Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/6 HABERLER 12 AĞUSTOS 1990
KORFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ KRİZL
CÛNEYT ARCAYÜREK yaz.yor
Usler SorunuANKARA — Savaş rüzgârları
sadece dışımızdan esmiyor. İç
politıkayı önemli olçüde etkiliyor
Muhalefet partilerinın TÖ'nün
çağnsana haklı nedenterie uyma-
yacaklarını açıklamaları, NATO
tonseyi'ndeki görüşmelerden çı-
kan sonuçlar, A80 Dışışleri Ba-
kanı Baker'ın Türkiye'de üslerin
"gerektiğinde" kullanılabileceği-
ni içeren sözleri, TBMM'nın bu-
gün toplanması, savaş başlarsa
dunımumuz, bütün boyutlarıyla
kuliste ele alınıyor.
Dün sabah üzerinde sürekli
durulan önemli konularla Ngili bil-
gi edınme çabaları sürerken TÖ*
nün, saat 14.00'te yapacağı ba-
sın toplanüsı önem kazanıyordu.
Liderlerin TÖ'nün çağnsını geri
çevirmesiyle başlayan yeni geliş-
melere Başbakan Akbulut'un
"İster gelsinler, ister gelmesinler,
önemli değil" biçiminde yanıt
vermesi bir yerde gülümsemele-
re yol açıyor, ama daha çok TÖ1
nün tek adamlık uygulamalarına
toşut bir yanıt diye değertendi-
riliyordu.
Muhalefet çevreleri Akbulut'un
sözlerine "haberi çocuktan al"
deyişiyle yaklaşıyor, böylece T&
nün yasak savmaya benzeyen gt-
rişirnle muhalefet liderterini Çan-
kaya'ya çağırdığtnın kanıtlandığı-
nı öne sürüyoriardı.
Muhalefetin görüşleri
Bir yandan da muhalefet bu-
günkü Meclise hazırlanıyordu.
Liderler ve çevreleriyle yaptığı-
mız görüşmeler, muhalefetin bu-
gün Meclıste TÖ'nün anayasa sı-
nırlarını aşan tek adamlık sevda-
sına adamakıllı yükleneceklerini,
ardından son savaş olasılığıyla
ortaya çıkan uluslararası duruma
gireceklerini gösteriyordu.
BM'nin ekonomik ambargo ka-
rarına uyulmasını onaylayacağı
anlaşılan muhalefet, ABD'nin bir
zincirin halkalarını tamamlar gi-
bi yavaş yavaş, adım adım Tür-
kiye'yi hem NATO hem de BM
çerçevesinde Ortadoğu'nun jan-
darmalığına iten belirtileri dile
getirecek. Kuşku yok, iki muha-
lefet partisi Ortadoğu savaşının
dışında kalmamızı isteyeceği gi-
bi bu savaşa katılımı sağlayacak
önemli etkenin Türkiye'deki üs-
lerin kullanımı olduğunu vurgu-
layacak. Ne olursa olsun başta
İncitiik, hiçbir üssün ABD ya da
çokuluslu bir gûç tarafından kul-
lanılmasına izin verilmemesini ts-
teyecek.
Zaten son iki gündür üsler ko-
nusunda çelişkili davrantş ve ha-
berlerle Türk siyasetinin "kafası"
iyice karıştı. James Baker. Anka-
ra'dan ayrılırken üsler konusu-
nun Çankaya'da "değinilme
yoluyla" da olsa ele alındığını,
'ABD'nin İncirliki kullanma hak-
kına sahip olduğunu" söyleme-
sinden sonra Türkiye'deki tedir-
ginlik daha boyutlandı.
Baker'dan sonra CNN kanalıy-
la Pentagon'un, üslerin kullanı-
mına Türkiye'den yeşil ışık yakıl-
dığını doğrulaması, ünlü haber
ajanslarının aynı doğrultuda ha-
berler yaymaları, ayrıca Was-
hington Post gibı Amerikan yöne-
timine yakınlığtyla tanınan bir ga-
zetenin dün "gerekirse üsleri
ABD'nin kullanacağım" yazma-
sı etrafı iyice karıştırdı.
Dışişleri'nin "Türkiye'deki gö-
rüşmelerde üsler tonusunun as-
la konuşulmadığım" açıklama-
sından sonra soru bir kez daha
dün de gündemdeki yerini koru-
da
Dışişleri'nin üst düzey yetkili-
leridün "Çankaya görüşmelerin-
de İncirlik'in kullanılmastnın as-
la söz konusu olmadığım" yine-
lediler. Fakat bu arada ABD ile
aramızda önemli bir sorunun tek-
rar sahneye girdıği öğrenildi.
öteden beri tartışıldığı gibi İn-
cirlik Üssü izinli ya da izinsiz bi-
çimde ABD tarafından kullanıla-
bilir miydi, yoksa bu üs, NATO:
ya mı bağlıydı? Bize verilen bil-
gilere göre ABD son zamanlar-
da yine tartışmayı alevlendirdi ve
İnciriik Üssü'nü dilediği zaman
kullanma hakkına sahip olduğu-
nu, bu nedenle üssün NATO'ya
ait olmadığım öne sürmeye baş-
ladı.
Türkiye ise eşki tezini saMı tut-
maya çalışıyor. İncirlik'in bir NA-
TO üssü olduğunu, ancak NATO
çerçevesinde kullanılabileceğini
ABD'ye kabul ettirme çabalarını
yoğunlaştırıyor.
Bu bilgiler alınırken önceki
gün toplanan NATO Bakanlar
Konseyı'ndeki kararlar önûmüz-
deki günlerde "daha hangi aşa-
malara gıdileceği" üzerinde ye-
ni tartışmaların, gelişmelerin
ipuçlarını veriyor NATO bir sa-
vunma paktı. Fakat son NATO
toplantısında Suudi Arabistan'a
"vaki bir tecavüz karşısında ha-
rekete geçmeyi öngören" bir uz-
laşmanın ortaya çıktığı açıklanı-
yor. Suudiier NATO şemsiyesine
alınıyor.
NATO'nun "saldırganltğa kal-
kan olma" hedefi göz önüne alı-
narak son toplantıda "Ancak
Irak'ın saldırısı durumunda NA-
TO'nun ve üye ülkelerin üzerine
düşeni yapmaları" kararlastınlı-
yor. Bir önemli yetkili dün bize,
"Sarih değil, ama ciddi bir baş-
ka eğilimle bu kararların yeni
aşamalara gitmesi olasılığı güç-
lendi" dedi.
ABD'nin Irak'a karşı NATO'yla
biriikte askeri harekâta gecebil-
mesi için BM Güvenlik Konseyi
:
nin ekonomik yaptırımlara bir de
askeri harekât serbestisı getirme
karannın eklenmesi yolunda NA-
TO çevrelerinde "sarih olmayan,
ama çok ciddi egilimler sezildi-
ğini" aynı yetkili ifade ediyor.
Türkiye, başta TÖ, askeri yap-
tırım için BM'nin ikinci bir kara-
rına gerek olduğunu yabancı
TV'lere sürekli vurgularken, söy-
lemek istediğinin bu yeni
"eğilim" olduğu anlaşılıyor. O za-
man Türkiye, tam anlamıyla uy-
guladığı ekonomik ambargonun
yanı sıra askeri harekâtta da ye-
rini almak zorunda kalacak. NA-
TO'nun "tesadüfi pakt" olması,
bu aşamada NATO anlaşmasına
göre Irak'tan gelecek saldırı kar-
şısında bütün üyelerin Türkiye
yanında yer alması karannın bir
kez daha pekiştirilmesine yol açı-
yor.
Aynı yetkili, askeri amaçlı ye-
ni BM karannın biçimi üzerinde-
ki sorulara "Kore savaşlarındaki
gibi" yanıtını veriyor. BM'nin ye-
ni kararı çıkarsa —ki çok zor gö-
rünüyor— o zaman bütün NATO
üyeieri "biriikte hareket edecek."
Ne var ki TÖ içeride ulusal bir-
liğin murtalefetçe zedelendiğini
ne kadar söylersesöylesin, ulus-
lararası ilişkilerde ve içerde tek
adamlığını pekiştirme çabaları-
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
'Tek Adarrf
İZMİR — Başbakan Yıldırım
Akbulut, Körfez bunahmında ne
olup bittiğini oğrenmek için dün
Çankaya'ya çıktı...
Aynen böyle değerlendiriyor-
du bir ANAP milletvekiii dün sa-
bah Özal ile Akbulut konuşma-
sını.
İnönü ve Demirel'in Cumhur-
başkanı Özal'a karşı tavırtan ön-
ceden belliydi. Tek adam kimfi-
ğini başta Amerikan CNN olmak
üzere bazı Avrupa basınında bir
hafta boyunca kullanan Özal'a
karşı, "yeter buraya kadar" de-
mek kararındaydı iki lider de.
Kimilerine göre İnönü ve De-
mirel'in Çankaya zirvesine katıl-
mamaları eleştiri konusu oluyor-
du. Öyle ya iki lider de Özal'la
görüşmeyi partilerinin yetkili ku-
rullannda görüştükten sonra red-
dediyorlardı.
jnönü ve Demirel nasıl anlata-
caklardı kamuoyuna Çankaya
zirvesine katılmamayı?
Bir haftadır ABD televizyonla-
rı, gazeteleri Körfez bunalımın-
daki gelişmeleri, Türkiye'nin tav-
rını Cumhurbaşkanı Ozal'ın ağ-
zından veriyordu. Olup bitenleri
TV ve gazeteler oradan öğreni-
yordu. Kamuoyu bilgilendirilmi-
yor, hükümet, TBMM gözardı
ediliyordu.
TV'nin haber bültenlerinde,
Bush-Ozal görüşmesi veriliyor,
ardından Bayrampaşa ve Eti-
mesgut'ta yaptlacak açılış tören-
leri ekrana geliyordu. Hele Dev-
let Bakanı Mustafa Taşar, Eti-
mesgut'ta bir kahve önünde ko-
nuşurken arkasında Başbakan
ve ANAP'lı adayın renkli poster-
leri görülüyordu.
Körfez bunalımında Özal'ın
üstlendiği rol ile Bayrampaşa,
Etimesgut'ta bakanlann konuş-
maları üst üste geliyordu neden-
se. Otomatik telefon santralı,
hastane, su sorunu bağlantılı
olarak ekrana yansıyordu.
Evet, TBMM bugün olağanüs-
lû toplanıyor. Dün sabah SHP li-
deri inönü Meclis'teki çalışma
odasında arkadaşlanyla yapaca-
ğı konuşmanın ana çizgilerini
saptyordu. Deniz Baykal Bayram-
paşa'ya gitmişti.
SHP lideri İnönü, şöyle diye-
cekti:
— Türkiye Cumhuriyeti'nin
Cumhurbaşkanı, Körfez bunalı-
mı gibi önemli bir sorunda keyfi
tutum iziemiştir. Bireysel hareket
etmiş, hükümeti. Meclis'i devre
dışı bırakmıştır...
Tartışmaya açık bir başka ko-
nu...
İnciriik Hava Üssü NATO'nun
mu yoksa Türkiye'nin mi?
Yine dün sabah P-111 savaş
uçakları, nakliye uçakları inip
kalkıyordu İncirtik'e. Bu kez yo-
ğun değildi iniş kalkışlar.
Bakanlar Kurulu'nun Harb-İş
Sendikası'nın grevini 60 gün er-
telemesi hoşnutluk yaratmıştı.
Üssün itfaiye bölümünde işçiler
çalışıyordu Buranın özelligi de
tüm işçilerin Türk oluşuydu.
Grev nedeniyle itfaiye bölümün-
de tüm işler durmuştu.
TV'deki basın toplantısında,
Cüneyj Arcayürek'in "İnciriik
Hava Üssü kime ait?" sorusuna
Özal, açık bir yanıt veremedi.
Yani İnciriik Hava Üssü'nün
Türkiye'nin olduğunu, savunma
amacı taşıdığı için de kullanıla-
bileceğini söyledi.
Bir de Marmaris Okluk Kc-
yu'nda Devlet Konukevi. Hani
"saray yavrusu" deniliyor ya.
Aynı ABD Başkanı Bush'un din-
lence evi gibi her türlü çağdaş
araç gereçle donatıldığını anlat-
tı Özal. Biraz da övünerek "sa-
ray yavrusu" olmadığım, 140
metrekare büyüklüğünde oldu-
ğunu vurgulayarak.
Bugün TBMM'de hem SHP
hem de DYP liderleri Çankaya'-
ya niçin çıkmadıklarını anlata-
caklar. İncirlik'in NATO'ya mı ait
olduğunu soracaklar, Cumhur-
başkanı Özal'ın anayasal sınırla-
rı aştığını, kendisini "tek adam"
olarak gordüğünü söyleyecekler.
na, zirve çağnsının reddi önem-
li bir darbe indiriyor. Genel yar-
grya göre halkın yüzde 80'ini
tems/l eden muhalefetin, TÖ'nün
tek başına, biraz da bulanık ha-
vada diktatöriük aramaya benze-
yen davranışlarına kesin karşı
çıkmasının uluslararası platform-
lara önemli etkileri olacağından
söz ediliyor. Esasen gerçek de
bu!
Türkiye'de bugünlerde hem
tek adamlığa hem de Türkiye'nin
şu veya bu nedenle Ortadoğu-
da Batı'nın jandarmalığı görevi-
ni üstlenmesine çok ciddi diren-
meler gözleniyor Bir okdu bitti ile
anayasal konumunu aşan TÖ1
nün Türkiye'yi birden yeni mace-
ralara sürüklemesine karşı mu-
halefetin duyariığı bugünkü Mec-
liste yeterince seslendirılecek.
TÖ'nün basın toplantısını nak-
ten veren TRTTye, bugünkü Mec-
listen naklen yayını kaldırması
için "baskılar yapıldığı" dün sa-
bah kulise egemendi. Bugünkü
görüşmelerde genel görüşme
önergesi kabul edildiğinde açtla-
cak müzakerelerin naklen yayı-
na girmesi TRT Genel Müdûrü1
ne salık veriliyormuş! Bir de
ANAP'ın gizlilik kararı aldırarak
naklen yayını önlemesinden söz
ediliyor. Her iki durumda Türk
halkından savaş davullarının ça-
lındığı günlerde olup bitenier yi-
ne saklanacak.
TÖ'nün öğleden sonraki basın
toplantısı, sabahki bu gelişmeler-
den sonra açtlıyor.
Tek adamlığın nedenl
TÖ, basını Çankaya'da topladı.
Türkiye'yi bağlayan uluslararası
görûşmelerin hukuksal dayana-
ğını oğrenmek fırsatını kamuoyu-
na verdi. Bir hafta boyunca hü-
kümeti dışlayan. "dış temasları"
bizzat yürütmesindeki başlıca
neden, "arayanlann veya aradık-
lannın kendisini tanımasından"
kaynaklanıyordu. Üstelik arayan-
lar devlet başkanlanydı. Devîetin
başı olması yüzünden "görüş-
meleri uygun görmüş ve doğru-
yu yapmıştı."
Nedense aradaki ciddi farkı
anlamazlıktan geliyordu. Geçerii
olan sav, Türk anayasasına gö-
re bu türden görüşmeleri yap-
mak ve sorumlulugu üstlenmek
TÖJye verilmemişti.
TO, anayasayı hiçe saymış, iş-
te bu yüzdendir ki anayasa dışı*
na çıktığı yeniden tartışılmaya
başlanmıştı. Anayasanın Çanka-
ya'nın görev ve yetkileriyle ilgili
maddesine değiniyor, aynen oku-
muyor, o ancak yargıya kadar
uzanan yetkiler'den söz ediyor.
Oysa anayasadakı, "Yargıya ka-
dar yetki" o kurumlara atamala-
rı öngörüyor, yoksa örneğin yar-
gıya buyruk vermeyi ya da hükü-
metin sorumluluğunu üsttenmeyi
buyurmuyor.
ABD'nin tersine TÖ, İncirlik'in
sadece savunma ve olası saldı-
nda NATO tarafından kullanılaca-
ğını söylüyor. Bir sıcak savaş
beklemiyor, ama böyle bir du-
rumda İnciriik'ten ABD'nin yarar-
lanmaya çalışacağını içeren
Vvashington kaynaklı istek ve ge-
lişmelere değinmiyor.
Son olaylan öylesine özenle
yürütmüş ki bir kez Türkiye'ye
güvenirlilik pekişmiş. Artı, değer-
de milyarlarca dolar sarf etsek
yapamayacağımız ölçüde Türki-
ye'yi dünyaya tanıtmış! Elbette
maddi zararlanmız olacaktı, ama
Baker söz vermişti, karşılanacak-
tı.
Naklen yayında yetkilerini hak-
lı nedenlerie aştığını kanıtlama-
ya çalışıyordu TO. Liderler gel-
meyince, bugün Meclis'te -gizli
oturum yapılmazsa- muhalefetin
halkımıza anlatacağı gerçekleri
bir gün öncesi karşılama hesa-
bındaydı.
Bir saati aşkın yayın sona er-
dikten sonra TÖ, salondan ayrı-
lırken yanıma geldi. Toplantı bo-
yunca Ankara temsilcimiz Ahmet
Tan'la beni sanki muhalefet par-
tileriymiş gibi hareketleri, sözle-
riyle işaret etmişti.
Ayaküstü kısa konuşmada TÖ,
Cumhuriyet'i amaçlayarak "mu-
halefeti sürüklüyorsunuz" dedi.
"Ama efendim" dedim, "Bize bü-
yük güçler atfediyorsunuz!"
Ardından ekledim:
"Zaten bugünlerde herkes
kendinde fazla güçler vehmedi-
yor" dedim.
TÖ, yanında Kaya Toperi bu
dokundurmaya yanıt vermeden
uzaklaştı.
KONUK YAZAR
Körfez Sorununda Olası Gelişmeler ve Türkiye
TANJU ERDEM Emekli Amiral
2 Ağustos 1990 sabahı OPEC toplantı-
sımn hemen sonrası, petrol üretinıini art-
tırıp fîyatlann düşmesine neden oluyor ve
sınır ihtilafmda Irak'ın isteklerine yanıt
vermiyor gerekçesi ile Irak'ın Kuveyt'i iş-
gali ve sonra da ilhakı üzerinden bir haf-
tadan fazla bir zaman geçti. Bu zaman sü-
resinde ağustosun sıcak günlerinde Kör-
fez'de ve bölgemizde sıcak savaşın ruzgâr-
ları esmeye başladı. Öyle anlaşılıyor ki be-
Iirli bir sonuç alınıncaya kadar bu rüzgâr-
lar dinmeyecek.
Irak işgali ile ortaya çıkan durum kar-
şısında üç devletin son derece aktif bir fa-
aliyet içindcolduğu gözleniyor. Bu devlet-
ler, ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye'dir.
Bu itibarla, krizin devamı ve sonuçlan şim-
di Türkiye'yi fevkalade ilgilendirir bir ko-
nu haline gelmiştir.
Askeri-politik konularla ilgilenen bir
ABD yazarı S.Birliği ve Doğu Avrupa'da
meydana gelen son gelişmeler karşısında
ABD Sılahlı Kuvvetleri'nin gelecekteki po-
tansiyel görev sahalannı araştınrken; ABD
bundan böyle ticari açıdan stratejik nite-
likli deniz ulaştırma yollarını açık bulun-
duracak, güç boşluğu olan yerleri doldu-
racak ve her türlü aşırı eylemlerle bölge-
lerinde dengeleri bozan otoriter rejimleri
gererekirse cezalandıracaktır diyordu. Bu
görevleri denizaşırı ülkeierde ağırlıkh ola-
rak Deniz ve Hava Kuvvetleri ile yerine ge-
ürirken, görev sahasındaki muttefıklerinin
kara güçlerinden yararlanması gereğine
işaret ediyordu. Bu bir görüştür.
Körfez krizinde ise gerçek şudur: ABD
işgale tepki göstermiş, BM mekanizması-
nı harekete geçirmiş, guvenlik konseyi BM
yasası 41'inci maddesine dayanarak eko-
nomik abluka yaptırımı kararı almıştır.
ABD aktif bir askeri hazırbk ve destek sağ-
lamaya matuf diplomatik hareketlilik icin-
dedir. Körfez'de büyük bir deniz, hava gü-
cu ve Suudi Arabistan'da kara, hava yığı-
nağı yapılmaktadır. Ingiltere başta olmak
üzere, bir kısım Batılı ülkeler, Körfez'de
donanma varlığını göstermektedirler.
Suudi Arabistan olası bir Irak taarru-
zuna karşı ABD'den destek istemiş, bu
destek fiilen verilmeye başlanmıştır. Hü-
küraran bir ülke olan Suudi Arabistan'da
petrol boru hattmın Aramco şirketince ka-
patılması haberi dikkati çekmektedir.
Türkiye ise Sn. Cumhurbaşkanı'nın ak-
tif faaliyetleri ile Irak işgalinden sonra Or-
tadoğu'da diplomatik odak noktası olmuş
ve 1980'den beri Irak'a karşı sürdürülen
Böylece durum giderek olgunlaşmada ve
belirlenmektedir. Muhtemel gelişmeler ne
olabilir?
Kanımızca gelecek günlerde ekonomik
abluka devam ederken bu defa Irak'tan U-
hak ve işgali kaldıracak bir işaret gelraez-
se ABD'ce BM Guvenlik Konseyi'nden
BM yasasımn 42'nci md.'si işletilmesi ka-
rarı talep edilecek; karar alınması duru-
munda askeri abluka yaptınmına geçile-
cek ve bu tırmaruşta uluslararası bir BM
askeri gOcü tesis edilerek, gerekirse Irak'a
askeri müdahalede bulunulacaktır. ABD
bu yaptınmı S.Birliği'nin de destekleyeceği
inancındadır. Bu süreç 1-2 ayı alabilir.
Esasen bugün bölgedeki askeri güç muka-
Türkiye olası bir askeri harekâtta özeliikle Irak'a hava
darbesi için üslerini kullandırmamah ve askeri güce
katılmamahdır. Türkiye'nin bu durumunu dostlan
anlayacaktır. Türkiye, ekonomik yaptırımlara birinci
elden iştirakle yeterli özveride bulunmuştur. Buna
mukabil bunalımı azaltıcı diplomatik girişimlerde güven
veren bir aktivasyon yararhdır.
aktif tarafsizlık pohtıkasınj terk etmış bir
görünüm vererek BM Guvenlik Konseyi
kararını süratle uygulamış ve bazen BM,
bazen NATO şemsiyesi altında lider ko-
numundaki ABD yönetimi ile yakın iliş-
kilere ginniştir. Askeri-politik uyumla ger-
çekleştirilerek Sn. C. Başkanı tarafından
yüruttüğü anlaşılan bu politika ABD yön-
temince ve onu destekleyen kimi Batı Av-
rupa ülkelerince takdir görmektedir.
Arap Birligi'nin zayıf girişimleri, NA-
TO'nun yeni bir veçhekazandırmışçasına,
konseye ait görüş ve kararları hepimizin
malumudur. NATO, Türkiye'ye yönelik
bir saldınyı kendine yapılmış kabul ede-
cek tir.
yesesınde ABD yetkılileri, Irak harekâtı-
nı büyük kayiplara balığ olacak büyük
rıskleri olan bir harekât olarak değerlen-
diriyorlar. Kanaatlerine göre Irak'ı tecrit
ve Kuveyt'in ele geçirilmesi ve düzenin te-
sisi için sürekli ikmal edilebilen 800.000 ki-
şilik bir kuvvete gereksinim vardır. Dogal-
dır ki bu sureç içinde Suudi Arabistan'da
ki ABD askeri gücü anlamlı şekilde tah-
kim edilecek. Arap Birliği ile çözüm üre-
tilmeye çahşüacak ve Irak'ta bir iktidar de-
ğiştirme ya da Saddam'ı geri adım attır-
ma imkânlan aranacaktır.
Bu gelişmeler karşısında bizce önemli
olan Türkiye'nin durumu ve hareket tarz-
landır. Görebildiğimiz kadan ile Türk yö-
Kriz borsayı nasıl Avrupa'da ÜCUI
etkiledi? tatil
Uzmanlar, borsacılar anlatıyor:
İMKB'de 'savaş krizi'nin bugünü
ve yarını.
Yurtdışında Türkiye'den daha
ucuza nasıl tatil yapılabilir?
Nokta sizin için bir kılavuz
hazırladı...
Devlet mi.
cemaatmi?(2)
'Devlet dinden elini çeksin"
talebi hakkında siyasiler ve
Müslüman aydınlar ne diyor?
KRİZİN PERDE
ARKASI
Türkiye'yi savaşın eşiğine getiren
Irak krizini iMrta saat saat izledi...
Ankara trafiğinin basına
açıklanmayan yönleri, Olağanüstö
Milli Guvenlik Kurulu toplantısında
konuşulanlar, ambargo karşısında
askerlerin ve sivillerin tavrı...
Türkiye kimyasal silah saldırısına
ne kadar hazır?
Meâer babası
polısmiş
Tüm kavgacı mahalle çocuklarının
dikkatine! Döveceğiniz çocuğun
babasının kim olduğunu önceden
araştırın. Yoksa...
Kışa şimdiden
• "Zoraki Turisfin tatlı kaçığını tanıyor musunuz? Hollyvvood'un
yeni yıldızı Geena Davis özel dünyasını anlatıyor.
• Hülya Avşar evlenecek mi yoksa? Türkiye'nin en çok
konuşulan aşkının Hülya'sı... "Yuva yıkan kadın" imajı gerçek
mi?
• Bulgaristan'ın yeni devlet başkanı Jelü Jelev Türk azınlığa
haklarının iadesini savunan eski bir rejim muhalifi.
netiminde etkin olanlar, bu olayı askeri
alanda bir tehdit teşkil ettiğine inandıkla-
n Irak'ın askeri gücünü zayıflatmak için
bir vesile kabul etmişler ve Ortadoğu'da
geleneksel hale gelen Türk politikalannı
aşarak şahinleşmişlerdir. NATO güvencesi
kararı da düşünüldüğtınde BM Guvenlik
Konseyi kararı çerçevesinde sorunun çö-
zümü için askeri bir harekât gerçekleşti-
rildiğinde SElA anlaşması çerçevesinde var
olan üs ve tesislerden yararlandınlması dü-
şünülüyor olabilir. Türkiye'yi yönetenler
tüm bu olaylann önümüzde 1-2 ay içinde
sonuçlarup, bu operasyonlardan Irak'ın
askeri açıdan güç kaybedip, Türkiye için
tehdit niteliğinin zayıflayacağı, buna mu-
kabil Türkiye'nin Batı âleminde itibar ka-
zanacağını, AT kapılarının açılacağıru, dış
askeri yardımların artacağını, Türkiye'nin
bölgede bir güç merkezi haline gelecegini
duşündüklerini sanıyorum.
Bizim kanılarımıza gelince:
— Irak'ın Kuveyt'i ilhakı tasvip edile-
cek bir olay değildir. Ancak bu olay ön-
celitde Araplan ve belki bir süper güç olan
ve dünyadaki dengelerin bozulmasını iste-
meyen ABD'yi ilgilendirir.
— Uluslararası ideallere yardımcı olur-
ken; Türkiye için aslolan ulusal yarar ve
çıkarlandır. Ulusal güvenliğidir. Zengin ve
itibarlı müttefiklerin övgüleri hiç önemli
değildir. Aslolan Türkiye'nin tam bağım-
sız, demokratik, sosyaJ, çağdaş uygarlık
düzeyinin değerleri ile bezenmiş, gönence
ulaşmış güçlü bir ülke haline gelmesidir.
— Bu gelişmeler Türkiye'nin stratejik
önemini bir defa daha kamtlarruştır. NA-
TO'da Körfez meselesinden uzak kalrna-
ya özen gösteren Türkiye bu defa aktif ola-
rak Körfez ve Arap meselesinin ortasında-
dır.
— Irak'ın bugün Türkiye için önceiikii
bir tehdit teşkil ettiğı, düşmanca
davranışlarda bulunduğu savı tam
doğru bir teşhis değildir. Irak'ın
bugün öncelikü meselesi ekonomi
ve Israil sorunudur. Arap liderli-
ği çabalan da yadsınamaz. Bizim
için ise gelişen koşullara uygun as-
keri stratejik savunma düzeninin
alınması, silah sistemlerinin etkin
ve verimli modernizasyonu önem
taşır.
— Türkiye BM Guvenlik Kon-
seyi kararlannı kabul eder. thti-
yatla uygular. Zira Türkiye Irak-
la komşu ve karsıhkb güven du-
yarak büyük boyutta ekonomik
işbirligi yaptığı bir ulkedir. Bu
yaptırunlardan büyük zarara uğra-
dığı gibi Irak'la bu coğrafi ko-
numda ebediyen beraber yaşaya-
caktır. Asıl tehdit, iki ülke arasın-
daki güvenin sarsüması durumun-
da kalıcı olandır. Ulusal güvenli-
ğin sağlanmasında özeliikle bu-
günlerde ulusal çıkar ve yasalar-
dan ödün vermeden, çevresel ve
bölgesel ülkelerle sorunlan çözü-
cü, güven arttıncı, gerginlikleri
azaltacak aktif politikalannın iz-
lenmesi önem taşımaktadır.
— Türkiye olası bir askeri ha-
rekâtta özeliikle Irak'a hava dar-
besi için üslerini kullandırmama-
h ve askeri güce katılmamahdır.
Türkiye'nin bu durumunu dostlan
anlayacaktır. Türkiye, ekonomik
yaptırımlara birinci elden iştirak-
le yeterli özveride bulunmuştur.
Buna mukabil bunalımı azaltıcı
diplomatik girişimlerde güven ve-
ren bir aktivasyon yararhdır.
— Bugünlerde istihbaratı etki-
leyen provokasyonlara, teyit edil-
me ihtiyaa olan bilgilere, tertip ve
düzenlere dikkat edilmeli, elbette
savunma niteliğindeki önlemler de
geliştirilmelidir.
— Konuya ilişkin hareket tarz-
larının uygun yasal platformlar-
da enine boyuna ele alınarak ka-
bulü, demokratik katılunla yürür-
lüğe konulması, ulusal birliğin
uyum sağlayarak muhafazası
önemlidir.
Japon "mucizesi" borusuz
sobalardan alacaksanız eğer;
odalarınızı saatte dört kez
havalandırmaya, ya da "mucize'nizi
yalnızca balkonda kullanmaya
hazırlayın kendinizi. Uzman raporu
böyle diyor.
H*fT»UK HABER DERGİSİ
• MESS'te çatlak • Fransa'da seks: Özgür aşk var mı? •
Neden kaşmıyoruz'? • Perestroyka öncesi ve sonrasında
Sovyet sineması • Turan Dursun Iran depfemı üzerine yazdı
• Batının korkulu rüyası: Kızıl Kmerler iktidara yürüyor
• überya'da kara savaşa Deyaz mudafıate • Mosfcova 1993:
İç savaş' Cüneyt Koryûrek Balkan Atlelızm Şampıyonası'-
nı yazdı.
H A F T A L I K H A B E
ZİNCİRLİ HÜRRİYETPerinçek'in tutuklanmasına protestolar
ANAP SHP, DYP, OSP, RP. SP, HEP, TBKP, sendikalaı kıtle örgûtlerı, fıukuKçular, sanatçıiar, yaariar
Metın Gûrdefe, Hasar Cela' Gûzel, Atdta Sav, Esat Kıratlıoğlü. Selçuk Sönmez, Ihsan Safin Çağlayangîl. Fent llseveı, Fehmı Iştkiar, Rca Ulucak,
Haydar Kutlu, ishak Alaton, Muıieza Çelıkel. Vefa Tarır, Ercar Karakaş, Mustata Tımısı, Alı Eser, Mümr Cevlan Kenan Durukan, Metıo Tûrkef,
Hûseyın Kayabası. Ortıan Ennç. Mehmet Alı Aytar. Ismaıl Beşıkçı, Oay Gönensın, Medn Miınır, Akın Bırdal, Prof Erdoğan Tezıç, Emin Oeğer,
Dr.Selım Ötçer. Yılmaz Sıtgsn. Prof. Leza Onaran, Ibfâhım Yeflon, Tank Akan. Edıp AJtBayram, Abu2er Karatoç Dena Tûrkalî
G IRAK'A ABD MÜDAHALESİNİN BAŞARI ŞANSI NE? EKONOMİK AMBARGO
TUTAR MI? TÜRKİYE'NİN YERİ ABD'YE KARŞI IRAK'IN YANIDIR!
Askerler, Diplomatlar, Uzmanlar değerlendırdı. Irak Büyükelçısi Tarık Cevad'la görüşme
U ASKERİ ŞÛRA KARARLARININ PERDE ARKASI
Özal ve Yamak devre dışı. Geleceğin Genelkurmay Başkanı kim olacak?
C ALEVİ ENSTİTÜSÜ KURULUYOR
L ARKEOLOJİDE ÜÇ BİN YILLIK KURT KÜLTÜRÜ NASIL SAKLANIYOR
EVET/HAYIR
OKTffAKBAL
(Boftamfi 1. Sayfada)
dostlannın değil, sanatsever tüm
insanların belleğinde izler bıra-
kan bir ilginç kişiydi, kimseye
benzemeyen, benzemek de is-
temeyen...
Saraç Vakfı Yayınları'nda çı-
kan 'Tahsin Saraç'tan Armağan'
kitabını karıştırırken geçmiş yıl-
lara döndûm. İçkili yerlerdeki bir-
likteliklerimize, Dağlarca'nın
dükkânındaki saatlere, uzun
söyleşilere, hatta tartışmalara..
Tahsin Saraç 'Dilekçe' dava-
sının sanıklarındandı. Bay Ev-
ren'in alaya aldığı 'aydınlar'dan
biriydi! Büyük bir suç işlemiş bi-
ri gibi Sıkıyönetim Mahkemesi'n-
de yargıianmıştı. Savunmasın-
da görüşlerini bütün açıklığıyla
sergilemişti. Şöyle diyordu bir
yerinde:
"Bir ülkeyi ayakta tutan temel
kavram ve kuruluşlar vardır.
Bunlar çökertildi mi o ûlkenin
uzun erimde çokertilmesi kolay
olur. Bu kavram ve kuruluşlar
doğrudan yıkılamadı mı, onlardan
yanaymış gibi görunerek, ama
özleri boşaltılarak yıkılır."
Anısına saygıyla...
VEFATLAR
İÇİN
Yurtiçi, yurtdışı cenaze nakle-
dilir, cenaze ilaçlama, malze-
me, tabut, bütün işlemler has-
sasiyetle, süratle yapılır. işlet-
mede ayrıca 18 ambülans
mevcuttur. Cenaze ilanlannda
hizmet bedeli alınmaz.
İSLAM CENAZE İŞLERİ
147 20 06 - 140 68 86
Mesul Müdür
Hafız VELİ ERDEMİR