Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 15 MART 1990
Okırilaranızdaki
Başansızlık ve rVedenleri
Başarısızlıkların en başında "Çocukların veteneklerıne gore
oğrenebıldiklerı derslerı değıl, tum dersler ıoğrenme zorunluluğunda"
olmaları.
M. RAUF İNAN, Eğitimci
19^0'lerde ABD'den bıze bırçok eğıtım uzmanı
gelmıştı Bunlardan ancak 3'u, 4'u bızım eğıtım ala
nımız ıçın >ararlı olabılecek duze\de ıdıler Vlısso-
urı Lnı\ersıtesı'nden Prof Dr John J Rufi bude
ğerde olanların başında en değerlısı ıdı Yurdumuz
dan a>rılmadan once hazıran 1952'de Mıllı Eğıtım
Bakanlığımıza verdığı rapor 1956'da " \ I . Maarif
Şûrası (Dokumanlan)" arasında "Turki>e'de Orta-
ogretim, Muşahedeler, Problemler >e Tavsneler"
adı\Ia 92 sa>falık bır kıtap olarak >a>ımlanmıştır
Yazık kı, bu değerlı belge ınce bır dıkkatle okun
mamış, ele alınmamış onerılerı u>gulanmamıştır
Oysa I924'te yurdumuza çağrılan -yuzvılımızın en
buvuk eğıtımcılerınden ılkı olan John Devvey'ın ra
poru zamanmda uygulanmaya başlanmış, Cumhu-
rıvet'ın ılk vıllarında, o >okluk \e yoksulluk vılla
rında atılımlar sağlanmıştır Prof Rufı'nın o kı
tapta eğıtımımız îçin şu acı uvarısı (o gunlerın dı
h\le) \ardır
"Bu hususta kalbı rahat olanların sadece okul-
lardakı sınıfta kaltna durumunu ıncelemelerı kâfı-
dır. 4çıkça so\lemek gerekırse, bu okullardakı ba-
şansızlık, bu memleketın en parlak çocuklan ara-
sındaki sınıfta kalma nıspeti kaygı uvandıracak de-
recede >uksektır. Demokratık bir eemıyeıte ana-
babalann buna bır zaman tahammul elseler de ebe-
di)\en musamaha gostereceklennı ummınorum"
Bu acı uyansından sonra da Ataturk un
"Egıtım \e ogretımde u>gulanacak \ontem. bıl-
gıvı ınsan ıçın bır sus, bır tahakkum vasitası, ya-
hut medenı bır zevkten zı\ade, maddı ha\atta mu-
vaffak olma>ı tenun eden amelı \e kullanılabılır bır
cıhaz halıne getırntektır." \onergesmı \azarak "Bu-
tun dunyadakı demokrasılerde orla dercceli okul
alanındakı lıderler, program konusunda çalışırlar-
ken bu sozler uzerinde ne kadar dursalar verıdır"
dıvor Prof Rutı
Bu raporun bakanlığa sunulmasından 38, VI
Maarif Şûrası belgesi olarak basılıp yavımlanma
sından 33 \ıl geçmıştır A,ncak o zamandan berı bu
raporda, o uzmanın duvduğu kajgı uzennde hıç du
rulmamıştır Sınıfta kalma bıçımınde orta\a vıkan
oğrenu başarısızlığı on bınler \uz bınler değıl mıl
>onu aşmıştır Bundan a\rı olarak, bır de bır kı-
sım oğrencılenn okulu bırakıp oğrenımlerınden vaz-
geçmelen vardır Yetışenlerm duzeNİerı de avrıta
uzennde durulması gereken onemlı bır sorundur
Başansızlığın ağır sakıncalı
sorunları
Bır oğrencının sınıfta kalması, onun ıçın aılesı
ıçın bır >ıkımdır hem ruhsal hem nesnel hem de ma-
lı bır yıkımdır, ağır bır ezınçtır Sınıfta kalan bır
oğrencı başarısızJığa, kendıne guvensızljğe, altsan
ma du\gusuna koşullanmış olur Her sınıtta kal
ma, oğrencının vaşama atılmasını uretıcı olması-
nı bır \ıl gecıktırır Sınıfta kalıp bır \ıl geukmelı
olarak oğrenımını bıtıren oğrencının sınıfta kaldı
ğı vıl ı^ınde okuldan kazandıkiarı ıle o gecıkmeden
onun \e ulusun vıtırdıklerının hesaplanması, bır mal
olma \e varar karşılaştırılrrıası kuşkusuz uzuntulu
sonuçlar \erır
Sınıfta kalıp başarısızlık durumuna düşmuş ve
koşullanmış olanlar bulundukları derslıklerdekı ba
şarılı oğrencıler ıçın de engellere neden olurlar Bu
oğrencılenn durumlarındakı zorluklar oğretmen-
len de zor duruma \e amaçladıkları başarının \e-
tersızlığının uzuntulerıne duşürur Soz gelımı >aban-
cı dılı >a da matematığı oğrenemevenler, durumla
rı, yetersız duzeylerı, hele derslıktekı oğrencı savı
sını arttırmalan ıle öğrenebılenlerın de gelışrne \e
başanlarına engel olurlar Hıçbır oğretmen, öğren-
mede zorluğu olan oğrencılerını bır >ana bırakıp
\alniz oğrenebılenlerle uğraşmaz Bovlece de sınıt
ta kalanların durumları, sınıfın oğretım \e başarı
duze>ını de duşurur (19^1'de TRT nın -kendısıne
gore\lı seçmek ıvın vuksekogreum dıplomalıları
arasında açtığı sına\da bu, başarabılen olmamış bu
sınava gırenlenn "ku\a \ı \lılh>e' ıle ku\a \ı In
zıbatı\e'>ı bıle bılmedıklerı ona\a vıkmjştı >uk-
sekogretımde de durum ıç açiu \e umut verıcı de
ğıldır Gazetelerdtn oğrendığımıze gore o da kor-
kunvtur Olaganu^tu onlemlerle hazırlanan soru
larla >apılan Mkı sınaUarda başarı kazanıp >uksek-
ogretıme gırenlerden bıaoğunun başarısızlıkları ne-
dennle oğrenımde bulundukları kurumlardan dı
şarı atılmaları, uzennde kesinlıUe durulması gere-
ken akıl almaz bır durumdur )
Geçmış ullardakı sa>ılamalara gore ılkokulları-
muda oğrencılenn sınıfta kalma oranı % 10, orta-
oğretımde °"o 27 25'tır «
Bu ogretım yılında resmı ılkokullanmızda oğrencı
sa\ısı 67
59 783, ortaoğretımdekı oğrencı savısı da
2 P0 933'tur Ilkokullarımızdakı oğrencı sa>ısına
ve ^o 10 sınıfta kalma oranına gore 67
000 orta de
recelı resmı okuUarımızda oğrencı savısına veen az
r
o 25 sınıtta kalma oranına gore en az ^42 000 oğ
rencı Mnıfta kalacaktır Her ıkı ogretımde sınıtta
kalacak oğrencı savısı vuvarlak 1 218OO0'ı bulacak-
tır Bunun Mıllı Eğıtımımıze >ansı\an ağırlığı top-
lam 1 218 000 oğrencıden her 40 ı ıçm bır derslık
ve bır oğretmen duşunulurse. en az 30 450 derslık
ve oğretmen, her 10 derslık ıçın bır okul duşunu-
lurse 3 045 okul bınası \e >onetıcı gerekmektedır
kı bunun VIıllı Eğıtım Bakanlığı butçesındekı >ı-
tığe ağırlığı açıktır
Prof Rufi'nın raporunda belırttığı kavgm ıçım-
deduvarak o zamankı 30 vıllık meslek vaşamımda
çocuklanmızın veteneklennı vakından tanımanın et
kısı ve bılıncıvle -Devlet Istatıstık En>tıtusu'nden
sağladıgım savılamalara da\anarak 1956 ıle 1969
arasında \urdun çeşıtlı verlerınde "Okullanmızda
Başarısızlık Durumu ve Çocuklarımızda Başansız-
lıklann Nedenlen" konusunda 41 konterans verdım
Yeteneklere gore eğitim
O ulkelerde oğrenulenn sinıfta kalma oranı or-
talama r
o 6,5 kadar ıdı kı onun da onlenmesı ıçın
çalışılıvordu 25 vıl sonrakı, bugunku durum, ba-
kanlığın Araştırma Planlama ve Koordınasyon Ku-
rulu Başkanlığı'nca J988 de yayımlanan Bazı Ulke-
lenn Eğıtım Sıstemi kıtabında gorulu>or Kımısın-
de r
o 2 2'\e, kımısınde r
o l'e, kımısınde "o 0'a dek
duşmuştur Sınıfta kalma bıçımındekı başarısızlık
oranının oralarda bovlesıne az olmasını sağlavan
duzen, oğrencılenn çok kolav çok şen ve 'çocuğa
gore", oğretım vapan ılkokullardan sonra ortaoğ
retımde veteneklenne gore okullarda vetıştırılme
lerıdır Oğrencıler bulundukları vetenek tıplenne u>
gun okullara avrıldıklanndan oralarda uvgun oğ-
retım vontemlerıvle vetıştırıldıklerınden ona gore
oğretım gorduklerınden hemen tumuvle başanlı ol
maktadırlar Kuramsal (nazarı = teorık) tıpte olan-
lar doğruca, \uksekoğretıme hazırlavan çeşıtlı gım
naz>umlara a>rılmaktadırlar kı bu da r
o 10 bıle de
ğıldır Otekıler de \ıne veteneklerıne gore 5 vılda
çalışma vaşamına ulaştıran halk okullarına (Volks
schule) >a da ara meslek adamı yetıştırecek orta-
ekul ıkırn.ı! okul >a da ust okul adla. mdakı okul
laraavnlmaktadırlar(l) Zekâbolumu 100'denaşağı
olanlar, çocuk vuvalarından, ılkokullardan başla
>arak durumlarına gore a>n okullarda (Sonders-
chule) \elıştınlmektedır!er (Yeteneklerıne gore >e-
tıştırıldıklerınden ne olçude başanlı olduklarını An-
kara Konservatuvarf nda eğıtım gormuş, kımısı \uk-
sek vetenekte sanatçılanmızın dış ulkelerın en vuk-
sek sanat çevrelerınde nasıl arandıklarını, alkışlan
dıklarını bılıvoruz Bunlar konservatuvar verıne or-
taokul ve lıselerımızde oğrencı olsalardı, belkı ba
şarısızlıkları nedenıvle oğrenımlennı bıtıremeden
okuldan a>rılmak zorunda kalacaklardı)
Okullanmızdaki nedenler
OğrenLilenmızdekı okulla ılgılı başarısızlıkların
nedenlen kanımta şunlardır (Tum okuUarımızda
bılgısavar desteklı oğretım sağian^a bıle)
— Çoı-uklann veteneklerıne gore oğrenebıldık
lerı derslerı ve çalışmalan değıl, tum derslerı oğ
renme zorunluğunda olmaları,
— Oğretım ızlencelerının vok vuklu ve ağjr, ko
nularının gereğınden'çok ders >ılının kısa, derslık
lerdekı oğfencılerın kalabalık olması,
— Ders kıtaplannın, oğrencının oğrenmesıne, ça
basına, oğretmenın oğretım vontemıne yardımcı ol-
maları, kolav laştırıcı olmaları gerekırken, konula
rı busbutun ağırlaştırmaları
— Oğretım araçlarının vokluğu va da yetersızlı-
ğı, olanlann yeterınce kullanılmamaları, kendı ken-
dıne oğrenme araçlarının (otodıdaktık materyalle-
rın) bulunmaması,
— Ogretmenlerın gorev ıçınde yalnızlıkları, >e-
tıştırılmemelen, oğretım yontemlen bakımmdan ve-
tersız kalmaları .
1) \eieneklcr genel olarak şu nplereavnlır kuramsal (nazarı
= teonk), kılgın (amelı - praıık) sanatcı (Bedıı = estetık)
ıleuk) [uıumLU {ekonomı^t = iktısat^O ınariçv) (dın-
ve bunların karışımlan
EVET/HAYIR
OKTMAKBAL
İstenen, SeçimYerineTerör
mü?..
Ulkemız yenıden bır çıkmaza gırmıştır 27 Mayıs 12 Mart 12
Eylül oncesındekı durumlardan daha beter bır çıkmazdır bu Ne-
denı de bugun ıktıdarda bulunanların halkoyunun ancak yuzde
15'ının guvenıne sahıp bulunmasıdır
27 Mayıs oncesınde Demokrat Partı Meclıs'te salt çoğunluğa
sahıptı 12 Mart ve 12 Eylul oncesınde ıktıdardakı Demırel hu-
kumetlerı Meclıs'te ya tek başına ya da başka sağcı partılerın
desteğıyle ayakta durmaktaydılar 19?9'da AP ara seçımlerde bü-
yuk ustunlük göstermış halkoyunun desteğını kazanmıstı Bu-
na karsın tepkıler yıne de buyudü, olaylar gelıştı oldurmeler, baş-
kaldınşlar kanlı tertıpler hızlandı, sonunda cıhetı askerıye' ulke
yonetımıne el koydu
Gelelım bugune 1987 genel seçımınde Ozal ın ANAP'ı, yüzde
38 oy almış, ama Meclrs'te büyük öir çoğ'unlük elde edebılmış-
tı II barajlan kendı çıkarını koruyan seçım yasasının olanakiarı
ANAP'ı ulkenın bırıncı partısı durumuna getırmıştı Turkıye'de
hıcbır zaman yuzde 40'ın attında bır oyla bır partının kesın ço-
ğunluğu elınde tuttuğu gorulmemıstı Tek başına ıktıdar olabıl-
mek ancak halkın buyuk oranda desteğıyle gerçekleştınlebılmıştı
1977 genel seçımınde CHP yuzde 43 oranında oy aldığı halde
Meclıs te ancak 213 sandalye kazanmıstı ve tek başına ıktıdar
olabılmek olanağını elden kacırmıs ancak AP'den aktardığı mıl-
letvekıllenyle bır hukumet kurabılmıştı
Demek yuzde 36 oyla tek başına ıktıdara sahıp olmak, ulu-
sun butunluğunun desteğını elde etmek ulus çoğunJuğunu ar-
kasında toplamak anlamına gelmıyor Hele cumhurbaşkanlığı se-
çımınde yuzde 36 oyla olusmuş bır Meclıs grubunun oylarıyla
Çankaya'v/a çıkan Bay Turgut Ozal'ın durumu ıse büsbütun göze
batıcıdır Ustelık son yerel seçımlerde ANAP'ın oylannın yüzde
20 lere ındığı de bır gerçek olarak ortada ıse
Geçen günAtakoy'dekı olay sırasında bır yurttaştan şu sözle-
rı duydum ' Bu teror ışlerı, bu adam oldurmeler Özal'ın cum-
hurbaskanlığından sonra basladı' Bu terörun hortlaması ger-
çekten de Ozal ın kendı partı grubunun oylarıyla Çankayaya yer-
teşmesınden sonra patlak vermıştır Teror guçsuz hukumetle-
rın ısbasında bulunduğu günlerde kendını gösterır Kararsız des-
teksız guçsüz, etkısız ıktıdarlar teror karşısında etkılı olamaz-
lar Terörle gerektığı gıbı savaşmanın tek yolu halkın guvenını,
sevgısını kazanmış kışılerın görev başında bulunmasıdır
Geçen gun TBMM Başkanı Kaya Erdem Ankara'da uç partı-
nın lıderını bır araya topladı Sanıldı kı bu buluşmadan yararlı
bır sonuc çıkacak
1
Nerde
1
Tam tersı oldu İstenen, gerçekleştı-
rılmesı gereken en kısa surede erken bır genel seçıme gıtmek-
tı Ama daha basta bellıydı ANAP basbakanının boyle bır onerı-
ye 'evet' demeyeceğı'
Nıtektm Bay Akbulut soyle buyurmuş toplantıda
"Sonuc secım ısteğıne gelıyor Secım olursa bu onlenır' de-
nılıyor Ben bu goruşe ıştırak etmıyorum Bugunkü toplantımı-
zın amacı terordur Bu toplantımız seçımı gundeme getırmeme-
lıdır Mıllet bıze beş yıl ıcın yetkı vermıştır, bız bu yetkıyı kullanı-
yoruz '
Buna en guzel yanıtı Demırel vermış
"Seçımın yenılenmesı bır tedbır olarak ortada duruyor Seçım,
halkın devletın arkasında bulunması demektır 1960 ta 1971'de
1980'de secım olsa ıhtılal olmazdı"
Inonü'nun su sozlerı sanırım demokrasıden yana olan halk
coğunluğunun goruşlennı yansıtmaktadır
'Ulkede sıyası ıstıkrarsızlık vardır Bunun ıcın Meclıs'ın ustü-
ne düşenı yapması lazım Genel bır goruşme yapalım, secım
konusunu tartışalım Sıyası ıstıkrar 26 Mart'tan bu yana bozul-
mustur halka gıtmek gerekır Demokrasımızı bu guclendırır"
Ama muhalefet lıderlerının butun sozlerı havaya uçuyor Yüz-
de 15'lık ıktıdar partısı ne yapıp edıp erken bır secımden kaç-
mak tutkusundadır Ne demıstı ANAP'ın bır buyuk kış/sı, 'Bır
mılletvekılı 200 mılyona mal oluyor Zamanından once cekıp gıt-
meyı ıster mı7
'
Erken seçım olmasın, demokrası guçlenmesın halk guven-
dığı bır ıktıdarın arkasında yer almasın teror surup gıtsın, bır
gun bırısı, obur gun başka bırısı terore kurban gıtsın' Sıra mıl-
letvekıllerıne, bakanlara gelınceye kadar ANAP secımden ka-
cınsın dursun
1
Bır kez daha ulkemız yenı dalgalanmaların gır-
dabında bocalasın, karanlık cıkmazlarda boğulsun ANAP azınlık
ıktıdarı'nın ozlemı ısteğı bu m u '
Halk Eğitbııi Merkezleri
Gore\lerinı,bır aşk derecesınde sevenHalk Eğıtimcıleri.gecelenni
gunduzlerine katarak yorelerı içın çahşı>or, çok yararlı oluyorlar.
HÜSEYİN ERKAN, Eski M.Eğitim Md. Yardımcısı
Ülkemızde adına u>gun, adına ^raşır ola-
rak çalışan kurumlarımızdan bırı de halk egi-
tiım merkezleridır. Gorevım gereğı bırçoğunun
çalışmalanna vakından tanık oldum Eskı hal-
kevlen ve ko> enstıtuleri ulkusu>le, coşkusuvla
çalışan pek çok halk eğıtımı merkezı muduru
tanıdım Ve onlarla bırlıkte aynı heyecanı du-
yan, aynı ulkuyu paylaşan mudur >ardımcı-
ları, rehber öğretmenlerı, kurs öğretmenlerı
Gorevlerını bır aşk derecesınde seven halk egı-
timcılen, gecelerını gunduzlerine katarak vo
relerı ıçın gerçekten çok vararlı ve takdıre de
ğer çalışmalar yapıvorlar Ne gıbı çalışmalar
mı
1
Hemen aklımızaelenlerı sırala\alım Bıı,
kı dıki} kurslan, nakı? kurslan, makrame
kursları vapma çıçek kurslan. seramık kurs-
ları, halıeıjık kurslan, konfeksıyon kurslan,
Modehstlık kurslan.' Dahası'var Daktılo,
muhasebe, halk ovunları, batık kumaş bo-
>ama vıtray demırcılık, marangozluk, mo
bılyacılık, vabanci dıl, turızm ve bılgısavar
kursları
Bu kadar mı
9
Değıl elbet Gerçekten, halk
eğıtım merkezlerının açtıkları kurslar çok de-
ğışık konulardadır Yörenın ıklımı, bıtkı or-
tusu, ekonomık ve kulturel durumu neyı ge-
rektınyorsa o kurs aplıyor Yeter kı öğrenmek
ıste>en oğrencı ve ders verecek bır "usta", bır
oğretmen olsun
Ücretsiz hizmet
Belkı pek çoğumuz bılme>ız Halk eğıtım
merkezlennin açtıkları kurslar ucretsızdır Is-
ter kadın olsun, ıster erkek, ıster evlı olsun
ıster bekâr, ıster ışçı >a da memur olsun, ıster
ev hanımı \a da emeklı Bu kurslara utret
sız katılabılır
"Pekıyı dıveceksınız, bunca ışı vapabılmek
ıçın, bu İcurumlar, parayı nerden buiuyoriar?"
Halk eğıtımı merkezlerı, Millı Eğitim Ba-
kanlıgı'na bağlı olarak çalışan bır devlet ku-
rumudur Gıderlerı, baicanlıkça verılen ode-
nekle karşılanıvor elbette
"Devletın verdığı odenek okullara bıle >et-
mı>or Bu kurumlara >etıyor mu' Yukarıda
sayılan onca kursu aemak ıçın çok parava ve
çokça ıyı >etışmış elemana ıhtıyaçları olacak-
tır Yeterlı odeneklen ve kadrolan v-ar mı" dıye
soracaksınız haklı olarak Uzulerek so>le>e-
>ım kı yanıt olumsuz "Kadro yetersız Dola
>ısı>la yetışmış personel az Para, yok dene-
cek kadar az"
"Ovle ıse takdıre değer çalışmalar yapan bu
kurumların seçkın mudurlerı, rehber oğret-
menlen ve kurs oğretmenlen nasıl çalışıyorlar"
dıve soracaksınız hemen Işın puf noktası bu-
rada zaten Çok para ve vetışmış çok perso-
nel olsa, o ışı herkes >apar Önemlı olan, bu
koşullar ıçınde güzel ışler, >ararlı çalışmalar
>apmaktır Benım tanıdığım pek çok halk egi-
timı başkanı, halk eğıtımı muduru, rehber og-
relmeni \e asıl cephede çarpışan knrs öğret-
menlerı ıle usta ogrelıcıler hıç şıkâyet etme-
den, karşılaştıkları tum guçluklerı aşarak
zevkle vapıvorlar gorevlennı Ve "mazeret
uretmek verıne, ış uretmek" ılkesıyle çalışıp
başanlı olan ınsanların mutluluğunu, kıvan-
cını du>uvorlar
$u anda Tekirdağ ıle Çerkezkoy ılçesı Halk
Eğıtımı Merkezı Mudurluğü'nce hazırlanan
"Sanat AJtın Bılezıktır" adlı bır bulten var
elımde Bakıvorum "Tekırdag tiı Halk Egi-
timi Planlama Kunılu" toplantısı, aralık ayın
da Çerkezkoy'de >apılmış Toplantıva, Çerkez-
koy Kaymakamı, Tekirdağ Halk Eğıtımı Baş-
kanı, Çerkezkoy, Çorlu, Hayrabolu, Malka
ra, Sara>, Şarköv halk eğıtım merkezı mudur-
lerı ve müdur yardımcıları katılmış Toplan-
tıya katılanlar valnızca bu makam sahıplerı
olsa soz edılmeye değmezdı belkı Mahalle ve
kö> temsılcılerı olarak 8 muhtar da katılmış
Ve bultenı okumaya devam edınce anlı>oruz
kı yalnızca dınle>ıcı değıl muhtarlar söz alı-
yorlar. konusuyorlar, mahalle ve kövlennm ıs-
newsıT*rlr: % Fin Arul Omlf Emtlıth Daıl\
teklerını dıle getırıyorlar Guzel değıl mı
1
Tekırdag Halk Eğitimı Başkanı Ismail Tek-
men: "Gençlenmızı kahve koşelerınden kur-
tarmak, her >aştakı ınsanımıza bılgı ve bece-
rıler kazandırmak" olarak ozetlıvor gorevle-
nnı "Işte^' dıyorsunuz, "görevının bılıncınde
bır başkan
1
"
Çorlu Halk Egıtimi Muduru Seyfi Tonkuş
da "Açtığımız kurslarda kursıjerler, meslek
edınme >anında dısıplınlı çalışma, gıvım ku-
şamına ozen gösterme, sağlıklı baslenme, ana
ve çocuk sağlığı konularında bılfnçlenmek-
tedırler" dıvor Doğru so>lu\or Bır gerçek
bu Bız de avnen katılı>oruz bu goruşe
"Edirne'den Ardahan'a kadar..."
Değerlı ozammız Cahit Kuiebı'nın deyışı>-
le "Edirne'den Ardahan'a kadar" gerçekten
guç koşullar altında, olanaksızlıklar ıçınde,
ama yakınmadan buvuk bır ozvenyle çalışan,
cojk jyla çalışan halk eğıtımı merkezı mudur-
lerini, başkanlannı, rehber ogretmenlenni, vu-
Tekten kutlarnak ısnvörum
Kasabalarda, kovlerde, mahallelerde çalışan
kurs ofrelrnenleri ıle kadro vokluğu nedenıv
le pek az bır ucretle çalıştırılan "usta oğreti-
cıler"ı unuttuğumu sanmayımz En guç ko-
şullar altında çalışan, en çok uzulen, en çok
>orulan oğretmenlenmızı, az bır ücretle çalış-
mak zorunda kalan usta oğretıcılenmızı na-
sıl unuturuz
9
Onları, elımdekı "Bulten"de yer
alan Çerkezkoj Lisesi 6/C sınıfı oğrencısı Ar-
zu Durmaz'ın bızım duvgularımızı da dıle ge-
tıren "Oğretmenım" adlı guzel bır şıınvle se-
lamlamak ıstıyorum
Ben bır tohum / Sen bahçıvan / Yetışırsem,
çıçek senın / Mıs kokarsam. sevınç senın /
<Vma bır de çurutursen / Acı senın, acı senın
oğretmenım
Ben bır vazo / Masa sensın / Güzel dur-
sam, duzen senın / Şırın olsan, güzellık se-
nın Ama bır de kırılırsam / Suç senın, suç
senın oğretmenım
Ben oğrencı, sen oğretmen / Yetışırsem,
ö\unç senın / Başanrsam, sevınç senın / Ka-
zanırsam, umut senın ' Unutma kı / Emek
senın, emek senın oğretmenım'
PENCERE
BozernarjıadrıeNV, Turkc
1
) to
hıt L S on
Arrncnıan
ıe>oiutıon
\|u/ıkttkı\ıımı \ılım
ANADOLU KONSERLERI
rehe\edabout Bp/er
Tok\o
plunge o\or
three percent
. ı ıghts reporî
egcs
bıtun? m Turkev
mmıTURSEM'IN
LCWDRA.T
ÜKF09D, CAMBRIDGB
BOURN'EMOUTH,BMGHTON.
HASTlK(iSEXETERGHESr
DE S5ÇKIN OILOKUOARIMMYAI tii
YAOK BuriiN VIL INûlUZCE 06R.CN1U
12TAKSİTTE ÖDEME
KOUYUûU
g KUESLAR
•TICARI (N6IUZCE
• TUR.1ZM INGILIZCESI
•BANKACILİK |NûlUZC£SI
•51NAV l^URSLARI Cambrıdge
•Fırst Certrfıcate, Pnjncıcncy,
T0EFLA^tli(S\)
y
Hııngary ma\ jom NATÜ aiiianc
MUOB PIAKÇILIK
Aldırma gcnul
Anayasso
•
«A: İ5TAMEKJL:" * -" ' İZMİR:
i i i ş Cad^eS» 49/7 İstfklaJ Cad 79-81 1379 Sokak No. 59
Kavaklıdere MtmHaB4/29 Guven lş Hat>^
Tel-128 29 56-57 Tei 145 47 30 fSo 301 *f->
^ Tel 2552 4 ^ ^
tursem
İNGİLİZLİSANOKULURI
DANIŞMA MERKEZI
Cumhurıye'Cad 173/4 B Elmadag
30230 Istanbjl HıllonOtel Karç sı
Tel 148 39 ^ 148 79 43 148 28 49
Fax 132 97 29 Tx 27498 tusm tr
LISKUR
SÜRÜCÜ KURSU
EHUYETINIZI
BIZDEN ALIN
4 TAKSITLE ODEYIN
Kadıkoy 336 02^9
Erenkoy 359 30 68
3S2 24 21
İstanbul'un Satışı
Bir Cinayet...
Kımı yazının başlığı yerlı yerine öylesıne cuk oturur kı bellege
kazınır
"Ankara, Istanbul'u satıyor"
Cumhurıyet'ın 10 Mart 1990 gunlu sayısında arka sayfanın yedı
sutununa yayılan bu başlık, ınsanın aklına çağrışımla ıkıncı turr)-
ceyı getırıyor
ANAP Turkıye'yı satıyor"
Hem de nasıM
Cumhurıyet tarıhınde böylesıne bır haraç-mezat gorulmedı, az-
gınlık ve umursamazlık böylesıne doruğa çıkmadı Halkın yuz-
de 8O'ı ANAP'ın karşısında değıl m ı ' Olsun' Parasal hırs, yuz-
de 20'lık ıktıdarın gozunu karartmış, başını dondurmuş, gün bu-
gun, fırsat bu fırsat
Satışın gostergelerı çarpıcıdır, kör kör parmağım gozume tu-
runden
En başta İstanbul'un satışı bır cinayet
Tezgâh 1982'de kurulmuş
1982'de devlet cuntanın elınde Ozal ekonomısı ışlıyor Evren
Devlet Başkanı Turızm Teşvık Yasası' çıkarılıyor İstanbul'un
taşı toprağı altın Koskoca kentın neresınde bır avuç yeşıl alan
varsa artık sözde ' turızm merkezı' olacak çarsı-pazar otel, gok-
delen hepsı tamam Holdıng babaları sıraya gırıyorlar Devlet
baba oyle kolaylıklar göstermış kı yeme de yanında yat1
Bır de
yabancı ortak savulladın mı Fatıh Sultan Mehmet Han ın, şa>r
Nedım'ın, Yahya Kemal'ın Istanbulu'nu Beyrufa çevırmek ıçın
yarışa gırersın
"Muhafazakâr ve mıllıyetçı ANAP' 1983'te yonetımı cuntadan
devralınca yarış hızlanır
Sen ıstedığın kadar uyar
— Yazık edıyorsunuz, İstanbul'un camıler kubbeler ve mına-
relerle goğe çızılmıs ızduşumunu yok edıyorsunuz Yaptığınız ış
cınayetten beterdır Gelecek kuşakların bedduası, çocuklarınızın,
torunlannızın lanetı üstunuze yağar Hem kentın yeşılını boğuyor-
sunuz, hem soluk alacak yer bırakmıyorsunuz hem çevreyı kat-
ledıyorsunuz Hanı sız mıllıyetçı ve muhatazakârdınız^ Camtler,
gokdelenlerın golgelerı altında ezılecek İstanbul'un ozellığı sılh
necek dıye neden kaygıtanmıyorsunuz7
Hayır
Ne desen boş1
Para, para para, yağma, yağma, yağma, hırs,
hırs, hırs
12 Eylul cuntasıyla atılan temel uzerinde yükselen Istanbul kat-
lıamı, yıllarla bırlıkte gelışıyor sozde turızme açılmak gerekçe-
sıyle kurulan tezgâh yüruyor Yurt duzeyınde açılan 142 turızm
merkezının 37'sı Istanbul'dadır, gokdelen ya da gök kafesı, ıs-
hanı, beton felaket ve halkın cebınden çalınan mılyarlarca rant
*
Derken 26 Mart 1989 gelıyor Istanbul'da beledıye seçımlerınl
SHP kazanıyor Halk yerel yönetımını seçmış, ıradesını göster*
mış değıl m ı ' Istanbul u kurtarmak ıçın hıç olmazsa gökdelen-
lerın katlarını sınırlamak gerekıyor ama ANAP ıktıdarının gözû
öylesıne donmuş kı hemen çıkardığı bır kanunla SHP'lı beledı-
yelerın elınden yetkılennı alarak merkezı hukumete bağlıyor
Lıberal mı bu ışı yapan ıktıdar' Lıberal ıse seçımle gelen ye-
rel yonetımlerın elınden yetkılennı nıçın alıyor' Demokrat rm
ANAP ıktıdarı' Haydı canım sen de
1
Seçım sonuçlarına katla-
namayan bır ıktıdar nasıl demokrat olabılır' 'Muhafazakâr ve
mıllıyetçı" mı ANAP ıktıdarı' Yok efendım, boyle bır nıtelığı olan
ıktıdar, İstanbul'un tarıhsel benlığını yok edecek bır yağmaya
"evef dıyerek katılır m ı '
*
Eğer okumadıysanız, ırkadaşımız Berat Gunçıkan'm 10 Mart
1990'da Cumhurıyet'ın arka saytasında yayımlanan, "Ankara /s«
tanbul'u satıyor" başlıklı haberını okuyunuz Butun boyutlarıyla
bır yağmayı sergıhyor Gunçıkan
Istanbul Anakent Beledıye Başkanı Nurettın Sözen ve arka-
daşları, bu yağmayı durdurmaya çabalıyorlar Ankara'dakı ANAP
ıktıdarıyta çabşıyortar Sozen-'m savaşımına destek vermek, yar-
dım etniek kalılmak yalnız Istanbul değıl, Turkıye kapsamında
bır gorevdır
Yeryûzu uygarlığına karşı bır cinayet ışlenıyor elbırlığıyle kur-
banın yardımına koşalım
VEFAT VE TEŞEKKÜR
Acısını ve yokluğunu her an ıçımızde
duyacağımız eşsız ınsan, anamız
HURIYE NACIYE
ÖKSÜM'ü
10 Mart 1990 Cumartesı gunu ebedı
ıstırahatgâhına yolcu ettık
Hastalığı suresınce bızlerı yalnız bırakmayan,
cenazesıne bızzat gelerek telefon ve telgrafla bu
buyuk acımızı paylaşan komşularımıza,
akrabalarımıza ve tum dostlarımıza en ıçten
teşekkurlerımızı sunarız, sağolsunlar.
OKSUM. DEMETGÜL, KOSTAK, ERKUT
AILELERI
Dr. SAFTER GİRİTLİGİL
'Bulanmadan, donmadan akmanın' aniamını
duvabılmevı oğrettığın bız ve dostlar, \ar oluş
sa\aşımımızzda bızlerle beraberlığınden guç
alıyoruz
Ergu\anlara ozlemle
GLLÇEN - \\ÇA - ÇEV1 GIRITUGİL
ACI KAYIP
Merhum Hacı Gulşen ve merhume Gulızar Hanım'ın oğlu,
Seima Arıbaş'ın eşı Betul, Bulem Nurper Arıbaş'ın
babaları De\rım Arıbaş'ın bıntık dedesı,
aılesının sevgılı buyuğu
1939 19 Harb Okulu Mezunu Emeklı Istıhkam Yarbay
SURURİ ARIBAŞ'ı
kavbettık Cenazesı 15 Mart 1990 Perşembe gunu (bugun)
Şışlı Camıı nde oğlen namazından sonra Ferıko> Mezarlığı'na
defnedılecektır Acımız sonsuzdur
AİLESİ
TEŞEKKÜR
Turn.<.r Cın...not!İu nun \ ı/ıiım Yusııt kurçmlı nın \onetuei Netla
\j/ır V ım.ın Ok.ı\ HuK.ı Avl ın'ın ınnjdıkl ın C'KMAZ
SOK \K ııilı tıs ıtro »\unumu/un A\ ınuk t ıkı Bosıerıınınde v.ıkın
ılgısını csıreLmı.v<.n BLİıdıse B ıvk ını Sn Rıl ı( Ornck ıle S,ımvun
OTH ını/ ıs\<»n h ıvın ık Kt-rvLkkvIırLn Sn K.ı\ i Odabı^ı n.ı \ogun
ılgıkrı iKdumlı \\.ıntık ık SıııiMin lul ır ı lt.M.kkıır t.deri7
ISIK TIVMROSl
M ıs ıkl ,ı s <k \< 1^ ik^ıkl ı I ıı hı