25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 HAZİRAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Papandreu için iddialar • ATİNA (AA) — Yunanistan'da ana muhalefetteki PASOK lideri eski Başbakan Andreas Papandreu'nun, kendisinden sonra partisinin başına eşi Dimitra Liani'yi getirmek istediği iddia edildi. Apoyevmatini gazetesi bugünkü şayısında, Papandreu'nun kendisinden 35 yaş küçük üçüncü eşi Dimitra Liani'nin geleceğini hem maddi hem de politik açıdan garanti altına almak istediğini belirtti. Hananmen'de matem yasak • Dış Haberier Servisi — Geçen yıl bugün Çin'in başkenti Pekin'de demokrasi yanlısı gösterilerin ordu tarafından kanlı bir biçimde bastırıldığı Tiananmen Meydanı'nda yıldönümü kutlamalarını engellemek amacıyla, geniş güvenlik önlemleri aJındı. Halka kapatılan meydan, bugün Çin Afyon Savaşlan'nın 150. yıldönümünü kutlamak için Büyük Halk Salonu'na gelen resmi görevlilerinin araçlarına garaj işlevi görecek. Miçotakis ABDVİe • ATlNA (AA) — Yunanistan Başbakanı Konstantin Miçotakis, resmi bir ziyaret için dün ABD'ye hareket etti. Miçotakis, ABD Başkanı Bush ile görüşeceği ABD ziyareti sırasında, gerek Yunan dış politikası ve araJarında Türkiye ile Kıbns'ın bulunduğu Yunan milli konuları, gerekse ekonomik destek için olumlu gelişmeler sağlanabüeceğinden umutlu olduğunu belirtti. Saldınyı IRA üstlendi • LONDRA (AA) — Federal Almanya ve Ingiltere'de iki Ingiliz askerinin öldürülmesinin sorumluluğunu Irlanda Cumhuriyet Ordusu tfRA) üstlendi. Kuzey trlanda'nın bağımsızlığı için mücadele eden IRA'nın Dublin'de bugün dağıttığı bildiride, "îrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun aktif görev birlikleri dün gece, Ingilterc ve Federal Almanya'da lngiliz ordusu mensuplanna yönelik olarak iki ayn operasyon düzenlediler" denildi. Avrupa Müsltimanlan • LUDNİGBURG (AA) — Federal Almanya'nın Ludnigburg kentinde duzenlenen Avrupa Müslümanları Meseleleri Konferansı, dün sona erdi. Avrupa'da önde gelen İslam derneklerinin temsilcilerinden oluşan yaklaşık 4 bin kişinin izlediği konferansta, Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslümanlann ortak sorunlan üzerinde duruldu. Çeşitli ülkelerden davet edilen bilitn adamları, konferans sırasında yaptıkları konuşmalarda, Batı Avrupa'da 25 milyonu , aşkın Müslümanın yaşadığma işaret ederek bu ülkelerde Müslüman sayısının giderck artmasınm önemli güç oluşturduğuna dikkat çektiler. Rüşdti krizi • LONDRA (AA) — Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Iran'm "Şeytan Ayetleri" kitabının yazarı Salman Rüşdü olayında "zeytin dalı uzattığını" söyledi. Thatcher'ın, BBC Radyosu'nda yaptığı konuşma, İran Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Hüseyin Musavian'ın, kitaptaki "lslam'a hakaret"in kmanması durumunda normal ilişkilerin yolunun açılabileceği yolundaki açıklamasının ertesi gününe rastlıyor. Thatcher, Musavian'ın önerileri hakkında aynntılı bilgisi olmadığını, ancak basında yer alan haberlerden Iran'ın "önemli bir zeytin dalı uzattığı" düşüncesini edindiğini söyledi. Bush ve Gorbi düzenli buluşacak, Almanya için anlaşmayok Zîrve ıımutla sonuçlandıBaşkan Bush'la Gorbaçov, birleşik Almanya'nın askeri statüsü konusundaki görüş ayrıhklarını gideremediklerini belirttiler. Gorbaçov, Bush'u Soyyetler Birliği'ne davet ettiğini, kendisinin de Japonya'yı ziyaret edeceğini açıkladı. % Başkan Gorbaçov dün George Bush'la düzenledikleri ortak basın toplantısında Israil'i uyararak "Sovyet Yahudilerinin işgal altmdaki topraklara yefleştirilmesi devam edersc, bu insanlara çıkış iznini askıya almayı düşünebilirim" dedi. WASHİ>GTON (Cumhuriyet) Başkan Bush'la Başkan Gorbaçov arasm- daki dort günlük. zirve dun iki li- derin Washington'da düzenledik- leri ortak basın toplantısı ile so- na erdi. Bush'la Gorbaçov zirve- nin başarıh olduğunu ve gelecek- te düzenli biçimde buluşmayı ka- rarlaştırdıklarını açıklarken birleşik Almanya'nın askeri sta- tüsü konusundaki görüş ayrdık- lannın devam ettiğini ve bu konu- da anlaşamadıklanm da belirtti- ler. Gorbaçov tsrail'i uyararak Sovyet Yahudilerinin işgal altın- daki topraklara yerieştirilmesi de- vam ettığı takdirde bu insanlara çıkış iznini askıya almayı düşüne- bileceğini söyledi. Sovyet lideri Washington zirvesini "fevkalade önemli" bir toplantı olarak nite- lendirdikten sonra Başkan Bush'u Sovyetler Birliği'ne davet ettiğini açıkladı. Sovyet lideri aynca ken- disinin de Japonya'yı ziyaret ede- ceğini bildirdi. Gorbaçov şöyle dedi: "Başkan Bush'la iyi insani ilişkilerimiz var. İki ulke arasın- da yeni bir Uişki kunıldu. Veni bir işbiriigi doneminin başladıgından söz edebiliriz." Ortak basın toplantısı Başkan Bush'un konuşması ile başladı. ABD Başkanı zirveye bazı görüş ayrılıklannın bilincinde olarak geldıklenni, ancak hedeflerinin samimi ve aeık bir göruşme yap- mak ve köprüleri korumak oldu- ğunu söyledi. Bush, bu açıdan ba- şarıya ulaştıklarını belirttikten sonra Birleşik Almanya'nın askeri statusü konusundaki temel görüş aynlıklannın devam ettiğini söy- ledi. Bush, Beyaz Saray'm tutumun- daki bir değişikliği de ortaya ko- yarak Sovyetler Birliği'ne ticaretıe en çok kayırılan ülke statusünün tanınmasının Moskova'nın ser- best göç yasası çıkarmasına bağlı olduğunu belirtti. Oysa daha ön- ce Beyaz Saray en çok kayınlan ülke statüsünü, hem göç yasasına hem de Litvanya'nın bağımsızlı- ğı sorununun barışçı bir çözüme ulaştırılmasına bağlamıştı. Almanya Bush Almanya konusunda ise şöyle dedi: "Başkan Gorbaçov'- la Almanya sonınunu göriiştök. Ben birleşik Almanya'nın NATO iiyesl olması gerektiği gorüşande ısrar ettim. Ama Başkan Gorba- çov, bu göıüşü kabul etmedi. An- cak ikimiz de bir konuda uyuştuk. Alman halkı kendi geleceği hak- kında kendisi karar vermelidir." Gorbaçov ise birleşik Alman- ya'mn NATO üyeliğine karşı çık- malannda direnmenin bir gurur meselesi değil, sadece "yüksek adalet" konusu olduğunu söyle- di. tkinci Dünya Savaşı sırasında hayatım kaybeden 27 milyon Sov- yet vatandaşına atıfta bulunan Gorbaçov, "Bu konulan gunde- rae getirmek için manevi hakkı- mız var" dedi. Gorbaçov, SSCB'nin, getirile- cek çözümün yeni Avrupa'yı za- yıflatmaması gerektiği göruşünde olduğunu söyledi. Mihail Gorbaçov, "tki Alman- ya birleşmek isterken aynı anda, yıllardır sağlanan dengeyi koru- raaımzın yollannı da duşunmemiz gerekli" dedi. Gorbaçov, "Şayet bazılan bi- ze bir çöziim empoze etmek isterse geri adım atmak zorunda kalabi- liriz. Bu stratejik bir sorundur" dedi. Mihail Gorbaçov, "Biz uzlaş- ma sağlanamaması durumunda, geriye dönıip nerede olduğumuza bakmalıyız, güventiğimize ne olu- yor? Silahlı ku\vetlerimiz olma- dan ne yapabiliriz ve Moskova'- nın Viyana'daki konvansiyonel güçlerde indirim gorüşmelerinde nasıl tavır takınması gerekir" şek- linde konuştu. Litvanya