14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
^Cumhuriyet Sahıbr Cumhunyet Malbaacıhk ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırkelı adına i. Polıtıka Cetal Btşlınfiç. Drj Habcrfer Eıgııa Bmkt, Ekononu: Ccagb liırhan, I; SmdıJa Şafcran KEMI, Kultur O H Üsatr. ıNmdir Nadî # Gene! Yayın Muduru Has«ıı Cenal. Muessese Muduru Egılım Geoca> Şayiaıı. Haber Araşürma kmrt Bcrlan. Yun Haberlen \ccdel DO^BO. Spor Danısmanı AbduHudir VKoriman. EmirK l jıklıgil. Vazı ljlerı Muduru Ok»> Gooensin. # Haber Merkezı Dız l&alar K»«nı Çahşkan. Araşürma Sjhn Mp«y, Du«taK: AhMMı ^tzm • Koordınaıör Afenrt Koratan. • Mak Işler Muduru Vllçm B»yfr, Sa>fa Dtızcnı Yonelmfnı 4li Acu. 9 Temsıklter Erol Ertm, • «.luhasebe- Buknl tam • Bul«-P.anlama SF»» OanutK^coetu • Rcklam An* Tonııl. • Ek Irayıniar Hmlym ANKARA Ahmcl Tan. İZMIR HiknKt Çdillfcna. ADANA Ç«in YgtflOglu \ktol • l.Jare HIBTMII Cıurr. • !»lomr Ondcr Çıük. • Bıigı-lşicrn Nml Inal. # Pcnonel Sr Sosm w tj^r-ı t jıtiuınjet MalDaaolık •< Gaaıcolık TAS. TuA O o * Cad «9/41 f t H334 ln PK 246-lstansul Td 512 0? 05 120 hau Töoı 22246 EH. (I) !X 0 ^ # Buro/or 4ı*an. Zıya GoUlp Bl> fnkılap S. V> I9'4, Tcl 133 II 41-47. K n 42344 Fta. (4) 133 05 65 0 tzafc: H 7jya Blv 1352 İ2-3. fet II [2 « •ftfc*. 52359 Fu. (Sl) 19 53 60 lncnu Câd I S S N o I Kar 1. Tü 19 37 52 (4 ha), Tüo: «215Î. fta. 171) 19 37 52 TAKVIM: 31 MART 1990 lmsak: 5.16 Guneş: 6.43 Öğle: 13.13 Ikindi: 16.46 Aksam: 19.34 Yatsı: 20.55 'YÜZ YILIN DEFİNESİ' 3 Amerikakldon define için uzlaşma önerisiElmalı'dan kaçırılan defıneyi ABD'de satın alanlar Türk hükümetinin dava açması üzerine Ankara'ya mahkeme dışında "uzlaşma" önerisinde bulundular. Yüzyılm definesinin Türkiye'ye iadesi konusu yeniden tartışma gündemine geliyor. MUSTAFA BALBAY ANKARA — "Yüzyıhn defı- ncsi"nin Turkiye'ye geri verilme- si umudu belirdi. Elmalı'dan ka- çırılan defıneyi satın alanlar, Boston'da Türk hükümetinin kendileri aleyhine dava açması üzerine Ankara'ya mahkeme dı- şında "uzlaşma" önerisinde bu- lundular. Kültiir Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdür Vekili Akif Işık. "Bu konodı 29 Ara- lık 1989 tarihinde defineyi elin- de bulunduranlara karşı ABD'- de bir dava açtık. Bo dava süre- ci işlerken gündenje gelen görüş- me önerisi sevindiricidir" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Songar,*' Elmalı define- siyle bundan önceki konsolosluk görevirn nedeoiyle New York'ta iken yakından nteşgul olmuştunı. Ancak şu anda davanm hangi aşamada olduğunu bilmi>onım. Kültiir Dairesi Başkanı Metin Göker daha aynnülı bilgi verebi- ür" demekle yetindi. Dışişleri KüJtiir Dairesi Ba?kanı Metin Göker, bazı gelişmelerin olduğu- nu doğruladı. "Ancak şu aşama- da bir şey söyleyemeyecefini" belirtti. Kültür Bakanlığı'mn bir daruş- manı ise "Bir aracının varlıgını ve Amerika'da taraflar arasıada bazı ön görüşmelerin yapıldığını" doğrularken, bu kj- şinin kimliği ve aracuun Türk hü- kümetine ilettiği "azlaşma önerileri" hakkında bilgi ver- mekten kaçındı. Aynı danışman, "Göriişmelerde ne gibi bir pazar- lık söz konusu oldugu" yolunda- ki sorumuza karşılık, "Göriişü- liiyor, pazarlık yapılmıyor" de- mekle yetindi. 1900 gümüş antik Yunan ve Likya sikkesinden oluşan 26 ki- lo ağırlığındaki "yüzyılın dcfine- si"ni Elmalı'nın Bayındır köyun- de tbrahim Başbuğ, Bayram >aogar ve Ahmet Şentürk, 1984 ılında bulmuştu. Bugünkü değeri 10 milyon do- " (yaklaşık 25 milyar lira) olan define önce Türkiye'nin Önemli eski eser kaçakçısı Nibat Kola- sın'a satılmak istenmiş, ancak kendisi Istanbul'da bulunama- yınca, Fuat Aydıner ve Erdogan Atak aracılığıyla Münih'te ayrı ayrı antika galerileri olan Fuat Üznlmez ile Edip Telii ve Lond- ra'daki kardeşi Nevzat Telli'ye pazarlanmıştı. Defınenin en önemli özelliği Tehlikeü atıkJann ithali yasaklanıyor İDtL GÜRSEL ANKARA — Çevre Müsteşar- lığı'mn hazırladığı "lehlikdi abk yönetmeliği" tamamlandı. Yeni yönetmelik çerçevesinde organik, inorganik siyanürler, asbest, civa bileşikleri, farmasutik ürünlerin üretiminden ve haarlanmasından kaynaklanan atıklar, arıtmadan, imbiklemeden ve herhangi bir iş- lemden ötürü ortaya çıkan kat- ranlı atıkların Turkiye'ye ithali yasaklaruyor. Yasağa uymayanla- ra en aı 100 bin dolar ceza veri- lecek. Çevre Müsteşarlığı Finansman Daire Başkanı Zeynep Yöntem, atıkların "geri kazanma ve yeni- den kullanma" amacıyla dahi ol- sa ithalinin yasaklandı|ını açıkla- dı. Yönetmeliğe göre "tehlikeli abk grubuna giren bir maddenin ithalatma yasak koyduğu resmen bildirilen bir ülkeye" atık ihracı yasaklanıyor. Yöntem, Türkiye'nin bertaraf için gerekli tesislere sahip olama- ması durumunda ihracatın yasak- lanmadığını söylüyor. şimdiye kadar dünyada sadece 7 adet olan Atina Dekadrahmisi'n- den bu definede 14 tane birden bulurunası ve bunlardan sadece birinin birkaç >ıl önce Amerika'- da 600 bin dolara (yaklaşık 1.5 milyar liraya) el değiştirmesidir. Bu nedenle bu defineye "Dekad- rahmi Definesi" adı takılmıştı. Nevzat Telü'nin Londra'daki arkeoloji danısmanı Amerikalı sikke bilim uzmanı Jeffrey Spi- er, Türk hükümetinin New York'ta ekonomi danısmanı bir şirketin ortağı ve aynı zamanda meslektaşı Jonathan Kagan'la birlikte Amerika'nın en zengin 400 kişisinden biri olan Boston- lu ışadamı William Kocb'a defi- nenin önemli bölümünü iki par- ti halinde satmışlar ve aynca de- fineye küçük hısselerle ortak ol- muşlardı. Defineyi bulan üç kişi ile iki aracının mahkum olmasından, sadece iki Likya sikkesinin ele geçmesinden sonra Türk hükü- meti definenin izini 1984 yılında kaybetmişti. Ancak definenin tüm öyküsü- nü arkadaşımız Özgen Acar Türkiye, Avnıpa ve Amerika'da yapüğı üç yülık bir araştırmadan sonra ortaya çıkartıp belgeleri ile "Cumhnriyef'te I988'de açıkla- dıktan sonra Turk hükumeti du- rumu öğrenmişti. Şanlıurfa Belediye Başkanı Çelik'in 'Yahudiler melanettir' sözlerişaşkınlıkyarattı Irkçılığa büyük tepkîMusevi toplumunun lideri Hahambaşı David Aseo: Bugörüşleri insanlığa karşı bir ayıp olarak değerlendiriyoruz. Çok kırıcı ve rencide edicidir. Bizleri toplum olarak çok üzmüştür. tstanbul Barosa Başkanı Avukat Turgut Kazan: Bu ilkelliktir. Söyleyecek başka söz bulamıyorum. Atatürkçü Döşünce Derneği Z. Başkanı Celil Gürkan: Bu tür ırk ayrımı gözeten davranışları kesinlikle tasvipetmiyoruz. ANKARA (Cumhuriyet Büro- so) — Şanlıurfa'nın Refah Partili Belediye Başkanı İbrahim Halil Çelik'in Yahudi toplumuna ilişkin görüşleri Musevi toplumunun di- ni lideri Hahambaşı David Aseo, Atatürkçü Düşunce Derneği, Is- tanbul Barosu, Türk Hukuk Ku- rumu ve bazı öğretim üyeleri ta- rafından kınandı. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Kaznn Yenice, olayın dava konusu olabileceğini vurgularken, Atatürkçü Düşünce Derneği 2. Başkanı Ceiil Gürkan, konuyla ilgili olarak, "Bn tür ırk aynmını gözeten davranışları ke- sinlikle tasvip etmiyoruz" dedi. llahiyat Fakültesi emekli öğre- tim üyesi Prof. Neşet Çagatay, "Ne dinde, ne badis-i şeriflerde böyle bir şey var. Bunlann bepsi yalan, bunlar çagdçı insanlar" di- ye konuştu. tlahiyat Fakültesi emekli öİretim uyesi Prof. Hiise- yin Ynrdaydın ise Çelik'in sözle- rini "degerli bulmadığını" ifade etti. Musevi toplumunun dini lideri Hahambaşı David Aseo, Şanlıur- fa Belediye Başkanı'run sözlerini Cumhuriyet'e değerlendirirken şunları söyledi: "Bu goıüsleri insanlığa karşı yapılan bir ayıp olarak degerlen- diriyoruz. Çok kmcı ve rencide i HALİL ÇELİK — Şanlıurfa Belediye Başkanı LHAUL ÇELİK NE DEMIŞTI? Şanlıurfa BeJediye Başkanı I. Halil Çelik 25.3.1989 günü gazetemizde yayımlanan söyleşisinde, Yahudilere ilişkin olarak şunları söylemişti: "Yeryüzünde en büyük melaneti yapan Yahudilerdir. Yahudi Allah'ın lanetlediği kavimdir. Mazlum insanları her zaman bir kene gibi istismar eden insanlardır. Bugün Türkiye'de faiz sisteminin arkasında Yahudiler vardır. Faiz Müslümanlardan alınıp Yahudilere verilen vergidir. Onlar melanettir. Tevrat'ta tarif edilmiş yeryüzündeki insanların topunu köleleri kabul etmişlerdir. O hadis-i şerif tahakkuk edecektir." edicidir. Bizleri toplum olarak çok üzmnstür." Istanbul Barosu Başkanı avukat lUrgut Kazan, "Bu çağdışılık ve ilkelliktir. Söyleyecek başka söz bulannyonnıı" diye konuştu. Çelik, gazetemizde yayımlanan röportajında, "Yerjüzünde en bü- yük melaneti yapan Yahudilerdir. Yahudi Allah'ın lanetlediği kavim- dir. Mazlum insanlan ber zaman bir kene gibi istismar eden insan- lardır. Bugün Turkiye'deki faiz sisteminin arkasında Yahudiler vardır. Faiz Müslümanlardan alı- nıp Yahudilere verilen vergidir. Onlar melanettir. Tevrat'ta tarif edilmiş yeryüzündeki insanların Denize dökülen 2 bin ton gazyağı binlerce balık ve deniz kuşunun ölümüne yol açtı Boğazida yangın tehlikesiYakıtm analizini yapmakla görevlendirilen Prof. Fikret Baykurt, deniz yüzeyinde biriken gazyağının emme makineleriyle çekilmesi gerektiğini söyledi. Anakent Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü yetkilileri "Denizin temizlenmesini tabiatın kaderine bıraktık" dediler. btanbul Haber Servisi — Istan- bul Boğazı'nda bir tankerle yıik gemisinin çarpışması sonucu de- nize dokulen yaklaşık iki bin ton yakıt binlerce balık ve deniz ku- şunun ölümune yol açtı. Yarattı- ğı deniz kirliliği tehlike verici dü- zeye yükseldi. Denizden alınan ör- neklerde yakıtın gazyağı olduğu saptarurken, tstanbul Valiliği'nce konuyu incelemek üzere bir ko- misyon oluşturuldu. Yakıtın ana- lizini yapmakla görevlendirilen Kimya Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Fikret Baykurt, deniz yüze- yinde biriken gazyağının emme makineleriyle çekilmemesı halin- de yanabileceğini söyledi. Rüzgâ- rın da etkisiyle Boğaz'daki koy- larda biriken yakıtın emilmesi için gerekli aygıtlann bulunrnamasın- dan yakınan Anakent Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü yetki- lileri. "Denizin temizlenmesini ta- biatın kaderine bıraktık. Ne yapa- hm elimizle mi toplayalım" diye konuştular. Bu arada Karadeniz girişinde- ki kazadan sonra, gazyağının Sa- rayburnu önlerine kadar yayıldı- ğı görüldü. İstanbul Boğazı'nın Rumeli Kavağı yakmlarında ön- ceki gün Irak bandıralı "Jambu" tankeriyle Çin Haik Cumhuriye- ti bandıralı "Datong Shan" yuk gemisi çarpışnuştı. Çarpma sonu- cu yakıt tankı delinen tankerden yaklaşık iki bin ton yakıt denize dökülmüştü. "Datong Shan" yük gemisi Ahırkapı açıklannda bek- lemeye alınmış bu arada tankerin kunarma çalışraalanna başlan- mıştı. Denizden ve tankerden alınan örnekkrin analizlerinin sürdürül- düğünü belirten İstanbul Üniver- sitesi Kimya Fakuhesi öğretim Üyesi Prof. Fikret Baykurt, yakı- tın deniz yüzeyinde kalaeağını, belli noktalarda birikmesinin ise tedbirsizlik amnda yangına yola- çabileceğini söyledi. Yakıtın bü- tün Boğazı kaplayacağını da be- lirten Prof. Baykurt, acil olarak emme makineleriyle kısa süre içinde denizin temizlenmesi gerek- tiğini açıkladı. Prof. Baykurt, "Bu durum suyun oksijen alma- sını engellejerek büyük bir çevre kiriiliğine de neden olacak. Deniz- deki tüm mikroorganizma, orga- nizma etkilenecek. Balıklar, bu yakıtlann üzerine konan martılar da ölecek" diye konuştu. Bu arada kazanın etkilerini araştırmak ve gerekli önlemleri al- mak üzere tstanbul Valiliği'nce Su Ürünleri, Çevre Koruma ve Sağ- hk Müdürlüğü yetkilileri ile Li- man Başkanlığı'ndan oluşan bir komisyon oluşturuldu. Konunun incelendiğini belirten Liman Baş- kanı tsmail Sefa E>, tankerin keıı- di olanaklanyla kurtulduğunu, kendilerinin tankere "güvenlikli" yer aradıklanru bildirdi. Alınacak önlemJerin komisyonun hazırla- yacağı rapora göre saptanacağına da değinen Er, denizdeki yakıtı te- mizleyecek donanımın olup olma- dığı yolundaki soruya, "Bilmiyo- rnm, bulunabilir belki. Araştır- mak gerekir" yanıtını verdi. Komisyonda da yer alan Çev- re Koruma Müdürlüğü yetkilileri kazadan sonra bariyerlerle yakı- tın dağılmasının önlenmesi gerek- tiğini ancak gerekli aletleri olma- dığı için bunu gerçekleştiremedik- ierinden yakındılar. Yeşiller Partisi 2. Başkanı Aydm Ayaz ise yerel yönetimlere bu ko- nuda yetki verilmemesini eleştir- di. Ayaz, "Boğ&z gibi bir yerde hazır itfaiye, süpüriıcü ekipleri yoktur. Oysa olayda gaz yavaş ya- vaş sızmış ancak seyirci kalınmış- tır *' dedi. 2 BİN TON YAKIT — tstanbul Boğazı'nda Rumeli Kavagı >akınlarında Irak bandıralı "Jambn" tan- keriyle, Çin Halk Cumhuriyeti bandıralı "Datong Shan" >uk gemisinin çarpışması sonucu 2 bin ton yakıl denize döküldü. (Fotograf: Vedat Yenerer) British Museum'daaçılan sergide tarih boyunca 'sahtekârlıkörnekleri'yer alıyor 'Taklitlerinden sakınırî seı^isi Sergide yer alan bazı örnekler şunlar: Hacılar kazısında bulunan sahteçanak çömlekler, kadın heykelcikleri, Hazreti İsa'nın kefeni ve mektubu, Boticelli ve Vermeer tabloları, Macaristan'da dokunan Anadolu halısı, Rolex saatler, Reebok ayakkabılar. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Rolex saat, Haz- reti İsa'nın kendi elinden mektup ve sarıldığı kefen, Reebok spor ayakkabısı, Boticelli ve Vermeer tabloları, Hacılar kazısından ka- dın heykelcikleri, Louis Vuitton marka çanta arasında ne ilişki var? Normalde yok. Ama British Museum'da yeni açılan "sahiekâr- lık-taklıt" sergisinde var. lçiçe iki koca salonda hepsinin "sahtesi ve (aklidi" yan yana. Ki- mi yüzyıllarca kimi de kısa süre uzmanları yanıltmayı basarmış. Parçayı müzelere fahiş paraiara satanlar koşeyi donerken sanat dünyası da "üstaf'tan yeni bir sır keşfetmenin hazayla memnun. Ta ki başkaları çıkıp da "Bu sabte- dir" diyene ve ispat edene kadar. Artık müzecilikte. sanat tarihçili- ğinde Atomic Absorption Spectrometry" gibi "Plasma Arc Spectrometı-j" gibi çok fenni tek- nikler, karbon-14 gibi artık demo- de sayılan tekniklerin yerini boşu- na almadı. Artık sahtekârlık çok kafa karıştırmadan anlaşılıyor. Burdur'un guneyinde, Anado- lu'nun en eski yerleşim birimlerin- den "Haalar"da 1957-60'ta yapı- lan kazılarda, başka hiçbir yerde esi olmayan çanak-çömleğe rast- lanmıştı. Bunlar, Anadolu'nun başka yerlerinde ortaya çıkan kil- den ya da kurşundan yapüma par- çalara benzemiyordu. Anadolu uygarhğının ilk örneklerinden olan parçalar bir bir kataloglanır- ken Amerika ve Avnıpa piyasasın- da da aniden Hacılar'dan "cıkma" parçalar sökün etti. Uzun süre de hangisi sahte, hangisi gerçek tar- tışması arkeologların aklını kur- caladı. Sanat eserini hızla paraya çevi- rip ortadan yok olmak için Os- manlı kültürü de alet edilmiş. In- giltere'nin ikinci büyük müzesi "Victoria and Albert Museum", 1933'te gıcır gıcır bir Türk halısı satın almış. 17. yüzyıldan kalma, ama üzerine ayak basmamış ka- dar temiz ve sağlam. Halı öyle rastgele bir adresten de gelmiyor. Türk Hukuk Knrumu Başkanı Kâzım Yenice: Bu sözler bir dava konusu olabilir. Davayı bir Musevi vatandaş açabileceği gibi görevi ile ilgili bir disiplin soruşturmasına da konu olabilir. Prof. Höseyin Yurdaydın: Urfa Belediye Başkanı'nın sözleri çelişkili. Hem Yahudi düşmanı olduğunu söylemiş, hem de 'İbrahimdir so>aımuz, hoş meşreptir huyumuz,Fırat Harran'a aksa kurulacak toyumuz' demiş. İbrahim Yahudidir. topunu köleleri kabnl etmişlerdir. O hadis-i şerif tahakkuk edecek- tir" demişti. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Kâzım Yenice, bu düşünceyi çok hatalı bulduğunu belirterek, "Da- vayı bir Yahudi vatandaşı açabi- leceği gibi dava bir yönüyle göre- vi ile ilgili bir disiplin soraşrurma- sına da konu olabilir" dedi. Celil Gurkan da "Yurtta banş, dünyada banş ve insanların eşitli- gi" görüşunu savunan bir ülkenin vatandaşı olarak da bu sözleri kı- nadıklarını ifade etti. Gürkan, olayın Atatürkçü gö- rüşe de tamamıyla ters olduğunu savunarak, şöyle konuştu: "Atatürkçülıige karşı olop ol- madığı sonısunu dahi "Bilmiyo rum, mahkemesi halen devam ediyor" diye yanıt veren bir bele- diye başkanı, gerçekten bir göriiş, dahası 'milli görüş' sahibi oldu- gu iddiasıyla kamuoyu önüne çı- kabümiş ve söz konusu edilen Ya- budilerle ilgili demeci verebilmiş- tir. Bu çok düşündümcu bir olay- dır. Secim yoluyla bir kamu göre- vine getirilmek kuşkusuz kişiye bazı haklar sağiayacakar. Ama bu haklar yamnda, hele o kişi kosko- ea bir kentin temsil görevini de üstlenmişse, bazı sonıralulnklan da beraberinde gttirecektir." Çelik'in Türkiye Cumhuriyeti1 nin 71 ilinden birinin belediye baş- kanlığı kimliğini taşırken bu de- rnecin verilmemesi gerektığini de söyleyen Gürkan, "Kendisinin va- tandaşı ve uyrugu olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış ve iç politika ilketerini bu derece biune- mezlikten gelerek bu sekilde ko- nuşması yanlış"' diye konuştu. Gürkan şunlan söyledi: "Yahn- dilere antipati beslediğiniz doğru mu sortısu soruldugunda, eğer kendisini toplum yaşamının bag- layıcı kurallanyla bağlı saymasa bile, kimlik cuzdanıuı taşıdığı dev- letin, uluslararası ilişkilerin icap- lannı besaba katıp susması gere- kiyordu." Kuran'ın Yahudileri lanetlediği- nin gerçek dışı olduğunu ifade eden Prof. Neşet Çagatay ise "Za- ten 14 badis var diyorlar, 50 bin badis toplamış Bnbari, aslında 14'ten fazla yok. Peygamber iyi badisler söylemiş olabilir, ama kendisi Mnsa Peygamberi inkâr etmiyor ki" dedi. Tevrat'ın ilk kut- sal kitap olduğunu kaydeden Ça- ğatay, ıbrahirn Halil Çelik için şöyle dedi:"Acayipbir adam o, faiz konusuna gelince faizin yıizde do- kuza kadar belal olduğunu büiyo- ruz. Faiz nizamnamesi var, halife söylemiş bunu. Bûtün Müslü- manlann reisidir halife. O kim oluyor iffet dagıtıveriyor." Islamın faizi haram kılmadığı- nı belirten Çagatay, şunlan söyle- di: "Haram olan tefeciliktir. Ya- hudiierle ne ügisi var faizin, faiz dunırsa ticaret durnr. Diyanel Vakfı'nın milyarlarca lirası faiz- deyken, bir kaza müftusü televiz- yonda faizin haram olduğunu söy- lüyor. Bu kavramlaruı yerine otnr- tulması gerekli." Çelik'in sözlerinin "kahve malumatı" olduğunu da ifade eden Çagatay, "Bunlar dini bilmi- yorlar. Konya'da da oıobüsleri ayırmaya kalkblar. Sınırlar kal- karken, insanlar banş içinde ya- şamaya yönelirken, memlekette ikiciliği bunlar yaratıyor, ayrıma insanlar bunlar" diye konuştu. tlahiyat Fakültesi emekli öğre- tim üyesi Prof. Hüseyin Yurday- dın, Urfa Belediye Başkanı'nın sözlerinin hiçbir değeri olmachğını kaydederek, "Sözleri dahi çelişkili. Hem Yahudi düşmanı olduğunu söylemiş, hem de 'tbrahim'dir so- yumuz, hoş meşreptir huyumuz, Harran Firat'a aksa, kurulacak toyumuz' demiş. tbrahim, Yahudidir" diye konuştu. Yurdaydın, sövle konuştu: "Siyonistierin lsrail'de bir Israil devleti oluşhırması çeşitli tepkilere neden olmuş. Turklerle Mogollar ne kadar birbirine yakınsa Yahu- dilerle Araplar da o kadar birbi- rine yakındır. Sami dil grubuna Yahudiierle Araplar girer. Milli görüş konusunda ne dü- şündüğu soruldugunda 'Fatih Sul- tan Mehmet'in Istanbul'u fethet- tiği nıhtur' demiş. Ama ben ken- disinin Fatih'i tanıdığını zannel- miyorum. Fatih, Latince ve Yu- nanca eserlere itgi duyan, kütüp- hanesinde Aristo, Homeros'nn eserlerinin balunduğu bir zattır. Onun görüşleri}le, Faüh'in görüş- leri arasında bir yakınlık olabile- ceğini düşunmuyonım." Milli Gazete yazarı Abdarrah- man Diüpak ise Çelik'in Yahudi- leri üstün gören yaklaşımlara karşı "marjinal bir tepki verdigini" dü- şündüğünu ifade ederek, "Onun- ki bir proreslo. Türkiye'de anrjsi- yonist bir gündem oluşuyor, on- lara bir tiyo veriyor. Konunun gündeme gelmesini sağlıyor. Ya- hudi sonınuna ideolojik açıdan yaklaşıyor" dedi. Orta Avrupa'nın en tamnmış Schwarzenburg koleksiyonundan satın alınma. Halının sahte oldu- ğu ancak 1962'de anlaşılmış. Araştırma, soruşturma derken, I93Ö*da Macaristan'da dokundu- ğu, daha sonra Kahire'ye göturü- lerek "yaşlandırıldıgı "... Reebok spor ayakkabılarından Louis Vuitton marka çantalar, Ro- lex saatler de 20. yüzyılm sahte- kârlık örneklerinden. tkinci dün- ya Savaşı'nda Almaniann propa- ganda için uçaktan atmak üzere hazırladıkları taklit tngilizce ga- zeteler, sahte pullar, sahte imza- lar, sahte mektuplar cam muha- fazalarda. Fotomontaj, olanı yok eden, olmayanı ekleyen örnekler. Şimdi Çekoslovakya Parlamento- su Başkanı olan, 1969 Prag Baha- n'nın miman Alexander Dnbcek, fotomontajla yok edilen çok sayı- da Doğu Avrupalı rauhaliften sa- dece biri. Belçika'da kiirtaj yasal • BRÜKSEL (AA) — Belçika'da feministlerin ve siyasi çevrelerin yıllar boyunca verdikleri mücadele, sonunda başanya ulaştı ve kürtaj parlamento tarafından yasalJastınldı. Kürtaja 1867 yılmda konan yasağın kaldmlması, geçen yıl parlamentonun senato kanadında yapıJan oylama sonucu kabul edilmişti. Bu karar, Mecliste dün yapılan oylama sonucunda 69 olumlu ve 12 çekimser oyla onaylandı. Belçika, Irlanda ile beraber kürtajı yasaklayan ikinci ülke idi. Ülkede, her yıl yapılan yaklaşık 15 bin kürtaj operasyonu, sağlığa oldukça aykın koşullarda gerçekleştiriüyor. 110 milyonluk tuvalet • ANTALYA (AA) — Perge antik kentini gezen turistler için 110 milyon lira harcanarak modern tuvaletler yapüdı. Aksu Belediye Başkanı Ünal Manavuçak, Perge'yi yaz döneminde binlerce turistin gezdiğini, ören yerindeki en bıiyük sorunun tuvalet eksikliği olduğunu belirtti ve şunları söyledi: "Perge'deki modern tuvaletlerde sakatlar için de özel yerler yapıldı. özellikle bu yıl başlayan 3. yaş turizmiyle gelen yaşh ve sakat turistler için büyük kolaylık olacak. Tuvalette aynca sıcak su, bayanlar için makyaj yeri, el kurutma makineleri bulunuyor. özel idare tarafından yaptırılan bu tuvaletler 41 günde tamamlandı." Masal anlatma yarışması • tSTANBUL (AA) — Kutüphane Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen Güzel Masal Anlatma Yanşması'nı ilkokul öğrencisi Uğur Sevin kazandı. Etkinlikler çerçevesinde, il genel meclisinde bugün düzenlenen yanşmaya biri erkek toplam 20 ilkokul öğrencisi katıldı. Yarışma sonunda, tek erkek yarışmacı olan Uğur Sevin birinci olurken, ikinciliği Tamara Anı aldı. Ayşen Öztürk ve Duygu Güler adlı çocuklar da üçüncülüğü paylaştılar. Yanşmada dereceye giren ilk üç öğrenciye, TRT çocuk programlannda masal anlatma olanağı tanınacağı bildirildi. NAID üssü tarbşılacak • ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — Konya'da kurulması öngörülen NATO üssü ve çevreye yansıtacağı etkileri, Yeşiller Partisi'nce Ankara'da düzenlenen bir panelde tartışılacak. 2 nisanda Harb-lş saionunda gerçekleştirilecek panelde, alçaktan uçuşlann yaratacağı gUrültü kirliliği konusu ek alınacak. Panele Prof. Dr. Yücel Aşkm, Prof. Dr. Mutbul Kayjj, Dr. Orhan Yümaz, Yük. Müh. Ismet ÖztunaL, Doç. Dr. Murat Yazgan, Yeşiller Partisi Genel Başkanı Celal Ertuğ, SHP milletveküleri Güneş Gürseler, gazetemizden Yasemin Çongar, Güneş'ten Tanyel Yilmaz, UBA'dan Baki Özilhan ve Konya Büyükşehiı Belediye Baskanı Halil Ürür> katılacaklar. Efes'te turizm • SELÇUK (Veysd Erol) — Efes antik kenti turizm sezonuna hazırlanıyor. Ege Üniversıtesi Edebiyat Fakültesi öğrencüeri antik kentte temizlik yaptı. Tayland kralının kızkardeşi Prenses Galyan Vathana'nın 5 nisanda tzmir'e geleceği ve Efes antik kentini ziyaret edeceği bildirildi. Efes antik kentine girişler bu sezon nisan ayından başlayarak turnikeli olacak. Kaçak girişlerin önlenmesi amacıyla turnikeli giriş yöntemine başvurulduğunu belirten ilgililer, boylelikle antik kent ve çevresinin bakımı için de bir gelir sağlanmış olacağını söylediler. Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nun vereceği karara göre antik kent çevresinde hediyelik eşya satan işyerlerinin açılmasına izin veriiebileceği yetkililerce dile getirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear