Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahibi. Cumhurıyeı Matbaacıhk ve Ga^eıecılık Turk Anonım Şırketı adına
\«dir N«ii # Cenel Ya>m Mjdurc Hasın Ccmal, Muesstse Muduru
Emjne l'şakdgil. Yazı lşlerı Muduru Oka> Gonensia, 9 Haber Merkezı
Muduru Yılçı» Bmytı, Sayfa Duzenı Voneımenı \li Ac«r. 0 Temsılater
ANKARA. Ahmet Tan. IZMIR. Hilunet Çctinkay*, ADAN\: Çwın YigcnogJıı
I; Polnıka Cdal BaMang*. Dış HabCTİer Erçun Bakl. Ekonomı Ccagu Türtun. Iş Scndıka Şukım hnena. Kultur Obl l « r .
EJr.ım GoK» }a>l>a. Haber ^rajtırma IsmH Brftıa. Yurt Haberfcn NKTIM Dogan. Spor Danıjrnanı AMuluufr \ unlınuı.
Dıfl toîiar Kttrm ÇakjkMi. Arasıırcna Ş»hiıfAlp». Duzellme- Abd«dl»h Yaacı 0 Koordınator Akmcl Konılj.n. • Malı IŞICT
Erol Effcu. • V ıhi*.-x Boknl V*ınr • Butçe-Planla.-na Srtg Osranb^jfcta • Rcilam. A>5* TomM, # Ek Yayınlar Hul»
Uoal 4 Idare Hust>ın &urer, # tşkfmc: Onder Çdik. 0 ftjp-lslen Naü İnl. 0 Personel St^l BosUnoo^hı
&zs»ı ve >Wı Cumhun>w Malbaaalık « Gucualık TAŞ. Türt Oa# Cjd 39/41
H.'M tst Pk 246-Isunbul Td 512 0< 05 (20 hjl). Tfeta. 22246 FM. (1) 526 40 72 •
Bumbr \ı*m: Zıva Gokalp Blv InkıUp & No- 19 4, Td 133 II 41-47. Tdoc «2344 1ta (4) 1)3
05 65 • \imm-. H ZgtElt 1352 S2/3. Ul 13 12 30. Ttkx S2339 Fu. (31) 19 53 60
: Inönıl Cad 119 S No 1 Ka I. Td; 19 V 52 <4 h*), Tita. 62155, F». (Tl) 19 Î7 52
TAKVIM: 16 MAYIS 1990 Imsak: 3.52 Guneş: 5.39 Öğle: 13.05 İkindi: 17.01 Akşam: 20.22 Yatsı: 22.01
Antalya'ya Danıştay kararı
Lara Plajı
denetimî
beledîyeninDanıştay, Lara Plajı'nı 3 yıl için Bayındırlık
Bakanlığı'nın yetkisine veren kararı iptal etti.
Bakanlık, belediyeden falezde inşaat izin
vermesini istedi. 3 turistik otele Konyaaltı
Plajı'ndan kullanım yeri veriliyor.
43. CannesFilm Festivali'nde 'ticari sinema' örnekleri izleyiciye heyecan vermiyor
Içtenlik,ticarete karşı
ANTAUfA (Cnmhnriyet) —
Antalya'mn KonyaaJtı sahilinden
müşterileri için plaj yeri isteyen
Stebıgenberger Falez ve Sheraton
otellerine belediye izin verdi.
Turizm alanı ilan edilen ve be-
lediye tarafından koruraa altına
alınan falezler üzerinde otel ya-
pılabilmesi için Turizm Bakanlı-
ğı belediyeye yazı göndererek
imar planı tadilatı yapılmasını is-
tedi. Lara bölgesinin 3 yıl surey-
le Bayındırlık ve tskân Bakanlı-
ğj'na verilen yetki, belediyenin
Danıştay'da açtığı davayla iptal
edildi. Belediye Başkanı Hasan
Sabaşı, Danıştay kararına sevin-
diklerini söylerken, Turizm Ba-
kanlığı'nın falezler üzerinde otel
yapımına izin verilmesi istemini
tepkiyle karşıladı.