George Bush ve Mihail Gorba- çov, Litvanya konusunda arala- nndaki görüş ayrıhklarını gidere- mediklerini belirttiler. Başkan Bush, ortak basın toplantısında, "Sovyetier'le bu konuda aynhgı- mız süriiyor, onlar, bunun kendi içtşleri olduğunu soylüvorlar, an- cak sorunun çozümleneceğini umuyomz" dedi. Bush, Litvanya konusunda SSCB'de bir değişiklik olduğunu sanmadığını ifade etti ve "Ben de ORTAK BASIN TOPLANTISI — Başkan Gorbaçov'la Başkan Bush dun Beyaz Saray'da düzenledikleri ortak basın toplantısında gazeted- lerin sorulannı yanıüadılar. (Fotograf: Reuter) WASHINGTÖN'DAN Bush ve Gorbaçov tur atladılar AHMET TAN WASHINGTON — Yalnız Amerikan halkı değil, iki lider de zirveyi bir maç gibi algıladı. Maçın hasılatından ve atılmış gollerle (imzalanan anlaşmalar) tur atlamış olmaktan iki takımın kaptam da çok hoşnut. Ama maç benzetmesinden Bush da Gorbaçov da fazla mem- nun değil. Bunu zirvenin bitiş ba- sın toplantısında Bush, "Bu zir- vede yenen ve yenilen taraf ara- mak dogru değil" diyerek dile getirdi. "İki ezeli" rakibin böylesine centilmence bir oyun çıkarmala- rı, her devre arasında yan yana ge- lip el sıkışmalan, poz vermeleri, hele de Gorbi'nin "saha"ya gelir- ken ikide bir kaldınmlara doğru hamle yapması, seyircilerin arası- na dalması, finalin zevkini, heye- canını yükseltti. Seyirci, izlediği maçtan olduk- ça memnun kaldı. Maçın soyunma odalannda, kampta ne olup bittiğini Ameri- kalı fazla merak etmedi. Televizyonda, gazetelerde Bar- bara ile Raisa'mn birbirlerine ye- mek tarifı verip, çarşı pazar üze- rine konuşmaları, Bush ile Gor- bi'nin uğraştığı Alraanyalar, Lit- vanyalar ve füzeler kadar yer tuttu. Ancak maçın oynanış biçimin- den de rahatsız olanlar eksik de- ğil. "Şike var" diyenler rastgele se- yirciler değil. Amerikan takımının eski oyuncuları. Bunlar Gorbi'nin perişan edilip Soyyetler'in küme düşürülmesini istiyorlar. Bunlara göre, Bush, "centil- mence oyun" uğruna Amerika'nın "averaj" yapmasını kaçırdı. Ge- rekçeleri ise söyle: — Gorbi artık kendi ülkesinde bile güçlü bir oyuncu değil. 5 yıl- lık kaptanhk onu yıpratü. takımı- nı toplaması zor. Aynca Sovyet ta- kımının iyi oyun çıkarmasını sağ- lamak herhalde Amerika'nın işi değil. — Daha "insaflı", daha "demokratik" olanlara, Sovyet- ler'de yeni yetişen oyunculara (Rusya Cumhuriyeti'ne başkan se- çilen Yeltsin gibi) şans vermek gerekir. — Gorbi ayrıca centilmenliğe layık değil. Litvanya'yı zorla ta- kımda tutmaya çalışması, bunu gösteriyor. — Gorbi'nin "NATO'yu boşve- rin, AGlK'in kadrosunu güçlendi- rip çift santrforla bir takım kura- lım, yeni fikstürle işe devam edelim" önerisi de tehlikeli. Çün- kö Amerika'nın böyle bir takım- da form tutması kolay değil. Peki Bush, Gorbi'ye neden des- tek oluyor? Dün CNN Televizyo- nu'nda açıklanan bir Sovyet an- ketine göre, Gorbaçov'un ulkesin- deki desteği 1985'ten bu yana bu- gün yüzde 2'2'ye düşmüş durum- da. Buna rağmen Bush'un Gorba- çov"a destek vermesinin arkasın- da yatan gerçekler araştınlıyor. Akla gelen nedenler şoyle: 1- Tarih ABD'ye yeni deneme- lere girmeye, yeni senaryolar uy- gulamaya olanak vermeyecek bir hızla değişiyor. Olayların surali, strateji uzmanlannın yeni tavsiye- lerini sınamaya fırsat vermeyecek ölcüdfc 2- Gorbi'nin oyun teknigi, for- mu az çok belli oldu. Veltsin'in ise ne olduğunu, ne olacağını bilmek zor. Aynca denemeye değecek bi- risi gibi de görünmıiyor, "geveze, demagog" ve tribünler için oyna- yan birisi olduğu izlenimi veriyor. 3- Amerikan halkı hızla değişi- yor. Washington Post'ta yer alan bir ankete göre son 5 yılda "Sov- yet tehükesine inananlar" yüzde 76'dan yüzde 33'e düştü. Yani, ar- tık yüz Amerikalıdan 67'si Sovyet- ler'e dost gözüyle bakıyor. Bush'u Gorbi'ye arka çıkmaya iten başka nedenler de var. Bush, tıkanan ekonomiye canlılık getir- mek ve "AIDS'Me kıyaslanacak kadar panik uyandıran bütçe açı- ğı tehlikesine karşı Sovyetler'den pazar olarak yararlanmak hede- finde. Gorbacov'un onümüzdeki haf- talarda Moskova'da misafir ede- ceği Özal'dan öğrenecekleri olma- lı. Zirveden çıkan genel izlenim soğuk savaş doneminin kapandı- ğı; kazanan tarafın ABD olduğu yolunda. 4 gün süren zirvede ortaya çıkan bazı noktalar şöyle: 1- Gorbaçov, "ayncalıklı ülke" olmak üzere bir ticaret anlaşması imzalamayı bekliyordu. Ancak bu Sovyetler'in bir göç yasası çıkar- ması koşuluna bağlandı. Bu yasa İsrail'e goç edecek Yahudileri, bir ölçüde de özgürluk, bağımsızlık isteyen Sovyet yuntaşlarım ilgilen- diriyor. 2- Bush, Litvanya konusunda beklediğini bulamadı. Gorbaçov bu konu iç sorunumuzdur, anaya- sa sorunudur konusundaki görü- şünde direndi. 5 ile 7 yıl beklemek gerekir dedi. 3- Birleşik Almanya konusun- da bir ilerleme sağlanamadı. Ta- raflar Almanya'nın geleceği konu- sunun iki Almanya'nın katılma- sıyla görüşmelere devamda karar kıldılar. 4- Kimyasal sitahlann kaldınl- ması için sağlanan anlaşma kıta- lararası füzeler için gerçekleşeme- di. 5- İlk kez bir Sovyet Devlet Baş- kam kendi ülkesinin iç sorunları- nı Amerika'da televizyon onunde tartışmak zorunda kaldı. Bir Sov- yet gazetecisinin "Rusya Cumhu- riyeti'nin başkanı seçilen Yeltsin'le nastl çalışacaksınız" sorusunu bi- raz buruk olarak "hayat böyle işte" diyerek yanıtladı. Amerika- lıların önünde kendi iç sorunları- nı tartışmanın doğru olmayacağı- nı söylediği halde Gorbaçov, Yelt- sin'in yıkıa çabalan ile perestroy- kayı zedelediğini söyledi. 6- Olağan yıllık buluşmalar ha- line getiriliyor. Özetle zirve, kendi ülkesinde zor duruma düşen Gorbacov'un durumunu toparlamak için bir fırsat olacak mı? Gorbaçov, görüşmeler sırasın- da milyonlarca Amerikahya şu iti- rafta buiunmuştu: "Bizim geminin çapası kaybol- du, hepimizi deniz tutmuş durum- da." . Bu zirve Gorbacov'un belli öl- çülerde Bush'un "kılavuzluguna" razı olacağını ortaya çıkarttı. ZIRVEDEN NOTLAR GorbVyekapüaMzm dersi WASHINGTON (AA) — SSCB Devlet Başka- nı Mihail Gorbaçov ile eşi Raisa Gorbaçov dün, gûne ABD Devlet Başkanı George Bash ile eşi Barbara Bush'un sık sık gittikleri Beyaz Saray ya- kmmdaki kilisedeki ayine katılarak başladüar. Gorbaçov, daha sonra Minnesota eyaletinin baş- kenti Minneapolis'egeçti. ABD'nin bu bölgesini 1959 yılından beri ilk kez bir Sovyet iideri ziya- ret etti. Buraya en son olarak Nikits Krnşçev zı- yarette buiunmuştu. ABD'nin en büyiık 15 şir- keüneev sahipliği yapan Minneapolis'te, Sovyet lideri dün 150'den fazla kapitalist işadamıyla bir araya geldi. Kentin onümüzdeki dönemde ABİ>-Sovyet ticari ilişkilerinde önemli bir yer tu- tacağına kesin gözüyle bakılıyor. Kentte bir esp- rinin ağızdan ağıza dolastığı da söyieniyordu. Bu söylentiye göre, kentin işadamlan, "Gorbaçov'a kapitalizmi öğreleeegiz" diyoriannış. Minneapo- lisli Kongre üyelerinin de "Gorbaçov, gerçek Amerika'yı taıumak istiyorsa, en uygnn yer burasıdır" görüşünü paylaşüklan belirtiliyor. Sovyet lideri ile eşinin gerçek Amerika'yla ta- nıştna turları dün çeşitli şekıllerde sûrdü. Mihail Gorbaçov "tipik" bir Amerikan çiftliğini gezer- ken, eşi Raisa Gorbaçov da "tipik" bir Ameri- kan ailesine konuk oldu. Ev sahipliğini, geçen yıl bir tiyatro grubu ile Moskova'da temsil veren Amerikalılarm arasında bulunan LJsa VValsoo'- un aiksi üstlendi. Steve ve Karen Watson'un dört çocuğu, bir de Bonnie isimli köpekleri var. iki başkanın dün Washington'da düzenledikleri ortak basın toplantısı da renkli geçti. Bush ve Gor- baçov, 1 saatlik sure içinde 4 günlük süper zirve- yi özetlediler. Basın topianüsına katılan gazeteciler arasında en şanssızları AvrupaJılar oldu. Çünkü Bush ve Gorbaçov, özellikle ABD'ü ve Sovyet ga- zetecilerin sorulanm yanıtladılar. Gorbaços', basın toplantısı sırasında kendisin- den gayet emin görundü. Gazetedlerin sorularını büyük bir dikkatle dinleyen Gorbaçov. konulara hâkimiyeti ve verdiği yanıtlarla toplantıya kaülan- lardan tara not aldı. Gorbaçov, SSCB'nin eski H- derlerinin aksine olarak yıllardır sürdürdüğü espri yapraa özelliğini, birkaç sonıya verdiği yanıtlaria gösterdi. Bunda hiç şüphesiz Sovyet gazeteciieri- nin de katkısı oldu.'SSCB lideri, Izvestia muha- birinin. Yeltsin'le ilgili sorusuna verdiği, *'tç problemler için uygon bir yer seçmediniz" yanı- tıyla salonu kahkahalara boğdu. Basın toplantısmın sonu yaklaşırken Gorbaçov, bir sonıya verdiği uzun yamtla gerçek bir şov yaptL SSCB lideri, zirvede ele alınan bircok konuyu ke- sin çizgilerie birbirinden ayırarak özetiedi. Bu ara- da, ABD Başkanı Bush'un, kalemiyle oynayarak zaman geçirdiği görüldü. Bush'un toplantının bit- mesini ister gibigörunraesi Gorbacov'un dikkati- ni çekince, SSCB lideri konuşmasını tamamladı. ve basın toplantısı boylece bitmiş oldu. politikamı degişterroedim" diye konuştu. Gorbaçov da Litvanya konu- sundaki tutumunun "yapıcı ve ik- na edici" olduğunu kaydetti ve "Sovyet Başkanı olarak yüküm- lülüklerimden biri de anayasayı savunmaktır. Litvanya sorunu anayasa çerçevesinde çözöme kavuşmalı" dedi. Litvanya'nın bağımsızlığı ko- nusunda halkoylaması yapılması gerektiğini belirten Gorbaçov, "Bırakalım halk karar versia... Ben eminim ki sorunlan 6-7 yıl içinde çözeriz. Bu, sanki bir bo- şanma davası... Orada yaşayan ve Litvanyalı olmayan insanlan ve savunma sorunlannı da dikkate almamu gerek" ifadesini kullan- dı. Gorbaçov, şaka yollu, "ABD'- de aynlıkçı bir hareket ortaya çı- kacak olsa, eminim ki Başkan Bush, bu sonınu 24 saat içinde çö- zer..." diyerek basın toplantısını izleyenleri güldürmekten de geri durmadı. İsrail'e uyan Bush ve Gorbaçov'un ortak dü- zenledikleri basın toplantısmın önemli konularından birini Camp David'de olduğu gibi Ortadoğu ve Sovyet Yahudilerinin işgal altın- daki topraklara yerleştirilmesi oluşturdu. SSCB Başkanı Gorba- çov, lsrail'i sert bir biçimde uya- rarak, SSCB'den bu ülkeye göç eden Yahudilerin Gazze ve Batı Şeria'ya yerleştirilmesinin sürmesi durumunda, Sovyetler'den göç et- mek isteyen Yahudilerin çıkış izin- lerinin askıya aiınabileceğini söy- ledi. Gorbaçov, birçok Arap ülke- sinden "eleştiri bombardımam"- na tutulduğunu belirterek, Suri- ye Devlet Başkanı Hafız Esad ile Mısır Çumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in, Sovyet Yahudileri- nin işgal altındaki topraklara yer- leştiriimelerine karşı protestoları- nı yukselttiklerine dikkat çekti. SSCB lideri, "Bu durumun sıir- mesini isteraiyoruz. İsrail, Gazze ve Batı Şeria'ya Yahudileri yerleş- tirmeye devam ederse, SSCB'de- ki Yahudilerin çıkışını askıya alabilirim" şeklinde konuştu. ABD Başkanı George Bush ise, Sovyet Yahudilerinin, "işgal altındaki" topraklara yerleştiril- mesine başından beri karşı çıktık- larım söyledi. Bush, "israil hukü- metini, bu uygulamaya devam et- raemeleri için uyarmaya calışaca- gım" dedi. Bush, bu sözlerine karşın, bir gazetecinin, işgal altın- daki topraklara BM heyeti gönde- rilmesini ABD neden veto etti şek- lindeki bir soruya verdiği yanıtta, şunları söyledi: "Ben, veto karannı savnnuyo- rum. Çünku, BM Genel Sekrete- ri tarafından bu konunun ete alın- masını istiyonız. Yani, Gü\enlik Konseyi'nin bölgeye temsilei gön- dennesine bunun için karşıytz. Genel Sekreter'in oluşturacağı bir heyetin işgal altındaki lopraklara gitmesini her zaman savunuyoruz. Bizim, Sovyet Yahudilerinin işgal altmdaki topraklara yerleştirUme- sine karşı olan politikamızda bir değişiklik yok ve gayet açıktır." Yeltsin'in gölgesi Basın toplantısmın, tüm salon- da bulunanlar tarafından kahka- halarla karşılanan sorusunu lzves- tia muhabiri SSCB Başkanı Gor- baçov'a yoneltti. Gorbaçov, Sov- yet gazetecinin, "Yeltsin'in Rus- ya Federasyonu Devlet Başkanı seçilmesini nasıl değeriendiriyor- sunuz" şeklindeki sorusuna, "Bu tür bir soruyu sonnak için yanlış biryeri seçtiniz" yanıtını verince salonda kahkahalar koptu. Gor- baçov, daha sonra, bu konudaki yanıtını Kanada ziyareti sırasında verdiğini belirterek, şöyle dedi: "Boris Yeltsin'e karşı kuşkulu- yura. Yeltsin'in, perestroyka sü- reci konusunda yıkıa bir tutum takınabileceğinden korkuyonım. Yeltsin, son birkaç yıl içinde yı- kıa bir şekilde davrandı ve peresl- roykayı istikrarsızlığa sürükledi. Aynı şeyi yinelerse. bu süreç teh- likeye duşer. Yaşam, her şeyi yerii yerine oturtacaktır. Pek yakında, Yeltsin'in tutumunu açıklığa ka- vuşturacağını umuyonım." Ticaret ABD Başkanı Bush, SSCB'ye ticarette en çok kayırılan ulke sta- tusune ilişkin anlaşmanın iraza- lanmamasını, SSCB'nin serbest göç yasasını kabul etmemesine bağladı. Bush, bu statünün tanınmama- sını, Baltık cumhuriyetlerindeki bağımsızlık hareketlcrine bağla- mayı reddetti. Bush, "Bağlantı sadece göç- menlikle ilgili o kadar" dedi. Senator Robert Dole daha ön- ce yaptığı bir açıklamada, Litvaıı- >a Cumhuriyeti'nin bağımsızlık sorununun çözümlenmesine ka- dar, Senato'nun bu anlaşmayı onaylayacağına inanmadığuu söy- lemişti. Bush, Litvanya'ya Moskova'- nın uyguladığı ekonomik ambar- goya karşı oldukiarını Gorba- çov'a açıkça ifade ettiğini de kay- detti. Gorbaçov ve eşi Raisa dun Vvashington'dan ayrılarak önce Minneapolis'e, daha sonra San Francisco'ya gittiler. POLITIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Süper Zirvenin Başarıları Mihail Gorbaçov, beş yıldır dünya politika sahnesinin rakip- siz yıldızı ıdi. Televizyon kameraları karşısındaki ustalığını her- kese kabul ettjrmiş olan Başkan Ronald Reagan'ı bıle gölgede bırakmıştı. Herhangi bir Batılı liderle yaptığı görüşmede gözler önce Sovyet liderine çevrilir, ne söyleyeceği büyük bir merakla beklenirdi. Batılı liderlerle buluşmaları çoğu zaman "Gorbi şov" olurdu. Ancak VVashıngton zirvesi başlarken durumu değişitcti: Siya- sal yaşamının belki de en zor günlerini geçirmekte olan Gorba- cov'un VVashington'da yeni bir "Gorbi şov" yapamayacağı göz- lemcıler tarafından biliniyordu. Gorbaçov, VVashıngton'a "yorgun ve yıpranmış bir savaşçı" olarak gidiyordu. Şimdi gözler Başkan Bush'ta idi Zirvenin başansı, Gorbaçov- un değil Bush'un performansına bağlıydı. Bush, içerıde muaz- zam sorunlan göğüslemek durumunda olan Sovyet liderinin bu durumundan yararlanmaya kalkacak mıydı, yoksa ona yardım mı edecekti? Genellikle tahmin edildiği gibi Bush Sovyet liderine yardım etti ve VVashington zirvesinin bir dizi açıdan başarıh olmasını sağladı. Aslında Amerikan ve Sovyet liderleri arasında yardımlaşma ilk kez olmuyor. Başkan Richard Nixon'un VVatergate skandalı ile her gün bıraz daha yıprandığı bir sırada, Leonıd Brejnev onu tüm dünya televizyonlarından ızlenen görkemlı bir törenle Mos- kova'da karşılamıştı. Bush da Gorbaçov için sıcak bir karşılama töreni düzenledi, Sovyet liderine büyük önem verdiğini ve onunla işbirlıği yapmak istediğini her fırsatta belirtti ve "Perestroykanın başarıya ulaş- masmı ıstiyoruz" diyerek açık destek verdi. Ancak bunlar Başkan Gorbaçov'a belki moral verirdi, ama zir- venin başansı için yeterii değildi. Zirveden somut anlaşmalar çık- ması ve Almanya, Litvanya gibi anlaşmazlık konularının zirveyi gölgelemesinin engellenmesi gerekirdi. Bunlar gerçekleşti. Almanya konusunda gerçı görüş ayrılığı giderilemedı, ama iki lider bu pürüze takılmayarak sorunu dı- şişleri bakanlarına devrettiler. Litvanya konusunda ise Bush, Gorbacov'un üstüne gitmekten kaçındı. Boylece ilişkilerde iki dt- kenli sorunun zirveyi gölgelemesine izin verilmedi. START konusundaki ön anlaşma ile kimyasai silahlann yüz- de 80 indirimı anlaşmaları ise VVashington zirvesini başarılı bir zirve yapan önemli anlaşmalardır. Bu iki anlaşma kadar dikkati çekmeyen ancak çok önemli olan diğer bir anlaşma da cuma akşamı imzalanan ticaret anlaşma- sıdır. Aslında buna zirvenin "sürpriz anlaşması" da denebilir. Çünkü Kongre, Litvanya'ya uygulanan Sovyet ambargosu nedeni ile ticaret anlaşmasının imzalanmasına karşı çıkıyordu. Reuter ajansı, "Başkan Bush'un yardımcıları bile son dakikaya kadar ticaret anlaşmasının imzalanacağını beklemiyorlardı" diyor. Ya- ni Bush, Kongre'nin hatta bazı danışmanlarının muhalefetine kar- şın Gorbaçov'la ticaret anlaşmasını imzalamıştır. Ticaret anlaş- ması Gorbaçov açısından çok önemlidir Sovyet lideri büyük bir ekonomik bunalım içinde olan ülkesine döndüğünde halkına dar- boğazı aşmalarına yardımcı olacak bir bağlantı kurduğunu söy- leyeöılecektir. Ancak anlaşmanın onay için Amerikan Kongre- sı'ne sunulması iki koşula bağlı: Litvanya sorununa barışçı çö- züm bulunması ve Moskova'nın bir an önce serbest göç yasası- nı çıkartması. Başkan Bush, Sovyetler'e en çok kayrılan ülke statusünün ta- nınmasım da yukarıdiki iki koşula bağladı. Yine de ticaret an- laşmasının ımzalanmasının Başkan Gorbaçov için büyük bir mo- ral takviyesi olduğu söylenebilir. Özetle, Almanya pürüzünün gölgesinde belirsizlik havasında başlayan VVashington zirvesi, nükleer, kimyasal ve "sürpriz ticaret" anlaşmaları ile ABD-Sovyet ilişkileri tarihinin başarüj zirr, veleri arasına girmiştir. Bu başarıda, tüm kartları elinde tutan Bush'un Kongre'den geien baskılara karşın kendini zafer sarhosluğuna kaptırmaması da önemli rol oynamıştır. İki Almanya'nın birleşmesi Baker: Moskova anlaşma önerdi ABD Dışişleri Bakanı'na göre, Sovyetler Birliği zirve görüşmeleri sırasında iki Almanya'nın birleşmesi konusunda NATOve Varşova Paktı'nın anlaşma yapmasını istedi. UASHINGTON (Reuter) — ABD Dışışleri Bakanı James Ba- ker'in açıklamasına göre, Was- hington zirvesi sırasında Sovyet- ler Birliği iki Almanya'nın birleş- mesi konusunda NATO ile Var- şova Paktı arasında bir anlaşma imzalanmasını önerdi. Baker, SSCB ve ABD başkan- larının dun "süper zirve"nin ka- pamşında düzenledikleri basın toplantısımn ardından Amerikan NBC Televizyonu'na verdiği de- meçte, zirve göruşmeleri sırasın- da Almanya sorunu ele alınırken, SSCB'nin, birleşik Almanya ko- nusundaki endişelerini hafiflet- mek amacıyla, iki pakt arasında anlaşma imzalanmasını istediği- ni söyledi. Baker, Sovyetler Bir- liği tarafından ortaya atılan fik- rin, NATO içinde görüşüleceğini kaydetti. Almanya sorunuyla ilgili tüm onerilerin ABD tarafından ince- lendiğini kaydeden Baker, Al- manya'nın birleşmesine ilişkin tüm sorunların bir an önce çözü- me kavuşturulmasını istedikleri- ni bildirdi. Baker, NATO ve Var- şova paktları arasında Almanya 1 mn askeri statüsü ile ilgili olarak imzalanacak bir anlaşmanın, tüm Avrupa'nın güvenliğini gö- zetmesi gereküğine değindi. ABD Dışişleri Bakanı NBC Te- levizyonu'na verdiği demecte, Av- rupa'daki Amerikan askeri vra- lığına işaret ederek, "Avrupa'da- ki müttefıklernnizin dışında Var- şova Paktı üyeleri Macaristan, Çekoslovakya ve Polonya da ABD'nin askeri açıdan Avnıpa- da bulunraaya devam etmesini is- tiyor. Bu nedenle, NATO'nun gü- venlik alanındaki sorumluluğu- nun yerini hiçbir şey Intamaz" dedi. ZîRVEYE TEPKİLER Helmut Kohl zirveden memnıın BATI BERLİN (Ajanslar) — Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, süpergüçler zirve- sinin iki Almanya'nın birleşrae- si sürecinin şartlarım gelişürdiği- ni ve Avrupa'daki olumlu geliş- meler için önemli bir "durtü" içerdiğini söyledi. Kohl basına gönderdiği açık- lamada, "ABD Başkanı George Bush ile SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov arasındaki zir- ve loplantılan Almanyalann bir- leşme süreci için uluslararası şartlan daha da geliştirmiştir" dedi. Helmut Kohl, Almanya'nın birleşmesi açısından, Avrupa'da Güvenik ve İşbirligi Konferansı sürecinde ileri bir aşamaya geliıı- mesi, ekonomi alanında Doğu ile Batı arasında tam anlamıyla iş- birliğinin sağlanması ve silahsız- lanmanın önem taşıdığım kaydetti. Kohl, stratejik nükleer silah- larda indirim, kimyasal silahlar- da yasaklama ve nükleer dene- melere son verilmesi konuların- daki ilerlemelerin de eş düzeyde önemli olduğunu söyledi. Arap Birliği memnun Sovyet lideri Gorbacov'un Sovyet Yahudilerinin işgal top- raklanna yerleştirilmesine devam edilmesi durumunda göçleri dur- durabileceği yolundaki açıklama- sı Arap Birliği Örgütü tarafından memnunlukla karşılandı. Arap Birliği, bu açıklamanın SSCB'nin Arap ülkelerinin endi- şelerinin farkmda olduğunu gös- terdiğini bildirdi. İsrail'den davet tsrail'de göcmenlerden sorum- lu bakan fzhak Peretz de Ku- düs'te yaptığı açıklamada, Sov- yet lideri Mihail Gorbaçov ve ABD Başkanı George Bush'u iş- gal topraklarma davet etti. Peretz, Bush ve Gorbacov'un işgal topraklarını ziyaret ederek, tsrail'in Sovyet Yahudi göçmen- lerini buralara yerleştirmediğini görebileceklerini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear