a ulaşan haberler- de Pentagon'un Irak'ın ürdün'e karşı gi- rişebileceği olası bir harekâtla ilgili olarak yapılan plan ana hatlanyla şöyle: "Irak askerleri tanklar ve uçaklann des- teğiyle smırı aşarak Ürdün içlerine ilerle- meye ve sımrla Amman arasına asker yığ- maya çalışacak. Irak bu bölgeyi geçtikten sonra Akabe'ye doğru ilerleyecek ve Am- man - Akabe arasına yığınak yapacak. Bi- rinci aşamada Suudi Arabistan'daki Ta- buk Hava Üssü'nden havalanacak uçak- lar Irak birliklerini vuracak. Daha sonra Kınldeniz'de seyreden Eisenhower uçak gemisinden kalkacak olan uçaklarla Irak'- ın ilerlemesi durdurulacak ve karşı taar- ruza geçilecek." Diplomatik gözlemciler, Pentagon'un lamasının yankılan sürerken Saddam Hü- seyin'in bu gelişme üzerine Ürdün üzerin- deki baskılarını arttırdığı haber veriliyor. Saraya yakın çevreler ve Amman'daki dip- lomatik temsilciler, Saddam'ın, Ürdün Kralı Hüseyin'den Akabe'yi yeniden aç- masını istediğini belirtiyorlar. Kral Hüse- yin'in bu konuda taviz vermeye yanaşma- yacağı saray çevrelerince dile getirilirken Irak Devlet Başkanı'nm, çeşitli yollarla Akabe Limam'ndan Bağdat'a yükleme ya- pılması için Kral'ı ikna etmeye çalışüğı ve bu durumu diğer Arap ülkeleri temsilcile- rinin de Amman'daki çeşitli temaslarında dile getirdiği öne sürülüyor. önceki gün Kral Hüseyin'le yaptığı görüşmeden son- ra Bağdat'a giden Hindistan Dısişleri Ba- kanı tnder Singh Ghirac'ın, Amman'ın bu Irak lideri, Akabe Limanı konusunda "duyarlığını" öderek daha sert biçimde dile getiriyor. Ürdün Dışişieri Bakanlığı çevrelerine göre Saddam, geçen hafta Bağdat'ta Kral Hüseyin'le yaptığı görüşmede Akabe Limanı'nı korumak için Ürdün'e asker gönderebileceğini ima etti. hazırladığı bu plana lsrail'in de dahil edi- lebileceğini belirtiyorlar. Bunagöre Irak'ın Ürdün'e girmesi durumunda tsrail de Ür- dün'e girmeyi planlıyor. Ancak gözlemci- ler, tsrail'in harekâta kanşması durumun- da bunun geri tepebileceğini ve gelişmele- rin bir Arap-lsrail çatışması durumuna dö- nüşebileceğini, Saddam'ın da son çare ola- rak zaten böyle bir olasılığa dünden razı olacağını söylüyorlar. Ürdün Kralı Hüseyin'in ABD Başkanı Bush'la yaptığı görüşmeden sonra Akabe Limam'ndan Irak'a yükleme yapılmaya- cağını ve BM Güvenlik Konseyi'nin am- bargo karanna uyulacağmı belirtüği açık- konudaki endişelerini Irak yöneticilerine ileteceği belirtiliyor. Yemen ve Sudan tem- silcüerine de önceki gün Kral Hüseyin'in, Saddam'ın Akabe üzerindeki engellerini ve Ürdün'ün tutumunu görüşmelerin günde- mine getirdiği de kaydediliyor. Ürdün'de Saddam Hüseyin'in Akabe konusundaki "duyarlığı' üzerine ortaya sürülen bu görüşmelerin diplomasi diliyle tartışıldığı bir ortamda, Irak'ın Ürdün'e karşı girişeceği askeri bir harekâta, radi- kal Islamcı gruplann ve Filistinli nüfusun büyuk bir bölümünün "ses çıkarmayaca- ğı" olasılığı guçlu olarak görülüyor. Ra- dikal gruplardan