26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet The Guardian'ın yorumu Sahıbı: Cumhurıyct Matbaacılık ve Gazeıecıhk Turk Anonım Şırkeıî adına Nadir N*di • Gencl Ya>in Muduru Hasan Ceraal. Muessese Muduru. Eminc L'caJdıgil. Yazı Islerı Muduru Okly GOKBSİD, 0 Haber Mcrkezı MuduruYalçın Baytr. Sayfa Duzenı Yönetmem. AB Acaı, 0 Temsılaler ANKARA: Akncl T » . İZMİR: Hikmel Çttinkıym, ADANA Ctl«l TAKVIM: 4 AuUSTOS 1989 İmsak: 4.11 Isıanbul Haberkn: Erfcan Akyıldu. Dış Haberler Ergun Bakı. Fkonomı Cengiz Turtıan. Kultur CeW Lsttr, Spor Damşmanı Abdulkadır ViKtlom. Duzeltme Krfık Durtnş, Araştırma. Şahiıı Alpa), IşScndıka Ş«kn ı Htitoci, Yur! Haberlerı. Ntedtl Do£aa, Dızı Yîzılaı. Kerem Çalışkau. 0 Koordınal.ir Ahmel KonılsM, • Malı Işler Erol Erkut. • Muhasebe Bafcat Vnıcr • ButçePlanlama Sevgi Osmubeşeothı • Reklanr Arx Torao, Ek Yayınlar Hulyı AkyoJ 0 Idare HoseyİB Gurcr, Işletme Öader Çtttk, Bılgılşlem Nail loal. Öğle: 13.14 İkindi: 17.09 Akşam: 20.24 Yatsı: 22.00 Basan ve Yayan Cumhunyei Mafbaacıiık vt Gazrtrahk T A Ş Turk Ocagı Cad 39/41 Caftaloftlu 34334 Ist PK 246Isıanbul Ttl 512 05 05 (20 hatl, Tckx 2224* Fax (1) 526 60 72 0 Burmler Ankırm: Z,yt Gakalp Blv Inkılap S "vo 19/4, Tel 133 II 4147, Teleı 42J+4 Fax (4) 133 II 41/428 • Izntfr H Zıya Blv 1352 S2 3. Tel 13 12 30. Telex 52359 Fax (51) 19 53 60 9 Adaaa. Inönu Cad 119 S N o 1 Kaı 1. Td. 19 37 52 (4 haı). T e t a 62155. Fa» (71) 19 37 52 Güneş: 5.55 AT reddederse Türkiye'de istikrar bozulur EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA Liberal "Guardian" Gazetesi'nde yayımlanan bir yorumda, Avnıpa Topluluğu'nun Türkiye'yi üyeliğe almaması durumunda, "Halen aşırı tslamcı belirtiler gösteren Türkiye'nin Lstikrannın bozulabtlecegi" one suruldu. Türkiye'nin AT'ye üye olabılmesi amacıyla AT'nin "kesin çizgUerle belirlenmiş bir koşullar listesi" hazırlaması gerektiği, bunlar arasında "gerçek parlamenter demokrasi ve insan haklanna saygı"nın da yer alması gerektiği belirtildi. Ingiltere'nin Turkiye'ye vize koyması üzerine, Türkiye'nin de misilleme olarak vize uygulayacağını açıklamasının ardından ikili ilişkilerde varılan nokta hakkında "Guardian"da yayımlanan yorumda, tngilizlerin bu yıl "Türkiyedeki insan hakları uygulamalan" da dahil bir çok nedenle Turkiye'ye duyduklan ilginin azaldığına dikkat çekildi. Türkiye'nin vize karannın, T ü r k turizminde gedik açacağı, ülkeye Uginin daha da azalmasına neden oiacagı" savunuldu. Türkıye'den lngiltere'ye gelen Kürtlerin siyasal sığınma istemlerinin, lngiltere'nin vize uygulamasına yol açtığı hatırlatıldı. Kürt sığınmacılar ile Bulgar göçmenler arasında benzerlik olduğu kaydedilerek, 'Türkiye'nin batısında insanın içini burkan bir bunalım yaşanıyor. Hükümet haklı olarak dunva kamuoyunun dikkatini buna çekiyor. Öte yandan Güneydogu'da 8.5 milyon Kürt resmi baskı altında. Bunlann 1.500'ü sadece bir ay içinde tngiltere'den sığınma hakkı istedi" dendi. Bu bakımdan Türkiye'nin "bir çdişkiler ülkesi" olduğu kaydedilen yorumda, geçen yılsa Türkiye'nin Irak'tan kaçan Kürtlere sınırlarını "cömertçe" açtığı hatırlatıldı ve şu göruşe yer verildi: "Türkiyei nin şimdiki tutumu nedeniyle Bulgaristan Türklerine duyulan yakınlık azalmaktadır. Türkler, garip bir şekilde, kendilerini, başkalannın görduğu gibi göremiyor. Hükümet, hem Kürtlere baskı yaparak hem de Bulgaristan'ı sikayet etmenin iki yuzlulük gibi görüleceğini anlayamıyor." Türkiye'nin Avnıpa Topluluğu üyeliği hakkmda ise yorumda AT Komisyonu'nun, kararını en erken 1992'ye kadar erteleyeceği, ancak bu yıl içinde bir "ara karar" beklendiği belirtiliyor: "Ankara, Avnıpa nevesinden vazg"?çmeyecektir. Bu nedenle Ermenistan, Kıbns, Yunanistan, insan haldaıı ve yabanolann elestirileri gibi konularda Türkiye'nin takındıgı inatçı tavıra karşı kendimizi hazıriamalıyız. Brüksel'in reddi, halen aşın tslamcı belirtiler gösteren bir ülkede istikrarsızlığa neden olabilir. Avnıpa Topluluğu, kesin çizgilerle beliıienmiş koşullar listesi sunmalıdır. Buna, gerçek parlamenler demokrasi, insan haklan da dahil olmalı, Kürt sozcüğünün kullanımına konan yasak kaldınlmalıdır. Turkiye bu koşullan lümuyle kabul ederse, kapılar açılır. Kabul etmezse, açılmaz. tspanya, Portekiz ve Yunanistan'ın AT'ye girmek için gösterdikleri demokratikleşme çabasını hatıriamak yeter. Aynı blsım Türkiye için de geçerli olabilir. Ama en büyük sorun, iki tarafın da namuslu davraaroasıdır." Kaııalizasyoıısuz ' Başbakan özal'm "Türkiye'nin Miamisi olacak" dedigi Antalya'da geçirgen toprak nedeniyle yıllardır kanalizasyon yapılmadı. Lağım ve atık sular topraktaki boşluklara veriliyor. Giderek artan nüfus ve bina patlaması sonucu Antalya toprağı geçirgen özelliğini hızla yitiriyor. tller Bankası raporuna göre durum "tehlikeli." Belediye Başkanı "Kanalizasyon için Başbakanlık emri bekliyoruz" dedi. B. ECEVİT ANTALYA Başbakan Özal'ın "Türkiye'nin Miamisi olacak" dediği Antalya'da kanalizasyon sorunu tehlike sinyalleri veriyor. BoşlukJu ve sızdıran (traverten) zemini nedeniyle şimdiye dek kanalizasyon yapılmayan Antalya'da yeni inşa edilen binlerce konut ve tesis, atıklannı doğrudan zemine veriyor ya da fosseptiklerle durum idare ediliyor. Ancak artan nüfus ve çoğalan artıklar sonucu Antalya'da zeminin doyduğu ve denizın kirlenmesinin gündeme geldiğj belirtiliyor. Antalya'da kanalizasyon sorup a t l j a a s ı Antalya'da şımditik bina ve turizm patltyor, yann laflımlar "patlarsa" ne olacaflı kimsenin umurunda defiil. nunun çözümü için "şimdi "Başbakanhk emri" bekleniyor. Belediye yetkilileri, bilim adamları ve KONUKYAZAR miraarlar odası kanalizasyon şebekesinin bir an önce yapılmasını istiyorlar. Özellikle Mimarlar Odası Antalya Şubesi, araştırmalara göre lan kontrol edildiğinde, bunların, sularını ması açısından bugün Antalya'da bunu SEVtL ÇALIŞKAN fosseptiklerin denize ulaştığının mahalli sokak çeşmelerinden sağladıklan gö anımsatan ve fakat ileride çok ciddi sonuçÇevre Mühendisi belirlendiğini açıklarken bu dururüldü. Çeşmelerin suyu ise padişahlık döne lan ortaya çıkabilecek büyük ve enteresan bir mu da "acil durum" olarak gösTemmuz ayı ortasında ülkemizın güney minden kalma ve fakat o gün için terk edil olay yaşanmaktadır. teriyorlar. deki incisi Antalya'ya yaptığım bir haftalık miş bir yeralü künk ve galeri sisteminden gelToroslardan başlayan ve Antalya'ya kagezi, bir çevreci olarak beni uzun uzun dü mekte idi. Yine yapılan tetkiklerde görüldü dar uzanan "karsük" bir yapı (boşluklu ve Belediye Başkanı Hasan Subaşundürdü ve geçmişle ilgili bazı üzücu çağrı ki seviye olarak yukan kısımJardaki bazı ev çatlaklı kalker tabakalan), bölgeye değışik sı, yatınmların durdurulması soşımlar yaptı. nucu kentin kanalizasyon projeler, bu sulann daha aşağılarda kullanıldığın bir özellik vermiştir. Dünyada çok ender gösinin bekletildiğini anımsattı ve 1970'li yülaruı başmda, önce bagırsak en dan habersiz olarak, terk edilmiş görünen bu rülebilecek şekilde, kentin ilk kuruluşundan "Antalya kurtanlmak isteniyorsa. feksiyonu, daha sonra parakolera ve niha galerilere, kendi kanalizasyonlarinı bağlamış bu yana yapılan bütün yerleşim birimleri, tek bu kanalizasyon projesinin bir an yet Eltor tipi kolerada karar kılınan salgın, lar dır. katlı bahçeli evlerden büyük apartman blokonce çıkartılması ve inşasına İstanbul'un Bayrampasa (Sağmalcılar) semSonuç: Birçok ölüm vakası, bir yığın has lan ve beş yıldızlı turistik otellere kadar hepbaşlamnası gerekiyor. Ükr Bankatinde patlak vermişti. ta, dış dünyada büyük bir aleyhte propagan si, sularını, zeminin bu özelliği'dolayısı Üe sı'nın raporuna göre deniz kirliliTifo gibi, koleranm da suyla yayılan bir da vs. Işte, lstanbul]ulara, günlerce korku yeraltına vermektedirler. Yani, zeminin bu ği teblikesi yakın. Insaat uzun su hastalık olması nedeniyle gözler bir anda su lu anlar yasatan kolera salgını, basit ve özeliiği yüzünden, bugün Antalya'da bilinen recegi için bir an once başlamak şebekesine çevrildi. O zaman görev icabı yap önemsiz gibi görünen böyle bir durumdan anlamda, iyı veya kötü "kanalizasyon şebegerek" diye konuştu. Subaşı.pro tığımız incelemelerde, çok ilginç durumlar kaynaklanmıştı. kesi mevcut defildir" ve buna gerek de göjenin Devlet Planlama Teşkilatı'n la karşılaştık. Sebep ve sonuçlan yönünden çok farklı ol rülmemiştir. da (DPT) bulunduğunu ve 35 milEpideminin başladığı mahallenin içme su makla beraber, yeraltının bilinçsiz kullanıl (Arkası 17. Sayfada) yar liranın çıkmasının beklenildiğini belirtirken, bu paranın çıka Uzmanlarca en az gecırimli bilmesi için "Başbakanlık emri" travertenler, doyuroa ulaşmaya sı sonucu, fosseptiğin taban suyu tan Osman Aydın, kanalizasyon nin beklendiğini sözlenne ekledi. başlamışlardır. Fosseptikİer so ile karıştığı iddiasında bulundu. şebekesinin yapımı için burasımn kabul edilen dokuma bölgesi ele nuçta denize ulaştığından denizin Osman Aydın, bu bölgelerin de pilot bölge olarak seçilmesini is alınmalıdır. (Eğer kısa sure önce Kanalizasyon sorununun çözü birçok bölgesinde kirlenmelere niz seviyesi ile aynı kotta olduk .erken, buradaki su kaynağının bu bölge imara açıldığında kanamü için bir gelişmenin olmama yol açar oldu. Yat limanında bu larından ve bölgede içme suyu şe kullanılmayacağı yolundaki açık lizasyon şebekesi kurulmuş olsaysını eleştiren Mimarlar Odası An lunan su kaynaklan da bu nedenle bekesinin olınamasından doğan lamaların inandıncı olmadığını dı, bugün bu sorunlar olmatalya Şubesi 2. Başkanı Osman kullanılamaz hale geldi" diye tehlikenin büyüklüğünu anımsattı vurguladı. Osman Aydın, kanali yacaktı.) Aydın, Antalya'da kanalizasyon konuştu. ve hâlâ taban suyunun insanlar ta zasyon projesinin aşamalı olarak Kent merkezi ve çevresi. başlatılmasını isterken, mimarlar şebekesinin kurulmasının yaşam Yeni imara açılacak bölgeler Sağlık Sosyal Yardım Bakanlı rafından kullanıldığını söyledi. sal bir zorunluluk haline geldiği ğı'nın (SSYB) 251 sayılı yönetmeKonyaaltı koruluğu altındaki su odası olarak aşamaları şöyle sı (Masa Dağı gibi) ve ıslah imar ni söyleyerek, "Yerieşme yogunlu liğine göre yapılan uygulamanın, kaynaklarının üzerinde büyük raladı: planlan yapılan gecekondu bölgeğu ve çarpık yapılaşma nedeniyle şehir içinde bile çözüm olmadığı oteller, devlet hastanesi, üniversiLara Arapsuyu bölgesi, müze lerinde, imara açılmadan bu sorun fosseptikİer iç içe sıralanmaya baş nı vurgulayan Aydın, Arapsuyu ve te kampusu ve yoğun kooperatif arkası, mağara su kaynağı çevre çözülmeli gerekirse hak sahipleladıbtr. Bu nedenle sızdıncı zemin Lara bölgelerinde de uygulanma alanlarının bulunduğunu hatırla si öncelikle ele alınmalıdır. rinden katılım payı alınmalıdır. Antalyayyı bekleyen büyük tehlike: Toprak lağıma doyuyor Zirai ilaçlanıa uçağı diıştii KIRIKHAN (Cumhuriyet) Amik Ovası'nda, zirai Uaçlama uçağı yüksek gerilim hatlanna çarparak düştü. Olayda emekli Pilot Albay Hu'tisi Orçun (60) yaşammı yitirdi. Beyazsinek ve zenk zararlısına karşı Amik Ovası'nda havadan Uaçlama yapan ve emekli Pilot Albay Hulusi Orçun yönetimindeki zirai Uaçlama uçağınm düşmesiyle ilgili soruşturma sürüyor. tşte haber! LONDRA (AA) "Haber nedir" sorusunun standart cevabı olan olay, nihayet Ingiltere 'de gerçekleşti; adamın biri köpeği ıstrdı. tngiltere'nin kuzeyindeki Hull kentinde, gece bir içki âleminden evine dönen Shaun Desborough, komşusunun kendisine havlayan köpeğini ısırdı. Köpeğin de Desborough 'u ısırarak misillemede bulunduğu bildirildi. Yargıç, Hayvanlara Karşı Zalimliği Önleme Derneği tarafından açılan davada, Desborough 'u köpeği ısırarak "zalim davranmak" suçundan 200 pound (330 dolar) para cezasma çarptırdı. Eskişehir''e konservatuvar ANKARA (AA) Çoksesli müzik eğitimi veren Türkiye'nin 6. konservatuvarı, Eskişehir Anadolu Üniversitesi bünyesinde kuruldu. Bu yıl eğitime başlayacak konservatuvarda tiyatro bölümü de bulunacak. Lisans düzeyinde öğretim verecek tiyatro bölümüne, önümüzdeki günlerde yetenek smavı ile 20 öğrenci alınacak. Konservatuvar Müdürü Prof. Dr. ömer Zühtu Altan, piyano, keman, viyolonsel, kontrbas, gitar ve flüt dallarmda eğitim verecek okulun, bu yıl ilkokul beşinci sıntf düzeyinde hazırlık sınıfı ile eğitime başlayacağım, gelecek yıldan itibaren de tam zamanlı olarak eğitim vereceğini söyledi. Köpeği ısıran adam ise bugünkü duruşmada zalim davrandığı suçlamasım reddederek "alkollü" olduğunu belirtti. Antalya'da doğa insana küserse... ABD erkeği de bulaşık yıkamıyor Dış Haberler Servisi Amerikalı Sosyolog Aıiie Hochschikl, "Fazla Mesai" adını verdiği kitabında 10 yıllık araştırmasının sonucunu açıkladı: Erkekler ev işi yapmıyorlar. Time Dergisi'nde yayımlanan habere göre Hochschild'ın kitabı genel kabul gören bir gerçeğe bilimsel kanıt oluşturuyor. Buna göre kan kocanın meslek sahibi olduğu ailelerde erkekler ev ve çocuklarla ilgili işleri paylaşmıyorlar. Dünyamn hemen her yerinde olduğu gibi modern dünyanın simgesi Amerika'da da aile yapısı gelenekselliğini koruyor. Amerikan ailelerinde, erkekler işlerinden eve dönüşlerinde çalışan kadınlann omuzlanna yuklenen çocuklarla; yemek yapma, alış'veriş, bulaşık vb. gibi işlerleçok az ilgileniyorlar. Bunun sonucu olarak Hochschild'ın incelediği 50 çiftte olduğu gibi işten eve dönen kadınlar çocuklan okuldan alma, ders çauştırma, doktora götürme gibi işlerin yanı sıra, ev işlerinden oluşan ve saatler sürebilen bir fazla raesaiye girişiyorlar. Kadın evin içinde koşuşturup dururken çoğu erkek ayakiarını uzatıp gazete okuyor veya biralannı yudumlayıp TV seyrediyorlar. Sonuç: Her hafta kocalarından İS saat daha az boş vakti olan, her yıl toplam olarak 24 saatlik günlerden tam bir ay daha fazla çalışan kadınlar. Konserde izdiham ÎZMİT (Cumhuriyet) Hülya Avşar'ın Kocaeli Eğlence Fuarı'ndaki konserinde 30'a yakın kişi yaralandı. Büyük sahnedeki konseri izleyen yaklaşık 30 bin kişi izdihama neden olurken, Hülya Avşar da konserine l saat geç başlamak zorunda kaldı. Konserde güvenlik guçlerinin yanı sıra itfaiye araçları da görev aldı. ANTALYA (AA) "Iskender'in boyun egdiremedigi kent" olarak tarihi geçen Termessos antik kentinde araştırma yapan ilk Türk bilim grubunun, 4 yıllık çalışmaları sonunda önemli bulgular elde ettiği bildirildi. Araştırma grubunun başkanı olan lstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, bu yılki araştırmaları Avusturya Bilimler Akademisi'nin maddi yönden desteklediğini belirterek, 1984 yılından bu yana sürdürülen çalışmalarla kentin tarihi, kültürel ve sosyal yaşamı hakkında yeni bilgiler elde edıldiğini söyledi. Bu yılki yüzey araştırmalarında M.S. 2. yüzyıldan Bizans çağına kadar bir dönemi kapsayan otuzun üzerinde taş yazıt bulunduğunu bildiren Abbasoğlu şunlan söyledi: "Bunlar, mezar taşlan, adak yazıtlan, sunaklar ve normal yapı yazıtlandır. Tümü eski Yunanca olan yazıtlann okunmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. Termessos tarihi ile ilgili birtakım önemli ipuçlannın, bu yazıtlann okunmasından sonra elde edilmesini bekliyonız. Aynca Termessos'ta şimdiye kadar bir Bizans yerleşiminin varlığı bilinmiyordu. Fakat yaptığımız araştırraalar sonunda bir Roma tapınağının Hıristiyan kilisesine donüşturüldüğünü belirledik." Termessos'ta yapılan araştırmalarda başka bir önemli konunun daha ortaya çıktığını anlatan Abbasoğlu, "Kent, Anadolu'daki öteki yerleşim merkezleri arasında, mezarlığı surlar içinde kalan tek kent olma gibi önemli bir özelligi de taşıyor" dedi. Kent içinde 3 binden fazla mezar bulunduğunu kaydeden Abbasoğlu, "mezarlar kenti" görünümunü veren Termessos'ta yaşayanlar hakkında da şunları söyledi: "Termessos, sözcük olarak yerli Anadolu dillerinden olan Luçi dilinden bir sözcük. Hititçe'yle çağdaş, ölü bir dil dunımundaki Lucicede, yanyana kullanılan (S) harfleri önemli bir belirleyici. Sagalassos, Halikarnassos gibi örncklerden bunu anlıyoruz." Termessos'ta 30 yeni yazıt bulıındu Salyangoza cinsel özgürlük Samsun Balıkçılar Kooperatifı Başkanı öksüz, gerekli olgunluğa erişmeden avlandıkları için deniz salyangozlanmn Karadeniz'de tükenme tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini söyledi. SALİM SÜRMELİ SAMSUN Samsun Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Mehmet Öksüz avlanmaların gerekli olgunluğa erişmeden yapıldığı için, deniz salyangozu neslinin Karadeniz'de tükenme tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini söyledi. Deniz salyangozlarına en az iki yıl cinsel özgürlük tanınması gerektiğini de söyleyen öksüz, "Ülkenin önemli bir ihraç ürünü daha, göz göre göre yok oiuyor. Salyangoz nesiini kurtarmanın tek yolu tstanbul'dan Batum'a kadar olan sahil şeridinin iki yıl süreyle avlanmaya kapalılarak bu canlıya cinsel ozgürlüklerini tanımak ve üremelerini sağlamakla olur" dedi. 1984 yılında Japonya ile başlayan deniz salyangozu ihracatında o yıldan bu yana büyük düşüşler olduğunu, nedeninin de bu canlılann üremelerine izin verilmemesinden kaynaklandığım belirten Mehmet Öksüz şöyle konuştu: "Dışsatımına 1984 yılında başlanan deniz salyangozu ülke için büyük bir döviz kaynağı olduğu halde, ilgiliter bu konuya >eterince egilmediler. 1984le sadece Samsun bölgesinde dört bin ton avlanan deniz salyangozu 1989'da bin tonun altına düştu. Ordu'dan Batum'a kadar olan sahilin avlanmaya kapalı olmasına karşın bu bölgelerde hâlâ avlanma lüm hızıyla sürmektedir. Bu canlının nesiini kurtarmanın tek yolu Istanbul'dan Batum'a kadar olan kıyı şeridinin iki yıl avlanmaya kapatılarak deniz salyangozlanna cinsel özgürlük sağlanmasıyla olur. Böylelikle şimdiki küçük canlılar da bdli bir olgunluğa eıişmiş olur ve ürerler." Karadeniz bölgesinde dalgıç sıstemiyle yapılan avcılık nedeniyle her yıl çok sayıda gencin yedikleri vurgun sonucu sakat kaldıklanru ya da ölduldcrinı söyleyen Öksüz, bu konu hakkında tüm yetkililerin duyarsız kaldıklannı ileri sürdü. Karadeniz sahili boyunca deniz salyangozu avcılığında çalışan binden fazla dalgıç bulunduğunu ancak bunlardan 10'unun bile dalgıçlık vasfına sahip olmadığını ifade eden öksüz, şöyle devam etti: "Bölgede bilinçsiz ve ehliyetsiz dalgıçlann avlanması sonucu çoğunun kulaklanndan kan geldi. Kulaktan kan gelmesi, beyin tahribatı, gençlerin sakat kalması veya ölüme terk edilmeleri demektir. Karadeniz çocuğu bilerek ölüme ve sakat olmaya gonderiliyor. Vurgun yiyenleri, sakat kalanlan yetkililer yine açıklamıyor." Fazla kilo saç döküyvr ANKARA (AA) Fazla kilonun saç dökülmesine neden olduğu belirtildi. Türk Eczacıları Birliği'nin aylık bulteninde yer alan bir yazıda, aşın beslenmenin saç dökülmesine olumsuz etkide bulunduğu kaydedildi. Normal şartlarda insanın günde 50 ile 100 adet saç teli kaybettîği ifade edilen yazıda, saç dökulmesinin hormonal dengesizlik, stres, vitamin eksikliği, hastalıklar, X ışınları tedavisi ve bazı ilaçlarla tedavi sonucu ortaya çıkabileceği gibi fazla beslenme nedeniyle de görülebileceği bildirildi. Gazeteler, açlık grevlerinde seslehni duyuramadan ölen mahpusların isiınleriyle dolu... Bafada çevreci tatil köyü BirAlman turizmcinin, doğaya ve çevreye zarar vermeden Baf a Gölü kıyısında zeyîinlikler içine kurduğu tatil köyüne, Almanlarilgi gösteriyor. "Club Natura "da 15 günlük tatil 2 bin mark. Dış Haberler Servisi İzmirin 160 kilometre güneyinde, Bafa Gölü kıyısındaki "Club Natura Oliva" tatil köyünde ne bir yüzme havuzu, ne bir tenis kortu, ne de bir mini golf tesisi var. Bu tatil köyünde bir diskoteğe ya da hediyelik eşya satan dükkânlara da rastlamak mumkıin değil. Oda servisi olmadığı gibi, burada her gece alışılagelmiş eğlenceler de düzenlenmiyor. Ama bu tesis tam da bu özelliklerinden otürü büyuk ilgi topluyor. 100 yatak kapasiteli "Clup Natura Oliva"dan övgüyle söz eden Alman haftalık "Der Spiegel" Dergisi, bu "alternatif tatil köyüfından ortaya atılan "yumuşak turizm" çoktan yalruzca bir slogan olmaktan çıktı. "Yumuşak turizm", ülke ve insanlarda koklü değişiklıkler yaratmaksızın, pahalı otel inşaatlarıyla doğayı bozmaknün", başka pek çok yerde ozlemi duyulan ozelliklere sahip oldu sızın dünyayı "keşfederek" tatil yapmayı hedefliyor. ğunu belirtiyor. Turistler yorucu kent yaşamının Turizm gelirlerini yılda yaklaşık gurültü patırtısı ve kirliliğinden yüzde 50 oranında arttıran Türkiuzakta, burada doğa ile iç içe ya ye'nin de İspanya'da gözlendiği şayabiliyorlar. Zeytin ağaçlarının gibi turizmin gelişmesinin beraaltında dinlenip, Efes'ten Bod berinde getirdiği hatalara düşmerum'a dek uzanan büyük kültür si uzak bir ihtimal değil. Bu nemirasının kalıntılanm gezebiliyor denle de, Nikolaus Koch'a ait Allar. Üstelik su da tertemiz. Bu ta man turizm şirketinin "Club til koyünün bir başka özeliiği de, Natura" projesi bir anlamda bir turistlerin koy halkıyla kolaylık "pilot" fonksiyonu üstlenmiş la ilişki kurma olanağı bulmala durumda. rı. Kısacası, "Club Natura Oliva", Bu çevreci tatil köyü 3.5 hektar "yumuşak turizme" iyi bir örnek. genişliğindeki bir zeytinliğin içine 80'li yılların başlarında gelecek kurulmuş. Şirket sahibi zeytinlikaraştırmacısı Robert Jungk tara teki yüz ağaçtan bir tanesine bile Bafa'daa sevgllerie Bafa'da "Club Natura" tatil köyîınden bir göruntü. Anadolu fınnında pişen "yazma ekmeği", sebze yemekleri ve doğai çevre, sanayi toplumundan kaçan turistlerin sığınağı gibi. dokunmamış. Stresli kent insanlan burada, damları kiremitlerle dösenmiş küçük evlerde oturuyorlar. Tesisin ayrıca büyük bir sebze bahçesi, yemek artıklarıyla beslenen kaz ve tavukları da var. Artık suları temizleyen arıtma tesisi de bu "çevreci" tabloyu tamamlıyor. Günlük geziler dahil, "Club Natura Oliva'da iki haftaiık bir tatil kişi başına yaklaşık 2000 marka mal oiuyor. Federal Almanya'da geçen yıl yapılan bir araştırma, her iki Alman vatandaşından birinin giderek büyüyen çevre sorunlarından rahatsızlık duyduğunu ortaya koydu. Oysa bu oran 1985 yılında yalnızca yüzde 22'ydi. Buna rağmen, her tür lüksten vazgeçerek, "çevre ve topluma uyum gösteren" bir tatile ilgi duyanların sayısı, şimdilik yine de sınırlı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear