Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
^Cumhuriyet
Sahıbr Cumhunyet Malbaacıhk ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırkelı adına i. Polıtıka Cetal Btşlınfiç. Drj Habcrfer Eıgııa Bmkt, Ekononu: Ccagb liırhan, I; SmdıJa Şafcran KEMI, Kultur O H Üsatr.
ıNmdir Nadî # Gene! Yayın Muduru Has«ıı Cenal. Muessese Muduru Egılım Geoca> Şayiaıı. Haber Araşürma kmrt Bcrlan. Yun Haberlen \ccdel DO^BO. Spor Danısmanı AbduHudir VKoriman.
EmirK l jıklıgil. Vazı ljlerı Muduru Ok»> Gooensin. # Haber Merkezı Dız l&alar K»«nı Çahşkan. Araşürma Sjhn Mp«y, Du«taK: AhMMı ^tzm • Koordınaıör Afenrt Koratan. • Mak Işler
Muduru Vllçm B»yfr, Sa>fa Dtızcnı Yonelmfnı 4li Acu. 9 Temsıklter Erol Ertm, • «.luhasebe- Buknl tam • Bul«-P.anlama SF»» OanutK^coetu • Rcklam An* Tonııl. • Ek Irayıniar Hmlym
ANKARA Ahmcl Tan. İZMIR HiknKt Çdillfcna. ADANA Ç«in YgtflOglu \ktol • l.Jare HIBTMII Cıurr. • !»lomr Ondcr Çıük. • Bıigı-lşicrn Nml Inal. # Pcnonel Sr
Sosm w tj^r-ı t jıtiuınjet MalDaaolık •< Gaaıcolık TAS. TuA O o * Cad «9/41 f t
H334 ln PK 246-lstansul Td 512 0? 05 120 hau Töoı 22246 EH. (I) !X 0 ^ #
Buro/or 4ı*an. Zıya GoUlp Bl> fnkılap S. V> I9'4, Tcl 133 II 41-47. K n 42344 Fta. (4) 133
05 65 0 tzafc: H 7jya Blv 1352 İ2-3. fet II [2 « •ftfc*. 52359 Fu. (Sl) 19 53 60
lncnu Câd I S S N o I Kar 1. Tü 19 37 52 (4 ha), Tüo: «215Î. fta. 171) 19 37 52
TAKVIM: 31 MART 1990 lmsak: 5.16 Guneş: 6.43 Öğle: 13.13 Ikindi: 16.46 Aksam: 19.34 Yatsı: 20.55
'YÜZ YILIN DEFİNESİ'
3 Amerikakldon
define için
uzlaşma önerisiElmalı'dan kaçırılan defıneyi ABD'de satın
alanlar Türk hükümetinin dava açması üzerine
Ankara'ya mahkeme dışında "uzlaşma"
önerisinde bulundular. Yüzyılm definesinin
Türkiye'ye iadesi konusu yeniden tartışma
gündemine geliyor.
MUSTAFA BALBAY
ANKARA — "Yüzyıhn defı-
ncsi"nin Turkiye'ye geri verilme-
si umudu belirdi. Elmalı'dan ka-
çırılan defıneyi satın alanlar,
Boston'da Türk hükümetinin
kendileri aleyhine dava açması
üzerine Ankara'ya mahkeme dı-
şında "uzlaşma" önerisinde bu-
lundular.
Kültiir Bakanlığı Eski Eserler
ve Müzeler Genel Müdür Vekili
Akif Işık. "Bu konodı 29 Ara-
lık 1989 tarihinde defineyi elin-
de bulunduranlara karşı ABD'-
de bir dava açtık. Bo dava süre-
ci işlerken gündenje gelen görüş-
me önerisi sevindiricidir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Murat Songar,*' Elmalı define-
siyle bundan önceki konsolosluk
görevirn nedeoiyle New York'ta
iken yakından nteşgul olmuştunı.
Ancak şu anda davanm hangi
aşamada olduğunu bilmi>onım.
Kültiir Dairesi Başkanı Metin
Göker daha aynnülı bilgi verebi-
ür" demekle yetindi. Dışişleri
KüJtiir Dairesi Ba?kanı Metin
Göker, bazı gelişmelerin olduğu-
nu doğruladı. "Ancak şu aşama-
da bir şey söyleyemeyecefini"
belirtti.
Kültür Bakanlığı'mn bir daruş-
manı ise "Bir aracının varlıgını
ve Amerika'da taraflar arasıada
bazı ön görüşmelerin
yapıldığını" doğrularken, bu kj-
şinin kimliği ve aracuun Türk hü-
kümetine ilettiği "azlaşma
önerileri" hakkında bilgi ver-
mekten kaçındı. Aynı danışman,
"Göriişmelerde ne gibi bir pazar-
lık söz konusu oldugu" yolunda-
ki sorumuza karşılık, "Göriişü-
liiyor, pazarlık yapılmıyor" de-
mekle yetindi.
1900 gümüş antik Yunan ve
Likya sikkesinden oluşan 26 ki-
lo ağırlığındaki "yüzyılın dcfine-
si"ni Elmalı'nın Bayındır köyun-
de tbrahim Başbuğ, Bayram
>aogar ve Ahmet Şentürk, 1984
ılında bulmuştu.
Bugünkü değeri 10 milyon do-
" (yaklaşık 25 milyar lira) olan
define önce Türkiye'nin Önemli
eski eser kaçakçısı Nibat Kola-
sın'a satılmak istenmiş, ancak
kendisi Istanbul'da bulunama-
yınca, Fuat Aydıner ve Erdogan
Atak aracılığıyla Münih'te ayrı
ayrı antika galerileri olan Fuat
Üznlmez ile Edip Telii ve Lond-
ra'daki kardeşi Nevzat Telli'ye
pazarlanmıştı.
Defınenin en önemli özelliği
Tehlikeü
atıkJann ithali
yasaklanıyor
İDtL GÜRSEL
ANKARA — Çevre Müsteşar-
lığı'mn hazırladığı "lehlikdi abk
yönetmeliği" tamamlandı. Yeni
yönetmelik çerçevesinde organik,
inorganik siyanürler, asbest, civa
bileşikleri, farmasutik ürünlerin
üretiminden ve haarlanmasından
kaynaklanan atıklar, arıtmadan,
imbiklemeden ve herhangi bir iş-
lemden ötürü ortaya çıkan kat-
ranlı atıkların Turkiye'ye ithali
yasaklaruyor. Yasağa uymayanla-
ra en aı 100 bin dolar ceza veri-
lecek.
Çevre Müsteşarlığı Finansman
Daire Başkanı Zeynep Yöntem,
atıkların "geri kazanma ve yeni-
den kullanma" amacıyla dahi ol-
sa ithalinin yasaklandı|ını açıkla-
dı. Yönetmeliğe göre "tehlikeli
abk grubuna giren bir maddenin
ithalatma yasak koyduğu resmen
bildirilen bir ülkeye" atık ihracı
yasaklanıyor.
Yöntem, Türkiye'nin bertaraf
için gerekli tesislere sahip olama-
ması durumunda ihracatın yasak-
lanmadığını söylüyor.
şimdiye kadar dünyada sadece 7
adet olan Atina Dekadrahmisi'n-
den bu definede 14 tane birden
bulurunası ve bunlardan sadece
birinin birkaç >ıl önce Amerika'-
da 600 bin dolara (yaklaşık 1.5
milyar liraya) el değiştirmesidir.
Bu nedenle bu defineye "Dekad-
rahmi Definesi" adı takılmıştı.
Nevzat Telü'nin Londra'daki
arkeoloji danısmanı Amerikalı
sikke bilim uzmanı Jeffrey Spi-
er, Türk hükümetinin New
York'ta ekonomi danısmanı bir
şirketin ortağı ve aynı zamanda
meslektaşı Jonathan Kagan'la
birlikte Amerika'nın en zengin
400 kişisinden biri olan Boston-
lu ışadamı William Kocb'a defi-
nenin önemli bölümünü iki par-
ti halinde satmışlar ve aynca de-
fineye küçük hısselerle ortak ol-
muşlardı.
Defineyi bulan üç kişi ile iki
aracının mahkum olmasından,
sadece iki Likya sikkesinin ele
geçmesinden sonra Türk hükü-
meti definenin izini 1984 yılında
kaybetmişti.
Ancak definenin tüm öyküsü-
nü arkadaşımız Özgen Acar
Türkiye, Avnıpa ve Amerika'da
yapüğı üç yülık bir araştırmadan
sonra ortaya çıkartıp belgeleri ile
"Cumhnriyef'te I988'de açıkla-
dıktan sonra Turk hükumeti du-
rumu öğrenmişti.
Şanlıurfa Belediye Başkanı Çelik'in 'Yahudiler melanettir' sözlerişaşkınlıkyarattı
Irkçılığa büyük tepkîMusevi toplumunun lideri Hahambaşı David
Aseo: Bugörüşleri insanlığa karşı bir ayıp olarak
değerlendiriyoruz. Çok kırıcı ve rencide edicidir. Bizleri
toplum olarak çok üzmüştür.
tstanbul Barosa Başkanı Avukat Turgut Kazan:
Bu ilkelliktir. Söyleyecek başka söz bulamıyorum.
Atatürkçü Döşünce Derneği Z. Başkanı Celil
Gürkan: Bu tür ırk ayrımı gözeten davranışları kesinlikle
tasvipetmiyoruz.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
so) — Şanlıurfa'nın Refah Partili
Belediye Başkanı İbrahim Halil
Çelik'in Yahudi toplumuna ilişkin
görüşleri Musevi toplumunun di-
ni lideri Hahambaşı David Aseo,
Atatürkçü Düşunce Derneği, Is-
tanbul Barosu, Türk Hukuk Ku-
rumu ve bazı öğretim üyeleri ta-
rafından kınandı. Türk Hukuk
Kurumu Başkanı Kaznn Yenice,
olayın dava konusu olabileceğini
vurgularken, Atatürkçü Düşünce
Derneği 2. Başkanı Ceiil Gürkan,
konuyla ilgili olarak, "Bn tür ırk
aynmını gözeten davranışları ke-
sinlikle tasvip etmiyoruz" dedi.
llahiyat Fakültesi emekli öğre-
tim üyesi Prof. Neşet Çagatay,
"Ne dinde, ne badis-i şeriflerde
böyle bir şey var. Bunlann bepsi
yalan, bunlar çagdçı insanlar" di-
ye konuştu. tlahiyat Fakültesi
emekli öİretim uyesi Prof. Hiise-
yin Ynrdaydın ise Çelik'in sözle-
rini "degerli bulmadığını" ifade
etti.
Musevi toplumunun dini lideri
Hahambaşı David Aseo, Şanlıur-
fa Belediye Başkanı'run sözlerini
Cumhuriyet'e değerlendirirken
şunları söyledi:
"Bu goıüsleri insanlığa karşı
yapılan bir ayıp olarak degerlen-
diriyoruz. Çok kmcı ve rencide
i HALİL ÇELİK — Şanlıurfa Belediye Başkanı
LHAUL ÇELİK NE DEMIŞTI?
Şanlıurfa BeJediye Başkanı
I. Halil Çelik 25.3.1989 günü
gazetemizde yayımlanan
söyleşisinde, Yahudilere ilişkin
olarak şunları söylemişti:
"Yeryüzünde en büyük melaneti
yapan Yahudilerdir. Yahudi
Allah'ın lanetlediği kavimdir.
Mazlum insanları her zaman bir
kene gibi istismar eden
insanlardır. Bugün Türkiye'de
faiz sisteminin arkasında
Yahudiler vardır. Faiz
Müslümanlardan alınıp
Yahudilere verilen vergidir.
Onlar melanettir. Tevrat'ta tarif
edilmiş yeryüzündeki insanların
topunu köleleri kabul
etmişlerdir. O hadis-i şerif
tahakkuk edecektir."
edicidir. Bizleri toplum olarak çok
üzmnstür."
Istanbul Barosu Başkanı avukat
lUrgut Kazan, "Bu çağdışılık ve
ilkelliktir. Söyleyecek başka söz
bulannyonnıı" diye konuştu.
Çelik, gazetemizde yayımlanan
röportajında, "Yerjüzünde en bü-
yük melaneti yapan Yahudilerdir.
Yahudi Allah'ın lanetlediği kavim-
dir. Mazlum insanlan ber zaman
bir kene gibi istismar eden insan-
lardır. Bugün Turkiye'deki faiz
sisteminin arkasında Yahudiler
vardır. Faiz Müslümanlardan alı-
nıp Yahudilere verilen vergidir.
Onlar melanettir. Tevrat'ta tarif
edilmiş yeryüzündeki insanların
Denize dökülen 2 bin ton gazyağı binlerce balık ve deniz kuşunun ölümüne yol açtı
Boğazida yangın tehlikesiYakıtm analizini yapmakla görevlendirilen
Prof. Fikret Baykurt, deniz yüzeyinde biriken
gazyağının emme makineleriyle çekilmesi
gerektiğini söyledi.
Anakent Belediyesi Çevre Koruma
Müdürlüğü yetkilileri "Denizin temizlenmesini
tabiatın kaderine bıraktık" dediler.
btanbul Haber Servisi — Istan-
bul Boğazı'nda bir tankerle yıik
gemisinin çarpışması sonucu de-
nize dokulen yaklaşık iki bin ton
yakıt binlerce balık ve deniz ku-
şunun ölümune yol açtı. Yarattı-
ğı deniz kirliliği tehlike verici dü-
zeye yükseldi. Denizden alınan ör-
neklerde yakıtın gazyağı olduğu
saptarurken, tstanbul Valiliği'nce
konuyu incelemek üzere bir ko-
misyon oluşturuldu. Yakıtın ana-
lizini yapmakla görevlendirilen
Kimya Fakültesi öğretim Üyesi
Prof. Fikret Baykurt, deniz yüze-
yinde biriken gazyağının emme
makineleriyle çekilmemesı halin-
de yanabileceğini söyledi. Rüzgâ-
rın da etkisiyle Boğaz'daki koy-
larda biriken yakıtın emilmesi için
gerekli aygıtlann bulunrnamasın-
dan yakınan Anakent Belediyesi
Çevre Koruma Müdürlüğü yetki-
lileri. "Denizin temizlenmesini ta-
biatın kaderine bıraktık. Ne yapa-
hm elimizle mi toplayalım" diye
konuştular.
Bu arada Karadeniz girişinde-
ki kazadan sonra, gazyağının Sa-
rayburnu önlerine kadar yayıldı-
ğı görüldü. İstanbul Boğazı'nın
Rumeli Kavağı yakmlarında ön-
ceki gün Irak bandıralı "Jambu"
tankeriyle Çin Haik Cumhuriye-
ti bandıralı "Datong Shan" yuk
gemisi çarpışnuştı. Çarpma sonu-
cu yakıt tankı delinen tankerden
yaklaşık iki bin ton yakıt denize
dökülmüştü. "Datong Shan" yük
gemisi Ahırkapı açıklannda bek-
lemeye alınmış bu arada tankerin
kunarma çalışraalanna başlan-
mıştı.
Denizden ve tankerden alınan
örnekkrin analizlerinin sürdürül-
düğünü belirten İstanbul Üniver-
sitesi Kimya Fakuhesi öğretim
Üyesi Prof. Fikret Baykurt, yakı-
tın deniz yüzeyinde kalaeağını,
belli noktalarda birikmesinin ise
tedbirsizlik amnda yangına yola-
çabileceğini söyledi. Yakıtın bü-
tün Boğazı kaplayacağını da be-
lirten Prof. Baykurt, acil olarak
emme makineleriyle kısa süre
içinde denizin temizlenmesi gerek-
tiğini açıkladı. Prof. Baykurt,
"Bu durum suyun oksijen alma-
sını engellejerek büyük bir çevre
kiriiliğine de neden olacak. Deniz-
deki tüm mikroorganizma, orga-
nizma etkilenecek. Balıklar, bu
yakıtlann üzerine konan martılar
da ölecek" diye konuştu.
Bu arada kazanın etkilerini
araştırmak ve gerekli önlemleri al-
mak üzere tstanbul Valiliği'nce Su
Ürünleri, Çevre Koruma ve Sağ-
hk Müdürlüğü yetkilileri ile Li-
man Başkanlığı'ndan oluşan bir
komisyon oluşturuldu. Konunun
incelendiğini belirten Liman Baş-
kanı tsmail Sefa E>, tankerin keıı-
di olanaklanyla kurtulduğunu,
kendilerinin tankere "güvenlikli"
yer aradıklanru bildirdi. Alınacak
önlemJerin komisyonun hazırla-
yacağı rapora göre saptanacağına
da değinen Er, denizdeki yakıtı te-
mizleyecek donanımın olup olma-
dığı yolundaki soruya, "Bilmiyo-
rnm, bulunabilir belki. Araştır-
mak gerekir" yanıtını verdi.
Komisyonda da yer alan Çev-
re Koruma Müdürlüğü yetkilileri
kazadan sonra bariyerlerle yakı-
tın dağılmasının önlenmesi gerek-
tiğini ancak gerekli aletleri olma-
dığı için bunu gerçekleştiremedik-
ierinden yakındılar.
Yeşiller Partisi 2. Başkanı Aydm
Ayaz ise yerel yönetimlere bu ko-
nuda yetki verilmemesini eleştir-
di. Ayaz, "Boğ&z gibi bir yerde
hazır itfaiye, süpüriıcü ekipleri
yoktur. Oysa olayda gaz yavaş ya-
vaş sızmış ancak seyirci kalınmış-
tır *' dedi.
2 BİN TON YAKIT — tstanbul Boğazı'nda Rumeli Kavagı >akınlarında Irak bandıralı "Jambn" tan-
keriyle, Çin Halk Cumhuriyeti bandıralı "Datong Shan" >uk gemisinin çarpışması sonucu 2 bin ton
yakıl denize döküldü. (Fotograf: Vedat Yenerer)
British Museum'daaçılan sergide tarih boyunca 'sahtekârlıkörnekleri'yer alıyor
'Taklitlerinden sakınırî seı^isi
Sergide yer alan bazı örnekler şunlar: Hacılar
kazısında bulunan sahteçanak çömlekler, kadın
heykelcikleri, Hazreti İsa'nın kefeni ve
mektubu, Boticelli ve Vermeer tabloları,
Macaristan'da dokunan Anadolu halısı, Rolex
saatler, Reebok ayakkabılar.
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Rolex saat, Haz-
reti İsa'nın kendi elinden mektup
ve sarıldığı kefen, Reebok spor
ayakkabısı, Boticelli ve Vermeer
tabloları, Hacılar kazısından ka-
dın heykelcikleri, Louis Vuitton
marka çanta arasında ne ilişki
var? Normalde yok. Ama British
Museum'da yeni açılan "sahiekâr-
lık-taklıt" sergisinde var.
lçiçe iki koca salonda hepsinin
"sahtesi ve (aklidi" yan yana. Ki-
mi yüzyıllarca kimi de kısa süre
uzmanları yanıltmayı basarmış.
Parçayı müzelere fahiş paraiara
satanlar koşeyi donerken sanat
dünyası da "üstaf'tan yeni bir sır
keşfetmenin hazayla memnun. Ta
ki başkaları çıkıp da "Bu sabte-
dir" diyene ve ispat edene kadar.
Artık müzecilikte. sanat tarihçili-
ğinde Atomic Absorption
Spectrometry" gibi "Plasma Arc
Spectrometı-j" gibi çok fenni tek-
nikler, karbon-14 gibi artık demo-
de sayılan tekniklerin yerini boşu-
na almadı. Artık sahtekârlık çok
kafa karıştırmadan anlaşılıyor.
Burdur'un guneyinde, Anado-
lu'nun en eski yerleşim birimlerin-
den "Haalar"da 1957-60'ta yapı-
lan kazılarda, başka hiçbir yerde
esi olmayan çanak-çömleğe rast-
lanmıştı. Bunlar, Anadolu'nun
başka yerlerinde ortaya çıkan kil-
den ya da kurşundan yapüma par-
çalara benzemiyordu. Anadolu
uygarhğının ilk örneklerinden
olan parçalar bir bir kataloglanır-
ken Amerika ve Avnıpa piyasasın-
da da aniden Hacılar'dan "cıkma"
parçalar sökün etti. Uzun süre de
hangisi sahte, hangisi gerçek tar-
tışması arkeologların aklını kur-
caladı.
Sanat eserini hızla paraya çevi-
rip ortadan yok olmak için Os-
manlı kültürü de alet edilmiş. In-
giltere'nin ikinci büyük müzesi
"Victoria and Albert Museum",
1933'te gıcır gıcır bir Türk halısı
satın almış. 17. yüzyıldan kalma,
ama üzerine ayak basmamış ka-
dar temiz ve sağlam. Halı öyle
rastgele bir adresten de gelmiyor.
Türk Hukuk Knrumu Başkanı Kâzım Yenice: Bu
sözler bir dava konusu olabilir. Davayı bir Musevi vatandaş
açabileceği gibi görevi ile ilgili bir disiplin soruşturmasına da
konu olabilir.
Prof. Höseyin Yurdaydın: Urfa Belediye Başkanı'nın
sözleri çelişkili. Hem Yahudi düşmanı olduğunu söylemiş,
hem de 'İbrahimdir so>aımuz, hoş meşreptir huyumuz,Fırat
Harran'a aksa kurulacak toyumuz' demiş. İbrahim
Yahudidir.
topunu köleleri kabnl etmişlerdir.
O hadis-i şerif tahakkuk edecek-
tir" demişti.
Türk Hukuk Kurumu Başkanı
Kâzım Yenice, bu düşünceyi çok
hatalı bulduğunu belirterek, "Da-
vayı bir Yahudi vatandaşı açabi-
leceği gibi dava bir yönüyle göre-
vi ile ilgili bir disiplin soraşrurma-
sına da konu olabilir" dedi.
Celil Gurkan da "Yurtta banş,
dünyada banş ve insanların eşitli-
gi" görüşunu savunan bir ülkenin
vatandaşı olarak da bu sözleri kı-
nadıklarını ifade etti.
Gürkan, olayın Atatürkçü gö-
rüşe de tamamıyla ters olduğunu
savunarak, şöyle konuştu:
"Atatürkçülıige karşı olop ol-
madığı sonısunu dahi "Bilmiyo
rum, mahkemesi halen devam
ediyor" diye yanıt veren bir bele-
diye başkanı, gerçekten bir göriiş,
dahası 'milli görüş' sahibi oldu-
gu iddiasıyla kamuoyu önüne çı-
kabümiş ve söz konusu edilen Ya-
budilerle ilgili demeci verebilmiş-
tir. Bu çok düşündümcu bir olay-
dır.
Secim yoluyla bir kamu göre-
vine getirilmek kuşkusuz kişiye
bazı haklar sağiayacakar. Ama bu
haklar yamnda, hele o kişi kosko-
ea bir kentin temsil görevini de
üstlenmişse, bazı sonıralulnklan
da beraberinde gttirecektir."
Çelik'in Türkiye Cumhuriyeti1
nin 71 ilinden birinin belediye baş-
kanlığı kimliğini taşırken bu de-
rnecin verilmemesi gerektığini de
söyleyen Gürkan, "Kendisinin va-
tandaşı ve uyrugu olduğu Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin dış ve iç
politika ilketerini bu derece biune-
mezlikten gelerek bu sekilde ko-
nuşması yanlış"' diye konuştu.
Gürkan şunlan söyledi: "Yahn-
dilere antipati beslediğiniz doğru
mu sortısu soruldugunda, eğer
kendisini toplum yaşamının bag-
layıcı kurallanyla bağlı saymasa
bile, kimlik cuzdanıuı taşıdığı dev-
letin, uluslararası ilişkilerin icap-
lannı besaba katıp susması gere-
kiyordu."
Kuran'ın Yahudileri lanetlediği-
nin gerçek dışı olduğunu ifade
eden Prof. Neşet Çagatay ise "Za-
ten 14 badis var diyorlar, 50 bin
badis toplamış Bnbari, aslında
14'ten fazla yok. Peygamber iyi
badisler söylemiş olabilir, ama
kendisi Mnsa Peygamberi inkâr
etmiyor ki" dedi. Tevrat'ın ilk kut-
sal kitap olduğunu kaydeden Ça-
ğatay, ıbrahirn Halil Çelik için
şöyle dedi:"Acayipbir adam o, faiz
konusuna gelince faizin yıizde do-
kuza kadar belal olduğunu büiyo-
ruz. Faiz nizamnamesi var, halife
söylemiş bunu. Bûtün Müslü-
manlann reisidir halife. O kim
oluyor iffet dagıtıveriyor."
Islamın faizi haram kılmadığı-
nı belirten Çagatay, şunlan söyle-
di: "Haram olan tefeciliktir. Ya-
hudiierle ne ügisi var faizin, faiz
dunırsa ticaret durnr. Diyanel
Vakfı'nın milyarlarca lirası faiz-
deyken, bir kaza müftusü televiz-
yonda faizin haram olduğunu söy-
lüyor. Bu kavramlaruı yerine otnr-
tulması gerekli."
Çelik'in sözlerinin "kahve
malumatı" olduğunu da ifade
eden Çagatay, "Bunlar dini bilmi-
yorlar. Konya'da da oıobüsleri
ayırmaya kalkblar. Sınırlar kal-
karken, insanlar banş içinde ya-
şamaya yönelirken, memlekette
ikiciliği bunlar yaratıyor, ayrıma
insanlar bunlar" diye konuştu.
tlahiyat Fakültesi emekli öğre-
tim üyesi Prof. Hüseyin Yurday-
dın, Urfa Belediye Başkanı'nın
sözlerinin hiçbir değeri olmachğını
kaydederek, "Sözleri dahi çelişkili.
Hem Yahudi düşmanı olduğunu
söylemiş, hem de 'tbrahim'dir so-
yumuz, hoş meşreptir huyumuz,
Harran Firat'a aksa, kurulacak
toyumuz' demiş. tbrahim,
Yahudidir" diye konuştu.
Yurdaydın, sövle konuştu:
"Siyonistierin lsrail'de bir Israil
devleti oluşhırması çeşitli tepkilere
neden olmuş. Turklerle Mogollar
ne kadar birbirine yakınsa Yahu-
dilerle Araplar da o kadar birbi-
rine yakındır. Sami dil grubuna
Yahudiierle Araplar girer.
Milli görüş konusunda ne dü-
şündüğu soruldugunda 'Fatih Sul-
tan Mehmet'in Istanbul'u fethet-
tiği nıhtur' demiş. Ama ben ken-
disinin Fatih'i tanıdığını zannel-
miyorum. Fatih, Latince ve Yu-
nanca eserlere itgi duyan, kütüp-
hanesinde Aristo, Homeros'nn
eserlerinin balunduğu bir zattır.
Onun görüşleri}le, Faüh'in görüş-
leri arasında bir yakınlık olabile-
ceğini düşunmuyonım."
Milli Gazete yazarı Abdarrah-
man Diüpak ise Çelik'in Yahudi-
leri üstün gören yaklaşımlara karşı
"marjinal bir tepki verdigini" dü-
şündüğünu ifade ederek, "Onun-
ki bir proreslo. Türkiye'de anrjsi-
yonist bir gündem oluşuyor, on-
lara bir tiyo veriyor. Konunun
gündeme gelmesini sağlıyor. Ya-
hudi sonınuna ideolojik açıdan
yaklaşıyor" dedi.
Orta Avrupa'nın en tamnmış
Schwarzenburg koleksiyonundan
satın alınma. Halının sahte oldu-
ğu ancak 1962'de anlaşılmış.
Araştırma, soruşturma derken,
I93Ö*da Macaristan'da dokundu-
ğu, daha sonra Kahire'ye göturü-
lerek "yaşlandırıldıgı "...
Reebok spor ayakkabılarından
Louis Vuitton marka çantalar, Ro-
lex saatler de 20. yüzyılm sahte-
kârlık örneklerinden. tkinci dün-
ya Savaşı'nda Almaniann propa-
ganda için uçaktan atmak üzere
hazırladıkları taklit tngilizce ga-
zeteler, sahte pullar, sahte imza-
lar, sahte mektuplar cam muha-
fazalarda. Fotomontaj, olanı yok
eden, olmayanı ekleyen örnekler.
Şimdi Çekoslovakya Parlamento-
su Başkanı olan, 1969 Prag Baha-
n'nın miman Alexander Dnbcek,
fotomontajla yok edilen çok sayı-
da Doğu Avrupalı rauhaliften sa-
dece biri.
Belçika'da
kiirtaj yasal
• BRÜKSEL (AA) —
Belçika'da feministlerin ve
siyasi çevrelerin yıllar
boyunca verdikleri
mücadele, sonunda başanya
ulaştı ve kürtaj parlamento
tarafından yasalJastınldı.
Kürtaja 1867 yılmda konan
yasağın kaldmlması, geçen
yıl parlamentonun senato
kanadında yapıJan oylama
sonucu kabul edilmişti. Bu
karar, Mecliste dün yapılan
oylama sonucunda 69
olumlu ve 12 çekimser oyla
onaylandı. Belçika, Irlanda
ile beraber kürtajı
yasaklayan ikinci ülke idi.
Ülkede, her yıl yapılan
yaklaşık 15 bin kürtaj
operasyonu, sağlığa oldukça
aykın koşullarda
gerçekleştiriüyor.
110 milyonluk
tuvalet
• ANTALYA (AA) —
Perge antik kentini gezen
turistler için 110 milyon lira
harcanarak modern
tuvaletler yapüdı. Aksu
Belediye Başkanı Ünal
Manavuçak, Perge'yi yaz
döneminde binlerce turistin
gezdiğini, ören yerindeki en
bıiyük sorunun tuvalet
eksikliği olduğunu belirtti
ve şunları söyledi:
"Perge'deki modern
tuvaletlerde sakatlar için de
özel yerler yapıldı. özellikle
bu yıl başlayan 3. yaş
turizmiyle gelen yaşh ve
sakat turistler için büyük
kolaylık olacak. Tuvalette
aynca sıcak su, bayanlar
için makyaj yeri, el
kurutma makineleri
bulunuyor. özel idare
tarafından yaptırılan bu
tuvaletler 41 günde
tamamlandı."
Masal anlatma
yarışması
• tSTANBUL (AA) —
Kutüphane Haftası
etkinlikleri kapsamında
düzenlenen Güzel Masal
Anlatma Yanşması'nı
ilkokul öğrencisi Uğur
Sevin kazandı. Etkinlikler
çerçevesinde, il genel
meclisinde bugün
düzenlenen yanşmaya biri
erkek toplam 20 ilkokul
öğrencisi katıldı. Yarışma
sonunda, tek erkek
yarışmacı olan Uğur Sevin
birinci olurken, ikinciliği
Tamara Anı aldı. Ayşen
Öztürk ve Duygu Güler
adlı çocuklar da
üçüncülüğü paylaştılar.
Yanşmada dereceye giren
ilk üç öğrenciye, TRT
çocuk programlannda
masal anlatma olanağı
tanınacağı bildirildi.
NAID üssü
tarbşılacak
• ANKARA (Cnmhuriyet
Bürosu) — Konya'da
kurulması öngörülen NATO
üssü ve çevreye yansıtacağı
etkileri, Yeşiller Partisi'nce
Ankara'da düzenlenen bir
panelde tartışılacak. 2
nisanda Harb-lş saionunda
gerçekleştirilecek panelde,
alçaktan uçuşlann
yaratacağı gUrültü kirliliği
konusu ek alınacak. Panele
Prof. Dr. Yücel Aşkm,
Prof. Dr. Mutbul Kayjj,
Dr. Orhan Yümaz, Yük.
Müh. Ismet ÖztunaL, Doç.
Dr. Murat Yazgan, Yeşiller
Partisi Genel Başkanı Celal
Ertuğ, SHP milletveküleri
Güneş Gürseler,
gazetemizden Yasemin
Çongar, Güneş'ten Tanyel
Yilmaz, UBA'dan Baki
Özilhan ve Konya
Büyükşehiı Belediye
Baskanı Halil Ürür>
katılacaklar.
Efes'te turizm
• SELÇUK (Veysd Erol)
— Efes antik kenti turizm
sezonuna hazırlanıyor. Ege
Üniversıtesi Edebiyat
Fakültesi öğrencüeri antik
kentte temizlik yaptı.
Tayland kralının kızkardeşi
Prenses Galyan Vathana'nın
5 nisanda tzmir'e geleceği
ve Efes antik kentini ziyaret
edeceği bildirildi. Efes antik
kentine girişler bu sezon
nisan ayından başlayarak
turnikeli olacak. Kaçak
girişlerin önlenmesi
amacıyla turnikeli giriş
yöntemine başvurulduğunu
belirten ilgililer, boylelikle
antik kent ve çevresinin
bakımı için de bir gelir
sağlanmış olacağını
söylediler. Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma
Kurulu'nun vereceği karara
göre antik kent çevresinde
hediyelik eşya satan
işyerlerinin açılmasına izin
veriiebileceği yetkililerce
dile getirildi.