İslami Tahrir'in sözcü- sü Abu Rişten, Kral Hüseyin'in, Saddam'ı her koşulda desteklemesi gerektiğini iddia ederken "Şu an için Önemli olan dunıra, kntsal topraklardaki ABD askerlerinin atılmasKİır. Irak'ın aç kalmasına inanmış- lann gönlürazıolamaz. Bagdat'm aç kal- mamak için atacağı adımlar mubahür" di- yor. Tabandan gelen bu seslere karşın Am- man'da Kral Hüseyin'in 'kesirüikle' Irak askerlerinin ülkesine girmesine izin verme- yeceği ve Akabe Limanı'na ilişkin bir ta- vize yanaşmayacağı konuşuluyor. Yardım kampanyası ABD önderliğinde Irak'a karşı sürdürü- len kuşatmamn giderek daralmasına, Ür- dün'ün de anlaşmaya uyacagım açıklama- sına karşın, başkent Amman'da Irak'a yi- yecek gönderilmesi amaayla yardım kam- panyası başlatıldı. Gönüllüler Derneği adlı bir kuruluş tarafından dün gazetelere ve- rilen ilanlarda, Irak'ta çekilen yiyecek sı- kıntısından özellikle çocuklann etkilendi- ği belirtilerek tüm Ürdün'ün bu kampan- yaya katılması istendi. Nakit para veya yi- yecek maddelerinin 8 merkezde kabul edi- leceğinin duyurulduğu ılanda verilen tele- fon numaralannı aradığunızda, 6 saat için- de 10 bin Ürdün Dinarı toplandığını öğ- rendik. Yaklaşık 10 bin doları bulan bu rakamın birkaç gün içinde toplanacak di- ğer yardımlarla birlikte Irak'a gönderile- ceği dernek yetkililerince belirtildi. Bu arada Akabe Liman Müdürü Awad Tell, tngiliz ve Amerikan gemilerinin ab- lukasını yaran bir Irak yük gemisinin lima- na vardığını açıkladı. Yük gemisinin kâğıt ve "genel mallar" taşıdığını açıklayan Tell, yükün hem Irak hem de Ürdün'e getirildi- ğini kaydetti. Liman müdürü, dün Akabe1 ye iki geminin daha yük boşalttığını, an- cak bu malların Irak'a ait olmadığını be- lirtti. POUTIKADA SORIJNLAR ERGUNBALa Herkesin Hesabı BaşkaCenaze törenlerinde genellikle rastlanan görüntüdûr. Yüzleri üzgün ifadeti, koyu grysili insanlar gider ölenin aHesine başsağlığı dilerler Kederli biçimde musalla taşındaki tabuta bakarlar. Bu görevi yaptıktan sonra herkes kendi sorununa döner. Cami av- lusunda iş hayatından politikaya, ekonomik sorunlardan güncel olaylara kadar her şey konuşulur. Kuveyt'in Irak tarafından işgali bize bu sahneyi anımsattı. Emir El Sabah'a âdet olduğu üzere bir geçmiş olsun (ya da başsağlı- ğı mı diyelim) dendi. Işgal kınandı. Sonra herkes, kendi derdine düşerek hesaplannı yapmaya başladı. Zaten normalı de buydu. Dış politikada başka bir şey bekle- nemezdi. Nedir bu hesaplar? Görebildiğimiz kadarını sıralamaya çalışalım Önce ABD ve Batı için Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesinin arftk ni- hai hedef olmaktan çıktığı anlaşılıyor. Asıl hedef, özellikte ABD'yi asıl tasalandıran, Saddam Hüseyin'dir. Daha doğrusu üç dört yıl sonra elinde nükleer silah bulunan bir Saddam dır. ABD'nin dünyanın petrol merkezinde böyle bir gelışmeyı önleyebılmek için elinden gelen çabayı harcayacağı görülüyor. Bu açıdan Saddam büyük hata yapmıştır. İyi ve kurnaz bir taktisyen olarak Kuveyt'i koşullann uygun bulunduğu bir sırada işgal etmiş, ama uzak go- rüşten yoksun kötü bir stratejist olduğundan "nükleer tetik", "sü- per top" gibi haberlerin Batı basınında yayıldığı bir sırada Ku- veyt'in işgalinin Batı'da yaratacağı tepkileri ve ileriye dönük kuş- kuları hesaplayamamıştır. Her şeyin tek adamın ağzından çtka- cak soze bağiı olduğu yönetimlerde en kurnaz diktatör bile enin- de sonunda hata yapar. Saddam da bu kuraldan kurtulamamıstır. Cihat çağnsı, İran'a zeytin dalı uzatması ve son olarak yabano lan rehin alması, kurnaz bir taktisyenin sıkıştınldığı koşeden kur- tulabilmek için basvurduğu yöntemlerdir; ama bir açıdan da za- yıf bir stratejıstin çaresizliğini ve güçsüzlüğünü de göstermek- tedir. Saddam'ın kendini kurtarmak için başvurabileceği yollar bit- miş midir? Bttmemistır. Son umut olarak İsrail'i bunalıma sürüklemeyi de- neyebilir. Bunun için Ürdün'e asker sokması yeterlıdir. israil, Ür- dün'e Irak birüklerinin girmesini savaş nedeni sayacağını açık- lamıştır. Böylece Kuveyt'in işgali, nitelik değiştirerek bir israil- Arap savaşına dönüşebilir ve Saddam tüm Arap dünyasını ardı- na alır. Ama bu kumar da son derece risklidir. Arap dünyası Sad- dam'ın ardında toparlanıncaya kadar israil, Irak'a öldürücü dar- beyi vurabilir. Ayrıca Saddam kimyasal silah kullandığı takdirde israil nükleer karşılık verebilir. Bu bakımdan "İsrail kartı" Sad- dam'ın tüm çarelerini tükettikten sonra oynayacağı son karttır. Bu noktada İsrail'e gelıyoruz. Önce çoğu kişinın merak ettiği bir nokta var: Saddam'ın böylesine sıkışık durumda olması, İs- rail için bulunmaz fırsat. Bu karambolde neden Irak'ın silah mer- kezlerini bombalamıyor? Ya da ABD neden israil'i kullanmıyor? Çünkü VVashington, lsrail'in bu işe kanşmasını istemiyor Ka- rıştığı takdirde, sorun Saddam'a karşı uluslararası yaptırım nite- liğınden çıkıp bir Arap ülkesine karşı ABD-İsrail ittifakına dönü- şecek, hem Arap dünyası Saddam'ın çevresinde toplanacak hem de ABD dünya kamuoyundaki desteğıni yitirecektir. Amerikan yönetimleri genellikle Ortadoğu konusunda yanlış hesapları, si- yasal gaflan ile ünlüdürler. Bu kez VVashington'un, eski politika- larına bakıldığında, kendinden beklenmeyecek derecede akılcı davrandığını kabul etmek gerekiyor. Peki İsrail, Körfez'deki krizden memnun mu? Hem memnun hem de kaygıh. Memnun, çünkü Kuveyt'in iş- gali ve Arap dünyasının parçalanması ile Filistin sorunu unutul- du gitti. Tel Awiv'de sertlik yanlılannın ekmeğine yağ sürüldü. Ama Tel Aviv aynı zamanda kaygılı da. Zira ABD bunalımdan başarılı çıkar ve Saddam devnlirse, bunalımda ABD'nin yanında yer alan Arap ülkeleri hizmetlerinin karşılığını bekleyeceklerdir. Suriye Go- lan'ı geri almak, Mısır ve Fas Fihstin sorununun çözümlenmesi için ABD'nin israii'e baskı yapmasmı isteyeceklerdir. ABD'nin, bunalımda yanı başında yer alan Arap ulkelerine sırtını çevir- mesi son derece zor olacaktır. İsrail, sözgelişi ABD'nin müttefi- ki Suriye'nin Yahudi devletinı tehdit ettiğini iddia edemeyecek, etse bile inandırıcı olamayacaktır. Suriye'nirv de yumurtalarını ABD'nin sepetine koymakla amacı bu olsa gerek. FKÖ ile Suriye Ortadoğu'da ilginç biçimde rol de- ğıştirmişlerdir. Suriye şimdiye dek militan ve uzlaşmaz bir tutum içinde iken FKÖ, Ortadoğu bunalımına çözümün ancak ABD- nin israil'e yapacağı baskı ile gerçekleşebileceği görüşünde idi. Şimdi FKÖ, ABD'den uzaklaşırken Suriye lideri Hafız Esad, bu- nalımın çozümü için umutlarını ABD'ye bağlamış gorünüyor. An- cak Esad'ın da kumarının tehlikeleri yok değil. Bir Arap ülkesi- ne karşı ABD ile aynı safta yer alması milliyetçi ve Pan Arabist BAAS partisi içinde huzursuzluğa yol açabilir. Bunalımda şimdilik tartışmasız en kazançlı ülke olan İran'ın ise eline büyük bir koz geçmıştir. Saddam'ın barış çağrısından sonra Tahran, Batı'yı Irak'a ya da Irak'ı Batı'ya karşı. oynayabil- me olanağına kavuşmustur. İki taraf da iran'a bakıyor. ABD "Aman ambargoyu deldirme" Irak ise "Aman ambargonun delinmesi- ne izin ver" diyor. Bir zamanlar İran'ın iki büyük düşmanı Irak ve ABD, şimdi Tahran'a şirin görünme yarışındalar. Tahran yö- neticileri, şu sıralar herhalde son yılların en keyifli günlehni ya- şıyorlardır. İran, Irak'a karşı ambargoya sadık kalacağını açıkla- mıştır. Biz, bu sözünü tutacağım tahmin ediyoruz. Çünkü Tah- ran, Saddam'ın bu açmazdan kurtulabilirse 3-4 yıl sonra elin- de nükleer silahla "arkadaş nerede kalmıştık?" diyebileceğt- ni iyi bilir. Ya Yunanistan? Onun derdi başka. Türkiye'nin bunalımda ansızın Batı'nın "gülü" olması Atina'nın uykusunu kaçırıyor. Yunan hükümeti Türkiye'ye Kıbns konusunda baskının azalmasından, Ankara^ ya ekonomik ve askeri yardımın artmasından, Amerikan Kong- resi'nin 7'ye 10 oranını bozmasından korkuyor. Ve Türkiye. Sayın Özal'ın bunalımda ABD'ye giderek daha fazla angaje olduğu gözleniyor. Hesap ortada. Batı'ya yaranmakla AT'den Kıb- rıs'a, askeri yardımdan ekonomik yardıma kadar tüm sorunları- mızın çözümüne kapılar açılacak. Türkiye Kore Savaşı'ndan bu yana Batı'ya yaranmak için pek çok girişimde bulunmuştur. Ama sorunlarımız hafiflemek şöyle dursun, çoğu zaman ABD ve Ba- tı Avrupa tarafından daha da ağırlaştırılmıştır. Onun için hayallere kapılmadan, yarını nasıl olacağı bilinme- yen bu büyük bunalıma elden geldiğince bulaşmamaya çalıs- mak bize en doğru yol olarak gorünüyor. ABD, Irak'ı uzaydan dînliyorABD, Irak'ın askeri manevralarını, uzaya yerleştirilen uydularla izliyor. Casus uydulann, Irak'ın Kuveyt'i işgal edeceğini dört gün önceden saptadığı bildiriliyor. Irak üzerinde sayısu casos nydısu tnr atıyor Dış Haberier Servisi — ABD, Körfez krizi ile birlikte Ortadoğu1 da modern teknolojinin en etkili aygıtları ile tüm askeri hareketle- ri izliyor. Gelişmiş casus uydular, yüzlerce kilometre uzaktan bir Sovyet yapısı T-72 tankını sapta- yabiliyor. örneğin casus uydular Irak'ın Kuveyt'i işgalinden dört gün ön- ce Güney Irak'ta yoğun radar fa- aliyeti ve birliklerin sınıra kaydı- nldığmı saptadılar. CIA yetkilisi Joseph Trani, "Askeri faaüyetin farkındaydık" diyor. lnternational HeraM Tribaae gazetesinde yer alan yazıya göre ABD'nin kullandığı casus uydu- lar arasında özellikle KH-11 casus uydulan ile Lacrosse uyduları en fâzla revaçta olanlar. Uyduların çektiği fotoğraflar, Washington 1 da Ulusal Foto-Yorum Merkea'n- de basılıp derhal uzmanlara dağı- tıhyor. Bir yetkili şöyle diyor: "Bir KH-ll'i gönderip bedefin fotog- rafını ceker, sonra geri çagınp bir saat içinde fotoğrafı basarsınız." Başka bir Amerikalı istihbarat yetkilisi ise şöyle konuşuyor: "Saddam Hü'eyin'le Kuveyt'teki kukla hukümetindeki yetkililer, konoşmalannda da dikkatli oima- Idar." Casus uydulara ek olarak CIA tarafından Ortadoğu'daki bir di- zi diplomatik misyona da dinleme aygıtları yerleştirilmiş durumda. Bu arada ekvatorun üzerinde Vortez ve Magnum tiplerinde SI- GINT uyduları dolaşıyor. Bunlar radar işaretlerini saptayabiliyorlar. ABD istihbarat yetkililerinden Jeffrey Rkhelson bu uyduların genellikle SSCB ve Çin'e yönelik haoer alma faaliyetlerinde bulun- duğunu, ancak antenlerinin Orta- doğu'ya çevrilebileceğini belirti- yor. Magnum uydusu Vortex'ten iki kat daha ağu° ve daha uzun an- tenlere sahip. Magnum uydusu son derece güçlü antenleri ile ye- rel trafıği, tank komutanlan ara- sındaki konuşmaları saptaya- biliyor. İstihbarat yetkilisi Richelson, şöyle diyor: "Magnum oydusn, Knveyt'teki yayınlan, hatta Baj- dat'la Kuve>1 arasında yapılan ya- yınlan saptayabiHr." Richelson Vortex1e Magnum arasındaki far- kı da şöyle anlatıyor; "Vortex ger- çi, Irak ve Kuveyt'teki yayınlan saptayabilir, ama tanklann nere- de olduğunu ancak Magnum bu- labilir." İki uydu da otomobilden yapı- lan konuşmalar dahil tüm yayın- lan saptayabiliyor. Sovyet >apımı >L-24 ler kirnvasal bomba atabiliyor. Irak'ıntehlikeli uçağı: SU-24 Dış Haberier Servisi — Irak'ın, olası bir Körfez savaşmda elinde- ki en büyük kozunun, kimyasal si- lahlar atabilen Sovyet yapımı 'Snkhoi SU-24 Fencer* bombardı- man uçakları olduğu bildiriliyor. Ingiltere'de yayımlanan savunma dergisi 'Jane's Defence', önceki gün yayımlanan sayısında, Irak- ın elinde tahminen 10 adet Suk- hoi SU-24 bulunduğunu haber verdi. Çok alçaktan uçabilen ve hedefleri bulmakta çok usta olan 'Fencer'lar, yaklaşık olarak T-lll'lerle aym özellikleri taşıyor- lar. Yakıt ikmaü yapılmadan 1.050 kilometrelik bir menzile ulaşabi- len bombardıman uçakları, kara hedeflerinin yanı sıra, gemilere karşı da kullanılabiliyorlar. Habe- ri yayımlayan 'Jane's Defence" der- gisine göre, Sukhoi SU-241er, ha- vada yakıt ikmali yapabiliyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear