25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Haiti'de sıkıyönetim • PORT-AL-PRINCE (AA) —Haiti'de askeri hukumetin başkanı General Prosper Avril 30 gün süreyle sıkıyönetim ilan etti. Sıkıyönetim ilanıyla birlikte, polisin dün bazı muhalefet liderlerini tuıukladığı bildirildi. Devlet televizyonu, sikıyönetim ilan edilmesinden sonra askeri hükümetin biri anayasanın 4 maddesini askıya alan iki kararname yayımladığını kaydetti. İlk kararnameyle askıya alınan maddelerin biri, hangi nedenle olursa olsun Haitililerin sınırdışı edilmesini yasaklıyor. D.Almanya'da gösteri » DOĞL BERLİN (AA) — Demokratik Almanya'nın güne>'indeki Plauen kentinde 35 bin kadar kişi, Komünist Parti'nin tamamen dağıtılması isteğiyle gösteri yaptı. Resmi haber ajansı ADN, göstericilerin F.Almanya ile birleşme konusunda referandum yapılmasını da istediklerini ve F.Alman bayraklan taşıdıklannı bildirdi. Bu arada, KP liderliğinin tartışmalara devam ettiği bildirildi. Filistinlilere tutııklama • KUDÜS (AA) — İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kenti ve çevre koylerde dün yaptığı bir operasyonda 100'den fazla Filistinliyi tutukladığı bildirildi. Askeri kaynaklar, operasyonun El Halil ve yakınındaki Yatta ile tdna İcöylerinde yoğunlaştığını belirttiler. Operasyonda uzun süredir aranan bazı Filistinlilerin de tutuklandığı ve bıçak, balta gibi silahlarla propoganda malzemesi bulunduğu kaydedildi. KKTC Cumhurbaskanı, 'Kıbrıs için verilecek bir tavizi kabul etmeyeceğim* dedi Raııf Denktaş,OzaFı uyardı FATİH M.YILMAZ KKTC Cumhurbaskanı Raof Denktaş, Kıbrıs Rum kesimi lideri Yorgo Vasiliu ve BM Genel Sek- reteri Perez de Cuellar ile şubat ayının sonundaki herhangi bir günde bir araya gelebileceğini söy- ledi. Denktaş, Cumhurbaskanı Turgut özal'ın Kıbns konusunda kendüerine baskı yapması ve ABD'ye taviz vermesi dununun- da, bunu kabul etmeyeceğini be- lirtti. KKTC Cumhurbaskanı 12 şubattaki görüşmeyi kabul etme- mesinin nedeni olarak, Cuellar'- ın kendüerine bir belge kabul et- tirrnek istemesini gösterdi. Rauf Denktaş, dün Taksim toplantüannda "Self Determinas- yon"u anlatmak ve daha sonra da MaJezya ve Endonezya'yı Kıbns konusunda bilgilendirme zıyaret- lerinde bulunmak amacıyla Istan- bul'a geldi. Denktaş, Harbiye Or- duevi'nde kendisine ayrılan oda- da Cumbııriyet'in sorularını ya- nıtladı. Denktas'a yönelttiğımiz sorular ve yanıtları şöyle: — 12 şabat için randevn veril- mcsi, sizin için siirpriz oldu mu? DENKTAŞ — Tamamen bir sürprızdı. Hatta BM Genel Sek- reteri'nin Temsilcisi Osc«r Camil- IOD için bile sürpriz oldu. Bu ta- rihte ısraı etmek, Vasiliu, tngil- tere ve ABD arasında hazırlanan bir tezgâhın sonucudur. Türkiye ve Kıbns'ın zayıf bir zamanda ol- duğu düşünülerek böyle bir tarih- te ve goruşmelerde ısrarcı oldular. Ancak bizim gösterdiğimiz tepkiyi de onlar beklemiyordu. Şimdi bi- raz yumuşadılar." 12 şubat kesin tarih değildi' diyorlar. Tıim ABD basını, Türkiye'nin bize ısrar et- mesi durumunda bizim bu gorüş- DENKTAŞ — Böyle bir şeyi kabul etmeyeceğimizi Turk hükü- meti iyi bilir. Böyle bir konuda ta- viz vermek, Kıbns'ta yaşayan Turkleri Rum kılıa aitına almak- tır. Böyle bir şeyi kabul etmeme- mizin nedeni, Türk hukümetine saygısızlık değildir. Bizim aldığı- mız istihbarat odur ki, (yabancı DENKTAŞ — Şimdi, bir olup- bittiyle bizi masaya oturtmaya ça- lıştılar. Ancak biz bu tezgâhı boz- duk. Kabul etmememizin en bü- yuk nedeni, Cuellar'uı bize göriiş- meler sırasında bir belge kabul et- tirmek istemesini oğrenmemiz ol- du. Ayrıca Carap-David benzeri, 15 gun kapalı kapılar ardında gö- Tavîze karşı ret: Cumhurbaskanı Özal'ın Kıbrıs konusunda ABD'de taviz vermesi ve bu konuda kendilerine diretmesi durumunda bunu kabul etmeyeceğini söyledi. Denktaş: "Kıbns'ta taviz vermek, Türkü Rum kılıcı altma atmaktır" dedi. CueUar'ın belgesi: şubat görüşmesini, Cuellar^n kendilerine bir belge kabul ettirmek istemesini öğrenmesiyle kabul etmediğini söyledi. KKTC Cumhurbaskanı, "belge şartı kalksın, şubat sonunda görüşelim" dedi. 12 meyi kabul edeceğimizi yazıyor. — Sa>ın Denktaş, Cumhurbaş- kanı Özal'ın ABD gezisi sırasın- da Kıbns ve Ermeni sorunu gün- deme geldi. Cumhurbaskanı Özal. Ermeni karar tasansına karşıiık Kıbns konusunda tatiz vermiş olsa ve size bu konuda di- retse, bunu kabul eder misiniz? gazeteciler de bu konuda hemfi- kir) Rumlar, Türklere karşı biiyük bir öfke besliyorlar ve silahlanı- yorlar. Yani, Kıbrıs konusunda verilecek herhangi bir taviz, Türk- leri bile bile Rum kılıcının aitına atmak olur. — 12 şubat tarihini kabul etme- menizdeki en bu>ük etken nedir? rüşme yapmak istemıyoruz. Bu- nun limiti, bize göre 2-3 gündür. Önceki gun Kıbns'ta Camillon ile yaptığımız goruşmelerde, Cuel- lar'ın herhangi bir belge konusun- da ısrarlıolmamasını ve2-3 gün- lük görüşmeler yapılmasım iste- dik. Bunun dışında hiçbir talebi- miz yoktur. Çünkü Vasiliu benim IRAK Karadan petrol sevkine 6 dıır'Haber Merkezi — Irak, Türkiye'ye kara- yolu ile yapılan ham petrol tasımacılığını dur- durduğunu bildirdi. Petrolden sorumlu Devlet Bakanı Mehraet Keçeciler olayı doğrulayarak, "AsJında biz kara taşımacılıgına laraftık, an- cak Irak hukumeti istemi>or" dedi. TÜPRAŞ Genel Muduru Mehmet Savnuı ise, karann mutabakatla alındığını söyledi. Irak Petrol Bakanlıgı'na bağlı Musul'da Türk tankerlerine dolum yapan Somo Mar- kitiıtg Oil, önceki akşam petrol tasımacılığı yapan Türk firmalarına geçtiği teleks notun- da, iki ülke arasında karayoluyla yapılan pet- rol taşımacılığına, dünden itibaren son veril- diğini bildirdi. Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler, Irak'm bu karan alma nedenini bileme- diklerini belirterek, "Irak-tran savaşının so- na ennesijle birlikte böyle bir karar alınma- sını beklivorduk. Çiınkıi Saddam Hiıseyin, buıkerle petrol taşınmasına karsıydı" diye ko- nuştu. Geçen hafta Türkiye'ye gelen Irak Petrol Bakanı Isam Abdurrahim El Çelebi'nin ül- kesinin kara yoluyla petrol taşımacılığına son verme konusunda kararlı olduklarını bildir- diğini kaydeden Keçeciler, Batman TÜPRAŞ Rafinerisı'ne Adıyaman'ın Çemdere ve Diyar- bakır'ın Kuzey Migo sahalarında bulunan petrolun aktarılacağını da söyledi. Keçeciler, bölgede petrol taşımacılığıyla geçinen 3 bin kadar tanker sahibi için yeni iş sahalan ya- ratılacağını kaydetti. TÜPRAŞ Genel Müdurü Mehmet Savran ise, MusuPdan karayolu ile getirilen petrolun kaliteli olmadığını belirterek "1 Ocak 1990'dan itibaren pelrol almayacağımm 13 mayısta Irak'a söylemistik. Durdurma kara- n iki tarafın mutabakatıyla alındı. Tartışma- dan kabul ettik" dedi. Savran, boru hattın- dan petrol alımının devam ettiğini de vurgu- ladı. Bu arada yöredeki 3 bin kadar tanker sa- hibinin taşımacılıgın durdurulması ile guç du- rumda kaldıkları bildirildi. niyet mektubum konusunda gö- rüşmelerin başlangıcında fîkir be- yan edeceğini söyledi. Bu neden- le görüşmeleün baslaması yolun- daki birinci sartımız ortadan kaJk- tı. Şimdi onlar belge olmadığını ve goruşmelerin New York'taki oturumdan sonra Lefkoşa'da sür- mesini kabul ederlerse göruşürüz. — Göriişme ile ilgili olarak bir tarih belirlediniz mi? DENKTAŞ — Biz, Camillon aracıhğıyla teklifimizi yaptık. İs- teklerimizi söyledik. Benim dü- şünceme göre, eğer bir belge şar- tı getirilmez ve goruşmelerin New York'ta 2-3 gün içinde bitirilece- ği kabul edilirse, şubat ayuun son- larındaki her tarihi görüşme için kabul ederim. Böylece KKTC'de nisanda yapılacak seçiraler için se- çim takvimi başladığından, 15 gunlük sure de işlememiş olur. — ABD'nin Kıbns konusunda- ki baskıcı tavnnı nasıl değerlen- diriyorsunu/? DENKTAŞ — Olaya yalnızca ABD açısından bakmamak lazım. İngiltere dc Kıbns konusunda benzer tutumlara girmiştir. Bu ne- denle îngiltere, bizim için düşleri nedeniyle maluldur. ABD ise Yu- nan lobisi nedeniyle maluldur. Bu arada Sovyetler Birliği'nin tavn- nı anlamıyoruz. Kıbns,t>iziın var- lığımız nedeniyle NATO üssü ol- mamıştır. Sovyetler, bunu biliyor. Ancak eşit haklara dayalı bir top- lum isterken, Kıbrıs Rum kesimi- ni devlet olarak tanıyor. Bu bel- ki de "Kıbns Rum kesimini tanı- yalım, Yunanistan'la Türkiye bu konuda çarpışsmlar" düjüncesin- den kaynaklanabilir. — Şubat sonu için belgesiz bir göriişmeden de sonuç alamazsa- nız... DENKTAŞ — O zaman Kıb- ns'ta iki devlet olarak bir yapılan- maya gidilir. KKTÇ'nin tanınma- sı yolundaki çabalarımıza hız ve- ririz. Ancak self determinasyona bağlı federal bir devletten de ya- nayız. Bunun şanları da halkla- rımıza önce federal devlet yapısı- nı aşılamak ve Rumlann siUhlan- maya son vermesini ve bizim hak- lanmıza saygı gostermesini sağla- maktır. cb POLO* ÇAMYUVA Okan Turizm Yatırımlan ve Işletmeciliği A.Ş.'nin Kemer-Marco Polo Tatıl Koyünde çalışmak üzere elemanlar aranıyor. GENEL MÜDÜR YARDIMCISI (MALİ-İDARİ) GENEL MÜDÜR YARDIMCISI (İŞLETME-OPERASYON) ÖN BÜRO ELEMANLARI • RESEPSİYONİSTLER • KASİYERLER • SANTRAL MEMURELERİ • DAKTİLO SEKRETERLER MUHASEBE • MUHASEBE MÜDÜRÜ • MUHASEBE YARDIMCILARI • DEPO SORUMLUSU • COSTKONTROLCÜ PERSONEL • PERSONEL MÜDÜR YARDIMCISI • İDARİ SEKRETER YEME-İÇME • F&B MÜDÜR YARDJMCISI • AHÇILAR VE PASTACILAR • ŞEF BARMEN VE BARMENLER • GARSON VE KOMİLER KAT HİZMETLERİ • KAT HİZMETLERİ MÜDÜRÜ • KAT HİZMETLERİ ŞEFLERİ VE ELEMANLARI • ÇAMAŞIRHANE SEFİ • ÇAMAŞIRHANE ELEMANLARI TEKNİK • TEKNİŞYENLER (ELEKTRİK-MEKANİK) HEMŞİRE MASÖR HALKLA İLİŞKİLER SORUMLUSU ANİMASYON • SPOR VE MÜZİK ANİMATÖRLERİ • ÇOCUK ANİMATÖRLERİ • SU KAYAĞI, SÖRF, TENİS VE OKÇULUK ÖĞRETİCİLERİ Başvuracak adayların pozısyonlarına göre lısan bılgılen (Almanca bılgısı tercıh nedenıdır) ve meslekı deneyımlerını belırten ozgeçmıslenni 1 adet fotoğraf ile aşağıdakı adrese yollamaları rıca olunur TAMint Turkish-Austrian Management International Ltd. P.K.: 266 Mecidiyeköy-İSTANBUL UJ û C|SİİİÇ PRpFESYONtUERİN f ÜM ..>;:&;; CERiK$|NİM VE HKUNT1LERİNfr BÎR YAYIM OUZCYİNDE KARSILAMAYI ' HEDEFLEYKN YENİ Bİtt DKRO1 VAR ARTU(?t ADAM. BUHBAHBOrU,KlNi>ti£*İĞhtİ BEĞENİLCRI D | ORTALAMAMIN ÜSTVNPE v OLAN İN5ANLAR YABANCI DERGİLERUE YITİNMEK ZORİINDA KAIMAYACAKLAR. ÜLKEMİZbE OLtiP BİTENİERİ, O YABANCr DERGİURLE AYNI DÜZEY VE KMİTEDE YAYINCILIK YAPAN BİR pERGİDE, ' ; A D A M ' O A BU4ABİLECERLCR. / '--.y.;}-^^;:..' ADAM, ABONELERÎNE 2 0 MİLYON VERİYOfl! ANIYORUZ Beşiktaşın genç oyuncusu, futbol hakemi, biricik oğlumuz, kardeşimiz, dayımız GÜNAY ER'imizin ölumü üzerinden tam 5 yıl geçti. Onu hep arıyor ve anıyoruz. 23 Ocak 1990 carşamba günü mezarı başında dua etmek üzere saat 15.30'da Çiçekçi Camii otobüs durağında buluşalım. SİNAN ER BAŞSAĞUĞI Yönetim Kurulu Eski Üyemiz SABAHATTİN SELEK'in vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma, Allah'tan rahmet, kederli ailesine, yakınlanna ve camiamıza başsağlığı dileriz. SEKA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DUN1ADA BUGUN AUSIRMEN Çankaya'da Değişim... Yetmişinci yaşına yaklaşan cumhuriyet yönetiminin simgesi- nin Ankara'nın Çankaya tepesi ve oradaki köşk olması gerçekte şaşırtıcı, hatta yadırgatıcıdır. Çünkü rejim, kesintiye uğradığı za- manlar dışında -ki bu kesintiler sık olmaktadır- gerçekte parla- menter bir yapıya sahiptir. Çankaya'nın konukları ise bu yapı için- de daha çok simgesel işlevlerle donatılmışlardır. Ne var ki yaşamın gerçeğı Çankaya'ya kâğıt ûzerinde sahip okjuğundan daha büyük bir ağırlık yûklemiş bulunuyor O ka- dar ki bir zamanlar oraya Tannsal bir güç bile yakıştırılmış ve ozanlar "Bu yol edebiyet yoludur Allah'a gider ucu" diyebilmiş- lerdir. Cumhuriyetin kurucusunun Çankaya'da oturduğu dönemde de yapılmış olsa, bu niteleme abartılı olduğu kadar yakışıksızdır da. Cumhuriyetin ilk yıllarında ve genç Türkiye'nin ilk oluşum dönemlerinde Çankaya'nın ağırlığını yadsımak tarihi algılayama- mak demektır. Yaşadığımız kısa, gecikmiş ve eksik kalmış röne- sans ve aydınlanma doneminde de "Cumhuriyet Devrimi"nin tüm kazanımlannda da o dönemler Çankayası'nın birincil katkılarını kimse yadsıyamaz. Ama bu katkılan, tarihi gelişim ve topJum- sal oluşum içinde değerlendirmek yerine, ona abartılı Tannsal yakıştırmalarda bulunmak da tarihi, söylenceye çevirmek sonu- cunu doğurur Atatûrk'ten sonra Çankaya'ya yerleşen İnönü doneminde de Köşk, ağırlığını bütün yoğunluğuyla duyurmuş, İkinci Dünya Sa- vaşı'nın güç yıllarında Türkiye'nin yangının dışında kalmasında 864 rakımlı tepenin etkisi birinci derecede olmustur. Çok partili yönetime geçişte de en önemli rolü Çankaya oy- namıştır. Belki de bu etkenler Çankaya'nın günümüze değin her kurum- dan, sistemin her odağından, ayrı, seçkin ve hepsınden daha saygın bir yeri olmasına âdeta rejim içinde bir tabu haline gel- mesine yol açmıştır. Rejimin tüm odakları zaman zaman eleştirilerin hedefi haline ge/miş, ama Çankaya ya bu efeştirilerm dışında kalmış ya da efeş- tirilirken bile kollanmıştı. Başka bir deyişle Çankaya'nın devle- tin simgesi olduğu sürekli anımsanmış ve Köşk'ün ağırlığı dai- ma duyulmuştur. Son günlerde ise Köşk'ün bu ağırlığıyla bağdaşmayan açık- lamalara ve davranışlara sıkça tanık oluyoruz. Artık Çankaya belki de son kiracısının da etkisiyle eskisi gibi bir tabu değil. Hatta bugün rejimin tüm kurumları ve tüm odakları içinde eleştirilerin bir numaralı hedefi "864 rakımlı tepe." Olay, kuşkusuz üzücüdür. Demokrasilerde tabulara yer olma- makla birlikte, yine de tûm tartışmaların arasında ciddiyeti, bir- liği ve ulusal uzlaşmayi simgeleyen bir kurumun, odağın, varlı- ğı da gereklidir. Ama Çankaya'nın son kiracısı, zoraki de olsa bir uzlaşma so- nucunda oraya çıkmadığından ve bulunduğu yerın ciddiyetiyle bağdaşan konuşmalar yapmaya özen göstereceği yerde bu ge- reğe hiç kulak asmadığından, Çankaya eski görüntüsünü yitir- mıştir. Ancak kimsenin hakkını yemeyelim. Olaylara tarihsel gelişi- mı içinde bakıldığında, Çankaya'daki değişimin daha 1950'de başladığını görürüz. Gerçekten, 1950'de Köşk'e çıkan Bayar, uz- laşmanın simgesi olmak yenne DP'nin liderlığinı sürdürmeyı yeğ- lediğinde ilk darbeyi yemişti Çankaya. Daha sonra ise darbeler ve saray darbeleri belirledi Çanka- ya'ya kimin çıkacağını. Köşk'ün işlevine, yerinin anlamına tümüy- le uymaya özen gösteren Korutürk'ün dönemi bu çalkantıların arasında sadece bir ayraç (parantez) gibi durmaktadır. Korutürk'ün ardından, Çankaya'nın ağırlığını azaltmak, ciddi- yetinı sulandırmak ve Köşk'ü denetımine alarak çürütmek iste* yen Demirel ise gerçekte, bu davranışıyta rejimin çürümesine yol açan nedenlere bir yenisinı ekliyor ve bir anlamda kendi bin- diği dalı kesiyordu. "Cumhuriyet Devrimi"nin bütün kazanımlarının köküne kibrit suyfj eken yanm yamalak demokrasimiz ve laikliğimize cumhu- riyet döneminın en büyük darbesini indiren "12 Eylül" dönemi- nin simgesi ve önderi Kenan Evren ile Çankaya görüntüsü bü- tünleşmişti. Hatta Evren, büfede bardaklann sürahinin yanma yerieştiril- mesi örneği, dört konsey üyesıne de Çankaya'da yer yaptırmış- ü. Evren doneminde bir anlamda Çankaya, Atatürk dönemi Çan- kayası'nın sağladığı kazanımların geri alınmasının odağına dö- nüştürülmüştü. Çankaya'nın dönüşümünü tamamlaması ve başka eğilimlerin odağı olmasına karşın tabusu sürüyordu. Tabunun sürmesinde belki de Evren'in kalıbı kıyafeti bir de zaman zaman kantarın to- punu kaçırmasına karşm, zaman zaman kökeninden gelen bi- çem özeni etkili oluyordu. TÖ yanında SÖ ile birlikte Çankaya'ya yerleşeliberi artık biçe- me de önem verilmez, açıklamalara dikkat edilmez olundu ve Çankaya cuma namazları ve Alevi-Sünni ayrımı rüzgâriannın kay- nağı haline geldi. Kuşkusuz laıkiiği ilke edinmiş olan bir ülkenin simgesi olan doruktan Şii-Sünni aynmı rüzgârımn esmesi endişe vericidir. Ama artık ona da alışiık. Sünniye de razı olduk, şimdi asıl kaygımız Sünnilik değil de sunilik (yapaylık) oldu. Sünni egemenliğıne sunı çözümle varmanın sonucu şimdi bu iki kavram kol kola gıder durumda. Çankaya'yı eski görüntüsüne, ağırlığına ve ciddiyetine kavuş- turmak için acaba ne yapmalı? Efsuncuya başvurup efsunlatmalı mı? Ne dersiniz? MÜLKIYELILER Restaurant/Bar/Lokal de Toplantılar, Özel Yemekler, Dauetler, Törenler, İş Yemekleri Kokteyl'ler ü.b. için de konferans ve yemek salonlarımız emrinizdedir. Muallim Naci Cid 153/A Kunıçeşme 80820 - İSTANBUI Tel: (1)157 46 34 (1)157 46 35 Fax: 163 31 28 Telex: 39306 - UBD BAŞSAĞUĞI Yoneıim Kurulu Eski Üyemiz SABAHATTİN SELEK'in vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma, Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlanna başsağlığı diler, acılarını paylaşırız. SEKA MENSUPLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear