26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLER 21 EYLÜL 1989 Mühürü cebinde, aklı; eşi, çocukları ve köyünde 6 çocuklu muhtar ^îhbar' sürgünü Adana otobüsüne binmiş. tlk duEruh'un Narlıdere muhtarı Hasan Ertaş'ı Ceyhan. Burada köylüleri sajandarma gelip alıyor ve alay komutanlığında rağı çıkmış ona; yedirmişler, içirhip bir binbaşının karşısına çıkanyor. Binbaşı, mişler, yatınnışlar, cebine para muhtar Ertaş'a bakanlıktan emir geldiğini ve koyup birkaç gun Tarsus'a göndermişler. 11 ile 3 ay giremeyeceğini söylüyor. Ertaş Adana'da görüştüğümüzde suçunun ne olduğunu sorduğunda "Herhalde "sürgünün onuncu günü"nü dolbiri ihbar etmiş seni" oluyor binbaşının yanıtı. dunnuştu muhtar. Mühürü vanında, aklı köyde bıraktığı eşi ve altı Yarım yüzyılhk yaşamı boyunca Siirt'in çocuğundaydı: "Ne yer, ne icerlerdi ben yanlanpda olmayınca." dışına ilk yolculuğunu 'sürgün 'le tatmış PKK'nın eylemlere başladığı muhtar Hasan Ertaş, "Güneydoğuda kim 1984 ağustosundan bu yana altı kime kızarsa küserse muhbirlik yapıyor. kez gözaltına alınmıştı. Son alınOndan sonra kurtar yakanı. Bir kez gözaltına dığında mevsim 1989'un kışıydı. Eruh'ta, Şırnak'ta, Siirt'te gördüalınmak yetiyor, her olaydan sonra şüpheli ğü sıkıntıları, her defasmda "Sesayılıyorsun" diyor. ni ihbar ettiler. Muhtar oiarak Muhtar atılmış "suçum ne" diye: 18 yıl devlete rauhtariık yaptım. Alü çocugum var. Niye siiriiyorsunuz beni? Binbaşının yanıtına şaşırmış: Her haldc biri ihbar etmiş seni. Evet "kimligi meçhul" ihbarcının "kanıtlanamayan jurnalleri" köyünden olmasına yetmiş muhtar Ertaş'ın. Siirt'i hemen terk etmesi istenmiş. Belge istemiş, sürgünü anJatan sadece 11 ilin adlan yazıh imzasız, mühürsüz bir kâğıt vermişler ona. Cebinde yol parası bile yokmuş. Otobüs durağında bir arkadaşına rastlamış. Aldığı 20 bin lira borçla siyasi polisin takibi altında d ü ş ü n " diyoruz. Anlatıyon Eğer korucu olmayı reddetmck gerekçe ise söyleyeyim. Koruculuk çıktığından ben bana asker, tekliflerde bulundu. Hep reddettim, baskı kurdular. Korucu olan sürekli tehdit altında kalır, bağına, bahçesine rahal gidip gelernez. "Sürgün"ün anlamı muhtara göre "parasızlık, toprak hasreti, çocuk aşkı ve insanlara külfet oiarak zorunlu konukluk"tu. "Bugiine kadar hep gözaltlanndan sonra serbest bırakıidım. Hiç büküm giymedim. 'Suçun var' diyorlar, ama kanıt yok. Şimdi sürgünle yargı karan olmadan cezalandırdılar beni" diyen muhtar Ertaş, yanra yuzyıla yaklaşan yaşamı boyunca Siirt'in dışına ilk yolculuğunu "sürgün"le tatmış. En azından üç ay, yetmiş üç haneli köyünün olmayan suyu, yolu, sağlık ocağı, okulu, öğretmeni için kaymakamın kapısım aşındırmayacak. O, şimdi geceleri nerede bannacağının, sıcak çorbasıru daha ne kadar "konuk" olduğu evlerde ıçeceğinin tasasında. CENGİZ MUMAY ADANA SHP Siirt eski il başkanı Avukat Zübeyr Aydar ile Mehırfet Ali Sevilgen "İnsan haklan ihlallerine karşı mucadele ettikleri", altı çocuklu Ayşe Karabulut "Kocası PKK'lı olduğu", iki kardeşi cezaevinde PKK davasından yatmakta olan Remziye Rüzgâr "PKK'ya sempati duyduğu", Tunceli kanalizasyon şebekesi inşaatı şantiye şefi Mühendis Güneş tnanç ise "Borulan valinin evinin öniinden geçirmedigi" için Olağanüstü Hal Bölge Valiliği sınırlarını terk etmeye zorlanmıştı. Peki sürgünier arasında bulunan Eruh'un Narlıdere Muhtarı Hasan Ertaş'ın suçu neydi? Jandarma 2 eylül gecesi gelmiş muhtann evine Alıp, karakol olarak kullandıklan ilkokula göturmüşler. Bir gece orada kalmış. Sabahleyin de Erenkaya tabururra teslim edilmiş. Siirt Jandarma Alay Komutanlığı'ndan önce son durağı bir geceyi daha geçirdiği Eğlence mezrasındaki karakol olmuş. Evren, Güreş'i ziyaret etti • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Doğan Güreş'i ziyaret elti. Evren, Güreş ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda 50 dakika göriiştü. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Orgeneral Doğan Güreş'i "protokol gereği" ziyaret etmek amacıyla komutanhğa dün saat 11.00'de gelen Evren'i, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Tonımtay, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Doğan Güreş ile birlikte üst dü2ey komutanlar karşıladı. Evren, tören kıtasını selamladıktan sonra Torumtay ve Güreş ile 50 dakika süren bir görüşme yaptı. Ertaş Suçu var. ama kanıt yok. Alay komutanlığında Atilla adlı bir binbaşınm karşısına çıkarmışlar onu. O ana kadar hiçbirşey bilmiyor muhtar Ertaş. Binbaşı konuşmuş: Bakanlıklan emir geldi. Devlet seni üç aya kadar siirgiin etmiş. Şu evrakı imzala. Sana verdigimiz kâgıtta yazılı 11 ile üç ay süresince girmeyeceksin. Sakarya SHP'de görevden alma • ADAPAZARI (Çamtauriyet) Sakarya SHP il yönetimi, Merkez llçe Başkanı Aydoğan Sozer'i görevden aldı. önceki akşam SHP İl Yönetim Kurulu'nun yaptığı olağan toplantıda, görevden alınan Aydoğan Sezer'in daha önce bir kahvehanede kumar oynarken polis ekiplerince yakalanması ve olayın polis bültenlerinde yer alması parti içinde sıkıntı yaratmıştı. tl yönetimi, Sezer'in görevden alınmasıyla ilgili bir açıklama yapmazken, Aydoğan Sezer, resmi tebliği kendisine ulaşmasından sonra açıklama yapacağını söyledi. PKK'ya yiyecek veriyorsun" şeklindeki sorgulamalan anlatmaktan bıkmış. Giineydoğuda kim kime küserse, kızarsa muhbirlik yapıyor. Ondan sonra kurtar yakanı basarabilirsen. Bir kez gözaltına alınmak yetiyor, her olay sonrast şupheli sayılmak için. Muhtar "neden sürüldügüne" bir türlü yarut bulamıyor. "iyi Muhtarlar ANAFta • ANKARA (AA) Köy ve mahalle idareleri muhtar dernekleri yönetirileri, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel'den muhtar ödeneklerinin arttınlmasını istediler. Dernek yöneticileri, dün Galip Demirel'i ziyaret ettiler. Ziyaret sırasında sonınlarını dile getiren dernek yöneticileri, Galip Demirel'den şu isteklerde bulundular: Köy Kanunu'nun günün koşullarına göre yenilenmesi, köylerin bütçeye kavuşturulması. Bakanlar Kurulu karanyla muhtar ödenek göstergesinin yüzde 50 arttınlarak 75O'ye yükseltilmesi. M.Ç. buyd okula hasret NECATİ AYGIN ~ İZMİR Yeni bir öğretim yılı daha basladı. Geçen yılın ikinci yansında okuluna kavuşmayı düşleyen "diişünce suçlusu" M.Ç. bu öğretim yılında da arkadaşlarma, sınıfma hasret. Hakkmda açılan dava ise 10. duruşmada da sonuçlanmadı. Geçen öğretim yıhnın ilk haftalannda sınıfının sıralarına "orakçekiç" amblemleri çizdiği, defterinin safyalarına solcu liderlerin adlarını yazdığı gerekçesiyle okul müdürü tarafından polise ihbar edilen M.Ç., 16 yaşında birinci şubeyle tanıştı. Burada 10 gün sorgulandıktan sonra DGM'ye gönderildi. Sonra tutuklama ve Buca Cezaevi. Dört aylık tutukluluk süresinin ardmdan "adli tıp" raporu için 5 haftalık "müşabede". M.Ç., yaşamının tam bir belirsizlik içinde olduğunu belirterek şöyle sürdürüyor konuşmasını: "Yaşamıma bir türlü yön veremiyorum. Ailem benim yüziiraden perişan oldu. Sadece kendi hayatım degil, tüm ailemizin hayatı belirsizlik içinde. Okuluma bir an önce kavuşmak istiyorum. Bir öğretim yılı daha başladı. Okula giden arkadaşlara imreniyorum." Devlet parasıyla tarikat çatışması TUNCAY ÖZKAN Yurtdışındaki burslu öğrenciler Ulaşnrma protokolti • ANKARA (AA) Ankara'da yapılan Türkiye Federal Almanya kara ulaştırması karma komisyon toplantısına ilişkin protokol dün törenle imzalandı. Protokole, Türkiye adına, Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürü Atilla Tekeloğlu, F. Almanya adına ise Karayollan Taşımacılığı Genel Müdürü Michael Burgmann imza koydu. lki ülke arasında daha önce 35 bin 500 olan eşya taşunalanna ait geçiş belgesi kotası da 38 bin oiarak yeniden belirlendi. ANKARA Londra Büyükelçiliğimiz yurtdışında çeşitli devlet kuruluşlarının ve bakanlıklann burslanyla okuyan öğrenciler arasında "tarikat çabşmalannın" başladığını bildirerek Dışişleri Bakanlığı'nı uyardı. tngiltere'de, özellikle Diyanet lşleri Başkanlığı bursuyla çeşitli üniversitelerde eğitim görenlerden Birmingham ve Manchester kentlerinde okuyan "Nakşibendi ve Nurcu" tarikatlarına mensup öğrenciler arasında çatışmaların çıktığı, büyiikelçilikçe Dışişleri Bakanlığı'na bildirildi ve önlem alınması istendi. Londra Buyükelçiliğimizin 17 Temmuz 1989 tarihli mesajında, Dışişleri Bakanlığı çatışmalardan haberdar edilerek, burslu öğrencilere dikkat çekildi. Özellikle diyanet kökenli burs veren kuruluşlardan gelen öğrencüerin çatışmalarda rol aldığı belinilen mesajda, aynca TÜBİTAK ve MiUi Eğitim Bakanlığı bursuyla yurtdışında okuyan öğrencüerin de çatışmalann içinde olduklannın saptanması ilgi çekti. Dışişleri Bakanlığı, buyükelçiliğimizin mesajının ardmdan Milli Eğitim Bakanlığı'nı olaydan haberdar ederek, gerekli incelemelerin yapılmasını istedi. Milli Eğitim Bakanlığı da bakan imzasıyla, bir yazıyla YÖK'e durumu iletti. YOK konuyla ilgili MiUi Eğitim Bakanlığı'nın yazısının ardmdan Başkanvekili Üygur Tazebay imzasıyla 6 Eylül 1989 günü üniversitelere bir yazı göndererek, konuyla ilgili üniversitelerde araştırma yapılmasını istedi. Yazıda aynca üniversitelerin kendi olanaklarıyla yurtdışına gönderdikleri öğrencüerin de tarikat çatışmalan konusunda gözden geçirilmeleri gereği belirtildi. Belediye başkanı vuruldu • UZUNKÖPRÜ (Cumhuriyet) Edirne/nin Uzunköprü ilçesine bağlı Köpköy beldesinin bağunsız belediye başkanı Ethem Çolak, kendisinden 5 milyon lirâ para isteyen 21 yaşındaki bir genç tarafından vuruldu. Halit Engel adlı kişi, belediye başkanıru, "Sabaha kadar parayı vermezsen seni vurunım" diye tehdit etti. Ethem Çolak, düh sabah 08.30'da belediyeye girerken, Halit Engel'in tabancasından çıkan iki kurşunla vuruldu. Uzunköprü Devlet Hastanesi'ne kaldınlan ve hayati tehlikeyi atlatan belediye başkanı, "Ben kimseye haraç vermem" dedi. Halit Engel adlı gencin ise tabancasıyla birlikte jandarmaya teslim olduğu bildirildi. R l l h İ Ç l l S l l l l l f i l 1 9 8 5 y*"da yitirrjiğimiz Ruhi Su, dün Zinn u i l l « U <•••••«• cinlkuvu Mezartığı'ndaki mezan başında anıldı. Sanatçının anma toplantısında TAYAD, Anadolu Kultür Yaygınlaştırma Demeği, Emek adlı emekçiler derneği, Grup Yorum ve Grup Ekjn'den birer temsilci konuşmalar yapblar. Anma toplantısını duzenleyen Ruhi Su Dostlar Korosu, mezarı başında sanatçının türkülerini seslendirdi. Ayrıca Grup Yorumtemsilcisi,Ruhi Su'nun anısma yazdıkları "Rutıı Su" adlı şarkıyı söyledi. (Fotoğraf: Esat Pala) Motel baskınına soruşturma • ANKARA (ANKA) Geçen hafta içinde Denizli'nin Pamukkale ilçesindeki bir motelin, " S İ T alanında ruhsatsız yapılaşma" gerekçesiyle basılması ve oteldeki turistlerin geceyarısı sokağa atılmasıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Turizm Bakanı İlhan Aküzüm, "Olaydaki motel, daha önce valilikçe SİT alanında kacak yapılaşma gerekçesiyle mühflrlenmiş, ancak motel sahibi mühürü kırarak yasaklanan faaliyetine devam etmiş. Valilik buranın yeniden mühürlenmesini istemiş ama, bunun geceyarısı yapılmasını emretmemiş. Olaydaki yanlış yön, motelin gece yarısı basıhp, turistlerin ortada bırakılmasıdır" dedi. Aküzüm, olayda kusuru bulunan İl Jandarma Alay Komutanı hakkmda Denizli Valiliği'nce soruşturma açıldığmı bildirdi. 4 TBKP yöneticisi yarın Türkiye'de nu açıklayan Aren, Hıisnii Gök konuştu: Demokrasi Izleme Komitesi Başkanı Prof. sel, Suphi Karaman, Aziz Nesin, "Talepleri, yasal talepler. tşSadun Aren, Başbakan ve bazı bakanların Cahil Talas ve kendisinden oluşan kence, yasalara aykın bir eylem.. komisyonun, Başbakan, Devlet Gözaltına alınmamayı da istiyorkonuyla ilgili görüşme istemlerini Bozer Bareddettiklerini belirterek dönenlere insanlık dışı Bakanı Aliayrı aynve tçişleritalep lar. Gözaltı, işkencenin başlangıkanı'ndan randevu cıdır. tkinci oiarak tutuklanmauygulamada bulunulmamasını istedi. ettiğini söyledi. Komisyonun ran mayı ve yasalara uygun oiarak Haber Merkezi TBKP Merkez Komite üyeleri Mehmet Bozışık. Erdal Talu, Ahmet Kardam ve Şeref Yıldız ile pani üyeleri Fikret Demir, Talat Ulusoy, Aynur Hayrullahoğlu, Fahrettin Filiz, Alaattin Taş ve İlhan Baştan yann Türkiye'ye dönüyor. Yurda dönecek olan TBKP yöneticileri ve üyeleri konusunda açıklama yapan Demokrasi İzleme Komitesi Yürütme Sekreterliği Başkanı Prof. Dr. Sadun Aren haklarında açılmış dava bulunmayan politik göçmenlerin gözaltına alınmamalan gerektiğini bildirirken, göçmenlerin arkadaşlan da İstanbul Tabip Odası'rıda bir basın toplantısı düzenlediler. basın toplantısında, 4 TBKP yönetidsinin bugün saat 16.00'da İstanbul'a geleceklerini açıkladı. Demokrasi İzleme Komitesi'ne TBKP Başkan Yardımcısı Mehmet Karaca ile Genel Sekreter Yardımcısı Osman Sakalsız tarafından bir mekıupla başvurulduğunu kaydeden Aren, "Mektupta Türkiye'ye dönecek olan parti yöneticilerinin öncelikle işkence ya da insanlık dışı herhangi bir uygııiamayla karşılaşmamalan ve özgürlüklerinin kısıtlanmaması için gerekli göreceğirniz girişimlerde bulunmamız istenmiştir" dedi. Söz konusu başvuru üzerine, DtK'in politik göçmenlerin yurda donmeleriyle ilgili oiarak geProf. Aren, Demokrasi Izleme rekli girişimlerde bulunmak amaKomitesi adına dün düzenlediği cıyla bir komisyon oluşturduğudevu istemlerine, aradan bir hafta geçmesine karşın olumlu yarut alamadığuu belirten Aren, "Bu lutumu, hükümetin, politik göçmenlerin ülkeye gıiven içinde dönebilmeleri, haklanna ve politik özgürlüklere yonelik duyarsızlıgıoın bir göstergesi oiarak görüyoruz" diye konuştu. yargılanmayı istemektedirler. Çünkii bunlar kendi istekleriyle dönmuşlerdir \e kaçraayacaklan ortadadır. Diğer bir husus da TBKP >asal olmak istiyor. Bunu en yetkili agızlar söylüyor. Yani gözaltına almamn, tutuklamanın hiç geregi yoktur." Aren, "Bu arkadaşlann tutuklanmamalan, Kutlu ve Sargın'ın tutukluluk hallerinin kaldınlması için de başlangıç olur. Çiinkü çok gereksiz biçimde tutukluluk halleri uzatilmıştir" dedi. Yasalara göre derhal hâkim karşısına çıkanlıp gıyabi tutuklama karannın vicahiye çevrilmesi gerekjrken, gözaltına alınmıştır. Gözaltı, yasalara aykın ve endişe verici bir dururodur. Bizi kuşkuya sevk etmiştir." A N K A ' n ı n haberine göre Türkiye'ye kesin dönüş yapacak olan TBKP (Türkiye Birleşik Komünist Partisi) yöneticileriyle birlikte, aralarında Fransa eski Genelkurmay Başkanı Antoin Sanqunetti'nin de bulunduğu senatör, profesor ve hukukçular da Türkiye'ye geliyor. KutluSargın Dayanışma Komitesi 'nde yer alan Fransa eski Genelkurmay Başkanı Amiral Antoin Sanqunetti, senatör Charles Lederman, genetik profesörü Albert Jaguard, uçakta TBKP yöneticileriyle birlikte olacaklar. Tabip Odası'ndaki basın toplantısında, dönenler arasında sadece Alaattin Taş'ın seyahat belgesi aldığı ve ötekilerm isteklerinin kabul edilmediği belirtilerek, "TBKP Başkanı ve Genel Sekreteri'nden sonra bir grup merkez komilesi üyesi arkadaşımızın politik göçmen oiarak bulunduklan yurtdışından iilkemize dönmesi, bu partinin yasal çalışma konusundaki içten ısrarın yeni bir göstergesidir" denildi. Aralarında bir süre önce politik göçmen oiarak Türkiye'ye dönenlerin de bulunduğu 19 kişi düzenledikleri basın toplantısında, TBKP'nin kendisini açık bir parti oiarak ortaya koyduğu kaydedilerek, şu görüşler iletildi: "Programı, politikası. yöneticileri kamuoyunun gözü önündedir. Komünist partisinin yasal kurulabilmesi ve çalışabilmesi gerekliliği çok geniş kesimlerce paylaşılmaktadır. Hükümet buna rağmen gerekli hukuki değişiklikleri siirttncemede bırakmaktadır. Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'dan sonra 22 eylül gunu Türkiye'ye dönecek arkadaşlanmız için tutuklama tehlikesi vardır." TBKP'nin yasal kurallar içinde oluşturulması amacıyla, geniş Marksist çevrelerin yeni bir politika kapsamında birleşmelerine gerek duyulduğu belirtildi. Basın toplantısının sonunda, "TBKP'nin yasallaşmasım istiyoruz. Paramento içindeki ve dışındaki tüm demokrasi güçlerini yasaksız Türkiye için, ülkeye dönen TBKP yöneticileriyle dayanışmaya çagırıyoruz" denildi. Emekli öğretmen indirimli yolculuk kanımı yitirdim. Yenisini çıkaracağımdan eskisi geçersizdir. VEDAT GÜNYOL Kaçaklara Yunan desteği • ATİNA (AA) Yunanistan hükümeti, son bir ay içinde 129 Türkün Yunan topraklarına geçtiğini ve bunlarm 78'ine istekleri üzerine siyasi iltica hakkı tanıdığını açıkladı. Hükümet Sozcüsii ve Devlet Bakanı Atanasios Kanelopulos, 18 ağustos 18 eylül tarihleri arasında Yunanistan'a kaçan Türklerden 51'inin siyasi iltica talebinde bulunmadıklarını belirterek, bu kişilerin iş bulmak ya da daha iyi yaşam koşulları için Türkiye'den kaçtıklarını öne sürdü. Kanelopulos, "Yunanistan hükümeti, kendisinden önceki hükümetler ve diğer ülkelerin de yaptığı gibi, siyasi iltica talebinde bulunmayan kaçakları ülkelerine iade ediyor" dedi. DİK oiarak, politik göçmenleri karşılamak üzere bir heyet oluşturduklannı bildiren Prof. Aren, yarın saat 16.00'da uçakla İstanbul'a gelecek TBKP yöneticilerini karşılayacaklar arasında DİK üyeleri ile SHP'li ınilletvekilleri ve belediye başkanlannın da olacağını söyledi. TBKP yöneticilerinin kendilerine işkence yapılmamasını istediklerine işaret eden Aren şövle Aren, önceki gün Türkiye'ye dönen ve gözaltına alınan Tektaş Agaoğlu için de şöyle konuştu: "Agaoğlu, )urda kendi istegiyle döndü. TStP ve Bans Derneği davalan >iizunden hakkında gı>abi lutuklama karan bulunuvordu. lüaz saati uygulamasına son • ANKARA (ANKA) Enerji tasarrufu sağlamak amaayla 25 martta başlatılan yaz saati uygulaması, 24 eylül pazar günü sona erecek. Bakanlar Kurulu karan ile başlatılan yaz saati uygulamasının sona ereceği 23 eylül cumartesi gününü 24 eylül pazar gününe bağlayan gece saat 02.00'de saatler bir saat geri alınacak ve kış saati uygulaması başlayacak. Yaz saati uygulaması gün ışığından daha fazla yararlanılarak enerji tasarrufu sağlamak amacıyla başlatılmıştı. YEŞİLYURT OLAYI Binbaşı Çağlayan yargıöntinde Yeşilyurt köylülerine insan dışkısı yedirdiği iddiasıyla hakkında soruşturma yapılan Çağlayan, ancak efrada suimuamele suçundan bugün Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. ADANA (Cumhuriyet Güney İHeri Bürosu) Yeşilyurt köyluierine "insan dışkısı yedirdiği" savıyla da hakkında soruştunna yapılan, ancak "efrada suimuamele" suçundan dava açılan Binbaşı Cafer Ta>yar Çağlayan bugün Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. Bugünkü duru$mada Yeşilyurtlu yakınmacı köylüleri, aralarında SHP'li milletvekili avukatların da bulunduğu değişik barolara mensup 300 avukat savunacak. Mardin'in Cizre ilçesinde ocak ayında iki polisin öldürülmesinden sonra başlatılan operasyonlarda Yeşilyurt köyünü basarak köylülere işkence yapıp insan dışkısı yedirdiği öne sürülen Binbaşı Cafer Tayyar Çağlayan'ın yargılanmasına ilişkin "tensip zaptı" 21 temmuz günü hazırlandı. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce daha önce "görevsizlik" karan verilen dava konusu, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nc gitmişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin yeniden görevlendirilmesi üzerine Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce duruşma tarihi 21 Eylül 1989 oiarak belirlenmiş ve gerekli hazırlıklann yapılmasını içeren "tensip zaptı" hazırlanmıştı. Köylüleri 300 avukat savunacak Bugunkü duruşraada Yeşilyurtlu yakınmacı köylüleri aralarında 37 SHP'li milletvekili avukatın da bulunduğu değişik barolara mensup 300 avukat savunacak. Bugunku duruşmada savunma yapacaklar arasında SHP Kars Milletvekili Mahmul Alınak, Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin, Iznıir Milletvekili Ahmet Ersin ile Nevzat Helvacı, Halit Çelenk ve Erşen Şansal gibi avukatlar da bulunuyor. Beyoğlu yıkanıyor • İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Belediyesi, ilçenin pazar semtlerindeki caddelerinin her gün deterjanlı su ile yıkıyor. Belediye Başkanı Hüseyin Aslan, temizliğe büyük önem verdiklerini ve çöp toplama çalışmalannı sürekli hale getirmeye çalıştıklarını söyledi. Temizlik ekiplerinin çalışmalannı yakından izlediğini bildiren Beyoğlu Belediye Başkanı Aslan, cadde ve sokaklann yanı sıra, semt pazarlarınm kurulu olduğu yerlerin de "anında" deterjanlı su ile yıkandığı bildirildi. Aslan, "Daha temiz bir Beyoğlu için seferberlik ilan ettik" dedi. 65 tanık dinlenecek Yeşilyurt köylülerine dışkı yedirilmesi konusunun dava kapsamı dışında tutulduğu ve Binbaşı Cafer Tayyar Çağlayan'ın sadece "efrada suimuamele" suçundan yargılanacağı bugünkü duruşmada toplam 65 tanık dinlenecek. Davanın seyrine göre ya "talimatla" ya da "bizzal mahkemede" ifadelerine başvurulacak tanıklardan 37'si Yeşilyurt köyü halkmdan, 8'i çavuş ve yuzbaşı arasındaki rüt beli güvenlik görevlisi, ll'i polis, 9'u da Mardin'de ikamet eden baa kişiler. Dışkı yedirilmesi ve işkence olayından sonra Yeşilyurt köylülerinin şikâyeti üzerine ilk soruşturma Cizre Savcılığı'nca açıimış, ancak "görevsizlik" karan verilmişti. Bugün dışkı yedirilmesi konusundaki başvuru Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'nca kabul edilen Yeşilyurt olayında Cizre îlçe İdare Kurulu'nun karar verebilmesi için İçişleri Bakanlığı'nca iki müfettiş gönderilmişti. Yeşilyurt köyünde 15 Ocak 1989 günü meydana gelen oiayia ilgili incelemelerini tamamlayan müfeüişler "Dışkı yedirme yok. Dayak var" türünden rapor verince ilçe idare kurulu Binbaşı Çağlayan hakkında "liizumu muhakeme" karan vererek dosyayı İl Idare Kurulu1 na gondermişti. tl İdare Kurulu'nun karan onanıası Üzerine de Cizre Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Ancak bu kez de Binbaşı Çağlayan'ın "can güvenliği" olmadığı yolundaki başvurusu üzerine dava dosyası Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Daha sonra göndenldiği Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi "görevsizlik" kararı vermişti. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi, dosyayı inceledikten sonra 19 haziran günlü kararında binbaşı Cafer Tayyar Çağlayan1 ın "acımasızca ve onur kıncı biçimde fena muamde" suçlamasıyla 3. Ağır Ceza'da yargılanmasını hükme bağlamıştı. Ancak bütün bu gelişmeler sürerken "dışkı yedirilmesi" konusu söz konusu dava dosyası dışında bırakıldığından Yeşilyurtlu yakınmacılann avukatlan Orhan Doğan ile Hasip Kaplan tarafından Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na başvurulmuştu. Türkiye'deki tüm yargı organlanndan sonuç alınamaması üzerine yapılan başvuru üzerine Avrupa İnsan Hakları Komisyonu Genel Sekreterliği'nce lOMayıs 1989itibarıyla kabul edilmişti. Başvunınun kabul edildiği Avrupa İnsan Hakları Komisyonu Genel Sekreterliği'nden yakınmaa avukatlanna gönderilen yazıyla bildirilmişti. Söz konusu yazıda başvunınun 10 Mayıs 1989 tarihi itibanyla kabul edildiği bildirilmişti. Bu karar gereği nce dosyarun verileceği bir raportörün incelemesinden sonra hazırlayacağı rapora göre işlera yapılacağı belirtilmişti. Yeşilyurtlu yakınmacı köylülerin avukatları Orhan Doğan ile Hasip Kaplan, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'ndaki gelişmelerde olduğu gibi bugünkü duruşma öncesinde de bir açıklama yapamayacaklarını söylediler. İstanbul Haber Servisi 1981 yılında gözalıına alınan ve gordüğü işkence sonucu vücudunun sağ tarafı kısmen felç olan Ovat Akkaya, 9 yıl sonra emniyette kendisini sorgulayanlardan Jandarma Başcavuş Bahri Türkoğlu hakkında dava açtırabildi. Emniyette işkence altına alınan ifadeleri üzerine hakkında açılan davada 15 yıl hapse mahkum edilen ve bu cezasını cekip tahliye olan Akkaya'nın halen sağ gözü, sağ kolu, sağ bacağı ve sağ kulağı normaJ islevini yapamıyor. Cevat Akkaya'nın sakat kalmasıy. la sonuçlanan ve 9 yıl sonra bir işkence davasına konu olan olaylar Akkaya'nın 28.6.1981 tarihinde Ataköy Polis Karakolu gorevlileri ile Bakırköy Jandarma Karakolu'ndan Başça» uş Bahri Türkoğlu tarafından gözaltına alınmasıyla başladı. Emniyette gizli örgüt uyesi olmakla suçlanan ve işkence gören Akkaya beyin kanaması geçirince hastanede ameliyata alındı. Ameliyat sonrasında da vücudunun sağ tarafı normal görevini yapamaz dunıma gelen Akkaya, daha sonra îstanbul (3) Nolu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nde,Halkın Devrimci Öncüleri adlı yasadışı örgute üye olmaktan yargılanarak 15 yıl ağır hapis cezasına çarptınldı. Yargılama süresince sürekli emniyette kendisine işkence yapan görevliler hakkında "suç duyurusu"nda bulunan Akkaya olumlu sonuç alamayuıca 1985 yılında TBMM'ye başvurdu. İki ay sonra da Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı Adalet Bakanlığı'nın uyarısıyla soruşturma başlattı. Ancak, karakolda görevli polis memurlan tespit edüemediği gibi soruşturma Mercan Cumhuriyet Savcı \feli Yaşar hakkında açıldı. Soruşturma, savcı Veli Yaşar'ın bulunamaması nedeniyle 29.9.1988 tarihinde takıpsizlikle sonuçlandı. Bu arada, emniyette kendisini sorgulayanlardan birinin Başçavuş Bahri Türkoğlu olduğunu ileri suren Cevat Akkaya'nın takipsizlik kararına yaptığı itiraz kabul edilerek dava açıldı. 9 yıl sonra açılabilen işkence davası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear