Catalog

27ŞUBAT1990 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N CUMHURİYET/7 GÖRÛ$ Sanatçı onuru Vö Türkiye'de sanatçı olmanın onurunu daha az yaşayarak üreteceksin ya da başka ülkeye yerleşeceksin. Belki buradaki kadar ünlü olmayacaksın, ama sanatçı olmanın onumnu yaşayacaksın. ilhan İrem ANKARA İLE İSTANBUL'DA YÖNETİM ANLAYIŞIFARKLI Mülkiyelilerde yol ayrımıMÜLKİYELİLER Birliği'nin cumartesi gunü Ankara'da yapı- lan genel kumlu bol kulisli, çe- kişmeli, dedikodulu ve mücade- leli geçti. Eski başkan Alper Ak- Ua aday olmadı, başkanlık ıçin üç aday yarışü. Alpaslan Işıklı, Ayhan Çopur ve Mehmel Buçuk- oğlıı. Çekişmeli seçimler sonunda başkanhğa Alpaslan Işıklı seçilir- ken yönetım kurulu uyeliklerin- den dûrdunü Işıkiı'mn listesi, üçunu ise Çopur'un listesinden adaylar kazandı. Mülkıyeliler Bırliği tstanbul Şubesi de Ço- pur'un listesini destekliyordu. So- nuç, lstanbuFu pek memnun et- medi. Mülkiyeliler Birliği'nde bir su- redir Ankara-tstanbul çekışmesi gibi görünen, ama temelde çok ciddi görüş farklanndan kaynak- lanan bir gelışme yaşanıyordu. Eleştiriler, çekişmeler ve kulısler bu temel aynm üzerinde odakla- nıyordu. tki ayrı kentteki Mulki- yelileri yol ayrımına kadar geti- rebUeceği belirtilen bu görüş ay- rımı ve karşılıklı eleştirileri şöy- le özetlemek mumkün: 1- Ankara MüHdyelilerin büt- çesi 80-90 milyon lira civannda iken Istanbul'un bütçesi 525 mil- yon lıraya yukseimiş durumda. AnkaraUlar Istanbul'u "Miilkiye- lileri özel seklörte iç içe geçirmek- le" suçluyor ve bu parayı böyle- ce sagladıklanndan yakmıyorlar. tstanbul ise "Biz iş vapügımız, yeni bir platform oluşturduğn- mnz için destek bnluyoruz" di- yorlar. 2- Ankara'da bulunan Mülki- yeliler Birliği Vakfı'nın sadece Mülkiyeliler Birliği'niıı mal var- lığını risklerden korumaya yara- dığını, yeni bir atak yapamadığı- ru, 10 milyarlık arazidekı oteiinin Sirkeci otellerine benzedığini sa- vunan lstanbullu Mulkiyeliler, Is- tanbul'da kurduklan vakıf ile he- men 200-300 milyon liralık bağış topladıklarını anlatıyorlar. "tşa- damları bağışta bulnnuyorsa se- ve seve alınz, çunku onlar bağış yaptı diye göruşumuzu degiştir- miyonız ki. bizim istedigimiz si- vil toplnm örgutü, dttşiioce Sre- len insanUra platform yaratmak. Bu vakıf yoluyla özel universite kurmaya çalışaeagız. Araştırma enstitüsu knrmak istiyoruz. An- kara ise içe dönuk eski burokrat tavn ile yaklaşryor. Bize 'Para bu- luyorsunuz, demek ki kirli işlenn içindesıniz' diyorlar. ama onlar da Ortodoks so4cu anlayış ile hiç- bir şey yapmadan oturmayı er- dem sayıyorlar" eleştırisinı geti- riyorlar. 3- YÖK dönemi üniversite iliş- kileri de ayrı bir anlaşmazlık ko- nusu. tstanbul yönetimi YÖK dö- neminin etkisındeki Siyasal Bil- giler Fakültesi yönetimi ile ilişki ve diyalog içinde, projeler ve öne- riler götüniyor SBFye. Ankara yönetimi ise YÖK anlayışını tu- müyle benimseyen yeni SBF yö- netimi ile diyalog kurulmasını eleştiriyor ve SBF yönetimi ile "işbirliğine" girenlen suçluyor. 4- tstanbul yönetimi, Mülkiye- liler ıçin Halkalı'da yapılmakta olan bir projede yer alacak biri 46, diğeri 100 kişilik iki koope- ratif oluşturmuş. Ankara bu ko- ARTIK CIPLAK ERKEK MANKENLER MODA operatıfleri eleştiriyor ve bu işın ticari boyut taşıınasından kuşku duyuyor. 5- İstanbul'da yapılan toplan- tılarda, panellerde dinci kesimin temsilcilerinin veya Ercan Vural- han, Nazlı Dıcak gibı isimlerin konuştunılması da Ankara'nın tepkisine yol açıyor. tstanbul yö- netimi ise açık bir platform oluş- turmaya çalıştıklannı ve herkesin görtişunü açıklamasından yana olduklannı söyluyorlar. lstanbul'un Ankara'ya yönelt- tiği bir eleştiri ise "Halen eski Or- todoks solculuğu bırakmadılar, statükocular, dergileri DtSK der- gisi gibi, tabii öyle bir dergi çıka- ran derneğe kim bağış yapar? Bi- ze tstanbul'da önemli görevlere gelmiş Mülkiyeliler yardım akı- tıyor, vakfa giriyorlar" şekhnde. Bu iki ayrı kalın çizgı Mulki- yeliler içinde çeşitli tonlarda ve renklerde tartışılıyor. "Degçiklik- lere uyamıyor" diye eleştinlen Ankara ile "İstanbuPun serma- ve çevrelerine uyura yapmakla" suçlanan tstanbul arasındaki çe- lişki giderek keskinleşiyor. ATMASYONUN LİMİTİ Kırşehir yoklamaları KIRŞEHİR'deki yerel seçim- ler öncesinde MÇP'nin yandaşı kişilerce kentte bir 'kamuoyu araştırması broşürii" dağıuldı. "Limit Kamuoyu Araştırma Servisi" başlıklı bu kuruluşun yoklamasına göre 18 şubat gu- nü yapılacak seçimler ıçin seç- menlere sorular sorulmuş ve ya- nıtlar alınmıştı. Bu yanıtlara gö- re MÇP adayı seçimi kazanıyor, MÇP'nin oy oranı yüzde 40'lara fırlıyordu. Ancak seçim gunu gelip sandıklar açıldığında bu kamuoyu araştırmasının biraz li- mitsız attığı da ortaya çıktı. tşte Limit Araştırma Servisi'nin id- dialan ve işte gerçek yüzdeler: Partl Uatt G«rç«k Erkek mankenler, kadınlar için ma>o defilesindc. (Fotoğraf: Mnharrem Aydın) Dünyatersine mi dönüyor? BAYANLAR yuvarlak masaJarın çevresine otur- muş, yemeklerini yiyip içecekleriru yudumluyor, çiplak genç erkek mankenler de masalann arasm- da dolaşarak mayo defilesi yapıyor. Ramada Oteli, birlikte çalıştığı turizm ve seyahat acentelerınin ha- nım temsilcilerine hafta sonunda bir yemek ver-t di. Yernekte surpriz olarak Selçuk Aka. Halnk Çaplıoğlu ve Merih Akyol isimli mankenler dis- ko rnüzik eşliğinde Zeki Triko'nun erkek mayola- nnı sergilediler. Şirket temsilcisi bayanlann, erkek mankenlere ilgileri farklı idi. Kimisi alkıslarla ve sakalarla de- fileyi desteklerken aralarında, geçenlerde Vista isimli bir şirket ile turizm ışine giren Sakıp Saban- cı'run kızı Dilek Sabancı'nın da bulunduğu bir gnıp bayan, mankenleri sadece gözucu ile süzü- yordu. Bir başka kadın ise otelin Halkla Ilişkiler Müduru Aydogan Hakman'a şöyle diyordu: "Ev- den çıkarken kocama hanımlann balundağu bir jemege gidivorum demişüm. Burada erkek man- kenler de var, eşim kızarsa o zaman bana bir eş, bir de iş bulursunuz." Yemek sırasında yapılan kura çekiminde de ha- nımlar çeşitli armağanlar kazandılar. Mayolu mankenler, çekilişi yaparken Ramada Oteli'nin kral dairesınde bir hafta sonu konaklama da ik- ramiyeler arasındaydı. Bu ikramiyenin çekilişi ya- pılırken "mankenleri de kral dairesi ile birlikte veriyorBz" esprisi, kadınlann güluşme ve alkışla- rı ile karşılandı. Ehlnya tersine mi dönuyordu ne? AKBUUIT PARA TOPUYINCA Erzincanspor ihya oldu BAŞBAKAN Yüdınm Akbulut, Harbiye Orduevi mutfağının bir süre önce yanma- sı nedeniyle tstan- bul'a gelince, yeni "taşındığı" Ta- rabya Oteli'nin 10. katındaki da- irede cumartesi bütün gunünu ge- çirdi. Saat 17.00'ye kadar dı- şanya çıkmayan Akbulut, sadece ANAP tstanbul tl Baskanı Eymen Topbaş'la bir sü- re gorüştü. Akbulut, gece de Ataköy'deki Mavi Marmara Et Lokantası'nda Erzincanspor'un yararına duzen- lenen "Erzincanlılar Gecesi"ne katıldı. Erzincanlı olmanın guru- runu ve mutluluğunu yaşadığını söyleyen Akbulut, "Ben sizlerin •rasında, sizlerle beraber havatı- nı yaşamtş ve yine sizlerin desle- ğiyle milletvekili olmuş bir insa- nım. Milletvekilliği doneminde Erzincan'a yarariı olabilmek için gayret sarfettim" dedi. Erzincanspor'un Türkiye'de Erzincanlıları temsil ettigine de- ğinen Akbulut sözfcrini şöyle sur- dürdu: "Erzincanspor'a elimizden gel- digince destek olmak, Erzincan- lı olmanın bir gereğidir. Burada kendime de bir pay çıkarmak is- tiyorum. Erzincanspor un ilk ku- rucularından biriyim." Erzincanspor Kulübu Başkanı Nusrettin Elagöz ise tesis kaza- nabilmek ve daha iyi olanaklara sahip olabilmek için herkesten yardım beklediklerini söyledi. Erzincanlılar gecesinde horon.. (Fotograf: Esat Pala) Bu sözlerden sonra Mavi Mar- mara Lokantası bir anda tstan- bul Borsası'na döndu. Geceye ka- tılan Erzincanlı işadamlan ve ta- nmmış "zengin" kişiler tek tek anons edilerek Erzincanspor'a para yardımına başladılar. tlk bağış Başbakan Yıldırım Akbulut'tan alkışlar arasında 1 milyon lira oldu. Ardından, "kendini gostermek isteyen" çe- şitli işadamlan da adlan anons edilerek "5 milyon, 10 milyon ve 20 milyon" liraya çıkan bağışlar- da bulundular. Başbakan Yüdınm Akbulut'un masasının çevresinde devlet ba- kanları Mustafa Taşar, İsmet Özarslan, Ulaştırma Bakanı Cen- giz Tuncer, Tarım Orman ve Kö- yışlen Bakanı Lütfullah Kayalar ile İstanbul Valisı "Cahit Bayar- 'ın yanı sıra SHP'lıler de vardı. SHP İstanbul Milletvekili Mus- tafa Sangıil, Bakırkoy Belediye Başkanı Dr. Yıldırım Aktuna, Kartal Belediye Başkanı Mehmel Ali Buklu, SHP'nin il başkan adaylanndan Mnsa Çtılha da Er- zincanlılar Gecesi'ne "renk" kat- tılar. Sangül ve Buklü, Erzincanl] olmalanyla övünürken Aktuna ise sadece "ev sabibi" olduğu için Erzincanlılar Gecesi'ne katıldığı- nı söyledi. Erzincanspor'a destek, Musta- fa Sarıgul'den de geldi. 1 milyon lira. Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Yüdınm Aktuna ile Kartal Belediye Başkanı Mehraet Ali Büklü "ortak" olarak 500 bin li- ra bağışladılar. Suncu Ateşböce- ği Ercan, "Galiba beledijelere Ankara'dan para gelmediği için fazla >eremi>orlar efendim" de- yince Dr. Yıldırım Aktuna mik- rofonu kaparak "Biz en kalaba- lık, en sorunlu ve en borçlu bir ilçeyiz. O yuzden bu kadar verebildik" dedi. Ateşboceği Ercan bu kez Baş- bakan'a donerek "Sizin bir sözü- nüz var mı efendim?" deyince Başbakan Akbulut, "Zamanı ge- lince olacak" yanıtını verdi. Ak- bulut galiba fazla hazır ce\ r ap olamıyordu. ANAP SHP MÇP DYP DSP RP SP 5.4 30.6 39.6 6.4 5.6 43 2.1 28.5 35.7 17.6 4.7 16 ao09 Artık partiler kendi kamuoy- lannı kendileri oluşturmak için gayri ciddi araşurmalardan ya- rarlanmaya başladılar. Bir süre sonra ciddi kamuoyu yoklama- larma da kimse inanmaz olacak. KOOPERATİF SORUNLARI Öğretmenin ev hayali MEHMET Gönel, Beşiktaş Anadolu Liseâ'nde Fizik ve Fen Bilgisi öğretmenliği yapıyor. 1986 yıhnda öğretmenlerin kur- duğu S.S. Modül Konut Yapı Kooperatifi'ne üye olmuş. O za- man kendilerine ayda 50 bin li- ra taksitle ev sahibi olabilecekleri ve evlerin 1987 aralığında tesliın edileceği söy- lenmiş. Günel, tum hesaplan yapmış, 10 milyona ev sahibi olacağını düşünraüş. Fakat hiçbir şey um- duğu gibi gitmemiş. Evler 87'de bitmediği gibi devamlı para is- tenmeye başlanmış. Günel de- bunun üzerine karısının bileziklerini bozdurmuş ve ban- kadan borç almış. 1988 yıhnda ise oğlunu ameliyat ettirmesi ge- rektiği için istenilen pararun bir kısmını veremeyeceğini koope- ratif yetkililerine anlatmış. On- lar da kabul etmişler. Durumu- nu toparlayamayan Gunel'e bir süre sonra kooperatiften ihraç edildiğini bildiren kâğıt yollan- mış. Bunun uzerine Günel mahke- meye başvurmuş. Açtığı davayı kazanmış, ama kooperatif kara- n temyize göndermiş. Temyiz sonucu henuz kesinleşmediği için Günel de kooperatife nor- mal aidatlannı ödemeye devam etmiş. Geçen pazar günü yapı mı biten kooperatif-evleri için kura çekimi yapılmış, ancak Günel kuraya dahil edilmemiş. Bir öğretmen maaşıyla ev sa- hibi olurum diye düşünüp de kooperatife giren Gunel şimdi çok üzgün bır biçimde ne yapa- cağını düşünuyor ve şöyle diyor: "Onlar da öğretmen. Güven- dik, girdik. Daha o zaman 126 daire yapılacağı soykndigi hal- de 150'ye yakın u>e kaydettiler. Sonra da 20 kadar uyeyi ihraç ettiler. Şimdiyse 105 daire yapıl- dı, üye sayısı da 105, ama benim kuraya girmem gerekirken, da- hil etmediler. Üstelik kura sıra- sında itiraz edince kanmı ve beni tartakladılar. Kurajı geçer- siz saydırmam gerekiyor. He- men savcılıga ve Sanayi ve Ticarel Bakanlığı tstanbul tl Mudurlugu'ne muracaat ettim. Ama onlar da bana gerekli yar- dımı yapmadılar." HAYVANLAR ISMUL GUU;EÇ PİKNİK PİYALE MADH4 HIZU GAZETECİ MCDET $£JV ...VE Ş/MPI DE <5ENŞ L ŞAS'CA- NM- KÖRÜH İSTeDİâi &İR'GÖZ. ARTıK İSr£DiS/*!PEM R4ZLA <suç ve Sı/4S£r/ TEKOJHOm KORTARlP, SOKAKTAKİLSRB, GEOÇEK üoeTtCiLERE OEV- ^ RETMEK &EKLeiHEOİ6lllA BİR AH0A &İR pe BAKTIM Ki GENEL SEKRETeRü6E 6«? 0ANA (?6 .... EDEBİL¥BT MillBTvBKıü ÇÎZGİLİK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARMAM 27 ŞUBAT İNSANIN UNUTULMUŞ TİNSEL YAPtSl i86f'PE gt/GCM, ALMAN g/L/M ç £mrN£GCÇTrtYHeZ.') POĞMUŞTV. GENÇLIK DeetyArLA UĞ&4ŞAN STBIUSR, DA- SONBALA(Z< FELSEFeye YÖNCUAtŞ IS£ eu AZADA TIMSEL (IZUHSAL) KOMULARL/1 tLGıU st&tf. rgMALA/eOA BULUMMUŞTU OM4 6Ö&£ ıMSAN 'Sottheananı okul kirna sı, mimarıdt dı- fanınımculn çok BtR. T1USEL YAPlSt VARDI. ANCAK, &UYU- LARtfJ GEL(ÇMES( SU OLGl/YU H4£/&4LTt ETMlÇTİ. ST£(NEÜ,O0TAYA KOYOCJĞU 8U OUfUA/. CCLERı "4NTTZOPOZBFI " GENEL AD( ALT/NDA 'rÇİMLENDlSMİŞTI'. SAVUNÛUSU BlLGlLE&l YAYMAH VEGEUÇTıRAAEK İÇtN DE 8//S OKUL <URMUÇTU. SOZ KONUSU OHlJUJU SıA/ASI BıLE ONUN 7»£AIStMtNOAM OZTAvH Çr/CMfŞTT.. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Mehmet Karaman İvan Haramija-Yugoslavya