Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
// MAYIS HABERLERÎN DEVAMI CUMHURÎYET/19
Otoda ithalat patladı
(Baftarafı 1. Sayfada)
halatçılan Derneğı Genel Koordı-
natörü Naci Karal, gumruk ve
fonlarda yıl sonuna kadar yenı bır
değışiklik yapılmazsa 1990'daki it-
halat rakamının 20 binleri aşabı-
leceğinı söyledi "tttaalatu buyuk
bir patlama yaşanıyor" dıyen Ku-
ral, şöyle konuştu:
"Otomobil ithal etmek isteyen-
ler yılbaşında Sanayi ve Ticaret
Bakanlıgı'na izin için başvuruda
bulunuyor. Gecmiş yıllarda bu
izinlerin ancak çok kuçuk bir bo-
lumtı gercekleşirdi. Bu yıl bakan-
lığa 24 bin 600 başvunı yapıldı.
Eğer koşullarda bir degişiklik ol-
mazsa gercekleşme oranı yuzde
100'e yaklaşabilir."
113 önerge
geri çekildi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sn) — Bir mılletvekıhnın hazırla-
dığı soru önergesıni başka bır mil-
letvekılinın sahte ımza atarak ge-
ri çektıği iddıaları uzerıne bu ko-
nuda Meclis araşlırması açılması
hazırlığı başladı. Önergelerin "çı-
kar sağlamak" amacıyla kullanıl-
dığı iddıaları uzerine geri çekilen
tum önergeler ıncelenmeye başlan-
dı
Ankara Bağımsız Milletvekili
Tevfık Koçak'ın Yunanistan'ın al-
mayı sakıncalı bulduğu Ispanyo
"Casa" firmasına ait askerı uçak-
ların ülkemizce satın alındığı ıd-
dıasına ilişkın soru önergesınin,
SHP tstanbul Milletvekili Musta-
fa Sangul tarafından Koçak'ın ım-
zası taklit edilerek geri çekıldıği
one sürulmüştü. Bu iddianın ar-
kasından, mıİletvekillerinin öner-
geleri kendilerine çıkar sağlamak
amacıyla kullandıklan yolunda
yeni iddialar ortaya atılmıştı.
Bu gelişmeler uzerıne Tevfik
Koçak'ın geçen hafta içerısinde
TBMM Başkanı Kaya Erdem ile
görüşerek, olayı aydınlatmasını is-
tediği öğrenildı. Erdem'in "olayın
uzerinde duracagı ve gerçegi acı-
ğa çıkaracagını" söylediği belirtil-
di.
Bu yasama dönemı ıçerisinde
milletvekillerinın verdikleri soru
önergelerinden toplam 113'ünün
uzerinde işlem yapılmadan geri
alındığı belırlendı. 50 mılletvekı-
lının verdikleri önergeleri gen alır-
ken, bunlardan bazılarının özel
şirketlere ilişkın önergeler olduk-
ları saptandı Geri alınan önerge-
ler içınde 8'inın DYP Kütahya mil-
letvekili Mehmet Korkmaz, 5'irun
SHP Istanbul Milletvekili Musta-
fa Sangul, 5'ınin DYP Kocaelı
milletvekili Alaattin Kurt'a an ol-
duğu dikkati çektı.
Baykal:
îktidar- -
kayıyor
İDRtS AKYÜZ
ÇATALCA — SHP Genel Sek-
reterı Deniz Baykal, 3 haziran se-
çımlennın sonuçlarına göre erken
genel seçime gıdileceğinı söyledi
Baykal, "Bu anayasanın mantığı
bile erken secimi algılarken Cunı-
harbaşkanı'nın akh almıyor" de-
di
Baykal, 3 haziranda belediye
seçimi yapılacak tstanbul'un Ça-
talca ilçesine bağlı Bınkılıç belde-
sinde partısınce duzenlenen açık
hava toplantısına katıldı. Bıne ya-
kın araç konvoyu ile Binkılıç'a ge-
len SHP Genel Sekreterı Baykal
yaptığı konuşmada, iktidarın
"kaymaya" başladığmı belırterek
"Bu kayış Çankaya'dan aşağıya
değil, yukanya doğru" dedi.
Türkiye'de nüfusun yansının köy-
de yaşadığını hatırlatan Baykal,
buğday fiyatını açıklamanın
Cumhurbaşkanı'na duşmediğıni
vurgulayarak "Sen Turk halkımn
haklanm ve sorunlannı ABD Baş-
kanı Bush'un karşısında savun,
bu bir erdemdir. Senin işin buğ-
day fiyatını acıklamak değil" şek-
linde konuştu.
İthal otomobıllerın pazar payı-
nın yuzde 5-6'larda seyrettığıru an-
latan Kural, bu yıl bu payın yuz-
de 20'lere doğru tırmanabıleceğı-
nı belırt erek "Ashnda otomobilde-
ki patlama sadece ithalatta değil,
yerli uretimde de var. Yerli ureti-
ciler kapasite artünmına gidip ye-
ni modeller uzerinde calışmaya
başladılar. Bu yıl. başlangıçta 120
adet olarak programlanan ureti-
min, 170 bine çıkanlması gibi bir
kararlan var. Bu gelişmede sektö-
re yeni ureticilerin girmesi yanın-
da, ithalat kapısının aralanması
etkili oldu" dedi.
Ocak-nisan donemınde ithal
edilen otomobiller içinde Doğu
Bloku'nun urettığı modellerın
yuzde 35 orarunda ağırlığı oldu-
ğu saptandı Fıyatlann ucuz olma-
sı nedeniyle tercih edilen bu oto-
mobillerın ıçınde de en çok Sov-
yetler Bırlığı'nden getinlen Samar-
ra marka otomobillerin ağırlığı
bulunuyor
Mercedes, BMW \e Alfa Ro-
meo gibı super luks otomobiller
de Türkiye'de tercih edilen marka-
lar arasmda bulunuyor. Otomobil
tthalatçılan DerneğYnın rakamla-
nna göre Turkiye'ye ilk 4 ayda 467
adet Mercedes, 791 adet BMVV ve
262 adet Alfa Romeo getırıldı.
Japon otomobıllerı ise Türki-
ye'de Sabancı grubuyla bırlıkte
uretılmesi planlanan Toyota'nın ıl-
gı görduğu belırlendı. Ocak-nisan
donemınde ithal edilen Toyota
marka otomobillerın sayısı 765'e
ulaştı. Asıl Nadır ve Çukurova
Grubu ile bırlıkte Turkjve'de ure-
tılmesi planlanan Cıtroen ve Pe-
guegot marka otomobillerden de
931'i Cıtroen olmak uzere 1065
adet ithal edildiğı belirlendi. Ge-
neral Motors tarafından Turkiye-
de uretılıp Doğuş Grubu'nca pa-
zarlanacak olan Opel otomobılle-
nn ıthalatı ıse 181 adet olarak sap-
tandı.
Doğu Bloku, Japonya ve Avru-
pa otomobil uretıcılerınden son-
ra Guney Korelı ureticilenn de
Turkıve'yle ilgılendıklerı oğrenıl-
dı
Türkiye'de temsılcilik almak
ıçın öngoruşmelerde bulunan Gu-
ney Korelı otomobil üreticilerının
arasmda Hyundai ve Daevvoo gı-
bı markaların bulunduğu belirtı-
liyor.
413'e yargı engelî
Cumhurbaşkanı Turgul Özal, Tür-
kiye'de Sabancı Holding ile yatınm
yaparak otomobil uretecek olan Toyota Şirketler Grubu Başkanı Ei-
ji Toyoda Ue yine aynı oluşumda hissesi bulunan Mitsui Şirketler Ge-
nel Muduru Yanai'yi kabul etti. Kabulde, kurulacak Toyota-Sa'nın
Turk ortağı Sakıp Sabancı ile Sabancı Şirketler Topluluğu Otomo-
tiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı da bulundu. Özal, konuşma-
sında yabancı sermaye yatırımlannın artmasının "Turkiye batıyor
diyenlere yanıt" oldugunu soyledi. (Fotoğraf: Barış BU)
\abancı işadamına
(Baftarafı I- Sayfada)
kan Yıldınm Akbulut yaptı Ak-
bulut toplantıya katılanlarla her-
hangi bır dıyaloğagırmedı. Soru-
lan, bugun kapanış konuşmasını
yapacak olan Cumhurbaşkanı
Turgut Özal cevaplandıracak.
Başbakan Yıldınm Akbulut ve
toplantıda hukumetı temsıl eden
DPT Musteşan Ali Tigrel'Ie Dev-
let Bakanı Işın ÇcJebi konuşma-
larında, Turkiye'nın 1980-1990
donemınde ızledıği ekonomik po-
litikalan anlattılar Akbulut,
"Önumuzdeki donemde yapısnl
uyum politikalan her alanda hız-
la surdurulecektir", derken, Çe-
lebi de "Bugun ulaşılan noktanın
dogru bir yol izlendiginin kanıtı
oldugunu" ileri surdu Ali Tigrel
ise 87'den itıbaren ekonominin
üzerine, yuksek enflasyon, büyü-
menin ve yatınmlann duraklama-
sı gibı "gölgelerın" düştuğunu
söyledi. Tigrel, yuksek enflasyo-
nun tetneldekı nedenınin kamu
açıklan ve bunların "finanse edi-
liş biçimi" oldugunu, ciddi bır
vergi duzenlemesı yapılmasının,
vergı kaçağının azaltılmasının bu-
yuk önem kazandığını soyledı.
Toplantıya katılan yabancı işa-
damları, daha çok önumuzdeki I
ile 5 vıllık surede Turkiye'nın ıs-
tıkrarı, yabancı yatırımİarın kısa
vadedekı geleceği gibı konulara ıl-
gi gösterırlerken, Türk konuşma-
cılar arasmda da "sıcak para" ko
nusu önem kazandı. Prof. Dr.
Tansul Çiller ile SHP Genel Sek-
reteri Deniz Baykal, yaptıkları ko-
nuşmalarda, dovız bolluğunun
uygulanan kur politikalan nede-
niyle Turkiye'ye akan kısa vadeli
sermayeden ıleri geldığını vurgu-
ladılar. Ikı konuşmacı da bu dö-
vız bolluğunun, ekonominin uret-
medığı, geçici, guvensiz bir geliş-
me oldugunu soylediler.
SHP Genel Sekreteri Deniz
Baykal, cari ışlemlerdekı açığın
gıttıkçe buyumesının ve şubat-
marı aylan rakamlarının hâlâ
açıklanmamasının endişe uyan-
dırdığını söyleyerek, hukumet
uyelerinden bunun açıklamasını
ıstedı Forum Başkanı
Dr.Schwab, Devlet Başkanı Çele-
bı'ye bu soruyu yonelttı. Çelebı'-
den net bır yanıt alamayan
Schwab, oturum sonunda, kendi-
sıni "giıç durumda bıraktığı için"
bakandan ozür dıledı
DY P Genel Başkanı Suleyman
Demirel, konuşmasuıdan sonra
toplantıya katılanların sorularını
>anıtlarken, "Herşeyin çozümu
mubalefetten beklenemez. Boyle
olsaydı, muhalefet iktidar
olurdu" dedi.
Toplantının önemlı konuların-
dan birı de ozelleştırme dolayısıy-
la yabancı sermayeye satılan, son-
ra da satışı ıptal edilen ÇİTO-'
SAN'a aıt 5 fabrika oluşturdu.
Demirel, bır soruyu yanıtlarken,
"Özelleştirmeye değil, ama Çİ-
TOSAN'ın hukuku çiğne>ici bir
biçimde ozelleştirilmesine karşı
olduklannı" soyledı
Beş çımento fabrikasım satın
alan Fransız Ciments Françaıs
Grubu'nun Başkanı Pierre Con-
so da konuşmacılar arasındaydı.
Conso, konuşmasında. Türkiye'-
de de faali>ette bulunduklan di-
ğer 15 ülkede olduğu gıbi, aradık-
ları koşulları bulduklan ıçın gel-
dıklerını söyledi.
Conso, "Tıirkije de>leti bu 5
fabrikayı sattı. Neden sattığı so-
nısunun muhatabı biz degiliz" de-
di. Mahkememn ıptal kararı ko-
nusunda ıse goruşlerinı açıklayan
Conso, Kamu Ortaklığı İdaresi
Başkanı Ökkeş Özuygur'un ken-
dısıne, mahkemenın kontratı ıp-
tal edemeyeceğinı, boyle bır hak-
kı olmadığını soyledığinı behrttı
(Baştarafı 1. Sayfada)
mrlandırıldı. Ek onlemlerle ılgılı
tçışlerı Bakanı'na, Olağanustu
Bolge Vahsı'ne ve ıl valılere tanı-
nan yetkılenn kullanılmasıyla ıl-
gılı her turlu karar ve ışlemlerden
dolayı ilgılıler hakkında cezai,
malı ya da hukukı sorumluluk id-
diası ıleri surulemevecek.
Bakanlar Kurulu'nun oncekı
gunku toplantısında goruşulme-
den ımzalanan ikı ayn KHK, dun-
ku Resmi Gazete'de yayımlanarak
yururluğe gırdı Daha once 413 ve
421 sayılı KHK'larda yer alan ye-
ni hukumler tek nıetınde toplanır-
ken bu duzenlemelerın 2935 sayı-
lı Olağanustu Hal Kanunu ile doğ-
rudan ilişkilerı kesıldi ve sınırla-
malara "ek önlem" nıteliği kazan-
dırıldı. Böylece, anayasarun 121/3
maddesı gereğınce olağanustu ha-
lın gereklı kıldığı konularda ka-
nun hukmunde kararnameler çı-
karılabılır hukmu uygulanmış ol-
du. Daha önce 413 ve 421 sayılı
KHK'lar Olağanustu Hal Yasası-
nın bazı hukumlenm değiştırmek-
teydi. Yenı 424 sayılı kararname,
Olağanustu Hal Yasası'ndan ayrı
bır duzenleme getırmış oldu.
Anayasarun 121. maddesinin
ikinci fıkrası, olağanustu haller-
de temel hak ve özgurluklerin na-
sıl sırurlandınlacağı veya durduru-
lacağının, yasayla belırlenmesini
öngoruyor. Aynı maddenin uçun-
cü fıkrası, olağanustu hal süresin-
ce cumhurbaşkanı başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu'nun
olağanustu halin gereklı kıldığı
konularda KHK çıkarabıleceğını,
91. maddesı de bu KHK'lar ıçın
Anayasa Mahkemesi'ne gidileme-
yeceğıni hukme bağlıyor. Hukuk-
çuların 413 ve 421 sayıiı KHK'la-
rın anayasaya aykırılığı iddiaları-
run gerekçeleri arasında Olağanus-
tu Hal Kanunu'nda degişiklik ya-
pıiarak anayasanın 121. maddesi-
nin 2. fıkrasırun çığnendiği savı da
bulunuyordu.
Dun uygulamaya gıren 424 sa-
yılı KHK, bölgedeki olaylarla il-
gilı konularda basına getinlen kı-
sıtlamaların uygulama bıçımıni
yenıden duzenleyerek kısıtlamayı
pekıştırdı. Daha once sadece ola-
ğanustu hal bolge valısinin önerı-
sıyle uygulamaya konulabilen ba-
sıİı eserlerin basılmasını, çoğaltıl-
masını, yayımlanmasını, dağıtırru-
m durdurma ve matbaa kapatma
>etkisini, bundan sonra Içişleri
Bakanı da doğrudan kullanabıle-
cek. îçişlerı Bakanı, vetkısinı kul-
lanırken bölge valısinin göruşunu
alacak.
Getırilen bir başka hukumle de
olağanustu hal bölge valisinın >ö-
rede yaşayanlan bölge dışına çı-
kartma yetkısının kapsamı geniş-
letıldı 413 sayılı KHK'da vahye,
"Genel gıivenlik ve kamu düzeni
bakımından zararlı faalivette bu-
lunanlardan gerekli gorulenleri"
bolge dışına çıkartma yetkısı ta-
nınjyordu. Vali, yem duzenlemeyle
"zor veya baskı ile zararlı faaliyet-
te bulunanlan" da bölge dışına çı-
kartabılecek. Bovlece, bolgede
"genel guvenlik ve kamu duzeni-
ni bozanlara" tehdıt nedeniyle
yardım etmek zorunda kalanlar
da surgun cezasma çarptırıla-
bilecek
Bu arada olağanustu hal bolge
valisinın gre\ ve lokavt erteleme
suresi 3 ayla sınırlandırıldı. Vali,
daha once erteleme kararını sure-
sız alabılıyordu.
Devlet Bakanı Yazar'ın oncekı
akşam KHK ile yargı yoluna baş-
vuruda yumuşama getirildiği bi-
çımındeki açıklamasına rağmen,
ek önlemler ıçın sorumlular hak-
kında dava açılması konusunda
bır açıklık getırilmedi
Olağanustu Hal Kanunu'nda
yer alan lçişleri Bakanı'na, Ola-
ğanustu Hal Valısı'ne ve il valilık-
lerine tanınan yetkilenn kullanıl-
masıyla ılgilı idari işlemlere karşı
ıptal davası açılacak, ancak bu dd-
valarda yurutmenın durdurulma-
sına karar verılemeyecek. 413 sa-
yılı KHK ise iptal davası açma yo-
lunu kapatıyordu.
Resmi Gazete'de dun yayımla-
nan 424 sayılı KHK'ya göre, lçiş-
leri Bakanı'na, Olağanustu Hal
Bölge Valısi'ne ve il valilerine ta-
runan yetkilenn kullanılmasıyla il-
gılı her turlü karar ve işlemler
hakkında cezaı, malı veya huku-
ki sorumluluk iddiasıyla herhan-
gı bır yargı merciıne başvurulama-
yacaği hukmu getırilirken, 425 sa-
yılı yasada ilgılıler hakkında ıda-
reye tazminat davası açılacağı
hukmu yer alıyor. Hukukçular bu
iki hukmun çelişkih uygulamala-
ra yol açacağını ıleri suruyorlar.
Bakanlar Kurulu, 2935 sayılı
Olağanustu Hal Yasasf nın uygu-
lanmasından doğan konularda
tazminat davalarında ıdarenin
mahkûm olması halinde kışısel
kusuru gerekçe gostenlerek kamu
gorevlisine rucu edilmesine de kı-
sıtlama getirildi.
Anayasa ve devlet memurları
kanunu, hizmet kusurları nede-
niyle açılacak davaların ilgili me-
murlara değil, idareye açılacağını
öngoruyor. Anayasa ve yasaya gö-
re, kişisel kusuru gorulen devlet
memurları hakkında ıdare bu me-
mura nlcu edebılıyor 425 sayılı
kararname kişisel kusurun "çok
afcır ve açık" olması halinde ru-
cuya olanak verıyor.
Daha once uygulamaya gıren
413 ve 421 sayıh KHK'lar ise şek-
len yururlukten kaldırıldı. Böyle-
ce, ıki KHK, TBMM tçışleri Ko-
misyonu'nda bekleyen dosyalar
arasından çıkarıldı. Bunların ye-
rine kabul edilen 424 ve 425 sayı-
lı KHK'lar ise dun TBMM Bas-
kanlığı'na gönderıldı. Anayasa
KHK'lann Resmi Gazete'de ya-
vımlandığı gun TBMM'ye sunul-
masını öngöruyor.
TBMM lçişleri Komisyonu
tal davası açılamayacağını, ancak
hukuk devletinde "her şeyin hu-
kuk çercevesinde kalması" gerek-
tiğıni dile getirdı. Oktay, "Hukuk
devletinde 'keyfryet' olmaz. Vali
istedigi kuralı koyacak, sonra ken-
disi de buna uymayacak" diye
konuştu.
SHP Genel Başkanı Erdal tno-
nü, Bılderberg toplantısına katıl-
mak uzere ABO'ye hareketinden
önce Esenboğa Havalimanı'nda
gazetecılenn sorularını cevaplan-
dınrken KHK'lann Bakanlar Ku-
rulu'ndan geçiş biçimıni "son de-
rece gayri ciddi" bulduğunu bil-
dırdı. tnönu, bakanların kararna-
meyı okumadan unzaladıklannı
açıkladıklannı anımsatarak şöyle
dedi:
"Bakanlar bu kadar önenüi bir
kararnameyi gonışmek için çajrı-
lıyor, bazıları gelmeden toplanb
bitiyor. Gelenler kararnameyi
okumadan imzaladıklannı açıklı-
yor. Kararnameyi Yazar'dan baş-
ka okuyan var mı acaba? Bu soo
derece gayri ciddi bir dunımdur.
Ama işin o tarafını bırakarak ger-
çege donmek lazım. Gerçek, Gü-
neydogu'da çok rahatsız edici bir
durumun devam ettigidir.
Doğru Yol Partısi Genel Başka-
nı Suleyman Demirel, Güneydoğu
kararnamesı konusunda, sonınun
hukuk ve ınsan haklannı çığneme-
den çozulmesı gerektiğıni belirte-
rek, "Hukuk dışına çıkarak çare
bulamazsınız. Çare hukukun için-
de vardır?" dedi.
Demirel, eskı bakanlardan Ha-
Başkanı Galip Demirel, Cumhu- zım Dağlı'run tstanbul'daki cena-
riyet muhabirınin sorusu uzerine
yeni KHK'lann komisyona iletil-
mesi durumunda eski tavnnda bır
değışıklığın söz konusu olmayaca-
ğını, kararnamelerin olağan sure
ıçınde inceleneceğim ve karara va-
nlacağını söyledi.
Öte yandan 413 sayılı kararna-
menin ıptali ıstemiyle Anayasa
Mahkemesi'ne başvuru dilekçesı-
nin hazırhk çalışmalarım sürdüren
SHP Partı Meclisı uyesı Seyfı Ok-
tay, "Yumuşatroa bir noktada yar-
gı yolunu açıyor, ama yine bir
noktada kapatıyor" dedi. Oktay,
kararnamenin anayasanın koydu-
ğu çerçevede kalması halinde ıp-
ze törenine katıldıktan sonra, She-
raton Oteli'nde gazetecilenn soru-
lanru cevaplandırdı. Derrurel, Gü-
neydoğu konusundakı bir soruya,
kararnamenin yumuşatılması ko-
nusunda çalışmalar yapıldığını
sandığını söyledi. Güneydoğu'da
sorunlann hukuk dışına çıkılarak
çözülemeyeceğinı kaydeden Demi-
rel, "çare hukukun içindedir. Dı-
şında yoktur" dedi. DYP lideri,
devletin hukukun dışına çıkama-
yacağını, bölge dışına çıkarmanın,
100 yıl öncenin tedbiri "sürgıin"
oldugunu söyledi. Devamla "Biz
surgune de sansure de karşıyız"
dedi.
PKK tren bastı: 3 ölü
(Baftarafı I. Sayfada)
nu yakınında durdurdular Tren
şefi Ziya Çetin, makinıst Musta-
fa Tapucu ve ateşçı MusUfa Ekis-
han'ı trenden ındiren teröristler,
ellerinı arkadan bağladıklan gö-
rev lilen kurşunlayarak öldurdüler.
Daha sonra yuk trenım ateşe ve-
rerek olay yennden kaçtılar.
Aynı saatlerde Tatvan'dan Ela-
zığ'a gıden dığer bir yuk treru de
Suveren-Beyan ıstasyonları arasm-
da teröristlerce tarandı. Olayda
ağır varalanan makinıst Huseyin
KocBk, Bingöl Devlet Hastane-
sı'nde tedavi altına alındı. Yetki-
lıler, teröristlerin yakalanması
amacıyla boigede genış çaplı ope-
rasyonlara başlandığmı bildırdiler.
İran sınınnda saldın
Öte j'andan oncekı gece saat
20.30 sıralarında Hakkân'nin
Yuksekova ilçesine bağlı Esende-
re koyünden Alyuva mezrasına gı-
den 65 AY 945 plakalı bir kamyo-
net, Turk-tran sının yakınında 4
kışı tarafından durdurulmak is-
tendı Kamyonetin durmaması
uzerine ateş açan saldırganlar, Ta-
hir Taşçı ile kimliği belırleneme-
yen İran uyruklu bir kişiyi öldur-
düler. Olayda kamyonet sunıcusu
Avni Tekin de yaralandı. Saldır-
ganların olaydan sonra öldürulen-
lerin uzennde bulunan 16 milyon
lırayı aldıklan bildirildi. Kurşun-
lamanın Turk-lran sınınnda mey-
dana gelmesi yuzünden saldınnın
hangi taraftan geldiği belirleneme-
di. Olayın çözumü için Turk ta-
rafının Iranlı yetkililerden göruş-
me istediğı bildirildi.
Beytüşşebap ve
Şırnak'ta 15 şehit
Şırnak'm Kesrik Boğazı ile Be>-
tuşşebap'ın Boğazören koyunde
teroristlerle çıkan çatışmalarda bir
teğmen, 7 jandarma erı ile 7 ko-
rucu şehit oldu. Yetkililerden alı-
nan bilgiye göre, Şırnak'ın Meşe-
içı ve Akkay köyleri arasında dev-
rıye görevi yapan guvenlik kuv-
vetlerine bir grup bölücü terörist
tarafından ateş edildi. Çıkan ça-
tışmada, Teğmen Salim Tuna,
Çavuş Ibrahim Kevrik ile Dursun
Dinç, Ali Ateş Nusret Bolukba-
şoğlu. Yaşar Beler, Yıldıray Bi-
roglu, Zülfikar Karabük şehit ol-
dular. Çatışmada uç terörist de
ölu olarak ele geçinldı. Yörede ge-
ruş çaplı arama ve operasyooiann
sürdürüldüğü de bildirildi. Bey-
tüşşebap'a bağlı Boğazören kö-
yunde de köy korucuları ile terö-
nstler arasında çıkan çatışmada 7
köy korucusu hayatıru kaybetti..
Kars'ın Iğdır ve Siirt'in Eruh il-
çesinde önceki gün meydana ge-
len çatışmalarda ise iki teröristin
olu olarak ele geçirildiği belirtildi.
Öte yandan Iran'dan gelerek
Ağn Dağı eteklerindeki köylerde
eylemler yapan PKK militanlany-
la guvenlik kuvvetleri arasındaki
çatışmada Kars'm Digor ilçesine
bağb Arpalı köyu nufusuna kayıt-
lı thsan kod adındaki Seyyat Ka-
ya isimli militan ölu olarak eie ge-
çirildi. Kars Valıhğı'nin verdiği bil-
giye göre çatışmaya giren mılıtan-
lardan sekızı de tran'a kaçtı.
DYP Genel Başkanı Suleyman
Demird, Elaağ-Tatvan seferini ya-
pan yük trenini bir grup bölücü
çete mensubunun basarak üç ki-
şıyi öldürmesi olayını "vahşet"
olarak niteledi.
Demirel, bu konuda yaptığı
açıklamada şunlan kaydetti:
"Bu vahşettir. Bu azgınlıgın kö-
ku mutlaka kazınmalıdır. Bu
menfur olayda havadnı kaybeden-
lere Allah'tan rahmet, ailelerine
başsağlığı diliyorum. Aynca de-
miryolu camiasına da taziyetleri-
mi sunuyorum."
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı I. Sayfada)
Anayasa, KHK'ların "yetkı yasas/"na dayanmasını temel
koşul sayıyor, 413 ve 421 sayılı KHK'lar, Olağanustu Hal Ya-
sası'na dayanılarak çıkartılmıştı. Oysa, bu yasa anayasa-
nın istediğı anlamda bır "yetki yasası" değildi Sakatlık da
buradan kaynaklanmaktaydı.
413 ve 421 sayılı KHK'lar, Olağanustu Hal Yasası'nda bazı
değişiklikler yapıyordu. Sonra baktılar ki, anayasa, olağa-
nüstü hal ile ilgili hükümlerın bır "yasa" ile düzenleneceğı-
ni; "halin gerekli kıldığı durumlarda" da "kararname" çıkarı-
lacağını yazıyor; o zaman "473 sayılı KHK, Olağanustu Hal
Yasası'nın bazı hükümlerını değıştınyordu, oyleyse, ek ted-
btrler için yasadan ayrı kararname çıkarmamız gerekıyor" di-
ye düşünüp, daha önce 413 ve 421 sayılı KHK'lar ile dü-
zenledikleri konulan, 424 sayılı KHK'ya yerleştırdıler; öteki
konuları da yasanın bazı hükumlerıni değıştıren 425 sayılı
KHK'ya bıraktılar.
Böylece, olağanustu hal ile ilgili üç ana duzenleme oluştu:
2935 sayılı Olağanustu Hal Yasası... 285 ve 424 sayılı
KHK'lar.
Anayasa, olağanustu hal ile ilgili bütün düzenlemelerin
"Olağanustu Hal Vfesas/"nda yapılmasını ıstiyor. ")fasa" ile
düzenlenmesi gereken konuların "ilave tedbirdir" gerekçe-
sı ile yasadan ayrı bir "kararname" ile düzenlenmesi ana-
yasa ile pek bağdaşmıyor.
Neler getirıyor bu son iki KHK?
413'te sakıncalı görülen yayınların "Olağanustu Hal Böl-
ge Valisi'nın teklifi" üzerine içışleri Bakanı'nca toplatılaca-
ğı ve matbaanın da kapatılacağı yazılmışken, 424 sayılı
KHK'da bu önlemlere bölge valisinin "teklifi veya görüşü
altnarak" başvurulacağı belırtilıyor.
Bu ne demektir?
Bu, bölge valısinden bu konuda bir öneri gelmese de lçiş-
leri Bakanının bu önlemlere başvurabileceği demektir. Ge-
rektiğfnde valinın "teklifi" beklenmeyecek yalnızca "görüşü"
alınacak.
424, sürgün yetkisinı de genışletiyor. 413, olağanustu hal
bölgesı dışına çıkarılacaklar ile ilgili "genel guvenlik ve ka-
mu düzeni bakımından zararlı faalıyette bulunanlardan ge-
reklı görülerrier" tanımını getirirken 424 kapsamını "ısteye-
rek veya zor veya baskı ile" dıyerek genişletıyor.
424, olağanustu hal ile ilgili yetkilenn kullanılması ile il-
gili karar ve işlemler nedeniyle ilgililer hakkında "cezai, mali
ve hukuki" sorumluluk ıleri sürülemeyeceğı ve bu amaçla
"hemangi bir yargı merciine" başvurulamayacağı yazılırken,
425 sayılı KHK bu yetkilerin kullanılmasından dolayı "İdari
yargıda" dava açılacağını hükme bağlıyor.
Herhangı bir yargı merciine başvurulmuyorsa idari yar-
gıda mali ve hukuksal sorumluluğun saptanması için nasıl
dava açılryor?
Bu iki madde bırbıriyle çelişir gıbi görünüyor.
Yetkilerin kullanılmasından doğan tazminat davaları açı-
labıliyorsa 424'teki, "herhangi bir yargı merciine
başvurulmaz" hükmünün bir anlamı yoktur, yok eğer, ilgili-
ler hakkında 425'te yazıldığı gibı idari yargıda "tam yargı
davası" açıhyorsa, o zaman da "herhangi bır yargı mercii-
ne başvurulmaz" hükmünü yorumlamak güçtür
424 sayılı KHK'yı niçin Olağanustu Hal Yasası'ndan ayır-
dılar bitiyor musunuz? Şunun için:
Iptal ve tam yargı davaları "Olağanustu Hal )fasası'nın ver-
diği yetkilenn kullanılması" ile ılgılı olarak açılabılıyor. Oy-
sa, örneğin, matbaa kapatmak ve surgun kararı almak gıbi
yetkiter "OtağanustL Hal >fesas/"na göre değil "karamameye'
dayanılarak alınabiliyor.
Bu durumda da 424 sayılı KHK'dan doğan yetkiler tam
yargı davası açma yolu, ıster istemez, kapanıyor. Nasıl mı
kapanıyor?
Bir örnek verelım:
424 sayılı KHK'ya göre içişleri Bakanı bır matbaayı ka-
pattı. Matbaa sahıbi önce bu "kapatma işlemini"
iptal ettirecek ki, sonra ıdare aleyhine "tam yargı davası"
açabilsin. Varsayalım kı, idari yargıda işlem iptal edildi ve
sıra tam yargı davası açmaya geldi.
424'ün 10. maddesı de açık, sorumlular hakkında "her-
hangi bir yargı merciinde" dava da açılamayacak.
Tam yargı davası açılmayınca "zarar" nasıl saptanacaktır?
ARADA BİR
VEHBİ BELGİL
(Boştarafı 2. Sayfada)
rum. Buyurun, uyarı yerıne ıkaz, başarı yerıne muvatfakiyyet.
hoşgörü yerıne müsamaha, beşınci cılt yerıne cild'ı hâmıs de-
yın, biz yine de anlarız sızı; ama verin, bır şeyler verin bıze, kül-
tûrümüze katkıda bulunun, haydı görelım Yoktur, veremezsı-
nız. Ama konuşmalarınızda, filmlerınızde Arap'ın meddahlığını
yapmayı becerırsınız. Arap uygarlığı, Islam Uygarlığı gibı ölelı
en az bın yıl olmuş uygarlıkların şaksakçılığıdır sızınkı O uy-
garlıkların Osmanlıya ne yaran oldu'' Hepsınden vazgeçtım Din
alanında ne verdınız halkımıza'' Hangı felsefe yapıtını kazan-
dırdınız bıze7
Sız kı halifelığı yenıden getırmek ıstıyorsunuz. Ha-
lıfeliğın bıze gelmesınden kovulmasına kadar geçen 400 kûsur
yıl boyunca, Gazâlî çevırılerinden başka ne sundunuz halkımı-
za? O zaman da mı dil engelı vardı önünüzde? Ama bır Yunus
Emre çıktı, o sizin 'hakır' gördüğünuz halk Türkçesı ile şıirın en
guzel örneğını verdi. O güzel Türkcemız bugun Atatürk'un dev-
rim ilkesı doğrultusunda yücelmekte.
1986 YILI VE 86/10911 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARINA GORE SK3ARA SAĞ JĞA ZARARLIDIR