Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 AĞUSTOS 1989 ANAP'ta liderlîk FARUK BİLDİRİCİ ANKARA ANAP'ta hareketçimuhafazakâr ittifakın, özal sonrasmda ANAP Genel Başkanlığı'na gelecek kişide "ezan ve bayrak demesi, alnının sccdeye defmesi" koşulunu aradığırun ortaya çıkması üzerine tartışmalar adaylar olaıak adlan geçen Mesut Yılmaz, Hasan Celal Güzel ve Mehmet Keçeciler'in nitdiklerine yöneldi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın bu özellikleri tasımadığı eleştirisini değerlendiren ANAP Diyarbakır Milletvekili Nurettin Dilek, ' 'Güzel ve Keçecüer bağnaz ve hizipçi. Mesut Yılmaz ılımlı ve Özal'dan sonra partiyi toparlayıcı rol oynayabilir" dedi. Ittifakçıların öne sürdükleri koşula liberallerden Devlet Bakanı Güneş Taner de, "Ben de bayrak diyonım, ezan diyonım. Namaz kılıyonım. Müslümanım, ama din ve siyaseti birbirine karıştırmam" karşılığını verdi. Taner, Meclis Başkanlığı için de ittifakçıların önde gelenlerinden TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Vehbi Dinçerler'i desteklediğini açıkladı. ANAP'ta "Özal'ın cumhurbaşkanlığı sonrası . liderlîk tartışmalan" söz düellosuna dönüştü. ANAP'ın eski Genel Sekreteri Mustafa Tasar'ın Hasan Celal Güzel ve Mehmet Keçeciler'i "Özal'a nezaketsiziikle" suçlamasından sonra, ANAP Malatya Milletvekili Talal Zengin de MeTancr Ben de Y r i n z Ozal sonbayrak, diyorum. rası için tarösılıyor. kulıslerde. sut Yılmaz'ı "ezan ve bayrak diyen, altu secdeye degen" bir kişi olmamakla suçlamış ve ANAP liderinde bu özelliklerin olması gerektiğini söylemişti. Ayrıca ANAP'ın Doğu illerinden milletvekilleri de önceki gun Talat Zengin'in çağrısı üzerine yaptıkları bir toplantıda Mardin Milletvekili Nurettin Yılmaz'ın "Dogulu milletvekillerinin Mesut Yılmaz'ın başbakanlıgını destekledikleri" açıklamasına karşı çıkmışlardı. Doğulu milletvekillerinin katıldığı toplantı, siyasi kulislerde ittifakçılann Mesut Yılmaz'ın lider liğine karşı bir girişim olarak nitelendi. Bu toplantıya katılan Nurettin Dilek, "oyuna getirildiğini" söyledi. Toplantıda Nurettin Yılmaz'ın Doğulu milletvekilleri adına konuşmasının yanlış olduğunu söylediğini, Başbakan Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığıru ve ardından da Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın ANAP Genel Başkanlığı'na getirilmesini desteklediğiadı ni ifade ettiğini belirtti. Dilek, Cumhuriyet muhabirinin "Neden Mesut Yılmaz'ı destekledigi" sorusuna şu yanıtı verdi: "İttifakçılar böyle bir toplantı düzenleyince artık düsıindüğümü de söylemem gerekli. Mesut Bey, üç kez bakanlık yapmıştır. Üçunde de başanlı olmuşiur. Ama bir Hasan Celal Güzel Milli Eğitim'i rezil etmiştir bence. Ben olaya liberal olarak da bakmıvorum. Diğerlerinin bagnaz. hizipçi olduğunu söylüyorum. Hasan Celal Güzel de, Mehmet Keçeciler de hizipçi. Ben Mesut Bey'i hizipçi görmüyorum." Dilek, Talat Zengin'in, "Mesut Yılmaz, ezan, bayrak diyorsa, alru secdeye degiyorsa, o zamau hepimiz aynı noktada birieşiriz" biçimindeki sözlerini şöyle değerlendirdi: "Bence Mesut Bey'e böyle bir suçlama yöneltilemez. Mesut Bey Devlet Bakanlığı, Turizm Bakanbgı ve Dışişleri Bakanhğı yaptı ve her üç bakanlıgında da kemUni Diyarbakır Milletvekili Dilek, Güzel ve Keçeciler'i 'bağnazlıkla'suçladı ANAP Milletvekili Dilek, ruz. Biz hepimiz bayrak diyoruz. Doğulu milletvekillerinin Ben de bayrak diyorum, ezan diyorum. toplantısına katümasım Namaz kılıyor musunuz? "oyuna getirilmek" olarak TANER Ben Müslümanım. nitelendirdi. Dilek, Ben başka bir şeyim diyemem. "Hasan Celal Güzel ve Namaz kılmak, Müslümanlığın Mehmet Keçeciler hizipçi. şartlanndan birisidir. ArkadaşlaMesut Yılmaz, özal dan rın namaz kılmadığımı iddia etHMc Güzel, Mil sonra partiyi toparlayıcı meleri yanlış olur. 'Namaz kılıyor li Eğitimi rezil ettı musun?' diye sorarlarsa, 'Ben de rol oynayabilir" dedi. ispat etti. Mesut Yılmaz ılımlı bir kişidir; Özal'dan sonra partiyi toparlayıcı rol oynayabilir. Ben Türkiye'nin ekonomik bütunlüğii açısından bakarım. Ezan sesi, namaz meselesi kişi ile Allah arasında bir iştir. Beni ilgilendirmez." YE tartışması İNSANLAR HABERLER man milliyetçimuhafazakâr diyo CUMHURİYET/9 GÖRÜŞ Mutluluk Mutluluğun gerçekten ne olduğunu bilemiyorum. Belki sadece yaşamaktan ibaret. Sokakta yürümekten ve yürüyen diğer insanları seyretmekten ibaret. Dustjn Hoffman F Ü S U N Ö Z B İ L G E N BELEPİYE BAŞKAMLARI DERTLİ Taner'in değerlendirmesi Güneş Taner de, Cumhuriyet muhabirinin, cumhurbaşkanlığı ve Özal sonrası kimin lider olacağı konusundaki sorularını yanıtlarken, "Başbakan Özal'ın cumhurbaşkanlığını destekleyeceğini ve cumhurbaşkanlıgının Özal'ın hakkı olduğunu" söyledi. Taner'e yönelttiğimiz sorular ile yanıtlan şöyle: " İttifakçılar. ezan ve bayrak diyen, namaz kılan bir lider aradıklannı bdirtiyor. Sizce ANAP'ın liderinde boyle ozellikler olmalı mı? TANER Bizim partimizin kuruluş felsefesine baktığınız za namaz kılarım', ama din başka bir olaydır, siyaset başka bir olaydır. Ben ikisini birbirine kanştırmam. Sizce Mesut Yılmaz Özal sonrası ANAP'ın lideri olabilir mi? TANER ANAP'ta 288 milletvekili var. Aday olmak herkesin hakkıdır. Ama sonunda kimin kazanacağı konusunda tahmin yapılamaz. Ben kâhin değilim. Şu kazanır, bu kazanmaz denilerek yanlış yapılıyor. At yarışlannda şu at kazanır, bu at kazanır diye tahminler yapılır, sonunda bir at kazanır. Özal sonrası için bazı milletvekilleri 'uzlaşma' girisimleri başlattılar. Bu girişimleri destekliyor musunuz? TANER 1yi bir şeydir. Dünyanın her yerinde demokrasilerde bu gibi olaylardan önce insanlar bir araya gelir uzlaşırlarsa, mücadele tatlı olur, kıncı olmaz. Keşke bu uzlaşma geçen kongreden önce olsaydı. İnsanlar belli. Sizce olağanüstü kongreye tek adayla gitmek gerekli mi? TANER Hayır. Bence birkaç aday da olabilir. Ama adaylar arasında uzlaşma olur. Adaylar ortaya çıktıktan sonra partide söz sahibi oian insanlar, etkin olan insanlar. Bir aday etrafında kenetlenirler, pat diye olur biter. Sizin desteklediginiz bir kişi var mı? TANER Henüz hiç kimse çıkıp da ben adayım dememiştir. Mesut Yılmaz, 'Ben adayım' dedi mi ki ben 'Destekliyorum' diyeyim?" ^ . YEREL secimler öncesinde, ANAP adına gazetelere verılen koca koca ılanlarda şöyle deniliyordu: "Bir zamanlar belediye başkanlan, üç kuruş para koparabilmek için hükümet kapıstnda günlerce beklerlerdi. Bırakın iş yapmayı, personeline maas, bile ödeyemedikleri günler çok olmuştur. Bu sorunları yakından bilen hükümetimiz, işbaşına gelir gelmez kolları sıvadı. Büyük bir hızla reform niteliğinde kanunlar çıkartıp martalli idarelerin gelirierini arttırdı. Belediye başkanlarının Fırat Aykut SHP nın ikı dönemdır ve diğer mahalli idare yöne Çatalca Beledıye Başkanı. ücilerinin yetkilerini genişletti. Artık vatandaşa hizmet için zaman kaybedllmeyecek ve parasal engellerie karşılaşılmayacaktı. Bütün bunlann sonucunda, şehirterde ve diğer yerleşim merkezlerinde bugüne kadar eşi görülmemiş büyük yatınmlar yapıldı. Bu seçimde de oyumuzu, hükümetle uyum içinde çalışacak, büyük işler gerçekleştirecek, geniş ufuklu, dürüst, çalışkan adaylara verelim. " Bu ilanların üstünde de "Para Para Düşunen Bir Belediye Başkanı İster miydiniz?" sorusu yer alıyordu. ANAP iktidarından yaka silken insanlar, bu ilanlara boşverdiler ve oylarını çoğunlukla SHP'Iİ belediye başkanlarının seçilmesi için kullandılar. Büyük kentlerde SHP'li başkanlar yönetime geldi. Bunun üzerine ANAP iktidarı da seçimden önce " a b a altından gösterdiği sopayı" çıkardı. SHP'li başkanların paralannı kesti. Şimdi de onların beceriksiz olduklarını söylemeye başladı. istanbul'un Çatalca ilçesinin SHP'li Belediye Başkanı Fırat Aykut, geçen dönemde de belediye başkanıydı. Bu donem yeniden seçildi. Aykut, geçen dönem başanlı bir başkan iken,. Arkamızda Rüşdü yok bugün neden yatırım yapamaz duruma düştüğünü şöyte anlattı: "Çatalca Belediyesi olarak geçen yıl ilk 6 aydaki gelirimiz 620 milyon liraydı. Bu yıl 506 milyon liraya düştü. O günlerde çimentoyu 3 bin liradan alıyorduk, şimdi 6 bin lira. Aynca akaryakıttan personel giderlerine kadar tüm masraflarımız ikiye katlandı. Özal, Marmaris'te tişörtünü giymiş, televizyon ekranına çıkmış, belediye başkanlannı beceriksizlikle suçluyor. Haberleşme Vergisi'nden alınan belediye payını yüzde 6 d a n yüzde 1'e indirdl. Geçen yıl sadece Çatalca Belediyesi olarak bu paydan 186 milyon lira gelir sağlamıştık, bu yıl Mk altı ayda 36 milyon geldi. Bina vergilerinden aldığımız pay bfnde 4'ten binde 2 y e indi. Memur maaş katsayıst yükseltildi. Bizim belediyenin geçen yıl 12 milyon 700 bin lira olan personel gideri bu yıl 2 7 milyon 700 bin liraya yükseldi. Memur maaşlartnı ödemek için Özal'ın arkasında Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu var. özal diyor ki: Güneş Taner'in Dinçerler'e destegi ANAP'ın liberal kanadından Devlet Bakanı Güneş Taner, Meclis Başkanlığı'na aday olan ittifakçılardan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve ANAP Hatay Milletvekili Vehbi Dinçerler'i desteklediğini söyledi. Taner, "Vehbi Bey bizim kurucumuzdur, yetenekli bir insandır. Aday olursa ben de adaylıgını desteklerim" dedi. Cumhuriyet muhabirinin, "Liberal bir kişi olarak hareketçimuhafazakâr ittifakçılardan birini neden destekliyorsunuz" sorusuna Taner, "Hiçbir zaman için kimseyle kavga etmedim. Kongrede bana karşı tavır alanlar oldu. Ben olaylara hep objektif bakarım. Ayrılıkçı bir tavra girmem" yanıtını verdi. Taner'in Meclis Başkanlığı için Dinçerler'i desteklediğini açıklaması, Dinçerler'in durumunu güçlendirdi. ANAP kulislerinde şimdi Meclis Başkanhğı düğümünü Başbakan Özal'ın "müdahale edip etmeme" yolundaki kararıyla çözeceği belirtiliyor. ANAP kulislerinde özal'ın müdahale etmemesi bekleniyor. Rüşdü, oglum bir trilyon iazım. Bas parayı bu gece, yarma yetiştir. Rüsdü basıyor paralan. Bizim memur maaşlannı ödemek için arkamızda bir Rüşdü yok ki. Bir yandan gelirter kısılmış, bir yandan gider çoğalmış. Önce memur maaşlannı ödüyoruz. Sonra bakıyoruz elimizde kalan para varsa yatırım yapmaya çalışıyoruz. Para kalmayınca bir şey yapamıyoruz. Böylece geçen dönem başanlı iken bu dönem başansız oluyoruz. " Özetle belediyelerde işler böyle gelişiyor. MODERN ANLATIM BODRUM HAVA YOLLARI *Bu ystmatam M u n t a i U çahak ••çtr' Perle'nm, Türkiye'de savunma sanayiı alanında yatınm yapmaya tıazırianan bir şırketm temsılciliğini de yaptığı Demirei'e anımsanlınca. DYP lideri "Bu konu Cızerinde durmadık Ancak bu yatınmlann güzel olduğunu. ama teknolojisinin çok çabuk eskıdığini beürttim ve Türkiye'nin bir süre sonra modası geçmiş araçlar uretir duruma düşmemesi gerektiğini söyiedim" dedi. (fbtoğraf: RIZA EZER) Türkiye'de savunma sanayii alanında yatırım yapmaya hazırlanan bir şirketin temsilciliğini yapan eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Perle, înönü, Demirel, Mesut Yılmaz ve SAGEB Başkanı Vahit Erdem'le görüştüğünü bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı ve ABD Kongresi'nde lobicilik yapan bir şirkette çalışan Richard Perle'nin, siyasi parti liderlerinin TürkAmerikan ilişkileri konusundaki görüşlerini öğrenmek istediği anlaşıldı. Perle, önceki gfln basında gizli görüşme isteğini reddeden DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ile dün basının önünde buluştu. Perle, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ile ise basından habersiz görüştü. Demirel, Perle'yi dün sabah Güniz Sokak'taki evinde kabul etti. Kabul öncesi Perle ile birlikte fotoğraf çektiren Demirel, gazetecilerin "Perle sizden ne sıfatla randevu istedi" sorusuna, "Benden randevu talebi için sıfatı olmasına gerek yok. Ben sormam sıfatmı. Ben kamu görevi yapan biriyim. Herkesle görüşürüm" yarutını verdi. Demirel ve Perle arasındaki görüşme 45 dakika sürdü. Görüşmede DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger ile Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon da bulundu. Perle görüşmeden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlarken, TürkAmerikan ilişkilerini ele aldıklafını bildirerek, "tliskilerimizin son derece iyi durumda olduğunu rnemnuniyetle tespit ettik" dedi. Türkiye için lobi faaliyeti yapan bir şirkette çalıştığını anımsatan Perle, bu çalışma için Türkiye'deki liderlerle görüşmenin büyük ve önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Perle, Demirerie basından habersiz görüşmek istemesinin nedeni sorulunca da "Bir yanlış anlaroa var. Ben asla gizli görüşme talep etmedim. Benim ulkemde görüşmeler basının önünde yapılmaz. tkili görüşme ile basın toplantısı arasında fark vardır. Başbakanla yapbgım görüşme de gizli ^atırımcı mı, lobici mi? degüdj" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel de Perle ile görüşrnesinden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, TürkAmerikan ilişkileri konusunun ele alındığını bildirdi. Demirel, Perle'nin kendisinden bu konudaki düşüncelerini öğrenmek istediğini belirterek, özellikle ABD'nin Kıbrıs sorununa yaklaşımı, Yunan lobisinin baskısıyla TürkAmerikan ilişkilerindeki gelişmeler, Ermeni sorununa yaklaşım gibi konulardaki düşüncelerini anlattığını bildirdi. Demirel, Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olduğunu ve AT üyeliği ile TürkAmerikan ilişkilerinin de bundan yarar göreceğini kaydetti. Demirel, bir soru üzerine Perle'nin iç politika konulanna girmekten özellikle kaçındığını da bildirdi. DYP lideri, Perle'nin Türkiye'de savunma sanayii alanında yatınm yapmaya hazırlanan bir şirketin temsilcisi olduğu anımsatılınca da, "Bu konn üzerinde durmadık. Ancak, savunma sanayii yatınmlan konnsunda bunlann çok güzel şeyler oldağunu, ama leknolojinin çok çabuk eskidiğini belirttim ve Türkiye'nin bir süre sonra modası geçmiş araçlar uretir duruma düşmemesi gerektiğini söyledim" şeklinde konuştu. Perle, liderlerin TürkAmerikan ilişkileri konusundaki görüşlerini öğrenmek istiyormuş Demirel, yaptığı görüşmeden sonra Perle'nin, ABD'nin Kıbrıs sorununa yaklaşımı, Yunan lobisinin baskısıyla TürkAmerikan ilişkilerindeki gelişmeler, Ermeni sorununa yaklaşım gibi konulardaki düşüncelerini anlattığını açıkladı. Fatih Köprusü'nün çevre yolları köprü açıldıktan sonra yapılmaya başlandı. Şu sıralarda yol yapımı hızla ilertiyor. Tamamlanan yollar trafiğe açılıyor. Çevre yollara bağlantıyı sağlayan ara yollar da bir yandan yapılırken bir yandan da geçit veriliyor. Fotoğrattakı işaret, "çok modern" bir anlatımla Fatih Köprüsü'ne çıkan çevre yoluna gidişi işaret ediyor. (Fotoğraf: Kâmil Masaracı) rak beni yanlış yorumladı. Kendi partisiyle ilgili herhangi bir tavnm yok" dedi. Gazetelerde yer alan haberlerin sanki kendisinin gizli ve esrarengiz şeyler istediği anlamına geldiğini belirten Perle, "Ben esrarengiz birisi değilim" dedi ve bu olaydan Türk politikası hakkında ders aldığını söyledi. Richard Perle, Özal, Demirel ve tnönünün dışında Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ve SAGEB Başkanı Vahit Erdem ile de görüştüğünü bildirdi. tnönü konuya ilişkin olarak gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı: Sabah, Perle ile göruşmüşsünüz. Sayın Demirel ile açık görüşme yapacağını söyledi. Siz böyle yapmadınız.. INÖNÜ Hayır hayır, oyle bir şey yok. Parti merkezine geldi. Hiçbir gizlilik yok. Aslına bakarsanız benzer bir istek bana da gelmişti. Benim Sayın Demirel gibi ani kamuoyu yaratma geleneğim ve deneyimim olmadığı için, ben kendime saklamıştım bu bilgiyi, fakat gazeteleri görunce 'Sayın Demirei'e de aynı şeyi yapmışlar' dedim. Benden de istemişlerdi, ben partide beklediğirni söyledim. Partide olmasın dediler. Yok dedim, ne munasebet, tabii ancak başka bir yerde görüşmem. Görüşmek istiyorlarsa partiye gelsinler dedim. "Esrarengiz biri değilim" Geliş nedeni neydi? Görüşmede neler Perle bu arada Demirel ile önceki gunkü ele alındı? göruşmesinin ertelenmesi konusunun yanlış İNÖNÜ Ben de aynı şeyi sordum kenanlaşıldığını öne surdü. Görüşmeye basının disine. Bana anlattığına göre hükümetimiz kendi bilgisi dışında çağrıldığını belirten Per kendisine bir şirket kurarak, Türkiye'nin çıle, bu davranışının Demirel tarafından yan karlannı ABD'de lobicilik yaparak konımalış yorumlandığını öne sürdü ve "Demirel smı istemiş. O görevi içinde de 'Türkiye'nin le görüşme isteğim, benim ve onun partisi ileri gelen insanları ile görüsmemde yarar ne yakın bir tutumun yansıması değildir. De var' dedi. Daha ziyade bir tanışma görüşmirel benim davranışımı partisine yansıta mesi oldu. Ecevit: Arabeski sevmemiş Greve çok sayıda iıısan knrLstı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, demir çelikişçilerinin grevinde uzun süredir devam eden uyuşmazlı^n Türkiye'nin çalışma düzeninde eksiklikler olduğunu ortaya çıkardığını belirterek "Greve gereğinden fazla insan kanştı, bir de benim kanşmam dognı olmaz" dedi. Çdiklş Genel Başkanı ve diğer yöneticileri dün DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i ziyaret ederek yaklaşık üç aydır Karabük ve tskenderun DemirÇeük lşletmeleri'nde süren grev hakkında bilgi verdiler ve destek istediler. Ecevit, görüşmeden önce yaptığı konuşmada, bugün Karabük ve pazartesi günü de Iskenderun'da yapacağı mitinglerde DemirÇelik grevi konusunda konuşacağını duyan Çelikîş ve MESS'ten görüşme isteğinin geldiğini belirtti. Ecevit, DemirÇelik grevindeki uyuşmazlık nedeniyle Türkiye'nin çalışma düzeninde eksiklikler olduğunun ortaya çıktığını vurgulayarak "Yapacağım konuşmalarda, DSP olarak ongördüğümüz loplum düzeninin bu gibi sorunlara çözüm gelirme açısından getirdiği öneriler üzerinde duracağım" diye konuştu. Taraflara somut önerilerde bulunmaya hakkının olmadığını ifade eden Ecevit, şunları söyledi: "Politikacılar, çok zorunlu durumlarda ve objektif olmak kaydıyla bu sorunlaria ilgilenmelidirler. Ben Çalışma Bakanı olduğum yıllarda da uyuşnıazlıklara kanşmamaya özen göstermişimdir. ÇelikIş grevine de gereğinden fazla insan ve birkaç bakan birden kanşlı. Bir de benim kanşmam doğru olmaz. Arabuluculuk yapmam mümkun değil". Ecevit, MESS genel sekreteri ile yaptığı görüşmeden talmın olup olmadığı sorusunu, " O konuda bir yorumda bulunmak istemiyorum" diye yanıtladı. SEKA grevinin iyice zenginleştirdiğı işadamlarımızdan biri, İngiltere'de satın aldığı malikanesine İngiliz şoförünün kullandığı Limuzin ile gidiyordu. Bir ara şoföre seslendi: Koy bir b o kaseti de ne Celiklş'ten ziyaret INGILIZ ŞOFORUN SEÇIMI şemizi bulalım. İngiliz şoför kızgın bir eda ile kaseti teybe yerleştirdi. Sonra da söylenmeye başladı: I hate İbo, I like little bird. (İbo'dan nefret ediyorum, ben minik serçeden hoşlanıyorum...) BODRUM güzel koylar ve nakış gibi kıyıları olan dağlık bir yarımada. Milas ile Bodrum arasında küçücük bir düzlük keşfeden bir isadamı Bodrum'a havavolu taşımacılığı kurdu. Fuat Imsık'ın soyadını verdiği Imsık Havayolları, iki ay önce yaşam kurtaran bir nitelik kazandı. Maça Kızı isimli bir otel işlettiği için Maça Kızı Ayla olarak anılan Ayla Emiroğlu, köyünde ağır bir trafik kazası geçirdı. Ayla, ölmek ile yaşamak arasında çizgiyi Imsık Havayolları'nın özel olarak kaldırdığı bir uçak ile izmir'de hastaneye yetişerek aştı. Ayla Emiroğlu iyileşip Bodrum'a döndükten sonra Fuat Imsık'ı buldu ve özel olarak kaldırdığı uçak için borcunun ne olduğunu sordu. Şöyle bir yanıt aldı: Böyle olaylar para için değildir. İnsanlık öldü mü? İnsanlık öldü mü? Haberlerimi çöpe attılar BULVAR Gazetesi'nin kapatılmasıyla Tercüman'da bir süre iç karışıklık yaşanmıştı. O sırada Tercüman'ın bünyesindeki kişiler Bulvar'dan gelenleri istemiyor, fıkirlerinin uyuşmadığını ileri sürüyorlardı. Nazlı llıcak o dönemi anlatırken. "Tercüman, 'yenileşiyoruz' gibi sacma bir sloganla, hem başlığını değiştirdi hem de bir anda kadın fotoğraflarıyla dolduruldu. Tan'dan gelen birkaç kişinin katkısıyla ve Uğur Reyhan yönetiminde Tercüman maalesef 'Tancüman' olmuştu" diyor. Nazlı llıcak aylık kadın dergilerinden Marie Claire'e yaşamındaki bir acı sürprizi, Bulvar'ın kapatılışı ve Tercüman'a geçişinde karşılastığı olaylar olarak belirtiyor. Bunları şöyle anlatıyor: "Burvar Gazetesi'nin kapatılmasıyla yaşadığım olaylar. benim için peş peşe gelen acı sürprizlerdir. Butvar kapatılıp Akşam projesinden vazgeçmek zorunda kalınca, bünyemizdeki değerli arkadaşlan Tercüman Gazetesi'ne kaydırma gayreti içine girdim. ^ynı zaman da.bir 'haber uretirn merkezi' koıup bazı serbest çalışan muhabirlerle özel haber hazırlamak istediğimı, böylece Tercüman Gazetesi'ne katkıda bulunma arzusunda olduğumu belirttim. Bu üretim merkezi gazete için çeşitli promosyon tekliflerı de yapacaktı. Bütün bu ıstekleıimin, o dönemde, yönetimde bulunan Sayın Uğur Reyhan ve Mehmet Barias tarafından reddedildığinı hayretle gördüm. Yıllarca yazı işleri müdürlüğü yapmış tecrübeli arkadaşlarımız ısrarla Tercüman'a istenmiyor, benim ayrı bir özel haber ve promosyon ünitesi kurmama 'ya Nazlı ya biz' şeklinde itiraz ediliyordu. Harta öyle ki böyle bir durumla karşılaşacağımı bilmeden bir muhabir arkadaşımıza hazırlattığım haberin bana teslim edilmesi Mehmet Barlas tarafından şu sözlerle önlenmişti: 'Bu haberi, gazete dışmdaki bir insana veremezsin? Bana teslim edeceksin.' olmayacağı ilk günlerde gorüldü. Turgut Özal'ın beni istememesi silahı KemaJ üzerinde kullanılmış, ben bir köşeye atılmıştım. Bir gün yönetime gelmeyeyim diye de yazı işleri müdürlüğü yapacak seviyede kimse kadrolarda barındırılmamış, hepsı tasfiyeye uğramıştı. Başta Abdullah Aksak olmak üzere Akın Kamacıoğlu, Cengiz Alpman, Engin Aktel bir köşeye atılmak suretıyle Tercüman'ı terk etmek durumunda bırakılmışlardı. Nitekim Rauf Tamer'in yardımları ve yoğun çabalarıyla bana yeniden görev verildiğinde, Ünal Sakman, 'Bu hazırladığınız maketi çizmem' diye itiraz ederek aynldı. Tan'dan gelen iki kışiyı de yanına aJdı. 1ertip iyice su yüzüne çıkmıştı: Tek adam kalıp bana şartlarını dikte edecekti. Ben sözünü o anda kestim ve dedim ki: 'Çizmez misin? Öyleyse güle güle arkadaş. Ben cumhurbaşkanının, başbakanın önünde eğllmedim, zora boyun eğer miyim? Haydi güle güle arkadaş.' NAZLI ILICAK'IN ACI SURPRIZI Sağlık Bakankğr'nda kuşkulu ihale ÖNDER BALOĞLU ESKÎŞEHtR Sağlık Bakanlığı'nın ihtiyacı için "39 adet steril oda teknolojisi ithal etmek" amacıyla açılan ihalenin, Türkiye Büyuk Millet Meclisi Sağlık Komisyonu Başkanı Mnstafa Bakılar'ın kardeşi Bekir Balcılar'ın sahibi bulunduğu TATSAŞ (Tıbbi Aletler Sanayi Ticaret A.Ş.) admdaki kuruluş tarafından kazanılması kuşku ile karşılandı. Konu kendisine iletilen Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın aradan geçen bir aylık sureye karşın yapılan ihaleyi onaylamadığı öğrenildı. Sağlık Bakanlığı'nca 29 mayıs tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ilanda, bakanlığın ihtiyacı olarak 39 adet steril oda teknolojisi ithal edileceği duyuruldu. Buna ilişkin teklif mektuplannın 19 haziran tarihine kadar bakanhğa verilmesi istendi. öğrenildiğine göre bu ihaleye TATSAŞ ile birlikte 2 firma daha bakanlıktan idari ve teknik şartnameyi alarak katıldı. Ancak bu 2 rırmanın teknik ek şartnamede belinilen koşullara uymadıklan belirtiliyor. Doktorluk kariyeri olmayan Hayri Genç, Hamit Türkeli ve Muhittin Gelen adlarındakı 3 teknisyen tarafından hazırlandığı belirtilen ek teknik şartnamede 3 1 önemli koşulun, sadece TATSAŞ ın durumuna uyduğu görülüyor... Şartnamede birinci koşul olarak "Teknolojinin ihak tarihinden önce Turkiye'ye girmiş olması" gösterüiyor. TATSAŞ'm da 1986 yılında bu türden bir steril odayı Yüksek thtisas Hastanesi'ne 486 bin lsviçre Frangı karşılığında kurduğu, montajı için de ayrıca 31 milyon 500 bin lira "el emeği" aldığı öğrenildi. Ancak adı gizli tutulan bir müfettişin hazırlayarak Sağlık Bakam'na verdiği ön raporda Yüksek Ihtisas Hastanesi Steril Odası için şu gorüşlere yer veriliyor: Steril oda olarak leslim edilen Yüksek thtisas Hastanesi'ndeki bu odaların kunıluşundan bu yana enfeksiyon oranı yüzde 3040 artmış. Çünkü steril odalarda aranan ozellikler pek olmayıp temiz oda niteliğinde imiş... Şartnamede ayrıca, teknolojinin daha önce uygulanmasının yanında mümessilinin de Türkiye1 de olması koşulu arandı. Bu da TATSAŞ'ın temsilciliğini yaptığı LUWA adındaki yabancı firmaya uygundu. Teknik şartnamede belirtilen "Amerikan Federal Standardı"mn 209 D'ye uygunluk koşulu da bunun ayrı bir kanıtı olarak değerlendirildi. 1 Her nasılsa yazı işleri kıyımından Yüksel Baştunç'u Almanya masasına çekerek kurtarabılmlştım. Ertesi gün yazı işleri müdürü olarak Yüksel Bir kenara atılanlar arasında Baştunç göreve başladı. Oaha sadece ben yoktum. Taha Ak sonra Engin Aktel ve Cengiz yol da safdışı edilmışti. O 'ge Alpman gerı döndüler. Uğur riciydi', Uğur Reyhan ise ile Reyhan, Mehmet Barias, Ürici, güleryüzlü 'Tancüman' ya nal Sakman'ın gazeteden aypıyordu. iddiaları ile kısa süre rılışıyla acı surpnzler zincirine de Tancuman'ı yüzbınlerce tıra mutlu bir halkaeklendi: Tancüja ulaştıracaklardı. Bunun böyle man yeniden Tercüman oldu." Yani dağdan gelen bağdakıni kovmuştu. Benim şahsen yazdığım ve yönetimde bulunduğu için Uğur Reyhan a verdiğım iki haberde gazeteye qırmeyıp çöpe atıldı.