24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER 8 EYLÜL 1989 Gaziantep'te birçok çocuk daha öldü, önlemler arttırılıyor, yeniyasaklar kondu Güney, salgında ^pilot bölge' önemli artış olduğu bildirildi. Gaziantep'ten sebze giriş ve meyan şerbetine getirilen yasaklamadan sonra dünden itibaren ayran ve limonata satışı da yasaklandı. Adana Belediyesi'nce çevre sağlığına ilişkin önlemler alınırken gezici sağlık otobüsüyle halkın sağlık taramasından geçirileceği bildirildi. Günlük hasta sayısının 100'ün altına düşmediğı belirtilen SSK Hastanesi'ne önceki gün 320 hastaya bakıldığı öğrenildi. Salgınla ilgılı gelişmeler üzerine Adana Valisi Recep Birsin Özen, "Adana'da kolera yok" derken Gaziantep Valisi Hiisnii Tuğlu, "Bağırsak enfeksiyonundan oliim yok" dedi. Şanlıurfa Valisi Alparslan Karacan da "Koiera olsa ne olur, olmasa ne olur? Bu turiste peşin vize anlamına gelir" diye konuştu. Adana'da salgında yoğun başvurunun olduğu sağlık merkezinin SSK olduğu görüldü. Hastane yetkilileri, önceki gün bakılan hasta sayısının 320 olduğunu, bunun intaniye servisi için "rekor" olduğunu söylediler. Yetkililerden alınan bilgiye göre, SSK Hastanesi'nde günlük hasta başvurasu 100 kişinin altına inmiyor. tntaniye servisinde görevli bir doktor, hasta sayısının yoğunluğu karşısında yeterli ilgiyi gösteremediklerini söyledi. Kendilerine ailece başvuranlara toplu reçete verdiklerini de anlatan doktor, durumu ağır olanların Balcalı Hastanesi'ne gönderildiğini belirtti. Adana Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı'nca salgınla ilgili olarak önlem aiınmaya devam ediliyor. Seyyar satıcıların portör olabileceği varsayımıyla muayeneye tabi tutulmaları, gaita tahlili olmayanlann salışının yasaklanmasına karar verildi. Seyhan ve Yüreğir zabıtasından ekipler büyük hal ve karpuz haline çürük ürün getirümesine izin vermiyorlar. Sürücüler mallarını boşalttıktan sonra araçlarını sabunlu sıcak suyla yıkamalan ve çevreye atık bırakmamalan konusunda uyarıldılar. Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fevzi Acevit, gezici sağlık otobüsüyle halkın sağlık taramasından geçirileceğini, ilaç yardımı konusunda yurttaşlardan ve ilaç firmalarından dfestek isteneceğini belirtti. Adana'da tıbbi tahlil laboratuvarları sahipleri bu yıl "tifo tanısıyla tetkik edilmesi istenen" hasta sayısında geçen yıla oranla 23 kat artış olduğunu kaydettiler. Laboratuvar sahipleri geçen yılın ağustos ayında laboratuvarlara ortalama 50 hasta başvururken bu sayının '89 ağustosunda 200'e ulaştığını bildirdiler. Gaziantep'te ishalden ölenlerin sayısı dün bir çocuğun daha ölmesi üzerine 42'ye yükseldi. Adana'da öncekigün SSKHastanesi'ne 320 hasta başvurdu. Gaziantep'te dünden itibaren ayran ve limonata satışları da yasaklandı. Şanlıurfa'da 3 bin şişe klor eriyiği dağıtıldı. ADANA (Cumhuriyet Güney llleri Bürosa) Güney illerınde görülen salgırun kolera mı, yoksak bağırsak enfeksiyonu mu olduğu tartışmaları sürerken, Gazintep'te ölen çocuklann sayısı dön bir çocuğun daha ölümüyle 42'ye yükseldi. Maydanoz tarlalarının yok edilmesinden sonra Alleben Deresi uzerindeki bentler de sebze bostanlannın sulanmasını önlemek amaayla yıkıldı. Şanlıurfa'da sanlık ve bağırsak enfeksiyonu hastalıklarında Kuraklık ve buna bağlı olarak susuzluğun temel neden gösterildiği bağırsak enfeksiyonuyla ilgili olarak alınan önlemler arttırılırken Alleben Deresi Uzerindeki bentler yıkıldı. Anakent Belediyesi Başkan Vekili Dr. Faruk Balık, sebze bahçelerinin Alleben Deresi'nden alınan suyla sulandığını anımsatarak, sebze üreticiferi tarafından kaçak olarak yapılan bentlerin yıkımıyla su alınmasının engellendiğini söyledi. Hastanelere yapılan başvuruların sürekli artmasına karşın yetkililer hastalığın seyri ve hasta sayısı hakkında bilgi vermekten kaçınıyor. SSK Hastanesi Başhekim Yardımcısı Mehmet Vakıf Ünal, hastanelerinde çok az sayıda vaka olduğunu açıkladı. SSK Hastanesi'nde intaniye kliniği olmadığı için dizanteri gibi "hafif vaka"lann tedavisini yaptıklarını, durumu ağır olanlan Devlet Hastanesi'ne sevk ettiklerini belirten Dr. Ünal'a karşın devlet hastanesi Başhekimi Bilgen Toran, başvuruların "norraal" olduğunu saNundu. Başhekim Tonın, "Bize böyle bir olay intikal etmedi. Salgın duze\inde bir hastalık söz konusıı değjl. Öyle bir şey olsaydı 600 yatağımızdan 300400'ünün dolması gerekirdi" dedi. Dr. Torun intaniye servisinin 90 yatağından 17'sinde ishal vakası olduğunu açıkladı. Gaziantep eski hukümet tabibi ve Tabipler Odası Yönetim Kurulu üyesi Nöfer Kiilliik ise kentte ! 977 yılında bir salgın olduğunu \ e bu salgın sırasında 400 kişinin Koleradan öldıiğünü anımsattı. Koleranın adını o dönemde kalp yetmezJiği ya da gastro enterit koyduklannı da belirten Küllük, yine aynı dönemde İl Sağlık Şurası'nda yapılması gerekenlerin bildirildiğini, ama yeterli tedbirlerin alınmadığını anlattı. Küllük, o dönemde gereken tedbirlerin alınmamasının bugünkü salgının da nedeni olduğunu', buçun durumun daha da vahimleştığini vurguladı. Yazar, 'girihnez yola' girdi ANKARA (AA) Devlet Bakam Mehmet Yazar'ı, TRT Genel Müdürlüğü'ne götüren otomobil, bir özel otomobille çarpıştı. Kazadan Bakan Yazar ve şoförü Kemal öztürk yara almadan kurtuldu. 06 F 7132 plakalı özel otomobilin sürücüsü Pelin Ersan alnından ve kolundan hafif yaralandı. özel otomobilin sürücüsü Pelin Ersan, Bakan Yazar'ın otomobilinin "girilmez" yola girdiğini ve kazamn bundan kaynaklandığım söyledi. Kennedy Caddesi ile Atatürk Bulvarı'ntn kesiştiği TRT kavşağmda dün sabah 10.45 sıralannda meydana gelen kazadan sonra TRT'ye gelen Bakan Yazar, Genel Müdür Kerim Aydın Erdem'in odasmda 45 dakika dinlenerek olayın şokunu atlattL Yazar, teleteks konusunda verilen brifingi dinledi. İ Gaziantep merkez mi? Gaziantep'te Alleben Deresi'nden kaynaklandığı saptanan bağırsak enfeksiyonundan ölen 03 yaş grubunda çocuk sayısı bir çocuğun daha ölümüyle 42'ye yükseldi. Çeşitli hastanelerde hastalık tanısıyla tedavi altına alınanların sayısı da 700' ü aştı. Hastalığın belirtileri Salgın, aşın ishalle kendini gösteriyor. Ardından kusma başhyor. Ancak hastadan hastaya bazı farklıhklar görülüyor. Kimi hastalarda aşın ateş görülürken, kirailerinde ateş: rastlanmamaktadır. Ayak bileklerine giren şiddetli ağrı, hastanın ayakta durmasına olanak vermiyor. Bu yüzden halk salgına "tavuk hastalığı" diyor. Ishal ve kusmayla vücut agır su ve tuz kaybına uğradığı için hastada fiziki değişimleT de görülüyor. Kimilerinde cllcr çamaşırcı eli gibi olup gözler isc çukura kaçıyor. Hastalmın tedavîsi Başhca tedavi, vücudun ishal ve kusmayla kaybetüği su ve tuzu, damar yoluyla vennektir. Bu, serumla sağlanabilmektedir. Ağız yoluyla glikozlu solüsyonlar verilir. Glikozlu solüsyonlar, bağusaklarda bannan mikrop için uygun olmayan ortamlar oluşturuyor. Üçüncü olarak da antibiyotik uygulaması var. TSK sıkıyönetim beklentisindedeğü 9 Korunma yontemleri Korunmanın birinci koşulu, temizlik. Kent içme sulannda var olduğu savunulan kanalizasyon kanşımı önlenmeli, özellikle kolibasüi taşıyan su birikintüeri ortadan kaldırümalı ve temiz bir çevre yaratümau. Kişisel olarak bireyler de temizliğe özen göstermeli, kent sistemlerinden gelen sular tnümkün olduğu kadar kaynatüarak içilmelidir. Derin olmayan tulumbalardan kesinlikle su kullanılmamalıdır. Sular eksiksiz ve sağlıkü bir şekilde klorlanmalı. Sebzeler, kireç kaymağı suyu ile yıkanmahdır. Ya da bir kova suya ikiüç bardak çamaşır suyu aktanp sebzeleri orada 15 dakika bekletmek yeterli olacaktır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık, Silahlı Kuvvetler'in Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki olaylar nedeniyle bir sıkıyönetim beklentisi içinde olduğu şeklindeki haberlerin asılsız olduğunu açıkladı. Başbakanlık basın merkezinin açıklamasında, Güneş Gazetesi'nin 4 eylül tarihli nüshasında yer alan "Güneydoğu'da örtülü sıkıyönetim" baslıklı haber ve Uluç Gürkan'ın "Sıkıyönetimin Adı Yok" adlı köşe yazısı ammsatılarak, bölgedeki Jandarma Asayiş Komutanhğı'mn halen Jandarma Genel Komutanlığı kanalıyla fçisleri Bakanlığı'na bağlı olarak görev yaptığı bildirildi. Açıklamada, "31.8.1989 tarihli toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Jandarma Asayiş Komutanı'nın doğrudan Genelkurmay Başkanı'ndan emir alması gibi herhangi bir karar alınmış değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni sıkıyönetim özlemi içindeymiş gibi götteren bu haber tamamen asılsızdır' denildi. Şanlıurfa'da korku Şanlıurfa'da salgın hastalıklara karşı alınan sebze yasağı birinci ayını doldururken alınan tüm olağanüstü önlemlere karşın tifo, sanlık ve bağırsak enfeksiyonu hastalıklarında önemli artış olduğu açıklandı. Şanlıurfa Çevre, Gıda Kontrol Şube Müdürlüğü'nden bir yetkili alınan tum önlemlere karşın tifo, sarılık ve bağırsak enfeksiyonunda son bir hafta içinde yüzde • 35'lık bir artış olduğunu belirtti. Şanlıurfa 20. Mekanize Tugay Komutanlığı'nda kolera olarak adlandırılan hastalığın bağırsak enfeksiyonu olduğunu da savlayan yetkili, içme suyuna kanalizasyon karıştığı kesin olarak saptanan Karakoyun Deresi cevresindeki Eyyübiye, Eyüp Peygamber ve Yakubiye raahallelerinde enfeksiyon ve tifo salgınının daha Stykaa'da ıtarura Seyhan Nehn yazayla. nJa. sadece sanayi atktanyta besleninct . . Nehir, büyük boyutlara çıkmasını önlesu kaynakları için bir tehlikedir Nehre girme yasağı olmasına karşın belediye ekipler, nehır boyunca önlem almış mek için yurttaşlara Uç bin şişe klor eriyiği dağıtıldıfmı söyledi. deflil, çocuklar yaz tatilini burada pislık içınde yüzerek geçınyorlar. (Fotoğraf: İlker Maga) Özal, GüreşH kabul etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut özal dün saat 14.30'da Kara Kuvvetleri Komutam Orgeneral Doğan Güreş'i kabul etti. Saat 15.05'e kadar süren görüşmeden sonra herhangi bir açıklama yapılmadı. Doğan Güreş'in göreve başlamast nedeniyle, Başbakan Turgut özal'a bir nezaket ziyaretinde •bulunduğu belirtildi. Tedavi maliyeti Devlet hastanelerine başvuranlardan para talep edümiyor. Hasta iyileşinceye dek hastanede ücretsiz tedavi görebiliyor. Ancak, hasta devlet hastanesinden taburcu olduktan sonra, Uaçlı tedavi için bir miktar para harcaması gerekiyor. En ucuz antibiyotik, vitamin ve ağn kesici için 50 bin lira dolayında para harcanıyor. Hekime başvurulduğunda ise hekim ücreti: 40.000, özel laboratuvar: 20.000, 21 günlük ilaç tedavisi: 60.000, toplam: 120.000 TL. gerekiyor. Hastanın durumu ağır olduğunda rakam ikiyeüçe katlanıyor. Güneyde benzer hastahklann görülmesi pek çok kişiyi, ayru hastalığa sahip yakınının ilaçlarını kullanmaya itiyor. Farklı hastalıklara, aynı üaçların kullanılması gibi bir tehlikeyi içeren bu yöntemin maliyeti (senım, antibiyotik, vitamin, ağn kesici) 60 bin lirayı buluyor. TÖBDER davası ve sonuçları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitimciler Derneği (EğitDer) tarafmdan "TÖBDER davası ve sonuçları" konulu panel Ankara'da yapıldı. Genel Başkan Feyzullah Doğru yaptığı konuşmada TÖBDER'i örnek göstererek "12 Eylül müdahalesinde hedef alınanlar, anarşinin failleri değil, kurbanlan olan kurum, kuruluş ve kişilerdir" dedi. Prof. Dr. Mümtaz Soysal ise Türkiye'de yeniden değerlendirilmesi gereken tek yargı durumu olarak Menderes ve arkadaşlarınm idamlarının düşünüldüğüne değinerek "Türkiye'de çok daha geniş yığınlan ilgilendiren ve daha zorunlu değerlendirmelere ihtiyaç vardır" diye konuştu. TÖBDER hakkında sıkıyönetim askeri mahkemesince verilen mahkumiyet kararımn Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce aklanmasını "adalet skandalı" olarak niteleyen Avukat Halit Çelenk konuşmasında, 12 Eylül'ün her yönüyle, özellikle hukuksallığı ile sorgulanması gerektiğini kaydetti. TÖBDER Genel Başkan yardımcılarından Ismet Yalçınkaya da TÖBDER'in el konulan mallanmn geri verilmesi ve yurtdışında bulunan tüm yöneticilerinin özgürce yurda dönmelerinin sağlanmasını istedi. 150 bin şişe gönderildi,100 bingidecek IstanbuVdan serum hızlandı tstanbul Haber Servisi Guney Ulerinde son günlerde süren ve kolera olduğu iddia edilen salgın nedeniyle bölgeye Sağlık Bakanlığı'nın istemi ile yoğun bir şekilde serum sevkiyatının başladığı öğrenildi. Şu ana kadar Türkiye^ nin yıllık 25 milyon şişe üretimiyle en büyük serum fabrikasına sahip olan Eczacıbaşı firmasından ilk istek olan 150 bin şişe serumun gönderildiği, bakanlıktan 15 eylül tarihi itibarıyla da 100 bin şişe daha istek geldiği öğrenildi. ] ık ve amipli dizanteri koleradan daha tehlikeli Yapılan araştırmada, sevk edilen serurnların bağırsak enfeksiyonlarırun tedavisinde ve kolera öncesi de kullanılabilen nitelikte 1/1 laktatlı ringer ile yüzde 5'lik dextrozlu laktatlı ringer olduğu öğrenildi. Uzmanlar, her ikisi de özel serum olan bu kanşımların kolera öncesi kullanılabürne özelu'ğine sahip olduğunu vurgulayarak şunlan söylediler: "Şu anda iki özel kanşımlı senımu da elektornlit solıisyona agır seyreden, ateş yapan ve sonaçta öhime götüren vakalarda kullanılan serumlar. Bir sonraki kanşımlı kullaıulabilecek özd formüllü serum isc ancak kolera vakalannda kullanılabilinir. Şo an MEHMET YAPICI da serum sayısına bağlı olarak ADANA Salgınla ilgili tarbölgede ciddi bir salgının söz ko tışmalar sürerken, Adana'da her nusu olduğu belirgin." zaman koleranın da tifonun da Salgının yaşandığı Adana ve görülebileceği bildirildi. Ancak, Gaziantep'te herhangi bir serum koleranın bilindiği gibi ürkutücü sıkıntısının yasanmadığ] belirtildi. olmadığı, iyi bir tedaviyle hastaEczacıbaşı Halkla İlişkiler Müdü nın üç günde ayağa kalkabileceği rü Bilgin Peremeci, fabrikalarımn belirtilirken, sarılık ve amipli diTürkiye'nin serum ihtiyacımn çok zanterinin koleradan daha tehlikeüstünde serum ürettiğine dikkati li olduğu savlandı. Salgınla ilgili tartışmalar sürerçekerek şunlan söyledi: ken, bölgenin en büyük ve mo"Serum sıkıntısı kesialikle yok. dern sağlık merkezi durumunda Şu anda istek halinde, bölgeye olan Çukurova Üniversitesi Tıp göoderebilecek en çok iiç giinde Fakültesi Balcalı Hastanesi'nin haarlanabilecek 1 milyon şişe se "merkez laboratuvar"ına giderek rum u teslim edebiliriz. Sağlık Ba salgının ne olduğu sorusuna yanıt kanlığımızın isteğine paralel ola aramaya çahştık. Gerek Balcalı rak şu anda 15 eylül tarihinde tes Hastanesi'ne ve gerekse öteki balim edilmek iizere 100 bin adet şi zı sağlık kuruluşlanna başvuran hastalardan alınan kan ve diğer şe serumurauz mevcut" Universite: Kolera da var materyaller bu laboratuvarda talılil ediliyor ve hastalığa burada teşhis konuluyor. Tıp alanında meydana gelen son teknoloji ve tekniklerin kullanıldığı merkez laboratuvarın şefi Doç. Dr. tsmail Hakkı DüBdar, Tıp Fakültesi Iç Hastalıklan Ana Bilim Dalı öğretim üyeliği görevini de yüruten Doç. Dr. lsmail Hakkı Dündar, yaptığımız söyleşide, Adana'da yaşanan salgında koleraya da tifoya da rastladıklannı açıkladı. Polikliniklere başvuran hastalara ait günde tanı için ortalama 100 kan örneği geldiğini söyleyen Doç. Dr. Dündar, "Yaptığımız tahlillerde koleraya da tifoya da rastlıyoruz. Bildirimi zorunlu olan bu vakalan hastanemizin başhekimliğine iletiyoruz. Başbekimlik de sağlık miidürlttklerine ihbar ediyor'" dedi. Doç. Dr. lsmail Hakkı Dündar, ülkemizde her zaman kolera ve tifo mikrobuna rastlanabildiğini vurgularken, "Türkiye'ye yerieşmiş olan bu hastalığın alınıp atılması bu koşullarda miimkiin göriınmemektedir" derken, "Adana'da yaşanan kolera ve tifo salgın halinde değildir. Ancak buradaki durura için hiçbir zaman salgından söz edebfleccgim bn rakam söz konusu olmamıştır. Salgınlar, yüzierte, iki yüzlerie olur. Ama biz hiçbir zaman o rakam a şu anda ulaşmadık" diye konuştu. da tifo olmadığını, koleranın da eskiden olduğu kadar tehlikeli bulunmadığıru savundu. Zamanında yapüacak bir müdahaleyle kolerab hastanın 3 gün içinde ayağa kalkabildiğini söyleyen Dündar şöyle devam etti: "Koleranın dramatikliği ve korkunçluğn, çok eski tarihlerde yol açdğı kitlesel ölüm olaylanndan kaynaklanıyor. Vucudun kaybettiği su ve tuzu vucuda anında verdiğiniz ve antibiyotik uyguladığınız zaman hasta üç günde ayağa kalkar. Hastalıgı tanıyan birisine, 'ülkemizde halen yaygın olarak görülen bazı salgınlardan olmak isterseniz hangisini tercih edersiniz' diye sorarsanız size bdki kolera diyecektir. Mesela bir amipli dizanteri vej'a bulaşıcı sanlığın doğurduğu komplikasyonlar, bir kolera ile kıyas bile edilemez." Gözaltındaki ynralı sanık öldü tZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bir hafta önce Şirinyer'de polisle silahlı çatışmaya girerek bir polisin ölümüne neden olan ve yaralanan saldırganlardan Recep Demir, kaldınldığı Devlet Hastanesi'nde dün gece öldü. Karşıyaka'da THKPC DevYol sanığı olarak aranan Ayşenur Çamlıkaya ile birlikte polisler tarafmdan bu ay başında silahlı çatışmaya giren, daha sonra polisleri atlatan Recep Demir, Şirinyer'de Iskender Coşkun isimli polisin ölümüne neden olmuş ve Ahmet Durası isimli polisi de yaralayarak Ayşenur Çamlıkaya ile birlikte kaçmıştı. Bakanlar Kurulu dün toplandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu dün Başbakan Turgut Özal'ın başkanhğında 3.5 saat süren bir toplantı yaptı. Toptantıdan sonra saat 23.05'te bir açıklama yapılmadı. Başbakan Turgut özal, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Bakanlar kendi bakanhklanyla ilgili sorunlannt anlattılar" dedi Başbakan Turgut özal, Bakanlar Kurulu toplantısından çıkışta bir gazetecinin Türk parasıyla ihracat yapılması konusundaki sorusunu yanıtlarken, 'Türk parasıyla da ihracat yapılır. özel bir teşvik uygulaması yok" diye konuştu. Kolera daha iyi Kolera ile tifonun, kötü çevre koşulları ve koli basili taşıyan suların içilmesi ve kullanılmasıyla ortaya çıktığını anımsatan Doç. Dr. tsmail Hakkı Dündar, rastlanan bir ishalli hastalığın kolera ya GUNEYDEN NOTLAR Salgınla körebe oynamak CELAL BAŞLANGIÇ ADANA Hastanelere başvuranlann sayısı her geçen gün artıyordu. ölen altı kişi önce kireçlenmiş, sonra da kurşun tabutlarla gömülmüştü. Sonunda Sağlık Müdürlüğü kabul etmişti, "saklamaya gerek yok, kolera vardır" diye. Ancak valilik direniyordu, "Gazeteler yalan yazmışü ve kolera yok"tu. Kentin "etkili ve yetkilileri" bir toplantı yapıyordu. Herkesin, kolera olduğu savlanan salgına karşı alınacak önlemlerin tartışılacağını umduğu toplantıda gerçekten de "önlemler" tartışıldı. Ancak bu "önlemler" koleraya karşı değil de gazetecilere karşıydı. Toplantı da "basına haber sızdtnlmayacak" kararıyla dağıldı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, İl Sağlık Müdürlüğü daha birkaç gün önce varlığım kabul ettigi kolerayı bu kez reddediyordu. Herhalde bu da toplantıda alınan "önlemler" paketınin içindeydi. "Kolera yoktur, bağırsak enfekBunu kentin tek bir mahallesinde bile siyonu vardır" deniyordu. Ancak biraz üze saptamak mümkün. Salgın hastalığın en rine gidince iş ortaya çıktı. Sağlık Müdü yaygın görüldüğü Denizli Mahallesi'nde bir rü kıvrak bir zekâyla işin içindençıkıverdi: tüp bayiinde otururken çevremizdeki kişi Dogru, kolera bu. Biz kod adını kul lerinin tumünün "bağırsak enfeksiyonu"lanıyoruz. Kolera var, dendiği zaman sal na yakalandığını öğreniyoruz. Yanımızda gın anlaşılıyor. Millet korkuyor. Halk ve bir eczaa ve Denizli Mahallesi'nde özel ola'Panait lstraü, "Kodin" de bir kolera salturistleri urkütmiiş oluyonız. Biz yine, akul rak çaljjmı un UUKIUI vaı. Tup bayii "Bi gınını anlatır: bağırsak enfeksiyonu diyelim. Böylece koleranın kod adının "akut bağırsak enfeksiyonu" olduğunu öğreniyorduk. Bu film 87 yıhnda Adana'da oynanmışlı. Aradan iki yıl geçtikten sonra, ikinci kez gösterime giriyor olsa gerek. Insanlar hastanelere başvuruyor, evlerinde şişe şişe serumlarla yatıyor, özel tahlil laboratuvarlarına başvuranlann sayısı geçen yılın aynı dönemine göre en az dörtbeş kat artıyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin laboratuvarında yapılan tahlillerde tifoya ve koleraya rastlanıyor. Tüm bunlara karşın ortada alınan doğru dürust tek bir önlem yok. Çünkü önlem ahnabilmesi için öncelıkle, "ortada bir salgın hastalık var" diye kabul etmek gerekiyor. Ancak Adana Valisi Recep Birsin Özen, bağırsak enfeksiyonunun yayılma eğiliminde olduğunu, ama kolera ve tifoya rastlanmadığını söylüyor. Yine "kod adı" kullanılıyor olsa gerek. a m ailede berkes hastafauHir dedikten sonra eczacıyı gösteriyor: "Tam yirmi şişe serum aldım" yanımızdaki toptan gıda satıasının da durumu aynı. O da doktoru gösteriyor: "Beni de ag»beyim iyUeştirdi." Mahallenin doktoru elindeki tahlil sonuçlanndan en az on tanesinde tifoyu belirlediğini söylüyor. Hatta, lıteralüre göre tifo denmeyecek derecede düşük tahlil sonuçları alınan kişilerin bile hastalıgı çok ağır gecirdiğiıu anlatıyor. Hastalığın nedeni elbette tek başına içme suyu değil. "Çevre koşullan ve hepsinden de önemlisi insanların dirençlerinin diişmesi etken bunda. tnsanlar yeterince beslenemiyoriar. Bunun nedeni de ekonomik" diye anlatıyor doktor... Ancak dikkat çeken nokta, örneğin Adana'da hastalığın beili yerleşim birimlerinde yoğunlaşması. Bu da salgının içme suyundan olduğu kuşkusunu yoğunlaştırıyor. Her ne kadar Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Çolak, "Sulanmız lemiz. Tablil sonuçları oluralu" dese de, çeşmelere ulaşmcaya değin sulann geçtiği borular, su kesilmeleri belli ki ortaya bir sorun çıkartıyor. Bu da çarpık kentleşmenin, daha doğrusu "büyük köy" olmanın doğal sonucu. "Bir ağustos sabahı korkunç bir haber yayıldı. Bir gün önce ölen bir adamın koleradan oldüğıi anlaşılmıştı. Bir karantina kuruldu. Koleralının evi tecrit edildi. Ertesi günler, askerlerin kordonundan geçerek mahalleyi teftişe gelen hekimle bir sağlık raemuru, birkaç şüpheliyi hastaneye kaldırdılar. Hafta sonundan önce giipegündüz iki adam dcvrikJi. İki gün sonra bir daha. Sonra felaket başladı. Hastalık bütün mahalleje, çok geçmeden de bulun şehre bulaştı. İşi başından aşan sağlık örgütü hasta ya da ölu koleralılan toplu>or, hastanede bunlan ayınyor, ölüleri gomüp kirecle örtüyordu. Hastalıgı önlemek için kafayı tütsülemekten başka care bulamayan ayyaşlan da hasta sanarak topladıkUn oluyordu." "Turistleri ürkütmemek", "halkı korkutmamak" için kolera ya da tifoya "kod adı" olarak "bağırsak enfeksiyonu" deyip, tehlikeyi yok saymak kolay bir yöntem olsa gerek. Ancak bu insanları daha çok korkutuyor, devlet yönetimine olan guveni sarsıyor. Bakalım, "etkili ve yetkili" ler, güneyde yaşanan bu salgınla oynadıkları körebeyi ne kadar sürdürecekler?.. Yoksa, tstrati'nin anlattığı gibi, "kafayı tütsüleyenleri" de salgına yakalandı diye toplayana kadar mı?.. Bu salgının ortaya çıkmasıyla, çok kötü bir çevrede yaşadığımızın, çok pis sular içtiğimizin ve temizliğe dikkat etmediğiraizin bir kez daha anlaşıldığını belirten Doç. Dr. Dündar, bu olumsuzluklar ortadan kaldınlmadığı sürece bu tür hastalıklardan arınmanın olası olmadığını vurguladı. Gerek kolera, gerek tifo ve öteki ishalli hastalıkların, koli basili içeren sulann içilmesi ve kullanılmasıyla ortaya çıkarak yayıldıklarını da anlatan Doç. Dr. Dündar, hastalıktan korunmanın temiz olmakla mümkün olduğunu söylerken şu görüşlere yer verdi: "Temel espri, kişilerin temizliğe riayeti. Tabii bu tek başına yetmiyor. Kişi ne kadar temiz olursa olsun. bir de dış şartlann buna uygun olması lazımdır. Adamcağızın çeşmesinden akan su temiz olmalı ki bundan korunabilsin. O halde bunda en önemli sonın, altyapı. Adana'da içme suyu, kuyulardan sağlanıyor. Toprak, iyi bir filtrasyon sağlamakla birlikte her zaman kalınlık yetme>ebiliyor. Suyun temin edildigi yerin biraz ötesinde foseptik veya patlamış kanalizasyon varsa, aradaki mesafenin kısalığı suyun kirlenmesine neden oluyor. Bu bakımdan kentlerimizin altyapısı ve özellikle içme suyu önemle ele alınmalıdır." Kocaeli Belediyeler Birliği İZMtT (Cumhuriyet) Kocaeli Belediyeler Birliği'nin kurulması için çalışmalar başlatıldı. tzmit Belediye Başkanı Ali Sirmen'in çağrısı üzerine bir araya gelen Kocaeli'deki 32 belediyenin başkanlan, kurulması planlanan birliğin ana tüzüğü üzerinde görüşierini bildirdiler. M U Ş (AA) M ' b ğ l K l ğ b MUŞ (AA) Muş'a bağlı Kızılağaç bucağında oturan Mehmet Şirin Yavuz, 44 çocuğuyla geçim sıkıntısı çektiğini, kendisine yardım eli uzatılmasını istedi. 4 eşi olan 45 yaşmdaki Mehmet Şirin Yavuz, 37 çocuğunun 15 yaşından küçük olduğunu, hiçbir geliri olmayan çocuklann günlük masrafımn 50 bin lirayı geçtiğini anlattı. Çocuklarının yetersiz beslenme nedeniyle sıkça hastalığa yakalandığını ifade eden Yavuz, ancak 7 çocuğunu okula gönderdiğini söyledi. 44 çocuğuylag geçinemiyor ğ y ç y
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear