Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Güney-Kuzey
Kore görüşmesi
• SEUL (AP) — Güney
Kore'nin, devlet başkanlan
veya başbakanlar düzeyinde
Kuzey Kore iie görüşmelere
hazır olduğu ve bu nedenle
bir çağrıda bulunduğu
bildirildi. Seul'de
yayımlanan The Joong-Ang
Gazetesi'nin haberine göre
Kuzey Kore çağrıya henüz
bir karşılık vermedi.
Çin'den Gorbi'ye
kınama
• PEKİN (AA) — Çin, Uk
kez SSCB lideri Mihail
Gorbaçov'un politikasını
açıkça kınadı ve SSCB'yi
Çin'in de dahil olduğu
Uçüncü Dünya ülkelerinin
süper güçler arasındaki
yumuşamayı olumlu
karşıladığı, ancak ABD ve
SSCB arasındaki işbirliğinin
güçlenmesinin kendi
çıkarlanna zarar
vermesinden endişe
duydukları belirtildi. Aralık
ayı sonunda da Çin
Dışişleri Bakanı,
"Gorbaçov'un yeni
diplomatik düşüncesinin
ciddi biçimde incelenmesi
gerektiğini" söylemisti.
Macar-Israil
anlaşması
• KUDÜS (AA) — Israil
ile Macaristan arasında
Kültürel Işbirliği
Antlaşması irrualandı.
Macaristan Dışişleri Bakanı
Gyula Horn'un Kudüs
ziyareti sırasında
anlaşmanın
imzalanmasından sonra
tsrail Dışişleri Bakanı Moşe
Arens, "Iki ülke arasında
bunun ilk anlaşma
olduğunu" belirtti ve başka
adımlarla pekiştirilmesini
istedi. Horn da anlaşma
imzalamaktan memnuniyet
duyduğunu kaydetti
Brandt:
Komünizm bttri
• MONTPELLIER (AA)
— Sosyalist Enternasyonal
Başkanı ve F. Almanya'nın
eski Başbakanı Willy
Brandt, "Doğu ülkelerinde
komünizmin egemenliği, bir
daha kurulmamak üzere
yıkümıştır" dedi. Fransız
Gazetesi "Midi Libre"e bir
demeç veren Brandt,
SSCB'deki olaylara
değinirken, milliyetçi
hareketlerin Moskova'da
değişiklikler meydana
gelmesine yol açabileceğini
söyledi ve "Bu hareketler
genişler ve SSBC'nin
bölünmesi sonucunu
doğuracak olursa Gorbaçov
bunun altından kalkamaz"
dedi.
SSCB'de
milyonerler
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Biriiği'nde 30
bine yakın "karaborsa"
milyoneri olduğu tahmin
edildi. Sovyetler Birliği
Ekonomik Reform
Komisyonu üyesi Tatyana
Koryagina, Komsomolskaya
Pravda Gazetesi'ne yaptığı
açıklamada, bu kişilerin,
bilançosu 160 milyar dolara
ulaşan yeraltı
ekonomisinden "milyoner"
olduklannı söyledi.
Koryagina, polis ve savcılık
yetkilileri ile yaptığı
çalışmalara göre, ülkesinde
yeraltı ekonomisine karışan
milyonJarca kişi
bulunduğunu belirtti.
Aktan'ın
ziyareti
• ATİNA (Cumburiyetı —
Türkiye'nin Atina
Büyükelçisi Gündüz Aktan,
Yunanistan Dışişleri Bakanı
Andonis Samaras'a dün
sabah bir nezaket
ziyaretinde bulundu. 40
dakika süren bu görüşmede
ikili konular ele aJındı.
Büyükelçinin öncülüğüyle
gerçekleşen bu görüşmeden
sonra yapılan açıklamada,
söz konusu görüşmenin
"samimi, olumlu ve açık"
geçtiği belirtildi. Gündüz
AKtan'ın geçici Yunan
hükümetine getirilen en
genç bakanlardan Andonis
Samaras (38) ile ilk kez
yaptığı bu görüşme,
"buzdolabında" kalan
Türk-Yunan ilişkilerinin
yeniden ısıtılması için atılan
adımlardan biri olarak
niteleniyor.
ikiAmerikan savaş gemisinin gönderilmesi ülkede sert tepkiyarattı
KoloıııbiyaVla ABD'ye öfkeDevlet Başkanı Virgilio
Barco, Amerikan savaş
gemilerinin ülkenin
karasularına girmesine
izin verilmeyeceğini ve
ABD gemilerinin
operasyonuna
katılmayacaklarını
açıkladı.
ABD Savunma Bakanı
Cheney ise müdahalede
bulunmayı
düşünmediklerini, sadece
uyuşturucu trafiğini
izleyeceklerini söyledi.
Dış Haberler Servisi — ABD-
nin Panama'yı işgalinden sonra
Kolombiya'ya savaş gemisi gön-
dermesi, Kolombiya yetkililerinin
sert tepkisine yol açarken, diğer
Latin Amerika ülkelerinde de hu-
zursuzluğa neden oldu. Kolombi-
yalı yetküiler, ABD fılosunun Ko-
lombiya karasulannda operasyon
yapmasına izin verilmeyeceğini
açıkladılar.
ABD donanmasına bağlı
J.F.Keonedy ve Yirginia adlı iki
uçak gemisinin geçen perşembe
günü 'nıtin bir eğitim için' Ko-
lombiya açıklarına gonderildiği-
nin açıklanmasına karşılık, Ko-
lombiya basını, ABD'nin uyuştu-
rucu kacakçılarına karşı bir ope-
rasyona hazırlandığını duyurmuş-
tu. AP'nin haberine göre Kolom-
biya hükilmeti bölgeye gönderılen
Tılo hakkında kendilerine bilgi ve-
rilmediğini, Amerikan fılosunun
Kolombiya karasulannda operas-
yon yapılmasına izin verilmeyece-
ğini ve uluslararası sularda yapı-
lacak herhangi bir operasyona
Kolombiya'nın katılmayacağını
açıkladı.
Kolombiya basını, ABD'nin
Kolombiya'ya savaş gemileri gön-
dermesine oldukça sert tepki gös-
terdi. Bir gazete, olayı 'ABD'nin
soraürgeci politikasının yeni bir
kanıtı' olarak nitelerken, Devlet
Başkanı VirgiBo Barco'nun, olay-
dan büyük bir öfke ve şaşkınhk
KİMLIK KARTI
Amerikan uçak gemisi John F. Kennedy Kolombiya açıklannda seyrediyor.
duyduğu bildirildi. Barco, Ameri-
kan gemilerinin Kolombiya kara-
sularına girmesine izin verilmeye-
ceğini ve operasyona katılmaya-
caklarını söyledi.
VVashington yönetiminin ise,
Kolombiya'dan gelen bu sert tep-
kiyi hiç beklemediği ve Kolombi-
ya yönetiminin açıklamasının
VVashington'da şok etkisi yarattı-
ğı bildiriliyor. AA'ya göre ABD
Savunma Bakanı Dick Cheney,
önceki gün yaptığı bir açıklama-
da, ülkesinin Karayipler'e uçak ge-
misi göndermesini savunarak, ge-
milerin, yalnızca kaçakçılann de-
niz ve hava trafiğini izleyecekleri-
ni, kaçakçılara müdahalede bu-
lunmayı düşünmediğini söyledi.
Cheney, ABD'nin Karayipler'de
her zaman gemi bulundurduğunu
söyleyerek operasyonla ilgili açık-
lamalann gelecek haftalarda ya-
pılacağını duyurdu. Cheney, ope-
rasyon konusunda bölge ülkeleriy-
le görüş ahşverişinde bulunacak-
larını da açıkladı. Kolombiya'nın
başkenti Bogota'daki ABD buyü-
kelçiliğinden yapılan açıklamada
ise, ABD füosunun, Kolombiya
karasulanndan uzak durmaya
özen göstereceği bildirildi.
Kolombiya hükümetinin geçen^
ağustos ayında, ülkedeki Medel-
lin kokain karteliııe karşı açtığı sa-
vaş sırasında, ABD yönetimi, Ko-
lombiya'ya askeri yardım gönder-
me teklifinde bulunmuş, ancak
Kolombiya yönetimi, böyle bir gi-
rişimin, içişlerine kanşdması teh-
likesini getirebileceği gerekçesiyle
bu öneriyi geri çevirmişti.
Resmi adı: Kolombiya
Cumhuriyeti.
Yönetim biçimi: İki meclisli,
çok partili cumhuriyet.
Başkent: Bogota
Resmi dil: lspanyolca
Para birimi: Peso
Nüfusu: 31 milyon 821 bin
(1989)
Yüzölçiimii: 1 milyon 141 bin
748 km
1
.
Üretimi: Tekstil, çelik, deri,
kimya endüslrisi, gıda
endüstrisi, kahve, pirinç,
mısır, pamuk, şeker, muz,
petrol, demir, altın, gümüş.
Okur-yazarlık oranı: Yüzde 80.
Wall Street Journalyazannın iddiasv
Bush, Noriega'ya maaş veriyordu
ABD Başkanı George Bush'un CIA lideri
olduğu sırada, Panama'nın devrik lideri
Noriega'ya, susması karşılığında maaş
verildiği kaydedildi. -> ^ ..~mi:nib so ıtm
NEW YORK (AA) — ABD"* yısmda, gazeteci ftrderick Kem-
Başkanı George Bush'un, CIA ii- pe'nin mayıs aymda
deri olduğu sırada Panama'nın yayunlanacak Diktatörden Aynl-
eski fiili lideri Noriega'ya, susma- ">« adlı kitabından almülar ya-
sı karşüığında maaş verildiği kay- yımlandı.
dedildi. Kitapta, Amerikan Merkezi
Newsweek Dergisi'nin son sa- Haberalma Örgütü CIA'nın No-
riega'ya, Panama'daki Amerikan
Dinleme Tesisleri'yle ilgili olarak
sessiz kalması karşılığında 1976
yılından itibaren yılda toplarn 110
Jbin dolar maaş verdiği kaydedil-
di.
VVall Street Jonrnal'de gazete-
ci olarak görev yapan yazar Kem-
pe, Noriega'nın Amerikan
hedeflerine düzeıılenen bombalı
saldınlara adının kanşmasına ve
gizli kayıtlan ele geçirmek için ba-
zı Amerikalı yetkilileri satın alma-
ya çalışmasına rağmen, CIA'mn
Panama eski fiili liderine maaş
ödemeye devam ettiğini belirtti.
Kitapta, Ulusal Güvenlik Ajan-
sı Başkanı Lew Allea'in, Noriega
ve suç ortaklannın, CIA'ya sadık
kalmayan diğer ajanlara emsal ol-
ması amacıyla nıahkeme önüne
çıkarılmasını istediği kaydedildi.
Ancak, George Bush'un sadece
Noriega'nın cezalandınlmaması-
nı istemekle kalmayıp, CIA ile
bağlantısı dolayısıyla kendisine
yılda 110.000 dolar maaş ödeme-
ye devam ettiği de belirtildi.
Bu arada, Noriega'nın avukat-
larından Frank Rubino önceki
gün yaptığı konuşmada, Ameri-
kalı yetkililerle, gizli belgelerin ya-
yımİanmamasına karşılık,
Noriega'yla ilgili suçlamalardan
vazgeçilmesi şeklinde bir pazarlık
ihtimalinin söz konusu olmadığını
söyledi.
DUNY\DA BUGUN
Buslı, meydanı boş bıüdu
Yumuşama ve SSCB'nin
kendi derdine düşmesi,
ABD'nin saldırganlığını
arttırdı. Gözlemcilere
göre Panama'nın işgali,
ABD askeri
müdahalelerinin
sonuncusu değil.
ABD çift kutuplu dünya
dengesinin dağılmakta
olduğu 1990'lara,
hoşuna gitmeyen
hükümetleri askeri
müdahalelerle
devinnekten
kaçınmayan, özgüveni
smırsız bir süper güç
olarak giriyor.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — ABD, çift
kutuplu dünya dengesinin sarsıl-
maya yüz tuttuğu 1990'lara, kapi-
talizmin komunizme karşı zafer
kazandığından emin, "hoşuna
gitmeyen" hükümetleri askeri mü-
dahalelerle devinnekten kaçınma-
yan, özgüveni sınırsız bir süper
güç olarak giriyor.
Panama'nın işgali, ABD'nin bu
yüzyıl içinde tek yanlı askeri mü-
dahale ile bir başka ülkenin içiş-
lerine kanştığı 11. olay oldu. Göz-
lemciler bunun sonuncu olduğu
kanısında değil. Doğu-Batı ilişki-
lerindeki yumusamanın, ABD'nin
bu tur saldırganlığınm caydırmak
yerine arttırmak şeklinde uç ver-
diği ABD akademik çevrelerinde
hayli yaygın bir kanı.
ABD'nin "arka bahçesine" en
fazla müdahale ettiği dönem
1950'lerdeydi. Sovyetler'in 1961
Küba krizi sırasında gösterdiği
"göze göz, dişe diş" direnci ve
nükleer silah teknolojisinde kay-
dettiği gelişmeler Küba krizinden
sonra Washington'u dış askeri
müdahalelerden caydırmaya baş-
ladı. Ancak Moskova, bu pozis-
yonu elde etmek uğruna ulusal
kaynaklannın önemli bir bölümü-
nü silahlanmaya kanalize ettiği
için SSCB, 80lerde nükleer füze-
leri olan, ama ekonomik açıdan
geri kalmış bir ülke olarak ortaya
çıktı. ABD Başkanı Reagan'ın
1981'de kullandığı "kötülukler
imparatoriuğu" sözcüğü basit bir
gaf değil, Sovyetler'in içinde bu-
lunduğu bu duruma ilişkin kap-
samlı bir Amerikan tahlilinin Re-
GEORGE BUSH — Dünyamn jandarmalıgı roliinii sürdüriiyor.
agan'ın ağzından dışa vurumuy-
du. Yani Reagan'ın, "kötülukler
imparatorluğu" diye tammladığı
olgu, aslında ABD'nin ciddi stra-
tejistlerinin ve kapitalizmin ünlü
ideologlannın 80 başlarındaki
Sovyetler'i "parçalanmakta olan
bir imparatoriuk" olarak tahlil et-
miş olmasına dayamyordu.
Dolayısıyla ABD bu dönemde,
"imparatorlugun çöküşünü hız-
landıraeak sıkıştırma
politikalanna" ağırlık verdi. Ör-
neğin rekabeti "Yıldız Savaşlan"
türünden yüksek teknoloji ve mali
kaynak gerektiren alanlara çeke-
rek ekonomik sıkıntı içindeki
Moskova'yı "durumunu gözden
geçirmeye" zorladı. Yani bir bakı-
ma Gorbaçov'un doğuşunu kolay-
laştırdı. Aynı zamanda da
60-70'lerde duraklamış olajı ABD
dış müdahaleleri bu dönemde tek-
rar başgöstermeye başladı. Reagan
1983'te Grenada'yı işgal etti. Bu-
nu 1989'da Bush'un Panama'yı iş-
gali izledi. Sovyetler'in iç sorun-
lar yumağına görnülüşü arttıkça,
KKTC
Dışişleri müsteşarından
sürpriz ziyaret
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Dışişleri Bakanlıjı Müste-
şarı Büyükelçi Tugay Ozceri'nin
dün beklenmedik bir şekilde
KKTC'ye gitmesi diplomatik ku-
lislerde spekülasyona yol açarken,
Dışişleri Bakanlığı çevreleri ziya-
retin "görüş ahşverişinde
bulunulmasının" ötesinde özel bir
anıacı olmadığını bildirdiler.
Bu konuda Cumhuriyet'e bilgi
veren yetküiler, Özçeri'nin Dışiş-
leri Müsteşarı olarak atanmasın-
dan bu yana KKTCyi ziyaret et-
mediğini, bu nedenle ziyaretin ge-
cikmiş bile olduğunu söylediler.
Dışişleri Bakanlığı'ndan dün
son anda yapılan açıklamada, Bu-
yükelçi Özçeri'nin 8-10 ocak tarih-
İeri arasında KKTC'ye resmi bir
ziyaret yapacağı ve bu ilk ziyareti
sırasında Kıbns Türk makamla-
rıyla Kıbns sorununa ilişkin son
gelişmeleri gözden geçirerek fikir
teatisinde bulunacağı açıklandı.
Ancak diplomatik çevrelerin
dikkatini çeken nokta, söz konu-
su ziyaretin Cumhurbaşkanı
Özal'ın ABD'ye ayın ikinci yarı-
sındaki ziyareti sırasında Başkan
Bush ile yapacağı görüşmede Kıb-
ns konusuna değineceği yolunda-
ki haberlerinin cıktığı bir ana rast-
iaması.
Bu konuda dün basında yer
alan yorumlarda, Özal'ın Bush ile
göruşmesinde "Kıbns çözümii
müjdesinin verilebilmesinin nasıl
mümkiin olacağını araştırdığı"
ileri sürülmüstü.
ABD'nin dış askeri müdahaleler
konusundaki çekimserliği de gide-
rek azaldı.
Tüm bu oluşumlar ABD'de öz-
güveni de arttırdı. Örneğin Doğu
Bloku'ndaki gelişmelerin "kapita-
lizmin, komunizme üslün bir sis-
tem olduğunu kanıüadıgına" ina-
nıyorlar. Oysa bu ülkenin dış göz-
lemcileri biliyor ki ABD kapitaliz-
mi, holdinglerin giderek "büyük
agabey" işlevi kazanmaya başla-
dığı bir çağa doğru ilerliyor. Hol-
dingler giderek kutsallaşıyor, gi-
derek soyutlaşıyor, büyüdükçe
hantallaşıp devletleşiyor. ABD'de,
alışveriş için bir mağazaya giren
tüketicinin sıcak patron ilgisi gö-
receği küçük ölçekli işletmeler gi-
derek ortadan kalkıyor. Uçsuz bu-
caksız mağazalarda, tıpkı Sovyet-
ler'deki gibi yüzleri gülmeyen, ya-
ratıcı olma gereği duymayan, sis-
teme katılmakta gönülsüz bir ça-
lışanlar ordusu ortaya çıkıyor.
Holdingler bu emek ordusunu is-
tihdam ediyormuş rolü yapıyor,
bu insanlar da çalışıyormuş rolü
yapıyor.
ABD'de birey, üpkı Sovyetler1
-
deki gibi sisteme güvenmiyor. Sis-
temin kendisini bir şekilde soydu-
ğunu, emeğinın karşıhğını alama-
dığını düşünüyor. Türkiye"de ga-
zete okurlan zaman zaman ABDi
de, örneğin bir posta memurunun
emekli olduğu gün "cinnet
geçirerek" elinde makineli tüfek
ile önüne çıkan okula dalıp 10 ço-
cuğu kurşunladığını okurlar. İşin
ash şudun Dış dünyamn anlamak-
ta güçlük çektiği bu garip cinayet-
ler, çoğu zaman 30, 40 yıl çalışan
bir insanın emekli olduğu gün yüz
binlerce dolar borçlu olduğunu,
bunca yıl çalışmasına karşın layık
olduğu onurlu bir emeklilik ya-
şam sürdürmesinin olanaksız ol-
duğunu ftırk etmesi ertesinde do-
ğan ruhi bunalunın "sistemden"
intikam almaya dönük yanıdır.
Psikologlar, bu durumda olan bir
kişinin, "sistemi" en çok masum
çocukları öldûrerek acıtacağıru
bildiğini kaydediyor.
Dünyamn belkı de en acımasız
rejimlerinden birisi ile yönetiliyor
Amerikahlar. Holding kapitaliz-
mi, "kapitalizmin Stalinizmi" ha-
line gelmiş. lnsan yüzlü bir sistem
değil. Ancak siteme dönük bu tür
şeyler ABD'de fazla konuşulmu-
yor. Çünkü burada ''kutsal para"
aleyhine laf söylemek, Sovyetler
Birliği'nde "rejim aleyhtan" ol-
mak kadar günah. ABD'de bu su-
ça hapis ve surgun değil, "ciddiye
alınmama" cezası veriliyor.
SSCB
Orduda
185 bin
kişitik
indirim
Pravda, Varşova Paktı'nın
siyasi bir örgüte
dönüştürülmesi sürecinin
tamamlanmak üzere
olduğunu belirtti.
MOSKOVA (AA) — Sovyet
Komünist Partisi'nin yaym orga-
nı Pravda, Varşova Paktı'nın
"siyasi bir örgüte dönüştürülme-
si sürecinin tamamlanmak üzere
olduğunu" belirtirken, üst dü-
zeydeki bir Sovyet generali, Sov-
yet ordusunda 1990 yılında 185
bin kişilik bir güç indirimine da-
ha gidileceğini açıkladı.
Pravda, NATO ile Varşova
Paktı arasındaki ilişkileri konu
alan yorumunda, geçen yılın or-
talannda Bükreş'te yapılan Var-
şova Paktı doruğunda benimse-
nen kararlar uyannca, Varşova
Paktı örgütünün, askeri yerine
siyasi ağırhğırun vurgulandığı bir
ittifaka donuştürme sürecinin ar-
tık sona ermekte olduğunu vur-
guladı.
Yorumda, Doğu Avrupa ülke-
lerinde "yer yer oldukça drama-
ük olabilen" yönetim değişiklik-
lerine karşın, bu ülkelerin tümü-
nün Varşova Paktı'na bağlılıkla-
nnı ilan etmeye devam ettikleri
hatırlatılarak bu durumun, "ev-
rimin en başanlı olarak Helsin-
ki snreci çerçevesinde ve Avnı-
pa'daki gerçeklerin dikkate alın-
masıyla, çok yönlü bir temel üze-
rinde en başanlı bir biçimde
gercekleştirilebileceğinin" genel
kabulü anlamına geldiği kayde-
dildi.
Bu arada, Sovyetler Birliği Ge-
nelkurmay Başkan Yardımcısı
General Grigori Krivosheyev,
1989 yılında 265 bin kişilik bir in-
dirimin gerçekleştirildiği Sovyet
ordusunda bu yıl da 185 bin 400
kişilik bir kuvvet indirimine gi-
dileceğini bildirdi.
General Krivosheyev, Sovyet
resmi haber ajansı TASS'a ver-
diği demeçte, 1989 yılında Mo-
golistan'dan onemli miktarda as-
ker çektiklerini, aynı dönemde
Sovyet topraklan içindeki iki as-
keri bolgeyi de iptal ettiklerini
belirtti.
ALISİRMEN
Rüzgâr Eken...
"Devletin hiç kendi savcısı ile başı derde girer mi?" demeyin.
Akla havsalaya sığmayan böyle bir olay oldu bile. Adalet Bakan-
lığı'nın, Ankara DGM Başsavcısı ile başı fena halde dertte.
Avrupa insan Hakları Komisyonu'na yapılan tüm yazılı ve sözlü
başvurulara karşın ifade vermiyor Sayın Savcı Demiral.
Demiral'ı gazetecıler, düşürtce suçundan yargılananlar iyi ta-
nırlar. Sayın Demiral'ın, sanıkları, -tabii düşünce suçundan
sanıkları- ifadeye çağırmakta seçkin bir hûnere sahip olduğu bi-
linir. Kendisi birkaç kez Adalet Bakanlığı'na da şikâyet edilmiş,
ama başvurular sonuçsuz kalmıştır.
Düşünce söz konusu oldu mu önlemleri cezaya çevirme yön-
temini uyguladığı ileri sürülen Demiral'ın, Avrupa İnsan Hakları
Komisyonu temsilcisi üç yargıca ifade vermemekte direnmesi
Adalet Bakanlığı'nı da güç duruma düşürmüş. Yurttaşlar söz ko-
nusu olduğunda fazla duyarlılık göstermeyen, hapıshanelerde-
ki yaşam koşullarını düzeltmek konusunda şimdiye dek elle tu-
tulur hiçblr şey yapmayan Adalet Bakanlığı ile ünlü Müsteşar Arif
Yüksel bu kez önlem almada kararlı görünüyorlar. Çünkü Sayın
DemiraJ'ın direnişi, Türkiye'yi Avrupa karşısında güç duruma dü-
şürmüş bulunuyor.
25 aydır tutuklu bulunan Haydar Kutlu ile Nihat Sargın'ın Av-
rupa İnsan Haklan Komisyonu'na yaptıkları kişisel başvuru, şimdi
Savcı Demiral ile sanıkların sorgusunda bulunan üç görevli po-
lisin ifade vermeyi reddetmeleri üzerine kilitlenmiş durumda.
Kâğıt üzerinde var görünen kişisel başvuru hakkı, uygulama-
da sorumluların prosedürü yürütmemekte direnmesi üzerine ça-
lışmıyor Böylelikle tüm Avrupa da Özal Türkiyesi'nin gerçek yü-
zünü görmüş oluyor.
Avrupa'nın hiçbir ülkesinde suç sayılmayan bir eylemden do-
layı yargılanan ve 25 aydır tutuklu bulunan kişilerin başvuruiarı
üzerine gelişen olaylardan dolayı gerçekte Sayın Demiral'a te-
şekkür etmek gerek.
Çünkü o davranışıyla hem yurttaşlarımızın nelerle karşı kar-
şıya olduğunu gözler önüne sermiş hem de Adalet Bakanlığı ile
ünlü Müsteşarı Arif Yüksel'e, fırtına ekenlerin rüzgâr biçmeleri-
nin kaçınılmaz olduğunu kanıtlamıştır.
• • *
Rüzgâr ekenin fırtına biçmesi herkes için kaçınılmazdır. Nite-
kim komşumuz Bulgaristan da şimdi aynı gerçeği yaşıyor. Türk
kökenlı Bulgar yurttaşlarına, insan haklanna uygun davranılması
için Bulgar Komünist Partisi içinde boy gösteren eğilım, komşu
ülkede bazı çevrelerin sert tepkilerine neden oldu. Şimdi Bul-
garistan'ın çeşitli bolgelerinde birçok insan devletin insan hak-
larına uyma isteğini protesto ediyor. Doğrusu bir ulusun yirmin-
ci yüzyılda böyle bir olayı yaşaması yüzkızartıcıdır.
Devletin insan haklanna uyma isteğinin referanduma sunul-
ması önerisi de ancak demokrasiden hiç nasibini almamış, sos-
yalizmi de çoban sosyalizmi olarak algılamış olan toplumda kar-
şılaşılacak bir garipliktir.
Bulgaristan'da bir referandum yapılsa ve Türk kökenlilerin hak-
larının çiğnenmesi yolundaki oylar çoğunluğu sağlasa ne deği-
şecektir ki?
Demokrasinin vazgeçilmez ilkeleri, insan hakları, halkın çc-
ğunluğunun isteğiyle bile ortadan kaldırılamaz. Böyle bir dav-
ranışta bulunulursa, o ülkede demokrasi olmaz, en hafif deyi-
miyle çogunluk diktası olur
Bulgaristan'da yirminci yüzyılın sonunda hâlâ bu gerçekler kav-
ranmamış, sovenizm alıp basını grtmişse, bunun suçlusu, bu-
güne kadar demokrasiyi hiçe sayıp, şovenizmi politikasının te-
meli yapan Jivkov'un çoban sosyalizmi yönetimidir.
Bulgaristan bu kafayla bloklararası ilişkilerin yumuşadığı bir
dönemde daha çok belaya çatacaktır.
rfulgar şovenizminın ülkenin başına ne işler açacağını önü-
müzdeki dönem göreceğiz.
Şimdilik görünen odur ki Turkiye'de de Bulbarİstan'da ba rûi-
gâr ekenler fırtına biçmektedirler. "" "***"
Uluslararası ÎSU&Mtii Dkssl
Çafşı Mağazaları ındırımde ULUS-
LARARASI İNDİRİM ILKESIm benım-
semıştır
-BİR DEFAOA EN YÜKSEK IN0IRIW
Bu ılkenın tek bır amacı vardır Sezon-
da ve/veya ındırımde alışveriş yapan
tükrtayl korumak.
Sezonda alışvenş yapan tuketıcıye
hMapk ve «abtt fıyatia hızmet etmek.
Inflırımde alışvef:ş yapan tuketıcıye
gerçafc ve yûkaek bir ndınmle avan-
taı sağlamak.
M A Ğ A Z A L A R I
Lo-»« «aUı. ^ SUL
HUZURLU BİR ORTAMDA ÇALISACAK
GRAFİKERLER
YARDIMCI GRAFİKERLER
TEL 520 94 6 6 - 6 7
GÖKTAŞ
BEKldMCUJK A~S