25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20KASIM 1990 * • • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 BUTÇE HARCAMALARININ Savunna Tarım-Orman Köy So tşteri Karayolları Bayındtrtık U,aştr na 1981 12.4 4 9 1.0 1 4 1.6 1 2 0.6 02 1982 10.6 4C •1.0 1 3 1.3 1 1 0.6 02 1983 8.4 55 1.0 ' 6 1.5 1 3 1.0 05 GSMH 1984 7.0 4 7 0.9 1 3 1.5 ' 2 0.9 i| 0 4 tÇİNDEKİ 1985 5.3 4 ^ 0.8 1 2 1.6 1 1 m04 1986 47 0.8 1 3 2.0 " 1 0.3 PAYLARI 1987 •H3.8 m1 2 1.8 C 9 03 0.3 1988 ••2.9 ^HS* * 1 0 1.7 r - 0.2 [%) 1989 27 0.7 C9 1.2 C 6 0.2 Özel Harp Dairesi, amaç dışı Madencüik Eğıtin 0.1 30 0.8 0.1 23 0.6 0.1 33 0.7 0.1 28 0.6 0.1 26 0.6 o.fl 25 0.6 ' wm27 G.7 wm26 0.7 K25 0.6 Kültûr-Turızm HHHHMer Borç Faizten Topiam Kaynak: Malıye Bakanlığı 02 0.1 - 27.6 bütçe 02 0.1 - 23.8 gerekçelermden 02 0.1 2 1 27.3 Prof Dr. 02 0.1 25 24.2 Izzettın 0 1 0.2 2 5 22.4 C 1 0.2 34 23.2 01 0.2 39 23.1 Ûnder tarafından hazırlandı. c ^ 0.2 53 22* J 1 0.1 53 20.4 ÜCRETLİLER VT ÜCRETLtLER DIŞCVDAKİLERtN GEIİR VERGİSİ PAYLARI İLE MHJJ GELtR PAYLARI İLİŞKISİ: 1973, 1987-1989 [% olarak) (Baştarafi 1. Sayfada) kendisini suçlayan eski Milli Sa- vunma Bakanı Safa Giray'ı ya- nıtladı. Bülent Ecevit'in bu konuda gazetemize gönderdiği açıklama şöyle: "Eski Milli Savunma Bakanı Sayın Safa Giray'ın 19 kasım gtinü Cumhuriyet'te yayımlanan sözleri, beni, Özel Harp Daire- si hakkında 1974 yıünda aidığım bilgiler kadar dehşete düsürdü. Sayın Safa Giray, Milli Savun- ma Bakanı iken Ozel Harp Da- iresi'nin çahşmalan hakkında bilgi isteraek geregi duymadığı- nı, zaten bakana bu konuda bil- gi verme zorunluluğunun da bu- lunmadığını söyluyor. Bir Milli Savunma Bakanı'nın savunmay- la ve ulusal guvenlikle ilgili ya- şamsal konularda kendisinin bil- gisiz bırakılmasından rahatstzlık duymaması, iıstelik bunu doğal karşılaması çok acıdır. Ben, 1977'den beri defalarca yaptığım açıklamalarda, bu da- irenin 1974 yılına kadar resmi kayıtlarda ve devlet bütçesinde görunmediğini söylemistim. Sa- yın Giray ise şimdi biitçede yer aldığını söyleyerek beni yanıtla- maya kalkışıyor. Yani benim geçmişle ilgili olarak söyledikle- rimi, Sayın Giray, 1974 sonrası dunımla kanştımor. Bu da, es- ki Milli Savunma Bakanı'nın Özel Harp Dairesi'yle ilgili açık- lamalan ve tartışmalan basın- dan bile doğru düriist izlemedi- ğini gösteriyor. Y*aı m1 1987 t;i9B8 1989 MİHİ gelinleki M»< (A) 28.3 17 1 14.0 15 0 ÜcretHler Gelir vergisi payı(B) €3.9 k 33 2 49.9 54 9 Kaynak: S Ozmucur un çalışmaları ıle MGB Doç. Dr. Oğuz Oyan tarafından tûretılmıştir Vergibasktsı [ilk) J 2.26 ' ^ 2 23 3.56 ı [ 3 66 Ekrem Pakdemırtı ÜcretlUef Milli gdirfeki P«yı{C) 82 9 86.0 85 0 drşımtakller (kar, küçûk âretidlik) feHrvergisi payı(D) mumm51 8 50.1 i5 1 nın Bütçe ve Plan Komısyonu'ndakı faiz, nnt, VerjiBasktsı (D/C) 0 75 0.58 0 53 konuşmasından SULEYMAN GENÇ: Kontrgerilla hâlâ var Devlet ticretliye acımasız (Baştarafi 1. Sayfada) luyla yaptığı adaletsizlik de ek- lenincedurum iyice dramatik- leşiyor. Sermaye grubu- nun toplara vergi yükü, ücretli- lerin vergi ylikünün yansma ka- dar çıkıyor. Doç. Dr. Oğuz Oyan'ın hesaplamalanna göre ücretlilerin yerel yönetim, sos- yal güvenlik ve 11 fon vergisi de dahil edilerek bulunan toplam vergi yükü yüzde 45'e varıyor. Ücretli dışında kalan sermaye kesimirun toplam vergi yükü ise yüzde 22.1'de kalıyor. Genel vergi yükü ise yüzde 25.8 olarak gerçeideşiyor. Körfez krizinin yarattığı fır- satı değerlendirerek yıl sonunda 14.2 trilyon lirası bütçeden ol- y mak üzere toplam 27.2 trilyon %liraya varması beklenen kamu •~açığmı kapatmayı amaçlayan ^devlet, petrole ve bazı KtT ürünlerine yüksek oranlı zamlar vapü. Vergi uzmanı Prof. Dr. •Ozzettin Önder, özel sektöre ta- -^ıınan vergi avaırtajlannın ve I^übvansiyonların kaynağının .'-ücretlerin gerilemesi olduğunu ;~belirtti. Bunlara ilaveten enflas- •*yon yaratıldığını ve bu yolla da *;halkın omuzlanna yüzde 3 da- " ha ilaye vergi yüklendiğini be- lirten Önder, "Bu oran, IMF'- nin araştırmasıyla ortaya çıktı" dedi. Meclise sunulan yeni vergi paketinde ve bütçe kanunu ta- sarısında bu durumu düzeltici yaklaşımlara rastlanmadığı gibi daha da ağırlaştırıcı maddeler bulunuyor. Bütçede memurlar için yüzde 15 ücret zammı ön- gorülıirken geniş halk kitleleri- nin sırtma yıkılan dolaylı vergi- lerin oranı daha da artıyor. Bu na karşılık büyuk vergi kayıp- larırun mefdana geldiği Kurum- lar Vergisi tahsüatı azalıyor. 1991 bütçe gerekçesi incelen- diğinde, vergi gelirlerinin yüzde 56.9 arttığı görülüyor. Vergi ka- lemleri arasındaki artış farkı vergi adaletsizliğini en güzel şe- kilde gözler önüne seriyor. Yük- sek gelir düzeyindekilerin ve ka- zananlann ödedikleri gelir ve servet vergilerindeki artış yüzde 50 ile sınırlı kalırken toplumun her kesimince kullanılan mal ve hizmetlerden alınan vergilerin artışı yüzde 66.4, dış ticaretten alınan vergilerin artışı da yüzde 61.9 olarak öngörülüyor. Tüke- timi vergilendiren ve dahilde alı- nan KDV ise yüzde 64.7, akar- yakıt tüketim vergisi yüzde 111.5 oranında arttmlıyor, KDV oranları yükseltiliyor. 1991 haziranına kadar iki puan daha yükseltılecek olan KDV'nin ilk limiti yüzde 8 ile başlayacak ve bu konuda birçok Avrupa ülkesinin önüne geçil- miş olacak. İlk KDV oranlan, Belçika'da yüzde 1-6, Fransa'- da 2.1-13, Almanya'da 7, Yu- nanistan'da yüzde 3-6, Irlanda'- da 0-10, Italya'da 2-9, Hollan- da'da ve lspanya'da yüzde 6 olarak uygulanıyor. Sermaye kesimi vergilerinden olan Kurumlar Vergisi'ndeki ar- tış oranı sadece yüzde 43. Bu oranın düşuk çıkmasında etkili olan 'istisnalar' Meclis'e sunulan yeni vergi paketinde daha da ge- nişletiliyor. Pakette, yatınm in- dirimi oranlan yükseltiliyor, çevre kirliliğini önleyici yatınm- lara istisna tanınıyor ve kalkın- makta öncelikli yörelerde Ku- rumlar Vergisi oranı 10 puan düşürülüyor. Finansmanı böyle sağlanan bütçeden yapılacak harcamalar incelendiğinde ise vergi yüküne en az katılan kesimin pastadan en büyük payı aldığı gözleniyor. Bu pay, bütçenin beşte birine varan konsolide borç faiz öde- meleri yoluyla gerçekleşiyor. Kamu, açıklannı kapatmak için yaptıfı borçlanmaya yüksek fa- iz ödemesiyle bu kesime bütçe- den gelir aktanyor. Vergide ar- tış sağlama yerine borçlanmaya gidilmesi sonucunda bütçede konsolide borç faiz ödemeleri- nin payı yüzde 19.8'i ve tutarı da 14 trilyon 619 milyar lirayı buluyor. Bu miktar 1990 yılı bütçe açığına eşit bulunuyor. 1981-1989 yüları arasını kap- sayan konsolide devlet bütçesi- nin GSMH içindeki paylarına bakıldığında en büyük payı, borç faizi ödemeleri ahyor. 1983 yıhnda GSMH'nin yüzde 2.1 oranında bulunan borç faizi ödemeleri, sonraki yıllarda pa- yını hızla arttırdı ve 1989'da GSMH'nin yüzde 5.8'ine çıkar- dı. Böylece bütçe kalemleri için- ât en büyük payı alır hale gelen borç ödemeleri, bu yıllarda ar- tış kaydeden tek bütçe kalemi oldu ve öteki bütçe kalemlerini özellikle de geniş kitlelerin ya- rarlandığı eğitim ve sağlık gibi kalemlerin payını daralttı. StNAN GÖKÇEN CHP milletvekillerinden Sü- leyman Genç, bir süre önce NA- TO içinde ortaya çıkartılan CIA denetimindeki gizli anti- komünist örgütün, Türkiye'de "Özel Harp Dairesi'ne denk düştüğünii" söyledi. Genç, ken- disine 7 Ocak 1978 tarihinde ya- pılan bombalı suikast girişimi- nin, "Özel Harp Dairesi'nde go- revli emekli bir subay tarafından düzenlendigini ortayn çıkarttık- larını" açıkladı. 1970"li yıllarda Türkiye'de "kontrgerilla" konusunu sık sık gündeme getiren ve 'Bıçagın sır- tındaki Türkiye: CIA-MİT- Kontrgerilla' adlı bir kitabın da yazarı olan Süleyman Genç, NATO içinde ortaya çıkan gizli örgütun Türkiye'deki uzantıları ve 'kontrgeriüa' konusunda açıklamalarda bulundu. Genç, şunları söyledi: "Özel Harp Dairesi, Genel- kurmay'ın bünjesidir. Kontr- gerilla ise Özel Harp Dairesi- nin bulunduğu merkezde degil- di. Amerikalıların bulunduğu bir bina içinde örgütlenmişti. Amerikan Askeri Yardım Kuru- lu'nun binasında örgütlenmişti. Özel Harp Dairesi'nin bazı ele- manları her iki tarafta da görev yapmıştır. Özel Harp Dairesi'n- deki görevleri resmi, konCr- gerilladaki görevleri gayri res- midir. NATO içinde ortaya çı- kartılan gizli örgut bizde kontr- gerillaya denk düşmektedir. Kontrgerilla ise Özel Harp Dai- resi ve MİTte resmi görevli olan bazı yetkililerin, Amerikan As- keri Yardım Kurulu'nda gayri resmi olarak oluşturdukları yapıdır. - Halen suçlulan bulunmayan, failleri orta>a çıkmayan pek çok cinayetin altında fiilen kontrge- rillanın kendisi yoksa, kontrge- rillanın itmesi vardır. Yani, az- mettirmeye yönelik işlemler vanür" diyen Genç, devletin de bu durumda "adz" kaldığmı söyledi. Süleyman Genç, 7 Ocak 1978 tarihinde kendisine yapılan bombalı suikast girişimi konu- sunda da şunları söyledi: "Biz, bana suikast girişimin- de bulunan kişiyi bulduk. Emekli bir yüzbaşı idi. Kıbns1 ta da görev yapmıştı. Yiizbaşı emekliydi, araa gorevi farklıydı. Yani Özel Harp Dairesi'nde gö- revliydi. Bunlarda iki tip eleman var- dır. Biri kaşeli, yani işbaşına pa- ra alır, devlette kaydı-kuydu yoktur. Biri de resmi devlet me- munıdur. Bu işleri yapanlann yüzde 9O'ı kaşelidir. Açıktan pa- ra aüp eylem yaparlar. Bize sui- kast girişiminde bulunan kaşeli kontrgerilla görevlisiydi." Birçok yetkilinin bunu doğnı- ladığını, kendisinin bu bilgiyi, Silahlı Kuvvetler içindeki "mil- li unsurlann" gayretiyle aldığı- nı belirten Genç, "Bu şahıs şim- di ortalıkta geziyordur. Öldiiğü- ne rastlamadım. Bu şahıs subay- ken bir ara Kıbrıs'ta resmi gö- revli olarak bulunmuş. Daha sonra ordudan aynlmış ve kontr- gerillada kaşeli görevli olmuş. Suikast girişiminde bulunan kişinin "konlrgerillada çalıştı- ğından çok emin olduğunu" ifa- de eden Genç, devletin de "bu gerçeği reddedemediğini" söyle- di. Genç, suikast girişiminde kullanılan bombanın orduda bulunan plastik tank bombası olduğunu belirterek şöyle dedi: "Tek tük bir iki yerde kulla- nılmıştı bu tip bomba. Halkev- lerinin bombalanmasında, Ha- mit Fendoğlu'nun öldürülme- sinde ve şimdi Bahriye Üçok'un öldürülmesinde kullanıldı. Ben, Halkevleri olajı ile bana yapıian saldın arasında kesin bir bağlan- tı kuruyonım. Hamido ve Uçok olaylarını yerinde incelemedim. Ama bu işin tekniğini bilen biri olarak, ikisi aynı merkezden kaynaklanan eylemkr gibi gözu- küyor. Örgiit hâlâ devam edi- yor." Yine Sayın Safa Giray, benim 1974'e kadar Özel Harp Daire- si'nin parasal kaynaklarının ABD'den sağlanmış olduğu yo- lundaki açıklamalanmı, kesin bilgiye dayanmayan soyut bir 'iddia' gibi gösteriyor. Oysa be- nim o konudaki açıklamalanm, 'tahmin' veya 'iddia' değUdir. Kesin bilgiye dayanan gerçekler- dir. O bilgiyi de bana 1974 yı- lında, zamanın Genelkurmay Başkanı ile Özel Harp Dairesi Başkanı vermişlerdir. tkisi de benim konuyla ilgili açıklama- lanmı hiçbir zaman yalanlama- mışlardır. Yalnız parasal kaynağın 1974'e kadar ABD'den sağlan- dığı gerçeğini değil, o zamana kadar devleti yonetenlerden gizli tutulan bu resmi kuruluşun Amerikan askeri yardım heye- tiyle aynı binada çalıştığını, ad- ları gizli tutulan ömürboyu gö- revli 'vatanseverler'den oluşan sivil bir uzanüsı ve gizli silah de- poları bulunduğunu da bana, yine zamanın Genelkurmay Başkanı ile Özel Harp Dairesi Başkanı açıklamışlardır. O sırada Özel Harp Dairesi Başkanlığı'nda bulunan degerli komutan, bugiin de sağdır ve onemli bir devlet görevindedir. Yani bütiin bunlar, benim zannettigim değil, kesin bildigim ve yetkililerce hiçbir zaman ya- lanlanmamış olan gerçeklerdir. Özel Harp Dairesi'nin devle- ti yönetenlerden yülarca gizli tu- tulmuş sivil uzantısuun amaç dı- şında kullanılmış ve bazı terör eylemlerinde rol oynamış olabi- leceği yolundaki kuşkulanm ise uzun yıllar komutanlık, genel- kurmay başkanlığı, devlet baş- kanlığı ve cumhurbaşkanlığı yapmış olan Sayın Kenan Evren tarafından da son günlerde ya- yımlanan anılannda doğrulan- mıştır. Bu durumda, eski Milli Sa- vunma Bakanı Sayın Safa Gi- ray'ın hem de kendisine yaras- mayan kaba bir üslupla bana yönelttiği eleştirilerin haksızlığı ve yakışıksızlıgı bellidir. Sayın Safa Giray'ın sözleri, Türkiye'de bazı politikacıların askerden daha askerci tutumla- rını çok üzücu bir biçimde ser- giliyor. Türkiye bu zihniyette kimselerce yönetildikçe ne ger- çek demokrasi kurulup yaşatıla- bilir ne de terör önlenebilir." Sonı önergeleri HEP milletvekili Mahmut Ahnak ile SHP milletvekili İb- rahim Tez, TBMM Başkanlığı 1 na verdikleri onergelerde Başba- kan Yıldırım Akbulut'a kontr- gerilla konusunda çeşitli sorular yonelttüer. Alınak, MHP, MİT ve CIA ilişkileri ile hükümet ve Köşk'te kontrgerilla mensubu kişiler olup olmadığı konusun- da bilgi istedi. Tez ise Güneydo- ğu'da görev yapan güvenlik go- revlilerinden kaç kişinin psiko- lojik tedavi gördüğünü Başba- kan'dan sordu. GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) rupa ülkesince benzer bir karar taslağı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na da sunulmuş; bu öneri, Genel Kurul'da oy- birliği ile kabul edilmişti. 1965 yılından sonra da Avrupa'da güvenlik ve işbirliğini sağlamayı amaçlayan bakanlar ve uzmanlar düzeyinde top- lantılar yapıldı. 1975 yıhnda Helsinki'de toplanan devlet ve hükümet baş- kanları 'Helsinki Senedi'nı imzaladılar. Viyana'da 1989 yılında toplanan AGİK, konvansiyonel si- lahlarda indirimleri amaçlayan yeni bir girişim başlattı. 'AKKUM' olarak bilinen 'Avrupa Konvansiyonel Kuvvet Müzakereleri' NATO ve Varşova Paktı üyesi devietlerin kar- şılıklı olarak silahlarında indirim yapmalarını amaçlıyordu. Dünkü Paris doruğu hiç kuşkusuz, dünya barışı için atıl- mış çok onemli bir adımdır. Paris doruğunu, İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan sıcak savaştan sonra başlayan soğuk savaş yıllarından, iki blok arasındaki yumuşamaya; yumuşamadan da soğuk savaş koşullarının kaldınlması aşamaiarında banş için atılmış en büyük adımlardan biri olarak görmek gerekir. Türkiye, bundan sonra 'insan hakları' konusunda çok da- ha özenli davranmak zorundadır. Kürt sorunu ve Kıbns, Pa- ris doruğundan sonra yeniden gündeme gelecektir. Paris'e özel uçaklarla cumhurbaşkanlı ve başbakanlı se- ferler yapmak kolay, bu sorunlara yanıt bulmak ise güçtür! • • • Soğuk savaş, her iki kampta da gerilimler yarattı. Dev- letler, bu gerifimin oluşturduğu kurumlarla kuşatıldı. İtaiya'da ortaya çıkartılan 'Gladtö örgütü bunlardan biridir. NATD, üye ülkelerde, olası bir komünist saldınsı karşısında kullanılmak üzere örgütler kurdu. Bizde 'kontrgerilla' adıy- la bilinen örgüt de bu amaçla kurulmuştur. İşin özüne ve tekniğine inerseniz, 'Kontrgerilla'nm bir ör- güt adı değil, bir savaş yönteminin adı olduğunu öğre- nirsiniz. Panama'dakı'Anti-GerillaOkulu' da NATO ülketerindeki su- bayları yetiştirmek için kurulmuştur. Amerikan silahlı kuvvetlerinde 'Counter-Guerilla Operations' adlı Amerikan 'talimnamesi' 1964 yıhnda Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Türkçeye çevrilmiş ve 'Gayri Nizami Kuvvetlere Karşı Harekâf adıyla yayımlanmıştır. Orgütün adı 'Özel Harp Dairesi'dir. ABD, Türkiye'yi, Sovyetler'e karşı hep 'ileri karakol' ola- rak görmüştür. 1950-60 döneminde ABD, MİT görevlileri- nin ayhklarını verecek ölçüde Türkiye Cumhuriyeti devleti ile iç içe geçmiştir. Bütün bunlar 'soğuk savaş' döneminin kalıntılarıdır. Soğuk savaş dönemlerinde anti-komünizm ve anti- Sovyetizm, resmi ideolojinin dayanakları olmuştur. ABD'nin bölgedeki çıkarları ile bağdaşmayan her gelişme NATO ül- keleri ile ABD'ye 'dolaylı saldırı' sayılmış; bağımsızlığını sağ- lamayı amaçlayan her ilericı ve devrimci adım Amerikalı- larca 'komünizm' olarak görülmüştür. Bunun adı 'Pentagonizm'dır. Paris doruğu ile 'soğuk savaş' koşulları ve bu koşullann yarattığı gerilim geride kahyor. Boyle bir dönemde 'kontrgerilla' konusunun da TBMM'de gelmiş ve geçmişiyle; teorisi ve eylemleri ile tartışılması ge- rekmez mi? Bu konuyu nasıl kapatacaklar? 'Böyle bir örgüt yoktur" diye kendilerinin bile inanmadıkları açıklamalarla bu konuyu kapatmış mı sanacaklar? Soğuk savaş koşullarında oluşan kafalarla devlet yöne- tilirse, kırk kez 'Helsinki Senedi' imzalansa da bin kez Pa- ris doruğuna katılınsa da sonuç yine değişmez. Askeri kımligimi ve nüfus cuzdanınu kaybettim. Geçersizdir. tBRAHtM A YTUĞ ' SEZGÎNMERT Hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. ERDAL ÇİMEN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALTAN VAROL „. E-5 Karayolu üzerinde kız öğrencilere kiralık oda 593 58 19 ?? syntax error Oabort c>dir/p c>ren a.-X- c>bad command c>timeS Yaratıcılık, verimlilik çabukluk, tnsana hükmeden antika bir bilgisayar dili însanın hükmettiği Macintosh teknolojisinin dili Macintoshla günüyakalayınApple Madntosh BI ile çalışırken "robotça" dûşünmeyi ogrenmeniz gerekmez. Onun yerine, Macintosh sizin gibi düşünür. Macintosh sizinle Türkçe konuşur. Robotça değil. Böylece Macintoshla çalışmaya başlamadan önce haftalar süren bir komut ezberleme egiriminden geçmenize gerek kalmaz. Macintosh'u aldığınız gün kullanabilirsiniz, Apple Computer Tûrki>t Yetkili D^ıtıası Macintosh'un bir programını öğrendiğinizde. değişik çıkacak yeniliklere kolayca mıım saglar. \r eriminizi binlerce programı da kullanabilirsiniz. Çunkü bütün Macintosh düşurmeden, çalışmanıza ara vermeden. programkn, farklı sorunlan çözümlemek için yapılmış olsalar bile, aynı biçimde çalışırlar Dahası, şimdiden antikalaşan eskinin bilgisayarları gibi değerini ve geçerliliğini \itirmez Madntoshlar. Alacağınız bir Macintosh, )illar içinde Madntosh teknolojisinde ortaya Antika bilgisayarların dilinden anlamıyorsanız, tşinizin yavaş gittiğmden şikâyet ediyorsanız, Macintosh'la tanışın. Ârtık soguk mkamlara. çapraşık bir dile dayanan bilgisayariann âevn geçti... Şimdi, inssm hûlanedeo değil, insanın hükmettiği teknolojinin günü... Şimdi Macintosh'un, sağduyunun, yaratıalığın günü... Sizdeenyakın Yetkili — w^ Apple Satıcısı'na ugraym... Günü vakalavın. Bilgisayar ve Ozel Egıtim Hiznıetleri A.Ş. Abdi Ipekçi Cad. Altın Sok. Ahmet Kara İşhanı N0:2 Kat: 4-6, Nişantaşı 80200 İstanbul Tel.13215 06 (6 hat) Yetkili Apple Centtr'lar: Adana: Bılmak, Tel 18 210304. Ankara.- Macrom, Tel.141 00 55-56: İstanbul. Çağdaş, Tel.152 38 85 88; Izmir Fekom. Tel 22 64 24 Apple Yetldli Saöalan: İstanbul: Eda. Tel 513 95 65-6", 52" 90 40-41 •. Elma, Tel 143 42 45-46, Kok. Tel 16616 46, P4 05 "": Matrıs.Tel 385 8093.385 "1 86, Pav, Tel 34" 9631,34" 83 34; YTM, Tel 172 97 28,16672 02. Adana; Lotus,TeL 14 53 00. T 53 95. Ankara. Yesa, Tel 133 8" 22,131 "1 22,131 26 85, Eskisehir: Donık.Tel 41010,203 24, Kayseri. Erbım,Tel.24 680,232-n. Mega. Tel P-01 P70t; Konya. Mısket, Tel 126 "51. Yetkili Sektöfel Çözûül Saüalân: İstanbul. Bilgiraat, Tel Hl 01 4-1,141 '2 89, 132 95 51. Deita, Tel 528 35 38; Metro. Tel.511 82 40 -H, Tabaş, Tel 512 24 08-09,151 33 25-26 Apple "Gücünüzü zirveye ulaştınr"™ Afıpk.ApplebjossreMaamA Appk Compınct loc. *lıoa loollıdr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear