Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 MA YIS 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15
Ozal: Kıskanmaya gerek yokCumhurbaşkanı Özal, muhalefeti eleştirirken,
"Kalpleri muhurlu, kulakları tıkab ve
gozlerinde perde vardır" dedi.
TÜREY KÖSE
İZMİR — Cumhurbaşkanı
Turgul Ozal, son 6-7 >ıldır Türk-
ıye'nın dev bır şantıyeye dondu-
|unu belırterek, "Ülkede btınla-
n gormejenler vardır Mukaddes
kıtabıınızda denildığı gıbı onlann
kalplen muhurlu, kulaklan tıka-
h ve gozJennde perde vardır. Kıs-
kanmaya gerek yok. Yapılanlar
memleket içindır" dedı Hukuk-
çuların, "Ozal anayasayı hıçe
saydı" şeklındekı değerlendırme-
len uzenne Cumhurbaşkaru Ozal,
"Ana>asavı bılmıyoriar. Ben hu-
kukçu degilım ama, anayasayı
belki 50 defa okudum" dıye ko-
nuştu Ozal, "Seftlmemem için el-
lerınden geleni yaptılar. Aynı in-
sanlardır, avnı gazetedir. Bunlar
ben seçılmeveyım dıye hatta bir
nevı mnbalefeb tahrik etlıler" de-
dı
Öncekı gun lzmır'e gelen Cum-
hurbaşkaıu özal, yoğun temaslar-
da bulundu Buyuk Efes Oteh'nde
bır yeraeğe katılan Özal, bır saa
tı aşkın konuşma vaparak son yıl-
lardakı gelışmeien ozetledı Özal,
tarafsızlığına ılışkm eleştırılere de
ğınırken şunları so>ledı
"Gazete savfalanna bakıvo-
rum Şu profesor>ada bu docen-
lın beyanatlan var. Vallahı ınsa-
oın şunu dıvesı gelıvor. Serun ana-
yasavı ıki defa okuman lazım. sa-
na ceza vermek lazım. Ondan
sonra mutalaa var. Benım taraf-
sız oldugum şe> gorevımdır. Ama
ben ANAP'ın kunıcusuvsam onu
ınkâr etmek bana vakışır mı? Bu
ıddıalarda bulunanlar daha ben
seçilmeden karşıma çıktılar. Seçıl-
memem ıçın eOennden geleni >ap-
tılar. Ajnı ınsanlardır, aynı gaze-
tedir. Bunlar ben seçılmevevım dı-
ye hatta bır nevı muhalefeti tah-
rık ettıler. Nı>e Çankaya'ya gıt-
tinız dı>e bır taraftan siz hem be-
nı tanımaz olacaksınız hem de
ondan sonra tarafsız olmadı cum-
hurbaşkanı dıveceksınız. Bu ne
peıiuz, bu ne lahana turşusu? On-
dan sonra bılıra adamı vevahut
şey adamlanm getınp daba benım
ne sovledığımı ıncelemeden beva-
nat almak nedır? Daha benım ne
so)ledıgınu bu adamlar bılmıyor.
Çunku benım soyledıgım bugun
gazetelerde çıkıyor. Eger dogru çı-
kıyorsa ben ANAP'ın kurucusu-
yum. Bır seçım beyannamesı var-
dı. Bugunku ıktıdann bu secım
beyannamesımn dışında bır ıddi-
ası mı var? Hajır. O halde benım
bu konuda şu vazıfem vok mu?
Eğer o seçım bevannamesıne ay-
kın hareket edersenu ben sızı ıkaz
etmez mıyıra? Ederım. Gayet la-
bıı nknmı soylenm."
Ozal, kaldığı Bdlçova tesıslerm-
de dun Devlet Bakanı Isın Çele-
bı'yle bırlıkte bır sure önce Turkı-
>e'de kola boykotu başlatan Bak
kallar Derneğı Başkanı Musa Oz-
horek ıle Şoforler Derneğı Başka
İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAVA
Özal, Türk ve
Yunanlı işadamları
IZMIR — Pazar gecesı saat
2300 sıralarında anı bır prog-
ram değışıklığıyle Cumhur-
başkanı Ozal, Buyük Efes Ote-
lı'ne gelıyor Cumhurbaşkanı
Özal'ın, Ege Bölgesı Sanayı
Odası'nın 44 yıl kutlamaları
çerçevesınde duzentenen bes-
te yarışmasının odül torenı ve
konserınden sonra Büyuk
Efes Otelı'ne gelışı, gecenın
ılertemış saatınde türlu yorum-
lara yol açıyor
Herkes bırbırıne soruyor
— Sayın Cumhurbaşkanı
nın bu saatte otelde ne ışı var?
Az sonra durum anlaşılıyor
Cumhurbaşkanı Ozal'ın Dor-
duncu Turk-Yunan Ortak Töp-
lantısı nedenıyle Buyuk Efes
Otelı'ne geldığı oğrenılıyor
Oysa pazar sabahı Şarık Ta-
ra ıle Theodore Papalexopou-
los, ortak bıldınnın açıklama-
sını yapmışlardı AkşamdaTe-
nıs Kulübü'nde EBSO Yöne-
tım Kurulu Başkanı Uğur Yu-
ce, Yunanlı konukların onuru-
na yemek verıyordu
Yemek sırasında Cumhur-
başkanı nın Buyuk Efes'e ge-
leceğı, Türk-Yunan ışadamla-
rıyla görüşeceğı haberı geldı
Herkes apar topar Buyuk Efes
Otelı'ne dönmeye karar verdı
Saat 23OO'te Buyuk Efes
Otelı önünde guvenlık onlem-
lerı dıkkatı çekıyordu Cumhur-
başkanı otele gelmış Türk ve
Yunan ışadamlarıyla göruş-
meye başlamıştı
Dün sabah konuştuğumuz
sanayıcı ve işadamları, goruş-
ftıenın "olırmlu" ğectigırti be-
lırtırlerken ızlenımlerını şoyle
aktarıyorlardı
— Sayın Cumhurbaşkanı
toplantı sırasında "Tek Adam"
ızlenımını verdı
Toplantıda devlet bakanları
Işın Çelebı ve Hüsnü Doğan
da bulunuyordu Yunan işa-
damları arasında Nıcos Pala-
vıdıs, Alexandre Glyptıs, Gıo-
vannı A Del Conte, Theodore
Papalexopoulos yer alıyordu
Türk işadamları ıse Şarık Ta-
ra, Selım Egelı, Uğur Yüce, Şı-
nası Ertan ve Halıt Şarlak'tan
oluşuyordu
Bu sırada Buyukelçı Kaya
Tbperı dışarıya çıkıp gazetecı-
lere şu açıklamayı yaptı
— Sızı fazla bekletmeyelım
Türk-Yunan işadamları toplan-
tı sonunda yayımladıkları bıldı-
rıyı Sayın Cumhurbaşkanı'na
sundular Sayın Cumhurbaş-
kanı dınledı memnunıyetını
belırttı Hem Yunamstan Baş-
bakanı Mıçotakıs'e hem de
Cumhurbaşkanı Karamanlıs'e
en lyı dıleklerını götûrmelerını
ıstedı
Bır gazetecı Kaya Toperı'ye
şu soruyu yonelttı
— Konut fonunun kaldırıl-
ması ıstendı mı?
Tbperı yanıt verdı
— Öyle bır şey yok Onlar
burada konuşulmaz Ne Yu-
nanlılar ne de bızımkıler böy-
le bır önerı getırmedıler Bu gı-
bı şeyler Cumhurbaşkanı'nın
yetkısı dahılınde değıldır
Evet, dün sabah topiantıya
katılan kımı Türk ışadamlarıy-
la konuştuk Istersenız bır ışa-
damının ızlenımlerını aktara-
lım
— Sayın Cumhurbaşkanı
tek adam görüntüsünde Her
yerde Türkıye'nın her konusu-
nu kendısı dıle getırıyor Benım
oteden ben tenkıt ettığım bır
husus Pazar gecesı de aynı
şeyler oldu Cumhurbaşkanı
ıle hükümetın görevlerı farklı
Oysa Cumhurbaşkanı huku-
met başkanı gıbı Bunun ıçın
de her sosyal grup, sorunları-
nın çozumlenmesı ıçın Başba-
kan yenne Cumhurbaşkanı na
gıtmeyı yeğlıyor Oncekı gece
de çozumler hukümetten de-
ğıl, Cumhurbaşkanı'ndan ıs-
tendı
Bır başka ışadamı ıse şu yo-
rumu yapıyor
— Sayın Cumhurbaşkanı
hükümetın yanı ANAP ıktıda-
rının tüm mısyonunu yüklen-
mış gö-züküyor Bûtun gayce-
tı bu seçımlerı 1992'ye kadar
göturmek Polrtıka tonuşulma-
dı, ama bır başbakan havası
var Sayın Özal'da Tek adam
Özal' ımajını verıyor Bızımle
ve Yunanlılarla görüşürken,
sankı seçım konuşması yapı-
yor havasını edındık
Cumhurbaşkanı Özal'ın tek
adamlığa doğru hızla koştuğu
ızlenımı, sanayıcı ve işadam-
ları tarafından da artık dıle ge-
tırılıyor
Özal'ın 'ANAP mısyonu"nu
BITTI omuzlayıp 1992'ye go-
turme eğılımı ıse ANAP mıllet-
vekıllerıne moral verıyor
Bakalım muhalefet ne yapa-
cak
Başbakan da 'Çekemiyorlar'5 5 JANKARA (Cumburivet Boro-
sa) — Başbakan Yüdırrm Akbu-
lat, muhalefetın hükümetın ger-
çekleştırdığı butun ıcraata karşı
çıktıgını behrterek, "Bızı çekenıi-
yoriar, bta luskaaiTOriar" dedı
Akbulut, yenı 0 kurulması ıçın ça-
lışmaların sürdUrüldüğfinO
bıldırdı.
Akbulut, Şerenıkoçhısar'dan
gden bır grup pamlıvı \NAP Ge-
nel Merkea'nde kabul ettı ve DYP
ve RP'den ANAP'a geçen bazı be-
ledıye başkanlanmn parlıye gırış
belgdcnnı ımzaladı Akbulut, Şe-
reflıkoçhısar'dan gelen heyetın sık
Yıldırım Akbulut,
Şereflikoçhisar'dan gelen
partililere yaptığı
konuşmada, "Biz icraat
yapıyoruz, muhalefet
karşı çıkıyor.
Bizi çekemiyorlar,
bizi kıskanıyorlar" dedi.
maksadı hizmet defüdir." nn nesıne ga>wıeceksııuz? Biz, m-
- 19 Mayıs Atatürk'u Anma, ön bınnizi bın yapmaya çal^ıyo-
sık "D olmak ısdyonız*' sloganla- Gençük ve Spor Bayramı'na mu- ruz. Akılü davraamazsaBU, biri
nyla kesılen konusmasmda, Turk- h a I e f e , hderlennın 'katılmayışıru dahi bulamazsinu" dedı.
efeştıren Akbulut, şunlan söyledırye'de yeru ıi ve ılcelenn sadece De-
mokrat Partı ve ANAP dönemın-
de kurulduğunu belırttı Yenı ıl
oluşturulması ıçın zaman zaman
söz verdıklenru anlatan Akbulut,
"ANAP soznne sahıp, sozunu (u-
"MiHi birük ve beıaberUte karşı
çtlubnası hiç kimse tarafıodan
(akdır edılemez. Karşı çjkanlara
dersleri acı bır şekıMe veriUr. Boj-
Akbulut'un konuşmasından
sonra Ankara'nın yenı kurulan
Akyurt üçesırun DYP'h Beledıye
Başkanı Sezaı Yaga, Evren iiçe~
sının DYP'h Beledjye Başkanı
tutacagu, yenı d >e üçeler kurul-
ması İÇİB çalışmalarımız
<
*
ır
sfinnektedir" dedL
Muhalefet partıleruıın yenı ıl ve
üçeler kurulmasma karşı çıktıkla- selmelı>iz. HıssetmevenJere ders-
nru ıfade eden Başbakan Akbu-
l e n n l
*°
b ı r
5<kı
|d
e *«•••
lut, şöyle devam ettı. Akbulut konusmasmda, ısım
"Biz icraat yapıyonız, muhale- vermeden DYP lıden Demırel'ı de
fet ise hep karşı çıkıyor, bınbır eleştırerek, "Ofkeyle, bırsla, sabit
mazeret sıralıyoriar Bizi kıskanı- fikirle ış yapılmaz. thtirasla bir
yor, bızı çekemjyorlar Biz hizmet noktaya vanlmaz. 1980 oncesın-
ederken onlann karşı çıkmasırun de ne yaptıklan bellı. Şimdı 'Iyı
nedenı nedır* Nedenı. v-atandaş- ıdare edıvorduk', Ben gerıde göz-
la butunleşmemelendır. Onlann yaşı bırakmadım" diyoriar. Bunla-
Adem Yıldınm ANAP'a geçtı.
Başbakan Akbulut, beledıye
başkanlarırun ANAP'a gırış bd-
gelerını ımzalarken bır konuşma
yapan Devlet Bakanı Mustafa Ta-
şar, "fşte şimdi asıl dognı yolu
btddunoz" dedı Taşar, DYP liden
Soleyman Demırefin kendısım ık-
tıdardan uıdıren Kenae Evren'ın
arkasında durmavı "Içine siadir-
diğini", ancak kendısının yetiştır-
dığı Cumhurbaşkanı Turgul
Ozal'ın arkasında durmamak ıçın
törenlere katümadığını söyledı
Cıımhıırbaşkanı rejimi zorluyor
(Baftaraft I. Sayfada)
zenledığı basın toplantısında, ana-
yasaya gore cumhurbaşkanının sı-
yası tartışmaların ıçınde yer ala
mavacağmı, sıyası tavır takınama
yacağıru anımsattı ve "Bunlan va-
parsa anajasanın dışına çıkmış de-
mektır. Bugun Tarkryt'de Cum-
hurbaşkanı larafsız degildır. Za-
ten ıçınden çıktığı partının ıçınde
de larafsız degildır" dedı
Özal'ın, olduğundan farklı gö-
nılduğunu kaydeden Baykal şun-
ları söyledı
"Bugun 'Cumhurbaşkanı'na
alışamadım' diyen ınsanlar ceza-
landınlıyorsa, bu vaptınmların
nedeni tarafsız olmasındandır
Ama uvgulamada tarafsız degil-
dır. Turkıve'yı başkanlık sistemı-
ne sunıkluyor. Oysa Turkiye'de
Meclıs'ın ustunluğu vardır. Tür-
kıye'nın cumhurbaşkanı yokken
Meclısi vardı. Bızdekı cumhurbaş-
kanı sorumsuzdur. Bırieşüncı, bu-
tunleştıncıdır. O>sa ABD'de so-
rumludur. Sıyası bır nıteligı var-
dır. Bugun Turkiye'de o koltukta,
rejım değışıklığı zorlaması ve gı-
rişımi yapıhyor. Çunku Cumhur-
başkanı siyasi tartışmalann orta-
43. CANNES ULUSLARARASI FİLM ŞENLİĞİ SONUÇLANDI
Altm Palmiye Lynch'in
MEHMET BASUTÇU
CANNES — "\lün Palmiye"
ıçın Godard'ı bekleyenler vardı
Godard'ı çok sevenler de vardı, hıç
sevmeyenler de
David Lynch'in fîlmı "Vahşı
Yurek"te (VVıld at Heart) Şenlığı
ızle>'enlerı ıkıye bolmuştu Fılmı
bu>ıık odule değer görenler >anın-
da, "fıl adam"ın yonetmenı
Lynch'in yenı yapıtından nefret
edenler de vardı Karmaşık bır
ıhşkıler ağı ıçınde gıderek buna-
lan bır çıftın kaçışmı anlatan, kan,
seks ve korku karışımı, sıradışı ve
karanlık bır dunyanın sınemaya
yansıyan bu orneğı 43 Cannes
Şenlığı'nın, tek tartışmalı oduluy-
du
Şenlığın ıkıncı boyuk odulu sa-
yılan "Cannes 1990" Odulu ise,
değişık ıki kulturun ozellıklerını
ve izlennı, başanlı ve yalın bır bı-
çimde sınemaya aktarmavı başa-
ran ıki film arasında pavlaştırıldı.
Afrikalı genç yonetmen Idrıssa
Ouedraogo'nun "Tilai" adlı fılmı-
nın ıçerdığı ıçten şıırsellıkten ve
getırdığı toplumsal analızın doğ-
ruluğundan daha once söz etmış
tık Japon sınemasmın geleneksel
çızgısıne sadık bır sınema dılıvle
kotanlmış olan "Olıım İgnesi" ad-
lı yapıtın yönetmenı Koheı Ogurı
de aynı sağlam duyarlığı, şıırsel-
lığı ıçeren başarıiı bır fîlm gerçek-
leştırmış Ikıncı Dunya Savaşı son-
rasmda, her ıkısı de değişık neden-
lerle vaşamına son vermek ısteyen
genç bır çıftın sıradışı oykusunu,
gorsel yuku doyurucu bır sınema
dılıyle anlatan bu Japon filmı, ay-
nca, guçlu mızansenıyle Ulûslara-
rası Sınema Yazarları Bırlığı'nın
fflPRESCI) ödülunü de alıyordu
Ken Loach'un İrlanda'da Ingı-
lız polısının ve ordusunun ınsan
haklarını hıçe sayarak gınştığı ey-
lemlen kınayan cesur fllmıne jurı
ödulunun venlrnesı ıse, kuşkusuz.
başanlı bır polıtık sınema örneğı-
nın haklı olarak ödullendınlmesı
dır
En ıyı Kadın ve Erkek Ovuncu
Ödullerını alan Gerard Depardı-
eu ıle Polonya sınemasmın guçlu
oyunculanndan Krjstyna Janda
adları uzerınde hemen hemen her-
kes bırleşmıştı Janda'mn olağa-
nustu yorumu>la dıkkatı çeken,
1981 vapımı "Sorgnlama" adlı
film ulkesınde hemen yasaklan-
mış, yönetmenı Ryszard Bugajskı
ıse daha sonra Kanada'ya yerleş-
mek zorunda kalmıştı
Odul hstesınde, bu yıl şenlıkte
onemlı bır yer alan Doğu Avrupa
uikelerı sınemalarının, Sovyetler
Bırhğı bayrağım taşı>an başka or-
neklen de bulunmakta Gleb Pan-
fılov vanında genç yonetmen Pa-
vel Lounguıne'ın başanlı ılk fılmı
"Taxi-Blues"un mızansen odulu
nu alması alkışlarla karşılarurken,
bır ılk tılmı öduliendıren "Altın
Kamera" da başka bır Sovyet fil-
mının, Vitali Kanevski ımzalı "Kı-
pırdama, Öl ve Dinl" adlı >apıtın
oluyordu
Fransız ve Italyan sınemalannın
sonuçlardan vetennce pay alama-
dıklan sö>Ienebılır örneğın Ta-
vernier'nın bır odul alması kuşku-
suz haksızlık olmazdı Italyan sı-
nemasına gelınce, Giuseppe Tor-
natore nostaljıyı çok sevdığıne gö-
re, geçen yıl "Sinema Paradısıo"
ıle aldığı ödulun nostaljısını çek-
mesı sanırım doğaldır
Sonuç olarak, 43 Cannes Şen-
lığı'nın, buyuk ödül dışında surp-
nzsız bır şenlık olduğu soylenebı-
lır Çünku, genel duzeyın yuksek
olması nedenıyle, değişık sınema-
sal turlenn başanlı örneklerı ara-
sında hıçbır yapıt tartışmasız bır
bıçımde one çıkamıyordu Jurı
Başkanı Bernardo Bertoluccı'mn
açıkladığı sonuçlar da ıslıklardan
çok alkışlarla karşılandı
Sonuçlar
David L>nch
• Buyuk Odul 'Altm
Palmije": "Vahşı Yurek"
(Wıld at Heart) David
Lynch (ABD)
• Juri Buyuk Ozel Odulu
"Cannes 1990": "Kanun"
(Tılaı), tdrıssa Ouedraogo
(Burkına Faso), "Olüm
tğnesı" (Shı No Toge),
Koheı Ogun (Japonya)
• En Iyı Kadın Oyuncu
Odulu: Krystyna Janda,
Ryszard Bugajskı'nın
yönettığı "Sorgulama ' adlı
fılmdekı yorumuyla
(Polonva)
• En tyi Erkek Oyuncu
Odnlu: Gerard Depardıeu,
Jean-Paul Rappeneau'nun
yönettığı "Cyrano de
Bergerac" adlı filmdekı
yorumuyla (Fransa)
• Mizansen Odulu: "Taxı
Blues", Pavel Louneuıne
(SSCB)
• En İyı SanaUal Katkı
Odulu: "Ana", Gleb
Panfilov (SSCB)
• Juri Odulu: "Gızlı
Gündem" (Hıdden
Agenda), Ken Loach
(Ingıltere)
• "Altın Kamera" Odulu:
"Kıpırdama, Ol ve Dınl",
Vıtalı Kanevski (SSCB)
sında her alana elinı uzalıyor.
Açık taraftır."
Baykal, Ankara'da Cumhun-
yet'ın sorularını vanıtlarken de,
"Durumu kamuoyunun bilgısine
sureklı olarak sunacaklanm" be-
hrterek, "Meclfs'ten bu konuda
çoziım beklemenın hayal kurmak
olacağım" söyledı Baykal, "Tek
çozum erken seçimdir" dedı
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Esat KıraÜıoglu da ANAP'ın '1b-
(ilalin turettigi parti" olduğu go-
ruşunü savundu ve "Dolayısıyla
Cumhurbaşkanı da varlıgını
AN \P'ın varlığunia gormektedir"
dedı Kıratlıoğlu, Cumhurıyet'e şu
değerlendırmeyı vaptı
"thtılalden sonra ızınle kurulan
partılerden yalnız ANAP kalmış-
tır. ANAP şu anda yuzde 10 ba-
rajını zor yakalar durumda.
ANAP yok oldugunda Tnrgut
Ozal da onuııla bırlikte yok ola-
caktır. Tıpkı ana rahmındekı ço-
cuk gibı, Ozal gıdasını ANAP'tan
almaktadır. ANAP'ı yaşatmak
Turgut Ozal'ın Çankaya'dakı ha-
yatını devam ettırmek demektır.
Anayasa geregi Cumhurbaşkanı-
nın bır partıyı destekler bıçımde
konuşması suçtur. Ozal anayasa
suçu ışlemektedır ve bunu da per-
vasızca yapmaktadır."
Özal'ın kendısım halen
ANAP'ın başkanı zannettığını
kaydeden Kıratlıoğlu, "Başta
Cumhurbaşkanı olmak uzere
\N\P keyfı hareket etmeye baş-
ladı. Bu. Turkıye için çok tehlike-
ıidir. Turkıve'vı kurtarmak, Çan-
kay^'yı Ozal'dan, ANAP'ı hukü-
metten uzaklaştırmaya bağhdır"
dedı Ozal'ın son açıklamasını
Meclıs gundemıne getırmenın bır
sonuç vermeyeceğı goruşunu savu-
nan Kıratlıolu, "Çunku Meclis,
uzaktan kumandalı bır başbaka-
nın başkanlıgını yaptığı ANAP
çogunlugundadır Meclıs'le hıçbır
şeyın çozulecegıne ınanmıyoruz.
Çozum erken seçımdedir" dıye
konuştu
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan da Özal'ın ANAP Baş
kanlık Dıvanı uyelerını kabulun-
dekı konuşmasını "Anayasaya ta-
raamentersdusen, aykın olan bir
bevan" olarak mteledı ve şunlan
söyledr
"Cumhurbaşkanlığı makamın-
da oruran zatın bıtaraf olması, bu-
tun partılere alâka ve saygı goster-
mesı ıcap eder. Partılerden her-
hangı bınne hangı sebepten olur-
sa olsun ozel ılgı gosterecegını
açıklamak soz konusu olamaz.
Rejimin adını degişünr. Boyle bir
alâkayı fiılen gostermek ve o par-
tının ıçışlenne kanşmak ise ayn-
ca anayasa >e kanunlara aykın bir
davranış olur."
Dr Bulent Tanor, Cumhurbaş-
kanı özal'ın bu tıp davranışlarda
bulunmasırun onemlı ölçude 1982
Anayasası'nı teşvık edıp meşrulaş-
tırdığını sövledı özal'ın uygula-
dığı "başkanlık sıstemi"nm ana-
yasal dayanaklarının ızlerının yer
yer 1982 Anayasası'nda bulundu-
ğunu da savunan Tanör,
"tarafsızlık" ılkesının bır kenara
bırakılmasında, "anayasanın bu
kusurlarının, Özal'ın kişisel de-
mokrası terbıyesınden yoksunlu-
gunun, 12 Eylul ekolunden çıkma-
sının ve Kenan Evren gibı bir cum-
hurbaşkanının gölgesınde
yetişmesınin" etkılı olduğunu öne
surdu Anayasa ıle Cumhurbaş-
kanlığı koltuğunun bır "keyfilik
odağı" halıne getınldığmı de kav-
deden Tanor, "Işte DP donemin-
de doğan durum da buydu. Celal
Bayar, anayasa ızın vermemesine,
fazla yetkilen olmamasına karşın
iktıdar partisıne dayanması nede-
nıyle birtakım antıdemokraük, ta-
raf tutucu icraata girişmışti" de-
dı Tanor, anayasanın değışünlme-
sı ya da yenı bır anayasa yapılması
haiınde cumhurbaşkanına paıla-
menter rejımı aşan yetkıler verıl-
memesı, yetkılennın sembolık du-
zeye ındırılmesı haiınde sorunun
aşılabıleceğını söyledı
nı Sedal Oner ve Marangozlar
Derneğı Başkanı Yılmaz Ozkah-
raman'ı kabul ettı Daha sonıa
İzmır-Urla-Çeşme otoyolunun te-
melını attı Ozal, burada yaptığı
konuşmada, öze'le şunları söyle-
dı
"Hıçbır ulkede; bızden ilerde-
ki bır ulkede bu kadar buyuk alt-
yapı yatınmlarına geçıldıgını ta-
nh gostermıyor Bunları gorme-
yenler vardır. Onlann mukaddes
kıtabımızda dendıgı gıbı kalplen
muhurlu. kulaklan bkalı ve goz-
lennde perde vardır. Kıskanma-
ya gerek yok. Yapılanlar memle-
ket içındır."
(Baştarafı 1. Sayfada)
DYP'ye ıse 14 dakıka 30 sanıye
ayrıldı
Araştırmanın yapıldığı süre
ıçınde TRTnın "protokol" haber-
cılığıne "ozenle" uyduğu dıkkatı
çektı Cumhurbaşkanı Özal ço-
ğunlukla haberlerde ılk sırayı al-
dığı gıbı, daha sonrakı sure ıçın-
de ıki ya da uç kez daha ekrana
çıkabılıyor Akbulut ıse 15 mayıs-
ta 3 değişık haber konusu olarak
ekrana geldı tletışım uzmanları
TRT'nın habercılığını "Glasnost
oncesi Doğu Bloku TV'leri kadar
kuru" bulduklarıru ıfade edıyor-
lar Haberlerde en uzun sureyı
ıse bakanlar alıyor TRT yönetı-
mıne gore bakanlann rum yurt ge-
zılen "haber nıteligı taşıyor" 10
gunluk sure ıçınde bakanlann ek-
rana gelış surelerı 38 dakıka ola-
rak saptandı Örneğın TRT'nın 3
mayıs tanhlı haber bültenınde ba-
kanlarla ılgılı sıralama şöyle yer
aldı
• Tanm Orman ve Köyışlen Ba-
kanı Lutfullah Kayalar'ın ıki kez
Yenı Zelanda ve Avustralya zıya-
retınden dönıiş
• Sanayı Bakanı Şnkru Yurur-
ün Katar'a yaptığı zıyaret
• Kultur Bakanı Namık Kcmal
Zeybek'ın Sınema Kurulta>ı'nın
açılışında yaptığı konuşma
• Devlet Bakanı Mehmet Ya-
zar'ın Doğu ve Batı Alm?nya'nın
bırleşmelerıne ılışkın
"memnunivet" mesajı
• Sağlık Bakanı Halil Şıvguı'ın
Hacettepe Unıversıtesı Dış He-
kımlığı Fakultesı Bılımsel Kong-
resı'nın açılışında yaptığı
konuşma
Bakanlarla ılgılı haberlerden
sonra ıse ANAP, SHP ve DYP ge-
nel başkan yardımcılannın konuş-
malarma yer venlıyor Muhalefet
partılerı DYP ve SHP'ye ayrılan
sürerun toplamı bakanlara aynlan
süreden daha az 10 gunluk s\iıe
ıçınde, SHP ıle ılgılı haberlere 16
dakıka, DYP'jıe de 14 dakıka 30
sanıye ayrıldı Semra özal ıse 17
dakıka 30 sanıye ıle muhalefet
partılenru "sollamış" durumda
Semra Özal, haberler ve Altan
Aşar'ın hazırladığı "Bizim
Insanlanmız" programı üe bırlıkte
bu sureye erışıyor
Bu arada Cumhurbaşkanı
özal'ın kabullen, raesajlan da ha-
ber bultenı sıralamasında
"ustlere" yerleşırken sure olarak
da uzunluğuyla dıkkat çektı Ör-
neğın TRTnın kuruluş yıldönümu
olan 1 mayısta Genel Mudür Ke-
rim Aydın Erdem'ın açıklamaları
1 dakıka surerken, Curahurbaşka-
nı Özal'ın "mesajı" I 5 dakıka yer
aldı TRT, özal'ın kabullennı de
en ınce aynntısına değın vermeyı
ıhmal etmıyor 10 mayıs tanhlı ha-
ber bültenınde, olağanustu hal
bölgesınde uygulanacak KHK'da
yapılacak değışıklıkiere ılışkın ha-
benn ardından Özal'ın TÜBlTAK
heyetını kabulü yer aldı. 1 dakı-
kaîık bu haberden sonra ıse Cunı-
hurbaşkanı'nın bu kez Sakıp Sa-
bana, Toyota Şırketı ve Mıtsuı fir-
malarının ternsıkılennı kabulü
yaklaşık 3 dakıka ekrana geldı 13
Mayıs Anneler Gunu'nde ıse Ozal,
ekrana bu kez eşı Semra Özal ıle
bırlıkte konuk oldu O gun Aıle
Araştırma Kurumu'nun düzenle-
dığı torene katılan Cumhurbaşka-
nı eşı Semra özal ıle "çeşitli ku-
rum ve kuruluşlara" plaket verdı
Hemen arkasından ıse ızleyıa, şu
haberle karşılaştı
"Ankara'da duzenlenen bir top-
landda kadmlara yonelik çalışma-
lanndan dolayı Turk Kadıoını
Guçlendırme ve Tanıtma Vakfı
Genel Başkanı Semra Ozal'a çeşit-
li kunıluşlarca plaket venldi."
Devlerin oto yarışı
(Baştarafı 1. Sayfada)
kıye'ye davet ederek Cumhurbaş-
kanı Turgut OzaFIa göruşmesını
sağlamış ve bır basın toplantısı
duzenleyerek Turkry'e'de yapılacak
vatırım konusunda kamuoyuna
bılgı vermıştı Sabancı'nın, temsıl
ettığı fırmanın bır numaralı kışı-
sını Turkıye'>e getırmesının he-
men ardından Koç Holdıng de ön-
cekı gün Fıat şırketlen başkanı
Cesare Romıti'yı Turkiye'de ağır-
lamaya başladı Pazartesı gununü
Tofaş'ın fabrıkalannı gezerek ge-
çıren Romıtı, bugun Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal ve Başbakan Yıl-
dırım Akbulut'la göruştukten son-
ra Turkıve*den aynlacak
Fıat şırketlen başkanı Cesare
Romıti dun Tofaş Fabrıkası'nı zı-
yaretınden sonra bır açıklama ya-
parak Tofaş'ın Tempra'dan sonra
orta buyuklukte yenı bır otomo-
bıl ureteceğmı bıldırdı Fıat'ın
Turkıye'ye ınandığını vurgulayan
Romıtı, açıklamasında şoyle dedı
"Fıat olarak Turkiye'de yatınm
yapmakla isabetli bir karar verdı-
gimız kanaatındeyız. Turkıye'nin
sınaı gelışmesıne katkıda bulun-
dugumuz için mutluyuz. Italyan
ve Avrupa pıvasalanna yakın za-
manda sunulmuş bulunan Fiat
Tempra'nın bu yıl içinde Turkiye^
de uretımıne başlanacağmı daha
once açıklaırusük. Bir otomobilin
hemen hemen aynı zamanda Av-
rupa üe beraber Turkiye'de de ure-
tflebtlmesı çok onernlı bır gelışme-
dır. tkıncı bır aşama olarak,
Turk kullanıcısına çeşitli model ve
motor gucu sunmak uzere orta
buyuklukte bır otomobil yapmak
niyetındeyız."
Turkıye'nin en buyük ıki hol-
dıngını karşı karşıya getıren oto-
mobil pazanndakı rekabet, oto-
mobil devlerının başkanlarını
Turkiye'de ağırlamakla sınırlı kal-
mıyor Pazarı 20 yıldır paylaşan
eskı uretıcıler, pıyasadakı ağırlık
larını yıtırmemek ıçın bır yandan
kapasıte artışına gıderken bır yan-
dan da model yenıleyıp, uzun sü
reden sonra ılk kez otomobil ıthal
etmeye başladılar Renault'nun ve
Otosan'ın 1991 yılında yatırımını
tamamlamasından sonra eskı ure
tıcılerın tamamı 100 bın adetlık
kapasıteye ulaşacaklar Böylece
Turkıye'ye yenı gelecek olan Toyo-
ta, Cıtroen-Peugeot ve yatırımını
tamamlamak uzere olan Generai
Motors'un uretım kapasıtelerının
ılavesıyle Turkiye'de yılda 525 bın
adet otomobil uretılebılecek.
Yerlı üretialer kapasıte artışına
ılave olarak model yenıleme çalış-
malanna da hız verdıler Ford Ta-
unus ureten Otosan, mayıs ayı ba-
şından ıtıbaren Ford Taunus GT
ve GTS'lenn uretımıne geçerken
Tofaş, kasım ayından ıtıbaren
Fiat-Tempra, Renault-MAlS ıse
temmuz ayından ıtıbaren
Renault-21 ureteceğını açıkladı.
Opel-Vectra ıle ekım ayında pıya-
saya gırecek olan Generai Motors,
gelecek yıl Opel'ın Avnıpa'da çı-
karacağı Kadett'lerı eş zamanda
Turkiye'de satacağını şımdıden
deklare ettı Toyota-SA'nm urete-
ceğı Toyota otomobüler ıse 1993
yılında pıyasaya çıkacak
Otomobil ıthalaünın gumruk ve
fonların aşağıya çekılmesıyle
ucuzlaması yerlı uretıcılerın ıtha-
latta da rekabete gınşmesı sonu-
cunu doğurdu Otosan, Nasoto
kanalıyla Ford Fiesta, Escord, Si-
erra ve Scorpions getırme kararı
alırken Tofaş, Ormak kanalıyla
Fiat-Tipo getıreceğını açıkladı
Renault-MAtS de geçen a> başın
da başladığı ıthalatla Turkıye'ye
Renaull-5, Renault-25, Renaull
Ekpress ve Traffic getırdı Henüz
otomobil uretımıne geçmeyen Ge-
nerai Motors uretımden önce Opd
Corsa'yı ıthal edeceğını açıkladı.
CÖNEYT ARCAYÜREK yazıyor
Perde Iner!..
ANKARA — Çevırmenlen-
mıze onemlı görevler duşuyor
Başlıcası, TO'nün söyledıkle-
rındekı gercek anlamları ka-
muoyuna duyurmak Örneğın,
ANAP ın kuruluş yıldonumün-
de mesajlar veren TÖ, "Sızın-
le ılgılenmek borcum Başarı-
lannıza duacıyım" dıyor
Seçıldığı günden ben
ANAP'la bırlıktelık ıçın yaşa-
yan TÖ'nün sozlerı, aslında
başka anlamlar taşıyor "Mu-
halefete karşı cikmak, söyle-
dıklermı ve halki hıçe saymak,
davranışlannı çocuksu bulmak
başlıca gorevım Başanlı ol-
mamalarının duacısıyım" de-
mek ıstıyor
Dun çeşitli çevrelerde, kımı
gazete bürolannda elde bır kı-
tapçık, anayasaya aykın hare-
ketler bır yana, hukukçulara
göre "TÖ'nun anayasayı butu-
nüyle hıçe saymasına" karşı,
nasıl bır yaptınm bulunabılece-
ğı araştırılıyordu
Dönduk dolaştık aynı nokta-
ya geldık Anayasayı butünuy-
le hıçe saymaya karşı anaya-
sada herhangı bır yaptınm
yoktu Sendıkaları derneklen,
özgür duşunceyı kelepçeye
alan Evren hukuku, bır cum-
hurbaşkanının bugünku nok-
taya uzanamayacağını san-
mıştı Vatana ıhanet gıbı ağır
bır suçlamamn dışında cum-
hurbaşkanlarını görevınden
uzaklaştıracak hıçbır önlem
düşünulmemıştı
Ne var kı, TO'ye karşı ger-
çekten demokratık dırenışe
geçmek ıstıyorsa muhalefet
partılen, anayasanın ılgılı mad-
delerını kullanarak konuyu
Meclıse getırebılır Muhalefet
kırk yılın başında bır araya gel-
me erdemı göstererek 150 mıl-
letvekılı ımzası toplayabılır
Meclısın uçte bırı, TÖ nun ya-
saklara aldırmaz tutumunu ge-
nel kurulda tartışacak bır öner-
ge hazırlayabıiır
"Üzerıne aldığı görevı
tarafsızlıkla' yenne getırmeye
çalışacağına' ant ıçen bır ın-
sanın, bu andın ıçerığınde ya-
tan kesın öğelen çığnedığı, bır
partıye taraf olarak ülkenın sı-
yasal butunluğunu ıkıye ayır-
dığı açık seçık Meclıs kursü-
sünden ılan edılebılır Onerge-
nın sonuç alabılmesı ıçın dort-
te uç oya gereksınılıyor Kuşku-
suz ANAP çoğunluğu iktıdar
partısı yanında fiılen yer alan
TÖ'yu kollayarak çeşitli hukuk
görüşlerıyle önergeyı kabul et-
me^ebılır
Doğaıdur, olumlu sonuç çık-
mayabılır Fakat hıç değılse
TÖ'nün artık tarafsız bır devlet
yönetımınden çtkarak tek ba-
şına tek partıyte ülke yonetımı-
ne el koyduğu tutanaklara ge-
çer, halka ındırılebılır
TÖ'ye karşı demokratık ey-
lemlerın zorunluluğuna ına-
nanlara uygun dûşecek bu tür
gırışımlere SHP ve DYP'nın
yanaşıp yanaşmayacağını an-
cak Tanrı bılır Muhalefet he-
men her gün TÖ'nün ve eşı
SÖ'nün TRT'den başlayıp
günlûk yaşama ınen uygula-
malarını dıle getırıyor Bır
kongrenın duvarlan arasında
sıkışıp kalan ya da bır mıtıng
alanındakılere duyuralan gö-
ruşler, öncülük görevını anım-
samaktan çekınen muhalefet-
le demokratık dırenışlere do-
nuşmüyor Oysa bu onerge
Meclıste reddedılse bıle TO1
nün anayasayı rafa kaldıran sı-
yasal anlayışına karşı kıtlelerı
hareketegeçırmenın ılk ışare-
tını verebılır, hatta halkla bırlık-
te demokratık dırenış erken
seçımı zorlayabılır
Dunku gazeteler, "kafasın-
dakı sıstemı" uygulayan TÖ:
nün anayasayı hıçe sayan söz-
lerıne gereken önemı verme-
mışlerdı Halkın değıl, taban-
sız ANAP'ın cumhurbaşkanı
olduğunu kesınkes kanıtlayan
son konuşmasına gereken de-
ğerı vermedı basın
Oysa demokratık rejımın ya-
şamasında aynı basın çok du-
yarlı olduğunu her fırsatta gos-
termeye çalışıyor Anayasaya
vurulan darbeyle şeflık sıste-
mı gerçekleşırken basın, aske-
rı darbelere karşı gosterdığı
' re|imsel duyarlığı" acaba bu-
gun neden göstermıyor'' Bır
başka konu akla gelıyor De-
ğer lı hukukçularımız, TÖ'yu
anayasa hukuku açısından
acımasızca eleştırmeye ancak
emeklılıkten sonra gırışıyorlar
Anayasa Oanıştay gıbı hukuk
otorıtelerı nıçın susuyor'
Yenı sıyasal hesapların pe-
şıne düşen TO, eşı SÖ'yü
ANAP'ın başına geçırıp geçı-
remeyeceğını son gunlerde
denıyor TO'yü tanımak, yıllar-
dır sürdurdüğu taktıklerı az bu-
çuk bılmek, SO yle ılgılı plan-
ların varlıgını kanıtlamaya ye-
ter de artar bıle
Çünkü TÖ, yapmak ıstedığı-
nı yavaş yavaş, küçükten baş-
latıp tırmanan haberlerle du-
yurmaya gırışır Tepkıler alır,
ona göre planlarda ya değışık-
lık yapar ya da aynen uygular
SÖ'nun sıyasal ıhtırasını yad-
sımak olanaksız O kadar kı,
Başbakanlık'ta TÖ'den de ba-
şarıiı olacağım zaman zaman
duyumsattı
Partı başkanlığına SÖ'nun
gelmesını ANAP bunyesının
sındırdığını onumuzdekı aylar
da görecek olursa TO, ekımde
altı ılde mılletvekılı ara seçımı
yaptırır Fatıh kendı seçım böl-
gesı SÖ yu oradan aday ya-
par, mıtıng alanlannda SO'nün
elını tutarak gereken propa-
gandayı devletın maddı ola-
naklarını kuflanarak sürdürur
ve sectırır Ocaktakı ANAP bü
yük kongresınde SO lıderlığe,
oradan başbakanhğa geçer
önümüzdekı pazartesı, ül-
kemızın medar-ı ıftıharı "fırst
leydımız" SÖ, Istanbul'da ga-
zete yönetıcılerıyte görüşecek
Ola kı, müjdelı rıaberler vörsln
Ülkenın esenlığe nasıl çıkaca-
ğını, lıderlığe soyunacağını
şöyte açık seçık açıklayıversın
Köşk ıle Başbakanlık böyle-
ce her açıdan butûnleşmış
olacak Her şey Koşk'un bırın-
cı ve ıkıncı katındakı özel sa-
lonlarda odalarda kararlastın-
lacak Hükumetı yukarıda top-
lamak küffetınden kurtuluna-
cak'
Teonler gerçekleşırse mu-
halefet şurada burada mırılda-
nır Yazar çızer takımının bü-
yük bölümü de aikış tutar
Perde ıneri
ANAPta sıkıntılı kutlama
Akbulut devrede,
Ozsoy görevde
A N K A R A
(Cnmhuriyet
Burosn) —
ANAP, kuruluş
yıldönumunu
ılk kez bu yıl sa-
dece partıhlenn
katıldığı torenlerle kutlarken mıl-
letvekıllen kutlamalara ılgı göster-
medıler ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Habi Özsoy 'un ıstıfası
nedenıyle kuruluş yıldönümu sı-
kıntılı geçtı Ozsoy, baskılar uze-
rıne ıstıfasını 3 hazıran
seçımlennden sonra yururluğe
koymayı kararlaştırdı
26 Mart yerel secımlenne kadar
halkın da katılımıyla yapılan ku-
ruluş yıldönümu kutlamaları, ge-
çen yıl Halıl özsoy'un duzenledıgı
sempozyumlarla sürdünılmuştu
Genel Başkan Yardımcısı Orhan
Demirtaş, organızasyonu bu yıl
Özsoy'a vermedı, ama törenlerde
bırçok aksaklık oldu Demirtaş,
ANAP Genel Merkezı'nde duzen-
lenen toplantıdakı konuşmasının
başlangıanda aksaklıklar olduğu-
nu kabul ettı ve bunun ıçın ozur
diledı
Bu toplantıya bazı bakanlar üe
50 dolayında mılletvekılımn gel-
mesı, 750 kışılık salonun bıle dol-
maması dıkkat çektı Bu
toplantının en çok ılgı çeken yanı
Başbakan Yıldınm Akbulat'un
partılılerın alkışian arasında coş-
kuyla konuşması oldu Akbulut'-
un konuşmasını çok beğenen
bakanlar, kendısım öperek kutla-
dılar
Akşam HUton Oteh'nde duzen-
lenen kokteylde de mılletvekılle-
rının sadece 60 kadan hazır
bulundu Bakanlardan Mustafa
Taşar, Oltan Sunguriu, Guneş
Taner, tlhan Akuzum, Ali Bozer,
Cenul Çıçek kokteyle katıldı
Kokteyle katılan ANAP'ın ge-
nel başkan adaylarından Mesut
Yılmaz ve eşı Berna Yılmaz, sa-
londa süreklı dolaşarak partıülerle
sohbet ettder Yılmaz, gazetecıle-
nn sorulanru "Şimdi olmaz. Ana-
dolu'dan arkadaşlar geldı, onlaria
konusacagım" dı>erek yanıtlama-
dı Yılmaz'ın ılgı odağı olduğu ve
çok sayıda partılıyı sarılarak öp-
tuğu gözlendı
Akbulut'un sonuna değın katıl-
dığı kokteylde, en çok konuşulan
konu ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Hahl özsov'un Orhan De-
mirtaş ıle tartışarak ıstıfa etmesı
oldu Özsoy, Demirtaş ıle anlaşa-
maması nedenı>le bır suredır sı-
kıntılıydı ve bu anlaşmazlık
nedenıyle ANAP Başkanlık Dıva-
nı bır suredır toplanamıyordu
Kokteyle kısa bır sure katılan Öz-
soy, ıstıfası konusundakı sorula-
ra "Belli degil " karşılığını
vermekle yetındı
Ozsoy dun sabah aynı sorula-
ra "Gorevımın bastndayım" kar-
şılığını verdı.
Özal
aüesiyie Ugüi
soruönergesi
ANKARA (Cumhunyet Buro-
su) — Mıssoun Unıversıtesı oğre-
tım uyelennden Prof Birol Yeşi-
lada'nın "New Perspectives" der-
gısıne, Ozal aılesıyle Suudı serma-
yesı arasındakı ılışkılen konu ala-
rak yazdığı "İslam, Dolar ve
Politika" başlıklı bılımsel maka-
le, TBMM'desoru önergesı oldu
SHP Kocaelı Mılletvekılı Omer
Turkçakal, Başbakan Yıldınm
Akbulut tarafından yanıtlanma-
sı ıstemıyle TBMM Başkanlığı'na
sunduğu yazılı soru önergesınde,
böyle bır makale hazırlanıp hazır-
lanmadığını sordu Soru önerge-
sınde, bu rapora DPT, Malıye ve
Gümruk Bakanuğı ıle TUrk Süahlı
Kuvvetlerı'nın kaynak oluşturup
oluşturulmadığının açıklanması-
nı da ıstedı.