23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURİYET/U Ogrencilerden organ bagışı • VAN (AA) — Van'da Atatürk Lisesi öğrencileri tarafından başlatılan organ bağışı kampanyasında, bir ayda 130 kişiden organ bağışı sağlandı. Van Atatürk Lisesi'nde öğrenim gören biri erkek 5 öğrenci, bir ay önce organ bağışı kampanyası başlattı. Van'ın yanı sıra Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki diğer illeri de kapsayan kampanyada, bugüne kadar 130 vatandaş, tüm organlannı bağışladı. Kampanyayı başlatan Nurdan Kılavuz, Sibel Bayramoğlu, Nurcan Koç, Arzu Çakmakçı ile Mustafa Akbaş adlı öğrenciler, hedeflerinin yıl sonuna kadar bağış sayısım 200'e çıkarmak olduğunu belirttiler. Sağlık müdürlüğü yetkilileri de, böyle bir kampanyanın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez başlatıldığını, sağlanan bağış belgelerinin öğrenciler tarafından kendilerine teslim edildiğini bildirdiler. TÜBİTAK'ta igten çıkarma • tş-Sendika Servisi — TÜBİTAK Gebze Araştırma Merkezi'nde çalışan 420 kişi, 7 arkadaşlarının işten çıkartılmasını protesto etmek amacıyla dün yemek boykutu ve işyerinin önüne siyah çelenk bırakma eylemleri yaptılar. öğlen yemeğini yemeyerek çıkış kapısınm önünde toplanan TÜBİTAK çalışanlan, buraya siyah çelenk bıraktıktan sonra topluca yürüyerek işyerlerine döndüler. TÜBİTAK çalışanları, işten çıkartmalann sürmesinden endişe ettiklerini belirterek yemek boykotu eyleraini bir hafta sürdüreceklerini açıkladılar. Aykut devrede • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Reorganizasyon nedeniyle işçilere izin verilen ASELSAN'daki sorunlan görüşmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut, işçi ve işveren taraflarıyla görüştü. Aykut, ilk olarak ASELSAN işçilerinin yeni örgütlendiği Otomobil-lş yetkilileriyle görüştü. Aykut görüşme sırasında sendikaalara, işçilerin sokağa dökülmemesi, eylem yerine haklann yasal yollardan aranması gerektiğini, eylem halinde işçilerin hapise düşebileceğini ifade etti. Edinilen bilgiye göre Aykut, işverenin işçi çıkarmasının da bir hak, yasal bir işlem olduğunu da sendikacılara aktardı. Aykut, sendikacüardan sonra ASELSAN işveren temsilcileriyle de bir görüşme yaptı. 2 gencin kuşkulu öltimü • ANKARA (Cnmhuriyel Bürosu) — Ankara'da lncirli'de özcan Çelebi'ye ait evde lncirli Lisesi son sınıf öğrencilerinden Hakan Çelebi ile Yalçın Eskiyapan Ortaokulu son sınıf öğrencisi Tülay Salman tabaneayla vurulmuş olarak bulundular. Dün sabah meydana gelen olayda kullanılan silahın Özcan Çelebi'ye ait olduğunu bildiren yetkililer, cesetlerin Çelebi'nin annesi Raziye Çelebi tarafından bulunduğunu kaydederek, olayın 09.00-10.30 saatleri arasında meydana gelmiş olabileceğini belirttiler. Yetkilüer, olayla ilgili soruşturmaya devam edildiğini ve ancak balistik incelemeden sonra olayın cinayet ya da kaza olup olmadığının anlaşılabileceğini söylediler. Ege'de deprem • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Ege Denizi'nde dün akşam saatlerüıde hafıf şiddetli bir deprem oldu. Kandilli Rasathanesi yetkililerinden edinilen bilgilere göre dün akşam saat 21.00'de Bozcaada açıklarında Richter ölçeğine göre 4 şiddetinde meydana gelen deprem, Ege Denizi ve kıyılannda hissedildi. Depremde herhangi bir can ve mal kaybının olmadığı öğrenildi. Sığınmacılardan dilekçe • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — Suriye'den Irak'a geçmek isterken yanhşlıkla geçtiği Türkiye'de yakalanan ve yargılaması sonucu 12 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Iraklı Peşmerge Ismail Bercilli'nin Diyarbakır geçici bannma merkezinde bulunan eşi, İçişleri Bakanhğı'na başvurarak mart ayında cezası sona erecek olan eşinin, Irak'a gönderilmemesini istedi. Atatürk büstü yıkıldı • BATMAN (Cumhuriyet) — Merkeze bağb Balpınar köyündeki Mobil Ortaokulu'nun Atatürk büstü kimliği belirsiz kişilerce yıkıldı. Büst üzerindeki tüm yazılan da silen saldırganlar "Ne Mutlu Kürtüm diyene PKK" yazdılar. Önceki gece kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen saldında Atatürk büstü yıkıldıktan sonra bahçeye atıldı. Büst üzerindeki "Ne mutlu Türküm diyene" yazısını da söken saldırganlar kırmızı boyayla "Ne mutlu Kurtum diyene PKK" yazdılar. Batman Kaymakamı Ali Ülger olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirildi. ] SP'NIN IÇINDEN Başlarken."SHP'de ne var ne yok?" "DYP'de ne var ne yok?" "ANAP'ta ne var ne yok?" "DYP'de 'yeni çizgi' tartışması..." Bu dört çalışma, siyasal yaşamımızdaki partilerin program ve tüzük tartışmaları dışında, yazılı olanların somut anlamda yaşama geçirilmesi açısmdan pek çok olguyu gündeme getirmişti Kongrelerde, parti içi toplantılarda dile getirilemeyen, tartışma zemini bulunamayan sancılar, sıkıntüar da partilerdeki değişik görüşlerin temsilcileri, farklı kesimlerin sözcüleri tarafından dile getirilmişti bu çalışmalarda. Siyasal partilerimizde pek yaygm olamayan iç haberleşme araçlarının, üyeler arasındaki iletişimi yeterli düzeyde sağlayamadığı da gö'z önüne alınırsa, bu tür çalışmalarm işlevi daha belirgin biçimde ortaya çıkıyor. Parülerde olup bitenlerin kamuoyuna, bir siyasal oluşumun içindeki değişik tonlardan yansıtılması da "örgüt içi demokrasi"den geniş kesimlerin daha ayrmtılı bilgilenmesine yol açıyor. Bir sûredir ağırlıklı olarak parlamentodaki partilere yönelik yaptığımız çalışmaları bu kez de parlamento dışmdan bir partiyle sürdüruyoruz' "DSP'nin içinden" Dünden bugüne DSP nasıl geldi? DSP'den "gelip geçenler" ne diyor? DSP ö'rgûtlerinin bugün içinde bulundukları durum nedir? Görevden almalar, istifalar, atamalar, kongre yapüamayan iller... DSP'yi yönetenler ne diyor? Yukandaki sorulara yanıt arayarak, parti içindeki somut uygulamalara farklı açtlardan bakan değişik tondaki sesleri yansıtarak sürdüreceğiz bu çalışmayu îç Politika Servisi 'Söylenecek çok şey var, ancak...9 AHMET KURT Dünden bugüne DSP Güvercîn kıpır kıpırDSP'de neredeyse kurulduğu günden bu yana sessizce yürüyen, zaman zaman "deklarasyonlarla" açığa çıkan, bir süredir durulmuş gibi görünen iç çatışma geçen günlerde kamuoyuna duyuruldu. ŞENAY KALKAN 70Mi yılların "umudu", "Karaoglan" Bülent Ecevit, Türk siyasi yaşanunda "mavi gömle- gi"yle olduğu kadar mitinglerde uçurduğu ak güvercinlerle de sim- geleşmişti. 12 Eylül'de CHP'nin kapatılraası, Ecevit'in "yasaklan- masT bu kez ak güverrinlerin aya- ğındaki zincirle anlatılır olmuştu. 85 sonlarına doğru da ak güver- cin, mavi zemin üzerinde kanat açarak Demokratik Sol Parti'nin amblemi oldu. Ancak her ne ka- dar ak güvercin mavi zemin üze- rinde hareketsiz duruyorduysa da DSP'yle yakından ilgilenenlerin anlattıklan, güvercinin kıpır kıpır olduğunu gösteriyordu. "Halkın yönetime ıgırltgını koyması ve halkın sesi olmak" için kurulan Demokratik Sol Parti, içten içten kaynıyordu. Ocak, bucak örgütle- rinden ıllere, hatta genel merkeze kadar... Bnlenl ve Rahşan E«vit- le bir-iki genel raerkez ve ataraa, il, ilçe başkanı dışında "kime do- konulsa bin ah" işitiliyordu. Eleş- tiriler.; "parti içi demokrasinin iş- letilmemesi", "parti tüzügüne uyulmamasT, "kongrelerin yapıl- maması", "yıüardır aidat odeyen- ler dahil başvuranlara uyelikleri- nin gelmemesi", '11, üçe yonetici- lerinin sık sık görevden alınması", "biraz sesini yükseltenlerin ihraç edilmesi",. "partinin hiçbir orga- nının çalışbnlmayarak tek eiden yönetiliyor olması" gibi konular- da odaklaşıyordu. DSP'de neredeyse kurulduğu günden bu yana sessizce yürüyen, zaman zaman "deklarasyonlarla" açığa çıkan, ama bir süredir yine "durulmuş" görünen iç çatışma, geçen günlerde yeniden "korano- yuna dayanı"ldu. Kendilerine "DSP'yi güçfendinneye karariı partililer" diyen bir grup, parti içindeki sorunlan kamuoyuna da mal ettiler. Yaptıklan açıklamada, DSP'de yaşananın "kamuoyunda iddia edildigi gibi" il ve ilçelerde kongre sanası olmadığııu "yaşa- nanın parti tüzügu ve parti içi de- mokrasinin işletilraemesinden kaynaklanan sancı" olduğu belir- tilerek "Sayın Bölent Ecevit'in li- derligine, parti tüzük ve programı- na ve örgütlenme modeline inan- dıgımız için DSP'liyiz. Ancak tü- zük ihlali yaparak partinin Ana- yasa Mahkemesi'nden ihtar alma- sına neden olanlarla raakamlan ne olursa olsun mücadele edece- ğiz" deniliyordu. Grubun hazırla- dığı rapora göre Ocak 1990 itiba- nyla DSP'de kongre yapan il sa- yısı 39, bu illerden çeşitli neden- lerle yönetımi boşalanlarda kong- re yapılmayan il sayısı 32, parti kurulduğundan bu yana hiç kong- re yapmayan il sayısı da 28 idi. Bu ve benzeri sorunlar belki bü- tün partilerde yaşanıyordu. Hat- ta belki Türk (belki de dünya) si- yasi tarihi bu ve benzeri sorunla- nn yaşandığı partilerle doluydu, ama Türkiye'de hiçbir parti "ta- bandan örgütlenrae" konusunda DSP'DE SANCI — Demokratik Sol Parti'nin kurnluş günlerinden iti- baren yaşanan huzursuzluk. yöneltilen eleştiriler zaman zaman parti- nin ilk Genel Başkanı Rahşan Ecevit'i de hedef almıştı. Geçen günler- de partideki sorunlan kamuoyuna açıklayan "DSP'ye gönül vermiş gerçek partililer" ise "Yılmadan oldubittilere karşı koyahm, pislOderi ni örtmek için liderimiri kalkan yapanlann nmskesini düşürelim" diyor. DSP kadar "iddialı" olmamıştı. DSP adı daha ağızlara alınmaz- ken Rahşan, hatta Biilent Ecevit, dolaylı yollardan görüşlerini açık- larken bile, kurulacak yeni parti- nin "Türkiye'de ilk defa" taban- dan tavana doğru örgütleneceği vurgularuyordu. Nitekim Rahşan Ecevit de DSP'nin ilk Kurucular Kurulu toplantısında "tabandan tavana" örgütlenmenin, DSP'nin "haJkın gerçek partisi" olduğunun altını çiziyordu. Peki, Rahşan Ecevit'in ilk ku- rucular kurulu toplantısında de- diği gibi "seçkinler yönetiminin degil, seçmenler yönetiminin par- tisi" olan Demokratik Sol Parti nasıl olmuştu da muhalefetin de- yimiyle "Devamlı Sorunlu Parti" haline gelmişti? Bu sorunun ya- rutı için en başa dönelim: 6 Kasım 1983 seçimlerinden kı- sa bir süre önce (27 Ekim 83) Türk-îş eski genel başkanlarından Halil TUnç, sanayici Murtaza Çe- likel ve kapatılan CHP tzmir es- ki İl Başkanı Sedat Alunan, "müj- de"yi.vermişlerdi. "Halkın kendi partisini kurması" için kollar sı- vanmıştı. Örgütlenme modeli ola- rak da Isveç Sosyal Demokrat Partisi ornek alınmıştı. Yani her sandık bölgesinden işçi, ev kadı- ru, esnaf, üretici gibi toplumun çe- şitli kesimlerinden 12 kişi kurucu üye olarak belirlenecek, böylece o zamanki sayısıyla 67 ilde birden örgütlenilecek, sonra genel merkez ve yöneticileri saptanacakü. Lider mi? "Lider halkın arasından çıkar ve kendini kanıtlaya kanıtlaya ge- lir"di. Ankara'da önce "Geçid Ya- zışma Merkezi", ardından "Kurn- luş Hazırüklan Bürosu" kuruldu. Temmuz 1984'te çalışmalar bi- raz daha somutlanmaya başladı. Ankara Küçükesat'ta oluşturulan "Geçici Merkez"den 35 ildeki 18 bini aşkın adrese "Demokratik Sol Hareketin Öncüieriııe" başhklı çağn mektubu postalanıyordu. 24 Ocak Kararları'mn uygulamaya başladığı günlerde Merkez Banka- sı Başkanı olan, ancak bu karar- ları eleştirince görevinden alınan tsmail Hakkı Aydmoghı ve mimar Cahit Ülkü'nün yolladığı 32 say- falık "çağn" kitapçığmm son say- fası "üye adaylığı" ve "kurucu üjcHk başvunı ön»egi"ne aynlnuş- tı. O günlerde "demokratik sol ha- reketin öncüleri"ni bir parti çatı- sı altında toplamaya çalışanlar arasında 12 Eylül'de kapatılan CHP'nin Genel Başkanı Bölent Ecevit "yasakh" olduğu için da- ha çok eşi Rahşan Ecevit'in adı ge- çiyordu, ancak DSP'ye ilişkin ilk açıklamaları yapan Halil Tunç, Murtaza Çelikel, Şedat Akman- ın yanı sıra Mukbil Abay, Hasan Bıyıklı, Mahmut Özdemir, Engin Ünsal, Doğan Öztunç, Cahit Ul- kü, Ali Ekber Eren ve Salih Kurt- un bütün çalışmaları Ecevitler'in önderliğinde yaptıklan biliniyor- du. Nitekim Bulent Ecevit, partinin kuruluşu için İçişleri Bakanlığı- na başvurulduğu günlerde "Hay- di saklamayayun, partinin progra- mını benim yazdığımı soyleyevim" diye "itirar' ediyordu. Tuzuğu de Bulent Ecevit'in "gözleminde", Ecevit'in avukatlarından Özcan Atalay, Doç. Dr. Hasan Bıyıkh ve Şahin Mengü hazırlamıştı. StRECEK İZMİT — DSP Kocaeli örgü- tünde Bulent Ecevit sevgisi her şe- yin üstünde tutuluyor. örgütteki huzursuzluklar Bulent Ecevit üzü- lecek diye örtbas ediliyor. Ancak Örgüt içinde Rahşan Ecevit'e karşı tepkiler az da olsa bulunuyor. Rahşan Ecevit'in DSP örgütleri- ni zaman zaman telefonla yönlen- dirdiğini söyleyen DSP eski il yö- neticilerinden bazıları, "Rahşan Hamm, 'Şu kişi partiye zararlı, uzaklaştınn' gibi talimatianyla zaman zaman huzursuzluklar ya- raüyor. Ancak Genel Başkan Bu- lent Ecevit sevgisi berkesi suskun- luga itiyor. Zaten bu konudaki tepkinizi dile getirseniz de parti suçu işlediğiniz gerekçesiyle disip- line veriliyorsunuz" diye görüşle- rini belirtiyorlar. DSP Kocaeli tl Başkanlığı'na 21 Nisan 1989 tarihinde atama ile ge- len emekli öğretmen Hasan Er- rag, parti genel merkezine il kong- ni de belirterek, "Tüm secimlerin hazüran 1990'a kadar yapılması gcrekiyor. Biz bu konudaki kazır- hkianmızı bitirdik. 9 bin 800 öye- mizle seçimleri bekliyomz" dedi. DSP Kocaeli İl Başkanlığı'na seçimle gelen ilk başkan olan emekli Milli Eğitim Müdürü Mu- sa Adnan Kaya ise görevinde 5 ay kaldığım söyledi. Musa Adnan Kaya, DSP il baş- kanhğı sırasında Kocaeli örgütün- de uyumsuzluğun söz konusu ol- duğunu belinerek, "Tabandan ta- vana dognı ruh ve anlayış düzeyi felsefesini göremedim. Dunımu 7 sayfahk rapor halinde parti genel merkezine bildirdim. Genel mer- kezin bu konuda rahat karar ve- rebilmesi için de istifa ettim. An- cak genel merkezden hiç ilgi görmedim" dedi. Kaya, DSP Ge- nel Merkezi'nden konu ile ilgili araştırma yapümasını beklerken 17 Kasım 1988 tarihinde Kocaeli il disiplin kurulu tarafından par- ti suçu nedeniyle ihraç edildiğini, ERTlG Tüm secimlerin haziran 1990'a kadar yapılması gerekiyor. Biz hazırız. KAYA Tabandan tavana doğru ruh ve anlayış düzeyi felsefesini göremedim. GEDtKLt Yönetim demokratik solcuların yönetimidir. Kongreler yapılacak. resi zorunluluğunu bildirdiğini söyleyerek, "üç kez yasalara uy- gun olarak atamam yapıldı" de- di. DSP Kocaeli tl Başkanı Ertug, Kocaeli'de Gebze ilçesi dışında Merkez ilçe Izmit, Körfez, Göl- cük, Kandıra, Karamürsel ilçele- rinde görevlerini aksatanların de- mokratik anlayış içerisinde nöbet devrinin atamayla yapıldığını, bu ilçelerin yasal süre içerisinde se- çime gidebileceklerini söyledi. İl Başkanı Ertuğ, "Kocaeli olarak 6 ilçe, 24 belde ve il olarak Rahşan Hanım'a karşı en nfak tepkimi- zin buJunmadıgı, onun varlığı ile aşın uçlann partiye sızdınlmadı- ğından örgüt, ilçe ve belgeler ile huzur içindedir. Rahşan Hanıma mutfağı tarif edenleri kınıyoruz. Örgut içinde boyle duşünenleri banndırmayız. Disiplin kunıluna sevk ederiz" diye konuştu. DSP tl Başkanı Hasan Ertuğ, ilçe kongreleri için parti genel merkezinden taliniat bekledikleri- parti Ust disiplin kuruluna bu su- çu işlemediğini bildirdığı halde he- nüz bu konuda olumlu veya olumsuz yanıt alamadığını söyle- di. Gönlünün hâla DSP'de oldu- ğunu söyleyen eski DSP İl Başka- nı Kaya, "DSP'de tüzuk hüküra- lerine ve programa yeterince s»y- gı gösterilmiyor kanaaündeyim. Söylenecek o kadar çok şey var ki, Sayın Genel Başkan Bulent Ecevit üzülecek diye söylemek istemiyoram" şeklinde konuştu. DSP'nin il kurucu üyelerinden ve merkez ilçe eski başkanlann- dan SEKA'da işçi olan Bekir Ge- dikli, Genel Başkan Bulent Ece- vit ve Rahşan Ecevit'e büyük sev- gi ve saygı beslediklerini, bunun karşısında olanları çıkarcılıkla suçlayarak, "Mevcut yönetim de- mokratik solcolann yönetimidir. Siyasi Partiler Yasası'na göre, za- manında ve günunde DSP de- mokratik bir şekilde kongrelerini yapacaktir" dedi. Benden habersiz atamalar yapıldı DSP'nin 3. Genel Başkanı Necdet Karababa, üye sayısının 100 binin üstünde olmadığını savundu ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — DSP'nin mayıs ya da hazi- ran ayında yapılacağı açıklanan kurultayı öncesinde eski Genel Başkan Necdet Karababa, Cum- huriyet'in sorularını yanıtlarken en çok Rahşan Ecevit'ten yakın- dı. Genel başkanlığı döneminde Rahşan Ecevit'in hiçbir sıfatı yok- ken istediği örgütleri görevden al- dığını, istediği atamaları yaptığı- nı bildiren Karababa, "Son kurul- taya da sahte delegeler veya masa başında delege tespitleriyle gidi- lecegi" görüşünü savundu. Partinin 1985 yılında kurulu- şundan bugüne değin bir tek Ada- na kongresinin yapıldığını, orada da Rahşan Ecevit'in istediği bir is- min seçildiğini anlatan Karababa, 1987 milletvekili seçiminden son- ra Bulent Ecevit'in parti genel baş- kanhğından ayrılma karanndan sonra partinin başuıa geçtiğini söyledi. Bulent Ecevit'in ısrarları karşısında bu görevi kabul ettiği- 'Partideki yasadışı davramşlarm sadece Rahşan Hanım'dan geldiğini sanıyordum. Bulent Bey'e intikal etmiyor sanıyordum. Oysa onun da her şeyden haberi var, genel başkanken haberi olmadan görevden almalar olamayacağına göre...' ni, ancak Rahşan Ecevit'le ilgili endişelerinin doğru çıktığım kay- deden Karababa, şöyle konuştu: "Genel başkanlıgımın 15. gü- nünde Rahşan Ecevit 7 ili görev- den almamı istedi. Merkez Karer Kunılu'nda kimsenin haberi yok- tu. Rahşan Hanım her gün parti- ye gelmeye başladı. Bütün gün ça- hsıyordu. Örgüt dahil herkes onun emirlerini uyguluyordu. Benden habersiz atamalar yapmaya başla- dL Kanunsuzhıga göz yummak is- temedim ama Merkez Karar Ku- nılu'ndakiler ondan yana tavır alınca genel başkanlıktan aynl- mak zonında kaldım." Karababa, kendi döneminde 4 ilin görevden alındığını, 12 bin olan üye sayısının 68 bine çıkanl- dığını, DSP Genel Sekreteri Sd- çuk Sönmez'in "üye sayımız 100 binin üzerinde" sözlerinin doğru olmadığını söyledi. Cumhuriyet Başsaveılıği'nın kayıtlanna göre 1989 sonu itibarıyla DSP'nin 80 bin 934 üyesi bulunuyor. Karaba- ba, kuruluştan bu yana 27 ilin hiç kongresinin yapümadığmı, kurul- tay yaklaşırken de hiçbir kongre takviminin açıklanmamış olduğu- na işaret etti. Örgütün sürekli olarak kendi- sini sıkıştırması, yakınmalann art- ması uzerine bir süre önce örgüte bir mektup gönderdiğini bildiren Necdet Karababa, çıkışımn kurul- tayla hiçbir ilgisi olmadığını savundu. Parti içinde ikili konuşmalarda başta Genel Sekreter Sönmez ol- mak üzere herkesin Rahşan Ece- vit'in müdahalelerinden rahatsız- hğını dile getirdığini bildiren Ka- rababa, sözlerini şöyle surdurdü: "Merkez Karar Kurulu'ndaki arkadaşlanmızın bugüne kadar hangi karardan haberieri oldu? Hangi gün toplanh yapüıyor, ha- berieri var mı? Haberfcri ohaadaa nasıl imza ardldaruu bir açüdaya- bilseler. Hiçbir topiann yapdau- dan Uçeler, iller görevdea ahuyor. tşte son zamaolarda görevdea ab- nan iller Adana, Adıyamaa, AB- kara, Antalya, Aydm, BaiıkMir, Bursa, Çanakkale, DenizM, Diy»- bakır, Eskişehir, Giresun, Hatay, tçel, tstanbul, Kars (alındı, aymı kişi yeniden atandı), Kastamonu (tam bilemiyoruz), Kocaeli, Kii- tahya, Manisa, Muş, Nevşehir, Ordu, Rize, Samsun, Irabzon, Şanlıurfa, Zonguldak. Partideki yasadışı davnunsJara sadece Rahşan Hanım'dan geldi- ğini sanıyordum. Bulent Bey'e in- tikal etmiyor sanıjordum. Oysa onnn da her seyden haberi var, ge- nel başkanken haberi olmadan görevden almalar olamayacağına göre." Karababa, mücadelelerinin devam edeceğini sözlerine ekledi. BARCLAY DüşükKatran-Zevkli Içim MADEIN U.S.A.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear