25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER 14 MART 1990 ANAP, SHP veDYPgrubu toplandı Partîler terörü konuştuAkbulut Şuçlular yakalanmak istendiğinde suçlular yerine emniyet güçleri eleştiriliyor. Gazetecilerin başvurusunda hükümet atlanmış gibigösteriliyor. tnönü Bir an evvel erken seçim istiyoruz. Terör oldu diye istemiyoruz. Daha evvel de istiyorduk. Demirel Hükümetin terörle etkin mücadelesi için arkasında halk desteği olması gerekir. MADE IN U.S.A. 1979 YILI ICRA PL 467 TEDBIR UYARINCA StGARA SAGLIĞA ZARARUOlR ANKARA (Crimhuriyet Büro- su) — TBMM Başkanı Kaya Er- dem'ın çağrısı üzerine "teröre karşı zirve"ye katılan liderler dün partilerinin grup toplantılarında "terör" ve "erken seçim" ağırlık- lı değerlendirmeler yaptılar. ANAP grubunda konuşan Yıldı- nm Akbnlut, gazetecilerin hukü- met yerine Meclis Başkanlığı'na başvrulmasıru eleştirerek "Hükü- metin atlanılmış gibi gösterilme- sinin yanlış oldugunu" söyledi. Akbulut, terörle ilgili toplantıya muhalefet liderlerinin "seçim" konusunu getirmderınin uygun olmadığını da belinti. Akbulut terör olaylanyla ilgili gözaltı sürelerinin uzatılabüeceği- ni söylerken SHP lideri Erdal İnö- nü , partisinın grup toplantısında yaptığı konuşmada terörden kur- tulmak için tutulması gereken yo- lun demokrasiye ara vermek de- ğil, tam tersine, daha iyi işletmek olduğunu söyledi. Demirel de DYP grubunda yaptığı konuşma- da önceki gün yapılan terör zir- vesinde Başbakan Akbulut'un "Çankaya'dan izin seçirn konuşamadığını" öne sür- dü. Demirel, "Biz ne konuşaca- ğımıza kendimiz karar veririz. Kimsenin emir kulu degiliz" de- di. Başbakan Yıldınm Akbulut, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Hükümet at- lanılmış gibi gösteriiiyor. Basın mensuplan bunu resmen soyleme- diler. Ama bu mana çıksın istiyor- lar ise katiyen yanlış oldugunu buradan lekrarlıyonım. Demok- rasi herkesin kafasına göre tarif edilecek, isletilecek bir möessese degildir" derken dili surçerek "demokrasinin karşısında bir grubuz" tumcesini kullandı. Mil- letvekillerinin "demokrasinin yanında" diye bağırmaları üzeri- ne sözlerini düzeiten Akbulut, te- rör zirvesinde liderlerin "erken se- çim' i gündeme getirmesini de eleştirdi. SHP grubu Partisinin TBMM grup toplan- tısında konuşan Inönü, terör olaylannın bir partiye değil, demokratik-laik hukuk düzenine yönelik oldugunu vurguladıktan sonra, "1980 öncesi olaylar bâlâ hafızalarda çok canlı yaşanıyor. Bu olaylar demokrasiye ara veril- mesiyie sonuçlandı. Ancak bir da- ha böyle bir sey olmayacaktır. Biz bunu inanarak soylüyoruz" dedi. Inönü, işlenen cinayetlerin fa- illerinin bulunamamasının endişe verici oldugunu, bunun "demok- rasiye ara mı veriliyor?" kuşku- sunu uyandırdığım kaydetti. Çe- şitli ülkelerdeki terör olaylannın •«demokrasinin kesimiye uğrama- sıyla sonuçlanmadığını, bunun örneklerinin ltalya'da da yasan- dığını dile getiren SHP lideri, Gü- ney Amerika'da askeri rejimlerin terörü durduramadıklannı, ancak demokrasiye geçişle birlikte bu olayların sona ermeye başladığı- na dikkat çekti. Inönü, "Terör- den kurtulmak için demokrasiyi daha iyi işletmemiz gerekiyor" de- di. 26 Mart 1989 yerel seçimleri ar- dından bir iktidar "zaafiyeti" doğduğunu anlatan Inönü, sözle- rini şöyle tamamladı: "Türkiye'de demokrasinin ke- MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞIGİRİŞ SINA VI Maliye ve Gumruk Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 9 Ni- san 1990 Pazartesi günü saat 09.00'da Ankara ve tstanbul'da Mali- ye Mufettiş Yardımcıhgı Gıriş Sınavı açılacaktır. SINAVA KAT1LABİLMEK İÇİN: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı nite- likleri haiz olmak; b) 01.01.1990 tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmamış bulunmak; c) Siyasal bilgıler, iktısat, işletme ve iktisadi ve idari bilimler fa- kültelerinin (veya eşitleri olan yurtiçi ve yurtdısı fakülte veya yüksek okullardan) binnden mezun olmak; d) Erkeklerde askerliğini yapmış veya erteletmiş olmak (halen as- kerlik görevini yapmakta bulunanlar, terhıslennden sonra atamaia- n yapılmak üzere sınava kabul edilebilirler); e) Her türlu iklim ve çalışma sartlannda görev yapabilecek saglık- ta olmak; 0 Maliye mufettişliğinin gerektirdiği nitelikleri taşımak; g) Daha örvce bir kereden fazla bu sınava girmemiş olmak gerekmektedir. Sınavlarda gıriş şartlanm ve sınav konulannı gösteren brosür ile muracat formu yukanda belirtilen ögretim kurumlarından, Anka- ra'da Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan, Istanbul ve lzmir'de de Mali- ye MUfettişliklerinden sağlanabılir. lsteklilerin gerekli bdgelerle birlikte en geç 23 Mart 1990 Cuma günu çalışma saati bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanlıgı'na biz- zat veya posta ile başvurmalan gerekmektedir. Postada vaki gecik- meler dikkate alınmayacaktır İlan olunur. Basın: 15677 EĞİRDİR SULH CEZA MAHKEMESt HÜKÜM ÖZETİ ESASNO: 1989/119 KARAR NO: 1989/263 SANIK: SALİM MUTLUCAN — Sıtkı ve Dudu'dan doğma, 1951 D.'lu, Eğirdir Sipahiler K. nüfusuna kayıtlı, Yeni Mah. Belediye Fı- nnı'nı çalıştınr. SUÇ: Gada Maddeleri Tüzüğü'ne aykınlık. SUÇ TA.: 7.6.1989 KARAR TA.: 19.12.1989 Yukandı künliği yazılı bulunan sanık hakkında yapılan açık yar- gılama sonunda: G.D. Sanık Salih Mutlucan olay tarihinde sahibi bulundyğu fın- nmda yaptığı ekmeklerden alınan numunelerden hamur içinde ku- rum taneciklerinin bulunduğundan sağlığa az ya da çok zarar verecek derecede bozulmuş sayıldığından eylemine uyan TCY'nin 399 M. ge- reğince 2 ay hapis ve 647 S.Y.'nin 3506 SY. ile değişik 4/1-1 madde- si, TCY'nin 72-402/1 - 402/2. M. gereğince sonuç olarak 320.000 TL. ağır para cezasıyla cezalandınldığı, hakkmdaki hapis cezası sü- resine eşit olarak sanığın suçu işlemeye araç kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin tatiiine ve 7 gün sure ile işyerinin kapatılmasına karar ve- rildıği ve 647 SY.'nin 6. maddesi gereğince cezalannın ertelendiği, aynca karar özeti Ankara, tstanbul ve lzmir'de yayımlanan ve tirajı yüz binin üzerinde bulunan 1 veya 2 gazetede, aynca Eğirdir'de ya- yımlanan yerel gazetelerden birinde ilan edilmesine karar verümesi ilan olunur. 1.2.1990 T.C. GAZİANTEP 1. SULH CEZA MAHKEMESt Esas: 1988/3789 Karar: 1989/713 Hâkim: Mehmet Çamur - 28162 Kâtip: Bilal Akgün Sanık: Abduüah Çelik, Hamet Oğ. 1939 D.lu, Ocaklar Mahallesi 55. Cadde No: 13'te oturur. Bulgur imalatçısı. Gaziantep. Suç: Gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet. Suç Tarihi: Yukanda açık kimliği yazılı sanık hakkında, Sanığın üzerine atılı müsnet suçtan TCK'nın 396, 402, ve 647 sa- yılı kanun maddeJeri uyannca 32.000 lira ağır para ve cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının 3 ayyatiline cürme vasıta kıldığı işyerinin 7 gün kapatılmasına, karar özeıinin, Istanbul, Ankara, Izmir'de ya- yımlanan tirajı yüzbinin üzerindeki bir veya iki gazetede aynca bir mahalli gazetede ilan edilmesine ve masrafının sanıktan alınmasına karar verildi. 29/1/1990 Basın: 17962 T.C. GAZİANTEP İ. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas : 1987/1599 Karar : 1989/1217 Hâkim : Mehmet Çamur - 28162 Katip : Bilal Akgün Sanık : Adil Balkın, Ökkeş oğ. 1942 D.lu, Konak Mahallesi Kral Paşa Caddesi No: 6'da oturur. Dondurmacı. Gaziantep. Suç: Gıda maddeleri nizaranamesine muhalefet. Suç tarihi: 1.6.1987 ve 23.6.1987 tarihlerinde. Yukanda açık kimliği yazılı sanık hakkında, Sanığın üzerine atılı müsnet suçtan TCK'nın 396,402 ve 647 sayılı kanun maddeleri uyannca 64000 lira ağır para ve cürme vasıta kıldı- ğı meslek ve sanatının 6 ay tatiiine, cürme vasıta kıldığı işyerinin 14 gün kapatılmasına, karar özen'nin, Istanbul, Ankara, lzmir'de ya- yımlanan tirajı yuz binin üzerindeki bir veya iki gazetede aynca bir mahalli gazetede ilan edilmesine ve masrafının samktan alınmasına karar verildi. 6/2/1990 İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESt BAŞKANLIĞFNDAN ESAS: 1989/1040 KARAR: 190:36 Davacı Fevzi Karaoğlan vekili tarafından mahkememizde ikâme olunan konkordatonun tasdiki davasımn açık duruşması sonunda; Mahkememizin yukanda esas ve karar numarası yazılı dava dos- yası ile ittihaz olunan 29.1.1990 tarihli kararla teklif edilen konkor- datonun tasdikine karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiş olmakla, keyfiyet ilan olunur. 12.2.1990 Basın: 18081 Koçak Bürokraside direnme ve kitlenme var ANAP grubunda tartışma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ANAP gru- bunda Ankara Milletvekili Yalçın Koçak'ın konuş- ması tartışmalara yol açü. Koçak, terörle ilgili ola- rak "Türk devieti üç beş ırzı kınk peştemalcıya bo- yun eğdirilmemelidir" dedikten sonra, "Bürokra- side direnme ve kilitlenme" oldugunu, bundan da "Aanlık turemeteri. Enneni dönmesi müsteşar, Ya- hudi dönmesi ekonomi kurmayı"nın sorumlu ol- dugunu one surdü. Koçak'ın konuşmasında bazı burokratlan suç- laması üzerine ANAP milletvekillerinin oturduk- ları yerlerden "adlannı açıkla" diye bağırdıkları öğrenildi. Koçak'ın da bunun üzerine "ilgili ba- kanlar araştırsın. Sayın Bakanımız Aksu'nun bun- lan bir bir bulup bu grupta rezil elmek hem milli, hem siyasi görevidir" dediği belirtildi. Bu konuş- ma ANAP milletvekilleri arasında tartışmalara yol açtı. Koçak'ın "Enneni dönmesi müsteşar" sözle- riyle Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Selçuk'u kas- tettiği öne sürüldü. Toplantının ardından Başba- kan Yıldınm Akbulut başkanhğında toplanan ANAP grup ve yönetim kurulunda da Koçak'ın ko- nuşması gündeme geldi. tçişleri Bakanı Abdülka- dir Aksu'nun da Koçak'ın konuşrna metnini iste- yerek konunun üzerinde durduğu öğrenildi. Koçak, tartışmalara yol açan bu sözlerinden son- ra Mernis olarak adlandmlan merkezi nüfus ida- resi sisteminin uygulanamamasından yakındı ve "Kimler bu projeyi bekletenler, valiler, müsteşar- lar, bakanlar, genel müdürler? Kajmağını yedik- leri ANAP'ın tenteiine lagım sacanlar kimler?" diye sordu. Hava ve Deniz Kuvvetleri kökenli subayla- rın da genelkurmay başkanı olabilmesini isteyen Koçak, Yunanistan'ı "NATO'nun ve Balkanlar'- ın şımank palikaryası" olarak niteledi. ANAP gru- bundaki konuşmalann da insanları rahatlatmadı- ğını savunan Koçak, "En kötü karar kararsızlık- tan evladır. Bence memleketteki en önemli boşluk, gündem boşluguydu. O da Emeç cinayeti ile doldurulda" diye konuştu. Koçak, Emlak Banka- sı'na ait Ataköy'deki arazilerin Toplu Konut Fo- nu tarafından satın alınmasını da eleştirerek, "Ana- dolu Bankası koca Emlak Bankası'nı da yedi, yi- ne doymadı. Yaklaşık 1 trilyon 300 rnilyar daha ye diye mi verildi?" dedi. ANAP Içel Milletvekili Ali Er de sık sık zam ya- pılrhamasını isteyerek, "Millet bıkünlraasın, ama gerektiginde zam yapılsın" diye konuştu. Er, yaş meyve-sebze ithalatırun da durdurulmasını ve üre- tici pazarlan kunılmasıru istedi. Devlet Bakanı Işın Çelebi de Er'i yarutlarken, zamlann KlT'lerin açık- larını kapatmak amacıyla yapıldığını söyledi. Eski Sağlık Bakanı Mehmet Aydın, haller konu- sundaki mevzuatın yenilenmesi gerektiğini b»'lirtir- ken, Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Onur, Devlet Bakanı Cerail Çiçek ile Kültur Bakanı Na- mık Kemal Zeybek'e "Türk musikisine verdikleri agırlık nedeniyle" teşek*kür etti. Çelikbaş, "Grupta milletvekillerinin konuşma- lan sırasında güzel fikirler ortaya çıkıyor. Ama ba- kanlar gelip dinlemedigi için havada kalıyor" şek- linde konuştu. sintiye uğramayacağı artık anla- sılmaudır. Biz bir an evvel seçim yapılmasını istiyoruz. Terör oMu diye istemiyoruz. Daha evvel de isüyorduk. Şimdi bir de terör çjk- tı. Hükümeti teror karsısındaki önlemler konusunda desteklerken seçimi gündemde tutmaya devam edecegiz." Demirel, dün partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, te- rör konusu üzerinde durarak son 10 yıl içinde ülkeyi yönetenlerin bu olayları bastırmaktan çok, ele geçirdikleri iktidan tahkim etmek için halkı korkutmakta kullandık- lannı söyledi. "Ben felaket teJ- lalı degilim. Korku da saçmıyo- rnm. Ama bir isin ciddiyetine, içinde yaşayıp geldigimiz olaylar- dan berkesi davet edryonun. Der- leti yönetenlere sesleniyorum: 'Devieti yönetenler, halkın sabn tükenmeden halkı şu ya da bu şe- kilde birtakım kaygılara itmeden bu isin hakkından gelin.' Bv olay- lan mutlaka demokratik hukuk devieti içinde kalarak tesirsiz ••- le getireliın" diyen Demirel, terö- riın sebep olduğu korkunun gerek askeri yönetim gerekse ondan sonra gelen ANAP yönetimi ta- rafından çok istismar edildiğini bildirerek "Bogün ahaliye döoöp diyeceksiniz ki 'Aman korkma- yın' ama dün korkuyordun. Ta- bii ki bunlar olursa rejim bu hale gelir. Şimdi bu çesit olaylann kar- şısında halka 'korkmayın' demek- le zaaf içindedirler. Geçen 10 se- ne zarfında ülkeyi yönetenler, bu olaylan basbrmaktan çok, bu olaylar sayesinde ele geçirdikleri iktidarlan tahkim edip ellerinde tutmak için halkı korkutmakta kullandılar" şeklinde konuştu. "Gazeteciler niye hükümete gitmiyorlar da TBMM'ye geliyoriar" diye soran Demirel, bunun ayrı bir tartışma konusu oldugunu belirtti ve hükümetin terörle etkin mücadelesi için arka- sında halk desteği olması gerek- tiğini belirtti. Demirel, "Biz ba duşüncelerimizi söyledik, ama oi- kumet fevkalade rahatsız olmuş- tur. Belli ki hükümet baskanının bu işi konuşmaya izni yoktnr. tzin Çankaya'dadır. Kimse bize seçim konıışmayın diyemez. Biz kimse- nin emireri ya da kulu değiliz. So- rumsuz Çankaya'nın sorumlu is- ler yapmaya devam etmesi Türid- ye'nin büyük ıstırabıdır. Türki- ye'nin işleri biri tarafından safle edilip, diğeri tarafından yapıla- mayacak kadar ciddidir. Türkiye son derece zavallı bir dunıma so- knlnyor "dedi. CUHEYT ABCAYUBEK yanyor Saptırmaca İktidanANKARA — Çoğu siyaselçinin aklına gelmeyeni, dün Meclis eski başkanı Necmettin Karaduman önerdi. ANAP grubunda terör ko- nusunun müzakereye açılmasını istedi. Girişim doğru. Çünkü bugûne kadar iki muhalefet partisinin grup- larında, genel yönetim kademele- rinde terör, iktidardan çok fazla ko- nuşuldu, muzakere edildı, sonuç- lara vanldı. Sonunda Karaduman1 ın önerisiyle iktidar grubu bir zah- met terör üzennde bir genel görüs- me yaparsa, doğal görevini anım- samış olacak. Liderler zirvesi dûn Meclis'te başlıca konuydu. Ûç parti, grupla- rmda, hem zirveyi rıem de öteki önemli sorunlan ele aldılar. Başba- kan Akbulut, zirvede söyledikleri- ni Qç asağı beş yukan yineledi. Aradığı "moral destek" ti, onu da almıştı. Akbulut, gazetecilerin teröre or- tak karşı çıkışla ilgili mektubu hü- kümeti atlayarak Meclis Başkanı- na vermesine "fena halde" bozuk. "Hükümet atlanarak" basının Mec- lis'e gitmesini bırtüriü sındıremıyor. Kapalı toplantıda da "devletin be- lirli kademelerinin es gecilmesinden" yakınmıştı. "Belirli kademeler" dediği, ilk başta hükümet. Tabii hükümetten önce TÖ. Başı bulutlarda bir tepe- yi dışlamak, TÖ'nün buyruğunda- ki hükümeti görmezlikten gel- mek... O sakin, sessiz, neredeyse içine kapanık diyeceğiz, Akbulut'u çıleden çıkarmış, iki gündür bunu söyiüyor. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, bir Türk başbakanı ile ilgili güldürü öykûleri yabancı basının sütunlarına ilk kez geçiyor. Garip- senen bu olay Akbulut'a acaba bir gerçeği anımsatmryor mu? Teröre hem ulusal bir felaket demek, ay- nı zamanda muhalefetten hiçbir maddı destek istemediğıni ilan et- TESI otel, Pansiyon, Kamping ve Tatil Köylerinin Değerli Yöneticileri Turizm Sezonu İçin ERINİZİ DONATMADAN ÖNCE satış yerlerini mutlaka arayın.JSümerbank'ın sizlere Türkiye'nin neresinde olursanız olun. bu yıl Sümerbank'ın özel olarak hazırladığı, Turizm işletmelerinin N'evresim, Çarşaf, Yastık Kıhfi ve Pike ihtiyaçlarını karşılayacak Güldestelerini...Havlu, Bornoz, Banyo Seti. Masa Örtüsü, Perdelik ve Battaniyeleri ile diğer tekstil ürünlerini görmeden tesisinizi donatmayınız... Sizler için özel ürünlerin özel sartlannı konuşabileceğiniz departmanlarımızın adres ve telefonları aşağıdadır. İster telefon edin, ister uğrayın, ya da isteyin biz gelelim adresinize... Ayrıca size, Sümerbank'ın bu ürünîerinin, çoktandır Amerika ve Avrupa'da kapışılmakta oldugunu gururla duyurmak istiyoruz. ÎSÜMERBANK TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI AİLE MAĞAZASI PAZARLAMA İŞLETMES./İSTANBUL. OTEL-MOTEl SIPARİŞLERI MERKE2 BÜROIARI Turgut CUL (Ürün Mudurü) Feridun DEMİRCİ (Kumaş Dep.) Handan BAŞARAN (Ev Eşyası Dep.) Tel.Dırekt: 527 25 23 Santral: 511 89 30/244 ADANA İ. Hakkı MUTLU (Mersın Mağaza Md.) 11 605-11 617 ANKARA Bahattın TEFE (M.Paşa Mağaza Md.) 134 31 66 BALIKESİR Sual ÜNAL (Balıkesır Mağaza Md.) 16 236-10 335-10 336 ISPARTA Azmi DIKMEN (Bölge Md. Yard.) 17 889 İSTANBUL Muzaffer KILIÇ (Bolge Md. Yard.) 160 48 52 İZMİR Sadık AKIN (Pazarlama Şefi) 13 93 71-13 55 42 mek... Gece karanltğında mezarlık- tan geçenın ıslık çalmasına benze- miyor mu? "Moral destek" iktidarsız bir ik- tidara ne ölçüde güç verir, yakın- da görecegiz. Güçlü bir iktidarın yanında moral destekle muhalefe- tin yer alması başka bir olgudur. Ama TÖ'den aşağı Akbulutla mo- ral desteğin hiçbir yararı olmaya- cak. Erdal İnönü dün, güvenlik güç- lerinin arkasında olduklannı söyte- yerek Akbulut'un istedığı desteği bir kez daha verdi. Şayet bu, mu- halefetin desteğini arkasında bulan polisi "takviye" edecekse, katıller, yeni örgûtler hemen bulunacaksa, ehh, buyrun bu da iktidara sunul- du. Inönü, terörden kurtulmak için demokrasiyi işletmek gerektiğini, Güney Amerıka'dan örneklemeler- le yıneliyor. Buna da pekâlâ. Ne var ki dünyanın pek çok ülkesırtde ık- tidarsızlığı kanıtlanan bir partinin seçimle gittiğinı bir türlü ANAP'a anlatamıyor. Fazla bir beceri gösteremiyor Akbulut, oysa TÖ, bir fırsat yakala- dığına inanıyor. Terörü bahane ederek rnuhalefetin seçim istediği- ne, bu yoldan terörü somürdüğü- ne halkımızı inandırmak istiyor. Ak- bulut, terörle seçimi aynı kefeye koymanın sakıncalarından söz ederken, ustasının saat başı deği- şen kaygan zeminini yakalayamı- yor. Ancak seçimin teröre çare ol- madığını bugün söylüyorsa, yann da sürdüreceğini dün ilan ediyor. insaf edilsin. Erken seçim son bir ayda tırmartan terörle ortaya ge- len bir konu, ülkenin belli başlı so- runu mu? 26 Mart'tan berı sade- ce muhalefet partilerinin değil, gözleri ve ellerı TÖ'ye bağlanma- yan hemen herkesin ortak isteği, ınancı. Terör azmadan çok önce, ülkenin içine düştüğü açmaztardan ancak yeni bir seçimle çıkılacağı söylendi, yazıldı, vurgulandı. Akbulut, işine geldiğinde TÖ'ye özgü o eşsiz "hafıza zayıflığı"nı kullanıyor. Sanki seçim isteği bu- gün ortaya çıkmış, sanki terörün ılacı seçim diye nitelenmiş gibi, el- mayla armudu toplayarak bugün de yarın da seçime gitmeyeceğini açıklfyor. TÖ'den bu yana iktidar tezatlar denizinde çalkalanıp duruyor. Te- rör ve anarşiyi, 12 Eylül öncesıni eJe alarak topluma yıllardır "huzur" şırınga eden sanki TÖ ve izinde gi- denler değilmis gıbı. Şimdi ortaya çıkmışlar, hortlayan terörle insan- ları sindirmeye çalışıyorlar. Bugün terörü bahane ederek seçimden kaçıyorlar. Seçimin istikrarsızlığı korükleyeceği iztenimı veren bir tu- tum gösteriyorlar. Tabii Demirel, "bu zaaf ve çelişkiyi" sergiliyor. Geçmiş olayları "huzur" adına sömürerek iktidarlarını sürdürmek isteyenler, bugün terörü korku öğe- si yaparak yine iktidarda kalmaya çabalıyorlar Sen guçlu bir iktidar mıan? Baş- ta terör, buyur çözüver sorunlan, boyunu görelim.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear