28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 AĞUSTOS 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/U TURKIYE'den Uluslararası Pazarlama Semineri ANKARA (ANKA) Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) tarafından düzenlenen "Uluslararası Pazarlama Semineri" 211 eylül günleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Salamis Bay Oteli'nde yapılacak. TKB'nin faaliyet alanına giren şirketlerin üst düzey yöneticilerine uluslararası pazarlama ilke ve uygulamaları ve bu konudaki teşviklerle, mevzuatın uygulamaya dönük olarak aktarılması amacıyla düzenlenen seminerde çok sayıda öğretim üyesi, kendi alanlannda bildiri sunacaklar. Seminere Türkiye 'deki 30 şirketten 32 yöneticinin katılacağı bildirildi. Sertlik tartışması TOBB'nin İzmir toplantısında, Ticaret KonseyiBaşkanı AliZafer Taciroğlu'nun, basın önünde 'ılımlı'konuşup havayı yumuşatması, işadamlarını ikiyeböldü. Ankara Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, Denizli Ticaret Odası Başkanı Nail Kalemci ve TOBB Yönetim Kurulu üyesi Hasan Denizkurdu, "eleştihlerin dozunun yükseltümesini" istediler. BARIŞ KUDAR İZMİR Başbakan Turgut Özal'ın 89 ağustos tarihlerinde açıkladığı konvertibiliteye geçiş ve gurarük duvarlanmn indirilmesinin ardından iş âleminde başlayan çalkantı sürüyor. Son olarak îzmir'de toplanan TOBB Sanayi Konseyi'nin basına kapalı bölümünde işadamları birbirlerine girdiler. Konsey Başkanı Ali Zafer Taciroğlu'nun, "ılımlı" bir dil kullanmaya özen göstermesi yoğun eleştirilere neden oldu. Toplantıda söz alan işadamları hükümetın "zikzaklı bir politika" izlediği, "kimin ne dediginin ve ne yaplığının" belü olmadığını, Tek soruralu Özal ise, bakanlara da gerek yok, bize de" dediği öğrenildi. TOBB Ticaret Konseyi'nin tzmir'deki "199O'lı Yülarda Türk Ticaret Stratejileri" toplantısının ikinci gününde bir "durum değerlendirmesi" yapıldı. Yalnız TOBB Ticaret Konseyi üyelerinin katıldığı ve basına kapalı olarak yapılan toplantı öncesi ve sonrasında Konsey Başkanı Ali Zafer Taciroğlunun "ılımlı bir dil" kullanması dikkatleri cekti. Kullandığı dilin yumuşak olduğu belirtilen Ali Zafer Taciroğlu1 nun kendisine ve hükümete gösterilen tepkileri yumuşatmaya çalışması nedeniyle toplantı beklenenden uzun sürdü. Hükümetin uygulamalannın sert bir dille eleştirmesini isteyen ticaret odaları başkanlan, "Bu belirsizlik ortamıoa bir son verilmesi gerekir" görüşünü savundular. Toplantı sırasında Ankara Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, Denizli Ticaret Odası Başkanı Nail Kalemci ve TOBB Yönetim Kurulu üyesi Hasan Denizkurdu eleştirilerin doğru biçimde ve dozunun yükseltilerek konulmasını istediler. Büyük bölümü Taciroğlu'nun işadamlannı yatıştırmaya çalışması ile geçen toplantıda dile getirilen görüşler şöyle: "Tam bir belirsizlik ortanu vardır. Bir devlet bakanı, Sayın Giineş Taner çıkıyor, 'Kararları günlük alıyorum. Sorumlu Sayın Başbakanımızdır' dryor. Ardından diğer bir Devlet Bakanı Işın Çelebi bizim gibi düşündüğiinü belirtip, '1990'h yılları hedeflemeliyiz' diyor. Hemen ardından Maliye ve Giimrük Bakanı Ekrem Pakdemirli çıkıyor, ılımlı, sakin iislubuyla işi idare ediyor. Çevir kazı yanmasın potitikası güdüliiyor. Konvertibilite diye bir fanteziyi ortaya atıyorlar, sonra da 'Bunlar dört dörtlük kararlardır' deyip savunuyorlar." Toplantırun 199ffb yıllarda strateji belirlenmesi amacıyla yapıldığını belirten işadamları, "Ama nerede bir strateji? Ticari kesimin geleceğine ilişkin bedefler? Bankacüık sislemine dokunan yok. Antidamping >asası nerede? Zikzakiı politika ile bunlar çözümlenmez. Özel sektör stratejisini kendi belirlesin, diyorlar. Bu hiikiımetle nri belirieyeceğiz?" dıye sordukları kaydedildi. Konuşmacıların özellikle, "Tek sorumlu Özal ise ekonomiden sorumlu bakanlara, hükümete ne gerek var? Bize ne gerek var? Başbakan'ın ağzından 3 gün sonra kararlann değiştiğini öğrenirsek ne yapacağız?" görüşünde ısrar ettikleri bildirildi. Toplantının sertleşmesi üzerine Ali Zafer Taciroğlu'nun belirlenecek bazı konular konusunda açıklama yapılması önerisini getirdiği ve bunun da tartısıldığı öğrenildi. Toplantı bitiminde işadamlarının anlaştıklan konuların, "Hiikümet ani kararlardan vazgeçsin. Belli bir strateji belirlesin" "Bankacılık sistemi elden geçirilsin", "Vergi vasaları hazırlanırken önceden haber vcrilsin" ve "Öttcelikle turizmde strateji belirleosin" olduğu ve bunun "uygun bir dille" açıklanması karan aldıklan öğrenildi. Taciroğlu da hükümeti "fazla" eleştirmemeye özen göstererek soz konusu açıklamaları yaptılar. Kıkt Liberasyon potittkasının devamı OSMAN ULAGAY EKONOMİ NOTLARI liberal DevıimcF Hükümet H.K.K.'ya Karşı Hazine Müsteşan Namık Kemal Kılıç Özel sektör çok seviyor ağlajmayı Devlet Bakanı Sert KONYA (AA) Devlet Bakanı Saffet Sert, en büyük maden işletmelerinden birinin Kastamonu'nun Küre ilçesinde kurulacağım söyledi. Konya'daki meslek odaları ile esnaf kuruluşları tarafından düzenlenen ve yöredeki sorunlann ele alındığı toplantıda konusan Devlet Bakanı Sert, Kastamonu'nun Küre ilçesinde kurulacak maden işletmesiyle ilgili olarak 30 milyar liralık yatınm öngörüldüğünü bildirdi. Sert, projenin haletı, Isveç'te incelendiğini ve Şili'de de projeyle ilgili araştırmaların sürdürüldüğünü söyledi. Bakan Sert, Etibank işletmelerinin bir bölümünde de yeni yatırımlara gidileceğini belirtti. Tbkyo'da kaos senaryosu Tokyo'da meydana gelebilecek 7.8 şiddetinde olası bir deprem 150 bin kişinin ölümüne, 200 bin kişinin deyaralanmasınayolaçacak. 800bin binayı da tahrip edeceği hesaplanan deprem, Japon ekonomisinin yanı sıra, ABD ekonomisini de derinden sarsacak. TOKYO (AA) Japonya'nın başkenti ve dünyarun en büyük finans merkezi Tokyo'da, olasl "şiddetli bir deprem" hera Japon hem de ABD ekonomisini temeUerinden sarsabilecek. Tokyo'daki borsa cevreleri, başkent çevresinin son aylarda sık sık sallanmasının, I923'te yaşanan Richter ölçeğine göre 7.8 şiddetindeki depremin benzerinin bir kez daha gerçekleşmesi ihtimalini arttırdığma dikkat çekiyorlar. Uzmanlar, dünyarun en gelişmiş maii piyasalannın bulunduğu bu kentin şiddetli depreme maruz kalması halinde, 150 bin kişinin öleceği, 200 bin kişinin yaralanacağı, 800 bini aşkın binanın da tahrip olacağı tahmininde bulunuyorlar. nüştürmeleri halinde, ABD hazine bonolan ve hisse senedi fiyatları hâlâ düşerken faiz oranları yükselecek. Sonuçta, Amerikan ekonomisi durgunluğa girebilecek. Deprem nedeniyle yatırımcıların, ilk aşamada "giivenli para" dolara akın etmeleri sonucu, dolar önce hızla değer kazanacak, ancak Japon sigortacılık firmalarının, Amerikan yatınm araçlannı elden çıkarmalanyla birlikte düşüşe geçecek. ABD Dolan'nın değeri büyük dalgalanmalar kaydederken, Japon Yeni'nin değerî, ltalyan Lireti'nin bugünkü değerine kadar düşebilecek. Tokyo'daki şiddetli deprem, bilgisayar ve ticaret sistemlerini de tahrip edeceğinden, uluslararası borsalarda yaşanabilecek paniğin boyutlan daha da büyük olacak. Şiddetli depremin zararlarının giderilmesi için Japon hükümeti 119 trilyon yen (850 milyar dolar) harcamak zorunda kalacağından, bu ülkenin kalkınmakta olan dünyaya kredi akışı duracak. Bu dunımda faiz oranları, dünya çapında yükselme dönemine girecek. Depremin ardından, Tokyo Borsası'nda da hisse senedi fiyatlan düşecek. Japon ekonomisinin büyüme hızı negatifleşecek. Ancak yeniden inşayla birlikte büyüme hızı, ertesi yıl yüzde 12'ye kadar yükselebilecek, ithalat De»ler boyun e§ecek Tokyo'daki binlerce dev bina, 7.8 şiddetindeki bir öepreme boyun eğecek ve iki super ekonomiyi sarsacak. artacak. OLASIBIR DEPREM SARSACAK Proje kredisi kullanımı arttı ANKARA (ANKA) Proje kredisi kullanımımn bu yıl önemli artış gösterdiği belirlendi. Merkez Bankası 'nca derlenen verilere göre, yılın ilk beş aylık döneminde 497 milyon dolarlık proje kredisi kullanıldı. Kullamm, geçen yılın aynı dönemindeki 325 milyon dolarlık düzeyine göre yüzde 52.9 arttı. Geçen yıl, bir önceki yıla göre proje kredisi kullanımında azalma olmuş, dış borçlanmada uluslararası piyasalardan tahvil ihracı yoluyla sağlanan kredilere ağırlık verilmişti. Ocakmayıs döneminde toplam kredi kullanımında ise geçen yıla göre azalma İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Hükümetin ekonomide aldığı son kararlann "şok" kararlar olmadığını belirten Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Dr. Namık Kemal Kılıç, "Bunlar 1984'ten bu yana alınan karariann, liberasyon politikasının devaınıdır" dedi. Kılıç, özel sektörün ekonomik uygulamalaıa ilişkin eleştirilerine "özel sektör ağlamayı çok seviyor" karşüığını verdi. Vürkiye'de özel sektörün güçlü bir preformansa sahip olduğunu ve alınan kararlardan sonra da bu preformansını koruyacağıntöne suren Kılıç "Ben size sizden fazla güveniyor ve inanıyorum" diye konuştu. Türkiye'nin 1989 yılında ilk altı ayda gerçekleştirdiği ihracatı, 1988'in son altı aylık dönemiyle karşılaştıran Dr. Namık Kemal Kılıç şunları söyledi: "1988in son altı aylık dönemine göre 1989'un ilk altı ayında ihracatta yüzde 2'lik bir gerileme olmuş. İthalat da aynı dönemde yüzde 4 oranında gerilemiş. Bu arada 1988'de yapılan Irak ihracan 1989 yılında gerçekleşmedi. Bu göz önüne alındığında ihracatımızın gerçekte duşmediği ortaya çıkar. Eğer 1988'deki Irak ihracatı 1989da da gerçekleşseydi, Türkiye'nin ihracatında geçen yıla göre yüzde 8'lik artış olacak tı." Kamu işçisi daha çok kazandırıyor İSTANBUL (AA) Istanbul Sanayi Odası'nın (İSO) belirlediği "Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşu" arasında kârlı çalışan 429 kuruluşun değerlendirilmesinde, çalışan basına kazançta, kamu özel sektörü geçti. 1988 yılında kârlı çalışan kamu ve özel sektör sanayi kuruluşlarının, çeşitli kârlılık rasyolarına göre gösterdiği gelişmeler şöyle: Kâr/ücretle çalışan kişi: Kişi basına kârlılıkta, 84 milyon 398 bin lira ile elektrik alt sektörü ilk sırayı aldı. Çalışan kişi basına madencilik sektöründe 28 milyon 674 bin lira, petrokimyada ise 24 milyon 468 bin lira kâr elde edildi. Kârlı çalışan kamu kuruluşlan geçen yıl kişi basına 9 milyon 945 bin, özel firmalar da 9 milyon 533 bin lira kâr sağladılar. Kâr/satış hasılatı: Sanayi genelinde satışlardan sağlanan kâr oranı, kamu kuruluşlarında yüzde 11.53, özel firmalarda yüzde 9.78 oıdu. Kâr/özsermaye: Özsermaye kârlılığı, ilk sırada yer alan madencilik sektöründe yüzde 197.60 olarak gerçeklesti. Bu oran, kamu kuruluşlarında yüzde 214.80, özel firmalarda yüz<de 71.74 oldu. Bu kategoride daha sonra, yüzde 128.97 ile elektrik, yüzde 108.67 ile otomotiv endüstrisi sıralandı. Kaos senaryosu Uzmanlar, Tokyo'da olabilecek şiddetli depremin dünya piyasalarına etkisini de hesaplamış bulunuyorlar. Bu senaryoya göre, depremin zararlarını karşılamak zorunda kalacak olan Japonya'daki sigortacılık firmaları, ABD hazine bonolan ve Amerikan fırmalannın hisse senetlerine yönelik yüklü miktarlardakj yatınmlannı nakite çevirecekler. Japon sigortacılık fırmalarının, 14.3 trilyon yen (100 milyar dolar) civarındaki Amerikan yatırım araçlarının tamamını nakite dö Antalya'da lokomotif sektör ANTALYA (AA) Turizm, Antalya'da ekonominin lokomotift haline geldi. Yılın ilk yedi ayında Antalya'da kurulan yeni şirketler arasında turizm fırmalannın ilk sırayı alması bunu bir kez daha kamtladı. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'ndan (ATSO) alınan bilgiye göre, temmuz sonu itibarıyla Antalya ve ilçelerinde sermayeleh toplamı 29 milyar lira olan 582 yeni şirket kuruldu. Bu şirketler arasında, sayı ve sermaye olarak turizm firmaları ilk sırada yer aldı. Yedi aylık dönemde turizm alanmda faaliyet gösteren ve 22 milyar lira toplam sermayeli 91 yeni firma kuruldu. Biz, o devrim kuramlarında çok sözü edilen "sınıf bilincine sahip işçi sınıfı"nı, "devrimci proletarya"yı hazır bulup yönlendirebilseyidik daha 1960'larda kuracaktık Türkiye'de sosyalizmi. O dönemde Türk solu, Amerikan usulü tüketimi özendirerek sanayileşme çabasını, yüksek koruma duvarfan ardında büyük kârlar sağlayan tekelci firmaları, "montaj sanayii"ni, vergi adaletsizliğıni çok eleştirdi, ama bir türlü "devrimci proletarya"yı seferber edip devrimi yapamadı. 1989 yılının yaz sıcağında kopartılan tantanayı izlerken o eski günleri anımsamamakolanaksız. Birtakım adamlar meydanlarda, toplantıiarda bağırıp çağırıyor, basına öfkeli demeçler veriyor, basının bir kesimi de bu coşkulu koroya katılıyor. Ne diyor bu insanlar? Türk sanayiini ve Türk sanayicisini nasıl değerlendiriyorlar? "8u memlekette kim üçkâğıt yapmaya, haksız kazanç sağlamaya, havadan para kazanmaya çalışırsa, gümrük duvarlanmn gerisinde milleti aldatmaya kaikarsa o gümrük duvarlarını indirir ve onların da hesabını görürüz." "Sanayii fazla koruduk, artık halkı düşünmek mecburiyetindeyiz. Yani gümrük duvarlanmn gerisinde çürük çarık yapsat. Hayır. Rekabet et kardeşim, rekabet et. Dışandan gelenle de rekabet et, göreyim sen doğru dürüst iş yapıyorsun." "Sizin o 10 milyona, 20 milyona satın almış gibi göründüğünüz milyarlık yalıları, tapuda gösterilen fiyatı ödeyip elinizden alıveririz." "Beyannameye tabi mükellefler ÇayKur'da çalışan bir temizlikçiden daha düşük gelir beyan ediyor. Bu vergi vertneyenler hepsi sizin üyeniz." Kime söyleniyor bu sözler? Türk özel sektör sanayiinin, Türk iş âleminin önde gelen kişilerine. Onların kuruluşlarını, onları hedef alan sözler bunlar. Peki kim söylüyor bu sözleri? Sotcular, devrimciler, anarşistler ve teröristler mi? "Hür teşebbüs niıamı"nı yıkmak isteyenler mi? Hayır, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en özel sektörcü, en liberal, en "bırakın yapsınlar" taraftarı geçinen başbakanı ve onun maliye bakanı söylüyor bu sözleri. Türk sanayicisini, Türk işadamını adeta halka şikâyet ediyorlar; gümrük duvarlanmn arkasında halkı aldatan, çürük çarık mal yapıp pahalıya satarak halkı kazıklayan, havadan para kazanan, kazancıyla milyarlık yalılar alıp temizlikçi kadar vergi vermeyen bir sanayici ve işadamı tipi çizilip, "Biz bunların da hakkından geliriz, hesabını görürüz" deniyor adeta. Türk sanayiinin, Türk iş âleminin kremasına karşı böyie bir tavır alınıyor. Türk sanayicisine, Türk işadamına yöneltilen bu suçlamaların haklılık derecesi ayrı bir tartışma konusu. Bunu en rahat tartışabilecek olanlar herhalde, Sayın Özal'ın DPT müsteşarı olarak gözetimi ve sorumluluğu altında bu sanayi yapısı oluşurken de eleştiri görevinı yerine getirmiş olanlar. Şimdi burada bu tartışmaya girmeden, bir an için Türk sanayicisine, Türk işadamına yöneltilen bu ağır suçlamaların tümüyle haklı ve yerinde olduğunu varsayalım. O zaman hemen şu soru gelmiyor mu akla: Pekiyi, ama Türk sanayicisi, Türk işadamı buysa ve devleti ekonomiden tümüyle çekip her işi bunlara bırakacaksak nasıl toparianıp kalkınacağız biz? "Bırakın yapsınlar" deyip, ekonomiyi bu çürük çarık mal yapıp halkı kazıklayan, vergi vermeyip yalılarda sefa süren adamlara bırakırsak nice olacak halimiz? "Efendim bunlar böyle, ama bizim pırıl pırıl sanayicilerimiz, işadamlarımız da var" demek de pek anlamlı değil, çünkü bu suçlamalara hedei olan sanayiciler, işadamları büyük çoğunlukla kendi alanlannda öne çıkmış, sektörlerini temsil eden kimseler, sanayinin, iş âleminin sözcüleri. Sayın Özal'ın ve birer kravatlı cengâver edasındaki bazı bakanlannın, Türk sanayicisine ve işadamına yönelttiği suçlamalar haklıysa o zaman bir kez daha durup düşünmek gerekiyor.. Biz "devrimci proletarya"yı bulup sosyalizmi kuramadık; ondan1' sonra otuz yıl dişimizden tırnağımızdan artttrıp doğru dürüst bir kapitalist sınıf yetiştirelim dedik, "liberal devrimi" gerçeklestirme görevini de onlara bıraktık da acaba gene mi yanlış yaptık? "Liberal devrimi" alaturka tarafından gerçekleştirmeye soyunan , Sayın Özal, Türk sanayicisini ve işadamını bu misyona yöneltemediği için mi onlara öfkeleniyor şimdi? Neyse canım telaşa gerek yok, bizim bildiğimiz Sayın Özal her sorunun pratik çözümünü bulur. Türk sanayicisini ve işadamını sopa göstererek yola getirmezse H.K.K. (Halkı Kazıklama Kumpanyası) mensubu ilan eder ve etkisiz hale getirir; iyi kapitalistleri de dışandan ithal ederek "liberal devrimi" gerçekleştirir, olur biter. Tarlalardan meydanlara TZOB'nin 7 eylülde yapılacak "Üreticinin Sesi" yürüyüş ve mitingi için son hazırhklar yapılıyor. Manisa'da yapılacak mitingde yalnızca üretici temsilcileri konuşacak. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosn) Hükümetin ekonomik politikasını protesto etmek amacıyla Manisa'da 7 eylülde gerçekleştirilecek üretici mitingi için son hazırlıklar yapılıyor. TZOB Başkan Vekili Reşit Kurşun, "Üreticinin Sesi" diye adlandırılan mitingin bugüne dek Türkiye'de gerçekleştirilen en büyük üretici mitingi olacağını açıkladı. Turkiye'de 1980ydından bu yana üretim girdilerinde 23 katlık bir artış gerçekleşirken, ürün fiyatlarının 12 kat arttığmı belirten TZOB Başkan Vekili Keşit Kurşun, "Bunun anlarnı çok açık. Üretici son sekiz yıl içerisinde iyice fakirleşmiştir" dedi. Üreticiler arasında büyük bir karam&arlığın hâkim olduğunu belirten Kurşun, şunları söyledi: "Ziraat Odalan tarafından 12 yıllık bir aradan sonra ilk kez bir üretici mitingi gerçekleştirilecek. Üstelik bu kez bundan önce yapılanların hepsinden daha fazla kaühm gerçekleşecek. Bugüne kadar çeşitli raporlarla hükümele üreticinin içinde bulunduğu sıkınlılan anlatmaya calıştık. Ancak gönilen o ki, raporlann kapağı bile açılmamış. Açılsaydı eğer bu politikalan sürdürmezlerdi. Şimdi de miting yoluyla sesimizi duyurmaya çalışacağrz." Tanmsal üretimin giderek düştüğünü bunun önüne geçmek için Türkiye'de de yeni bir tarım politikasının uygulanması gerektiğini belirten TZOB Başkan Vekili Kurşun, "Mitingde tüm dertlerimizi ortaya koyacağız. Eğer bu sefer de yetkililere sesimizi duyuramazsak mitingleri diğer illerde de yapmaya başlayacağız. En sonunda da Ankara'da miting gerçekleştirebiliriz" diye konuştu. Manisa'da önce pankartlarla "sessiı yöriiyüş" yapacaklarını, ardından "Üreticinin Sesi" mitinginin gerçekleştirilecegini belirten .Kurşun, mitingde sadece üreticiler ve üretici kuruluşların yetkililerinin konuşacağını söyledi. VERGİREHBERİ Hazırlayan: H.Turguı ARlC Ücretin vergüendirümesi YoUuklar 1989 yılının ikinci yansında uygıüanacak bütçe yasası gösterge ve katsayılanna göre yeniden değişen yolluklar: 1. Devlet memuriarına, 2. Devlette çalışan sözleşmeli personele, 3. özel kesimde çalışan aynı ücreti alan işçilere ödenecek yolluk giderleri: Devlet kesimi özel kesim Günluk Kadro Ek Ayhk ücret TL TL. derecesi gösterge (114.7.1989 arası için) l 3300 ve üstii 947.100 ve ustü 13.000 1 2400 ve üstü 762.600947.099 10.000 1 1800 ve üstü 639.600762.599 8.500 1 270.600639.599 7.250 23 209.100270.599 5.750 4 ve aitı 209.099 ve altı 5.000 15.7.1989 gününden sonrası için 1 4000 veustü 1.090.600 ve üstü 13.000 1 2900 ve üstü 865.1001.090.599 10.000 1 2150 veustü 711.350865.099 8.500 1 270.600711.349 7.250 23 209.100270.599 5.750 4 ve altı 209.099 ve altı 5.000 Yolluk giderleri yol parası ve veya yemek ücretlerini kapsar. Bu miktarlar aşıldığında, aşan miktar ijçinin ücretleri ile birleştirüerek vergüendirilir. Hizmetliye yolluk odenmeyerek faturalandınlmış yemek ve yatmak gideri ödenirse, vergilendirilmeyecek, belgdendirilmis gider olacak (G.V.m.61). Zorunln tasarruf 9'dan fazla işçi çaitştıran özel kesim işletmelerinde çahşanlann ayhk ve ücretlerinden yapılan zorunlu tasarruf teşvik kesintisi yine değişti. 1989'un ikinci yansı için 23.12.1988 günü ilan edilen kesinti oranları yeniden yükseltüdi. Eski Yeni Artış tşçi/Memur payı % 3 4 33.5 îsveren/devlet katkı payı ş» 4.5 6 33.5 1 Toplam ^ 7.5 10 Yeni kesinti oranlan 15.7.1989 gününden sonraki ücretleTe uygulanacak. (RG.1.7.1989) Göçmen sigortası Bulgaristan'dan zorunlu göç edpı soydaşlanmızm elterinde nüfus kimlik cüzdanı ya da bunun yerine geçecek yeterli resmi belgeler bulunmamaktadır. ücretli olarak çalışmalan duıumunda sigortah işe giriş bildirgelerinin 19 bölümlerindeki bilgiler: Varsa eJlerindeki belgdere göre, yoksa kendi bik&inüerine göre doldurulacak. * İşe giriş bildirgelerinin üzerine: "Bulgaristan gOçmenidir. Beyana göre düzenknmiştir" kaşesi basılacak ya da ifadesi yaztlacak. ^ Bildirgenin bir örneği ya da fotokopisi, göçmen soydaşımıza verilmelidİT. (SSK Gn.Md. Genelgesi 7.7.1989) TSE'ye başvuru ADANA (AA) Türk Ştandartlan Enstitüsü Adana temsilcisi Osman Yüce, Adana'da beklenenden daha az şikâyet aldıklarını belirterek, "Daha çok, büyük eşyalarla ilgili şikâyetler geliyor. Oysa bir elektrik fışi için bile şikâyet bekliyoruz" dedi. Osman Yüce, kendilerine yapılan başvurularm yüzde 90'ının olumlu sonuçlandığını ifade ederek, ancak vatandaşların bir dilekçe yazmaya bile katlanmadıklannı söyledi. ÂFden Atina'ya nota ATİNA (AA) Avrupa Topluluğu'nun, 1986 yıLnda Papandreu iktidan döneminde, ekonomik istikrann sağlanabilmesi amacıyla verdiği 2.7 milyar dolarlık kredi ile ilgili yükumlülüklerini yerine getirmediği için Yunanistan'ı protesto ettiği bildirildi. Yunan basınında yer alan haberlere göre, AT'nin protesto notasında, Yunanistan hükümetinin 1986 yılında 2.7 milyar dolar kredi aldığında kamu sektörü, ödemeler dengesi ve ticari bilanço açıklarını kapatmak, enflasyonu yüzde 10'un altına çekmek gibi yükumlülükler altına girdiği, ancak bunlardan hiçbirinin gerçeklesmediği belirtildi. Aynı haberlere göre, AT ekonomi bakanlannın 910 eylülde Fransa'da yapacakları toplantı öncesinde Atina'ya gönderilen nolada, topluluğun Yunanistan'm ekonomik gidişatından son derece endişeli olduğu vurgulanarak, 1992 öncesinde Yunanistan'm ortak para birimi politikasına hazır görülmediğine işaret edildi. Yunanistan'da bu yıl resmi olarak yüzde 16 olarak gösterilen enflasyonun gerçek hızı yüzde 20 civarında bulunuyor. Kamu sektörü açığı ise 32.5 trilyon liraya ulaştı. Yunanistan'm askeri ve FMS kredileri hariç dış borcu da 20 milyar doların üzerinde seyrediyor. 21 AĞUSTOS 1989 Döviz Satış 2216.00 1687.93 160.71 1131.19 54.19 291.52 502.84 335.93 1004.31 335.10 1312.80 157.83 15.45 7425.03 3479.56 590 89 Efektif Alış 2209.36 1655.91 160.23 1127.80 53.16 288.03 493.30 334.92 1001.30 331.09 1308.86 154.83 15.27 7284.21 3469.13 579.68 Efektif Satış 2222.65 1692.99 161.19 1134.58 54.35 292.39 : 504.35 336.94 1007.32 336.11 1316.74 158.30 15.50 7447.31 3490.00 592.66 Konya'da hububat rekoltesi DÛVİZ KURLARI Dövızin Cinsi 1 ABD Ooları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fın Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Alış 2211.57 1684.55 160.39 1128.93 54.08 290.94 501.83 335.26 1002.30 334.43 1310.17 157.51 15.42 7410.18 3472.60 589.71 KONYA (AA) Konya ve yöresinde hasat çalışmaları tamamlandı. Hububat rekoltesi, bu yıl, geçen yılın 2.4 milyon ton altında gerçeklesti. Bu yıl 16 milyon dekar alana yapılan ekimden 2.1 milyon ton ürün elde etti. Geçen yıl aynı alanda yapılan ekim sonrası, hububat rekoltesi 4.5 milyon ton olarak gerçekleşmişti. Konya Tarım tl Müdürlüğü yetkilileh, rekoltedeki • azalmamn kuraklıktan kaynaklandığını bildirdiler. Akaryakıtta hediyeli rekabet Çarşamba'daki Petrol Ofisi bayileri ile Shell arasındaki rekabet iyice kızıştı. Bayiler mazot alanlara tişört, Marlboro sigaraları vermeye başladı. Shell'in 400 litre mazota bir paket Marlboro vermesi ve mazot fiyatlarında da 4 lira ucuzluk yapması rekabetin doğmasına yol açtı. Giritli Petrol sahibi Asım Giritli, mazotta 8 lira ucuzluk yaptı ve 300 litrelik mazot fişi getırene bır paket sigara vermeye başladı. Çarşamba'da bir başka Petrol Ofisi bayii de 1500 litre mazot alana 10 litre mazotu ücretsiz olarak verirken, diğer bir Petrol Ofisi bayii de her mazot alan müşterisine çay servisi yapmaya başladı ve 200 litre mazot alana da yazlık ve kışhk tişört verdi. (Fotohaber: Bilal Hüseyinoğlu/Samsun) /MURATA FAKSIMILE İstanbul: 175 44 93 Adanj: 122 S33 Buru: 152 206 izmir: 25 65 30 Antalya: 123 066
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear