23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 MART 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Kâğıt ve bakırda artış • ANKARA (ANKA) — Imalat sanayii ürünleri arasında, geçen yıl yüzde 65 ile üretimi en fazla artan blister bakır oldu. SEKA'da yaşanan grevin de etkisiyle 1988 yılında önemli oranda gerileyen kağıt üretimi ise geçen yıl büyük artış kaydetti. Rakı ve bira üretimi de önemli oranda artarken, traktör, ham sıvı demir ve pamuk ipliği üretiminde gerilemeler görüldü. Aksa'nın kân • Ekonomi Servisi — Akkök Şirketler Grubu bünyesinde yer alan Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş. 1989 yıh faaliyetleri sonunda cirosunu 1988 yılına göre 1» 52 arttırarak 506.6 milyar TL'ye yükseltti. Aynı dönem için kuruluşun vergi öncesi kârı 137.6 milyar TL, vergi sonrası kân ise 75.8 milyar TL olarak gerçekleşti. Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş.'nin 1989 yılı ihracatı 48 milyon Amerikan Dolan, ödediği vergilerin tutan ise 83 milyar Tl. oldu. Çinliler TOBB ile görüştü • ANKARA (AA) — Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Heyeti, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni (TOBB) ziyaret ederek iki Ulke arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunu görüştü. Görüşmede konuşan TOBB Yönetim Kurulu üyesi Alaeddin Ceceli, son 10 yılda ekonomi politikalarda yapılan köklü değişikliklerle, Türkiye ekonomisinin sağlıklı bir gelişme yoluna girdiğini, ancak bölgesel dengesizliklerin devam ettiğini söyledi. Ortak ticaret odası • ANKARA (ANKA) — Türkiye-lran-Pakistan Müşterek Ticaret Odası 4 nisanda imzalanacak mutabakat zaptı ile kunılacak. TOBB'dan yapılan açıklamaya göre Istanbul Sheraton Oteli'nde düzenlenecek törende, mutabakat zaptını Türkiye adına TÖBB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Coşkun, Iran adına Ticaret, Sanayi ve Madenler Odası Başkanı Ali N. Khamooshi, Pakistan Adına da Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu Baskan Vekili S. Muneer imzalayacak. Müşterek Ticaret Odası'nın statüsü TÖBB tarafından hazırlandı. Üç ülke arasında daha önce kalkmma için Bölgesel Işbirliği Teşkilatı (RCD) yerine kurulan Ekonomik lşbirliği Teşkilatı da (EİT) bir süreden beri faaliyetini sürdürüyor. Vakıfbank'tan yeni altmlar • ANKARA (AA) — Vakıflar Bankası Genel Müdürü lsmet Alver, geçen yılı bankacılık açısından "zor" bir yıl olarak nitelendirdi. Alver, bankasının, 1989 yılında 149.8 milyar lira kâr ettiğini açıkladı. Genel Müdür Alver, iki yeni Vakıfbank altınını piyasaya sunmaya hazırlandıklarını, Mimar Sinan Altmı'nın mayıs, GAP Altını'nın da haziran aymda piyasaya sürüleceğini söyledi. Yapı Kredi'nin 1989 kârı • Ekonomi Servisi — Yapı ve Kredi Bankası'nın 46. Genel Kurul toplantısında, bankanın 1989 yılı kân 134 milyar lira olarak açıklandı. Genel Kurul'da bankanın geçen yıla ait kârından, ortaklanna yüzde 50 oranında temettü dağıtılacağı bildirildi. 1989 yılı için toplam 97 milyar lira temettü dağıtacak olan Yapı Kredi'nin aktif toplamı 6.5 trilyonu aştı. LISKUR SÜRÜCÜ KURSU EHÜYETİNİZ Dilerseniz Taksitle Kadıköy: 33602 79 336 0206 Maltepe: 352 2421 Büyüme güdük kaldı Devlet Istatistik Enstitüsü'nce yapılan tahmine göre 1989 yılında büyüme hızı yüzde 1.7 olarak gerçekleşti. Kişi başına milli gelir bir önceki yıla göre binde 8 azaldı. Yüzde 1.7'lik büyüme, son on yılın en kötü performansı. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Devlet tstatistik Enstitü- sü'nce yapılan üçüncü tahmine göre 1989 yılı gayri safı ulusal ge- lir reel artış hızı (büyüme) yüzde 1.7 düzeyinde gerçekleşti. Kişi ba- şına düşen reel milli gelir ise bir önceki yıla göre binde 8 oranın- da azaldı. DlE'den dün yapılan açıklama- ya göre 1989 yılı milli geliri cari fiyatlarla bir önceki yıla göre yüz- de 69.7 oranında artarak 170 tril- yon 679.9 milyar lira olarak ger- çekleşti. Yapılan hesaplamalara göre yıl içinde tarım sektörü yüz- de 10.8 oranında gerilerken sana- 1989da sektörler ne kadar aelisti? (°/o) SeMörter Tanm Sanayi Inşaat Toptart ve Perakende Ticaret lüaşBrma ve Haberieşme MaK Müesseseter Konu! Sahipitği Serbest Meslek ve HömeDer Oevlet Hizmetleri ithalat Vergisi Gayn Safi Yurtiçi Hasıla Câfifiyatfarfa 57.6 66.4 67.2 65 0 71.3 78.0 77.9 55.8 81.5 59.1 66 4 Sabttflyafefe •10.8 4.2 1.0 5.5 1.8 1.8 4.4 0.3 6.5 6.1 1.0 yi sektöründe yuzde 4.2'lik bir ge- lişme gözlendi. Sanayi sektörün- deki gelişme de esas olarak ma- dencilik ve enerji sektörlerindeki üretim artışlanndan kaynaklandı. lmaJat sanayii gelişme hızı yüzde 3.1 olurken bu oran madencilik- te yüzde 13, enerjide de yüzde 7.8 olarak gerçekleşti. tnşaat sektö- ründeki reel büyüme de yüzde 1 düzeyinde kalırken ticaret sektö- rünün yüzde 5, mali kesimin yüz- de 1.8 ve devlet hizmetleri sektö- rünün de yüzde 6,5 oranında ge- liştiği gözlendi. Bu arada, gayri safi yurtiçi ha- sıla artışı yüzde 1 olurken işçi ve turizm gelirlerindeki canlanma sonucu dış âlem net faktör gelir- leri buyuduğu için GSMH artışı yüzde 1.7'ye çıktı. Kişi başına gelir küçuldü DtE'nin açıklamasına göre 1989 yılında kişi başına düşen mil- li gelir, cari fiyatlarla 1988'e gö- re yüzde 65.5 oranında artarak 3 Tarım sektörüne dikkat! Ekonomi Servisi — Yaşanmakta olan büyttk kurakiığın 1990 yılı tarım üretiminde düşmeye yol açacağı ve kurakiığın sürmesi durumunda Türkiye'nin tahıl ithal eden bir ülke otacağı ileri sürüldü. Financial Times gazeîesinde çıkan bir yazıda, Ankara'daki Batıh tanm uzmanlarmm 1990 yılında Türk tanmına ilişkin görüşlerine yer veriliyor. Batıiı uzmanlar yaşanmakta olan kurakbk sonucu Türkiye'nin tarmı üretiminde genel olarak bir düşme görüleceğini ve bu nedenle Türk hükümetince belirlenen yüzde 4.7'lik büyüme oranmın gerisinde kalmaca|jnı belirtiyorlar. Jrm Bogdaner imzab ve Ankara mahreçli yaaya göre uzmanlar 1989 yılında 15 milyon ton olarak gerçekleşen buğday rekoltesinin yıllık onalamaların aitına düş«rek bu yıl 13 milyon tonun altında kalacağını ifade ediyorlar. Buğday rekoltesindeki düşüşün bir diğer nedeni olarak da üreticilerin geçen yüki üretimden arta kalan düşük kalitelı tofaumlan kullanmalan gösteriliyor. 1989 yıh yaz aylanndan bu yana yaşanmakta olan kurakhğm surmesi durumunda Türkiye'nin net bir tahıl ithalatçısı olacağına dikkat çekiliyor. milyon 73 bin 44 liraya yükseldi. Kişi başına gelirde cari dolar kur- lanyla da yüzde 10.4'lük bir ar- tış görüldü, 1988 yılında 1.300,1 dolar olan kişi başına gelir, geçen yıl 1.434,8 dolara çıktı. Ancak bu artışta dolann deÇer kaybının et- kili olduğu belirtıldi. 1968 yıh sabit fiyatlanyla he- saplanan reel gelirde ise kişi ba- şına artış binde 8 oramnda aza- larak 5 bin 739 liradan 5 bin 694 liraya geriledi. Son on yılın en kötüsii DlE'nin 12 aylık verilere göre hesaplayarak elde ettiği yüzde 1.7'lik büyüme hızı, geçen yıl için daha önce yapılan iki tahminle bulunan rakama göre yükselmek- le birlikte, son on yılın en düşük büyüme hızı özelliğine sahip bu- lunuyor. DİE, büyüme hızını altı aylık verilere göre yüzde 0.2 ola- rak tahmin etmiş, dokuz aylık ve- rilerin ışığında yapılan tahminde ise hız yüzde 1.1 olarak bulun- muştu. Yılın son çeyreğindeki ge- lişmelerin olumlu olması sayesin- de büyüme hın yıizde 1.7'ye yük- seldi. Yüzde 1.7 bile, son on yılın en kötü performansmın geçen yıl oluşmasmı önleyemedi. Büyüme hızı 1980 yılında negatif yüzde 1.1 olduktan sonra 1989'a gelinceye kadar en düşük yüzde 3.3 düze- yinde oluşmuştu. 1983 yılındaki yüzde 3.3'lük orandan sonra bü- yüme hızı 1984 ve 1985'te sırasıyla yüzde 5.9 ve yüzde 5.1 olarak ger- çekleşmiş, 1987 yıllarmda ise sı- rasıyla yüzde 8.1 ve yüzde 7.4 gi- bi çok yüksek oranlara ulaşümış- tı. 1988 yıhyla birlikte başlayan durgunluktan sonra anılan yıl yüzde 3.4'e gerileyen büyüme hı- zı, geçen yıl da yüzde 1.7'ye ka- dar düştü. Nasaş'ta olayEkonomi Servisi — Dün yapı- lan, NASAŞ Alüminyum Sanayi ve Ticaret AŞ'nin genel kurul top- lantısında, Prof. Dr. Demir De- mirgil'in başkanlığını yaptığı şir- ketin yönetim kurulu, "yolsuz- luk" ve "hırsızlıkla" suçlandı. Alüminyum tolyo ve levha üre- ten NASAŞ'm çoğunluk hissesi tş Bankası tarafından, vergi cenne- ti olarak bilinen Jersey Adaları'- nda kurulu Earopan Aluminium Holding'in sahibi olduğu Eural Alüminyum adlı şirkete satılmış- tı. Satışa gerekçe olarak da şirke- tin finansman sıkıntısı ve teknik kadro yetersizliği gösterilmişti. Şirket aym yıl iki defa seımaye arttırımı yaparak, ödenmiş ser- mayesini önce 30.8 milyara, da- ha sonra 50.8 milyara çıkartmış- tı. Şirket, ikinci sermaye arttın- mı sırasmda kullamlmayan rüç- han haklarını 28 Aralık 1989 ta- rihinde basında yer alan ilanlarla bin liralık nominal değer üzeriıı- den halka satacağmı açıklamıştı. Dün yapılan genel kurul top- lantısında şirketin 1989 yılı bilan- çosuna itirazı olduğunu belirterek söz alan Ayhan Alkan admdaki eski bir NASAŞ görevlisi, şirke- tin çoğunluk hissesini elinde tutan Eural Alüminyum'un ve Eural'- ın sahibi durumundaki European Aluminium Holding'in gerçekte Jersey Adalan'ndaki tabela şir- ketlerden bin olduğunu ve holdin- gin gerçek sahiplerinin yabancılar değil, NASAŞ yönetimindeki Türkler olduğunu öne sürdü. Al- kan, aynı kişilerin 19 ayn şirket kurarak NASAŞ'ı sömürdüklerini söyledi ve yanındaki çok sayıda- ki belgeyi genel kurulu izleyen Ti- caret Bakanlığı komiserine vere- rek kanuni itiraz hakkını kullan- dı. Daha sonra söz alan Ekrem Er- hun ise NASAŞ yöneticilerini, ge- çen yıl yapılan ikinci sermaye art- tınmında yolsuzluk yapmakla suçladı. Erhun, ikinci sermaye arttınmından arta kalan 5.7 mil- yarlık rüçhan hakkının 28 aralıkta başına verilen ilanla halka bin li- radan satılacağının duyurulduğu- nu, ama yönetim kurulunun 20 aralık tarihli ve 22 sayılı karan ile Borunas adlı bir şirkete satıldığı- nı söyledi. Aynı tarihte NASAŞ hisselerinin tMKB'de 3 bin lira- dan işlem gördüğünü söyleyen Er- hun, bu yolla küçük pay sahiple- rinin 10 milyar lirasının çalındı- ğını belirtti. Bu konuyla ilgili olarak Anka- ra 4. Idare Mahkemesi'nde 1990/465 dosya numarası ile bir dava açtığını söyleyen Erhun, bu konuda daha önce yaptığı çalış- maJar sonucu elde ettiği SPK ve İTO raporlannı ibraz ederek şir- ketin 1989 yılı bilançosuna muha- lefet şerhi koydurdu. Daha sonra söz alan ortaklann da uyarısı üzerine, genel kurul di- vanı, toplantının başından itiba- ren okumaktan kaçındığı bağım- sız denetçi raporunu okumak zo- runda kaldı. Ernst Young Dene- tim tarafından hazırlanan rapor- da, bilançoda Sermaye Piyasası Kanunu'nun bazı maddelerinin ihlal edildiği bdirtilerek; geçen yüı 1.1 milyar lira kârla kapatan şir- ketin aslında 22 milyar lira zarar etmesi gerektiği ifade edildi. Tokyo Borsası'na darbe Ekonomi Servisi — Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei Endeksi dün toplam 1045.71 puan birden kaybederek psikolojik sınır olarak kabul edilen 30 bin puanın altına indi. Tokyo Menkul Kıyraetler Borsası Nikkei Endeksi dün " tarihinin 7. büyük bir günlük kaybını yaşayarak haftayı 29980.34 puandan kapattı. Tokyo'daki borsa gözlemciİeri Nikkei Endeksi'ndeki düşüşün en büyük nedenleri olarak Japon Yeni hakkındaki belirsizliğin sürmesi sonucu dolara talebin artması ve dün ülkede mali yılın son günü olması gösteriliyor. Bilanço kârlarını yüksek göstermek, likidite ihtiyaçlarını karşılamak isteyen firmaların borsada büyük çaplı satış yaptıkları belirtiliyor. Koç'un cirosu 13 trilyon Rahmi Koç: Muvaffak olabilmek için ya kimsenin yapmadığı bir işi yapmak yahut da herkesin yaptığı işi çok iyi yapmak durumundayız. Ekonomi Servisi — Koç Toplu- luğu şirketlerinin 1989 yılı toplam cirosunun 13 trilyon 439 milyar 664 milyon liraya ulastığı açıklan- dı. Koç Holding'in dün Nakkaşte- pe'deki merkezinde yapılan genel kuruluna sunulan faaliyet rapo- runda Koç Topluluğu'nun başanlı bir yılı daha geride bıraktığı, şir- ketlerin toplam cirosunun yüzde 65.8 artarak 13.4 trilyon liraya yükseidiği bildirildi. Topluluk şirketlerinde çalışanlann sayısı ise geçen yıl so- nunda 37 bin 321'e ulaştı. Genel kurulda aynca Koç Holding'in 1989 yılında sağladığı 90.5 milyar liralık vergi sonrası kârından 50 milyar liranın, temettü olarak da- ğıtılması da kararlaştınldı. Buna göre eski hisselere yüzde 110, ye- ni hisselere yüzde 48 kâr payı da- ğıtılacak. Genel kurulda konuşan tdare Meclisi Başkanı Rahmi Koç, ülke ekonomisi liberalleştikçe ve dün- ya ile bütünleşme çabalan devam ettikçe doğru tercihleri ve bunun- la ilgili stratejik kararlan zama- nında almak zorunda oldukları- nı söyledi. Otomotiv sanayii, be- yaz eşya ve tekstil sektörlerinde gerekli hazırlıklan yaptıklannı be- lirten Rahmi Koç şöyle konuştu: "Hatalann bedeli çok ağır ödenmektedir. Dolayısı Oe asgari hata yapmak için çok iyi hazırla- nıp, çok dikkatli plan >*apmak mecbariyetindeyiz. Muvaffak ola- bilmek için ya kimsenin yapmadı- ğı bir işi yapmak yahut da herke- sin yaptığı işi çok iyi yapmak du- rumundayız." öte yandan Koç Idare Meclisi'nde değişikliğe gidildi. Es- ki idare meclisi üyelerinden Şahap Kocatopçu, Zekeriya Yıldırım ve Kemal Oğuzman'm görevleri so- na ererken, İnan Kıraç yeni üye olarak meclise girdi. Böylece idare meclisinin üye sayısı ll'den 9'a indi. EKONOMDE KULIS MERALTAMER Otopazarımız şenleniyor"Otomobil üçgeninde" taraf- lar aylardan beri sıkıntılı günler yaşıyorlardı, ama artık galiba en azından bir kısmı için "sıkıntı- lar" geride kald. Otomobil üçgeni de ne diye- ceksiniz. Bu üçgenin bir ayağuı- da Türkiye"deki yerli otomobil üreticileri Koç Grubu ve Oyak Renault. diğer ayağında bu pi- yasaya girmek isteyen Fransız Peugeot-Citroen ve yerli ortak- ları Asil Nadir-Çukurova ile Ja- pon Toyota ve yerli ortağı Sa- bana var. Üçgenin üçuncü ve son ayağı ise Ankara, yani izni verecek olan DPT ile hükümet, hatta bizzat Cumhnrbaşkanı Turgut Özal. Koç ve Renault'cular Türkiye 1 de yeni otomobil yatırımı istemi- yorlar. Ankara'nın amacı ise "olomo- biide rekabet yaratmak ve mev- cat yerli firmalan terbiye et- mek" olarak özetleniyor. Ancak Ankara iki ateş arasında. Bir yandan Koç Grubu doğal olarak "tzin verilmemesini ya da veri- iecekse 100 bin adetlik başlan- gıç üretimi, yüzde 60 yerli par- ça kullanılması ve ihracat gibi koşullar" istiyor. Öte yandan Sa- bancı "İzin ne zaman çıkacak" diye baskı yapıyordu. Neyse Ankara galiba artık ra- hatladı. Çunkü Toyota taaa Ja- ponya'dan "Türkiye'de yatınm yapıyoruz" diye açıklama yaptı- ğma göre DPT'nin izni henüz resmileşmemiş olsa da Sabancı 1 nın kesin vaat aldığı muhakkak. "Aksi haJde böyle bir açıklama yapılmazdı" deniyor. Hatta Toyota'nın bir numaralı adamı Mr. Toyota, haziranda Türkiye'ye geliyormuş. Ankara- da başta Cumhurbaşkanı Turgut özal olraak uzere Başbakan ve diğer yetkiülerle temas edecek- miş. Japonya'da bu denli üst dü- zey yöneticisi ve patronlann ge- zileri, bizdeki cumhurbaşkanı gezileri kadar protokollü olur- muş. Bunu bilenler, "Eğer orta- da kesinleşmis bir durum olnıa- sa, Sabancı böyle bir geziyi planlamazdı" diyorlar. Altınyıldız yöneticileri ' Şirket kültürünü çizgi roman olarak yeniden yazdıran ve "büyüklere" boyama kitabı haline dönüştüren Boyner, şimdideTÜSİAD'da Türkiye için boyama kitabı hazırlatıyor. Dev Japon finnası Sony'nin yöneticisi Akio Morita, birkaç yıl önce kayak öğretmenine "otobiyografimi okudnn mu?" diye sormuş. Kayak öğretmeni- nin yanıtı, "Ha>ır efendün, oku- nadım. Eğer çizgi roman olsay- dı bıiyuk bir zevkle okurdum" olmuş. Akio Morita'nın çizgi roman otobiyografisi, kayak öğretme- ninden esinlenerek mi yayımlan- mış bilemiyoruz, ama son dö- nemde Japonya'da en ciddi me- sajlann, şirket içi haber bülten- lerinin, hatta Japon ekonomisi- nin makro dengelerinin çizgi ro- manlarla anlatılması çok "mo- da." Japonlar buna "manga" di- yorlar. Bu "moda" henüz Avrupa'ya yayılmış değil. Amerika'da yer yer var, ama Türkiye'ye geldi bi- le... TÜSİAD'ın genç Başkanı Cem Boyner, kendi şirketler gru- bu Altınyıldız'da şirket kültürü- nü "çizgi roman" olarak, hatta çizgi roman da değil, "boyama kitabı" olarak yeniden yazdırdı ve Klasis Oteli'nde düzenlediği bir hafta sonu toplantısıyla bu boyama kitabını yöneticilerine verdi. Şimdi tüm Altınyıldız yö- neticileri -sanınz Osman Boyner ve Cem Boyner gibi patronlar da dahil- Türkiye'de ilk kez "bö- yttkler için hazırlanmış" bu bo- yama kitabını boyayacaklarmış. Hatta kitaplar boyandıktan son- ra bir merkezde toplanarak de- ğerlendirilecek ve "Altınyıldız- ın gdeceğini en yaratıcı ve çarpı- cı renklerde boj'ayanlar" arası- dan seçilecek birinci, ikinci ve Kazanmıştık. Yıldızımız renklendi. Yeni markalarla bezendi. üçüncü ödüllendirilecekmiş. Klasis'teki toplantıda video gösterisi de çizgi filmlerle yapıl- mış ve müthiş ilgi görmüş. Al- tınyıldız yöneticileri ve eşleri, el- lerinde boyama kitaplanyla "ço- cuklar gibi şenlenerek" evlerine dönmüşler. Patron Cem Boyner'e göre "yönetkilik artik yöniendirmek" anlamını taşı>ür. En buyuk ba- şarılar insanla kazanılacağına göre yöneticiler insan kaynağı- na yatınm yapmak, onun yara- tıcılığını teşvik etmek üzere de "amiriik yapmak yerine "moti- ve etnıek, bir orkestra şefi gibi insanlann içindeki yaratıcılığı ve kendi enerjilerini dışa vurmala- rını sağlamak zorundadır!' Altmyıldız'ı 2000 yıllara başa- nyla götürmek üzere hazırlanan boyama kitapçığında "yöoeti- cüere" şöyle deniyor: Kitapçığımızı gereğince değer- lendırebilmek için: 1- tlk önce baştan sona oku- yun. 2- Geleceğinizi dilediğiniz gi- bi renklendirebilmek için boya kalemlerinızı hazır edin. 3- Renklendirirken çizgiler içinde kalmak gerektiğini hep hatırlayın. Şimdilik sadece Altınyıldız yöneticilerinin boyama kitapla- rı var. Ama TÜSİAD'ın genç Başkanı Cem Boyner, büyük patronlar için de benzeri bir bo- yama kitapçığı hazırlatıyormuş. "Ülke stratejikri" çerçevesinde hazırlanan bu kitapçıkta ülkemi- zin geçmiş bin yıllık tarihi, gü- nümüz ve 25 yıl sonrası çizgi ro- man halinde yer alacakmış. TÜSİAD'ın Türkiye ile ilgili çizgi romanında gelecek 25 yılı- mızın nasıl yer alacağı doğrusu herkesin merak edeceğini tah- min ettiğımız bir konu. Büyük patronlanmızın bu kitapçığı na- sıl renklendirecekleri de kuşku- suz oyle... Ama Türkiye ile ilgili boyama kitabını "boyamaya" ne zamandır "hevesli" olanlar, TÜ- StAD önünde kuyruğa dizilirler- se TÜSÎAD butun isteklilere na- sıl kitap yetiştirir bilemey'iz... Tüketici kredisiyle Magic Box Magic Box, dun deneme yayını ve sinyallerle "hayatımıza" girdi. Türkçe yayın yapacağı için diğer uydu yayınlara oranla çok rağbette olacağı hesaplanıyor. Pazarlama stratejisi de ilginç. Magic Box'ı iz- leyebilmek için öncelikle bir çanak antene sahip olmak gerek. Bu çanak anteni "tüketici kredisiyle" alabilmek mümkün. Çanak antenin ureticisi META Elektronik yetkilileri, Ziraat Ban- kası ve Yapı Kredi'den tüketici kredisi alınabile- ceğini belirtiyorlar. tlk hedef kıraathaneler ve tstanbul'daki var- lıklı kesim. Türkiye çapmda 80 bin kıraathane po- tansiyel müşteri olarak kabul ediliyor. Bu 80 bin kıraathanede bir yandan çayını kahvesini yudum- larken, diğer yandan futbol maçlarını izleyecek olan halkımızın bunu, eşine dostuna anlatacağı ve maddi olanakları elveriyorsa kendi evinde de kullanacağı hesap ediliyor. Yabancı dildeki uydu yayınların antenleri yurt- dışından ithal ediliyor. Magic Box'ın antenlerini üretecek olan nT-Schanb Lorenz televizyon ya- pımcısı META Elektronik, tüketici kredisinin ya- nında başka güvenceler de vaat ediyor. Bunlar arasında antenin sigortalanması ve çanak ante- nin kullanımı sırasında meydana gelebilecek an- zalara karşı ITT'nin yurt çapındaki 300 serv is ör- gütünün hizmete hazır olması gösteriliyor. META'mn üreteceği anten, ithal rnalı kafası (LNB) ve yerli mali alıcısı (receiver) ile birlikte çıplak 1 milyon 800 bin lira. Ancak bu miktara çatıda meydana gelebilecek hasara karşı sigorta da dahil. Antenin binaya montajı ve KDV hariç. Antenin otomatikman sigortalı oluşu, çatıya ça- nak anten konması sonucu çatının akması, kire- mitlerin kırılması vs. gibi ev sakinleri arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları baştan önlemek ve ta- lebi arttırraak için düşünülmuş. tş Bankası GenelMüdürü ÜnalKorukçu: Enflasyon politik istikrarsızlık getiriyor Asil Nadir'in yeni operasyonu Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Asil Nadir'in yaptığı Polly Peck, bütün elektronik şirketlerini, yeni satın aldığı dev Japon firması Sansui'nin çatısı altında topluyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Yönetim kurulu başkanlığını Asil Nadir'in yaptı- ğı Polly Peck, elektronik alanın- da faaliyet gösteren şirketlerini yeni satın aldığı Japon elektronik şirketi Sansui çatısı altında toplu- yor. "Independent" Gazetesi'nin haberine göre, "birkaç ay içinde" Tayvan'daki "Capetronfc" ile In- giltere'deki "Russeli Hobbs"un dahil olduğu elektronik yatınm- lan, "Sanui'de Polly Peck'in yüz- de 51'lik hissesesine dahil edile- cek. Gözlemciler, "Sansui"nin, Tokyo Borsası'nda işlem gören bir fırma olduğuna dikkat ceke- rek, polly Peck'in başanlı yatı- nmlannın da böylece Tokyo Bor- sası'nda işleme girebileceğine ve Londra Borsası'na daha fazla kâr getirebileceğine dikkat çekiyor. Satışın Polly Peck'e 300 milyon sterlin sağlayacağı hesaplaruyor. Polly Peck'in geçen yıl, zarar eden Japon firması "Sansui"nin çoğunluk hissesini satın alması büyük bir başan olarak nitelen- mişti. Japonya, borsasına ve ticari hayatına Batıiı firmalan sokma- mak için birçok engel çıkartıyor, öte yandan Japon firmalan gayet hızla Batı'da sürekli yatınm pe- şinde koşuyor, Batı ülkeleri ile Ja- ponya arasında dış ticaret denge- sizliği de Batılılar aleyhine büyü- yordu. Polly Peck'in "Sansui"- de büyük hisse sahibi olması, bu gidişin "kınlması" olarak nitelen- di. Şimdi ise elektronik alanında Polly Peck'in en başanlı firmala- nndan biri olan Tayvan'daki "Capetronic"de "Sansui"deki hisseye katılacak, böylece Polly Peck, "Sansui" sayesinde dünya- nın en dinamik tüketim toplum- lanndan biri olan Japonya ve Uzakdoğu piyasasına girmiş olacak. Bu arada Polly Peck Yönetim Kurulu Başkanı Asil Nadir'in yaptığı açıklamaya göre, Polly Peck, 1989 yılında satışlannı yüz- de 53 oranında arttırarak, 1 mil- yar 162 milyon sterline (yaklaşık 4 trilyon 750 milyar lira) çıkardı. Polly Peck'in 1989 vergi öncesi kân da bir önceki yıla göre yüz- de 44 artarak 161 milyon sterline (yaklaşık 655 milyar liraya) yük- seldi. Polly Peck Yönetim Kuru- lu Başkanı Asil Nadir, 1989 yılı- nı değerlendirirken, şu görüşlere yer verdi: "1989 yılı Polly Peck için ba- şanlı bir yıl oldu. Son on yıl içe- risinde kesintisiz bir şekilde de- vam eden büyüme. en son Del Monte ve Sansui firmalanntn sa- tın alınmasıyla zirveye ulastı. Ba bayümenin stratejik hedefleri, kaynaklan çeşitli alanlara bol- mek, üretilen mallann pazarian- masında denelim için genis bir kadro ağı knrmak ve kazaoçlann kalite düzeyini yiikseltmeklir. 1989 yıhnda başiatmış oMuğumnz faaJiyetlerr, 1990 yılında da de- vam edilecekn'r. Ozellikie Dogu Avnıpı pazanndaki rekabet ola- nagımızla ku>"vetli bir avantaj el- de ettik. Mab hedefimiz, hisse kaynaklannın yükselraesi ve elde edilen kâıiann artonlması dogrul- Usundadır." Geçen yıl, zararda olan Sansui firmasının satın alınmasının Polly Peck'i etkilemediği görüldü. Polly Peck'in Londra Borsası'ndaki hisseleri yüzde 16 oranında arta- rak 43.2 peniye yükseldi; temet- tüler de yüzde 13 artarak, 13 pe- niye ulaştı. Polly Peck'in net var- lıkları da 1989'da yüzde 114 ora- nında artarak, 827 milyon sterli- ne, yani yaklaşık 3 trilyon 350 milyar liraya yükseldi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Iş Bankası Genel Müdürü Ünal Konıkçu, ekim 1988'de uy- gulamaya konulan yüksek faiz politikasının banka sektörünün kârlıhğmı önemli ölçude düşurdu- ğunü belirterek "1989 bankacılık açısından çok zor bir yıl oldu" de- di. Korukçu, mevduat faizlerinin duşmesine karşm bugünkü koşul- larda tasarruflar için yine "en mantıklı ve risksiz" alanın ban- kalar olduğunu söyledi. Ülkede enflasyonun en önemli sorun ol- duğunu da belirten Korukçu, "Enflasyonu halletmedigimiz tak- dirde insanlar ystlnızca ekonomik sorunlarla karşı karşıva gelmiyor. Enflasyon devletlerde de bir ta- lum politik istikrarsızlıklara da se- bep veren vahim bir hadise olarak devam ediyor" diye konuştu. Iş Bankası'nın dün yapılan 66. genel kurulu öncesinde bir basın toplantısı düzenleyen Genel Mü- dur Ünal Korukçu, bankanın 1989 yılı faaliyet sonuçlannı açık- ladı. Korukçu, 1989 sonunda top- lam mevduatlarının 8 trilyon 776 milyar liraya ulaştığını belirterek bunun, 4 trilyon 269 milyar lira- sının tasarruf, 2 trilyon 754 mil- yar lirasının da döviz mevduatla- rından oluştuğunu kaydetti. Ko- rukçu'nun verdiği bilgiye göre 1989 yılında İş Bankası'nın top- lam mevduatı yüzde 43.5 oramn- da artarken ekonomideki genel durgunluk ve yüksek maliyet ne- deniyle ticari kredilerdeki geniş- leme ise yüzde 17.6 düzeyinde ger- çekleşti. tş Bankası'nın 1989 yüı vergi sonrası net kârı ise 124 mil- yar 238 milyon lira oldu. Yönetim kurulu belirlendi Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu üyeleri için yapılan seçı n sonuçlandı. Bankanın dün topla- nan Genel Kurulu'nda Yönetim kurulu üyeliklerine, Ferruh Boz- beyli, Namık Kemal Kılıç. Ibra- him Kurl, Altemur Kılıç, Burhan Karagöz, Kemal Yamak. Ahraet Selçuk, Güngör Aydınoglu, Ha- lira Aytaç ve Abdülkadir Birdo- ğan seçilcüler. CanonMikrofilm Sistemleri MICROGRAPHICS hesmafcI BURO MAKINELERI TİCARET A Ş | Tel (1)151 59 20(9 hat) Faks (1) 143 78 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear