26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER gulanmasında da etkın yurutme yetkısının (hukumet polıtıkalannı saptama ve yürutme yetkısı) cumhurbaşkanı tarafından değıl, başbakan ve bakan lar kurulu tarafından kullanıldığı açıkça görülmektedır 1987 yıhnda Başbakan Ozal, cumhurbaşkanının halk tarafından secılmesını sağlayacak bır anayasa değişıkliği duşuncesını ortaya atarak bu konudakı tartışmalan yeruden başlatmıştır 1988 ocağında özal, bu duşüncesıne bıraz daha açıklık getırmıştır, buna göre cumhurbaşkanının bugunku yetkılerı arttınlmayacak, fakat cumhurbaşkam beş yıllık bır sure ıçın TBMM seçımlerıyle ayıtı anda, halk tarafından, ıkı turlu mutlak çoğunluk usuluyle seçılecektı Cumhurbaşkam en çok bır dönem daha seçılebılecek, TBMM dönemın bıtımınden önce seçımlenn yenılenmesme karar verdığı takdırde, cumhurbaşkanlığı seçımlen de yenılenecektı Buna karşılık basında, Özal'ın asıl amacının tam bır başkanhk sıstemı olduğu, şımdı savunduğu değışıkhğın kamuoyunu hazırlamayı amaçlayan bır ılk aşama oluşturduğu ılerı surülmuştur (Millıyet, 11 Ağustos 1988) Başbakan'ın bu planı, kamuoyunda değışık tepkılere yol açmıştır DYP lıden Suleyman Demırel, cumhurbaşkanının halk tarafından seçılmesıne ve bugunku yetkılennın bıraz daha arttırılmasına ve açıklığa kavuşturuhnasına taraftar olduğunu açıklamıştır Demırel, kendı modelını Fransız sıstemıne az çok benzer olarak tanımlamıştır (Cumhuriyet, 22, 23 Ekım 1988) Buna karşıhk, SHP ve DSP lıderlen, basm ve umversıte çevrelennjn büyük bolümü, parlamentarızmın Turkıye'de yerleşmış bır anayasal gelenek olduğu, bunu değıştırmek ıçın hıçbır neden bulunmadığı, demokratık geleneklen henüz yerleşmemış bır ulkede başkanhk ya da yanbaşkanlık sıstemımn kışısel yönetım doğurabıleceğı gıbı nedenlerle, önerıye karşı çıkmışlardır Aslında, ıkı sağ partının (ANAP ve DYP) cumhurbaşkanının halk tarafından secılmesı yolundakı görüşlerının ne dereceye kadar ılkeh bır tutumun, ne dereceye kadar da sıyasal elvenşlılık düşüncelenmn sonucu olduğu pek bellı değıldır Nıtekım 26 Mart 1989 yerel seçımlen, ANAP oylannda addı bır duşme gösterdıkten sonra ANAP sözculen cumhurbaşkanının halk tarafından secılmesı önensını tekrarlamaz olmuşlardır DYP'mn önerıyı sahıplenmesı ıse özal'ın cumhurbaşkanlığım önleme ısteğınden kaynaklanıyor olabıhr öte yandan kamuoyu yoklamalan, cumhurbaşkanımn halkça secümesı lehınde oldukça büyük bır çoğunluğun bulunduğunu göstermektedır 1988 başlarındakı bır KONDA araştırması, yamt verenlerden yuzde 70 4'ünün halkça, yüzde 22 3'ünün TBMM'ce seçımden yana olduklarmı göstermıştir (MiUiyet, 17 1 1989) Daha sonrakı ıkı KAMAR araştırmasında da yüzde 72 6 ve yüzde 72 9 oranlannda bır çoğunluk, halkça seçımden yana göruş bıldırmıştır (Hurriyet, 22 3.1988, 4 11 1988) Ilgınç bır nokta, aynı arasürmalarda halk çoğunluğunun, cumhurbaşkanımn bugunku yetkılenmn arttınlmasından yana olmadığının görulmesıdır Şu halde, kamuoyu araştırmalanmn yansıttığı kadanyla halk çoğunluğu, cumhurbaşkamnı bızzat seçmek ıstemekte, fakat bır baskanlık ya da yanbaşkanhk rejımını ozlememek tedır 4 EYLÜL 1989 Türkiye'de Başkanhk Rejinıi Tartışıııası Cumhurbaşkanının seçım bıçımım değıştırmek, basit bır anayasa değişıkliği değil, sıyasal sıstemin işleyışi uzerinde çok onemli sonuçlar doğurabilecek temel bir değışikliktır. Prof. Dr. ERGUN ÖZBUDUN Türk Siyasi îlimler Derneği Başkanı Turkıye Cumhurıyetı'njn tarıhınde bır baskanlık ya da >arıbaskanlık sıstemı deneyımı yoktur Mıllı mucadeleden bu yana butun Turk anayasa ları (1921, 1924 ve 1961 anayasaları) hukümetın parlamentoya karşı sorumluluğu ılkesıne dayanan bır parlamenter hukumet sıstemını, hatta bu anayasalardan ük ıkısı, yasama organına daha ustun yer veren bır parlamenter hukumet çeşıdı olarak kabul edılebılecek bır "mechs hukumetı"nı benımsemışlerdır Turkıye'de başkanhk ya da yarıbaşkanlık rejımlenne karşı ılk ılgının, 1970'lenn son yıllarındakı sıyasal bunalımın etkısıyle orta/a çık tığı görülmektedır 1980 ılkyazında Tercuman Ga zetesı'nın duzenledığı bır anavasa semınennde kı mı uzmanlar, Fransız tıpı bır yanbaşkanlık sısteımnın kabulünü savunmuşlar, kımılerı de bu kadar ılerı gıtmemekle bırhkte, cumhurbaşkanının özellıkle bunalım çözme yetkısının arttınlmasını ıstemışlerdır Aynı tanhlerde Yeni Fonım Dergısı'nın ortaya attığı anayasa projesı de bazı farklarla, Fransız sıstemını andırmaktadır 1980 asken müdahalesınden sonra kurulan Danışma Meclısı, yenı bır anayasa yapraa çalışmalanna başlarken çeşıtlı kamu kuruluşlarından (ünıversıteler, yuksek mahkemeler, \alılıkler) ve kamudışı örgütlerden (sendıkalar, tıcaret ve sanayı odalan, meslek kuruluslan) görüş ıstemıştır Bu görüşlenn hemen hepsınde, cumhurbaşkanının statusune, yetkıleruıe ve seçım şeklıne ılışkın yanıtlar bulunmakla bırlıkte, ıçlennden pek azının bır baskanlık ya da yanbaşkanlık sıstemım savunmuş olması ılgınçtır Yanıtların buyuk çoğunluğunda, yetkılerı bır mıktar arttınlmış bır parlamenter cumhurbaşkanlığı yeğlenmektedır özellıkle Ankara ve Istanbul unıversıtelen hukuk ve sıyasal bılgıler fakultelennın, Ortadoğu Teknık Unıversıtesı'nm, Ankara ve Istanbul ıktısadı ve tıcarı bıhmler akademılennın, Anayasa Mahkemesı'ıun ve Türkıye Barolar Bırlığı'nın yanıüarmda, başkaıüık sıstemımn Türkıye'nın cumhunyetçı geleneğme aykın olduğu ve kolayca kışısel bır yönetım bıçımıne dönüşebıleceğı vurgulanmıştır Bu kuruluşlara ek olarak, Türkıye lşveren Sendıkalan Konfederasyonu (TtSK), Odalar Bırlığı, Turkıye Zıraat Odalan Bırlığı gıbı bellı başlı ekonomık meslek örgutlen de cumhurbaşkanının yasama jneclısınce secılmesını savunmuşlardır Danışma Meclısı goruşmelerınde ancak bırkaç u>e, başkanhk sıstemı ya da cumhurbaşkanımn doğrudan doğruya halk tarafından seçümesı lehınde konuşmuştur Bu uyeler gerekçe olarak bö>le bır sıstemin Turkıye'nın tanhsel geleneklerıne, sıyasal kulturune \e Turk halkının ulusal özlemlenne uygun olduğunu ılerı surmuşlerdır Bu konuşraalarda değınılen "tanhsel gelenekler"ın, son Osmanh padışahı Vahdettın'ın Rauf Bey'e söyledığı gıbı, ulusu bır "suru", padışahı da onun "çoban"ı gıbı gören gelenek olup olmadığı doğrusu akla gelmektedır Danışma Meclısı bu göruşlere ıltıfat etmemış, kısa bır tartışmadan sonra, parlamenter sıstemin özunun korunması, bu sıstem ıçınde cumhurbaşkanının yetkılerımn guçlendınlmesı ve cumhurbaşkanının yasama organınca secümesı bıçımınde özetlenebılecek olan bugunku formülü benımsemıştır Şunu da behrtmek gerekır kı, Danışma Meclısı'nce cumhurbaşkanına verılen bır kısun yetkıler (örneğın Anayasa Mahkemesı'nden ıptal kararlarını yenıden gözden geçırmesınf ıste>ebılme hakkı, ölum cezalanm muebbed hapse çevırebılme hakkı, TRT genel müdurünü, merkez bankası başkamm ve Dıyanet tşlen başkamm atama yetkısı) Mıllı Güvenlık Konseyı'nce anayasa metnınden çıkartılmıştır Görulüyor kı Konsey, genelde yurütme organını, bu organ ıcensınde de cumhurbaşkanlığmı güçlendırme eğılımıne karşın bunu parlamenter rejım ılkelenyle bağdaşmayacak bır noktaya vardırmaktan, bence ısabetlı olarak kaçınmıştır 1982 Anayasası'mn netıcede benımsedığı çözum, cumhurbaşkanının yetkılennın normale göre bıraz daha genışletılmış olduğu bır parlamemer rejım olarak nıtelenebıhr Cumhurbaşkanının 1982 Anayasası'ndakı yetkılen haylı genış olmakla bırhkte, bunlann en önemlılennın ya yasama (anayasa değışıklıklennı halkoyuna sunma, kanunların bır kere da ha göruşuhnesım ısteme, Anayasa Mahkemesı'nde ıptal davası açma, TBMM seçımlenmn yenılenmesme karar verme) ya da yargı (Anayasa Mahkemesı'nın üyelenm ve dığer bazı yüksek hâkımlen seçme) alanlarına ılışkın olduklan görülmektedır Yurutme alanında ıse yetkı, esas ıtıbarıyla başbakan ve bakanlar kurulunundur 1982 Anayasası'mn uy CtSMmJKİYET'TEN OKURLABA... OKAY GÖNENSİ1S Sonuç Gerçekten de bu ıkı boyut, yanı cumhurbaşkanının yetkılerı ve seçım şeklı bırbınnden ayrılabı lır Cumhurbaşkanımn halk tarafından seçılmesımn, rejunın parlamenter cıtelığını değıştırmeye yeterlı olmadığını, Avusturya, lrlanda ve tzlanda örneklen kanıtlamaktadır Ancak şunu da gozden uzak tutmamak gerekır kı, cumhurbaşkanlığı makamının busbutun sımgesel (sembolık) olmadığı, cumhurbaşkanının hukumetten bağımsız olarak kuüanabılecegj az ya da çok önemlı yetkılennın bulunduğu bır sıstemde, cumhurbaşkanımn seçılme bıçımı, rejımın nıtehğı uzennde etkılı olabılır Halk tarafından doğrudan doğruya ve tek başına seçılme, cumhurbaşkanına hukumetınkınden çok daha güçlu bır demokratık raeşruluk sağlar Bu meşruluğun etkısıyle cumhurbaşkam, anayasadakı yetkılennı sonuna değın kullanabılır, gıderek anayasa sınırlannı zorlayabılır, anayasadakı bırçok bıçımsel yetküer, gercek ve etkın yetkıler durumuna dönuşebılır Dolayısıyla, cumhurbaşkanının seçım bıçımım değıştırmek, basıt bır anayasa değişıkliği değıl, sıyasal sıstemin işleyışi uzennde çok onemli sonuçlar doğurabilecek temel bır değışikliktır Konuya bu açıdan bakılınca böyle temel bır rejım değışıklığıne neden gereksımm duyulduğu sorusu akla gelmektedır Bugunku Türk parlamenter sıstemı, Dörduncu Fransız Cumhunyetı gıbı süreğen (kronık) hukumet ıstıkrarsızhğından acı çeken bır rejım değıldır Tersıne, yurürlüktekı seçım sıstemı, bır partının tek başına ıktıdar olmasım haylı kolaylaştıncı nıtelıktedır 1982 Anayasası da 1961 Anayasası'ndan farklı olarak, hukumet bunalımlarım, sıyasal sıstemdekı tıkanmalan önleyecek bırçok hukümler taşımaktadır Bugunku yakınmaJar, yurutmemn guçsuzluğunden değıl, tersıne bırçok çevrelere göre aşırı güçlüluğünden kaynaklanmaktadır Başkanlık sıstemımn koalısyonlar gereğım ortadan kaldıracağı ılerı sürulebılırse de bu da tümden doğru değıldır Eğer bır partımn seçmen düzeyınde mutlak (va da ona yakın) bır çoğunluğu yoksa, koalısyon zorunluluğu bu sefer parlamen to duzeyınde değıl, başkan seçımlen düzeyınde ortaya çıkar Hatta ufak bır oy farkı, seçılmeyı ya da seçılmemeyı belırleyeceğı ıçın, kuçük partılenn pazarlık gucu artabılır Bu küçuk partılenn aşın sağ ya da soldakı antısıstem partıler olması dururaunda başkanlık seçımlen, sıyasal kutuplaşmayı arttırabıhr Butun bu nedenlerle, Turkıye'de baş kanlık ya da yanbaşkanlık sıstemımn kabulünun, hangı sorunlara çözüm getıreceğıru, hangı gerek sınıme yamt vereceğını, demokrasının sağlamlaşmasına nasıl yardım edeceğım anlamak guçtur TV Savaşları R upert Murdoch Avustralyalı bır ısadamı Şu anda dunyanın en büyük yayın tekellennden bırının sahıbı Sahıbı olduğu News Corporatıon dort kıtada yuzlerce basın, televızyon ve sınema kuruluşunu yoneten 150 şırketten oluşuyor Bu dev holdıngın 1987 yılındakı cırosu yaklaşık 4 mılyar Amenkan doları, kân ıse yaklaşık 280 mılyon dolar Bu cıronun yansından fazlası Amerıka Bırleşık Devletlerı'nde, dortte bırı Ingıltere'de, beşte bın ıse AvustraJya ve Pasrfık bolgesınde gerceklesıyor Murdoch artık efsane olmuş bır ad Gençlığınde odasını Lenın bustüyle susleyen, yerel bır gazete sahıbının solcu oğluyken 1952 yıhnda Avustralya'da batma eşığındekı "Sunday Tımes"ı alarak başladığı onlenemez yükselışının oykülerı Batı'nın etkıli merkezlennde dıllerde dolaşıp duruyor Murdoch en buyuk kârını "buyuk" Amerıka'da sağlamasına karşın en güçlü olduğu ülke Ingıltere ve şu anda burada büyük bır televızyon savaşına gırmış durumda OKTAYAKBAL EVET/HAYIR Zorlu Günler Bitmiyori.. Yenıden 'zorlu' günlere gırıyoruz Denecek kı ne zaman 'zorlu günler'de değıldık? Ben otuz yıldan daha uzun zamandır köşe yazısı yazıyorum 'Zorlu olmayan bır donem yaşamadım 1956 yılından '60'a kadar sıkı bır muhalefet yılları geçırdık Menderes ıkitdarı ulkeyı bır uçuruma gotürüyordu Demokrasının yalnız adı kalmıştı Mechs tek partının kesın hegemonyası altındaydı Daha sonrakı yıllarda kısa bır sure bıraz soluk aldık, ama ardından DP'nın mırasçısı bır partının yönetımıne gırdık Bır kez daha zorlu günler başladı Başına yazarlara, aydınlara, emekçılere, dürüst demokratlara karşı korkutmalar onlemler vb 12 Mart'lar, 12 Eylul'ler Ozal yonetımı' Her eylul ayının başlarında ıçımızı bır ürpertı sardı Ha geldı ha gelecek bırısı kalkıp düdüğu ötturdu ötturecek1 Bakın sıze 10 Eylul 1980 gunü bu sütunda çıkan bır yazıdan kısa bır aktarma yapayım "O gun bugun suruyor savaş Çoğunlukla kendı kendımıze karşı verdığımız acımasız bır savaştır bu Yenık düştuk ezılmeden doğrulduk, yıne yenıldık, yıne başkaldırdık Türeyen yılanlar, çıyanlar, dost görünümlü düşmanlar, demokrası adı altında at oynatan, ctnt atan zorbalar yolumuzu ıkıde bır kesıyor, kımı zaman ezıp gecıyoruz, ya da onları bır yana ıtıp yakamızı bır sürehğıne ellerınden kurtanyoruz Kurtardık sanıyoruz Oysa halk düşmanları ne büsbütün yok oluyor, ne de bır yana sınseler de yıtıp gıdıyor Bu nasıl demokrası, bu nasıl anayasal duzen, bu nasıl Atatürk ılkelerıne bağlılık, bu nasıl çağın gereklerıne uyma, bu nasıl ınsanlık, bu nasıl mıllıyetçılık?" Yıne eylül ayındayız Bu kez düdük kımın elınde? Halkın m ı ' Değıl Oysa halk 26 Mart gunu ıradesını açıkladı Askerlerın ış başına getırdığı özal ıktıdarına yuzde 2180 oyla 'artık yeter' dedı Halk düduğu çaldı Ama duyan var mfi Muhalefet partılerıne düşen, ıktıdarı bır erken seçıme gıtmek zorunda bırakmaktı Beceremedıler Yapılacak tek bır davranış bıçımı vardı Meclısten ayrılıp Özal'ı tanhsel sorumluluğu ıle baş başa bırakmak DYP bunu yapabılır mıydı, bılmem SHP yapabılır mıydı, bunu hıç bılemem Bakın Istanbul Mılletvekıh Baştürk Meclıs'ı ışlemez hale getırmenın yolunu bulmuş Hukukçular da böyle bır yontemı doğru buluyorlar O da Meclısı ışlemez kılmak1 Dolayısıyla erken seçıme gıdılmesını zorunlu kılmak Madem kı SHP merkez yönetımı kendılığınden Meclısten kopma kararı alamn yor, o zaman Özal'ın cumhurbaşkanlığına, ya Özal'ın bır yakh nının Çankaya'ya yerleşmesı olayına ortak oluyor demektır Bu tanhsel sorumluluğu SHP yönetımı nasıl yuklenır' Halkın tepkısını gormuyorlar mı? Istanbul kongresının sonuçları Baykal ve arkadaşlarına bır ders olmadı mı? Her gıttığı yerde yuha'lanan bır genel sekreter, bu tepkılenn temelınde halkın demokrası özlemını bulmuyor mu? Mıs sokağında kıtap ımzalarken soruyordu okuriar, 'Nereye gtdtyoruz, bu ışın sonu nereye neye varacak' dıye? Gel de yamt ver! Hep sordular, 12 Mart öncesınde sonrasında, 12 Eylul oncesınde sonrasında, şımdı de Eylül 1989 gunlerınde Düduk kımın elınde? başlığını atmıştım yukarıda bır parçasını sunduğum yazıma, 12 Eylul'den ıkı gun önce çıkan yazıma ' Düduk halkın elındedır" demıştım Ama halk düduğu ıstedığı kadar çalsın, 'efendılerın yureğı buz' Dağlarca böyle yazmıştı eskı bır şıırınde Bır dızesınde,' Bu gıdışle Ataturk'le bıle yokuz" demıştı Türkıye bır bozgun öncesınde mı? Halkın güvenını yıtırmış Ozal : larla, 12 Eylul'cü yonetım kadrosuyla gıdeceğımız yer karanlık bır çıkmazdır, dıpsız bır uçurumdur SHP'yı bekleyen ulusa] görev, Ozal'ların ozlemlerıne, heveslerıne ortak olmamaktır Öyle 'erken seçım ıstıyoruz, Ozal seçılırse ülke bunalıma gırer' gıbı yumuşak uyarılarla değıl, 'Sız ulusu n güvenını yıtırdınız, erken seçım kararı almazsanız bız bu Meclıste yer almayacagız' dıyerek halkın çaldığı düduğün sesıne uymaktır Bu Meclıs halktan kopuktur Bu Mechs kendılığınden dağılmazsa, bır de Özal'ı ya da onun gıbı bırını Çankaya'ya seçerse, ülke korkunç bır bunalıma, daha doğrusu bır batağa saplanır Içınden nasıl çıkar, hangı yoldan çıkar, bunu bılemıyorum, düşunmek de ıstemıyorum Düşlerınızı Gerçekleştırın ' Angloı nontinental Recognised ^^^^T by the Briîish Council SUNAR! "LEARN ENGLISH IN THE USA.! M Fitzer College, Claremont, California Murdoch, Ingıltere'de yazılı basının uçte bırının sahıbı, ayrıca ulusal haber ajansı Reuter"ın hısselerının yüzde 6.8'ı de ona aıt Şu anda TV savaşındakı atağını, uzun süredır bellı olçude mutevazı bır kablolu TV olarak götürduğü "Sky TV" ıle yapıyor Bu atağı bır yandan tıcarı yönuyle dığer yandan Ingıltere'nın geleneksel yayıncılık ılkelerıne "ıdeolojık" saldınlarla surduruyor Murdoch'un bu gelışımı ve saldırıları Ingıhz kamuoyunu rahatsız etmeye devam edıyor Ama şu anda bu hırslı ışadamını durduracak bır güç gorünmüyor Sky TV, bugün 2 spor kanalı, 1 genel kanal, 1 müzık ve 1 sınema kanalından oluşuyor Murdoch'un bu atağı karşısında Ingılız yasalarındakı tekelı onleyen maddeler de yetersız kaldı ve bu aralarda parlamentoya yenı bır yasa onensı getınldı, bu onerıye göre basın patronlan herhangı bır televızyon kanalının yüzde 20'sınden fazlasına sahıp olamayacaklar Ancak Murdoch bundan da kaçma olanağını elınde tutuyor, çunkü Sky TYnın yayınları yabancı bır uydu tarafından verılıyor ve bu nedenle Ingılız kanalı sayılmayabılır Ingıltere'de bu televızyon savaşı değışık boyutlarda sürerken Ingılız televızyon yayıncılığına kendı ağzıyla sert bır saldında bulundu Murdoch'a göre Ingılız televızyonculuğu geçmışe fazla bağlıydı, para kazanan ışadamlarına tepkı gostenyordu ve en onemlıeı Ingılız toplumunu geri bırakıyordu Imparatorun bu saldırısı genış tepkılere yol açtı Genelhkle suskun davranan BBC ıse Independant gazetesınde genel mudur yardımcısı John Bırfun yazısıyla yanıt verdı Bırt, yanıtında televızyon yayıncılık tarzları ustune tum Batı'da suren bazı tartışmalara da değınıyordu " Murdoch'a göre BBC sıkıcı programlar seçen, kendı sınrfı ve geçmış hakkında saplantıları olan ve hukumet tarafından sındırılmış bır seçkınler grubu tarafından yonetılıyor, ABD televızyonunun sonsuz ozgurluk ortamı ıse ınsana sınırsız bır seçım hakkı sağlıyor Ingılız televızyonu bır dönemınde kıbırlı bır seçkınler topluluğu tarafından yönetıldıyse de şımdı öyle değıl Bız bütun ızleyıcılenn ısteklerını karşılamaya çalışıyoruz Eğer dunya yuzunde habercılık yapmak, zor haberlere ulaşmakta daha ısteklı olan ve hukumet polıtıkasını yorulmak bılmeden denetleyen ve eleştıren, olaylara genış bır perspektıften bakarak, tyı kaynaklara dayanan programlar hazırlayan bır kuruluş olduğu ıddıa edılecek olursa, ben henuz öylesını görmedığımı söyleyebılırım . Ingılız yayıncılık geleneğının temelı, dort kanalla kısıtlanmış yayınımız ıçınde ızleyıcılere olabıldığınce çok seçenek sunmaya çalışmaktır. Sonuçta, çeşıtlı zevklere hıtap eden programlar hazırlayabılıyoruz ABD'de uç ulusal yayın orgutu, sureklı olarak parlak, çarpıcı programlar üretmektedır ve bu programların çoğunluğu da eğlence programıdır ABD'de uretılen program turlen hâlâ sınırlıdır." İşte gelınen nokta ABD'de yaygın yuzeysel televızyonculuk ozel kanallar ve Murdoch türü ımparatorlar elıyle Avrupa'da da etkın duruma geçecek mıdır, yoksa bır yanda antı tekel ve ulusal üretımlen teşvık eden yasalaria dığer yandan kamuoyu baskılanyla tek boyutlu ızleyıcı okuyucular olmayı Avrupa reddedecek mıdır? Basın yayında tekel sorunu ulkemtzde de vardır, televızyonda aynı sorun çok yakında kapımıza dayanacaktır Uydu antenlerle, PTTnın kablo uygulamasıyla ucundan başlamıştır Antı tekel onlemler olmadan başlayabılecek bır TV özelleştırmesı Avrupa'da yaşanan sorunları bır anda en ağır bıçımde üstumüze çokturebılır Yılboyu Ybğun Kurslar* Haftada 30 saat, 470$, tam pansıyon West Long Branch, New York ( Ocak 1990'dan ıtıbaren) "ENGUSH IN ENGLAND!" AngloContinental Schools, Bournemouth, England Yılboyu Yoğun Kurslar Haftada 2530 saat, 188250& tam pansıyon* Haftada 3040 saat, özel eğıtım, 4301330£, tam pansıyon»* Yılboyu Özel Amaçlı Kurslar*** Haftada 30 saat, 296£, tam pansıyon 1017 yaş grubu için yılboyu yoğun kurslar Haftada 20 saat, 316£, tam pansıyon TOEFL CAMBRIDGE FIRST CERTTFICATE AmenkanIngılız yuksekokullan gırış sınavlanna hazırlık * 16 yaşını tamamlamış olmak şartur, *• 18 yaşını tamamlamış olmak şarrar, *** Iş ıdaresı, pazarlama, halkla ılışkıler, para banka, tunzm, otel restoran, bılgısayar bdgı ışlem, sekreterlık alanlannda ozel Ingılızce, ıstenılen dığer sahakrda on kışılık gruplar ıçın ozel kurslar, asgan yaj. 18 Bdgı ve Bmşür ıçın: AngUhContınental Türkıye Danışmardığı Sosko Iş Merkezı, Ebe Km Sok, A Blok, Kat 5, TVa 39, Osmanbey 148 15 n 148 46 78 Telex. 2^ 416 UUK TR Tümü Yabancı Öğretim Kadrosuyla İNGİLİZCE ve ALMANCA Bir devre için sadece (KDV Dahil) YETİŞKİNLERE BUTUN OĞRrJTMENLER 10 Eylül Pazar Açık Hava Tiyatrosu DAVETIYELER ADIMLAR Tem KARYA KULTUR M MODA ve DUNYA S Nufus cuzdanımı kaybettım Hukumsuzdur YUSUF UZUN Ingiliz, Deneyımlı ve Profesyonel Devre: 4,6,9 Eylül Jfoe Kurslann Baslama Tanh'erı Gunduz 4 Eylul 1989 Akşam 4 Eylul 1389 Haftasonu 9 Eylul 1989 ISTANBUL ANKARA Tel 147 09 83152 82 71 72 Tel 135 309435 23 97 Rurnelı Cad No 92 4 Zekı Bey Apt Selanık Cad No 8 Kat 5 Osmanbey ISTANBUL Kızılay ANKARA nUe AKTİF TATİL 16/21 Eylul 1989 .v DOĞUKARADENIZ tfPJ>/ KAÇKAR DAĞLARJ V ° > ^ UnmyMe Yayla Yaşam ^.''^tP' KIRALIK Goztepe'de kıralık luks daıre Tel: 947311094 YOZGAT Bayan, ba>an yanında Avrupa yakasında pansıyoner olarak kalmak ıstıyor Tel 521 69 08 20.0022 30 arası Istanbul Valılığı'nden aldığım pasaportumu yıtırdım Hukumsuzdur SULEiMAN SARILAR Ankara Şb 125 44 42 118 26 45 Izmlr Şb 14 77 93 25 51 37 Mecldlyeköy Şb 175 43 98 175 43 99 Kadıköy Şb 338 91 00 345 14 40 Baktrkoy Şb 542 56 27 542 56 28 BilgiBaşan Test Dergisi Mollafenari Sokak ^ o : 42. Nadir Han. Kat:3 Tel:522 19 17527 96 88 Cağaloğlu/İSTANBÜL TOROS DAĞLARI ^ IHLARA VADISI GUZELYURT bilgisa BtLGlSMM EâhİM MEHKEZİ Aladağlar da Kamp Barazama da Koy Yaşamı Gen UcreUennc Dahll Hızmetlcr O291 Ulas m Kamplarda T P Otellerde Y p Konaklama aşç ve yardımcılan at larta veya arazıy« uygjn araçlaria taşıma prolesyonel dağ rehber KDV Sayın İLKOKUL ÖĞRETW .EKt.cRİ, MÜDÜRLERİ ve VELİLER Dergımızın Eylul1989 tarıhlı 1 sayılc MıiTi Eğıtım Bakanlığı Talım ve Terbıye Kurulu'nun 2581989 tarıh ve 3983 sayılı yazısı ıle eğıtım ve oğretım açısından uygun gorulmuştur Duyurulur r ÜCRETSİZ TANITIM SEMİNERLERİ Yar m gunluk semınerlerımıze katılın, bır program yazmayı oğretelım Tesıslerımızı ve MEB Sertıfıkalı Bılgısayar Kurslarımızı Tanıtalım Bakırkoy ve Mecıdıyekoy Şubelerımız ıçın Kurs Kayıtlarımız başlamıştır Tel 58320 01 58320 14 Modern Tuğla Fabfikamızda Gorevlendınlmek uzere • Genç Dınamık • Askerlığını yapmış EDIRNE KEŞANdak, MAKİNE MÜHENDİSLERİ ELEKTRİK MÜHENDİSİ TEMPO TURIZM Tel (4) 125 40 37 F M (4) 125 »9 4» 12S 12 79 Tl« 46661 KALE , aranmaktadır KEŞAN Tel 91842305051 KAL£ TOPflAK SAPUVİI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear