Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Curtıhuriyet
Sahıbı Cumhurı>çl Matbaacılık \e Gazeıecıhk Tu*k Anonım Şırkelı adına
Nadir Nadi 0 Genel Ya>ın Muduru Ha&an Cemal. Mues*-ei.e Muduru
EmİK l'şakhgil, Vazı Işlcrı Muduru Ok«) Gonensın. % Haber Me>;.':
Muduru Yalçın B « w . Sa>fa Duzenı Yoneımenı \lı Acar, 0 TetvsJtiter
«ıNKARA Ahmel f»n. IZMtR Hikmel Çttinkoa, A D \ \ ^ Ç«nn 'kigenojlu
I, Polmka Cttal BnstanRH. Dış Haberier Ergan B»ta, Ekonom Coıgiz Tortun, lş Sendıka Şukran KrttiKİ, Kuhur CıU Uscr.
Eğıtıın Gencat ^ l a n . Haber Araşnrma. tsffld BofcM. Yun Haberkn NccdH Dogan. Spor Danışman. AbduJkjdır
[>a Yaalar Ktrnn Çakşkın. Araşlınna. Şafeuı Alp». Duzeltme AbdıOblı Vına. # Koordınalor Munel KonıK»n. # Malı ijler
tıul Irtul, • Muhasebe BaıkM ttmr # Bulçr-Planlama Sngl Osıunbtşeothı • RckUm Ajşt Toran. • Ek tavınlar Hulu
\k»ı>l 0 Idare Hasoın Gıınr. • Ijletmr Omfcr Çdik. • Bılgj-lşle-n Nul InaL 9 Ptrand Scvp BosuncK£h.
Bastm ve \man CumhunvK Maıbaaobk vr Gazncalık TA.Ş. Türk O a * Cad- 39/41 ı
»41}4 Ia Pk 246-Iaanbul Td 512 05 05 120 hall, Tcla 22246 Fax. (ll 526 60 "2 9
Bûrvkn- A n k n Zıya Gokalp Blv Inkılap S. No 19'4. Td 133 11 *\-T Tckx 42344 fax. (4) 1J3
05 6< • lnt»r H Zıja Blv 1352 S i ' 3 , W U 12 30, TÖOL 52359 Fax. (51) 19 53 60
Inonu Cad 119 S- No 1 Kat I Td. 19 31 52 (4 hal), Tdet 62155, Faı. (71) 19 37 52
TAKVÎM: 27 ŞUBAT 1990 İmsak: 5.11 Guneş: 6.35 Öğle: 12.21 Ikındi: 15.26 Akşam: 17.59 Yatsı: 19.18
Sovyetler'de eğitim atağı
Harvard'da
'Jön Ruslar'30 kadar Şovyet öğrenci bu yıl Amerikan
Harvard Üniversitesi'nde maliye analizi,
pazarlama, bilgisayar, muhasebe konularında
eğitim görecekler. Gorbaçov'un da haziran
ayında Harvard'da bir konuşma yapması
bekleniyor.
Dış Haberier Servisi — Dün-
yaca unlü Harvard Üniversitesi
ilk "Rus" öğrencilerini aldı.
Moskova'da McDonald'm açılı-
şından hemen sonra Doğu-Batı
ilişkilerinin iyileştirilmesine kat-
kıda bulunan Harvard, dört Sov-
yet vatandaşını okula kabul ede-
rek yüksek lisans derecesi için ça-
lışmalanna olanak sağladı.
Kapitalizmin "akademisi"
olarak bilinen Harvard Business
Scholl'da bu yıl açılan master
programında 1600 kişi eğitim gö-
recek.
The Independem'in haberine
göre geçen sonbaharda Mosko-
va'ya giderek üniversheye başvu-
ran 30 adayla mulakat yapan ve
bunlardan dördunu seçen öğren-
ci Kabul Bölümu MüdUrü Lau-
ra Gordon Fissher, göruştuğu
öğTencileri "oiaganüstü niteJikh"'
olarak tanımladı.
Harvard Üniversitesi, ABD ve
SSCB'deki endustriyel uygula-
malar konusunda yürutülen kar-
şılaştırmalı bir çahştna dolayısıy-
la bir süredir Moskova ile sıkı
iliskiler içindeydi.
Otomobil ve mühendislik sek-
törlerinde karar alma mekaniz-
masının incelendiği proje "Fab-
rika Duvarlannın Otesinde" adı
ile nisan ayında yayımlanacak.
Harvard'a Sovyet öğrenci ka-
bul edilmesi, üniversitenm bir sü-
redir Doğu Avrupa ile uygula-
makta olduğu yakınlaşma hare-
ketinin sonucu olarak gerçekleş-
ti. Üniversite, çok sayıda Rus ög-
rencinin Harvard'da okumak is-
tediğine dair Izvestia'da yayım-
lanan habere dayanarak harekete
geçtiklerini açıkladı.
Diplomatik kaynaklar, hern
haziran ayında Amerika'ya gide-
cek olan Mihail Gorbaçov'un
hem de Çekoslovak lideri Vadav
Havd'in Harvard'ın bu yazki
mezuniyet töreninde konuşma
yapacaklarını haber verdi.
Bu arada Varşova Universite-
si de yönetici eğitimi programı-
nın, Harvard Busines Review'un
eski editörü profesör Theodore
Levilt tarafindan yönetileceğitıi
açıkladı.
Harvard'a kabul edilen dört
Sovyet öğrenci yaşlan 25 ile 38
arasında değişen evli erkeklerden
oluşuyor. Amerika'ya aileleri ile
gelecek olan bu gençler federal
yasaklar yuzünden izinsiz olarak
çalışma bölgelerinden 25.000
milden fazla aynlamayacak ve
yüksek teknoloji kullanan kimi
sektöflerde çahşamayacaklar.
Harvard'da lisans-üstü prog-
rarnına başlayacak olan Rus
gençler, maliye analizi, pazarla-
ma, bilgisayar kullanımı ve mu-
hasebe gibi konularla daha ya-
kından tanışmalanna olanak ve-
recek işlere yerleştirilecekler. Şu
anda tek sorun, yılda öğrenci ba-
şına 60.000 dolar (yaklaşık 150
milyon TL) olan okul ucretini ki-
min Ödeyeceği.
Hava kirliligi
6
dikkat' diyor
İstanbul ve Ankara'da oran dünya
standardının üzerine çıktı. Bursa'da bazı
semtler kirliligi yoğun biçimde yaşıyor.
Haber Merkezi — Hava kirlı-
liği yeniden gündemde. Ankaıa
ve İstanbul'da kirlilik değerleri
standartların uzerine çıktı. Bur-
sa'da da hava kirliligi yeniden his-
sedilmeye başlandı.
Çevre Musteşarlığı yetkilileri,
yer verziyonunun (ısı terseleme-
si) 900 metre kalınlığa ulaşması
ve nem oranının yuzde 91'e yuk-
selmesinin, Ankara'da hava kir-
liligi değerlerinin artmasına ne-
den olduğunu belirttiler. Anka-
ra'da yapılan ölçumlerin sonuç-
larına göre bazı bölgelerde
kükun dıoksıt oranı, standart de-
ğerin ust sının olan 400 mikrog-
ramı geçti. Önceki gun Ankara'-
da bir metrekup havadaki kukürt
dioksıt oranı 430 mikrograma
ulaştı.
Musteşarlık yetkilileri kasım,
aralık ve ocak aylarında yapılan
ölçümlere göre geçen yıla oranla
kükürt dioksit miktannda yüzde
2.7'lık duşuş, havadaki partiku-
ler madde miktannda ise vüzde
37'lik artış olduğunu belirttiler.
Yetkililer, partiküler madde mik-
tarındaki artışı, kalitesiz kömur
kullanımına bağladılar.
Dun İstanbul'da da kirlilik
oranı 400 mikrogram sımrıtu aş-
tı. Vali Yardımcısı Remzi Göksu,
Ataturk Havalimanı ve Göztepe
istasyonlannda yapılan ölçümler-
de kükürt dioksit oranının bir
metreküp havada 453 mikrogra-
ma ulastığını bildirdi. Göksu, bu
oranın dünya standardının biraz
üzerinde olduğuna işaret ederek
"Ancak tehlike laşımıyor" dedi.
istanbul'da önceki gün başla-
yan ve dün de etkili olan sis ise
kentte ulaşımı aksattı. Sis nede-
niyle dün şehir hatları vapurları
Kadıköy-Karaköy, Kadıköy-Be-
şiktaş ve Kadıköy-Eminonü sefer-
leri gecikmeli olarak yapıldı.
Bu kış hava kirliliğinden en
fazla etkilenen illerin başında ge-
len Bursa'da da bir sureden bu
yana gorulen "temiz hava" yeni-
den kirliliğin tehdidiyle karşılaş-
maya ba^ladı.
Türk turizmciler 80'liyıllardan ders çıkanyor
Tıırizmde 90 urmıduCEM HAMULOĞLU
Sezon başuıda doluluk oranla-
nnın duşuk olması yuzünden ya-
şanan "89 paniği" ile birlikte, tu-
rizmde "sekscnli yıllar" bitti. Sek-
törün gözu artık "doksanlı yıllar"
da. Ama 1989 yılında yaşananlar-
dan ileriye dönük dersler cıkarma-
yı kimse gözardı etmiyor. "1989:
da turizm durakladı mı?", "Bası-
na yansıdığı kadar olumsuz mu
geçti?" sörularından yola çıkarak
1989'un turizm istatistikleri değer-
lendırildığinde, ortaya hiç de
"olumsuz" bir tablo çıkmıyor. Bu
kanı, 89'dan alınan derslerin unu-
tulmaması şartıyla turizm sektö-
nınde her duzeyde kabul goru-
yor.
Artışta düşiiş var
Türizm Bakanlığı'nın Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne dayanarak
verdiği sayılara göre 1989 yılında
Türkiye'ye 4 milyon 459 bin 151
turist geldi. Yaklaşık 4.5 milyon
turistin Türkiye'de harcadığı dö-
viz tutan ise 2 milyar 524 milyon
700 bin ABD Dolan oldu.
Bu sayılar, bir önceki sezonun,
1988'in sayılarıyla karşılaştırıldı-
ğında; gelen turist sayısında yüz-
de 6.36, elde edilen gelirde ise 7.19
oranında bir artış gözleniyor. Tu-
rinde seyretti. Bu yüzden hem se-
yahat acenteleri hem de oteller ge-
çen yılı bıiyük zararlaria kapadı.
Turizm sektörii, bir 89'u daha ya-
şamayı kaldıramaz."
Türkiye Seyahat Acentalan Bir-
liği (TÜRSABl Baskaru Baha(tin
Yiicel ise "Bence 1989'u tek başı-
na eie almamalı. Çiınku bir de
geçmişi var" diyerek şu değerlen-
dirmeyi yapıyor;
"1984-M yıllan arasında Tiir-
kiye'ye gelen turist sayısındaki ar-
tışın, o dönemde >atak arzındaki
eksiklikten kaynaklanan kısır, kı-
sa vadeli ve genelde ekonorainin
kurallanna aylan girişimleri özen-
dirdigi bir gerçek. Türkiye'de ta-
lebin arza gore fazla olduğu do-
nenüerde az sa>ıdaki yatak polan-
siydine sahip olan işletmeler, yuk-
sek fiyatla yabancı para birimle-
rini Türkiye'de geçerii kılacak bir
salış politikası izlediler."
Turk turizminin 1989'daki
"ekonomik" sorunu, turizm ista-
tistiklerinden de anlaşılacağı gibi
devlet geh'rlerine yansımadı. Oy-
sa sektör içinde seyahat acentele-
ri ile otelcilerin "fena halde canı
yandı." Ama Turizm Bakanlıgı
Masleşan Mustafa Türkmeu'e gö-
re bu da "oyunun knralı" olarak
değerlendirilmeli.
Besim Tibuk, 1989 yılının ilk
Besim Tibuk (Net Holding) Tanıtımın,
pazarlamanın, işletmenin marka imajının
önemi ortaya çıktı. Eski bakkal zihniyetinin
yanlışlığı ortaya çıktı. Artık iş kurallarla
oynanmaya başladı.
Bahattin Yüoel (TÜRSAB) Türkiye
turizmde bugüne kadar üretime pazarlamadan
daha çok önem verdi. Pazarlamanın önemi
1990'ın ilk günlerinde geç de olsa anlaşıldı.
Teşvik artmalı.
Mustafa Türkmen (Turizm müsteşarı)
Pazarlama konusunu teşviklerle çözeceğiz.
Kaynak kullanımım destekleme primi, yatırım
indirimi, kredi kullanma imkânı pazarlamaya
da aynen uygulanacak.
Ç e ş i t ç e ş i t m o d a v a r : K l a s i k
' P»««N
v e o n c n
- 5
y kentleri var: Paris, Roma, Londra, New york... Yannın çizgile-
rini laşıyan "avant-garde" yani "öncü" giysileri taşımak için belli çevrelerde ve hızlı yaşamak gereki-
yor. "Giincel"i giinii güniıne izlemek ise liim zamanını butiklerde barcaoıak ve faarcayamayacak kadar
çok para sahibi olmak demek. Neresinden bakarsanız, modayı klasik çizgilerde izlemek en elverişlisi.
Yukanda sizlere "Estilo" moda dergisinde yayımlanan fotoğrafta Cosla Rica'ya bağlı Kaplumbaga
Adasında (Isla Tortuga) yapılan son ilkbahar-yaz defilesinden klasik bir "tnıvakar" sunuyonız. Tabii
"tnıvakar" bölumu, açıkta kalan alan oluyor. Yore modasında kJasikten öte antika sayılan emprime
parero aslında "döpiyes". Gordüğunüz gibi bu yıl şapkalarda meyveler var. Köpek balığı dişlerinden
kolye takmak da pek revaçta. Ancak fotoğrafta gorulen mankenin aslında tspanyol olup Kaplumbaga
Adası'nın turistik rekiamı için Madrid'den ozel olarak gittiğini ve soz konusu reklamda: "Bu gördüğu-
niız yerde 1522 yılından beri Macellan'ın deniz seferlerinden sag kalanlann duyup da cennete geldikle-
rini sandıklan aynı ezgilerin soylendiği"nin dile getirildiğini de belirtmeden gecmeyelim.
rizm verilerinde artış bulunuyor.
Ama bu artışın 87'den 88'e gözle-
nen artış oranlarının çok altmda
olması, "olumsuz" değerlendir-
melerinin yapümasına neden olu-
yor. Çünku 1987'den 1988'e, tu-
rizm istatistiklerinde görülen ar-
tış; gelen turist sayısında yüzde
46.13, gelirde ise ytizde 36.85 ora-
nında olmuştu.
tşletme belgeli yatak sayısı ise
89 sonu sayılarıyla 140 bin 364.
Türk turizminin 1989 yılındakı
sorunu "ekonomik" olarak değer-
lendiriliyor. "Politik" nedenlerle
bu görüş resmi duzeyde pek kabul
görmuyor.
Türizm sektörünun çeşitli alan-
larında hizmet veren Net Hol-
ding'in Yönetim Kurulu Başkanı
Besim Tibnk, 89'u değerlendirir-
ken şunları söylüyor:
"Geçen seneye tnrizmde dam-
gasını vuran konu. kurlar ve fiyat
arüşlandır. 1980'den beri poüüka
olarak Tiırk parası normalden da-
ha fazla devalüe edilirdi. Bu. as-
lında ihracatımızla turizmimiz için
bir doping oldu. Turizm sektorun-
de bu vüzden enflasyon yaşanma-
dı. Ttanzmle uğraşanlar 89'a kadar
çok keyifli besaplar yaptılar. An-
cak 89'da her şey birdenbire ter-
sine döndü ve enflasyon artışı do-
viz kurlanndaki artışın çok uze-
Uyduantenidilediğin gîbitiret,sat
AYŞE SAYIN
Türk Standartları Enstitüsü, çanak anten
üretiminin çok yeni olduğu gerekçesiyle
şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapmadı.
anlasmak koşuluyla kalite belge-
si verdiklerini söyledi.
Söz konusu TSE yetkilisi, şim-
diye değin bu konuda ellerinde
herhangi bir uluslararası standart
da olmadığını belirtti. Konunun
son aylarda gündeme geldiğine
dikkat çeken yetkili, "Belki ma-
yıs ya da haziran ayında bir ça-
lışma başlayabiiir" dedi.
Türkiye'de çanak anten üreti-
ANKARA — Uydu yayınlan-
nı evlere taşıyan "çanak
antenler" standartsız üretiliyor.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE)
"çanak üretiminin çok yeni
olduğu" gerekçesiyle şimdiye de-
ğin herhangi bir çalışma yapma-
dı. TSE'den bir yetkili, Öretici
firmalara, "asgari muştereklerde"
minde çoğu firmanın "yerli
aliiminyum" kullandığı, bunlann
da sıcak hava koşullannda şekil
bozukluklanna yol açtığı bildiril-
di. Çanak anten üreticilerinden
bazıları, cam elyaf-polyester ala-
şımı bir maddeden yapılan
"fiberglass" antenlerin göruntü
kalitesi ve dayanıklılık açısından
"olumlu sonuç verdiğini" be-
lirttiler.
Budak Elektronik'in sahibi Ali
Unışak, her fiberglass antenin de
her zaman kaliteli sonuç verme-
diğine dikkati çekti. Uruşak, fi-
berglass anten uretiminde,
maddelerin karışımından, kalıp-
ta bekletilme sürelerine kadar bir-
çok etkenin rol oynadığını
kaydetti. Firma olarak standart-
laşma konusunda girişimleri oldu-
ğunu belirten Unışak, Sanayi
Bakanlıgı ve TSE yetkilileriyle bu
konuda goruşmelerde bulunduk-
larını söyledi. Türkiye'de çoğu
firmanın çanak anten uretiminde
"Seydişehir Aliiminyum İşletme-
leri üriınu" kullandıklarını belir-
ten Urusak, "Seydişehir'de levha
olarak uretim yapılıyor. Biz bir-
kaç ievhayı yany ana getirerek an-
ten üretebiliyoruz. Bu da kaliteyi
diişüriiyor" dedi. Uruşak, bir aıı-
tenin kaliteli görüntu veı mesi için
yansıtıcırun mekanik dayanıklilj-
ğınm önemine de değindi.
PTT Genel Müdürü Emln Ba-
ser"in çanak antenfcrin "hiçbir işe
yaramayacağı" şeklındeki sözle-
rini de eleştiren Uruşak bu konu-
da şunları söyledi:
"Madem bu çanak antenler bir
işe yaramayacak, kendileri niçin
kablo sistemini genişietme duşün-
cesindeler? Oimayan yayınlan mı
rerecekler?"
Ulusal Video Teknik Müdürü
Mehmet Öndemir, kendilerinin
üretim yapmadıklannı, montaj ve
tesis işlemleriyle ilgilendiklerini
belirtti. Ondemir, son zamarüar-
da herhangi bir firmaya bağlı ol-
maksızın bazı kişilerin anten tesisi
yaptıklannı kaydederek, "Bunla-
nn ne garanti belgesi var ne de >e-
dek parçalan. tyi tesis edilmenıiş
anten, kısa bir süre sonra kötii ha-
va koşullan ya da iyi rnonte edi-
iememeleri sebebiyle, kıniıyorlar"
dedi.
Atatürk, 1931 yılında Fransız pilot Costes'a hediye etmişti
yazması Kuran'a 880 milyon
SABETAY VAROL
PARİS — Atatürk'un 1931 yı-
lında Fransız pilot Dieudonne
Costes'a hediye ettiği Kuran Pa-
ris'te 2 milyon 100 bin Fransız
Frangı'na (880 milyon TL) satıl-
dı. Dün Drouot Müzayede Salo-
nu'nda açık arttırmaya konan
1256 tarihli Fas kokenli Kuran'ı
almak isteyenler arasında Turk
yoktu. Buna karşıhk, aynı salon-
da salılan Iznik seramikleri kolek-
siyonunda yer alan parçalann ço-
ğu Türk antikacı ve işadamları ta-
rafından satın alındı. 1585 tarih-
li kırmızı zemin üzerine beyaz mo-'
tifier taşıyan İznik bakraç 660 bin
Fransız Frangı'na satıldı
(277.200.000 TL). Bankacı Erol
Aksoy da Izniklerin bir çoğunda
arttırmaya katılarak 16. yüzyıla
ait iki tznik tabak satın aldı.
Unlu Fransız tayyareci Dieu-
donne Costes'un ailesi tarafından
satışa çıkarılan Fas Marakeş ya-
pımı 1256 tarihli Kuran'ın satışı-
nın Drouot salonlannda tslam an-
tikalan alanında önemli bir olay
teşkil edeceği önceden belliydi.
Nitekim Fransız televizyonlan da
satışla yakından ilgilenmiş ve sa-
tışı haber bültenlerinde duyur-
muştu. Hem tznik koleksiyonla-
rında hem de Kuran'ın satışına
danışman olarak katılan iki Şark
antikaları uzmanından biri olan
Jean Soustiel Kuran'ın 2 milyon
100 bin franga satılmasından son-
ra şunları söyledi:
"En az altı yüz milyon frank
ödemeye hazır olduğuna dair bi-
ze haber veren 6 kişi vardı. Bun-
lardan hangisinin aldığını bilemi-
yoruz. Ancak şu kadannı söyle-
yebilirim ki, aralannda Türk alı-
cı yok. Kuran tahminimizin üze-
rinde bir fiyata satıldı." Gercek-
ten de katalogda tahmin fiyatı
olarak 600 bin frank konmasına
rağmen, satış gene bu rakamdan
başladı. Genelükle, açış fiyatı tah-
min bedelinin altında oluyor.
Uzman Marie-Christine David
ise, paha biçilmez Fas yapısı Ku-
ranı Kerim'in Atatürk tarafından
ünlü Fransız pilota hangi sebeple
armağan edildiğinin tam olarak
bilinmediğini, pilotun ailesinin de
bu konuda bilgi sahibi olmadığ-
nı belirtti. Bu konuda verilen ge-
rekçe, "Araşürma daha uzun za-
man alacağı ve ailenin eserin sa-
blmasını istedi" oldu...
İznik koleksiyonlarmın satışın-
dan elde edilen rakamlar da tslam
antikaları uzmanlarını gerçekten
memnun etti. En değerli 16. yüz-
yıl tzniklerinin değeri 700 bin
frank civarında iken, çok değerli
olmakla birlikte, piyasada goru-
len en kaliteli parçalar oimayan
bu îzniklerin rahatlıkla 400-500
bin franga çıkması, İznik fiyatla-
rındaki "Dayanılmaz yükseliş"in
hâlâ devam ettiğini gösterıyor.
Uzmanlar, durmadan artan belli
bir ülke ve donemeait eser fiyat-
larının bir yerde duraklamasının
beklenmesi gerektiğini, ancak İz-
nik'lerin henüz bu duzeye ulaşma-
dığmın ortaya çıktığını belirtıyor.
Muhteşem Süleyman Sergisi'nin
de bu artışta etkili olduğu sa-
nılıyor.
Satılan değerli Izniklerin 12 ta-
nesi Fransa'nın guneyindeki kü-
çuk Aubenas kasabasının eski Be-
ledıye Başkanı Doktor Pierre
Charnay'a aitti. Geçen ynlın son-
larında ölen doktorun dul eşinin,
eskiden beri iznik çinılerini
"kıskandığı" ve kocası ölür öl-
mez bunlan satmaya karar verdiği
ıfade edildı. Tamamı 1575-159C
yıllarına ait olan bu iznik tabak
ve diğer seramik eşya gerçekten de
değerıni buldu. Fransa'daki Ban-
ques Internationale de Commer-
ce'nin (B.I.C.) sahibi Erol Aksoy
bıri 210 diğeri 260 hin frank ol-
mak uzere iki iznik tabak satın al-
dı.
KAZAN, AL, GETİR PIŞIR, YEDİR
yarısında yaşanan "kriz'Mn eğiti-
ci olduğunu vurgulaya.~ak şunları
söylüyor:
"Tanıtmarun, pazaıiamanın, iş-
letmenin, marka imajının onemi
ortaya çıktı. Eski bakkal zihniye-
tinin yanlışlığı anlaşıldı. 'Ben ote-
limi açarım, millet gelir kalır, ben
de para kazanınm, nasılsa gelip
kalacaklar' imajı ortadan kalktı.
Yanhş yere otel yapbğınız zaman,
talebin olmadığı yere otel yapbğı-
nız zaman boş kalacagmız anla-
şıldı. Yani ticaretin kurallan işle-
meye başladı. Daha önce bu ku-
rallar turizmde işlemiyordu, çiin-
kii yatak miktarı sınırhydı. Artık
iş, oyunun kurallan ile oynanma-
ya başlandı."
1990'm hemen başında yururlü-
ğe giren ve turizmi pazarlayan se-
yahat acentelerinin teşvik edilme-
sini sağlayan kararname, 1989'un
bir sonucu mu? Bu soruya bütü-
nüyle "evet" yanıtı verilemez.
Ama turizmde yatak yapmanın
yeterli olmadığı, yapılan yatakla-
rın doldurulabilmesi için tanıtım
ve pazarlamanın da önemli oldu-
ğu gerçeği, 1989'da oldukça "qır-
pıcı" bir biçimde anlaşıldı.
TÜRSAB Başkanı Bahattin Yü-
cel, seyahat acentelerinin teşvik
edilmesini, Türkiye'de yapılmış
"en önemli aşama" olarak nitele-
yerek şunları söyluyor:
"Şu anda çağdaş ekonoroi, üre-
timden çok pazarlamanın yönlen-
dirdiği bir doğnıltuyH girdi. Bu
biitün dünyada boyle. Türkiye ise
turizm sektoründe bugüne kadar
üretime pazariamanın çok uzerin-
de önem verdi. Ve pazarlamanın
önemi 1990'ın ilk günlerinde geç
de olsa anlaşıldı. Fakat uygulama
henüz hayata geçirilme aşamasın-
da olduğu için bu teşviğin yeterli
olup olmayacağını zaman gösterir
demek, şu anda açıklıkia soyleye-
bilirim ki yetersudir. Bunlann hız-
la geliştirilmesi lazım."
Mustafa Türkmen ise seyahat
acentelennin teşvik edilmesi uze-
rine şunları söylüyor:
"Pazarlama Türk turizminin
sontnlan arasında 1990'a girerken
ele alınması gereken en acil ko-
nuydu. 18 ocakta Resmi Gazete^
de yayımlanarak yururluğe giren
pazarlama tesvikleri 1990 yılında
pazarlama sonınunun üstesinden
gelecek olan tedbirlerdir. Biz ay-
nen 1980'deki yontemi izledik. Ya-
ni iıst yapının, konaklamanın ba-
şanya kavuşması için uyguiadığı-
mız tesvikleri pazarlamaya da ge-
tirdik. Pazarlamayı da bir yatınm
olarak aidık. Kaynak kullammı-
nı destekleme prinüni, yatınm in-
dirimini, kredi kullanma imkânı-
nı aynen pazarlamaya da uygula-
dık."
Sağlıkh dağılım
Turizm Bakam tlhan Aküzüm,
1989'u değerlendirirken, "Her tiir-
lü eksiklerine, her türlü sıkıntıla-
nna karşın, 1989'un oteki ulkeler-
le karşılaşnrdığımız zaman iyi geç-
tiğini görüyoruz" diyor. Mustafa
Türkmen ise 1989'da turizm uze-
rine olumlu ya da olumsuz söyle-
nenlerin, yazılanlann, "sektörün
kurallannın konulmasında faydab
olduğunu" belirterek şunları
söylüyor:
"Bir tehlike olduğu ihtimalinin
belirmesi, bizim birtakım tedbir-
leri geliştirmemizde, birtakım ted-
birleri bir an önce almamızda fay-
dalı oldu."
Refakatçi
yollukJan
• ANKARA (ANKA) —
Çalışma ve Sosyal Güvenlil
Bakanlıgı, SSK tarafından
muayene, tedavi ya da
sağhk nedenleri dolayısıyla
U. içi-iller arası nakle tabi
tutulan sigortalıların
yakınlanna verilecek zaruri
masraf karşılıklarını yüzde
500 arttırdı. Hasta
sigortalıya bir başkasının
refakat etmesinin gerektiği
hekim raponı ile belgelenen
hallerde refakat eden
kimselere, aynca 15 yaşına
kadar çocuklar ile birlikte
gideceklere, sağhk tesisine
yatırıhncaya kadar geçecek
günler için, il dahilindeki
sevklerde 3 bin, iller arası
sevklerde 6 bin lira
ödenecek. Ödemeler daha
önce 500 ve 1000 lira
olarak yapılıyordu.
Iincoln'ün
portresi
• NEW YORK (AA) —
ABD'nin 16'ncı Başkanı
Abraham Lincoln'ün
amatör bir ressam
tarafından yapılan bir
portresi bulundu. ABD'de
yayımlanan American
Heritage dergisinin
haberine göre Lincoln'ün
ilk portresi, James L.
Swanson ve Lloyd
Ostendorf adh
koleksiyoncular tarafından
bulundu. Koleksiyoncular,
Lincoln'ün portresinin 1856
yılında Philip O. Jenkins
tarafından yapıldığını
belirterek eski ABD
Başkanı'nın o tarihlerde
henüz ülke çapında üne
kavuşmamış olduğunu ve
Illinois'de avukatlık
yaptığını söylediler.
RTYK'na
atama
• ANKARA
(Cumburiyet Bürosu) —
Radyo Televizyon Yüksek
Kurulu'nda görev süreleri
dolan üyelerin yerine yeni
atamalar yapıldı.
Başbakanlık Müsteşan
Ahmet Selçuk,
cumhurbaşkanlığını
temsilen yüksek kurul
üyeliğine getirildi.
Başbakan Yıldırım
Akbulut ile aralarının
"soğuk" olduğu belirtilen
Selçuk, musteşarlık
görevinı de sürdurüyor.
RTYK üyeliğine YÖK'ü
temsilen, Marmara
Üniversitesi oğretim üyesi
Prof. Dr. thsan Gök,
Ataturk Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu'nu
temsilen de Hacettepe
Üniversitesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Bozkurt Güvenç
atandı. Başbakanlık
temsilcisi uyenin ise bu
hafta içinde belirleneceği
öğrenildi.
Fırtınada 25
ölü
• LONDRA (AA) —
Kuzey Avrupa'yı etkisi
altına alan ve saatteki hızı
160 kilometreye ulaşan
fırtına, 25 kişinin ölumüne
yol açtı. Agaçların
devrilmesine, elektrik
hatlarının kopmasına
neden olan fırtına, 25
ocaktan bu yana Kuzey
Avrupa'yı etkisi altına alan
ikinci şiddetli fırtına
oluyor. Fırtına Ingiltere'de
12, Belçika ve Federal
Almanya'da dörder,
Fransa'da uç, İrlanda ve
Hollanda'da birer kişinin
ölümüne yol açtı.
Tarihieser
kaçakçılıgı
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tlleri Bürosu) —
Adana Emniyet Müdürlüğü
Mali Şube ekiplerince
gerçekleştirilen operasyonda
piyasa değerinin 1 milyar
liranın üzerinde olduğu
bildirilen çok sayıda tarihi
eser ele geçirildi. Emniyet
müdurluğünden yapılan
açıklamaya göre, bir ihbarı
değerlendiren Mali Şube
ekipleri Sadun Sincar adh
kişinin evine düzenledikleri
baskında Bizans dönemine
ait olduğu oğrenilen 86 cm.
boyunda bir heykel
buldular. Gozaltına alınan
Sadun Sincar'ın
ifadelerinden yararlanılarak
Halil İbrahim Tekayak'ın
evine yapılan baskında da
birçok tarihi eser ele geçirildi.