23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 15 MART 1990 Okırilaranızdaki Başansızlık ve rVedenleri Başarısızlıkların en başında "Çocukların veteneklerıne gore oğrenebıldiklerı derslerı değıl, tum dersler ıoğrenme zorunluluğunda" olmaları. M. RAUF İNAN, Eğitimci 19^0'lerde ABD'den bıze bırçok eğıtım uzmanı gelmıştı Bunlardan ancak 3'u, 4'u bızım eğıtım ala nımız ıçın >ararlı olabılecek duze\de ıdıler Vlısso- urı Lnı\ersıtesı'nden Prof Dr John J Rufi bude ğerde olanların başında en değerlısı ıdı Yurdumuz dan a>rılmadan once hazıran 1952'de Mıllı Eğıtım Bakanlığımıza verdığı rapor 1956'da " \ I . Maarif Şûrası (Dokumanlan)" arasında "Turki>e'de Orta- ogretim, Muşahedeler, Problemler >e Tavsneler" adı\Ia 92 sa>falık bır kıtap olarak >a>ımlanmıştır Yazık kı, bu değerlı belge ınce bır dıkkatle okun mamış, ele alınmamış onerılerı u>gulanmamıştır Oysa I924'te yurdumuza çağrılan -yuzvılımızın en buvuk eğıtımcılerınden ılkı olan John Devvey'ın ra poru zamanmda uygulanmaya başlanmış, Cumhu- rıvet'ın ılk vıllarında, o >okluk \e yoksulluk vılla rında atılımlar sağlanmıştır Prof Rufı'nın o kı tapta eğıtımımız îçin şu acı uvarısı (o gunlerın dı h\le) \ardır "Bu hususta kalbı rahat olanların sadece okul- lardakı sınıfta kaltna durumunu ıncelemelerı kâfı- dır. 4çıkça so\lemek gerekırse, bu okullardakı ba- şansızlık, bu memleketın en parlak çocuklan ara- sındaki sınıfta kalma nıspeti kaygı uvandıracak de- recede >uksektır. Demokratık bir eemıyeıte ana- babalann buna bır zaman tahammul elseler de ebe- di)\en musamaha gostereceklennı ummınorum" Bu acı uyansından sonra da Ataturk un "Egıtım \e ogretımde u>gulanacak \ontem. bıl- gıvı ınsan ıçın bır sus, bır tahakkum vasitası, ya- hut medenı bır zevkten zı\ade, maddı ha\atta mu- vaffak olma>ı tenun eden amelı \e kullanılabılır bır cıhaz halıne getırntektır." \onergesmı \azarak "Bu- tun dunyadakı demokrasılerde orla dercceli okul alanındakı lıderler, program konusunda çalışırlar- ken bu sozler uzerinde ne kadar dursalar verıdır" dıvor Prof Rutı Bu raporun bakanlığa sunulmasından 38, VI Maarif Şûrası belgesi olarak basılıp yavımlanma sından 33 \ıl geçmıştır A,ncak o zamandan berı bu raporda, o uzmanın duvduğu kajgı uzennde hıç du rulmamıştır Sınıfta kalma bıçımınde orta\a vıkan oğrenu başarısızlığı on bınler \uz bınler değıl mıl >onu aşmıştır Bundan a\rı olarak, bır de bır kı- sım oğrencılenn okulu bırakıp oğrenımlerınden vaz- geçmelen vardır Yetışenlerm duzeNİerı de avrıta uzennde durulması gereken onemlı bır sorundur Başansızlığın ağır sakıncalı sorunları Bır oğrencının sınıfta kalması, onun ıçın aılesı ıçın bır >ıkımdır hem ruhsal hem nesnel hem de ma- lı bır yıkımdır, ağır bır ezınçtır Sınıfta kalan bır oğrencı başarısızJığa, kendıne guvensızljğe, altsan ma du\gusuna koşullanmış olur Her sınıtta kal ma, oğrencının vaşama atılmasını uretıcı olması- nı bır \ıl gecıktırır Sınıfta kalıp bır \ıl geukmelı olarak oğrenımını bıtıren oğrencının sınıfta kaldı ğı vıl ı^ınde okuldan kazandıkiarı ıle o gecıkmeden onun \e ulusun vıtırdıklerının hesaplanması, bır mal olma \e varar karşılaştırılrrıası kuşkusuz uzuntulu sonuçlar \erır Sınıfta kalıp başarısızlık durumuna düşmuş ve koşullanmış olanlar bulundukları derslıklerdekı ba şarılı oğrencıler ıçın de engellere neden olurlar Bu oğrencılenn durumlarındakı zorluklar oğretmen- len de zor duruma \e amaçladıkları başarının \e- tersızlığının uzuntulerıne duşürur Soz gelımı >aban- cı dılı >a da matematığı oğrenemevenler, durumla rı, yetersız duzeylerı, hele derslıktekı oğrencı savı sını arttırmalan ıle öğrenebılenlerın de gelışrne \e başanlarına engel olurlar Hıçbır oğretmen, öğren- mede zorluğu olan oğrencılerını bır >ana bırakıp \alniz oğrenebılenlerle uğraşmaz Bovlece de sınıt ta kalanların durumları, sınıfın oğretım \e başarı duze>ını de duşurur (19^1'de TRT nın -kendısıne gore\lı seçmek ıvın vuksekogreum dıplomalıları arasında açtığı sına\da bu, başarabılen olmamış bu sınava gırenlenn "ku\a \ı \lılh>e' ıle ku\a \ı In zıbatı\e'>ı bıle bılmedıklerı ona\a vıkmjştı >uk- sekogretımde de durum ıç açiu \e umut verıcı de ğıldır Gazetelerdtn oğrendığımıze gore o da kor- kunvtur Olaganu^tu onlemlerle hazırlanan soru larla >apılan Mkı sınaUarda başarı kazanıp >uksek- ogretıme gırenlerden bıaoğunun başarısızlıkları ne- dennle oğrenımde bulundukları kurumlardan dı şarı atılmaları, uzennde kesinlıUe durulması gere- ken akıl almaz bır durumdur ) Geçmış ullardakı sa>ılamalara gore ılkokulları- muda oğrencılenn sınıfta kalma oranı % 10, orta- oğretımde °"o 27 25'tır « Bu ogretım yılında resmı ılkokullanmızda oğrencı sa\ısı 67 59 783, ortaoğretımdekı oğrencı savısı da 2 P0 933'tur Ilkokullarımızdakı oğrencı sa>ısına ve ^o 10 sınıfta kalma oranına gore 67 000 orta de recelı resmı okuUarımızda oğrencı savısına veen az r o 25 sınıtta kalma oranına gore en az ^42 000 oğ rencı Mnıfta kalacaktır Her ıkı ogretımde sınıtta kalacak oğrencı savısı vuvarlak 1 218OO0'ı bulacak- tır Bunun Mıllı Eğıtımımıze >ansı\an ağırlığı top- lam 1 218 000 oğrencıden her 40 ı ıçm bır derslık ve bır oğretmen duşunulurse. en az 30 450 derslık ve oğretmen, her 10 derslık ıçın bır okul duşunu- lurse 3 045 okul bınası \e >onetıcı gerekmektedır kı bunun VIıllı Eğıtım Bakanlığı butçesındekı >ı- tığe ağırlığı açıktır Prof Rufi'nın raporunda belırttığı kavgm ıçım- deduvarak o zamankı 30 vıllık meslek vaşamımda çocuklanmızın veteneklennı vakından tanımanın et kısı ve bılıncıvle -Devlet Istatıstık En>tıtusu'nden sağladıgım savılamalara da\anarak 1956 ıle 1969 arasında \urdun çeşıtlı verlerınde "Okullanmızda Başarısızlık Durumu ve Çocuklarımızda Başansız- lıklann Nedenlen" konusunda 41 konterans verdım Yeteneklere gore eğitim O ulkelerde oğrenulenn sinıfta kalma oranı or- talama r o 6,5 kadar ıdı kı onun da onlenmesı ıçın çalışılıvordu 25 vıl sonrakı, bugunku durum, ba- kanlığın Araştırma Planlama ve Koordınasyon Ku- rulu Başkanlığı'nca J988 de yayımlanan Bazı Ulke- lenn Eğıtım Sıstemi kıtabında gorulu>or Kımısın- de r o 2 2'\e, kımısınde r o l'e, kımısınde "o 0'a dek duşmuştur Sınıfta kalma bıçımındekı başarısızlık oranının oralarda bovlesıne az olmasını sağlavan duzen, oğrencılenn çok kolav çok şen ve 'çocuğa gore", oğretım vapan ılkokullardan sonra ortaoğ retımde veteneklenne gore okullarda vetıştırılme lerıdır Oğrencıler bulundukları vetenek tıplenne u> gun okullara avrıldıklanndan oralarda uvgun oğ- retım vontemlerıvle vetıştırıldıklerınden ona gore oğretım gorduklerınden hemen tumuvle başanlı ol maktadırlar Kuramsal (nazarı = teorık) tıpte olan- lar doğruca, \uksekoğretıme hazırlavan çeşıtlı gım naz>umlara a>rılmaktadırlar kı bu da r o 10 bıle de ğıldır Otekıler de \ıne veteneklerıne gore 5 vılda çalışma vaşamına ulaştıran halk okullarına (Volks schule) >a da ara meslek adamı yetıştırecek orta- ekul ıkırn.ı! okul >a da ust okul adla. mdakı okul laraavnlmaktadırlar(l) Zekâbolumu 100'denaşağı olanlar, çocuk vuvalarından, ılkokullardan başla >arak durumlarına gore a>n okullarda (Sonders- chule) \elıştınlmektedır!er (Yeteneklerıne gore >e- tıştırıldıklerınden ne olçude başanlı olduklarını An- kara Konservatuvarf nda eğıtım gormuş, kımısı \uk- sek vetenekte sanatçılanmızın dış ulkelerın en vuk- sek sanat çevrelerınde nasıl arandıklarını, alkışlan dıklarını bılıvoruz Bunlar konservatuvar verıne or- taokul ve lıselerımızde oğrencı olsalardı, belkı ba şarısızlıkları nedenıvle oğrenımlennı bıtıremeden okuldan a>rılmak zorunda kalacaklardı) Okullanmızdaki nedenler OğrenLilenmızdekı okulla ılgılı başarısızlıkların nedenlen kanımta şunlardır (Tum okuUarımızda bılgısavar desteklı oğretım sağian^a bıle) — Çoı-uklann veteneklerıne gore oğrenebıldık lerı derslerı ve çalışmalan değıl, tum derslerı oğ renme zorunluğunda olmaları, — Oğretım ızlencelerının vok vuklu ve ağjr, ko nularının gereğınden'çok ders >ılının kısa, derslık lerdekı oğfencılerın kalabalık olması, — Ders kıtaplannın, oğrencının oğrenmesıne, ça basına, oğretmenın oğretım vontemıne yardımcı ol- maları, kolav laştırıcı olmaları gerekırken, konula rı busbutun ağırlaştırmaları — Oğretım araçlarının vokluğu va da yetersızlı- ğı, olanlann yeterınce kullanılmamaları, kendı ken- dıne oğrenme araçlarının (otodıdaktık materyalle- rın) bulunmaması, — Ogretmenlerın gorev ıçınde yalnızlıkları, >e- tıştırılmemelen, oğretım yontemlen bakımmdan ve- tersız kalmaları . 1) \eieneklcr genel olarak şu nplereavnlır kuramsal (nazarı = teonk), kılgın (amelı - praıık) sanatcı (Bedıı = estetık) ıleuk) [uıumLU {ekonomı^t = iktısat^O ınariçv) (dın- ve bunların karışımlan EVET/HAYIR OKTMAKBAL İstenen, SeçimYerineTerör mü?.. Ulkemız yenıden bır çıkmaza gırmıştır 27 Mayıs 12 Mart 12 Eylül oncesındekı durumlardan daha beter bır çıkmazdır bu Ne- denı de bugun ıktıdarda bulunanların halkoyunun ancak yuzde 15'ının guvenıne sahıp bulunmasıdır 27 Mayıs oncesınde Demokrat Partı Meclıs'te salt çoğunluğa sahıptı 12 Mart ve 12 Eylul oncesınde ıktıdardakı Demırel hu- kumetlerı Meclıs'te ya tek başına ya da başka sağcı partılerın desteğıyle ayakta durmaktaydılar 19?9'da AP ara seçımlerde bü- yuk ustunlük göstermış halkoyunun desteğını kazanmıstı Bu- na karsın tepkıler yıne de buyudü, olaylar gelıştı oldurmeler, baş- kaldınşlar kanlı tertıpler hızlandı, sonunda cıhetı askerıye' ulke yonetımıne el koydu Gelelım bugune 1987 genel seçımınde Ozal ın ANAP'ı, yüzde 38 oy almış, ama Meclrs'te büyük öir çoğ'unlük elde edebılmış- tı II barajlan kendı çıkarını koruyan seçım yasasının olanakiarı ANAP'ı ulkenın bırıncı partısı durumuna getırmıştı Turkıye'de hıcbır zaman yuzde 40'ın attında bır oyla bır partının kesın ço- ğunluğu elınde tuttuğu gorulmemıstı Tek başına ıktıdar olabıl- mek ancak halkın buyuk oranda desteğıyle gerçekleştınlebılmıştı 1977 genel seçımınde CHP yuzde 43 oranında oy aldığı halde Meclıs te ancak 213 sandalye kazanmıstı ve tek başına ıktıdar olabılmek olanağını elden kacırmıs ancak AP'den aktardığı mıl- letvekıllenyle bır hukumet kurabılmıştı Demek yuzde 36 oyla tek başına ıktıdara sahıp olmak, ulu- sun butunluğunun desteğını elde etmek ulus çoğunJuğunu ar- kasında toplamak anlamına gelmıyor Hele cumhurbaşkanlığı se- çımınde yuzde 36 oyla olusmuş bır Meclıs grubunun oylarıyla Çankaya'v/a çıkan Bay Turgut Ozal'ın durumu ıse büsbütun göze batıcıdır Ustelık son yerel seçımlerde ANAP'ın oylannın yüzde 20 lere ındığı de bır gerçek olarak ortada ıse Geçen günAtakoy'dekı olay sırasında bır yurttaştan şu sözle- rı duydum ' Bu teror ışlerı, bu adam oldurmeler Özal'ın cum- hurbaskanlığından sonra basladı' Bu terörun hortlaması ger- çekten de Ozal ın kendı partı grubunun oylarıyla Çankayaya yer- teşmesınden sonra patlak vermıştır Teror guçsuz hukumetle- rın ısbasında bulunduğu günlerde kendını gösterır Kararsız des- teksız guçsüz, etkısız ıktıdarlar teror karşısında etkılı olamaz- lar Terörle gerektığı gıbı savaşmanın tek yolu halkın guvenını, sevgısını kazanmış kışılerın görev başında bulunmasıdır Geçen gun TBMM Başkanı Kaya Erdem Ankara'da uç partı- nın lıderını bır araya topladı Sanıldı kı bu buluşmadan yararlı bır sonuc çıkacak 1 Nerde 1 Tam tersı oldu İstenen, gerçekleştı- rılmesı gereken en kısa surede erken bır genel seçıme gıtmek- tı Ama daha basta bellıydı ANAP basbakanının boyle bır onerı- ye 'evet' demeyeceğı' Nıtektm Bay Akbulut soyle buyurmuş toplantıda "Sonuc secım ısteğıne gelıyor Secım olursa bu onlenır' de- nılıyor Ben bu goruşe ıştırak etmıyorum Bugunkü toplantımı- zın amacı terordur Bu toplantımız seçımı gundeme getırmeme- lıdır Mıllet bıze beş yıl ıcın yetkı vermıştır, bız bu yetkıyı kullanı- yoruz ' Buna en guzel yanıtı Demırel vermış "Seçımın yenılenmesı bır tedbır olarak ortada duruyor Seçım, halkın devletın arkasında bulunması demektır 1960 ta 1971'de 1980'de secım olsa ıhtılal olmazdı" Inonü'nun su sozlerı sanırım demokrasıden yana olan halk coğunluğunun goruşlennı yansıtmaktadır 'Ulkede sıyası ıstıkrarsızlık vardır Bunun ıcın Meclıs'ın ustü- ne düşenı yapması lazım Genel bır goruşme yapalım, secım konusunu tartışalım Sıyası ıstıkrar 26 Mart'tan bu yana bozul- mustur halka gıtmek gerekır Demokrasımızı bu guclendırır" Ama muhalefet lıderlerının butun sozlerı havaya uçuyor Yüz- de 15'lık ıktıdar partısı ne yapıp edıp erken bır secımden kaç- mak tutkusundadır Ne demıstı ANAP'ın bır buyuk kış/sı, 'Bır mılletvekılı 200 mılyona mal oluyor Zamanından once cekıp gıt- meyı ıster mı7 ' Erken seçım olmasın, demokrası guçlenmesın halk guven- dığı bır ıktıdarın arkasında yer almasın teror surup gıtsın, bır gun bırısı, obur gun başka bırısı terore kurban gıtsın' Sıra mıl- letvekıllerıne, bakanlara gelınceye kadar ANAP secımden ka- cınsın dursun 1 Bır kez daha ulkemız yenı dalgalanmaların gır- dabında bocalasın, karanlık cıkmazlarda boğulsun ANAP azınlık ıktıdarı'nın ozlemı ısteğı bu m u ' Halk Eğitbııi Merkezleri Gore\lerinı,bır aşk derecesınde sevenHalk Eğıtimcıleri.gecelenni gunduzlerine katarak yorelerı içın çahşı>or, çok yararlı oluyorlar. HÜSEYİN ERKAN, Eski M.Eğitim Md. Yardımcısı Ülkemızde adına u>gun, adına ^raşır ola- rak çalışan kurumlarımızdan bırı de halk egi- tiım merkezleridır. Gorevım gereğı bırçoğunun çalışmalanna vakından tanık oldum Eskı hal- kevlen ve ko> enstıtuleri ulkusu>le, coşkusuvla çalışan pek çok halk eğıtımı merkezı muduru tanıdım Ve onlarla bırlıkte aynı heyecanı du- yan, aynı ulkuyu paylaşan mudur >ardımcı- ları, rehber öğretmenlerı, kurs öğretmenlerı Gorevlerını bır aşk derecesınde seven halk egı- timcılen, gecelerını gunduzlerine katarak vo relerı ıçın gerçekten çok vararlı ve takdıre de ğer çalışmalar yapıvorlar Ne gıbı çalışmalar mı 1 Hemen aklımızaelenlerı sırala\alım Bıı, kı dıki} kurslan, nakı? kurslan, makrame kursları vapma çıçek kurslan. seramık kurs- ları, halıeıjık kurslan, konfeksıyon kurslan, Modehstlık kurslan.' Dahası'var Daktılo, muhasebe, halk ovunları, batık kumaş bo- >ama vıtray demırcılık, marangozluk, mo bılyacılık, vabanci dıl, turızm ve bılgısavar kursları Bu kadar mı 9 Değıl elbet Gerçekten, halk eğıtım merkezlerının açtıkları kurslar çok de- ğışık konulardadır Yörenın ıklımı, bıtkı or- tusu, ekonomık ve kulturel durumu neyı ge- rektınyorsa o kurs aplıyor Yeter kı öğrenmek ıste>en oğrencı ve ders verecek bır "usta", bır oğretmen olsun Ücretsiz hizmet Belkı pek çoğumuz bılme>ız Halk eğıtım merkezlennin açtıkları kurslar ucretsızdır Is- ter kadın olsun, ıster erkek, ıster evlı olsun ıster bekâr, ıster ışçı >a da memur olsun, ıster ev hanımı \a da emeklı Bu kurslara utret sız katılabılır "Pekıyı dıveceksınız, bunca ışı vapabılmek ıçın, bu İcurumlar, parayı nerden buiuyoriar?" Halk eğıtımı merkezlerı, Millı Eğitim Ba- kanlıgı'na bağlı olarak çalışan bır devlet ku- rumudur Gıderlerı, baicanlıkça verılen ode- nekle karşılanıvor elbette "Devletın verdığı odenek okullara bıle >et- mı>or Bu kurumlara >etıyor mu' Yukarıda sayılan onca kursu aemak ıçın çok parava ve çokça ıyı >etışmış elemana ıhtıyaçları olacak- tır Yeterlı odeneklen ve kadrolan v-ar mı" dıye soracaksınız haklı olarak Uzulerek so>le>e- >ım kı yanıt olumsuz "Kadro yetersız Dola >ısı>la yetışmış personel az Para, yok dene- cek kadar az" "Ovle ıse takdıre değer çalışmalar yapan bu kurumların seçkın mudurlerı, rehber oğret- menlen ve kurs oğretmenlen nasıl çalışıyorlar" dıve soracaksınız hemen Işın puf noktası bu- rada zaten Çok para ve vetışmış çok perso- nel olsa, o ışı herkes >apar Önemlı olan, bu koşullar ıçınde güzel ışler, >ararlı çalışmalar >apmaktır Benım tanıdığım pek çok halk egi- timı başkanı, halk eğıtımı muduru, rehber og- relmeni \e asıl cephede çarpışan knrs öğret- menlerı ıle usta ogrelıcıler hıç şıkâyet etme- den, karşılaştıkları tum guçluklerı aşarak zevkle vapıvorlar gorevlennı Ve "mazeret uretmek verıne, ış uretmek" ılkesıyle çalışıp başanlı olan ınsanların mutluluğunu, kıvan- cını du>uvorlar $u anda Tekirdağ ıle Çerkezkoy ılçesı Halk Eğıtımı Merkezı Mudurluğü'nce hazırlanan "Sanat AJtın Bılezıktır" adlı bır bulten var elımde Bakıvorum "Tekırdag tiı Halk Egi- timi Planlama Kunılu" toplantısı, aralık ayın da Çerkezkoy'de >apılmış Toplantıva, Çerkez- koy Kaymakamı, Tekirdağ Halk Eğıtımı Baş- kanı, Çerkezkoy, Çorlu, Hayrabolu, Malka ra, Sara>, Şarköv halk eğıtım merkezı mudur- lerı ve müdur yardımcıları katılmış Toplan- tıya katılanlar valnızca bu makam sahıplerı olsa soz edılmeye değmezdı belkı Mahalle ve kö> temsılcılerı olarak 8 muhtar da katılmış Ve bultenı okumaya devam edınce anlı>oruz kı yalnızca dınle>ıcı değıl muhtarlar söz alı- yorlar. konusuyorlar, mahalle ve kövlennm ıs- newsıT*rlr: % Fin Arul Omlf Emtlıth Daıl\ teklerını dıle getırıyorlar Guzel değıl mı 1 Tekırdag Halk Eğitimı Başkanı Ismail Tek- men: "Gençlenmızı kahve koşelerınden kur- tarmak, her >aştakı ınsanımıza bılgı ve bece- rıler kazandırmak" olarak ozetlıvor gorevle- nnı "Işte^' dıyorsunuz, "görevının bılıncınde bır başkan 1 " Çorlu Halk Egıtimi Muduru Seyfi Tonkuş da "Açtığımız kurslarda kursıjerler, meslek edınme >anında dısıplınlı çalışma, gıvım ku- şamına ozen gösterme, sağlıklı baslenme, ana ve çocuk sağlığı konularında bılfnçlenmek- tedırler" dıvor Doğru so>lu\or Bır gerçek bu Bız de avnen katılı>oruz bu goruşe "Edirne'den Ardahan'a kadar..." Değerlı ozammız Cahit Kuiebı'nın deyışı>- le "Edirne'den Ardahan'a kadar" gerçekten guç koşullar altında, olanaksızlıklar ıçınde, ama yakınmadan buvuk bır ozvenyle çalışan, cojk jyla çalışan halk eğıtımı merkezı mudur- lerini, başkanlannı, rehber ogretmenlenni, vu- Tekten kutlarnak ısnvörum Kasabalarda, kovlerde, mahallelerde çalışan kurs ofrelrnenleri ıle kadro vokluğu nedenıv le pek az bır ucretle çalıştırılan "usta oğreti- cıler"ı unuttuğumu sanmayımz En guç ko- şullar altında çalışan, en çok uzulen, en çok >orulan oğretmenlenmızı, az bır ücretle çalış- mak zorunda kalan usta oğretıcılenmızı na- sıl unuturuz 9 Onları, elımdekı "Bulten"de yer alan Çerkezkoj Lisesi 6/C sınıfı oğrencısı Ar- zu Durmaz'ın bızım duvgularımızı da dıle ge- tıren "Oğretmenım" adlı guzel bır şıınvle se- lamlamak ıstıyorum Ben bır tohum / Sen bahçıvan / Yetışırsem, çıçek senın / Mıs kokarsam. sevınç senın / <Vma bır de çurutursen / Acı senın, acı senın oğretmenım Ben bır vazo / Masa sensın / Güzel dur- sam, duzen senın / Şırın olsan, güzellık se- nın Ama bır de kırılırsam / Suç senın, suç senın oğretmenım Ben oğrencı, sen oğretmen / Yetışırsem, ö\unç senın / Başanrsam, sevınç senın / Ka- zanırsam, umut senın ' Unutma kı / Emek senın, emek senın oğretmenım' PENCERE BozernarjıadrıeNV, Turkc 1 ) to hıt L S on Arrncnıan ıe>oiutıon \|u/ıkttkı\ıımı \ılım ANADOLU KONSERLERI rehe\edabout Bp/er Tok\o plunge o\or three percent . ı ıghts reporî egcs bıtun? m Turkev mmıTURSEM'IN LCWDRA.T ÜKF09D, CAMBRIDGB BOURN'EMOUTH,BMGHTON. HASTlK(iSEXETERGHESr DE S5ÇKIN OILOKUOARIMMYAI tii YAOK BuriiN VIL INûlUZCE 06R.CN1U 12TAKSİTTE ÖDEME KOUYUûU g KUESLAR •TICARI (N6IUZCE • TUR.1ZM INGILIZCESI •BANKACILİK |NûlUZC£SI •51NAV l^URSLARI Cambrıdge •Fırst Certrfıcate, Pnjncıcncy, T0EFLA^tli(S\) y Hııngary ma\ jom NATÜ aiiianc MUOB PIAKÇILIK Aldırma gcnul Anayasso • «A: İ5TAMEKJL:" * -" ' İZMİR: i i i ş Cad^eS» 49/7 İstfklaJ Cad 79-81 1379 Sokak No. 59 Kavaklıdere MtmHaB4/29 Guven lş Hat>^ Tel-128 29 56-57 Tei 145 47 30 fSo 301 *f-> ^ Tel 2552 4 ^ ^ tursem İNGİLİZLİSANOKULURI DANIŞMA MERKEZI Cumhurıye'Cad 173/4 B Elmadag 30230 Istanbjl HıllonOtel Karç sı Tel 148 39 ^ 148 79 43 148 28 49 Fax 132 97 29 Tx 27498 tusm tr LISKUR SÜRÜCÜ KURSU EHUYETINIZI BIZDEN ALIN 4 TAKSITLE ODEYIN Kadıkoy 336 02^9 Erenkoy 359 30 68 3S2 24 21 İstanbul'un Satışı Bir Cinayet... Kımı yazının başlığı yerlı yerine öylesıne cuk oturur kı bellege kazınır "Ankara, Istanbul'u satıyor" Cumhurıyet'ın 10 Mart 1990 gunlu sayısında arka sayfanın yedı sutununa yayılan bu başlık, ınsanın aklına çağrışımla ıkıncı turr)- ceyı getırıyor ANAP Turkıye'yı satıyor" Hem de nasıM Cumhurıyet tarıhınde böylesıne bır haraç-mezat gorulmedı, az- gınlık ve umursamazlık böylesıne doruğa çıkmadı Halkın yuz- de 8O'ı ANAP'ın karşısında değıl m ı ' Olsun' Parasal hırs, yuz- de 20'lık ıktıdarın gozunu karartmış, başını dondurmuş, gün bu- gun, fırsat bu fırsat Satışın gostergelerı çarpıcıdır, kör kör parmağım gozume tu- runden En başta İstanbul'un satışı bır cinayet Tezgâh 1982'de kurulmuş 1982'de devlet cuntanın elınde Ozal ekonomısı ışlıyor Evren Devlet Başkanı Turızm Teşvık Yasası' çıkarılıyor İstanbul'un taşı toprağı altın Koskoca kentın neresınde bır avuç yeşıl alan varsa artık sözde ' turızm merkezı' olacak çarsı-pazar otel, gok- delen hepsı tamam Holdıng babaları sıraya gırıyorlar Devlet baba oyle kolaylıklar göstermış kı yeme de yanında yat1 Bır de yabancı ortak savulladın mı Fatıh Sultan Mehmet Han ın, şa>r Nedım'ın, Yahya Kemal'ın Istanbulu'nu Beyrufa çevırmek ıçın yarışa gırersın "Muhafazakâr ve mıllıyetçı ANAP' 1983'te yonetımı cuntadan devralınca yarış hızlanır Sen ıstedığın kadar uyar — Yazık edıyorsunuz, İstanbul'un camıler kubbeler ve mına- relerle goğe çızılmıs ızduşumunu yok edıyorsunuz Yaptığınız ış cınayetten beterdır Gelecek kuşakların bedduası, çocuklarınızın, torunlannızın lanetı üstunuze yağar Hem kentın yeşılını boğuyor- sunuz, hem soluk alacak yer bırakmıyorsunuz hem çevreyı kat- ledıyorsunuz Hanı sız mıllıyetçı ve muhatazakârdınız^ Camtler, gokdelenlerın golgelerı altında ezılecek İstanbul'un ozellığı sılh necek dıye neden kaygıtanmıyorsunuz7 Hayır Ne desen boş1 Para, para para, yağma, yağma, yağma, hırs, hırs, hırs 12 Eylul cuntasıyla atılan temel uzerinde yükselen Istanbul kat- lıamı, yıllarla bırlıkte gelışıyor sozde turızme açılmak gerekçe- sıyle kurulan tezgâh yüruyor Yurt duzeyınde açılan 142 turızm merkezının 37'sı Istanbul'dadır, gokdelen ya da gök kafesı, ıs- hanı, beton felaket ve halkın cebınden çalınan mılyarlarca rant * Derken 26 Mart 1989 gelıyor Istanbul'da beledıye seçımlerınl SHP kazanıyor Halk yerel yönetımını seçmış, ıradesını göster* mış değıl m ı ' Istanbul u kurtarmak ıçın hıç olmazsa gökdelen- lerın katlarını sınırlamak gerekıyor ama ANAP ıktıdarının gözû öylesıne donmuş kı hemen çıkardığı bır kanunla SHP'lı beledı- yelerın elınden yetkılennı alarak merkezı hukumete bağlıyor Lıberal mı bu ışı yapan ıktıdar' Lıberal ıse seçımle gelen ye- rel yonetımlerın elınden yetkılennı nıçın alıyor' Demokrat rm ANAP ıktıdarı' Haydı canım sen de 1 Seçım sonuçlarına katla- namayan bır ıktıdar nasıl demokrat olabılır' 'Muhafazakâr ve mıllıyetçı" mı ANAP ıktıdarı' Yok efendım, boyle bır nıtelığı olan ıktıdar, İstanbul'un tarıhsel benlığını yok edecek bır yağmaya "evef dıyerek katılır m ı ' * Eğer okumadıysanız, ırkadaşımız Berat Gunçıkan'm 10 Mart 1990'da Cumhurıyet'ın arka saytasında yayımlanan, "Ankara /s« tanbul'u satıyor" başlıklı haberını okuyunuz Butun boyutlarıyla bır yağmayı sergıhyor Gunçıkan Istanbul Anakent Beledıye Başkanı Nurettın Sözen ve arka- daşları, bu yağmayı durdurmaya çabalıyorlar Ankara'dakı ANAP ıktıdarıyta çabşıyortar Sozen-'m savaşımına destek vermek, yar- dım etniek kalılmak yalnız Istanbul değıl, Turkıye kapsamında bır gorevdır Yeryûzu uygarlığına karşı bır cinayet ışlenıyor elbırlığıyle kur- banın yardımına koşalım VEFAT VE TEŞEKKÜR Acısını ve yokluğunu her an ıçımızde duyacağımız eşsız ınsan, anamız HURIYE NACIYE ÖKSÜM'ü 10 Mart 1990 Cumartesı gunu ebedı ıstırahatgâhına yolcu ettık Hastalığı suresınce bızlerı yalnız bırakmayan, cenazesıne bızzat gelerek telefon ve telgrafla bu buyuk acımızı paylaşan komşularımıza, akrabalarımıza ve tum dostlarımıza en ıçten teşekkurlerımızı sunarız, sağolsunlar. OKSUM. DEMETGÜL, KOSTAK, ERKUT AILELERI Dr. SAFTER GİRİTLİGİL 'Bulanmadan, donmadan akmanın' aniamını duvabılmevı oğrettığın bız ve dostlar, \ar oluş sa\aşımımızzda bızlerle beraberlığınden guç alıyoruz Ergu\anlara ozlemle GLLÇEN - \\ÇA - ÇEV1 GIRITUGİL ACI KAYIP Merhum Hacı Gulşen ve merhume Gulızar Hanım'ın oğlu, Seima Arıbaş'ın eşı Betul, Bulem Nurper Arıbaş'ın babaları De\rım Arıbaş'ın bıntık dedesı, aılesının sevgılı buyuğu 1939 19 Harb Okulu Mezunu Emeklı Istıhkam Yarbay SURURİ ARIBAŞ'ı kavbettık Cenazesı 15 Mart 1990 Perşembe gunu (bugun) Şışlı Camıı nde oğlen namazından sonra Ferıko> Mezarlığı'na defnedılecektır Acımız sonsuzdur AİLESİ TEŞEKKÜR Turn.<.r Cın...not!İu nun \ ı/ıiım Yusııt kurçmlı nın \onetuei Netla \j/ır V ım.ın Ok.ı\ HuK.ı Avl ın'ın ınnjdıkl ın C'KMAZ SOK \K ııilı tıs ıtro »\unumu/un A\ ınuk t ıkı Bosıerıınınde v.ıkın ılgısını csıreLmı.v<.n BLİıdıse B ıvk ını Sn Rıl ı( Ornck ıle S,ımvun OTH ını/ ıs\<»n h ıvın ık Kt-rvLkkvIırLn Sn K.ı\ i Odabı^ı n.ı \ogun ılgıkrı iKdumlı \\.ıntık ık SıııiMin lul ır ı lt.M.kkıır t.deri7 ISIK TIVMROSl M ıs ıkl ,ı s <k \< 1^ ik^ıkl ı I ıı hı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear