22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 HABERLER 4 ARALIK 1990 Eski eserlere onarun • AMASYA (Cumhuriyet) — Karadeniz Bölgesi'nde tarihi eser yönünden zengin olan Amasya'da yıllardır el atılmayan eserlerin onanmlarına başlandı. Geçen yıllarda restorasyonu tamamlanan Gümuşlü Cami, Temenni Mescidi, Torumtay Türbesi, Gökmedrese, Kale ile onarımı süren Kumacık Hamamı ve Bimarhane'nin yanı sıra müteahhide verilen Şirvanhlar Türbesi ile Hızırpaşa Camisi'nin restorasyonları da önümilzdeki aylarda tamamlanacak. (Fotoğraf: Selahattin Gazelci) Açlık grevleri sürüyor • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Aydın ve Buca cezaevlerindeki açlık grevleri sürüyor. Aydın E Tipi Cezaevi'ndeki siyasi hukümlülerden 30 kişilik 2. grup iki gün sürecek açlık grevini devraldı. Dönüşümlü olarak yürütülen açlık grevinin süresiz olduğu belirtildi. Aydın Curahuriyet Başsavcısı Ihsan Taşkan, açlık grevine katılanların sağlık dunımlannın iyi olduğunu, kendilerine şekerli, tuzlu su verildiğini söyledi. Buca Ceza ve Tutukevi'nde de 19 kasım günü başlayan açbk grevi 16 kişinin katılımıyla sürüyor. İHD Izmir Şube Başkanı Mustafa Ufacık, greve katılanlardan Ahrnet Zincirci, Hasan Hüseyin Kaner ve Uğur Durak'ın sağlık durumlannın bozulduğunu, sağlık kontrolünden geçmeleri gerektiğini belirtti. Mülkiye 131 yaşında • ANKARA (ANKA) — Mülkiye'nin 131. yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Kutlama programı, dün Ankara Ekin Tiyatrosu'nun "Biz Bu Ihtilali Niye Yaptık, Netekim.." adlı oyun ile başladı. Bugün de Rüştü Koray ödülü verilen Prof. Muammer Aksoy için tören düzenlenecek. Mülkiye balosu ile devam edecek etkinlikleri, "Gizli NATO örgütü ve Terör" konulu söyleşi izleyecek. Prof. Muammer Aksoy'un Mülkiyeliler BirliğTnce yaptınlan arutmezan da hafta içinde açılacak. PKK'ya ttin adamı' önlemi • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu, dini istismar eden PKK'lı teröristlere karşı din adamlarına büyük görevler düştüğünü söyledi. Diyanet Işleri Başkanlığı ve Diyarbakır Müftülüğü'nce Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kapsarruna giren il ve ilçelerdeki müftü ve vaizlerin katıldığı bölge toplantısı dün Kultür Sarayı'nda yapıldı. Diyanet îşleri Başkanı Prof. Dr. Sait Yazıcıoğlu'nun da hazır bulunduğu toplantıya katılan Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu, "Ülkeler artık birbirlerinin üzerine topla tüfekle gitmiyorlar. Değişik yöntemler uygulayarak parçalanmaya mezhep, sağ, sol kavgalarıyla yıpratmaya çalışıyorlar. Bu bölgede de yeni oyunlar tezgâhlanıyor. Amaçlan bölge insanının huzurunu kaçırmak ve kalkınmayı engeilemektir. Güneydoğu'da terör var, her gün kan dökülüyor yaygarasını kopanırak dış ve iç sermayenin yatırvm yapmasını istemiyorlar" dedi. Prof. Erel toprağa verildi • lsUnbul Haber Servisi — Istanbul Tıp Fakültesi emekli öğretim üyelerinden Prof. Ali Şinasi Erel'in cenazesi dün Fatih Camii'nde kıünan öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarhğı'nda toprağa verildi. Prof. Erel için saat 10.30'da Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Prof. Dr. Kemal Atay Anfisi'nde düzenlenen törende Erel'in kişiliği ve tıp bilimine olan katkılan anlatıldı. Istanbul Tıp Fakültesi'nde 40 yıü aşkm süre öğretim üyeliği yapan Prof. Ali Şinasi Erel'in cenazesine öğrencileri, öğretim üyeleri, ailesi ve yakınları katıldı. 89 yaşında ölen Prof. Ali Şinasi Erel, Türkiye'de cerrahi dalının gelişmesindeki çaJışmalarıyla tanınıyordu. Trafik kazalan: 7 ölti • Haber Merkezi — Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen kazalarda 7 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı. Izmir-Aydın karayolunda Torbalı'nın Sağlık köyü çıkışında bir tankerle yolcu otobüsü çarpıştı. Yolcu otobüsünün içinde bulunanlardan Fatma Tokgöz ile 8 aylık Ümran Banş ve kimliği belirlenemeyen bir kişi yaşamını yitirdi. Kazada 15 kişi de yaralandılar. Yalova'ya 4 kilometre mesafede de TIR'la karşı yönden gelen bir otomobilin çarpışması sonucu Kadir Yayık ile eşi Hayat olay yerinde öldüler. Erzincan'dan Tercan'a gitmekte olan yolcu otobüsü Erzincan'a 37 kilometre kala virajı alamayarak Karasu Nehri'ne uçtu. Kazada DYP Tercan Merkez İlçe Başkanı Celal Çalışkan ile yolculardan Haydar Demir öldüler. Çobana tecavüz soruştııruluyor • ANKARA (ANKA) — Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Siirt Cezaevi'nde bulunduğu sırada kendisine tecavüz edildiği öne sürülen ve daha sonra yaşamını yitiren Necmettin Çoban'la ilgili iddialann soruşturulduğunu bildirdi. Bakan Sungurlu, SHP Ankara Milletvekili Tevfık Koçak'ın bu konudaki soru önergesine verdiği yanıtta, Çoban'a tecavüzde bulunulduğuna ilişkin 3 Ağustos 1990 tarihine kadar Siirt Cumhuriyet Başsavcıhğı'na ulaşan herhangi bir şikâyetin olmadığını belirtti. Prefabrik evlere ek • ÇORLL (Curahuriyet) — Çorlu'da göçmenler için devlet tarafından yaptınlan prefabrik evlerin, izinsiz yeni bölümler eklenerek büyütüldüğü bildirildi. Göçmenlere 20 yıl içinde ödenmek üzere verilen standart planlı evlerin ek inşaatlarla genişletilmesinin estetik görünümü bozduğu ve yeşil alanların işgaline neden olduğu öne sürüldü. llgiüler, göçmen evlerinin nıhsatsız büyütülmesine karşı uyarıda bulunduklannı ve ek yapılan kısımlann yıkılıp binaların eski haline getirilmesinin göçmenlere bildirildiğini açıkladılar. (Fotoğraf: Erdal özcan) Tfrakya'da yagmur sevinci • TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) — Trakya bölgesinde son 10 gündür sağanak yağışlar, bir yandan tahıl tohumunu toprağa yeni atmış üreticinin yüzünü güldürürken bir yandan da barajlardaki sulann yükselmesi ile yeniden bol suya kavuşan kentliyi sevindirdi. Trakyalı çiftçiler, çimlenerek toprak yüzeyine çıkan kışlık mahsülün, düşen yağmurlarla çimlenerek kardeşlendiğini, ilkbahar yağışlannın da düzenli gitmesi halinde buğday üretiminde artış olacağını ileri sürüyorlar. 82 SHP milletvekili maden işçilerine destek için ocaklara gidiyor SHP'ninZongıüdak çıkarmasıSHP Genel Başkanı Inönü, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Yapılacak şey seçimde halkın bu iktidar için lokavt kararı almasıdır" dedi. DYP Zonguldak Milletvekili Toptan, "Maden ocağını kapatmak vatan hainliğidir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Zonguldak'taki maden işçileriyle birlikte tüm ili ilgilen- diren grev, partileri de hareket- lendirdi. Bugün Zonguldak'a 82 milletvekili ile çıkarma yapacak olan SHP, soruna sahip çık- mak, grevci işçilere destek ol- mak için yoğun çaba gösteriyor. SHP Genel Başkanı Erdal fnö- nıi, dün partisinin TBMM gru- bunu olağanüstü topladı ve Zonguldak'taki lokavt kararına karşılık olarak, "Yapılacak şey seçimde haikın bu iktidar için lokavt karan almasıdır" dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, grevin üzücü şekilde devam ettiğini belirterek "Top- ragın 700-800 metre derininde 500 bin lirava hizmet eden bu fedakâr insanlan devlet adeta aç bırakmıştır" diye konuştu. GİK üyesi Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan da "Bu işyerini kapatmak vatan hainliğidir" dedi. Bu ilde daha önce miting- ler düzenleyen SHP ve DSP'nin sürekli heyet bulunduracakları bildiriliyor. Partisinin dünkü olağanüstü grup tdplantısında konuşan Inönü, işçilere destek vermek için bugün Zonguldak'ta ola- caklarını, emekçilerin haklannı almalan için iktidarın kendin- den bekleneni yapmasını isteye- ceklerini söyledi. MYK üyeleri- nin de katıldığı toplantıda Inö- nü, çözümün işçinin hakkını ve- rerek görüşerek olacağını vur- guladıktan sonra ortalama 500 bin lira olan ücret karşısında, iş- verenin lokavt kararını özeHe şöyle değerlendirdi: "Bu lokavt karannın ne an- lamı var? Orada başka kimse yok ki. Zaten herkes madende çalışıyor. Ama başka bir anla- mı var. Baskıyı arttırmak. Bu- nu yapmakla emeğe, emeğin hakkını almasına karşı oldukla- nnı bir kez daha ortaya koyu- yorlar. Bu hareketi ortaya ko- yan iktidar, en başta Cumhur- başkanı Özal'dan destek görii- yor. Sayın Ö/al açıkça 'Yüzde 60 çok' diyor. Sonra da işçileri destekleyenlere 'Siyaset yapıyorsunuz' diyor. Deraek ki Sayın Özal'a göre işvereni ko- rursanız siyaset yapmı>orsunuz. tşçiyi korursanız siyaset yapı- yorsunuz. Halkın buyuk bir ke- simini korursanız siyaset yapı- yorsunuz. Kendi yaptığı, küçuk bir çıkar kesimini korumaktır. Bu, siyasetin en kötdsiidür. Herkesi uzlaşmaya, birlige ça- ğırması gereken bir insan, geniş bir kesimi karşısına almaktadır. Bu tavıriar çalışma banşıru, sos- yal adaleti bozuyor." Inönu'nün gerçekleştireceği Zonguldak gezisine milletvekil- leri ve parti meclisi üyelerinin de katılacağı, daha sonra da bura- da sürekli bir milletvekili heye- tinin kalacağı belirtiliyor. Bu arada DYP de başta Ge- nel Başkan Siileyman Demirel olmak uzere Zonguldaklı işçile- re destek tayrını surdurüyor. Dün yapılan GİK toplantısın- da bir soruyu yanıtlayan Genel Başkan Süleyman Demirel şun- ları söyledi: "Kongredeki grev raaalesef çok uzücü bir seyir takip ediyor. Gerçekten toprağın 700-800 metre derininde 500 bin liraya hizmet eden bu fedakâr insan- lan devlet adeta aç bırakmıştır. Bizim istedigimiz şey alın teri, el emeğinin karşılığının verilme- sidir. Madem ki bu işleri devlet yapıyor, devlet hem kendisi, hem de başkaları yaptığı zaman başka işletmelerde alın teri, el emeği, göz nurunu korumak mecburiyetindedir." Her şeye rağmen işçinin bu- yük tahriklere, provakasyonla- ra kapılmaması gerektiğini vur- gulayan Demirel, beş DYP mü- letvekilinin Zonguldak'a gittiği- ni anımsatarak bu milletvekille- rinin verecekleri bilgiye göre kendisinin de Zonguldak'a gide- ceğini söyledi. Demirel, Zonguldak'a giden beş milletvekilinin, orada kal- malarının gerekmesi durumun- da donmeyeceklerini bildirdi. Genel İdare Kurulu'na son ku- rultayda seçilen eski Grup Baş- kanvekili Zonguldak Milletveki- li Köksal Toptan, dün bir açık- lama yaparak "Hükümeti ve TRT'yi akhnı başına almaya" çağırdı. Toptan, "Buralann ka- patılması söz konusu olamaz. Havzada bugünku rezerv besap- larnalarında en az 2 milyar ton kömıir bulunmaktadır. Buralan kapatmak vatan hainliği ile eş anlama gelir" dedi. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, maden işçisini sert biçimde uyararak "Zamreden işletmeyi kapatınz"dediler Ozal ve Akbulut'tan gözdağı"Zorbalıkla, fiyakayla kimse hakkından fazla ücret alamaz" diyen Cumhurbaşkanı Özal, "Belediyeler satış mağazalarında militan besliyor, sonra da esnafla haksız rekabet ediyorlar" şeklinde konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut özal ile Başbakan Yıldırım Ak- bulut, Zonguldak maden işçile- rinin greviyle ilgili olarak "sert uyanlarda" bulundular. Özal, "Ben söyliiyonım, kimse zorba- lıkla, fiyakayla hakkından faz- la ücret alamaz, haksız kazanç saglayamaz. Devlet, zarar eden işletmelerini birer birer kapat- malı ya da satmab" diye konuş- tu. Akbulut ise Gösteri ve Yü- rüyüşler Yasası'na aykın hareket edilmemesi gerektiğini belirterek "Kimse kanuni sınrrlann dışına çıkmamalı. Herkes Tiırk ekono- misini ve çalıştıgı işyerinin ayak- ta kalabilmesini düşünmeli. Böyle olmazsa arzu ettiğimiz sözleşme olmayabilir" dedi. Ak- bulut, kendilerinin, maden gre- vinde görüşmelerin yeniden baş- Iamasından yana olduklarını, grev istemediklerini söyledi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ile Hiisamettin Öriiç'ün başında bulunduğu devlet bakanlığınca düzenlenen "1. Türkiye Esnaf ve Sanatkâr- lar Şflrası" dün çalışmaianna başladı. Şûra'ya Cumhurbaşka- nı Turgut Özal, Başbakan Yıldı- nm Akbulut ve çok sayıda ba- GREVE ELEŞTİRİ— Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Zonguldak maden grevini eleştirdiler. (Fotoğraf: AA) kan katıldı. Başbakan Yıldırım Akbulut konuşmasında önce madencile- rin Ankara'ya yurüyecekleri yo- lundaki haberlere yanıt verdi. Akbulut, "Bir kimseyi protesto etmek istiyorsanız, kanunlar ve hukuk çerçevesinde bunu yap- malısınız. 'Ben bunları an- lamam' diyorsanız bu olmaz. Hukukun üstunlugune uymaz. Toplanıp yüruyecekseniz kanu- na uyacaksınız" dedi. Akbulut şöyle konuştu: "Zonguldak'ta işçilerimiz grevde, bir diyeceğimiz yok. Ka- nunlar uygulanacak. Olayın ka- nunların çizdiği çerçevenin dışı- na çıkmasından kaçınılmalıdır. Buna dikkat edilmelidir. Kömür işletmesi zarar ediyor. Maaşla- ra yüzde 400 zam istiyorlar. Bu olmaz. Toplusözleşmelerimizlc önce işçimizin açıgını telafi edi- yor, sonra enflasyonu üstüne koyup refah payı veriyonız. Bu- giine kadar bu böyle yapıldı. Herkes kendi hakkını kullanır. Çünkü hukuk devletindeyiz ve hukukun üstünlügü esastır. Eger ben yaptım derseniz nerede ka- lır sizin demokratlıgınız? Herkes kendi hakkını kulla- nır. Grev işçinin hakkı, ama biz işçinin gre\e gilmesini istemiyo- ruz. Biz görüşmelerin devamın- dan yanayız. Herkes yaptığı iş- te Türkiye ekonomisini ve çalış- tıgı işyerinin ayakta kalabilme- si için durumu değerlendirmeli ve talepte bulunmalı. Aksi tak- dirde arzu ettiğimiz sözleşme ol- mayabilir." Cumhurbaşkanı Özal da top- lantıya katılan esnaf temsilcile- rine hitaben yaptığı konuşmada, maden grevini ad vermeden eleştirmeye devam etti. Özal, önümüzdeki yıllarda işçilerin sa- yısının dunyada azalacağını, bu- nun yerine esnafın sayısının ar- tacağını belirterek devletin elin- deki işletmeleri satmasının doğ- ru olduğunu iddia etti. özal şöy- le konuştu: "Çalışan kazanır. Zorbalıkla fiyaka yapılarak kimse ne hak- sız kazanç sağlayabilir ne de uc- ret alabilir. Devlet zarar eden müesseselerini birer birer kapat- malı veya satmalıdır. Bunu siz- ler için söylüyorum. Bunların yükünü de siz çekiyorsunuz. O zaman esnaf daha fazla kredi alabilir." Cumhurbaşkanı özal konuş- masında, dünyanın hızlı değiş- tiğini, kendisinin bu değişmeyi "şahsen" 1970'li yılların sonla- rında gordüğunü ve bugünleri tahmin ettiğini dile getirdi. lz- mir'de 1981 yılında 2. Iktisat Kongresi'nde bugünkü Türkiye ile ilgili konuştuğunu ve söyle- diklerinin doğru çıktığını ifade eden özal, "Şimdi 1991de tz- mir'de 3. tktisat Kongresi'ni top- layacagız ve o zamanki rakam- larla bugünküleri karşılaştıra- cağız" dedi. Özal, belediyelerin devletin elindeki işletmeleri satarken sa- tış mağazaları kurarak esnafla haksız rekabete giriştiğini, bu- nun yanlış olduğunu öne süre- rek "Şimdi bir belediye satış ma- gazası açıyor. Zannediyor musu- nuz ki oraları iyi yönetebiliyor- lar. Oralarda militan besliyoriar. Sizinle yanlış rekabet ediyorlar. Paralannı da buralarda yiyor- lar" diye konuştu. özal, hastanelerin bulunduk- lan bölgede yaşayan vatandaş- lara, Bağ-Kurluların kendi has- tanelerinin yapılmasmın yanlış olacağını ifade etti. "Devlet, ba- ba degildir" diyen Özal, "Baba, bir gün eline sopasını da alır. Benim bildiğim baba döver" şeklinde konuştu. Esnafların demokrasinin ve hür teşebbüsün önemli bir temi- natı olduğunu vurgulayan özal, "Ben esnafa hayranım" sözünü tekrarladı ve kendi başbakanlı- ğı döneminde yapılan çaiışma- lan övdu. İZMlRirtenHIKMET ÇCTJNKAYA ANAP'a, Ozal'a Gün Doğar İZMİR — Önceki akşam Ma- gic Box'ta 'Kırmızı Koltuk'un konuğu olan DSP lideri Bülent Ecevit, seçkin aydınlardan, kontrgerillaya, bugünkü seçim sisteminden SHP-DSP birleş- mesine degin bir dizi soruyu yanıtlarken şöyle diyordu: —Demokratik solcularlj, sosyaldemokratlar olası bir se- çimde mecliste çoğunluğu sağlarlarsa SHP-DSP koalis- yonu gerçekleşebilir... Bülent Ecevit, 1986 ara se- çimlerinden bugüne dek aynı şeyleri yineleyip durdu. SHP li- deri İnönü'nün, 'gelin bir- leşelim' çağrılanna hep sert y'amtlar verdi. Ecevit, 'Kırmızı Koltuk'ta, soruları yanıtlarken kimi seçkin aydınların askeri yönetimlere çağrıda bulundu- ğunu, kimi aydınların örneğin 27 Mayıs askeri hareketini des- teklediğini vurguladı. Acaba Ecevit, siyasal yaşa- mında hiçbir askeri hareketi y_ani darbeyi desteklemedi mi? Orneğin, 1960'h yıllarda Ulus gazetesinde, 27 Mayıs askeri yönetimine alkış tutmadı mı, övgüler yazmadı mı? Elbet yazdı. Tüm gücüyle destekledi. Ama nedense, söy- leşiyi gerçekleştiren Neşe Dü- zel ve Ahmet Altan, arşivden bir gazete çıkarıp Ecevit'in ya- zılarından bir örnek gösterip şu soruyu yöneltmediler: —Siz de 27 Mayıs'ı destek- leyen, öven yazılar yazmıştınız, o zaman seçkin aydın mıydı- nız? Bilmiyoruz, böyle bir soru sorulsaydı DSP lideri nasıl ya- nıt verirdi? Bülent Ecevit'e şöyle bir so- ru geldi: —Emekli Orgeneral Faik Tü- rün 12 Mart'ta Istanbul Sıkıyö- netim Komutanı'ydı. Yardımcı- sı da Emekli Amıral Kemal Ka- yacan'dı. Türün'ü Adalet Par- tisi, Kayacan'ı da CHP aldı. Ecevit, bu soruyu yanıtlar- ken, sanırız biraz bocaladı. Sı- kıyönetim komutanlannı 'iyiler- kötüler' diye ikıye -Muhsin Ba- tur ve İrfan Özaydınlı örneğı vererek- ayırınca, ardından ikinci soru geldi: —Kötüleri Adalet Partisi iyi- leri CHP almış... Sıra sosyal demokratların birleşmesıne ilişkin sorulara geldiğinde, açık değıldi Ecevit. Once, CHP'deki günlerini an- lattı. Sıkıntılarını sıralarken o dönemdeki çalışma arkadaşla- nndan bazılarını askerlerle iş- birliği yapmakla suçladı. DSP lideri sanırız Kenan Ev- ren'in anılarından yola çıkarak anlatıyordu bunları. Kapatılan CHP'de her partıde olduğu gi- bi askerlerle işbirliği yapanlar olacaktı. Çünkü, bir önceki so- ruda 'iyi-kötü ihtilalcilere' de- ğinmişti kendisi. Ahmet Altan'- ın belirttiği gibi 'kötüleri AP, ryi- leri CHP almıştı'. Zaten, CHP'de cuntalara karışmış emekli generaller vardı. CHP'nin Genel Başkanı olan Ecevit, bu gerçekleri bılmiyor muydu ki onları kontenjandan milletvekili, senatör yapmıştı. SHP'nin dolaylı olarak 12 Eylül'ün mimarı beş generalin onayıyla kurulduğunu söylü- yordu DSP lideri. Aynı Ecevit, 1986 yılında, 12 Eylül dönemi- nin Adana Belediye Başkanı, Ege Ordu eski Harekât Daire Başkanı Emekli Kurmay Albay Nuri Korkmaz'ı TBMM'de grup kurmak için HP'den DSP'ye al- mış, sonra da Senel Sekreteri yapmamış mıydı? Aslında bu, Türkiye'nin de- mokrasi sorunudur. Bir ülkede her on yılda bir askeri darbe yapılırsa, siyasal partiler, asker kökenlileri politikaya çekerler. Bu işi dün CHP ile AP yapıyor- du. Bugün ANAP yapıyor. Bir emekli asker ve polıtika- cı olan dostumuz şöyle diyor: —Demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmediğinden eski askerler politikaya gıriyor- lar. Siyasal partiler asker kö- kenlileri Meclıse sokarak, as- kerin nabzını tutmak ısterler. Ancak her seferinde de düş kı- rıklığına uğrarlar, darbeleri ön- leyemezler... Isterseniz başa dönelim... Bülent Ecevit, DSP ile SHP'nin Mecliste bir başka olasılık tabanda birleşecegini söylüyor. Yine Ecevit 'adil bir seçim sistemi' istiyor. Cumhurbaşkanı Ozal, iki de- receli seçim sistemıni tartışma- yaaçtı. Cumhurbaşkanlığı, mil- letvekili ve belediye başkanlı- ğı seçimi aynı gün yapılacak. Ozal'ın kafasındaki plan olduk- ça açık: —Hem ANAP'ı güçlendire- cek, Mecliste varlığını koruya- cak hem de kendisi iki derecelı seçimle yeniden cumhurbaş- kanlığına adım atacak. Eğer, ANAP çoğunluk sağlarsa, baş- kanlık sistemine geçecek. DSP lideri İnönü'nün birleş- me çağrılanna kulak asmıyor. Görülen o ki seçimlere dek bir- leşme olasılığı yok. SHP ve DSP oyların yüzde 40'ını 50'sinı alsa bile Mecliste ço- ğunluğu sağlamaları zor ola- cak. Bir de solda iki parti da- ha var. Belki üçüncüsü, dör- düncüsü kurulur. Siyasal ikti- dar onlara 500-600 milyon Ha- zine yardımı yapar. Olası se- çimlerde bu sayı 1-2 milyarı bulur. Neden olmasın? Türkiye'de sosyal demokrat- lar, diğer sol partiler bölündük- çe ANAP'a, Özal'a gün dç~ ğar... Özal, bu yüzden bildiğini okuyor, Körfez bunalımını iç po- litikada kullanıyor, olası bir sa- vaştan söz ediyor sık sık. fam bu sırada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip To- rumtay görevinden ayrılıyor. Torumtay'ın ıstifa gerekçesi şöyle: — Inandığım prensiplerie ve devlet anlayışımla hizmete de- vamı mümkün görmediğim kpin istifa ediyorum... Oturup düşünmekte yarar var! SHP Seyhan 15 partiliye ihraç istemi ADANA (Cumhuriyet Güney tDeri Burosu) — SHP Seyhan il- çe orgütündeki sahte üye savla- ruıı araştıran MYK üyesi Hasan Zengin'e saldırdığı öne sürülen 15 partilinin ihraç istemiyle di- sipün kunıluna sevk edilecekleri bildirildi. Anakent Belediye Başkanı Selahattin Çolak, MKY'nın karanna saygılı oldu- ğunu, ancak katılmadığını belir- terek "Bu karann doğru olup olmadığını 9 aralıktaki Sey han ilçe seçim sonuçlan gösterecek" dedi. Aralannda görevden alınan SHP 11 Başkanı Fevzi Çiritçi, Anakent Belediyesi Genel Sek- reter Yardımcısı Fevzi Ecevit, Kadın Komisyonu Başkanı Şük- ran Kum ile belediye meclisin- den Mehmet Tuncer'in de bu- lunduğu 10'u delege 15 kişinin ihraç istemiyle disiplin kurulu- na sevkleri için MYK tarafından tavsiye karan alındığı öğrenildi. MYK karannm, parti tüzüğü- nün 79. maddesi fıkrasında yer alan "Parti yetkilüerine sözlü ve fiili saldında bulunmak" hük- müne dayanılarak alındığı belir- tildi. Bu arada "tabanın sesini yan- sıtmak ve toparlayıcı olmak" amacıyla SHP Seyhan İlçe Baş- kanlığı'na aday olduğunu açık- layan Aziz Acil, "Emek yogun kitle oluşumlannı iktidara taşı- mak ve her türiü hizibe, kişiye dayalı politikalan reddederek aday olduğunu" söyledi. Aziz Acil'in adaylığını açıkladığı ba- sın toplantısına katılan Anakent Belediye Başkanı Selahattin Ço- lak, yülannı CHP'ye, SHP'ye vermiş, çeşitli düzeylerde özve- riyle görev yapmış kişilerin ih- racının düşünülmesinin bile üzücü olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu karann doğnıluğupa eg- riligine 9 aralıktaki seçim karar verecek. Karşımızda ANAP, DYP ve Irak krizi yüzünden is- siz kalmış binlerce insan var. Bunlarla ugraşmak yerine par- tiyi iç çekişmelere çekmek doğ- ru değil kanaatindeyim, saygı- lıyım ama karara katümıyo-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear