Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 AĞUSTOS1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
meteoroloji Genel Mûdüriûğû'n-
den alınan bilgiye göre yurdun ku-
zeybatt kesimleri parçalı bıdutlu,
Trakya, Marmara'mn doğusu, Batı
ve Orta Karadeniz ile Iç AnadokP
nun kuzeybatısı sağanak ve yer yer
gök görültülû sağanaK yağışlı, öte-
kı yerter az bulutiu ve açıfc geçecek
HAVA SICAKLIĞI Değışmeyecek
RÛZGÂR Kuzey ve batı yönlerden
haftt. ara sıra orta kuvvette esecek
Denizterde rüzgâr, Kuzey Ege ve
Marmara ve Karadenız'de yıldız ve
poyraz, GCıney Ege'de yıldız ve ka-
rayel, Akdenız'Oe günbateı ve todcs-
tan 2-4, yer yer 5, Ege açıldarında
6 kuvvetınde saatte 4 ılâ 16, yer yer
21, Ege açıklarmda 27 deniz mili hata esecek. Oeniz mutedtl
dalgalı olacak Van Gölû'nde hava: Az buluUu ve açık geçe-
cek, rûzgâr, kuay ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuv-
vette esecek Göl kûçûk daigalı olacak. görijş uzaktığı 10 km
üzerınde bulunacak
Sıiecık
Bıngdt
BoHı
Bursa
CanaktaH
Çorum
Denızlı
A M° 23° Dıyarbaur
Y 29° 19° E*rne
A 34°2i°Erancan
A 29° 13° Erarum
A 26° 12° Esteşehır
Y 28° 15° Gaaaniep
A 32° 25° ûresun
A 36° 20° Gûmüsftane B
B 25° 17° Halrtâr A
A 33° 19° isparta A
A 29° 18° Isanftg! Y
B 29° 17° lOTi- A
A 33°20°Kare Y
A 27° 14° tasamonu A
38° 19° Mai sa
30° 18° K Maraş
31° 15° M
26°
Y 29° 12° Kaysen
Y 29" 19° Kırtdarclı
B 31°2O°Konya
Y 28° 9°Kûtahya
A 32°21°Malarya
ş
34°22°N4<le
27°20°0rdu
2 8 ° T 9 ° R B B
30° T8° Sarasun
30°M°Siır1
28° 21° Sınop
33°22°Sıvas
25° 9°Te*ırda{
27° 11° Tratenn
28° 10° Tunce*
30° 18° Uşak
29° 19° Van
29° W> Ytagat
33M7°Zonguld*
A 33° 22°
A 35° 21°
A 30" 24"
A 32° 18°
A 28° 16°
A 27° 17"
B 28° 19°
B 27° 19°
Y 28° 16°
A 35° 18°
Y 26° 19°
A 28° 11°
Y 28° 19°
A 27° 20°
A 33° 18°
A 30° 16°
A 26° 15°
A 25° 12°
Y 24° 20°
J
[kartı A-açık B^ulutlu S&nesk K-tart S-sısl Y-yaJmurt,
Kahıre
DÜNYA'DA BUGÜN
AmstBfdam A 24°
Amnan A 32°
Atra
Bajdat
Barcöona
Beigrad
Bertın
Botm
Budapeste
Cenevre
Ceayı?
Ctdde
Oubaı
FranHurt
a™
Kahre
Kopentag
KMn
leltoşa
A 31°
A 40°
Y 27°
A 27°
A 29°
Y 22°
A 28°
A 27°
Y 25°
A 28°
A 32°
A 41°
A 43°
A 28°
A 32°
Y 19°
*îr
Y 23°
A 28°
A 35°
Lenıngrad
Londra
Madnö
Mılano
Montrea)
Mostova
Munıh
New Vto*
Osto
Pars
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
Şam
Teı A m
Tunus
VeneOık
Vıyana
¥ 20°
A 24°
A 32°
A 29°
A 32°
Y 20°
A 28°
A 33°
¥ 21°
A 30°
Y 24°
A 41°
A 30°
Y 25°
A 35°
A 36°
A 33°
Y 19°
A 26°
Y 24°
Vtoslııngtofi A 30°
Zûnh A 27°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Kadın üzerinde
tam bir egemenlik
hakkına sahip oldu-
ğuna inanan erkek...
Gcminin yürümesine
hizmet eden direk, se-
ren, ip, halat ve yel-
ken takımı. 2/ Ter...
Eski hukukta rüşvet
verenle alan arasında
aracılık eden kimseye
verilen ad. 3/ Daha
çok Karadeniz yöre-
sinde giyilen bir çeşit
yemeni... Derviş sela-
mı. 4/ Maksimum...
Büyük Sahra'da kumullarla örtülü böl-
ge. 5/ Keman gibi omza dayanarak ca-
Unan yayh çalgı. 6/ Gosteriş, fiyaka...
Kötü bir işteki yardımcılar. 7/ Bir no-
ta... Peygamber sözü olan hadislerin
kimler tarafından söylendiğini sırasıyla
bildirme. 8/ Mercanada... Yapısına gir-
diği sözcüğe "vurulmuş, tutulmuş,
çarpümış" anlamı katan sonek. 9/ Kar-
şılıklı iki kıyıdan her biri... Borsada,
kesin vadeli değerlerin kuru ile primli
değerlerin kuru arasındaki farka verilen ad.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ tskambilde bir renk... Namzet. 2/ Belirtiler... tçinde sarap yapı-
lan bir çeşit fıçı. 3/ Çok iğneli olta... îlkel bir silah. 4/ Afrika'da
yetişen ve parlak kerestesi mobilyacılıkta kullanılan bir ağaç... Bir
göz rengi. 5/ Giysi. 6/ Fasıla... Etek ucuna doğru genişjeyen giysi.
7/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Ekilen yer. 8/ Kadının nikâh ile ko-
casından hak ettiği mal... Unlern. 9/ Irmeni saz şairierine verilen
ad... Fiyat.
60 YIL ONCE CumhuriYet
Gazi'nin cevabı
12 AGUSTOS 1990
Reisicumhur Hazretleri, Fethi Beyefendiye aşağıdaki cevabı
göndermişlerdir:
Azizim Fethi Beyefendi,
9.8.930 tarihli mektubunuzu aldım ve dikkatle okudum.
Kendimi rnütalealanruza ve suallerinize Reisicumhur ve
Cumhuriyet Halk Fırkasının Umurni Reisi olarak iki sıfatla
muhatap gördüm.
Malûmdur ki resmi vazifem dolayısile ben bugün
Cumhuriyet Halk Fırkasının umurni Reisliğini fülen ifa
etmemekteyim. Fiili riyaset, tsmet Pasa tarafından ifa
olunmaktadır. Reisicumhurluk vazifesinin hitamında bizzat
teşkü ettiğim Cumhuriyet Halk Fırkası Reisliğini fülen ifa
edeceğim tabüdir.
Hükûmetin icraatına müteallik olarak serdeylediğiniz noktai
nazarlann zamanmda mevzuu bahsoldukça cevaplanru
vermek hükümete ait olacaktır. Bu suretle hakikatlerin daha
açık meydana çıkacağına şüphe yoktur.
BUyük Millet Meclisinde ve millet müvacehesinde, millet
işlerinin serbest münakaşası ve hüsnü niyet sahibi zatlann
ve fırkaların ictihatlarını ortaya koyarak, milletin âli
menfaatlerini aramalan, benim gençliğimdenberi âsık ve
taraftar olduğum bir sistemdir. Reisicumhur olmıyarak
yalnız fıilen Cumhuriyet Halk Fırkası Reisi bile
bulunsaydım
fırka programını ve icraatmı
tenkit eden ve insani ve siyasî
ahlâkına emin olduğum sizin
gibi bir zatın mütalealannı
dikkat ve muhabbetle
dinlerdim ve istifadeli
bulurdum.
Memnuniyetle tekrar
görüyorum ki, lâik
Cumhuriyet esasında beraberiz. Zaten benim siyasî hayatta
bir tarafb olarak daima aradığım ve anyacağım temel
budur.
Binaenaleyh, Büyük Mecliste ayni temele istinat eden yeni
bir fırkamn faaliyete geçerek millet işlerini serbest
münakaşa etmesini Cumhuriyetin esaslanndan sayanm. Bu
itibarla, noktai nazarlarınızı takip için siyasî mücadeleye
girmenizi bittabi hüsnü telâkkî ettim.
Reisicumhur bulunduğum müddetçe, Reisicumhurluğun
uhdeme tevdi eylediği yüksek ve kanunî vazifeleri,
hükûmette olan ve olmıyan fırkalara karşı adilâne ve,
bitarafane ifa edeceğime ve lâik Cumhuriyet esası dahilinde
fırkanızın her nevi siyasî faaliyet cereyanlannın bir maniaya
uğramıyacağına emniyet edebilirsiniz efendim.
Reisicumhur
Rişar SAÇ BOYASI
A N İ T E S I R
« UU «• SABIl n CA21P
l
Gazi Mustafa Kemal
30 YIL ONCE CumhuriYet
EBe okulu
12 AĞUSTOS 1960
Geçen yıl, Ankara Doğumevine bağlı olarak faaliyete
geçirilen ebe okulu bu yü yeni ders yılma baslamak
üzeredir. Geçen ders yflında okul büyük fağbet görmüş ve
ilk sınıf öğrencisi kadrosu tamamlanmıştır. Tahsil müddeti
üç yü olan okula ortaokulu bitiren 18-20 yaşlan arasındaki
kız öğrenciler alınmakta, talebelere birinci yıl 40, ikinci yıl
50, üçüncü yıl 60 lira aylık veritmektedir.
Okul mezunları devlet hizmetinde lise mezunlannın bilcümle
haklanndan faydalandıkları gibi, giyecek, yatak ve
yiyecekleri de okul idaresince temin edilmektedir.
Yurdun ebe ihtiyacıru karşılamak amacı ile faaliyete
geçirilen ebe okulu halen Ortadoğudaki okulların fevkinde
tesislerle teçhiz edilmiştir.
Madenî 2,5 liralıklar
Yeni basılan madenî 2,5 liralıklar 26 ağustosta tedavüle
çıkacakür. 12 gram ağırlığında olan bu yeni paranın kutru
30 milimetredir. Parlak, beyaz renkte hususi bir halitadan
imâl edilen paranın bir tarafında Atatürk'ün Kocatepe'deki
resmi, diğer tarafında ise, sağ çerçevede defne dalı, sol
çerçevede buğday basaklan vardır.
GEÇET^YIL BUGÜN Cumhuriyet
Bugün 44. gün
12 AĞUSTOS 1989
Aydın E Tipi Cezaevi'nde ölüm orucuna dönüşen açbk
grevinin 44. gününde hastaneye kaldırılan tutuklu ve
hükümlü sayısı 47'ye yükselirken ikisinin durumunun çok
ağır olduğu öğrenildi. Aydın'da dün SHP binasından
Adliye'ye kadar yürüyüşe geçen 150 kadar mahkûm anne ve
eşi, polis ve jandarmanın müdahalesiyle dağıtıldı. Tutuklu
ve hükümlü yakınlarının coplandığı, tekmelendiği, yere
düşenlerin çiğnendiği görüldü. Bu olaylar sırasında 46 kişi
gözaltına alındı. AA'ya açıklama yapan Aydın Cumhuriyet
Başsavcısı Nural Uçurum onceki akşam 40 mahkûmun açlık
grevini sona erdirdiğini öne sürdü. Uçurum, "ölüm otayı
söz konusu değildir" dedi.
TARTTŞMA
Parlanıontarizm İçindeki
Totaliteryalizmin Ge^ersizligi
Parlamentarizm, bütün yasamasal-yürütmesel eylem ve
işlemin bir tek organın ve hele bir tek kişinin takdirlerinin
değerlendirmelerinin, diktacı istenç kararlarının
hükümranhğını reddeden bir sistemdir.
Parlamentarizm, demokratik devletin Av-
rupa ve Tttrk örneğidir. Bunda Meclis yasa-
marun sahibidir, yürütmenin denetçisidir. Yü-
rütme bir parti felsefesi içinde Mecüsi çahş-
tırandır. Fakat Meclisin denetimi altındalık-
tan hiç çıkmadan politikarun eylemsel dina-
mizmidir. Ve çağdaş parlamentarizm boyle bir
denetim altında bu ikisinin işbirliğiyle yürür.
Yargı da bu işbirliğinin yasamasal-yürütmesel
bütün eylem ve işlemlerinin hukuka indirgen-
diği bir üçüncü ulusal egemenlik organıdır.
Bu üç organ, parlamentarizmde yapılannın
özelliklerine göre devlet eylemlerinde birbir-
lerini bütünleyici, durdurucu, dengleyici bir
etkinlik, faaliyet gösterirler.
Böylece parlamentarizmde bu üç organ bir-
birlerini çiğnemezler, kenara itmezler, devre
dışında bırakmazlar. Tersine, özellikle yasa-
ma ve yürütme işbirliği yapar. Yargı da on-
ların hukuku, anayasayı ihlallerini önler, on-
ları insan haklarına uymaya mecbur eder.
Araa durunuz daha bitmedi. Çağdaş de-
mokraside bu üç devlet orgamnın dışında mu-
halefetler ve öteki demokratik kurumlar da
vardır. Bunlar da anayasal dinamiklerdir. De-
mokrasinin işlemesinde işlev sahibidirler. Yani
demokrasinin koşulu olan serbest tartışma -
karan bu tartışmadan çıkanna- sürecine (kon-
sensüse) bunlar da yine kendi yapılannın özel-
liklerine göre katkı getirirler. öyle ki kararın
arkasında ulusun kendisini görmesi ve ona
saygı göstermesi için iktidarlar bu anayasal
dinamilderin değindikleri eğilimleri, özlemleri.
beklentileri de özümseyerek karar alırlar.
Görülüyor ki parlamentarizm bir yandan
ulusal egemenliği bir imbikten geçirerek oluş-
turan parlamento ile onun mutlak denetimi
altında olarak ulusal egemenliği somut eylem-
lere dönüştüren o dinamik yürütmenin hem
işbirliği hem de ulusal egemenliğin yargısal de-
netimi altında uygulanması sistemidir.
Gene bu parlamentarizm başta seciraden
gelmiş işler bir muhalefet ile partisellik dışın-
daki bilcümle demokratik kurumlann demok-
ratik karaı sürecine katkı getirdikleri, bu kat-
kılan da secimden gelen iktidann parlamento-
hükümet-yönetim olarak karara ula$ırken,
özümsemek zorunda olduğu bir tartışma-
karar arama-kararda birleşik nzaya ulaşma
(konsensüse ulaşma) sürecidir...
Parlamentarizm, bütün yasamasal-yürüt-
mesel eylem ve işlemin bir tek organın ve he-
le bir tek kişinin takdirlerinin değerlendirme-
lerinin, diktacı istenç kararlarının hükümran-
hğını reddeden bir sistemdir.
Ve daha da kesinı yasamaya mensup olma-
yan, yürütmenin sahibi bulunmayan ve sis-
teme göre egemenlik alanında yetkisiz, sorum-
suz ve yansız olan bir cumhurbaşkanının
bireysel-kişisel-keyifsel takdirlerinin politika-
sının kesin olarak söz konusu olamayacağı bir
birleşiklik, bir işbirlikçilik, bir konsensüs dü-
zeyidir...
Oysa ki Sayın Cumhurbaşkanımız yann sa-
bah bizi sıcak savaş icindeliğe sokacak bu pek
nazik dönemde yukarıda saydığımız bütün
öğeleri, yani parlamentoyu, hükümetleri, res-
mi muhalefetleri, demokratik kurumlan, ana-
yasal alandan silip atarak Türkiye'yi bir tek
istencil sultası altına sokuyor. Tüm bu organ-
ları, kurumlan "Kuva-i Milliye, lrade-i Mil-
liye amilleri"ni sıfırlayarak bütün yetkileri
kendi elinde toplamış tekelcilik oynuyor. Bu
totaliteryalizmdir.
Bu zat, karan da hiçbir organize geçerli so-
nımluluğu yüklenmeden (çünkü anayasada
böyle bir sorumluluğu yoktur) alıyor, uygu-
latıyor. Bu da bir otariteryalizmdir.
Yani sıcak savaşın eşiğinde Türkiye, bütün
yetkili-anayasal ve siyasal organ ve dinamik-
leriyle etkisiz durumdadır. Tek zat da öte yan-
da bütün yetkileri kendi elinde toplamıştır.
Türkiyemiz fülen parlamentarizm sistemine
sığmayan bir bireysel, kişisel iktidar sultası al-
tındadır. Ve böylece sıcak savaşın eşiklerin-
dedir.
Bu, parlamentarizm içinde bir totaliterya-
lizm uygulamasıdır. Türkiyemiz bunu taşıya-
maz, taşımaz. Çünkü arkasında tüm ulusu-
muz yoktur. Çünkü onun anayasal organiz-
mi, siyasal dinamikleri, devlet başkanımızın
eliyle devre dışında tutulmaktadır.
Bunu, Bush'u ile Gorbi'siyle, Birleşmiş Mil-
letler Genel Sekreteri ile bütün dostlanmız bil-
melidir.
Ve bunu resmi muhalefetlerimiz bildirme-
lidirler ki parlamemarizm dışında bu rejimi
başkalaştırarak alacağı sıcak savaş önlemle-
ri karan ulusun desteğinden yoksundur ve
bundan ötürü de bu önlemlerin kuvveyi har-
biyeleri kuşkuludur. Türkiye'den katkı iste-
yenler ulusun yetkili organlannı ve.dinamik-
lerini aramalıdırlar.
Prof. BAHRİ SAVCI
Silahlı Kuvvetlerin Kullanıinıası Yetkisi
Tiirk Anayasa ve Kamu Hııknku literatü-
ründe silahlı kuvvetlerin yurt savunması için
hazırlanması ve yönetiminden parlamentoya
karşı Baluuılar Kurulu sorumludur. Genelkur-
may Başkaıu ise bu çerçevede Başbakana kar-
şı sorumlu tutulduğu için kişisel sorumluluk
taşır. Aynı şekilde Milli Savunma Bakaaı da
görevlerinden dolayı kişisel sorumluluk taşı-
maktadır. Onların böyle bir sorumluluk al-
tında bulunmalan Bakanlar Kurulu'nun toplu
sorumluluğuna engel olmadığı gibi Anayasa
ve ilgili yasalarda yapılan düzerüemelere uy-
gundur.
Anayasa "milli güvenliğin sağlanmasından
ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına
hazırlanmasından" Bakanlar Kurulu'nu açık-
ça sorumlu tutmaktadır. (Md. 118).
4 Kasım 1983 tarih ve 2941 sayüı Seferbcr-
lik ve Savaş Hali Yasası'nda "devletin tüm
güç ve kaynaklannı banş halinden seferber-
lik ve savaş haline süratle ve etkin bir şekilde
geçirmek suretiyle banştan itibaren seferber-
lik ve savaş hükümlerinin uygulanma esasla-
nna ilişkin yukümliilükler" belirlenirken Ba-
kanlar Kurulu'nun seferberlik ve savaş hali
hazırlıklan ile ilgili görev, yetki ve sorumlu-
luklan düzenlenmiştir.
Bu yasadan ayrı olarak 1981 tarih ve 2565
sayılı Askeri Yasak Bolgeler ve Güvenlik Bol-
geleri Yasası ile yeni 1981 tarih ve 2495 sayılı
Bazı Kurum ve Kuruluşlann Korunması ve
Güvenliklerinin Sağlanması Hakkındaki Ya-
sa ile de Bakanlar Kurulu'na verilen görev yet-
ki ve sorumluluklar, anayasadaki formülas-
yona uygun şekilde belirtilmiştir.
Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvetlerin kul-
lanılmasına karar verme yetkisi ise tamamen
ayrı bir yetki olup anayasada da aynca dü-
zenlenmiştir.
1924 Anayasası'nda "harp Uan etmek"
(M.26) denilen bu yetki, 1961 Anayasası'nda
"silahlı kurvetler kullarulmasına trin verrae"
başlığı ile şu şekilde ifade edilmiştir:
"Milletlerarası hukukım meşnı saydıgı hal-
lerde savaş hali Uanına ve Türkiye'nin taraf
olduğu milleüerarası andlaşmalara veya mil-
letkrarası nezaket kurallannın gerektirdigi
baller dışında Türk SUahlı Kavvetkri'nin ya-
bana ulkekre gönderilmesine veya yabancı si-
lahlı kuvvetlerinin Tarkiye'de bulunmasına
izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Mec-
lisinindir.
Bu izin için meclisler, birlikle toplanarak
karar verirler."
1982 Anayasası ise silahlı kuvvetlerin kul-
larulmasına karar verme konusunda olağanüs-
tü durumlar için ayn bir düzenleme getirmek-
tedir:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ve-
ya ara vermede iken ülkenin ani bir saldınya
ograması ve bu sebeple silahlı kuvvet knlta-
nılmasına derhal karar verilmesinin kaçınıl-
raaz olması halinde cumhurbaşkanı da Türk
SUahb Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar ve-
rebUir."
Açıkça anlaşılacağı üzere Cumhurbaşkanı'-
nın gerçekte Türkiye Büyük Millet Meclisi'-
ne ait olan bir yetkiyi, parlamentoya rağmen
kullanabilmesi mümkün değildir. Şayet par-
lamento, silahlı kuvvetlerin kullanılması ka-
rannı alma tekelini titizlikle korumak istiyorsa
anayasaya göre bunun bir tek yolu vardır: Ta-
tilde olmamak.
DR. HlKMET ÖZDEMtR
ÜNİVERSİTE
ADAYLARI...
24 KIŞILIK
SINIFLARDA
HAZIRLANMAK AYRICALIKTIR
KADIKOY
Şubemiz açümışür
1990-91 öğretim yılı kayıtianmız devam etmektedir.
Merkez: KADIKÜY
Halrüğı Cad. No: 17
337 86 60 - 337 86 61
Şube: BAKIRKÖY
İstanbul Cad.
Mortümbül Sok.
583 65 49 - 542 92 93
$utw: SEHZADEBAŞI
LaMi 6ençtürk Cad. 63
522 75 74 - 519 43 28 -
527 92 11
Şube: KARS
Garajlar önü
17784-19670
İŞTE
AMERİKA
ğece
19Ekim(Hawaıllavel.)
NEVVYORK.
SAN FRANSISCO,
LAS VEGAS,
LOS ANGELES.ORLANDO
SATILIKOTO
Sahibinden 1986modelFord 1.6 90.000 km'de
23.000.000 TL.
Tel:3374963
İNSAN SICAĞI
ErdalAtabek
4. bası 5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymtan Tttrkocağt
Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul
Ödemdi göoderilmez.
UZAKDOGU
ÜCGENİ
14 gece
14 Eylül ve
01 EkimfTokvcKyoio law«)
BANGKOK. PATTAYA,
HONG KONG.SİNGAPUR
2.250.-$
AYRICA,
İSPANYA.RODOS,
KORFU, ROVİNJ,
TURLARIMIZIN
REZERVASYONLAR1
DEVAM ETMEKTEDİR.
YURTIÇI .
GEZILERÎMIZ
KEMER
KİRİŞ WORLD
7geceY P
1.20O.000.TI.
FETHİYE.
LETOONİA
7gece Y P.
640.000.-TL.
VİPTURİZM
CurtnjıyetCad No 12Ehıadağ
TEL:131 15 65
İRTIBAT BÜROLARI
CAU.ERİA
TRAVELSHOP559 78 71
KAMKÖY
STİL TUHİZM 349 21 94
BAR İÇİN
Bar-Maid ve Garson
aranıyor.
345 06 98- 372 49 54
GEÇMtŞLE GELECEK
Sabahattin Kudret Aksal
2. bası 3000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Tûrkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
ödemdi göDderümrz.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Öreıfde Sabah Ezanları...
Burhaniye'nin öreni'rtden, yıllardır Müşerref Hekimoğlu'nun ya-
zılannı okur, ımrenırim. Müşerref kimı dostlarıyla yazlarını burada
geçirir. Onlan. evlerinin balkonunda sabah kahvaltısı yaparken gör-
düğûmde, eski Tabii Senatör Selâhattın Özgür de vardı kahvaltıda.
Bir yaz Müşerref'in eski eşi Kuvvet Basarır, beni balığa da gö-
türmüştü.
Bu kez, Ören Şenlikleri'ni izliyorum. Çoluk-çocuk buradayız. Bo-
zerler Ankara'ya döndüklerınden onların evinde kalıyoruz. Ali Bo-
zerler değil bunlar, Serpil-Aktan Bozerler. Yirmi yıl önce bu evin bi-
ttşığinde, Kâmıl Karavelıoğluların evinde oturmuştuk bir süre. Ören'in
denızi soğuktur. ama körfezde en temiz denizin Ören'de olduğu Söy-
lenir. Esen poyrazmış denızi temiz tutan. Yani, temizlik çevredeki-
lerın denızi temiz tutumlarından değil, rûzgârdan geliyort
Burhanıye-Oren Şenlıği'nin son günü "çevre sorunlan"na ayrıl-
mıştı. İzlencede adları geçenlerden kimıleri yoktu. Örneğin Yeşiller
Partisi Avrupa Parlamentosu Üyesi Claudıa Roth gelmemişti. Yeşil-
ler Partisi Genel Başkant Prof. Celâl Ertuğ getmiştı, ama önemlı bir
sorunu çıkmış, geri gimişti. Açıkoturumu Burhaniye'nin SHP'Iİ Be-
lediye Başkanı Necmi Şengider yönettı. Edremıt Çevre Sağlığı ve
Koruma Derneği üyesi Nedret Gürdal. Burhaniye TMMOB Temsil-
cisi Murat Narın, Y.Ziraat Mühendisi, SHP Parti Meclisi üyesi ilhan
Özdil konustular. Biz Necatı Cumalılarla birlikle oturuyor, izliyorduk.
Necati Cumalı yerinde duramıyor, konuşmak istiyordu. Mehmet öz-
gûçlü, Cumalı'mn konuşma istegini başkana götürdü. Prof. Bahri
Savcı, ibrahim Kuyumcu, onlar da dertlıymişler. Onlar da konuşmak
istiyorlardı. konustular. Necatı Cumalı şöyle dedi özetle:
"Bu ülkede, hukuk devleti işlemeye başlarsa çevre sorunu da ço-
zümlenir. Kıyıların kamunun olduğu Medeni Kanun'da da Beledrye-
ler Kanunu'nda da vardır. Ama yasalar işlemiyor; 'hile-i şer'iye' ge-
çerli. Bir de para ile kültür arasında bir çelişki var. Para, kültürsüz
olanın eline geçtnce böyle otuyor. Cebinızde bir anahtar, burada bir
ay kalma pahasına on bir ay burayı boş tutuyor, bağlıyorsunuz. O
bağladığınız parayla Sheraton'da kalırsınız!"
Necati Cumalı, kıyı yağmasının Osmanlı'dan beri sürdüğünü
söyledi.
— Bakın istanbula, tüm saraylar kıyıda Sadrazam yalıları, tümü
kıyıda. Şımdi Türkiye'de herkes padişah, herkes sadrazam! Şimdi,
kimse yasa dinlemiyor. (Cumalı, "Hanedan"dan söz etmedi!)
Prof. Bahri Savcı, "çevre sorunlan" toplantısına katılanların azlt-
ğından yakındı. "Türkiye'nin tek temiz körfezi olan bu körfezi kur-
tarmak gerekir" dedi. "Moskova Çayı" için Rusların "Dünyanın en
temiz çayı" dediklerini anlattı. "Nasıl oluyor?" diye sordu. Prof. Bahri
Savcı, "çevre kirliliği"nin yanında "ses kirliliği"ne de değindi. Kıyı-
lardan uçan jetlerin gürültüsünün çevreyi rahatsız ettiğini söyledi.
Ama sabahın erken saarinde. hoparlörierden okunan ezanlara (Arap-
ça ezana) değınmedi. Kendisine bunu anımsattım; "Ona da sen
değin" dedi.
Burhaniye Belediye Başkanı Şengider, kıyı temizliği için "antma"
istediklerını, ancak DPT'nin "Siz arıtma tesisini çalıştıramazsınız"
diye reddettiğını anlattı. "Arıtma" için 5000 imza toplanmış...
Konuşmacılar, ormanda hayvanların yok edilmesine değindiler de
hiçbiri domuza değınmedi. Oysa ormanın tek koruyucusuydu do-
muz! Koşullanmışlar bir kez, n'aparsın!
Ören'e yirmi yıl önce geldiğimde, Engin Tonguç, Mehmet Özgüç-
lü, Etem Yazgan birlıkteydik. Öğretmen evlerinden birinde kalmış-
tım bir haftacık. O zamanlar, böyle beton yığmları yoktu. Bahçeii tek
katlı evler vardı. Kıyı tertemizdi. Kumsaldan yürüyüp isteğimiz yer-
de denize girerdik. O zamanlar yazlığa gelenler daha mı temizdi-
ler? Yeterli çöp bidonları olmamasına karşın, sokağa çöp ne dök-
mezlerdi. Sokaklar, çöp yerine çıçek kokardı. Eskiden de dere var-
dı, ama sivrisinekler, karasinekler, böyle yoğun değiller miydi ne?
1973-74'lü yıllarda, delikanlılar. sortlu ya da askılı giysili bir kızı gor-
düler mi, gözlerini dıker, bakarlardı. Turistleri göre göre alıstılar. DIS1C-
in elinden alınıp "Turban" yapılan dinlence yerinde çok sayıda üst-
süz turistler, sere serpe uzanmış güneşleniyorlardı. Oylesine doğal
geliyordu ki alışınca...
Zamanla, tek katlı avler için iki kat izni çıktı. Bir de çekme kat ya-
pılabilirdi. Oysa, işini uyduran beş katlı apartman dikti. Kıyrya yapı-
lan "K" Oteli, tüm pisliğini denize akıttı. Çok kez, ceza kesildi. Ka-
nalizasyon işini nasıl çozmüştü? Ama çöpleri ortalığa dökmeyi
%ürdürdü.
Daha sonra askerler için dınlenme tesisleri kuruldu. Önceleri kf-
yıyla ilgilenmiyor görünüyorlardı. Sonradan telörgü çektiler, dınlen-
me kampı ". Eğitim Merkezı" biçimine sokuldu. Kıyı kapandı.
Kimse geçmesin diye bir de nöbetçi kulübesi kondu. Askeri kamp
kuruturfflBn, çayın yönü değiştirildi. Burundaki üç metre derinlik yi-
tiverdi. Denız genye doğru çekıliyor, körfez kumla doluyordu. Şimdi
200 metre gidilse bile, derinlik dize varmıyor. Buradakiler, "Uğras-
tık, ama askerle başa çıkamadık" dıyortar. Sonra kampın mutfağın-
daki artıklar çaya dökülmeye başlandı... Çayla denizin birleştiği yer
ılık olduğu ıçın çocuklar orada suya gırıyorlardı (Ören'de denız so-
ğuk ya), denız suyu tam köpük köpûktü. Orada insan burnunu tut-
madan duramazdı. Rüzgâr olmadığı zaman, deniz sûtlimanken, tüm
kıyı kahverengi köpûkler içinde; pislik içinde yani...
Çöpler yine çaya dökülüyordu. Dokunulmaziığı olan biri, bir mil-
letvekilî çöplerin fotoğrafını çekiverdi. Daha önce, biri çekmek iste-
miş, "yasak bölgenin resmini çekıyor" diye gözaltına alınmıstı. Göz-
aitında 24 saat kalmış, Milliyet'ten Orhan Tokatlı kurtarmıştı. Fotoğ-
raf çekme ışi' kamp"ta duyuldu mu ne, çöpler temizlendi. Ama ka-
labalıklar gıdince ne olur, bilinmez.
Yazlığa gelenlerin sanki tipteri değişti. Kumsalda errtarileriyte do-
laşaniar, denize girenler var. Çöplerini pencereden aşağı sallayan-
lar... Bu yıl, PTTnin yanını muhtarlık, onun yanını da "Öğretmen Ev-
lerini Güzelleştirme Derneği" süslüvor. Tabelasında, aynı zaman-
da, "cami", "okul", "kitaplık yaptırma derneği" yazılı. Oraya sandal-
yelerini atanlar gelıp geçen kızları seyrederler. Duvarın sol yanının
gerısi çöp dolu. Kasap da bu sıcakta öküz kemiklerini açık olarak
çöp bidonuna atmış mı? İç bulandırıcı bir koku. Muhtar, "Bu bizim
degil, belediyenin görevi" diyor. "K" Oteli'nin yanına gelince, oto-
büslerınden inen Almanlar, kokuyu duyûnca "Türkiye'yegeldik!" di-
y o r l a r m ı ş !
Ören'e, son sıralarda sarı Murat otomobilli, sıkmabaş bir bayan
geldi. Ören Caddesi 10 numarada oturuyor. Ait katta, perdeter sırn-
sıkı kapalı. Cumaları toplantılara gelentere, "Allah gönlûnûze teset-
tür (örtünme) ilhamı versin!" diye dualar ediyormuş. Gidenler, "Bir
daha gitmeyiz!" diyorlarmış, ama yine de kalabalık eksik olmuyor-
muş. Oren'in "iskele"sinde bir cami var, bir tane daha var ama "Tur-
ban'a giden yol üstünde de bir başka cami yapmak istiyorlarmış.
Amaç, "her mahalleye bir cami" imiş. Yaşlılara iskeledeki cami uzak
düşüyormuş. Ama asıl amaç başka:
— Buraya yarieşenler, ezan sesleriyle uyanmak istiyoriar!
Bir yanda Turban'da üstsüzler, bir yanda aç gözlerle kızları dikiz-
leyenler. "Turban" adı verilen DISK'in elkonan, dinlenme yerinden
200 metre ötede de türbancı!
ÎSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER MESLEK
YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜ
YABANCI DtLLER EĞİTİM
KOORDİNATÖRLÜĞÜ V. DÖNEM
İNGİLİZCE EĞİTtM PROGRAMI
Yüksekokulumuz, Yabancı Dil (Ingilizce) eğitim kurslanna
1990-1991 Eğitim-öğretim yıhnda da devam etmektedir.
V. Devre Fngilizce Eğitim Kurslanmız Londra Üniversitesi İngi-
lizce Bolümü ile işbirliği doğrultusunda düzenlenmekte olup, hafta
içi ve hafta sonu olarak iki ayrı grup halinde açılacaktır.
Kurslarımıza müracaat eden adaylar seviye testinden geçirildikten
sonra sınıf belirlenmesine göre eğitime başlayacaklardır. Kurslanmızın
eğitime başlama tarihleri;
Hafta Arası 9 Ekim 1990 Sah
Hafta Sonu 13 Ekim 1990 Cumartesi
Geniş bılgi için merkezimiz sekreterliğine başvurulabilir.
Adres: İ.Ü. Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu
Ümit Doğanay Cad. No: 6 Kat: 1-2 Beyazıt tlkokulu Karşısı
Beyazıt/İstanbul
: 527 58 15 - 512 94 06
522 42 00/816
Basın: 30788
Saat: 16.00-19.00
Saat: 9.30-13.30
HAREM 89 ile
günlük deniz
gezileri
• Her gün 10'da
Kuruçeşme'den hareket-
varış 18'de.
• Gruplara ve kombine
bilettere indirim yapılır.
• Çarsamba günleri
hanımlar turu
• Tel: 145 77 93-149 93 87
Tatil ve mesaı saatleri
dışında telefon: 165 54 61