Konyaalü'nda otellere
plaj izni
Belediye Başkanı Hasan Suba-
şı, dün düzenlediği basın toplan-
tısında, Konyaaltı tartışmasına
açıklık getirdi. Buna göre Stei-
genherger Faiez ve Sheraton otel-
lerine, müşterilerinin yararlana-
bilmesi için belediyenin orada bu-
lunan misafirhanesinin düzenle-
nerek "günö birlik" olarak kul-
lanılmasına izin verildi.
Subaşı, Konyaaltı sahilini ka-
pattırmayacaklarını yineleyerek,
"Oteller, belediyenin tasarnıfun-
da olan misafirhaneyi düzenle-
yip, hizmet ünitesi yapacaklar.
Kendi müşterilerine de buradan
hizmet verecekler. Ama sahil ke-
sinlikle halka açık kalacak. De-
netlemesi de belediyenin plaj
amiriiğince yapılacak. Halk ta-
mamen ücretsiz yararlanacak.
Bunı sahil kapatıldı denilemez"
diye konuştu.
Başkan Subaşı, 11 kilometre-
lik Konyaaltı sahilinin bir biitün
olarak ele alınıp projesinin çıka-
rılacağını ve önümüzdeki yıllar-
dan sonra da yapımına başlana-
cağını belirterek "Şimdiki olsy
tamamen geçici bir çözum. Bu
projeraizden vazgcçme>ecegİ2"
dedi.
Bakanlıktan
belediyeye baskı
Turizm Bakanlığı'nın 4 Mayıs
1990 tarih ve Pl. Şb. Md. /
070110100 sayıh Antalya Beledi-
yesi'ne gönderdiği yazıda, turizm
alanı olarak önceden ilan edilen
Talya Otel ile mezbaha arasında-
ki falezli bölgenin turistik tesıs
alanı oiarak imar planı tadilatı
yapılması istendi.
Antalya Belediye Başkanı Ha-
san Subaşı, bakanlığın yazısına
yanıt olarak, daha önceden Mec-
lis'in aldığı kararı gönderecekle-
rini, orada da otel yapımına ke-
sinlikle izin vermeyeceklerini
bildirdi.
beledîyenin
A n t a J
- m n U r a
^ ^ ^ 3
^ Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı'na devredilmesı uzerı-
ne belediyenin Danıştay'da açtı-
ğı dava karara bağlandı. Danış-
tay, 26.3.1990 tarihinde toplana-
rak verdiği kararda, "Bayındırlık
ve İskân Bakanlıgı'nca gerçekleş-
tirilecek imar planı ve değtşiklik-
lerin uygulanması halinde gide-
rilmesi giiç zarariar doguracağı'"
nedeniyle yürütmeyı durdurdu.
Başkan Subaşı, karara sevindik-
lerini, kent hakkına ve halkına
yapılan tecavüzün onlendiğini
söyledi.
OZEL OKULLAR
Zanınıa
ortak
tavır
çağrısı
Eğitim Servisi — Özel
okullarda öğrenim gören öğ-
rencilerin velileri, fiyat artı>-
larına karşı "ortak tavır" al-
maya çağnldı. Tüm özel
okullar öfrend velileri müte-
şebbis heyeti adına yapılan
açıklamada velilerin, "gerek-
tiğiode kayıl yenilemeroe ve
sınıf boşaltma yöntemlerine
basvnrmalan" istendi.
Tüm özel okullar ögrenci
velileri müteşebbis heyetinin
yaptığı açıklamada "ilan edi-
len insafsız, haksız ve vasadışı
bcrel artışlannı kınıyoruz"
denilirken şu istek ve önerilere
yer verildi:
"Özel okul ücret artışlan,
MEB genelgesinde oldugu gi-
bi ber ilin DİE tüketici fiyatı
endeksi artısına göre belirien-
melidir.
— Okul zamlan, o il bazın-
daki ortalama zammı aşma-
malıdır.
— Fiyat artışlan. tüm özei
okul sahipleri ve yoneticileri
başta olmak uzere Cumhur-
başkanı, TBMM Başkanı,
Başbakan, Milli Eğitim Baka-
nı, muhalefet liderleri ile mil-
letvekilierine çekilecek toplu
telgraflarla protesto edilmeli-
dir.
— lndirim yapılıncaya ka-
dar tüm veliler kayıt yenileme
ve ilk taksit ucretlerini >aptır-
•namalıdır. Gerektiginde fiyat
indirmeyen okullara karşı sı-
nıf boşaltacak toplu kayıt sil-
dirme yoluna başvurulmah-
dır.
— Maliye Bakanlığı özel
okullan sıkı denetlemelidir'.
TERMİK SANTRAL
Orhaneli,
15gün
süre taıııdı
BURSA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Orhaneli Belediyesi, ter-
mik santralın 'desülfirizasyon'
tesisi yapılmadan uretime geç-
mesini engellemek amacıyla 15
gün sonra kaınpanya başlata-
cak. Orhaneli Belediye Başka-
nı Giirel Yıldız, yaklaşık 200
milyar liraya mal olacafı belir-
tilen desülfirizasyon tesisine
karar verilmesi için ilgili ba-
kanlıklara 15 gun süre tanıdık-
larını, olumlu bir gelişme ol-
madığı takdirde bütun olanak-
lannı seferber ederek termik
santralın arıtma tesisi için
'baskı' yapacaklarını söyledi.
Alan Parker'ın "Gel de
Cenneti G ö r " filmi II.
Dünya Savaşı sırasında
ABD'de toplama
kamplarına gönderilen
Japonları anlatıyor. Ticari
sinema ustası olan
Parker'ın bu filmi, başarılı
sahneleri ve kurgusuna
rağtnen beklenen etkiyi
yaratamadı. Çünkü
izleyicinin sinemadan
beklentisi çok açık:
Yönetmenin içtenligini
filme koymasını istiyor.
ATtLLÂ DORSAY
CANNES — 43. Cannes şenli-
ği, Akdeniz guneşi altında, bu yı-
la dek az gorulmuş bir görkem \e
etkinlikle süriip gidiyor. Birbirin-
den gösterişli, ıddiaü filmJer ara-
sında, gerçek "iyi"yi bulmak, ju-
ri için olduğu kadar gunde 4-5
fîlm izlemeye çalışan bizler için de
kolay değil.
Nedir bu "iyi film" denen şey,
sıradan filmlerden onu ayıran özeU
liği nedir? Gerek kişisel deneyim-
lerıni, hayatlarınm bir parçasını
perdeye getirıneyi deneyen gerek-
se toplumlannın, giderek insanlık
tarihinin onemli, yaşamsal anla-
rını ele alan bunca yönetmenin
bunca filmi arasında, belki de
önemli bir kriter beliriyor denebi-
lir: Jçtenlik. AnJatlığı konuyu ger-
çekten benimsediğini, yüreğini
koyduğunu sezdiğimiz bir yönet-
menin filmi, elbette ki bizleri et-
kı altına alabiliyor.
Sinemanın ustalarından diye
bellenmiş bir Alan Parker'ın son
filmi "Gel de Cenneti Gör-Come
See the Paradise", işte bu katego-
riye girmeyen filmlerden... öyku
son derece ilginç:
1940'larda, savaş sırasında, Pe-
arl Harbor'un bombalanması ve
ABD'nin Japonya ile savaşa gir-
mesiyle birlikte, bu Ulkede yaşa-
yan Japon azınlık üzerinde büyuk
bir baskı meydana geliyor. Koca
ABD, bu küçuk azınlıktan ürker
hale geliyor, her Japon'un ardııı-
da, Amerikan vatandası da olmuş
bulunsa, bir casus, bir düşman
aranıyor.
Ve sonunda, tum ABD kentle-
GEL DE CENNETİ GÖR — II. Dünya Savası'nda ABD'de takibe ugrayan Japonlann öykıisu. Parker'ın filmi "ısmarlama" koknyor
rindeki Japonlar, özellikle de ba-
tı yakasındakiler, evlerinden -
barklanndan ayrılıp kamplara ka-
patılıyor. Unlü toplama kampla-
rına pek benzeyen, yoksunluk
içinde yaşanan kamplar. Gerçi 2
yıl sonra Yuksek Mahkeme bu
kampların anayasaya aykırılığına
karar verecektir. Ama bu arada
binlerce aile yerinden-yurdundar
olmuş ve ABD tarihine kara bu
leke vurulmuştur.
Filmin, bir Amerikan filmi ola-
rak, bu ilginç ve genelde hıç bilin-
meyen dönemi perdeye getirmek
gibi bir temel erdemi var. Ne vaı
ki Amerikan sineması, bu gibi ya-
şamsal konuları anlatacak kendi
yönetmenlerini bulamıyor (onlar
çocuklar için film yapmakla uğ-
raşo'orlar), bunlan yabana yönet-
menlere havale ediyor. Costa-
Gavras'ın "Betrayed" ve "Mnsic
Bo\'"undan, Alan Parker'ın
"Mississippi Vanıyor"undan son-
ra, yine böylesine bir konuyu an-
latmak Alan Parker'a düşmüş.
Ne var ki Parker, gerçi tüm pro-
fesyonelliğini oykünün hizmetine
vermiş. Ama yüreğini verememiş.
Film, tumüyle bir tür "yetişkinler
için ticari sinema" anlayışının ör-
neği. Oliver Stone'un da uyelerin-
den biri olduğu bu "kulüp"teki
yonetmenler, en yaşamsal konu-
ları alıp çağdaş teknikle iyice
allayıp-pullayıp seyırci kaşısına
getiriyorlar. Kimi zaman da belli
ölçüde başarılı oluyorlar. Ancak
Paker'in son filmi, tumüyle ıs-
marlama kokuyor, bezirgâniık ko-
kuyor, ticaret kokuyor. Ve konu,
önemine karşın seyirciyi pek az et-
kileyebiliyor, inandırabiliyor.
Oysa Polonyalı Richard Bu-
gajski'nin "Sorgulama" filminde
hiç de bu izlenimi edinmedik. Po-
litikayla hiç ilişkisi olmayan. kendi
halinde kabare şarkıcısı bir kadı-
nın, Stalin donemi Polonyası'n
da bir gece ansızın gözaJtına alın-
ması ve nedenini bile bilmediği bir
sorgulamaya, sonra da yalancı ta-
nıklık için işkenceye maruz bıra-
kılmasının öyküsunu anlatan
film, kendi turunde önemli bir or-
nek, kuçük bir başyapıt.
Bugajski, ekonomik bir sine-
mayla baskıyı, işkencevi, sosyalist
ülkelerde yaşanmış ve Gestapo
yontemlerinden farkı olmayan in-
sanı ezme girişimlerini ödünsüz
biçimde kınıyor. "Sorgulama",
Polonya'da 1980-81 sıralarındaki
görece yumuşama dönemi sırasın-
da yapılabilmiş, ama hemen son-
ra yasaklanmış, çekmecelerde kaJ-
mış bir film. Yapıldığından bu ya-
na nerdeyse 10 yıl geçmiş olması,
fîlmin gucünü azaltmıyor, tersine
muthiş bir ders oluşturuyor.
Bugajski. başına gelen yasakla-
malardan sonra, ulkesini çoktan
terketmiş, Kanada'ya gitmiş. Or-
da çalışıyor. Ve hele filmi, bu hü-
manist/politik sinema başyapıtı-
ru gördükten sonra, insanın için-
den bir kez daha "kahrolsun tüm
sansürler, kahrolsun tüm baskı
rejimleri" diye bağırmak geliyor.
DAN KISA KISA MEHMETBASUTÇU
Afrika sineması ödülü
Burkina Fasolu yönetmen
Idrissa Ouedraogo. son yıllarda
hızla yükselen başarı grafığine
yeni bir kilometre taşı daha
ekledi. Daha çok Fransa'nın
cski sömurgeleri olan Afrika
ulkelerine yapılan yardımlar ve
ortak çalışmalarla ilgili Fransız
Kooperasyon Bakanlığı'nın bir
Afrika filmine verdiği odul,
Idrissa Ouedraogo'nun
onumuzdeki günlerde yarışmalı
bolümünde sunulacak olan
uçüncü filmi "Tilai"nin oldu.
1987 yılında, ilk yapıtı "Seçim"
ile "EleşUrmenlerin HafUsı"
bölümune katılan Idrissa,
yalnız başarılı bir Afrikah
yönetmen olarak değil, sıcak,
içten kişiliğiyle de ilgi
göruyordu.
1989'da, bu kez
"yöneımenlerin on bes günü"
yan bölumünde gosterilen
ikinci filmi "Yaaba" ile daha
geniş bir başarıya ulaşan
Idrissa Ouedraogo, bu yıl bir
basamak daha çıkarak, "Tilai"
ile "Altın Palmiye"nin adayları
arasında yer alıyor.
Ruhi Su'nun müzisyen dostu
KORKU FİLMİNİ TAMTIVORLAR — Cannes'da Film Şenugi boyunca sürekli ilginç olaylar yaşanıyor. tşte bonlardan biri: Ame
rikalı film yıldızı Lisa Gaye. bir korku filminin tanıtımını yapıyor. (Fotoğraf: AP)
Idrissa Ouedraogo'nun odul
aldığı törenden sonra,
aralarında Burkina Faso Kultur
Bakanı'nın da bulunduğu bazı
konuklar onuruna verilen
yemekte, Kamerun asıllı zenci
müzisyen Francis Bebey, konu
Turkiye'den açıldığında, Ruhi
Su'yu tanıyıp tanımadığımı
sordu ve hemen anlatmaya
başladı: "Ruhi Su ile hiç
karşılaşamadım, ama kendisini
çok soiyor ve takdir
ediyordum. Onun muzigi ve
çalışmalan konusunda yazılar
yazdım. Kendisiyle uzun süre
mektuplaştık. Her çıkan yeni
uzunçalannı bana gönderirdi.
Aynca. onun Turkiye'de yaptığı
çalışmalar ile benim
çalışmalanmm arasında bir
koşntluk var. Ben de onun gibi
ülkemin geleneksel müzik
külturundeki kökleri
araştınyorum..."
2000lerin turisti dedeler ve nînelerAvrupa'da 2000'li yıllarda yaşlı insanların
sayısının artacağı ve turizmin belkemiğini bu
kuşağın oluşturacağı kaydediliyor; turistik
tesislerin bu kesimin isteklerine göre doğaya,
yeşile ve dinlenmeye dönük planlanması
gerektiği öne sürülüyor.
BÜLENT ECEVfT
ANTALYA — 2000'li yıllarda,
Avrupa'da orta yaşlı ve yaşlı insan
sayısının artacağı ve bur-ların da-
ha çok tatil yapacakları belirtildi.
Aynca yaşlı kesimin zamanının
bol olacağı. kitle turizminden so-
yutlanarak doğa ile özdeş tesisler-
de kalmak isteyecekleri "Hobi tn-
rizmi"nin ağırlık kazanacağı vur-
gulandı.
lurizmcilerın ve bakanlığın bu-
na bakarak rekreasyon alanlarını
arttırmaları, vaşlı ınsanlara hizmet
verecek tesislerin kurulmasının
teşvik edilmesı gerektiğini soyle-
yen Akdeniz Seyahat Acentaları
Derneği AKSAD Genel Sekreteri
Abdullah Tekin, Avrupada emek-
lilik yaşının duşunildüğune dikkat
çektı.Tekin, 2000'lerde hangi tip
insanların tatil yapacağını araştır-
dıklannı, Avrupa'da orta yasiı ve
yaşlı insanların tatile daha fazla
zaman ayıracaklannın belirlendi-
ğini soyleyerek "Uzun vadede sa-
dece bol yatakla, güneşle. deniz-
le, larihle tnristi Tıirkiye'ye çeke-
meviz. 2000'li yıllarda hedtfimiz
olan bu orta yaşlı ve yaşlı kesime
hizmet verebileceğimiz tesisler.
alanlar yaratılmalı. Bu in.sanlar,
hobilerine daha fazla diişkün
olacaklardır" diye konuştu.
Abdullah Tekin, insanların ho-
bileri arasında golf, kumar, joging
ve animasyon gibi eğlence veya
spor türlerinin geldiğini kaydede-
rek "Örneğin turizmde rekabet
halinde oldugumuz Yunanistan.
Portekiz, İspanya, Cezayir, Tonus
çoktan golfe yoneidiler. Biz benıiz
yerini belirleyemedik. Ağaç kesi-
lip kesilmeyecek tartışmasına
girdik" dedi.
Dünyada çevre duyarlılığının
arttığını anımsatan Abdullah Te-
kin, araştırmalarına gore bu yaşlı
kitlenin, topluca seyahat etmekten
soyutlanacaklarını, kendileri fer-
dı olarak gelip özellikle doğa ile
baş başa kalmayı isteyeceklerinin
belırlendiğini açıkladı. Tekin. şöy-
le konuştu:
"Geleceğin işareti o ki hobi tu-
rizmi artacak. Bunu önceden gör-
mek gerek. Yaşlı insanlar olduk-
lan için rekreasyon alanlarını ya-
ni ynriiy liş alanlan. koruluk, park
bahçeleri arttırmak gerek. Örne-
gin Antalya merkezde böyle bir
yer yek. Oteller de bu yaslı kesi-
me göre yapılmamış. Sakatlar için
yol yoli. Odalarda her an kalp kri-
zi geçirebilme olasılıklanna karşı
acil yardım zilleri konulması ge-
rekir."
Sovyetler Birliği turizm îemsilcisi Dr. Hordorkov, Karadeniz turizminin SSCB'deyeterince tanıtılmadığı kanısında
6
Sarp Kapısı turizme bütünüyle açılmah'So\7et turizmci Hordorkov şöyle diyor: "Sarp
yolu ne Turkiye'de ne SSCB'de ne Avrupa'da
yeterince biliniyor. Oysa bu yolla hem Türkler
hem Sovyet vatandaşları hem de Avrupalılar
daha fazla seyahat edebilirler. Türkiye'ye gelen
SSCB'liler memnun dönüyor.''
HORDORKOV — SSCB'nin
lurizmden sorumlu Jemsilcisi.
CEM HAMULOĞLU
YONCA ÖZKAYA
Doğu Avrupa, köklü toplumsai
ve siyasal değişimler yaşıyor. Bu
olgu, turizm açısından değerlen-
dirildiğinde dünya turizm piyasa-
sına büyük bir pazann katılması
anlamına geliyoı. Çünku Doğu
Avrupa ülkelerinde, Sovyetler Bir-
liği dışında 110 milyon insan ya-
şıyor.
Bu gelişmeler Doğu Avrupalı-
lann "ahşveriş cenneti" Türkiye'yi
de yakından ilgıJendiriyor. Çünkü
Türkiye, Polonya ve Yugoslavya
gibi "iyi müşterileri"nin yam sıra
Sovyetler Birliği gibi "dev" kom-
şusunun turizm potansiyelini da-
ha iyi değerlendirebilecek bir ko-
numda bulunuyor.
Peki, son gelişmelerin ardından
Türkiye'ye gelen Doğu Avrupalı
turistlerin sayısında artış olacak
mı? Doğu Avrupa pazarından ge-
lenlerin alışveriş dışında uzun su-
reli tatil gibi turizm ekonomisine
daha yararlı aJanlara kayma ola-
sılığı var mı? Türkiye, Sovyetler
Birliği pazarından daha iyi yarar-
lanabilir mi?
Bu ve benzeri soruları daha da
uzatmak mümkun. Ama görüşme
olanağı bulduğumuz Sovyetler
Birliği, Polonya ve Romanya'nın
turizmle ilgili yetkililerinin verdi-
ği mesaj özetle şu oluyor:
"Türkiye'ye gelen Doğu Avru-
palıların sayısında tabii artış ola-
cak. Çünkü artık herkes pasaport
alabiliyor. Ama oncelikle ekono-
mik güçlerin aşılması gerekiyor.
Kısa dönemde önemli bir artış
beklenmemeli."
1989 rakamlarına gore 8 Doğu
Avrupa ulkesinden Türkiye'ye ge-
lenlerin sayısı 700 bine ulaşıyor.
Bu ülkeler arasında Yugoslavya
217 bin 266 kişi ile ilk sırayı alı-
yor. Polonya ve Macaristanv190
bia dolayında turistle Yugoslav-
.ya'nın ardından geliyor. Türkiye-
ye Sovyetler Birliği'nden ise yal-
nızca 43 bin 369 kişi geliyor.
"Sovyetler Birliği nden Türki-
ye'ye çok az turisl geliyor. Ne-
deo?" sorusunu 7-9 mayıs tarih-
lerinde Dünya Turizm Örgutü'nün
(WTO) tstanbul'daki toplantısına
katılan Sovyetler Birliği'nin tu-
rizmden sorumlu temsilcisi Dr.
Leonid Hordorkov yanıtlıyor:
"Sovyet turistlerin Türkiye'ye
gelme isteği var. Ama bu istek
Fransa ve Italya gibi ulkelere ol-
duğu kadar fazla degil. Asıl
önemlisi, Sovyetler Birliği'ndeki
büyük bir turist kitlesi. Türkiye
1
deki turistik olanaklardan haber-
dar değil. Daha fazla Sovyet va-
landaşının Türkiye'ye gelmesi is-
teniyorsa Turkiye'nin tamtım yap-
ması gerekiyor. Çünku Türkiye
1
ye gidenler büyük bir memnun-
lukla donüyor, sadece teşvik etme-
niz yeterii."
Sovyetler Birliği piyasasının
"çok büyük" olduğunu hatırlatan
Hordorkov, Sarp Kapısı'nın daha
ışler duruma getirilmesi gerektiği-
ni söylüyor:
"Sarp yolu ne Türki)e'de ne
Sovyetler Birliği'nde ne de Avru-
pa'da yeterince biliniyor. Oysa bu
yolla hem Türkler hem Sovyet va-
tandaşlan hem de Avrupalılar da-
ha fazla seyahat edebilirier. Bu yol
Avrupalıların ve Sovyetler'in ka-
rayoluyla Türkiye'ye gelmesi için
bir cazibe yaratabilir. Mesela bir
Finlandiyalı bu yolu kullanarak
Türkiye'ye rahatlıkla geiebiUr."
"Alışveriş turizmi sürecek mi?"
sorusuna ise şu yanıtı alıyoruz:
"Bir tahminde bulunmak güç.
Çünku tüm davranışlar artık de-
ğişiyor. Polonya'da artık karabor-
sa >ok. Daha önce Polonyalılar
Türkiye gibi ulkelerden ucuza mal
alıp Polonya'da pahalıya salarlar-
dı. Ama artık Polonya'da her şey
bulunabiliyor."
Hava şehitleri
anıldı
• Haber Merkezi — Hava
şehitleri, tstanbul, Izmir,
Kayseri ve Diyarbakır'da
törenJerle anıldı. 15 Mayıs
Hava Şahitleri Anma Günü
nedeniyle, Istanbul'da
Tayyare Parkı Hava
Şehitleri Anıtı ve
Edirnekapı Şehitliği'nde iki
tören yapıldı. Fatih'teki
anıta çelenk konması, saygı
duruşu ve Istiklal
Marşı'ndan sonra Hava
Kuvvetleri Komutanı
Org.Safter Necioğlu'nun
mesajı okundu. Tören
kıtası şehitleri için saygı
atışı yaptı. Dün başlayan
Havacüık Haftası da çeşitli-
etkinliklerle kutlanacak.
Hafta boyunca çeşitli yerler
de havacılık sergileri
açılacak.
Yerli turiste
indirim
• BOORUM (Cumhuriyet)
— Bodrum Otelciler ve
Pansiyoncular Demeği,
yerli turiste yüzde 20
indirim yapma kararı aldı.
Konuya ilişkin bir açıklama
yapan dernek yönetim
kurulu başkanı Rafet Gider,
"Üyemiz olan 100 otel ve
pansiyon, bundan sonra
yerli turistlere yüzde 20"
indirim yapacak. Bodrum
bilindiği gibi yabancı turist
açısından şanslı. Ancak
yerli turiste de hizmet
verdiğimize göre böylesi bir
karar almak istedik. Alım
gücü sürekli düşen yerli
turiste her türlü yardıma
hazınz. Isteyenler 1524-6688
no.lu telefonlarımızı
arayarak rezervasyon
yaptırabilirler" diye
konuştu.
Türkmen
görevden alındı
• ANKARA (ANKA) —
TURBAN Yönetim Kurulu
üyesi ve başkanı Mustafa
Türkmen görevden alındı.
Türkmen, 1989 yılı kasım
ayından bu yana
TURBAN'da yönetim
kurulu başkanlığı
yapıyordu. Türkmen'den
boşalan yönetim kumlu
üyeliğine Ateş Amikoğlu
getirildi. Görevden alınan
Türkmen'in TURBAN ile
gerektiği kadar
ilgilenmediği öne sürülüyor
ve görevden alınmasının
bundan kaynaklandığı
savunuluyor. Türkmen,
Turizm Bakanlığı
müsteşarhğı görevinden de
aynldı. Turizm Bakanı
Ilhan Aküzüm ile uzun
süredir anlaşamadığı
belirtilen Mustafa
Türkmen, ABD'ye turizm
müşaviri olarak atandı.
Bakanlık müsteşarlığına ise
vekâleten müsteşar
yardımcısı Savaş Kuçe
getirildi.
TRT
vericileri
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) —
TRT vericilerini PTT'ye
devreden 3517 sayılı
yasanın iptali istemiyle
SHP'nin açtığı dava,
Anayasa Mahkemesi'nde
görüşüldü. SHP'nin geçen
yıl TRT vericilerinin
PTT'ye devredilmesinin
"anayasaya aykın" olduğu
savıyla Anayasa
Mahkemesi'ne yaptığı
başvuru 1.5 yıl aradan
sonra ilk kez görüşüldü.
Anayasa Mahkemesi, dün
sabah başlayan ve akşam
saatlerine kadar süren
oturumunda, yasanın iptali
istemini karara
bağlayamadı.
Türk pul
deı^isine ödtil
• LONDRA (AA) —
Londra'da yapılan "Stamp
VVorld 1990" Uluslararası
Pul Sergisi'nde, Türk
pulculann dergisi "Opal",
gümüş madalya aldı. Admı
"Londra-Şark Filateli
Derneği"nin kısaltmasından
alan Opal dergisi, sergide
kültür ve edebiyat dalında
yaklaşık bin dergi ile
yanşmaya katıldı. Derginin
editörü Cafer ErtuğruFun
verdiği bilgiye göre, ilk
elemeden sonra seçilen 200
dergi arasında Opal, gümüş
madalyaya layık göruldü.
OtM.