Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Rize'de 'çay forumu' Sahıbı: Cumhuriyet Maıbaacılık vt Gazetecilik Türk Anonim Şirketı adına Nıdir Nadi • Gend Yayın Muduru: Hasan Cc*al. Mdessese Müdürü: Eniot Vşakkfll, Yan lşleri MUduru: Okaj GöMnsia, • HabCT Merkezi Müdttrü: Yılpn Baytr, Sayfa Düzenı YOneunenı. Ali Ac«r, • Temsücüer ANKARA: Ahact Tan. tZMlR: Hikmtt Çttinkıya. ADANA: Ctial Bajlaapç. Istanbul Haberleri: Ertıaı Akyıldız, D15 Haberlen Ergu Bmlo, Ekonomı: Cngiı Ttartmn, Kultür Cctal Üjter, Spor Daıuşmanı: Abdulkadir Yuceimu, Düzehme Reflk Durb*?. Araştırma: Şahla AJpajr, tşSendıka; Şakrnı Krtead, Yurt Haberleri: Necdel Doftaa. Dızı Yazılar: Kerem Çalışkan, • Koordınaıör Ahmt K o n b u , # Malı lşler: Erol Erkut, # Muhasebe: Bulenl Yener # BütçePlanlama Sevgi Osmubeşcotbı # Reklam: A»şe Tom, Ek Yayıniar: Halya Akyol # ldare: Huscyin Gürer, tşletme Öndtr Ç«Uk. Bilgıtşlem Nıil lıal. ve Kıyafr Cumhunytt Matbaacılık ve Gazetedlik T.A.Ş. TOrk Oca& Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 I51 PK: 246lsunbul Tcl 512 05 05 (20 hal), Tdo: 22244 Fax (1) 526 60 72 # Sumlar Aakum: Zıyı Gökiip Btv tnkılıp S No 19/4, Tet. 133 11 4147, Tdcx 42344 F»x: (4) 133 II 41/428 # Umür. H Zjya Blv 1352 S2/3. Ttt 13 12 30, Ttfc» 52359 Fax. (51) 19 53 60 ~ : İDOnü Cad 119 S No 1 Kat I. Td 19 37 52 (4 hat). Telex 62I5İ, Fıx (71) 19 37 52 TAKVİM: 9 HAZİRAN 1989 Imsak: 3.26 Güneş: 5.24 öğle: 13.08 îkindi: 17.07 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.31 ANKARA Hükümetçe hazırlanan ve YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramaa tarafından eleştirilen "özgiin statulü iiniversiteler" konusunda rektörler kararsız. Bir kısım üniversite rektörleri ,"yeni sistemin yürümeyeceği" görüşunü savu19 bilim adamınm Rize Valisi nurken, bir kısmı "sistemin yeni başkanlığında yaptığı toplantıda, 1986 bir reform oldugunu" öne sürüürünü radyasyonlu çayların gömülmesi yor. Bazı üniversitelerin rektörleri ise "sislemle ilgili bir goriışlerinin eğilimi ağır bastı. Çayların yakılması çevre bulunmadığım, zaman içinde uysağlığı açısından daha sakıncalı bulunuyor. gulamanın deferlendirilmesi yın geleceği için mutlu bir karar" gerektiğini" belirtiyorlar. BETÜL UNCULAR olarak niteledi. Cumhuriyet muhabirinin özgün MEHMET YAZICI Sempozyumda bilim adamla üniversite modeliyle ilgili olarak RİZE ÇayKur depolarında nnın açıklamalanndan sonra çe görüşünü aldıgı rektörler şunları koruma altında tutulan 1986 ürü şitli sorular yönekildi. Sonı yö söyledi: nü 58 bin 70 ton radyasyonlu ça nelten Rizeliler radyasyonlu çaProf. Dr. Necdet Serin (Ankayın geleceği hâlâ tartışılıyor. 19 yın kendi yörelerinde gömülme ra Universitesi Rektörü): Bunun bilim adamı dün Rize'de Vali sine kesinlikle karşı çıktılar. Ba işlemesi için özel kesimden büyük Ömer Büyiikkent'in başkanlığın zı Rizeliler, "Zararlı degilse, siz projelerin ve bağışlann üniversida yaptıklan toplantıda radyas ııiye içntiyoKumu? Niçiıı radyas telere verilmesi lazım. özel sektöyonlu çayın aşamalı biçimde gö yonlu çayı alıp sobaianoızda rümuzde ben bugün için bu mali mülraesini önerdiler. Son günler yakmıyorsunuz" diye sordular. gucü sağlayacak güç göremiyode radyasyonlu çayla ilgili olarak "yakılmalı mı. gömölmeli mi" tarüşması "gömülmeli" önerisiyle yön kazanmış bulunuyor. TAEK Başkanı Prof. Dr. AtiUa Özmen, radyasyonlu çayın gömülmesi gerektiği yolundaki bilim adamlannın ortak önerisine imza atmadığını söyledi. Özmen, "Radyasyonlu çay nereye gömülecek?" sorusuna, "Onu, gömmekte ısrar eden eski başkana sorun" yanıtıru verdi. Dün sabah Rize'de yapılan toplantıda alınan, 10 satırdan oluşan bilim adamlannın karan akşam üzeri Halk Eğitim Merkezi salonunda düzenlenen sempozyumda Prof. Osman Kadiroğlu tarafından okundu. Buna göre radyasyonlu çayın yakılmasının gömülmesinden daha fazla riskli olabileceğine işaret edildi. Bu nedenle ÇayKur depolarında koruma altında tutulan çayların öncelikle bulunduğu alanda konınmasına devam edilmesi, bu arada alanı ve koşullan musait fabrika sahalanna veya daha müsait kamu alanlarına önlemleri alınmak suretiyle aşamalı biçimde gömülmesinın uygun görülerek önerildiği de kararda belirtüdi. Rize Valisi, Belediye Başkanı, yörede incelemelerde bulunan DYP'li milletvekilleri ve Rizeli vatandaşlann izledıği sempozyuma, sabahki toplantıya katüan ve konuk olan çok sayıda bilim adamı da katıldilar. Vali Büyükkent, sempozyuma katüan hocalara teşekkür ettikten sora kürsüye gelen Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı AtiUa Özmen, 1989 yaş çay ürününde iki bölge hariç 0.200 bekerel radyasyon saptandığım belirterek, isimlerini açıklamak istemediği iki bölgede 1989 çay ürününde rastlanan radyasyonun 600650 bekerel olduğunu söyledi. özmen, "Ç»yda radyoaktivite tamamen sımrhmnuştır" dedi. özmen, radyasyonlu çaym içilmediği sürece radyoaktif nitelikte olmadığını ve bir radyolojik tehlike oluşturmasının mümkün bulunmadığını belirtti. Radyasyonlu çayı yıllarca böyle tutmanın mümkün bulunmadığına işaret eden özmen, şöyle konuştu: "llk çözüm olarak büyük bir saha bulunması, bıiyük bir depolanma sahasının oluşturulması içiıı leşebbuste bulunduk. Ancak, büyök tepkiler gddi ve bu tepkiler gögüsİenenıedi. tkinci seçenek olarak bir veya iki yerde toplamaya gideiim dedik. Çözıime kadar bir talum yerler ayariayarak bekletme yoluna gideiim dedik. Bu da nMimkün oknadı. Bunlara çöp mıuunetesi yapdması için bir öneride buluadnk. Öneri Maliye Bakanlıgı'nda. Radyoaktif madde olarak depolamaya kalkarsanız 270 yıl süreyle depoladığınız yeri kontrol altında tutmak zorundasınız. Bir başka öneri gömülmeleridir. ÇayKur bahçelerinde uygnn yeriere taşınmasını istedik. Bu çaylann gömülmesi en uygun yoldur, ama bazı sakıncalaria karsılaşıyonız." Çayların gömühnesi önerildi Once ıııali özerklik TUNCAY ÖZKAN rum. Onun için henüz böyle bir sistemin başarılı bir şekılde işlemesinin başarılı olamayacağı görüşündeyim. Belki tek bir Boğaziçi'yle ufak bir üniversite olarak başlanırsa onda başarılı olunabilir. Bugünku gibi sanayi gelişiminin hemen hemen durduğu bir ortamda üniversiteye nasıl bir güç sağlavabilecek? Enflasyonun tekrar normale inmesi ve hızlı gelişen bir özel sektörün, kamu kesiminin bir ortamı doğar, yeni teknolojiler için üniversitelere projeler verilir, buyük paralar harcanır. Bu şimdi mümkün değil. Sistem olarak da ayn. Bana göre üniversite yönetimlerinin üniversite dışından yönetimlere verilmesi yanlıştır. Işadamlanndan oluşacak bir grup üniversiteyi yönetecekse bu yanlıştır. Üniversiteyi Hükümetin "özgününiversite"modelinerektörlertemkinli yaklaşıyor KTİTde bütünleme yok TRABZON (AA) Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde öğrencilerin "bütünleme sınavlannm tekrar konulması" isteği, üniversite senatosu tarafından reddedildi. KTÜ'de, ikinci yanyıl basından itibaren yapılan düzenlemeyle üniversitede sınav sistemi değistirilmiş ve özellikle bütünleme sınavları kaldırılmıştu Sınavlarm kaldınlması üzerine 2 bini aşkın öğrenci, öğrenci derneğine dilekçe vererek bütünleme sınavlannm tekrar konulması yönünde girisimde bulunulmasını talep etmişlerdi. kurulu var. Bir de her üniversiteREKTÖRLER ÖZGÜN ÜIVİVERSİTE İÇİN NE DİYOR? nin yönetim kurulu var. DolayıP r o f . Kemal Gündüz (KTtJ): Ben bunu büyük reform olarak sıyla YÖK sisteminin dışına çıkma diye bir şey söz konusu değil. kabul ediyorum. Devlet üniverşitesine verilmeyen imkânlar veriliyor. YÖK dünyanm her yerinde olması P r o f . Mithat Özsan (ÇİJ): Büîün mesele üniversiteye sağlanacak gereken bir kunıluş. Bence sistemaddi olanaklara bağlı. min ikinci ayağı tamamlanıyor. Prof. Mehmet Saglatn (19 Mnyts): Parayı devlet temin edeceğine Sistemde benim görebildiğim kadarıyla hiçbir devlet üniverşitesigöre, mahalli mütevelli heyetin yararına inanmıyorum. ne verilmeyen imkânlar veriliyor. Prof. Mithat Çoruh (Bilkent): Bizdeki gibi torba bütçe sistemi Ben bunu çok büyük bir reform olarak kabul ediyorum. Inşallah getirecekse çok iyi, ekonomik rahatlık getirir. Karadeniz Teknik Üniversitesi'ni Prof. Ergun Toğrol (Boğaziçi): Konuyu bilmiyorum. de bu statüye geçirirler. Bunun 1 Prof. İlhan Kayan (İTİ ): Bize bilgi verilmedi. Turkiye geneline yayılması gere mılli seviyede bir koordinasyon kir. Anadolu'da potansiyeli olan üniversitenin içinden elemanlar Samsun, Karadeniz, Erciyes, Çukurova gibi üniversiteler var. yönetmelidir. YÖK sisteminin büyük başansıdır bu. Hazırlayanlann ellerine sağÇok iyi oldu Prof. Kemal Güriiz (Karadeniz lık. tnşallah Karadeniz ÜniversiTeknik Universitesi Rektorü): Bi tesi'ni de alırlar. Iebildiğim kadarıyla eski ODTÜ sistemine benzeyen çok ileri bir Seçim önemli model. tyi olduğu kanaatindeyim. Prof. Dr. Mithat Özsan (ÇukuDunyanın her tarafında Anglo rova Universitesi Rektoru): Bütun Sakson sistem iki ayaklıdır. Biri mesele üniversitelere sağlanacak maddi olanaklara bağlı. Özgün üniversite paralı olması halinde üniversitelerin maddi kaynağı öğrencilerden alınacak paralarla sağlanabileceği için bu büyük bir rahatlık getirir. Ancak bunun sosyal ve ekonomik sorunlan ülke üzerinde nasıl bir tecelli olur, onu bilemiyorum. Ben mütevelli heyetlerinin politikanın dışında çaİışma ortamına girme durumunda çok başarılı olduklan kanısmdayım. Bunun örneği ODTÜ'dür. Ancak mütevelli heyetlerine ne zaman politika girmiştir, o zaman başarı düşmüştür. Bu nedenle mütevelli heyetlerinin seçimi çok büyuk önem arzediyor. Demiryolları • • ı yenııenıyor ANKARA (UBA) Altıncı plan döneminde 2 bin kilometre ray yenilenirken, elektrikli hat uzunluğu da 2 bin 300 kilometreye, sinyalizasyon tesisleri 2 bin 500 kilometreye ulaşacak. Plan hedeflerine göre demiryollannda kombine taşımaalık ve konteyner kullammında hızlı ve güvenli taşımacılığa geçiş için gerekli düzenlemeler yapılırken, eskiyen bütün demiryollarımn yenilenmesi çalışmalanna da htz verilecek. Demiryolu ile yurtiçi yük taşımalannın yıllık ortalama yüzde 8.9 artış ile 13.5 milyar/ton kilometreye ulaşması öngörülüyor. Parayı bulan insan Malezya'yu uçak seferi ANKARA (UBA) Ankara'da 1983 yılında imzalanan "TürkiyeMalezya Hava Ulaşımı Antlaşması" 6 yıllık bir rötardan sonra Bakanlar Kurulu'nda ancak 1989'da onaylandı. 6 yıl rötarla onaylanan uluslararası anlaşmaya göre Türkiye ile Malezya arasında Chicago Sözleşmesi'ne göre karşüıklı uçak seferleri baslatılacak. Türkiye Malezya Hava Ulaştm Antlaşması Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Prof. Dr. Mehmel Sağlam (19 Mayns Universitesi Rektörü): özgün üniversiteyle ilgili kararnameyi bizler görmedik. Bunun hazırİığında da bizlerin görüşu alınmadı. Kamuoyundan bize yansıyan bilgilere göre belirli üniversitelerle yapılmak istenen şuysa benim mütevelli heyet sistemine karşı fikrım yok. 1lerde 29 üniversiteye altışar kişiden de olsa^nütevelli heyeti arayacaksanız ve bunlar, bunlarla yönetilecekse, bunlann bütçelerini yüzde 80 devlet karşılayiKaksa, devletin atamalar dışında Türkiye'de üniversite yönetecegine ben inanmıyorum. Arnerikan sisteminde mütevelli heyet parayı da bulan insanlardır. Türkiye'de parayı devlet temin edeceğine göre mahalli mütevelli heyetlerin yararlı olacağına inanmıyorum. Bana göre YÖK milli Göl turizmi Bafalılar göllerini hiçbir denize değişmiyortar. Kapıkırı yöresi halkının konukseverliği Ege'de göl turizminin kapılarını açıyor. Göl, insanı etsanelere çağınyor. (Fotoğraf: Umit Otan) mütevelli heyetidir. Üniversite yöneticilerinin atanmasında daha yararlı olacağını düşünüyorum. Mütevelli heyeti sistemine karşı değilım, ama sistem tamamen farklı. Yalruz bir pilot proje gibi, bir iki üniversite uygulanır diye le desteklenmiş surlarla çevrili. Buradaki lar'da sürülerini otlatan yoksul bir çoban. raba gibi olmuşlar. Bir de gölün kıyısı düşünülüyorsa da Boğaziçi 125 ÜMİT OTAN en büyük manastırlardan biri Yediler'dir. Ay Tannçası Selene, gökyuzünden baka na küçük bir tatil köyü kurmuşlar. Bura yıllıktır. Burada alınan sonuçlaİZMİR Yaşam günbatımından son Surlarla çevrüi kiliseler, samıçlar en bü baka gönül vermiş bu yoksul çobana. Her da ağırladıklan konuklanna, Beşparmak rın başarılı olarak değerlendirilra başlar şimdiki adıyla Kapıkın'nda. Beş yük yapılan oluşturuyor. Bir de keşişlerin gece gümüş ışığıyla onu sanp sarmalarmış. lann eteklerinde, gümüş tepsinin içinde gü mesi bile yanlış olur. parmak dağlannın gökyüzünü delercesine o zamanlar çile doldurduklan hücreler var. Selene ile Endymion'un birleşemediği ge zel anlar yaşatıyorlar. Prof. Dr. Mithat Çoruh (BilKapıkırılılar, "Doga giizelligimiz hiçbir yükselen sert zirveleri dolunay karşısında Kapıkırılılar işte bu hücrelere neredeyse celer de olurmuş. O uzun geceler, Beşparyumuşar, mahzunlaşır. Bafa Gölü gümüş komşu yaşıyorlar. Asbnda onların da ya makların dorukları gibi kara ve korkulu yerde yok" diyorlar. "Bafa Gölü'nün gü kent Üniversitesi Rektörü) Bu sisbir tepsiye dönüşür ansızın. Ardından soy şamları çile. Gelirlerî zeytin ve gölden çı yaşanırmış. Aym görünmesiyle bekleyiş bi zelligine hiçbir deniz nlaşamaz" diye id tem bizdeki gibi ekonomik açıdan lencelerin biri biterken diğeri başlar. Do kacak balık. Kadmlar her işin basında, er ter, iki sevgili kucaklaşırlarmış. Endymi dialı bir ekleme yapmadan da edemiyor üniversitelere rahathk kazandıraon, dünya gözüyle Selene'yi hiç görmemiş, lar. Daha çok insanın yöreierine gelmele caksa çok iyi. Biz elimizdeki bütğa tüm görkemiyle Sckne ile yoksul çoban kekler kahvelerde öbeklenmiş. Endymion'un büyüleyici sevgilerini anlaHerakleia, sırtını Beşparmak dağlarına hep düş âleminde yaşanmış bu sevgi. Tan rini isteyip, "Gelmesi onlardan konukse çeyi torba bütçe gibi kullanıyoruz. Parayı nerede bitmişse o yönde tır sanki. yaslamış, önünde "gümüş tepsi" Bafa. Se rılar tannsı Zeus, "Dile benden ne diler verlik bizden" çağırısı yapıyorlar. kullanıyoruz. Özgün üniversite de Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, Bafa bunu getiriyor. Devlet üniversiteBizans döneminde piskoposluk merke lene'nin göklerden görüp sevdiği ve ölüm senî" dediğinde de, ölümsüz bir uyku isGölü'ne gidip ölümsüz uykuyu göreme lerinde böyle değil. Üniversitelerzi olan Herakleia, Bafa Gölü'nün kuzey süz bir uyku bahşettiği yoksul çoban End temiş yoksul çoban. Yöreyi ilk keşfedenler küçük bir Alman yenler için, "Onlar dünya gözüoden de gö de özgün kararlar vermek ve kadoğusunda Beşparmak dağlannın etekle ymion hâlâ bir yerlerde uyuyor olmalı. rindedir. Dik bir yamaçtaki kent, kulelerSöylenceye göre, Endymion Beşparmak grup. Her yıl geliyorlar. Kapıkınlılarla ak nül gözünden de yoksun" der. rarları çabuklaştırmak için müte Ankaru'da şarapevi ANKARA (AA) Türkiye'de ilk kez sadece şarap ve şarapla yapılmış yiyecekler satan Avusturya stili şarapevi Ankara'da açıldı. Bilinen galeri, bar ve kafelerden farklı olarak Türkiye'de üretilen tüm şarap çeşitleri bulunan tesiste, meraklıları şaraplı et yemekleri de yiyebiliyorlar. Şarapseverlerin Weinhaus'ta damak zevkini geliştirmelerinin yam sıra çeşitli şaraplan karşılaştırma imkânı da bulabileceklerini belirten tesisin sahiplerinden Aydın Yaşaroğlu, "Kaliteli şarap çeşitleri için bir talep vardu Biz bunu değerlendirdik. Amacımız sadece şarap konuşulan bir ortam yaratmak" diye konuştu. Bafa Gölü'nde 'uyuyan aşkt'görün Cenneti yavaş yavaş öldürüyoruz Manyas gölü ve Kuş Cenneti'nin kirlenmesi aym hızla devam ediyor. Aym sonınlar üç yıldır masaya geliyor, ama ciddi bir önlem yok. Çünkü Manyas'ı devlet kuruluşu Etibank ve Bagfaş gibi büyük fabrikalar kirletiyor. StNA KOLOĞLÜ Bandırma Kuş Cenneti Festivali'nin birincisi ANAP'h Belediye Başkanı Hasan Sur döneminde yapümıştı. 1987 yılında yapılan ilk festivale gittigimizde Hasan Sur ile Kuş Gölü'nün sorunlarını konuşmuştuk. Bu yıl üçüncüsü yapılan festivalde tartışıJan konular yine aym. Uç yılda sorunlar değişmedi. Kuş Gölü'nün ve Bandırma'mn kirlüiği belli oranda artmaya devam ediyor. Bandırma'daki liman meydanında bulunan gazinolara oturduğunuz zaman tam karşınızda bacası gün boyu tüten bir fabrika görüntüsü ile karşılaşırsınız. Etibank'ın Bandırma limanının karşısındaki tesislerinde sessiz görüntüsü altında yatan çevre kirlüiği, asit yağmurlan... Çevredeki köylerde yapılan araştırmalar sonucu tarımın belini büken nedenin bu yağmurlar olduğu saptanmış bulunuyor. Edincik ve Çalışkanlar, bu yağmurlardan en çok etkilenen iki köy. Bu yörelerde ipekböcekçiliğinin kökü kurumuş. Bağcılık, meyvecilik tedbir alınmadığı takdirde 2 yıl sonunda "Uribe" kanşacak. Kapasite bakunından Bandırma bölgesinin büyük sanayi komplekslerinden biri olan Baglar da kirliliğin saptanan "toleranslan" çok aştığı yolunda. Ve önerileri şu başlıklarda toplamyor: Sığırcı deresine verilen tüm sanayi atıklan merkezi bir kolektörde toplanmalı. Sanayi kunıluşlan antma tesislerini kurmalı. Tüm sanayi atıklan ana kanalda birleştirilerek. pompa sistemi ile Bandınna'nın kanalizasyon şebekesine baglanmalı. Bandırmalılar, adını verdikleri festivalin "bir hoş sâda" olarak kalmasını istemiyorlar. Kuş Gölü artık kirlenmeye karşı kendini yenileyecek durumda değil. 1981 ve 1986 yıllarında "iyi korunduğu" için iki kez yenilenen "A" sırufı diploması elinden alınabilir. 1991 yılında konu yine gündeme gelecek. Öte yandan festivale davetli olarak gelen Yeşiller Partisi Hessen eyaleti yetkilisi Hürgen Frommrich, Kuş Gölü'nü gördükten sonra olayın boyutunun büyük olduğunu anladığmı söyledi. Frommrich, ülkesine döndükten sonra eyalet meclisinden Kuş Gölü'nün kurtarılması yolunda bir kampanya başlatılması yolunda karar çıkartma niyetinde olduğunu belirtti. Festival kapsamı içinde Kuş Gölü'nü kirleten kuruluşlar ile ilgili olarak yapılan sempozyumda bir komisyon kurulması ve hazırlanacak rapor doğrultusunda çevreyi kirleten kuruluşlann kapatılması yolunda bir karar verilmesi kararlaştırıldı. Bu konuda Bandırma Kaymakamı'nın, Çevre Kanununun kendisine verdiği yetkiyi kullanarak bu kapatma işlemlerini yapacağına dair söz verdiği gelen haberler arasında. velli heyetlerinin bulunması, bu heyetlerde üniversite dışından kişilerin bulunması mali kaynak yaratımı açısından da yararb oluyor. Danışma Kurulu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen Yetiştirme Danışma Kurulu dün Ankara'da toplandı. Başbakan Turgut özal, toplantının açış konuşmastnda Türkiye'nin 1980'den itibaren yeniden yapılanmaya başladığını söyledi. özal, Türkiye'nin 2000'li yıllara eğitilmiş insan kaynaklarını artürarak girmek zorunda olduğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol da öğretmenlerin ekonomik durumlarının düzeltilmesi için çalışacaklarını, bu konuda gerekli güvenceyi Maliye ve Cümrük Bakanlığı 'ndan aldıklarını kaydetti. BUgimiz yok Prof. Dr. Ergun Togrol (Boğaziçi Üniversitesi Rektörü) özgün statulü üniversite konusunda şu aşamada bir şey söylemem mümkün değil, çunkü konuyu bilmiyorum. Şimdiye kadar ben de olayı basından takip ettim ve bu konuda bir bilgiye sahip değilim. Pro. Dr. dhan Kayan (İTÜ Rektörü) Bu konuda bir şey söylemem söz konusu değil. Ne yapmak isteniyor bir btlgim yok. Bu arada İTÜ'nün de adı geçiyor, ama hiç kimse bana bir şey sormuş değil. Kimse konuyla ilgili olarak bize bir bilgi vermedi, bizim de fıkrimizi sormadı. O nedenle konuyu bilmiyorura. Herhalde mütevelli heyeti sistemi getirilmek isteniyor. Özemre: "Korkmayın" Eski TAEK Başkanı Prof. Ahmet Yüksel özemre, korkacak bir şey bulunmadığım savunarak Türkiye'nin Çernobil olayını fevkalade ucuz atlattığını söyledi. Radyasyonun abartüdığmı, tstanbul'da o dönemde hamile olan bayanlann bebeklerini aldırdıklarını ve bu yolla bazı insanlann köşe döndüklerini savunan özemre, basını seıt bir biçimde deştirdi. özemre bazı gazetelerin o dönemde hastanelerde sakat dogan bebeklerin bir tek resimlerini çekebilmek için büyük paralar önerdiklerini iddia etti. Çernobil'den bugüne kadar TUrkiye'de insanlara intikal eden tüm gıda maddelerinin insan sağlığına etki etmediğini ve etmeyeceğini öne süren özemre, tütünde ve fındıkta bir miktar radyasyon görülmesine karşın yabancıların tütünü de, fındığı da kapış kapış aldıklarını, çünkü her ikisine de muhtaç bulunduklarını söyledi. Ancak yabancılann radyasyonlu çayımızı istemediğini, bazı yabancı Rrmalann çayımızı dışanda sattırmamak için çaba harcadıklannı savunan Özemre dün sabah vali ile birlikte yapılan toplantıda alınan karan, '*Ça EUbank fabrika» Manyas Kuş Cenneti'ni kirietenlenn başında geliyor. (Fotoğraf: Sina Koloğlu) faş Gübre Fabrikası da Idrleteıüer" listesinin başında yer alıyor. SHP'nin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Sedat Pekel, "Bu fabrikanın antma sisteminin bulnnmadı|ını ve kendilerinin defalarca ikaz edildiğini, ama yasalann kendilerine yapdnm yetkisi vermedigini" söylüyor. Kirliliğin önlenmesi 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun işletilmesine bağlı. Bu kanunun 15. maddesi çevreyi kirleten kuruluşlara "cezıi möeyyide" getirmesine karşın denetlemeyi mülki amirlere veriyor. Yasanın yetkiyi mülki amirlere vermesi, bunun yamnda yaptırım uygulamasını işletmemesi bir çelişki olarak görülüyor. Belediye Başkanı Sedat Pekel, bu konuda yapürım yetkisinin verilmesi gerektiğini, bunu da yerel yönetimlerin yapmasını savunuyor. Belediyenin yeni projesi 1 yıl sürecek olan bir çalışmayı kapsıyor. Buna göre Bandırma ve Kuş Gölü çevresindeki sanayi kompleksleri "gözalüna" alınacak. Ve çeşitli zamanlarda bu fabrikalann atıklan ile ilgili araştırmalar yaptırılacak. Pekel, "Bu son kozumuz. Artık bu fabrikalann çevreyi kirlettigjni ve önlem alınmaz ise her şeyin bitecegini bu belge ile ispat edecegiz" diyor... Kuş Gölü... Hakkında sayfalarca rapor hazırlanan, krokileri çizilen, "elden gidiyor", "ölüyor" denilen göl. Festival süresince yapılan paneller ve konferanslarda "temcil pUan gibi" işlenen bir konu. Gölü kimin nasıl kirletiği ve "hazin son" biliniyor. Ama üç yıldır değişen bir şey yok. Gölü besleyen derelerin atık sular ile zehir akıtması en büyük sorun. Sığırcı deresi üzerinde bulunan Halıfleks fabrikası, yağ fabrikaları, gölü besleyen en büyük dere Kocaçay Üzerinde bulunan kurşun çinko tesisleri, mandıra, salça fabrikaları ve bunlann atık sulan. Çeşitli üniversitelere bağlı bilim adamlannın hem festival süresi içinde hem de özel olarak hazırladıklan rapor