26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EMMUZ 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ 4MA O AftNIN CUMHURİYET/5 'Mustafa Suphf sahnede Ataol Behramoğlu'nun "Mustafa Suphi Destam" da Avignon'da. Ayşe Emel Mesçi'nin sahneye koyduğu oyun, Halk Oyuncuları tarafından sergileniyor. Müziğini Tahsin lncirci'nin hazırladığı "Mustafa Suphi", dil engeline karşın seyirciye belli bir heyecam iletebiliyor. MEHMET BASUTÇU AVIGNON "Bakın şu işe, miili marşınuzı bile bir zentiye söyletiyorlar. Olur mu niç? Bu önemli gün için bir Fransız bulamaziar nuydı?" diye homurdanıyordu sokaktaki Paıisli. Bastille'in alındığı günden tam iki yüz yü sonraydı. Görkemli kutlama törenlai arasında ilgi çeken uluslararası defile sırasında, Fransız Ulusal Marşı 'Marseillaiae' kentin göbeğinde, sesinin gücuyle dünyaya ün salmış Jessy Norman önderliğinde yankılanıyordu... Ancak Jessy Norman zenci bir sanatçıydı. Sokak taki adamı kızdıran buydu. Ulusal duyguyu az açik kapılar ardında değerlendiren, dünyaya dar çevrelerden bakan Fransız vatandaşı, devrimle sanaun uluslararası niteliğıni bugun bile kavrayamayacak kadar bilgisizdi, kültürsuzdfl. Ya da öyle koşullandınlmışti. Halbuki o gece için çok iyi seçilmiş, ince bir simgeydi Jessy Norman. tssan Haklan Bildirisi, köleliğin kaldırılması, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik kavrarrüanrun yilceltilmesi, bunlann her biri devrimin meyveleri değil miydi? Uluslann sımrlannt aşan bu özü, •Jessy Norman gibi büyük bir zenci şarkıcıdan başka kim daha iyi simgeleyebilirdi ki? Evet, asknda çok anlamh ve güzel bir seçimdi söz konusu olan. Avignon Şenliği'nde, Aime Cesaire'in kişiliği ve sanatı çevresinde sıkılıyor, beyaz saçlan ve siyah teni ardında kızanyordu da galiba. Gerçekustucülükten toplumsal ve siyasaJ içerikli tiyatroya dek uzanan sanat yaşamı, "Içid tçin Yanan, Pınl Pınl Pariayan Karayipli Cesaire" başlığı altında top lanan sergilerde tanıtıbr ve yapıt lanndan seçilmiş bölümlerin değişik sanatçılar tarafından okunduğu bir dizi "okuma" seansmdan oluşan etkinlikler düzenlenirken, Aim6 Cesaire'in Avignon'a gelmesi çok doğaldı. Ancak gelmek istemediği, kendisini ön plana çıkarmaktan sıkıldığı söyleniyordu. Onu yakından tamyanlar için çok doğal bir tepkiydi bu. Sonuçta çağnyı kabul edip geliyor, ama üç dört gün sonra da kaçıyordu. önumüzdeki güz, Cesaire'in "Kongo'da Bir Mevsim" adlı oyununu, Martinik'ten sonra Paris'te "Tbeatre de la Colliae"de sahnelenecek olan Mehmet Ulusoy bile dostu olan yazarı Avignon'da yakalayamıyordu. Aslında Aimi Cesaire'in çevresine ve değişik kültürlere doğalhkla açılan kişiliği, Türkler söz konusu olduğunda galiba biraz daha fazla sıcaklaşıveriyor. Işte bir örnek daha: Paris'te yasayan başka bir Türk tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Luiz Menaşe de önumuzdeki bahar Martinik'e Cesaire'le birlikte çahsmak için gitmenin hazırlığını yapmakta. Gelin şimdi de başka bir şiirselliği ızleyelim. Bir Turk şairinin Ataol Behramoğlu'nun "Mustafa Suphi DestanT'nı hem de Türkçe olarak dinleyelim. Ayşe Emd Mesçi'nin sahneye koyduğu, koregrafısini yaptığı ve oynadığı bu oyun, değişik Avrupa ülkelerinde Halk Oyunculan tarafından sunulduktan sonra şimdi de "Avignon Off" kapsamında gösteriliyor. "Mustafa Suphi Destanı" yaratıcı çabaların, belki de önceki deneyimlerin etkisiyle iyice olgunlaşmış, albenili bir epik tiyatro orneği. Perde acılır açümaz (daha doğrusu ışıklar yanar yanmaz) ızleyıcıyi kendisine bağlayabiliyor. Sahne duzeninin görsel bütünluğüne Tahsin lncirci'nin daha ılk ezgilerde kulağa hoş gelen müziği de eklenince, "Mustafa Suphi Destanı" dil engeline karşın seyırcıyle iletişim kurabiliyor, onlara belirli bir heyecanı iletebiliyor. Şiirin duygu yükü müzik ve dansla seyircilere ulaşıyor. Salondaki çoğunluğun Türkçe bilmemesi, oyunun konusu ve içeriğiyle kuşkusuz koşut olan, ancak Halk Oyunculan'nın da gönulden benimsediğini sandığım öğretici tiyatro türünün tüm ağırlığının duyumsanmasını engelleyen bir sans diye düşünıirken, şenlik boyunca tam kapasite çalışan sinema salonunun ışık düzeni yükü kaldıramıyor: Talihsiz bir karanlığa gömülüyoruz... Bu ciddi arızanın hemen giderilmesi mumkün olamayınca, oyunun ancak üçte birini izleyebilen kalabalık 3 ağustosa dek sürecek olan gösterilerden birine davet ediliyor... Gelemeyecek olanlara biletlerinin geri ödeneceğinin açıklanmasına karşın, çok az kişi kasaya dönuyor. Alkışlardan sonra, bir de bu davranışlanyla oyunculann yoğun üzüntüsünü paylaşıyorlar sanki. . AVIGNONFESTIVALFNDENNOTLAR KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK 3iank, bır Âouun Târn Z Senedır de Maaksef. d>$er janı tur et yentâi >h$onhr, hayvanhfh hayah Surtfaruyorurv Jadfre 6//en ıramoğlu'nun "Mustafa p Destam'nı Avignon Festıvalı'nde 3 ağustosa kadar 11 kez sahneleyecek. Theater CıneVox'ta sergılenen danslı oyun, canlı muzık eşlığmde sunuKryor. Oestamn koregrafisinı de, yonetmenı Ayşe Emel Mesçi gerçekleştırdi. de oluşan etkinlikler de bu tür bir lerinin tiımü" olarak tanımlanan sımgeleme çabasının mutlu sonuç ve dılimize "ZenciHk" olarak aktanlan "Negrirude" sozcuğunu ve lanndan biri. Aim£ Cesaire, yeri doldurulma daha da önemlisi kavramım, sı.gıiç olan çok yönlu bir ınsan. Fransız dilıne Sengfaor ıle birlikŞair, yazar ve poütikacı. Zenci ır te 193O'lu yülarda arraağan eden kının haklarını savunan zenci ay bir düşünür ve eylem adamı. dın ve sanatçüann önderı olmallk kez geçen yıl, Martinik Adaya özenmese de hepsinin düşün sı'nda karşılaşmıştım Aime Cesasel babaları. Fortde France ken ire ile. Duvarmda ırkçıhğa karşı tinin belediye başkanlığı görevinı savaş veren Mandela ile Fransız sürduren, idari ve kültürel alan Devlet Başkanı Mitterrand'ın folardaki basanh çalışmalanyla öv toğraflarımn yan yana bulundugü toplayan, Fransız Parlamento ğu belediye başkanlığı odasında su'nda milletvekili (daha doğru bızleri ağırlarken, ince ve dikkatli su Martinik Adası'run vekili) olan davranışlan, sevecen ve sıcak kietkin bir devlet adamı. "Zenci ır şilığiyle dikkati çekiyor, kendinka ozgu duşunuş ve duyuş biçim den ve yapıtlanndan söz edildiğin PtKNİK PtYALE MADRA GÖKYUZUHDEKI OZOK1 &U VBL\< fflZLI GAZETECİ NECDET ŞEN ZAHİf 0AUA GOOB OtlL AMA YA5ASA* Garbtfyu çeken adam Clarence Sinclaır Bull, ABO'nin yetştrdığı en büyuk fotoğrafçılardan btn Ama Clarence Bull bir yandan da ünlü sinema oyuncusu Greta Garbo'nun en guzel lotoğraflannı çeken sanatçı olarak tanınıyor. Nitekim, şu sıralar Londra'da Ulusal Portre Galensi'nde yer alan Clarence Bull'un Greta Garbo portreleri, "Garbo'yu Çeken Adam" adı altında sergileniyor Bazılan. bırçoklarımn Garbo adlı tannçaya taptıklannı, oysa Clarence Bull'un o tanrıçayı "yarattığını" soylüyoriar. ÇtZCtlİK KÂMtL MASARACI KOPENHAG CAZ FESTÎVALİ89'DANNOTLAR Piktîik havasında caz şenliği Festival süresince açık ve kapalı mekânlarda 370'i aşkm konser düzenlendi Bedava açıkhava konserlerinin oranı, toplam konserlerin üçte birini buluyor. FERRUH YILMAZ KOPENHAG Danımarkalılar henüz tam bağışık olmadığım nedenlerden dolayı Avrupa'nın en cazsever milletlerinden biri. Bu, hem yenı yetme rnüzisyenJerin caza yatkınlığı hem de yeni yetme gençliğin caza ilgisi açısından geçerli. Bu ytızden de her temmuz ayında yapılan Kopenhag Caz Festivali önceden başanlı geçmeye mahkum olmuş gibi. Tabii başanmn ölçütü burada festivalm müzikseverlerce görduğü ilgi. Bu ydki Kopenhag Caz Festivali süresince açık ve kapalı mekânlarda toplam 370'i aşkın konser düzenlendi. Bedava açıkhava konserlerinin oranı toplam konserlerinin en az uçte birini buluyor. Ama hem bedava konserler hem de caz kulüplerindeki bilet fiyatlannın kuçük bir serveti bulduğu konserler izleyici açısından hiçbir sıkıntı çekmedi. lOgunlük festivalin son günlerinde azizlik eden yağmur bile sadece ve sadece iki konserin iptaline sebep oldu. Birçok açıkhava konseri yağmur luk, şemsiye ve plastik torba gibi korunma araçlarmın yardırruyla kalabalık bir izleyici topluluğu tarafından izlendi. yıl dev isimler yoktu. Sokak konserlerinin yüku, çeşitli fonlardan aldığı destekle tum festivali duzenleyen festival komitesinin omuzlarında. Festivalin ana destekçisi de Tuborg birası hem mali açıdan hem de seyyar sahneye dönuştürulen bira kamyonlannda düzenlenen sokak konserleriyle. Caz kulüplerinde ya da cafelerde düzenlenen konserlerin yüku ise bu tur yerlerin kendisinde. Bu yuzden de sahibı geçen sene genç yaşta öldükten sonra çeşitli sıkıntılara duşen unlu caz kulubu Montmartre bu seneki programında geçen yıllardan alışık olduğumuz gibi dev isimlere yer veremedi. Hoş, Yellow Jackets, Michael Brecker, Belr> Carter ya da Henry Threadgill gibi belli kesimler tarafından tanınan isimler programda yer aldı. Ama orneğm daha önce olduğu gibi Miles Davis, Stan Getz, Egberto Gismonti. David Saodborn ya da Michael Petrucciaai gibi daha herkesin tamdığı isimlere bu yıl rastlamak zordu. Yine parasal nedenlerden dolayı festival komitesi de parlamentonun avlusunda düzenlediği büyük ölçekli konserlere bu yıl yer vermedi. Dev isimler ya da değil. Caz festivali, caza artan ilgiyle birlikte büyüyor. Bu yüki festivale 50'ye yakın kulup, bar ve cafe katıldı. Hiç kimse en azından Danimarka'da seçkin cazcılannı dinlemek için onlardan da epey var aslında büyuk paralar verip üstüne üstlük yer bulamama tehlıkesiyle karşı karşıya kalmadı. Evinin yakınındakj cafeye gidip bir bira karşılığında Danimarkalı tanınmış müzisyenlerin yam sıra Sovyet, Arjantin veya Senegallı cazcıları dinleme imkâru, hem caz dunyasıyla tanışıklık açısından yeni boyutlar yarattı hem de caa daha genış bır yelpaze ıçınde değerlendirme imkânı verdi. Festival düzenleyicileri gelecek yılki programı cazın devlerinden birkaç isimle süsleyeceklerine söz veriyorlar. Hiç kuşkusuz caza özel ilgi duyanlar için özel bir haber. Ne var ki Darumarkalılar caza bu kadar düşkünlerse, bu yalnızca dev isimleri yılda birkaç kere görme imkânından değil, aynı zamanda günün yorgunluğundan sonra gittikleri cafe veya barda biralannı yudumlarken caz dinleyebilmelerinden ve istediklen akşam okulunda istedikleri müzik aletini öğrenebilme olanaklarına sahıp olmalanndan da kaynaklanıyor. Kopenhag Caz Festivali düzenleyicilerinin hazırladığı ve yanm bira parasına aJınabılen program, hayatı oldukça kolaylaşünyoı. Bu seneki programda açık hava konserleri mavi, kapalı mekân konserleri ise siyahla yazılmıştı. Her konserin karşısına da isimleri tanımayanlar için hangi tür caz olduğu, konserin ucretli olup olmadığım gosteren semboller konmuştu. Ben kendi adıma şimdiden gelecek yılkı festivali ıple çekiyorum. Gundüzleri iş çıkışı meydanlara koşup akşam yemeğini buralarda köfte ekmeğin yerini tutan sosisle geçiştirdikten sonra kapalı mekânlardaki yoğun müzikleri dinlemeyi daha şimdiden özledim. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARF1ELD JIMDAVIS POSüM 6ÛNÜM • ÇUGTA PA VA ^ • MÜTtUVI A<uruJ n Miiuı ytıuu1 BANA... ^ °of ^^^\^^' Yağmurun azizlik etmediği zamanlarda ise Kopenhag şehır merkezi tam bir modern piknik alanına döndü. Güneşli hava sayesinde kısa kollu tişortleriyle ve sortlanyla erkekler ve son zamanlarda tekrar moda olan beyaz mini eteklerini giymiş bakımlı kızlar, sırt çantalannda getirdikleri biralar, daha ehli keyif olanlar da bisikletlerinin direksiyonlanna takükları sepetlere yukledikleri soğuk beyaz şaraplarla meydanlara yayıldılar, müzik dinleyip aralarda sohbet ettıler. Bundan sonra hangı konsere gideceklerini konuştu N m OrleaRStan 8 nizlsyen Kopenhag Caz Festivali 89'un bu yılkı konuk toplulukları arasında Dırty Dozen Brass lar. BanrJ de vardı. New Orleanslı 8 muzısyenden oluşan toplulukta Gregory Davıs, Efrem Towns, Kevın Harns, Roger Kopenhag Caz Festivali 'nde bu Lewıs, Charles Joseph, Kırk Joseph, Jenell Marshall ve Lıonel Baptıste yer alıyordu. TARİHTE BUGÜ1N MÜMTAZ ARIKAN 30 Temmuz SÜREKÜOTO ÛRETIML 18(>S'TE &U&UN, l SANAyıCI HENgY FOZP DOGOU. 8ıü ıRLANDALl SOÇMENlN OGU1 OLAN POR£>, KllÇUK YAÇLARDA MAKINELO2E MERAK SABACAK, ILSÜJO YIUA&DA BUNU ODOl B'R U6/ZAÇ HALINE ££Tr££C£Kr/g. OTOMOB'L UZE&NDEK) ÇALtÇMACAet "ANCAK. BU KAÇlK,OELl SAÇM4S/ OTOMöBlUE UĞe^ÇIR'ĞlBl ALAYLI SOZl£e.LE KAGŞIL/İUAN PCIZD, SOhlUNDA, "FOeDT" MOPELİ OTOMOBIUNıN FABJZlKA URETlMtN't 6E£ÇEKL£ÇTlR£192O'L£R£~ CEKTıR.(l9OZ~). OA YA&AA MlVfOM OTOMOB/U SULACAKTie. '. POĞSO, LJ/Z£TIM, Y/L
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear