25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahbı Cumhunvec vlacbaauhk \e Gazeteufık Turk Anonım Şırketı adına N»dır NwJı 0 Genel Va\ın Muduru Ha*an Omal. Muessce Muduru Emıne l^aklıgıl. >azı Işlerı Muduru Oka> Gonensıo. 0 Haber Merkezı Muduru )alfin Baytr. SaWa Duzenı >onetmern \lt 4car. 0 Temvhıler Ahmtt Tan. IZMİR Hikmel Çcankm. AD\NA Çeon tgrnoglu 1. Pblılıka Cdal B»jlatn. Dıs Haberlcr trfm B>ki. Ekonomı Onfcu Turinn. !ş Scndıka •Nulmn ktttnti. Kullur Cdal Lot, Eğıum Genca> Şaylaıı. Haber Araşlırma İsmel Ikrian. \\ın Haberien Necdd Dogan. Spor Dant^rui Abdottudr ^ncrinao, D\s Yaalar bmtı (.atttkaa. Araştıma U a i Up«v Du^dıme Abduttalı >.ancı. 9 Kooıdınaıor Munr) Korutauı. 9 Wah ' ^ r Enrf Eı*M. • Mutıasrte^ Bufcnl teatr # Buıtr-Pianıaıru Srvp <>snuuıt*sro(hı # Rcklam Vst Toran. • Ek >avmlar Hota \k«ol • Idarr Hascym Ganr. • I>le-,mc Ondtr Çcik. # Bılgı IŞIOT Naıl İıuL • Ptr>ond srvp Bosıancıoghı. Basan w VoKin tumhunn* MabaaaUk <x OjmMOİık TJ^S. Turk Oca$ C*i J9'4] Cıfılnflıı U1U ij Pk 246-lwuıbul id 512 05 05 (20 halk Tefcı 22246 Fu (1) 526 60 72 t Bıimrfu/- Anlun: /ı» Ookjlp Bh'lnkılap S No 19 4, Tü 133 I1 41-4" Tdo. 42344 faı (4) 133 <K *< • lm»r H Zı>a Blv 1352 Si, 3. TeL 13 12 30. Teie* 52359 FM. (51) 19 53 «0 # Vbnc InorJ Cad II» S, No ! kat I. Td 19 3"1 52 (4 hat), Tdo- 62155, FM. Pl) 19 T E TAKVİM: 26 ŞUBAT 1990 Imsak: 5.12 Guneş: 6.37 Öğle: 12.22 İkindı: 15.25 Akşam: 17.57 Yatsı: 19.16 Beklamcıların özgürlük kampanyasıAvrupa Reklam Ajanslar Birliği, söz, basın, ifade ve seçim özgürlüğü için kampanya açtığını açıkladı. Birlik, "Bugün Doğu Avrupa yöneticilerinin bile reddettiği bazı kısıtlamalar bize karşı uygulanmak istenmektedir. Haklarımızı birleşerek koruyalım" dedi. RAGIP DURAN Merkezi Bruksel'de bulunan Avrupa Reklam Ajanslan Birliği EAAA, son olarak geçen ay Briik- sel ve bu ayın ortasında Viyana- da yaptığı toplantılarda, 1993 Av- rupa tek pazarına hazırlanırken "söz, basın, ifade ve seçim ozgur- lügü" için kampanya açtığını açık- ladı. Birliğin Başkanı Ronald Beat- son imzası ile yayımlanan bildiri- de, söz konusu dört temel özgür- lüğun "hur pazar ekonomisinin" önde gelen unsurları olduğu be- lirtildi. Doğu Avrupa'daki özgürlük ruzgârlanna da değinen EAAA, "Bugün Doğu Avrupa yöneticile- rinin bile reddettiği bazı kısıtlama- lar bize karşı uygulanmak isten- mektedir. Haklarımızı birleşerek koruyalım. Özgurlukleri koru- mak, Avrupa rairasını korumak için gercekleşn'nnemiz gereken or- tak davamızdır" gorüşune yer ve- riyor. Tüketicilerin bilgilendirilmesi ve üreticilerin ariln ya da hizmet- lerinin tamtılması için "Söz, dü- şünce, basın ve seçim özgttriük- lerinin" tayin edici olduğunu be- lirten Avrupalı reklamcılann mes- leki örgutu, AT Komisyonu'nun bugune kadar bu alanda başarılı çalışmalar yaptığını hatırlattı, an- cak "Yine de bazı iilkelerdeki ki- mi kesimlerin tepeden inmeci ve özgurlukleri kısıtlayıcı yasal dii- zenlemeler tasarlayıp uyguladıkla- nnı" belirttı. Öte yandan EAAA, önumüzde- ki mart ayında ünlü Amerikan rekiamcılık dergisi Advertising Age"de yayımlanmak uzere, AT ul- kelerinde faaliyet gösteren reklam ajanslan sıralamasını saptadı. Bu yılki Avrupa sıralamasmda Young and Rubicam Ajansı liste başına yerleşirken geçen yıl, ilk ikiye gı- ren FCB-Publicis ve Saatcbi and Saatchi ajanslan gerileme kaydet- ti. Avrupa Ekonomik Topluluğu- nun resmi para birimi ECU (yak- laşık 7 Fransız Frangı ya da 1.2 ABD Dolan) üzerinden hazırla- nan listede, Amerikalı ve tngiliz megareklam gruplan ön sıralarda yer aldı. Aşağıda drolannın 1000 ECU üzerinden gösterildiği AT- nin en büyük 20 reklam ajansı sı- rasıyla şöyle: Young and Rubicam Europe (Cıro: 2.051), PubUcis-FCB (Cıro: 1.793), Saatchi and Saatchi VVorl- dwide (1.617), McCann-Erickson (1.615), J.VValter Thompson (1.149), BSB (1.110), BBDO Euro- pe (1.109), Lintas Worldwide (1.063), Ogilvy Gronp (1.019), BMBand B Europe (991.56), Grey International (935.18), Belier WCRS (931.69), Lowe Internali- onal (872.34), Roux Seguela Cay- zac Goudard (794.17), DDB Ne- edham Worldwide (627.49), TBWA (577.05), CDP Internatio- nal (572.03), Leo Burnett (501.65), BDDP (446.00), AUiance Interna- tional (425.33). l^nıgııı üzerîne diş macunıı sürmeyin Yanıklara diş macunu, salça gibi maddelerin sürülmesinin son derece yanlış olduğu belirtilerek yanan bölümün temiz bir çarşafa sarılarak sağlık kuruluşunagidilmesi öneriliyor. SERDAR KIZIK İZMİR — Çocuk ölümlerinde yanıklar önemli bir yer tutuyor uz- manlara göre. Araştırmalar, ABD'de her yıl 300 bin kişinin de- ğişik kazalar nedeniyle yandığını gösteriyor. Ülkemizde sadece bir çocuk hastanesinde 1985-89 yıllan arasında yapılan bir araştırmada da 1617 yanık olayından 55'inin ölumle sonuçlandığı ortaya çıktı. Doktorlar, halk arasında yaygın olarak kullanılan, yanıklara dış macunu, salça gibi maddelerin sü- rülmesinin son derece yanlış oldu- ğunu belirtiyorlar Hekimler anne ve babalan uya- nyor, yanıklar için dikkal... tzmir Çocuk Haslanesi'nde Doç. Dr. Erol Mir başkanlığında Abdullah Yıldız, Pınar Valım, Cünevi Gun- ser ve Cezmi Seday'dan oluşan doktorlar grubunun aynı hastane- de 1985-89 yılları arasında yaptık- ları bir araştırma, çocuk ölümle- rinde yanıklarm önemli bir yer tuttuğunu gösterdi. Araştırmaya göre dort yıllık bir dönemde de- ğişik yaş grubundan 1617 çocuk, değışık oranda yanıklarla hastane- ye geldi. Bunlardan 55'i yaşamını yitirirken iyileşenlerin hastanede kalma süreleri ortalama 3 ay ol- du. Çocuklarda yanıklarm en sık görüldüğu dönemler, 1-3 yaş ara- sı olarak saptandı. Araştırma, 304 çocuğun sıcak sudan, 58'inin sıcak yemeklerden, 49'unun soba ateşin- den yandığını ortaya çıkardı. Araştırma grubu başkanı çocuk cerrahisi klinik şefı Doç. Dr. Mır, anne ve babaların evlerde alacak- lan basit önlemlerle yanıklarm yuzde 80 oranda önlenebileceğini söylerken yılda 300 bin yanık ola- yının yaşandığı, bunlardan 8 bi- ninin ölümle sonuçlandığı ABD 1 de yapılan araştırmaların bu ger- çeği kanıtladığıru vurguladı. Erol Mir, çocuk yanıklannda en önem- li iki konuya dikkat çekiyor. Bun- lardan birincisi yanık bölgesıne herhangi bir madde sürülmeme- si, ikincisi de ivedilikle bir sağlık kuruluşuna başvyrulması. "Top- lumda yaygın olarak kullanılan çok yanlış brr yontem var. Anne ve babalar ya da buyükler. çocu- gun yanan bölümlerine salça, diş macunu gibi maddder sürüyorlar. Bu, son derece >anlış" diyoı Doç. Dr. Mir, ardından da ekliyor: "Hiçbir şey sörmeyin yanık yü- ze>e, yanan kişiyi sadece temiz bir çarşafla sann ve acilen bir sağlık kuruluşuna götünın. Biz o\le va- kalaria karşılaştık ki yanık bölge- ye iyileşsin diye dışkı bile sürül- müş. Yanıklara sünilen her tiir madde biz doktorlana işini, do- layısıyla tedaviyi zora sokuyor." Yanıklarda hastaneye geç baş- vurunun da tedaviyi güçieştirdiği- ni, yanık tedavisinin çok masraf- lı ve güç olduğunu da vurguluyor Mır. Bu nedenle kazaları önlemek için gösterilecek özenin çok önem- li olduğunu belirtiyor ve şunlan söylüyor: "Çocuğun. sobanın üstündeki demlige, tencereje uzanması çok doğal, çunkii ne olacagını bilmi- yor, sobadan kaldınlacak demlik, tencere, yanma olasılığını azaltır. Keza tuplere dikkat etmek gereki- >or. En önemlisi de çocugu tek ba- şına bırakmamak, yine inşaatlar- da kazılan kirec çukuıian büyük tehlike. Kirec kuyusuna diisen bir- çok çocuğa rastladık. Temel ön- İemlerle kazalan ortadan kaldıra- biliriz. Dikkat ve özen veterli ola- cak." Türk resminde özgün bir üslup, yeni bir anlayış: Kayıhan Keskinok Zamaııı aravan ressam"Bir konunun geçmişi, bugünü ve geleceği... Üçü bir araya gelince ne verir? Süperpoze ya da bindirme sinemada, fotoğrafta uygulanmış. Bunu resimde gerçekleştirmeye çalışıyorum." ALPAY KABACAXI Boğalar... Atlar... Çıplak ka- dınlar... Kimi yüzeyleri ust üste çakışmış... Arenaiar, at koşula- n... Ortadoğu ve Yunan mitolo- jisi... Cinsellik, yine cinsellik... Kayıhan Keskinok, açacağı ser- gi için hazırladığı yeni resimleri birer birer gösteriyor, açıkhyor. Bir resim tutkunuyla, uzun yıllar Sesimiz adlı sanat-edebiyat dergı- sini yayımlayan Hasibc Ayten'le birlikte, ilgiyle izliyoruz: "Bir konunon geçmişi, bugü- nü, geleceği... Üçü bir araya ge- lince resim sanaünda ne verir? Sü- perpoze ya da bindirme, sinema- da, fotoğrafta uygulaomış. Bildi- gım kadar, dünyada bunu gercek- leştiren ressam >ok. Ancak Fre- ud'un bilinçaltı kuramından, va- roluşçuluktan kaynaklanan birtakım ogelere rastlanıyor. Be- nim yaptığım, bambaska bir şey. Superpoze'nin dayandığı mekân anlayışıoin tarihsd gelişimi var. Benim de bu anlayışa bir katkım J PORTRE K.KESKtVOK Çeşitli ödüller 1923'te Izmir'de doğdu. Adana Öğretmen Okulu'nu (1941) ve Gazi Eğitim Enstitusü Resim Bölümü'nü (1945) bitirdi. Boğazlıyan, Görele, Kars ve Trabzon'da resim öğretmenlıği yapu (1946-55). Isviçre hükümetinin bursunu kazanarak Lozan'a gitti, Ecole des Beaux-Arts'ta çalıştı (1960-61). Gazi Eğitim Enstitusü Resim Bölümü'nde öğretmenlik (1963-68), TRT Ankara Televizyonu Artistik Hizmetler Birimi'nde dekoratörlük ve mudürluk görevlerinde buiundu. 1983'ten bu yana kendi adını taşıyan özel atölyeyi yönetıyor. tstanbul Opera Binası Sanat Yanşması (1968), 34 Devlet Sergisi (1973), 50. Yıl Resim Heykel Yanşması (1973), DYO 7. Resim Sergisi (1973), 39. Devlet Sergisi KESKİNOK — Çagımız, mekânı zamanla birlikte (1976), Cumhuriyet Senatosu Atatürk Resim ele alıyor. Her olajı geçraişiyle birlikte değerlendi- Yanşması (1981) ve Kültür Bakanlığı rip bugünle kaynaştırmak, daha çağdaş bir duşun- Atatürk ve Devrimleri Resim Yanşması'nda ce yapısı gösterdiginden bana uygun geliyor. çeşitli ödüller kazandı. olsnn istedim. Onun için iddiam büyük. Mekflnın tarihsel gelişimi içinde de bir aşamadır demek is- tiyonım." Bayraklar... Şan, şeref... Aşkın çeşitli simşeselgortınümleri... Jo- keyler... Üç Gözeller. Biri tari- höncesinden, biri çağdaş, üçüncü- sü sıyah ırktan, uçü de çıplak... "Çağımız, mekânı zamanla birlikte ele alıyor. Her olayı gec- günle kaynaştırmak, daha çağdaş bir düşiince yapısı gösterdigİBden, bana uygun geliyor." İlk gösterdiği resimleri isaret ediyor: "tnsau bu kalabalıklar bunal- ûr. Rahattamak gerek. Diyeiim ki bunlar kemandır, piyanodur, kontrbastır..." Şimdj de birkaç natürmort. De- ğişik bir ışık altında nesneler, say- mişiyle birlikte degerlendirip bu- dam denilebilecek renkler... "Orkestranm bütann içinde bir flüt, bir triangl da islevini yerine getirecek. Sergiyi rahatlatacak bunlar..." Renkler... Tahsin Saraç'ın de- yişiyle: Sıcak san, titrek yeşil, utangaç pembe, küskün külrengi, diri mor, kurşun kara... En çok da diri mor: "Dahnda dolgun viş- ne; gözbebeği, sevgide tor / Uç- lan bir hindistancevizi gögusJerin / Bir gunaydın koyağa böğürtJen- Malcolm Forbes öldü 6 VahşiOrkide' Dış Habeıier Servısı — Beyazperde yeni yüzlerı sever. Hele bu yüzler genç ve erotikse. "Yeni kız"ın adı Carre Otis. Henuz 21 yaşında. Stern dergisinin haberine gore daha önce pahalı bir fotomodel olan, parfüm ve jean reklamlarında dikkati çeken Otis bu kez rejisör ZaJman King'in eline düştü. Ünlü " 9 . 5 " Hafta'nın prodüktörü King "Vahşi Orkide" adlı filmde ilginç bir aşk üçlusünü anlatıyor. Başrollerde yakışıklı Mickey Rourke, Jacqueline Bisset ve Carre Otis rol alıyorlar. "Vogue" ve "Cosmopolitan" dergilerine birçok kez kapak olan Otis, bu filmiyle "90'lı yılların erotik sansasyonu olmaya" aday gözukuy Vaşhi Orkide'nin Otis'i vahşi erotizme dönuk bakışlar saçıyor. 1 milyar dolara yakın serveti olduğu sanılan ABD'li işadamı Forbes, Türkiye'de de Kanuni Sultan Süleyman balonunu uçurarak ün yapmıştı. Malcolm Forbes'in, Liz Taylor'la olan gönül ilişkisi büyük ilgi toplamıştı. MALCOLM FORBES — 71 yaşındaydı. Dış Haberler Servisi — ABD'li ünlu işadamı Malcolm Forbes, arkasında 1 milyar dolara yakın servet bırakarak önceki gun öldu. Türkiye'de de Kanuni Sultan Suleyman balonunu uçurarak un yapan 71 yaşındaki Forbes, iş ilışkileri, renklı sosyal çevresı ve çapkınlıklarıyla, "kapitalizmin baronlan"ndan biri olarak tanınıyordu. Bir sozcusü tarafından yapılan açıklamada, 71 yaşındaki Forbes'in, Nevv Jersey eyaletindeki evinde, uyurken geçırdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitırdiği belirtıldı. Sözcu, "Forbes, Far Hilldeki evinde, Londra'dan döndükten sonra uyurken öldu" diye konuştu. 1919 yılında Nevv York'ta doğan Malcolm Forbes, ilginç hobileri \e renkli sosyal yaşamı ile tanınıyordu. Forbes, 1973'te, ABD'nın doğu kıyısından batısına balonla uçmayı başaran ilk kışi olmuştu. Malcolm Forbes, Nevv Jersey eyalet senatorluğu de yapmış, daha sonra vali adayı olarak gırdiğı seçimlerden yenik çıkmıştı. 1917 yılında yayın yaşamına giren Forbes dergisinin bugunkü tırajı ıse 720 bin. Servetinin 200 milyon ile 1 milyar dolar arasında olduğu sanılan Malcolm Forbes' in 5 oğlu ve bir kızı bulunuyor Malcolm Forbes'in, unlu yıldız Liz Tavlor ile olan gönül ilişkisi de buyük ilgi toplamıştı. Forbes, 1985 yılında 39 yıllık evlıliğine son vermişti. lerden, serin / O etli dul dodak- lar ki öpüşürken akkor / Diri mor." (Tahsin Saraç). Sonra Tahsin Saraç'ın ölümün- den çok kısa bir süre önce bası- lan Çıplak Kayada Çimlenmek ki- tabındaki desenleri... Bunlara benzer daha nice desen... Kadın- lar çoğunlukta... Hepsi çıplak... Kimi azgın bir boganın üstünde, çıplak bir atın üstünde kimi... Tüm cinsellikleriyle... Resimle ilk ilışkisine geçmeden, ilkokula yeni başiadığı yülara uza- nan ilginç bir ayakkabı öyküsü anlatıyor Kayıhan Keskinok: Bir cift ayakkabısı var: Bir teki kaba saba, öteki teki Avrupa'dan gel- me, zarif... Birbirine eşitlemek için hep çamurlara buluyor bun- lan. Bu yüzden dayak yiyor, pay- lanıyor. Ona göre bu "simetri daygosanun başbutgıcı", "sanal- sal egilimin ilk bettrtilerinden." tlkokul ikide, öğretmenin tah- taya yaptığı güzel bir manzara resmine hayranhk... tlkokul dört- te, kendi çizip boyadığı deniz manzarasına hayranlık... Adana öğretmen Okulu'nda müdürün olumiu tutumu, ilk cid- di resim çalışmaları... Ve nice çocukluk, ilk gençlik serüveni, düşlemleri: Boks, yürü- yüş, yüzme, kros gibi sporlar... ilk öğretmerüiğinde, Iğdır'daki askeri birlikte Ağn Dağı'na tırma- nış... Balıkçılık... Denizci olma karan... Pilot olma hazırlıkları, planÖrcüJük, paraşütçüluk tutku- lan... Türk Hava Kurumu kamp- larında çalışmalar... Bar kızlan- na âşık otmalar, onlarla dans et- mekten duyulan sonsuz yaşama sevinci... 1945'te Gazi Eğitim Enstitüsü'- nü bitirir ve Boğazlıyan Ortaoku- lu resim öğretmenliğine atanır. Yaşı yırmi iki. Okul döneminden gelen etkiJerle, peyzajlar yapıyor- dur. Rıfat Dgaz, aynı okulda Türkçe öğretmeni. "Mnthis yakı- şıklı bir adam. En yakışıklı artist Gary Cooper kadar yakışıklı. Uzun boylu, ince... Otuz iki, otuz üç yaşlannda. Çok da knlturiü, herkesten farkh. 'Bak Kayıhan' dedi. 'Güzel resim yapıyorsun, peyzajlann çok güzel. Ama insan olmayan bir şeyde yaşam yoktur. Duşüncelerini, kendi dünyam in- san aracılığıyla göstermelisin.' O günden sonra insana başladım. O söyledigi için mi, yoksa hazır ol- dugum için mi bilmiyonım." 1960'ta Isviçre bursunu kaza- narak gittiği Lozan'da Ecole des Beaux Arts'taki bir yıllık asistan- lığı ve ttalya ile Fransa'daki ge- zileri, ona Avrupa sanatını yakm- dan tanıma olanagı verir. Dönüşünde kalabalık fıgurlu kompozisyonlara, kendine özgu bir resim diline ulaşma çabalan- na yönelir. 1976'da "tnsanlar ve tnsanlar" adlı ikinci sergisini açtığında, ar- tık üslubunu bulmuştur. Bu ser- gideki "Gece Kulüthi" dizisinde "insanlanmızın hareketli ve coş- kulu mutJuluk arayışlan"nı yan- sıtır. Ertesi yıl açtığı serginin ko- nusu "Lunapark"tır. 1979 sergi- sinde "mekânın da soyutlaoma- sı" arayışına, renkte soyuüama- ya yönelişlere (mavi, mor, yeşil renkli kadın tenleri) taıuk olunur. Giderek masalsı öğeler girer, duş- ler, büyuler girer resmine... "Se- virun boyutlan"ru işler, atları, at koşulannı işler masalsı atmosfer- ler içerisinde... Resim serilvenini, kendine öz- gü diyebileceğiıniz bir "Algı" te- orisiyle açıkhyor şimdi: "Algı, bi- rikimlerin, gözün retina tabaka- sına gelen imgenin, beyindeki da- ha önceye ait birikûnlerle yonıra- lanmasMtar. Görsel algı, hiçbir za- man bir röprodüksiyon değildir. Yeniden yaratmadır. Bilgi ve de- neyim birikimiyle olnr. Fizikle, Einstein'in Izafiyet Teorisi'yle otuz beş yaşımda ilgilenmeye baş- ladım. Yaşamım, düşünceleriıu, sonradan ogrendigira yabancı dil, okudugum kitaplar, materyalist feisefe... bütnn bunlardan sonra = mc ! 'nin ne olduğunu o gün- kn aJgılayışımla bugiınku algıla- yışım arasında muthiş fark var. Şimdi işte bunun üzerine gerçek dışı dünya, düş âlemi kuruyo- nım." Kayıhan Keskinok'a göre bu eğilim bütün insanlarda var. Ön- ce gerçekçî bir şekilde algıladık- ları dış dünya üzerine imgelemle- riyk yeni bir dünya kurmaya baş- hyor. öznellik dünyasına giriyor- lar. O öznellik, başka bir nesnel- lik dünyasına götürüyor insanı. Bunu, en belirgin biçimde sanat tarihinde görüyoruz: "Realist ve empresyonistler nesnelci, onlan izleyen post empresyonistler öz- nelci, kübizmle yeniden nesoelci- lik, surrealizmle öznelcilik, pop- artla nesnelcilik, bugun öznel bir sanat dünyası... Sanatçılar ise ge- nellikle sanatlanoda yaşlılık baş- iadığı zaman soyuta yöneliyor- lar." Son olarak tstanbul'daki aka- demik çevreler ve günümüz Avru- pa sanatı üzerine göruşlermi ak- taraiım Keskinok'un: "... Çok yanlış bir yoldalar. Belirli bir çizgiyi tatroran, Avnı- pa'aın güdümünde olan kişileri destekliyoriar. Oysa Avrupa böy- le seylere değer vermiyor. O, 6ı- giir ve özgün olana deger veriyor, verirse... O, kendine hayran. Nar- sist. Homoseksüel. Uyuşturucu düşkünu. Bana gore resim bakı- mından da başka bakımdan da zayıf. Şimdi eski birikimin nimel- lerinden yararlanıyor." Gözde Sovyet dergisi • Dış Haberler Servisi — Sovyetler'de yayımlanan ve ilginç ozgün yazılarla basında perestroyka akımının öncülüğünü yapan "Arguments and Facts" dergisi Ingilizce yayımlanmaya başlandı. Derginin şubat 1990 sayısında Ligaçev'le yapılmış bir söyleşi, Kafkaslar Sovyetler'in Lübnan'ı mı, perestroyka bankacılığı gibi ilginç yazılar yer alıyor. Derginin Batı'da şimdilik abonelere gönderildiği bildiriliyor. 7 basamakh telefonlar • İSTANBUL (ANKA) — Haberleşme teknolojisinde Avrupa Topluluğu sistemine geçileceği, tüm telefon abone numaralannın değiştirileceği öğrenildi. PTT yetkililerinden alınan biJgiye göre haberleşmede ongörulen yeni sistem gereği, Türkiye'deki tüm illerin abone numaraları 7 basamakiı olacak. Şehirlerarası aramalar da yurt çapında 10 basamakiı sistemle gerçeklesecek. PTT yetkilileri, bu projenin gerçekleşmesiyle tum dünyanın kabul ettiği en gelişmiş sisteme Türkiye'nin entegrasyonunun sağianmış olacağını ifade ettiler. Tîlkiler tükeniyor • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) — Avcıhğın son üç yılda yaygınlaşması, tilki neslini de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Şanlıurfa'daki deri toptancılan, bölgede son yıllarda tilki avianmasının yoğunlaşması üzerine deri fiyatlarının önemli ölçüde duştüğüne dikkat çekerken avcılar da tilkiye eskisinden daha az rastladıklarını belirtiyorlar. Bahattin Bilmez adlı deri toptancısı, "Üç yıl öncesine kadar tilki derileri oldukça iyi fiyattan satılıyordu. Tabii bu durum, avctlan tilkiye yöneltti. Son üç yılda ise çarşunıza gelen av hayvanları arasında tilkinin çoğunlukta olması ayrıca dikkat çekicidir. Tabii deri çoğahnca da fiyatlar düştü. Tilki avlanmasına yasal bir önJem alınması gerekir" diye konuştu. l^şlılar haftası • İSTANBUL (AA) — Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından, 19-25 mart tarihleri arasında Yaşlılar Haftası duzenleneceği belirtildi. Kurumdan yapılan açıklamada, hafta dolayısıyla yurt çapında, Türkiye'nin en yaşh 100 kişisinin seçileceği kaydedildi. Açıklamada, en yaşh kişilerin beîirlenebilmesi için yaslılann, 10 mart tarihine kadar bulundukları il sosyal hizmetler müdurluklerine veya genel mudürlüğe bir resim ve kısa biyografileriyle birlikte başvurmaları istendi. Kar temizliffl • ERZURUM (AA) — Erzurum Belediyesi'nin oluşturduğu 400 kişilik ekip, kenti kardan temizlemeye çalışıyor. Erzurum Belediyesi, bu kış döneminde kar temizleme çalışmaları için 2 milyar lira harcadı. Üç vardiya halinde 24 saat arahksız devam eden kar temizleme çalışmaları, sekiz loder, dört greyder, 20 kamyon ve 400 işçiyle sürdürülüyor. Erzurum Betediye Başkanı Mehmet Ali Ünal yaptığı açıklamada, vatandaşların yağan kardan etkilenmemeleri için belediyenin tüm imkânlannı zorladıklarım belirtti. Doğubeyazıt'ta sorıınu • DOCUBEYAZnr (AA) — Ağn'run Doğubeyazıt ilçesinde diş doktoru bulunmadığı için öğrenciler diş taramasından geçirilemiyor. Ilçe Kaymakamı Hüseyin Kulözü, öğrencilere temizlik alışkanlığını kazandırmak amacıyla sabun, diş fırçası ve diş macunu dağıttıklannı söyledi. Kulözü, "Sağlam dişi olan çocuk çok az. Ancak ilçede altı aydan beri diş hekimi bulunmadığı için diş taraması yapamıyoruz" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear