Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunyçı Maıbaacılık ve Gazaecılık Turk Anonım Şırketı adına
Nadir NM)İ # Gcnel Yaym Vluduru H ı u ı C m ı l , Vluessese Muduru-
Eminc Uşıklıgil. Yazı Işleri Muduru: Okay Gontnsia. # Haber Merkezı
Mudury Yalçın Bıycr, Sayfa Duzenı Yoneımcnı Ali Acar. # Temsılctler
ANKARA Ahmrt Tu, IZMIR- HikmM Çtunk*™, ADANA Çeöıı Ygenoglu
l, Polnılm: Ctiai Ba^npç. Dış Habtrkr Etpm Bakı, Ekononu Ccngiz Tariımn, 1; Sendıka Şeknuı telaid. kultur Cctad l « .
Egılım: Goıo; Ştrbm. Haber Vajtırma Ismrt Berktt, Yurt Haberten Necde< Oottu, Spor Danısmanı A6dulk«drr tucetaa*.
Dızı tazılar K n n Çtk&ım, \ra*lınna. Ştlm A*o, Duzdlmc. Ab**üı Yano. • Koord:na!or Uunel Korutan, # Malı Ijler
Erol trk.l. 0 Muhaarte M n t Vncr # Bulçe-Planlama Stvp O™»tNrs*o«tıı • Reklam \>w Tom, • Ek Yayınlar Hul>.
Ak>nl # Idaır Husmn Ganr. # tjlelme Oırfcr Çd».. # Bllgı-Uleır, N«il Imi 0 Peronel SrTp Bo«ancw*»ıı.
fltıson ve Yayan Cumhurrçn Uaıbaaahk « Gasudlık TA£ TDrk Oojı Cad 39/41
H W I» Pk. MS-laanbul Td 512 Oî 05 (30 ItalK Teta. 22246 Fit (1) 526 » 72 #
Btmlar AofcJR: Zıya Gokalp Bh Irüulap S. No 194, Td 133 11 4M7, "Hct 42344 Fu: (4) 1)3
05 65 0 İMfc: H Zl» Blv 1352 S-2/Î, Tö. 13 12 30, Ttkı S2359 Fu. (!!) 1» 53 60
• Aduc Inoıtt Cad 119 S. No 1 Kal 1, Tel 19 37 52 (4 ha), TÖOL 62155. Ite (71) » 37 52
TAKVİM: 27 HAZİRAN 1990 Imsak: 3.26 Güneş: 5.26 öğle: 13.12 Ikindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38
Başpiskopos 'Patrikhane için
şükran borçluyuz' dedi
\akovas
öza l'a
yağdırdı
ovgiı
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — Fener
Rum Patriği Dimitrios'un önü-
müzdeki ay başlayacak ABD zi-
yareıi dolayısıyla ABD başken-
tinde bir basın toplantısı düzen-
leyen Kuzey ve Güney Amerika
Başpiskoposu Yakovas, Lozan
Antlaşması'nın "larihi" gerçek-
lerin üstünde bir guç olmadığım
savundu ve "Özal yonetimine"
Patrikhane'ye gösterdiği "esnek-
lik için şükran borçlu oldugunu"
söyledi.
Hatırlanacağı gibi Türk yasa-
Jan ve Lozan Antlaşması'nın nı-
hu, Fener Rum Patriği'ni Türki-
ye'deki yerel Ortodoksların dini
İideri olarak kabuj ediyor. Oysa
Hıristiyan dünyası, "Konstanti-
nopl Patriği'ni" "Dünya Orto-
doksiarının evrensel rohani
iideri" olarak görüyor. Yakovas1
ın, Lozan Antlaşması'nın, tarihi
bazı gerçeklerin üstünde olama-
yacağını vurgulaması, patrikha-
nenin "tarihi" rolünün Lozan ile
ortadan kalkmadığı görüşünü
benimsediği anlamına geliyor.
Geçmişte "Türkiye aleyhtan
faaliyetleri" nedeniyle Turk va-
tandaşiığından çıkanlmış olan
Yakovas, bu açıklamalanru Was-
Tiirk toprağı olan bir adada
(Gökçeada) dunyaya geldim. Ga-
zetelerinizin adı Hürriyet, Cum-
huriyet. Bu isimler, özgüriiik ve
demokrasi demek. Hep beraber
bnnu mümkiin kılalım."
Yakovas, Büyukelçi Nüzhet
Kandemir'in patrık onuruna ve-
receği öğle yemeği hatırlatılarak
Türk hukumetinin bu ziyarete
tavrıru nasıl bulduğu sorulduğun-
da ise şöyle yanıt verdi:
"E^er bir buyükeJçinin bir mil-
leti tam yetki>le terasi) ettigine
inanıyorsak, o zaman büyukelçi
Kandemir'in, patriği, geleneksel
Türk misafirperverliğine uygun
bir şekilde kabulüniin hukume-
tinin izni ve onayı ile gerekleşti-
ği söylenebilir."
Türk hükümetinin, yüzyıllar-
dır yan yana yaşayan ve birbirini
çok iyi tanıyan iki ulusun barış
içinde bir arada yaşaması ihtiya-
cım iyi fark ettiğini kaydeden Ya-
kovas, "Patrigin evrensel rolünü
vnrgulayarak Turkiye'nin resmi
çizgisi ile bir çatısmaya girmis
oluyor musunuz" sorusuna ise
şöyle yanıt verdi:
"Türk hükümeti tarihi çok iyi
biliyor. Avnca hatırlayacağınız
gibi patrige 'patrik' ve
'miUetbaşı' olarak statüsünü Fa-
tih Mehmet vermiştir. Buna ek-hington'daki UlusaJ Basın Kulü-
bü'nde yaptı. Dimitrins'tan son- kyecek fada bir şey yok. Bazı ga-
ra işbaşına gelebilecek patrik zetelerin yazdıgı gibi Lozan Ant-
adayları arasında adı geçen ve laşması'nın patriği evrensel sıfa-
hatta bu amaca yonelik olarak tından kopanp sadece Tiirkiye
1
yeniden Türk va- _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ deki Rum Orto-
tediği b i l d i r i . e n ^
r R u m P a t r İ
ğ
İ
'
n İ n
Yakovas'ın Cum- AİSL/ Ziyaretl
hurbaşkam özal nedeniyle bir basın
ile çok iyi bir di- toplantısı düzenleyen
yaloğu var. Bılın- y , < <, ,
diği gibi patrik, Yakoyas, Lozan ın
Türk vatandaşia- bırçok maddesı ıhlal
rı arasmdan seçi- edilmiştir ya da
washinîî
1
on
k
uygulanmamaktadır.
Sl'de"ffi 1922, 1923'lerde
Atenogras'm se- yapılmış anlaşmalara
çimi sırasında başvurmak yerine
tarihi hatırlamak
yaptıgı iddiası
d a h a d e r i n d e n
i n c e l e n m e y e
muhnçlır. Lo-
z a n
'
1 0 b i r
Ç °
k
m a d d e s i i h l a |
edilmişfir ya da
uygulanmamak-
p ü mış anlaşma-
ia« başvurmak
başvurmak yerine yerine, tarihi ha-
yaşandığı gibi t h i L h H
;
v ürlamak ve tari-
devreye girebiii- larını naurıamaK h i o l d u ğ u g i b i
yor. Yakovas, daha aklllica OİUr. Bu kabul etmek da-
Amerikan devle- yüzden Türk
n a
•kıllıaı olur.
ti iie bu s,k, bai- h ü k ü m e t i n i r l i evrensel
patriğin ziyaretine
tavrını takdir
ediyorum" dedi.
lara sahip, Was-
hington'da ağır-
lığı olan bir din
adamı.
Yakovas'tan
önce, patriğin "™^^^^^"™""
gezi programı konusunda bilgi
veren Basın Koordinatöru Ike Pa-
pas, "Dümanın bazı kısımlann-
da tstanbul olarak da bilinen
Konstantinopl'un patriginin
Amerika'ya gelişinin Yakovas ve
Özal arasındaki i>i nijetli diya-
logun bir zaferi" oldugunu söy-
ledi. Bu ziyaretin gerçekleşmesi
için eski ABD başkanlanndan
Jimmy Carter'ın da "aran" ola-
rak görev yaptığını açıklayan Pa-
pas, "Ama Başkan Bush bu ziya-
rete damgasını vurmostur" dedi.
Papas, patriği Washington And-
rews Askeri Hava Ussü'nde Be-
yaz Saray Protokol Şefi Büyükel-
çi John Reed'in karşılayacağuu
da açıkladı. ABD, Türkiye'den
özel bir uçakla gelecek patriğe,
Devlet Başkanı düzeyine yakın
bir karşılama yapıyor.
Yakovas, "Eski yaralann ka-
şınntası ramanı degil" diyerek ge-
nel tonunu vurguladığı basın top-
lantısında, Dirnitrius'un Ameri-
ka'ya getireceği mesajlardan bah-
scderken dünyada bölünmüş
ulusları ayıran "otanç
duvarianmn" ortadan kalkması-
na da değindi. Bu sözleriyle Kıb-
ns'ı kastedip kastettnediğinin so-
rulması üzerine de özetle şöyle
konuştu:
"Bolünmuş bütıin olkeleri kas-
tediyorum. Kuzey ve Güney Ko-
re var. Sovyetler Birliği'nde çatış-
malar var. Yugoslavya'da sorun-
lar var. Tüm bölünmüşlükleri
kastediyonım. Ben doğduğumda
Hacı adayına
geri ödemede
yabancı kaynak
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
SB) — Hacca karayoiu ile gidis-
leri iptal edilen hacı adaylanna
paralarının uluslararası döviz pi-
yasasından sağlanan döviz gelir-
leriyle ödendiği öğrenildi.
Cumhurbaskanı Turgnt Özal
tarafından geçen hafta hizmete
açılan Vakıfbank Fon Yönetim
Merkezi'nden edinilen bilgiye gö-
re açılıştan bugüne kadar mer-
kezde günde ortalama 132 milyon
dolarlık plasman işlemi gerçek-
leştirildi. Yetkililer, bu işlemler
sonucu 160 bin dolar faiz geliri
elde edildiğini, "iç ve dış piyasa-
lardan arbitraj vesair yollarla
sağlanan 25 milyon dolar ile 19
milyon markın Merkez Bankası1
na satıldığını ve bu paranın hac-
ca gidemejen hacı adaylanna
ödendigini" belirttiler.
Vakıflar Bankası daha önce
kaynak bulunamadığı gerekçesiy-
le geri ödemeyi gerçekleştireme-
miş, Fon Yönetimi Merkezi'nin
açılışı sırasında Cumhurbaşkanı
Özal, Vakıfbank Genel Müdüıü
tsmet Alver'e "geri ödemelerin
yapılması" taJimalını vermişti.
Bu yüzden ben
Türk hükümeti-
nin evrensel pat-
riğin Amerika zi-
yaretine tavnnın
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ dostane ve anla-
" ^ " " " yışlı olduguna
inaruyonım ve takdir ediyorum."
Bu sözlerinin Lozan'ın ihlali-
ne hoşgöruyle >-aklaştığı anlamı-
na gelebileceğinin hatırlatüıp gö-
ruşlerinin sorulması üzerine, Lo-
zan'ın, Fener patriğinin görevini,
siyasi değil, dini ve nıhani olarak
tarif ettiğini, patriğin de buna
hep saygı duyduğunu hatırlatan
Yakovas, "Ama patriğin bir ülke-
nin vatandaşı olması demek, o
vatandaşlıgın patriği veya her-
hangi birini dini inançlannı ye-
rine getirmekten alıkoyması de-
mek değildir" diye konuştu.
Gezide Carter'ın rolünün ne
olduğunun sorulması üzerine,
"Türk gazetelerinden okudnğnm
kadanyla" diyerek anlatmaya
başlayan Yakovas, Carter'ın An-
kara'da özal ile görüştüğünü, da-
ha sonra kendisinin Özal ile New
York'ta yaptığı görüşmede Özal'-
ın, vakıflara patrikhanenin yanan
binasının yeniden inşasına izin
için direktif verdiğini söylediğini
ileten Yakovas, Özal hükümetini
Patrikhane"nin evrensel rolü ko-
nusunda diğer Turk hükümetle-
rinden daha esnek bulup bulma-
dığının sorulması üzerine şunla-
rı söyledi:
"Karşılaştırma yapacak pozis-
yonda değilim. Ama olumlu açı-
dan bakılırsa, Özal yonetimine,
Türk Anayasası'nın tüm dinlere
eşitlik ve özgüriiik sağlayan mad-
delerine baglılığı için ve göster-
diği esneklik konusunda şükran
borcluyum."
Azerbaycan'da muhalefetin öndegelen adlarından Bahtiyar Vahapzade:
'Hedef\tam bağımsızlık'FARUK BİLDtRİCİ
BAKÜ — Azerbaycan'da ba-
ğımsızlık yanlısı muhalefetin ön-
de gelen isimlerinden Prof. Dr.
Bahtiyar Vahapzade, yıl sonunda
yapılacak seçimde çoğunluğu ele
geçirmek için çalıştıklannı söyle-
di. Vahapzade, "Ben Gorbaçov'-
dan hoşlanmıyorum. EnneniJerin
tarafındadır" dedi. Vahapzade,
Komünist Partisi'nin geleceğinin
kalmadığını belirterek "Cumhu-
riyet Halk Paıüsi" adıyla yeni bir
parti kuracaklarını ifade etti.
Karabağ olayları sırasında Er-
menilere ve Komünist Parti'ye ilk
karşı çıkanlardan Prof. Dr. Va-
hapzade, Cumhuriyet muhabiri-
ne, Azerbaycan'm özgürlüğünü
yeniden sağlamak istediklerini be-
lirterek "Yüzyıllar önce yitirilen
birşeyi tekrar elde etmek kolay
değil" dedi. Azerbaycan Halk
Cephesi'ne yakın olarak tanınan
Prof. Vahapzade'ye yöndttiğimiz
sorular ile yanıtlan şöyle:
— Azerbaycan'da şimdi son
dunım nedir?
Sovyet merkezi hükümeti, Ermenilere karşı bizi korumuyor. Ermenilerin
'arkası' var, bizim yok, nedeni: Haç!
Azerbaycan'm özgürlüğü yanm Özgürlük. Biz Sovyetler'le çalışıyoruz.
Aslında federe devlet bile değiliz.
Azerbaycan Sovyetler'den tamamıyla ayrılmalı. Ama Gorbacov
konfederasyon diyor. Tam müstakil olsun isterler mi?
Özgürlüğü Gorbacov vermez. Biz almahyız. Ama silahla değil,
demokratik yolla, parlamento yoluyla.
Komünist Parti'nin geleceği kalmadı. 'Cumhuriyet Halk Partisi' adıyla
yeni bir parti kuracağız.
— Baslangıcından bugüne ka-
dar ne kadar Türk öldü?
VAHAPZADE — Hesaplaya-
mam şimdi. Biz de onlardan öl-
dürdük. Ama onlar daha fazla
Türk öldürdü. Bu her gün devam
ediyor. 'İUa Karabağ' diyorlar,
teslim ohnuyorlar. Bir atasözü
vardır; 'Arkalı kopek kurt basar'.
Onlann arkası var.
— Onlann arkası var da neden
sizin yok?
VAHAPZADE — Nedeni
VAHAPZADE — Şimdiki ha-
limiz Ermenilerden aman yoktur
(fırsat yoktur). Ermeniler çok ter-
biyesiz. 'Karabağ bizim' deyip
duruyorlar. Şimdi sınırlarda her-
gün Azerilere hücura ediyorlar,
Azeri köylerini basıyorlar. Bu de-
vam ediyor. Sovyet merkezi hü-
kümeti de bizi korumuyor. Ancak
merkezi hükümet ordusu olmasa
işimiz çok zor olur. Bizim yegâ-
ne derdimiz budur. Ermenilerin
hücumuna karşı, Moskova mese-
leyi kökünden halletmiyor.
— Azerbaycan'ın özgürlügü
konusnnda ne dryorsDnaz?
VAHAPZADE — Azerbay-
can'm özgürlüğü yanm bir özgür-
lüktür, tam özgürlük değildir.
— Bagımsız değil mi?
VAHAPZADE — Sözde. Söz-
de federe bir devlettir. Ancak as-
lında federe devlet bile değil. Pet-
rol kendimizin degıl, ihraç ettiği-
miz şeyler kendimizin değil. Biz
Sovyetler'e çalışıyoruz. Biz ona
çaljşıyoruz, istikbaUmizi kazana-
lım, bağımsızJığımızı kazanahm.
— Son bir haftada öldüıülen-
lerin isimleri nedir?
VAHAPZADE — Gazetede
isimleri vardı. Bir baba ile oğlu öl-
dürdüler. Gedebey ilçesinde, dağ-
da çoban baba-oğulu öldürdüler,
21 haziran günü. Onlann silahlan
var, güçlü silahlar. Silahlan dışa-
ndan ahyorlar. Beyrut'tan, lngil-
tere'den, Ermeniler nerede yaşı-
yorsa oradan gehyor, Fransa'dan,
muhtelif yerlerden ahyorlar. îste-
dikleri kadar, en gelişmiş silahla-
n var.
Rorlnım'ıın
Doarumun
d e b a r l a n n b o I | U g u ) a .
şanıyor Bodrum'da. Evler, dükkânlar, boş bulunan her oda bara çev-
rilmiş. Hatta hamamlar bile bozulup bar rapılmış. Baret şapkalara
raonte edilmiş şişelerden sifon biralar, "Sabile"li arabesk geceler ve
son kazığı atmak için pusuya yatmış çorbacılar, Bodrum'da yeni bir
bar kültürii oİBfturmak için sanki yanşıyorlar... Bodrum'un her şeyi
tükenmiş.Su yok. Bodrum'da denize girebilmek için artık çok uzak-
lara gidiliyor. Serinlemek için onca fedakârlığa katlanan insanlar
bunun acısını akşamlan bariarda çıkanyoriar. Hani derier >a, "Kendi
gitmiş adı kalmış yadigâr." Bodrum da öyle. Bodrum'un her şeyi tü-
kenmiş, kah kala beriye bir tek barian kalmış... (Fotograf: Ümit Otan)
— Nasıl bir devlet biçimi
istiyorsunnz' Azerbaycan,
Sovyetler'den tamamen aynlma-
h mı?
VAHAPZADE — Elbette, biz
onu arzu ediyoruz. Ama Gorba-
cov konfederasyon diyor. Yani
yanm bağımsızlık, ordumuz ol-
mayacak, paramız da olmayacak.
Rusya'nın terkibinde yer alan
devletler muayyen meselelerde ba-
ğımsız olacak. Yani medeniyet
meselelerinde müstakil. Şimdilik
böyle. Tam müstaki) olsun ister-
ler mi?
— Sizce tam özgüriüğün yolu
nedir?
VAHAPZADE — Gorbacov
vermez. Biz almalıyız. Nasıl ala-
cağımızı şimdiden söyleyemem.
Silahla olmayacak. Demokratik
yolla, yani parlamento yoluyla
olacak.
— Parlamento bağımsızlık ka-
ran verecek dunımda mı?
VAHAPZADE — Hayır. Şim-
diki parlamento çok zayıftır.
Çünkü yukandan seçtiler, belir-
lediler milletvekillerini. Ben de
milletvekiliyim ama, benim gibi
düşünenJer azdır. Benim gibi dü-
şünenler köylfllerdir. Siyaset dUi
olmayan adamlardır. Parlamen-
toda aydıniar çok azdır. Şimdi yı-
lın sonunda yeni seçim sonunda
teşkilat gelecek. Biz yeni parla-
mentoda aydınlann çoğunlukta
olması için çalışıyoruz.
— Seçimier ne zaman? Kimler
giriyor?
VAHAPZADE — 2-3 ay son-
ra olacak. KimJerin aday olacağı
daha belli değil. tlçeler tek tek
adaylan belirleyecek.
— Gorbacov'un geoel politjka-
sını nasıl bnluyorsrnuz?
VAHAPZADE — Ben Gorba-
çov'dan hoşlanmıyorum. O de-
mokratça glasnost yaptı. O çok
•^üzel, ama Azerbaycanlılan mü-
dafaa etmiyor. Ermenilerin tara-
fındadır. Karabağ meselesinde
her ycrde Ermenileri müdafaa edi-
yor. Ermenilerin arkasındadır.
Çünkü etrafındakilerin hepsi Er-
tnenidir. Müsavirlerinin hepsi Er-
menidir.
— Komünist Parti'nin gelece-
gini nasıl göriiyorsunuz?
VAHAPZADE — Komünist
Partisi'nin geleceği kalmadı,
Cumhuriyet Halk Partisi adıyla
yeni bir parti kuracağız.
ABD Anayasa Mahkemesi'nin "ifade özgürlüğü" kararı politikacıları ikiye böldü
4
\akılmış bayrağın davası' alevlendiMuhafazakâr Cumhuriyetçiler, Kongre'den
anayasa değişikliği kararı çıkararak Anayasa
Mahkemesi'nin karannı değiştirme çabası
içinde. Bir Demokrat miîletvekili ise ABD
bayrağı şeklindeki oyuncakları, kâğıt peçeteleri,
tuvalet kâğıtlarını Kongre'ye getirdi ve "Şimdi
bu kâğıt peçeteye burnunu sümküren olursa
hapse mi girecek" diye sordu.
içinde. öte yandan Kongre'de ana-
yasa değişikliği yönünde oy kul-
lanmayan Demokratlar, seçildikle-
ri yerlerde millivetçi seçmenleri ile
çatışmaya girmiş durumdalar.
Kongrede anayasa değişikliği
oylaması sırasında ilginç tartışma-
lar yapıldı. Muhafazakâr Demok-
ratlar bayrak yakümasını onayla-
madıklannı, ancak ifade özgürlü-
ğüne karşı bir tutum almayacak-
lannı açıkladılar. Demokrat mil-
letvekillerinden biri, "Bir avnç dö-
şüncesiz, cahil yüzünden yüzyıDık
demokrasi Ukelerimizi harca)ama-
yız, o zaman o düşüncesizlerden
farkımız kalmaz" şeklinde savun-
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — Amerikan
Anayasa Mahkemesi'nin "bayrsk
yakmayı bir ifade özgürinğti" ola-
rak belirleyen kararı sonrasında
ABD'de bayrak ve miUiyetçilik
tartışması boyut kazandı. Devlet
Başkanı Bush başta olmak üzere
tüm muhafazakârlar Anayasa
Mahkemesi'nin karanna karşı çı-
karken Demokratlar güç dunım-
da.
Muhafazakâr Cumhuriyetçiler
Kongre'de anayasa değişikliği ka-
ran çıkararak Anayasa Mahkeme-
si'nin karannı değiştirme çabası
ma getirdi. Bir başka milletveki-
li, Amerikan bayrağı şeklindeki
oyuncaklan, kâğıt peçeteleri, tu-
valet kâğıtlanru kongreye getirdi
ve "Şimdi bu kSğıt peçeteye bur-
nunu sümküren olursa hapse mi
girecek" diyerek tezini güçlendir-
meye çalıştı.
Buna karşın muhafazakârlar
"Bizim atalanmu bu bayrak için
canlannı verdiler. gerekirse ana-
yasayı da değjştiririz" diyerek Vi-
etnara ve Kore gazilerinin yoğun
lobi desteğiyle birlikte büyük bir
kampanya sürdürüyor. Kampan-
ya özellikle gelecek secimlerdeDe-
mokratlan hırpalamayı amaçlı-
yor. Bu nedenle liberal köse yazar-
lan muhafazakârlann "bayrak"
gibi "suni kontdaria" şimdiden se-
çim gündemini kendi lehlerine çe-
vırme çabası içinde olduklarım
belirtiyorlar.
Anayasa Mahkemesi'nin kara-
rı ABD'nin çoğunluğuna ters dü-
şüyor ve 48 eyalette yasa değişik-
liği gerektiriyor. Anayasa Mahke-
mesi'ne göre "yaptlan hareketi ce-
zaiandırarak bayrak onurlanmıs ol-
maz, ama özgürlukJer desteklenir-
se bayrağın temsil ettigi demokrasi
güçlenmiş olur."
ifade özgürlünün bir biçimi
olan protesto özgürlüğü ABD
Anayasası'nın birinci maddesince
korunuyor. Bayrak yakmak ya da
bayrağın üzerinde yürümek vb ey-
lemler bu nedenle protesto mahi-
yeti taşıdıklan sürece yasaklanma-
yacaklar.
Konu Anayasa Mahkemesi
gündemine Teksas'ta 1984'te ger-
çekleşen bir protesto gösterisi ne-
deniyle açılan dava sonucu geldi.
1984'te Dallas'ta belediye binasın-
da yapılan Cumhuriyetçi Parti ku-
rultayı sırasında anti-nükleer gös-
tericiler bir banka binasında asılı
olan bayrağı yırtarak aldılar. Son-
ra kunıltayın önünde bayrağı yak-
tılar. Gösteride ayrıca "Amerika,
kırmızı, beyaz ve mavi, işte üzeri-
ne tükürüyoruz" diye bağnldı. Si-
vil polislerden biri bayrağı yakan
göstericinin Gregory L. Johnson
oldugunu saptadı. Johnson, Tek-
sas yasalanna göre bir ulusal sim-
geye hakaret ve kamuyu aşın de-
recede tahrikten yargılandı, suçlu
bulunarak iki yıl hapis ve 2 bin
dolar para cezasına çarptınldı.
Dava böylece Anayasa Mahkeme-
si'ne kadar gitti.
Tartışmalar bayrağa saygı ko-
nusunu canlandınnca çeşitli gös-
teriler oldu. Sanatçılar, "Bayrağa
nasıl saygı gosterilmeUdir" konu-
lu sergiler açtılar. Bu sergilerden
birinde 24 yasındaki genç bir sa-
natçı ziyaretçilerin sergis: konu-
sundaki fikirlerini yazdıklan def-
terin durduğu masanın önüne ye-
re bayrak sermişti. Herhangi bir
şey yazmak isteyen bu bayrağa
basmak durumunda kalacaktı.
Chicago'da açılan bir sergide yi-
ne yere bayrak konuldu ve izleyi-
cilerin "milli duygulan ile müca-
dele etmek, miUiyetçilik ve sem-
bolizmi yenmek için bayrağa
basmalan" salık verildi. Chicago
Mahkemesi bu sergiyi hazırlayan-
lan 6 ay hapis ve 2500 dolar para
cezası isteyerek yargıladı.
NEREDEN... NEREYE !.
Çıplak Sîlah bilirkişideİran hükümeti, Çıplak Silah filminin sadece
Türkiye'de gösterildiğini savunuyor. İran
büyükelçilik kaynaklarmdan edinilen bilgiye
göre İran, filmin gösterildiği tüm ülkelerde
Humeyni ile ilgili bölümlerin kesilmesi yönünde
girişimde bulunacak.
AYŞE SAYIN
ANKARA — Iran'ın Türkiye^
de gösteriminden "rahatsızhk"
duyduğu "Çıplak Silah - The Na-
ket Gun" fihniyle ilgili kriz büyü-
yor. Iran Buyükelçiliği'nin başvu-
rusu üzerine, Dışişleri Bakanhğı
kanalıyla cumhuriyet savalığına
götürülen "Çıplak SUah" filmi
için bilirkişi heyeti oluşturuldu.
Bakanlık yetkilileri, konunun
hukuki yollardan çözüleceğini be-
lirterek bu konuda herhangi bir
açıklama yapmaya yanaşmıyor.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Akın
Önciil ise "Çıplak Silah"la ilgili
dosyanın hazıriandığım ve oluştu-
rulan bilirkişi heyetine iletildiğini
bildirdi. öncül, bilirkişinin rapo-
nınu çok kısa zamanda tamamla-
yacağıru sandığını ifade etti. Dı-
şişleri Bakanhğı, Çıplak Silah ola-
yını cumhuriyet savcılığına kaydı-
nrken Kültür Bakanlığı da filmin
gösterilip gösterilmemesi konu-
sunda hiçbir müdahale yetkileri
bulunmadığı gerekçesiyle "sessiz"
kalmayı yeğliyor. Kültür Bakanh-
ğı, filmin denetim kurullarından
"olumlu rapor" aldığını, bundan
sonraki hukuki problemin ise sav-
cılık kanalıyla çözümleneceği gö-
rüşünü savunuyor.
İran hükümeti Çıplak Silah'ın
sadece Türkiye'de gösterildiğini
savunuyor. İran Büyükelçiliği kay-
naklanndan edinilen bilgiye göre
tran filmin gösterildiği tüm ülke-
lerde, Huraeyni ile ilgili bölümle-
rin kesilmesi yönünde girişimde
bulunacak. Büyükelçilik kaynak-
lan, "Film 1990 yıbnda çevrildi ve
sadece Türkiye'de gösteriliyor.
İran, filmin gösterildiği tüm ulke-
lere tepki gösterecektir. ÖzellikJe
Müslüman ve tran'la yakın ilişki-
leri olan ülkelere bu bolumkrin çı-
kanlması talebinde bulunacağız"
göruşünü savundular.
Büyükelçilik çevreleri, filmde
Humeyni ile ilgili bölumleri "aşa-
ğıiık bir işti" diye nitelerken bir
yetkili de "Herhangi bir ülke Ata-
türk aleyhine bir film yapsaydı,
Türkiye tepki göstennez miydi"
göriişünü dile getirdi. Filmin baş-
ka ülkelerde de gösterildiğinin
anımsatılması üzerine aynı yetki-
li, "Hangi ülkede gösteriliyor. Ga-
zetelerde yer aldığı gibi bu fihn
I989>da değil 1990da çevrildi, be-
nnz hiçbir yerde gösterirae girme-
di. Türkiye, Pakist&n'ın isteği üze-
rine 'Gandhi, filmini göstermemiş-
ti. Bu da aynı şekilde değerlendi-
rilebilir" diye konuştu. "Çıplak
Silah"ın dağıtımcısı UIP firması
tarafından 40 ülkeye satıldığı be-
lirtildi.
İran Büyükelçih'ği Basın Atasesi
Celaleddin Nemini ise bu konuda
geniş bir açıklama yapamayacağı-
nı belirterek "Filmin gösterilme-
mesini olumlu bir geltşme olarak
değerlendiririz" demekJe yetindi.
Öte yandan, Istanbul Emniyet
MüdOrü Vekili Ihsan Ünal'ın em-
riyle "keyfi" olarak filmin göste-
riminin engellenmek istemesi çe-
şitli çevrelerde tepkiye yol açtı.
David Zucker'in yönettiği filrn-
de Lealie Nielsen ve Pricilla Pres-
ley başrol oynuyor. Polisiye fılm-
ler ile dünyaca tanınmış liderlerin
"karikatürize" edildiği filmde,
Humeyni'nin yani sıra Gorbacov,
Kaddafi, ldi Amin, Arafat'la il-
gili "tiplemelere" de yer veriliyor.
Filmin bir bölumünde Humeyni,
Kaddafi, Gorbaçov, tdi Amin ve
Arafat'ın bulunduğu masada gar-
son servis yaparken Gorbaçov'un
başındaki lekeyi siliyor. Senaryo-
sunu Jerry Zucker'in yazdığı fil-
min bir bölumünde de bir Ame-
rikan subayı, Humeyni'nin saka-
lını çekiştiriyor, tokatlıyor. Bu
arada sanğı düşen Humeyni'nin
"punk" saçları ortaya çıkıyor.
Semra Özal
döndü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — TKGV Genel
Başkanı Semra Özal,
Azerbaycan ziyaretini
tamamlayarak dün
Ankara'ya döndü. Semra
özal, gezisinin son
gününde programında
olmamasına karşın, Sovyet
birliklerinin Azerbaycan'a
girişi sırasında
öldürülenlerin gömüldüğü
şehitliği ziyaret etti. özal,
Türkiye'ye dönüşünde
Esenboğa Havalimanı'nda
Başbakan Yıldınm
Akbulut'un eşi Samia
Akbulut ve Sağhk Bakanı
Halil Şıvgın tarafından
karşılandı.
De Bakey
MalatyaVia
• MALATYA (AA) —
ABD'nin Baylor Collage of
Medicine hastanesi dekan
yardımcısı Prof. Dr. De
Bakey, Inönü Üniversitcsi
bünyesinde kurulacak
hastaneyle ilgili
incelemelerde bulunmak
üzere Malatya'ya geldi. De
Bakey ve beraberindeki
heyet, tnönü Üniversitesi
kampusunda yapılacak 600
yataklı ve 18 katlı olacak
hastanenin yerini belirlemek
amacıyla çalışmaJara
başladı. Inönü Üniversitesi
Tıp Fakültesi Araştırma ve
Uygulama Hastanesi'nin
temeli 21 temmuz cumartesi
günü Cumhurbaskanı
Turgut özal tarafından
atılacak.
Kürtajda kan
kaybından öldü
• Istanbul Haber Servisi
— Fatih'te özel bir klinikte
kürtaj olan 3 çocuk annesi
bir kadının kan kaybından
öldüğü büdirildi. Cibali
Salimpaşa Caddesi'ndeki
özel bir kliniğe kürtaj
olmak için giden, 2 aylık
gebe Gülistan Demir (38),
dün 15.00 sıralarmda kan
kaybetmeye başladı. Bunun
üzerine Çapa Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne götürüJmek
istenen Gülistan Demir'in
yolda aşın kan kaybı
yüzünden yaşamıru yitirdiği
belirtildi. Gülistan Demir'in
eşi lbrahim Demir, olayda
kürtajı yapan Dr. Şükran
Eyüboğlu'nun ihmali
bulunduğu gerekçesiyle
savcıüğa başvuracağını
söyledi.
Türkiye'den
ozona inıza
• ANKARA (AA) —
Devlet Bakanı Vehbi
Dinçerler, Turkiye'nin, ozon
tabakasının korunması için
yapılan Viyana Anlaşması
ve Montreal Protokolü'ne
taraf olacağını söyledi.
Dinçerler, fngiltere'de
yapılacak "Ozon
tabakasının inceimesine yol
açan kimyasal maddeler
hakkında Montreal
Protokolü'nün
görüşülmesi" konulu
toplantıya katılmak üzere
dün uçakla Londra'ya gitti.
Dinçerler, ozon tabakasının
incelmesi ve diğer
nedenlerden dolayı,
dünyanın ısındığını da
kaydederek "Eğer dünya
ısınsa, bir santigrat derece
ısınma için dünya sulan 15
santimetre ytikselir.
Dünyadaki bütün dengeler
değişecek. Bunu ifade eden
ilmi ifadeler var. Bundan
dolayı Türkiye, bu
anlaşmalara katılmakta
fayda gördü" dedi.
Gençlere
Ttirkiye turu
• ANKARA (AA) — 15
Avrupa ülkesinden 60
başanlı öğrenciye
Turkiye'nin önemli kültür
merkezleri gezdirilerek,
Türkiye kültürii hakkında
bilgiler verüecek.
Toplumlann birbirine
yaklaştırma, çeşitli ülkelerin
kültürlerini tanıtmak
amacıyla iki yıldan bu yana
düzenlenen "Uluslararası
Gençlik Kültür Kervanı" bu
yıl 17 temmuz - 1 ağustos
tarihJeri arasında Türkiye'yi
dolaşacak.
PTTden
piyangolu kart
• ANKARA (AA) —
PTT, merkez ve şubelerinde
sattığı kartpostal ve tebrik
kartlan için piyango *
düzenledi. PTTnin
kartpostal ve tebrik
kartlarını alanlardan, noter
huzurunda yapılacak çekiliş
sonunda kazananlara, pul
serileri başta olmak üzere,
pul albümü ve resimli kart
poşetleri verilecek. Bu
amaçla Kurban Bayramı
öncesinde piyasaya 60 bin
kartpostal çıkanldı.